Katalog

0 KASIM 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIKKANSU İşçi dostları Yol-lş Sendikası Genel Kurulu'nun ilk günüydü. Seçim öncesi ya. Siyasetçiler, kürsü önünde neredeyse sıraya gırmışlerdi. Önce, CHPTı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul konuştu: "Ben, işçi bir babanın çocuğuyum, sorunlanni2in neler olduğunu çok iyi biliyorum" Kul'dan sonra, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Burhan Kara. söz aldı: "Özür dilerim ama, ben cte bir sendikacının ağabeyiyim." Kiirsüye en son çıkan ANAP Sözcüsü Imren Aykut oldu. Once tşçı sendikalannda uzmanlık yaptıktan sonra. işveren sendıkalarma hizmet veren, yıllardırTurk-iş'ın işçi haklannı budadığı gerekçesiyle değıştirılmesinı istedığı anayasaya Danışma Meclisi üyesi olarak "evet" diyen Imren Aykut, 20 yılhk sendikacı geçmişinden dem vurarak. emekçı kesime yakınlığını vurguladı. Açıp, sözluğe bakttk. "Işçi" ile "enayi" sözcükleri aynt anlama gelmiyormuş... Polis şeflerinin peşînden H ızır Ekşi'nin, CHP'den mılletvekili aday adayı olmadan önce son görevı Başbakanlık insan Hakları Başmüşavirlıği idi. Ekşi, polıs şeflerinin, savcıiann ve ekonornı kurmaylarının DYP'den milletvekili aday adayı olmasına, MHP'ye girmesine şöyle bir yorum getiriyor. " Türkiye'nin iç güvenlik ve insan hakları konulannda durumu oldukça kötü. Uluslararası kuruluşlann zaman zaman yayınladıklan objektif raporiarda bu durum açıkça görülüyor. Bu durumun önde gelen sorumlulan, bu alanlardaki üst düzey yöneticilerdir. Bunların hepsi, birer birer sağ partilerden özellikle DYP'den aday olmak için istifa etmiş durumdalar. Istifa ettikleri günlerden sonraki iç güvenlik ve insan hakları sorunlan, bunların görevde olduklan zamandan daha iyidir. istanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir gittikten sonra gerçekten İstanbul'da yargısız infazlar yok, gözaltı kayıplan yok ve asayiş de Menzir'in döneminden daha kötü değil. Kısa süre içinde görüldü ki, eski istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nu da, gelen valimiz aratmadı. Aynı şekilde ekonomiden sorumlu üst düzey yöneticilerin döneminde de, Türkiye'nin ekonomik sorunlan giderek büyüdü. Emlak Bankası Genel Müdürü Aydın Ayaydın, arkasında dövizzedeler, Hazine Müsteşan Ayfer Yılmaz rant zenginleri, Merkez Bankası Başkarn Yaman Töruner döviz zenginleri bıraktı. Özelleştirme İdaresi Başkanı Ufuk Söylemez de tahrip edilmiş, amacından ve işlevinden saptınlmış KlTler bıraktı." Ekşı, DYP'nin, böylesi becerikü ellerle seçime girecegini vurgulamak istiyor. Eniştem niye öptü? Türkıye Ztraatçtlar Derneği'nin yayın organı "Zîraat Dürtyası"nın kasım sayısı Ziraat Bankası bültenine dönmüş. DSP'den milletvekili aday adayı olan dernek başkanı ibrahim Yetkin, bunun gerekçesini dergıde şöyle açıklamış: "Ziraat Bankast'nın faaliyetlerinin ve üreticiye verdiği tanmsat kredilerin tanıtıldığı bu özel sayının çrftçilere yararlı olacağı umudu ile..." Dergiye göz atalım. İlk sayfada "Ziraat Bankası'ndan" başlığı ile, OYP milletvekili aday adayı olan eski Ziraat Bankast Genel Müdürü Cihan Paçacı'nın yazısına yer verilmiş. Sayfalan çevırmeye devam ediyoruz. Dergi, "Geçmişten Geleceğe Ziraat Bankası" yazısı, bankanın 1995 yılında gerçekleştirdiği çalışmalar, ticari bankacılık alanındaki çalışmaları, Ziraat Bankast ve GAP vb. konular ile sürüyor. Derginin kasım sayısı. Ziraat Bankası ile başlıyor, en arka sayfasındaki Ziraat Bankası binasının fotoğrafı ı!e bitiyor. Hanı diyoruz, "Bayram değil seyran değil, eniştem niye beni öptü?" J «\... s • VAtLA l ÖNCEYÎ « *^ SUÇlAR, RVE.' ——-~" .» • • DYP'nîn hava durumu Başbakan Tansu Çiller, seçim kampanyasını Erzurum'dan baslattı, ama halkımız pek DYP'ye ilgi göstermedi.Hemşerilerince yuhalanan Erzurum Milletvekili ve DYP Genel Başkan Yardımcısı ismail Köse'ye. "Bu ilgisizliğin nedenini açıklar mısınız?" diyesoruldu. Köse, üzerinde durmadr. "Bizim seçmen, zor tepki verir. Ben seçmenimi tanınm. Yine ilgi iyiydi, kalabalık vardı." Gazetecıler, tartışmaya yeni boyut kazandırdılar. "llgisizlik, soğuktan mı? ilçelere, köylere kar mı yağdı?" ismail Köse'ye göre, köy yollan açıktı. seçim yapılabilirdi. Köse, "Neden Erzurum'dan başladınız" sorusuna ise, kendısiyle çelışerek, "10-15 gün sonra hava şartlan çok kötü olur, kardan, buzdan kente girilmez" karşılığını verdi. Oysa Köse, az önce, hava koşullannın seçimi etkileyemeyecegint söylüyordu. Bu kez, DYP aday adayı eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar sıkıştırıldı. Ağar, Köse'nın tersıne, Erzurum'un köylerine bir gün önce kar yağdığını, yolların kapandığmı, bu yüzden alandakilenn sayısı az olduğuna dikkat çekti. Gazeteciler, rahat durmadılar, DYP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yaşar Dedelek'e aynı soruyu yönelttiler. Yanıt şöyleydi: "Artık mitingler, dünyanın her yerinde önemini kaybetti." Yabancının pazarı Başbakanımız Tansu Çiller, yabancı sermayenin önündeki tüm engellerin kaldırdıklarını, yabancı sermayeye hiçbir sınir getirmediklerini savunuyor. Çiller, bununla övünürken, Avrupa ülkeleri, yabancı semnayeyi, ancak "yerli hammade kullanma koşulu" ile ülkesine sokuyor. Örneğin, ingiltere, bizim Bursa'da hiçbir koşul aramaksızın fabrika açmasına izin verdiğimiz Japon "Toyota" ftımasına ş, ön koşuttan getirmiş: Toyota, üç yıi önce İngiltere'de yatınm yapmak isteyince, ingiiiz hükümeti, önce yatınm yapıiacak böigeyi beliriemiş. Sanayinin gelişmediği bir bötgeymiş burası. Sonra, yapıiacak yatınmda kullanılacak yan sanayinin yüzde 85'nin \' Avrupa Birliği ülkelerinden alınması ve bu oranın yüzde 70'nin de İngiiiz malı olmasını şart koşmuş. Aynca, Toyota'ya sanayisi geüşmemiş bölgede, küçük ve orta boy işletmeleri getiştirmesi için de istemlerde bulunuimuş. Yıllardtr söylenir: Onlar ortak, biz pazar olacağız. Gidiş, o gidiş. Anlayamamak Fikri Sağlar'ın yenıden görev ustlenmesiyle birtikte Kültür Bakanlığı'ndakı çalışanlann huzursuzluğu arttı. Bakanlık personeli, son günlerde yaşanan bazı olaylardan ömekleri aktardılar: Müsteşar Yardımcısı Gülşen Karakadıoğlu. eski bakan Köksal Toptan'dan izin almış. Sağlar, Karakadıoğlu'ndan "işlerin yoğunluğu" gerekçesiyie hemen gorevinın başına dönmesini istemiş. Karakadıoğlu, izinden döndüğunde bazı yetkileri sınırlandınlmış, görev alanı daraltılmış. Sağlar'ın başdanışmanı olarak görev yapan Turan Karakaş'ın odası. kendisine haber venlmeden başkasına tahsıs edilmiş. Daha önceki bir usulsüzlüğü saptayıp. bakanlık makamına rapor eden Baştabıp Ferruh Yavuz, görevınden alınıp. Kultürspor Başkanı'nın odasına göndenlmış. Personel Dairesi Başkanı Hacer Turan görevınden alınıp, APK uzrnanlığına atanmasına ılişkin yazıyı tebliğ etmek istemeyince. "yasal haklanndan vazgeçtiği"ne ilişkin bir belge imzalaması karşılığı ızıne çıkmasına musaade edilmiş. Özel Kalem Müdür Yardımcısı Duygu Atalay, bakan sekreterleri Özlem Bekdemir ile Berrin Atsal, istifa etmiş olan müsteşarın sekreteryasına gönderilmişler. Sağlar'ın ilk bakanlık gününden bu yana çay ocağını işleten Zeki Salihoğlu, yemekhaneye bulaşıkçı olarak gönderilmiş. Bakan odasma çay servisı yapan Döndü Yorulmaz, kapıcı yapılmış. Sayın Sağlar'a, bakanlığındaki bu atama ve yer değıştirmelerin neden kaynakîandığmı sorduk, şunlan soyledi: "Ben, atama, görevden alma gibi bir şey yapmış değilim. Personel Müdürü izine aynldı. Atama yapılmış değil. Izine aynldı, gitti. Yerine tabii birisini vekâleten koyacağız. Başhekim, zaten disiplin kurulu cezası almış. O görevden alınması îsteniyor. Benden Önceki bakanlar imzalamtşlar. Onu, orada tutamam. Ama deniyor ki, Fikri Sağlar geldi, aldı. Benden önce soruşturma geçirmiş, disiplin cezası vermişler, benden önceki bakan da onaylamış cezayı. lyilik yapmışız, sadece görev yerini değiştirmişiz." Sağlar, anlayamadığı bir noktayı şöyle aktanyor. "Böyle şeyler, başka yerlerde sorun olmuyor, bizde oluyor. Bunu anlamıyorum." Sayın Sağlar, bir de şöyle düşünse: Kendisi yenıden göreve gelmeden önce, üçü SHP ya da CHP'li, bıri DYP'li 4 isim Kültür Bakanlığı yaptı. Onlann döneminde böyle sorunlar ortaya çıkmadı da, şimdi niye yaşanıyor? Biz de bunu anlayamıyoruz. KATKIDA BULUNAN: BÜLENT SARIOĞLU. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ \K HARBİ SEMtH POROY TT f/'/V 7 //) /'ı ı'.'ı. II li GADDAR DAVIT \ıRikiRTIEBE BU MAMTAB.I A.LAUM O4 PAL SMCAUM.'„ BILLT BEBEK MRAYÇİFTÇİ MffilVIIRLAR l'ĞVR DVRAK TARİHTE BLGLTN MÎMTAZ \RIK\S 20 Kasım KÂBE'YE YAPILAN SİLÂHLI BASKINl 8USÜN, MÜSLÜMAtJtAerM £*/ ICİjrsAt ZİYARST YE HAC Ye&> KÂBB'YE S>LAMC/ Srg &A&K/A/ YAP/LMtŞTI. TARıHTE BÇ> <SÖ£zJlM£'Mrf BU OLA- YIAf, MCEST7N İ40O. y'LfNDA GEZÇEKLEÇMESf DB 8>E &4STL/W77 £>€<SrLDİ. ÇÜNKÛ, &4U>ffZGAUCAR.tN UDEfV, Zf YAŞ'MOAKİ MUHAAAMSD EL- ZUUZSYŞİ, YÛZ.YtLl/l£C>'£. &E£l£NEM "MSHPI'" OCOuSUNÜ IOOİ4 £DİYO£DU'., MGS- CİO-ÜL. HAfZAM'lN AyiJJSU CGLiAATte OOLUY/CEAJ, 8ÜYÜK. ÜNYE SL'LH HUKUKMAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1995 368 Davacı Hüseyın Öztürk tarafından davalılarYakup Bulat ve arkadaşları aleyhine açılan ortaklığın gıdenlmesı davasının mahkemem\zde yapılan açık dunışmalan sırasında \ enlen ara karan uvannca: Bûtün aramalara rağmen adresı tespıt edilemeven da\alılar- dan Lnye'nınOrtaMahalk TürbeCad. No 58'debulunanHa- lıl kızı Fe\?i\e adına ılanen teblıgat vapılmasına karar \enl- mıs, karargereğınce > ukanda adresı yaz\U butunan da\ alı Fev- zıve'nin dunışma günü olan 6 12 1995 günü saat 9'da Cn\e Sulh Hukuk Mahkemesi duru^ma salonunda hazır bulunma- •ii. \ e>akendisinı b\r vekılletemsıl ettırmesı. ak^\ takdırde du- ruşmanın vapılarak yokluğunda karar verileceğı hususu ilan olunur. 24 9 199Ş Basm 46894 YEŞİLOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NÜEN EsasNo: 1995-154 Karar No: 1995-174 Burdur ilı Yeşilova ilçesı Gençali kö>1i. cüt no: 024 02, sayfa no. 25. kütük s\ra no: 71 de nüfusa kayıtlı Mustafa \e Nazmiye'den ol- ma 05.11.1968 doğumlu Sevılay Baz'ın evlilik dışı ilışkıden dün- yaya getirdiği ve kendi hanesınde nüfusa kayıt ettirdigı 26.01.1994 doğumluçocuğu Aylın Baz'a Medenı Kanun'un 354. maddesı uya- rınca annesı Sevilay Baz \ası tayin edilmıştir. K.eyfiyet ilan olu'nur. 06.11.1995 Basın. 53581