25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•KİM 1995 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI zbekistan'ın eker borcu pteleniyor I ANKARA (AA>- ürkiye Şeker Fabrikalan knel Müdürlügü'nün Türkşeker), 1994 yılında )zbekistan'ayaptığı 200 >in tonluk şeker ıhracatından doğan alacağının bır bötümü, bu ülkenin talebi üzerine erteleniyor. Edimlen bilgiye göre Başbakan Çiller'ın Özbekistan'a yapttğı resmi ziyaret sırasında kararlaştınlan borç ertelenmesı anlaşmasımn, gelecek hafta Hazine Müsteşarlığı ile Özbekistan yetkilileri arasında imzalanması bekleniyor. Özbekistan'vn Türkşeker'e Î994 yılmda ödemesi gereken 11 milyon 206 bin dolarlık borç, bu yılın ekim ve kasım aylannda yasal faizleri ile birlikte toplatn 13.5 milyon dolar olarak alınacak. THJAŞ'm alacağı 29 trilyon lira • ANKARA (\X)- Tûrkiye Ekktrik Dağmm AŞ Genel Müdürü lsmail Ayvalı, elektrik ,. ücretlerinden kaynaklanan alacaklannın 29 trilyon liraya ulaştığım bildirdi. Ayvalı, 4 yılda meydana gelen alacaklann 16 trilyon lırasmın kamu, 13 trilyonluk kısmmm da özel abonelerden kaynaklandığını söyledi. Ay\alı'ya göre TEDAŞ'ın halen genel bütçeli dairekrden 3.5 trilyon. belediyelerden 8 trilyon, KİTkrden 4 5 trilyon, özel abonelerden de 13 trilyon lira olmak üzere yurt genelindeki alacak toplamı 29 trilyon liraya ulaştı. Fiyatlan 9 bin liraya kadar düşüren özel sektör, bazı köylerde süt alımlannı durdurdu SEK'tekorkulanbaşa geldiEkonomi Servisi - SEK'in Istanbul Süt Fabrikasfnı özelleştirip 1 trilyon 800 mil- yan kasasına koyan Ozelleştirme tdaresi Başkanlığı, süt üreticisini alıcının insafina terk etti. Uretici, bir yandan devletin öde- meleri ağırdan almasınm sıkıntısını yaşar- ken bir yandan da elindeki sütü satamamak gibi bir dunımlakarşı karşıyakalıyor.Köy- Koop Birliği'nce yapılan açıklamaya göre Trakya. Balıkesir, Çanakkale, Burdur ille- rindeki pek çok köyde üreticinin. sütlerini degerinden pazarlayamadığı, süt fıyatlan- nın gerilediği ve bazı köylerde süt ahcıla- nnın stoklannı bahane edereksüt ahrruru dur- durduklan bildirildi. SEK. üreticiye olan borcunu normal şart- larda 15 gün içinde, en çok 1 ay içinde öder- •Üretici, bir yandan devletin ödemeleri ağırdan alrn.asmın sıkıntısmı yaşarken bir yandan da elindeki sütü satamıyor. Köy-Koop tarafından yapılan açıklamada, Trakya, Balıkesir, Çanakkale, Burdur'daki köylerde üreticinin, sütü pazarlayamadı|ı, fiyatlann gerilediği ve bazı köylerde süt alıcılannın stoklannı bahane ederek süt alımını durdurduğu belirtildi. ken bazı köylerde temmuz ayı süt bedelle- rinin halen ödenmemesi dıkkatçekiyor. Ba- zı köylerde ise süt alıcılan, kooperatifiere 1 ekimden itibaren süt alımını durduracak- lannı söylemeye başladılar. • Kırklareli Köy-Koop Başkanı Erdoğ-uı Kantürer, Özelleştırme İdaresi'nin köylü düşmanlığından vazgeçmesini istedi. Kan- türer, SEK'in satılmasıylabaşlayan süt kri- zıyle ilgilı olarak idareyı suçladı. Süt üre- ticısine emeğinin karşılığı olan alacağını ödemekte bu kadar rahat davrarnlmasımn köylüyütükettiğini savunan Kantürer, dev- letin gecıktirdiği süt parasının vergisini, hem de faiz üzerinden almaya çahşmasım, büyük bir haksızlık olarak niteledi. Erdoğan Kantürer. en gelişmiş ülkelerde bile süt üreticilerinm süt sanayicüerinin in- safina terkedilmediğinedikkatçekrı. SEK'in satılmasıyla süt üretıcisınin korunmasız kaldığını belirten Kantürer, süt alım fiyat- larmın bazı yerlerde 9 bin liraya kadar düş- mesinin, köylüyle resmenalay edilmesi an- lamına geldiğuii söyledi. Kantürer, şöyle ko- nuştu: "SEK'i saüp trilyonlarca Virayı kasasına koyanve üretkiyisüt alıcılan karsısındako- rumasubırakanÖİB'yi,kö>lü düşmanlığın- dan vazgeçme\e davet ediyoruz. Süt bedel- lerinin ödenmesindeki keyfıyet, bizleri çok sıl maaşlannıza ihtiyaı; duyuyorsanız on- binlercc ureticiailesinin de emeklerinin kar- şılığı olan süt paralarına ihtiyacı var. Para- sı olduğu hakk üretki kö\lülerin alacakla- nnı öngi>rülensüreyiaşaraködeyen ÖİR,kây- lü dirçmanıdır. Kararnamenin DYP'lilerin tavrı yüzünden imzalanamaması üreticiyi hayal kınkhğma uğrattı Fmdıkta desteksözüımutulduCEMtLCİĞERİM/ AHMET ŞEFtK GİRESLN/TRABZON - Fındık üretıcısıne peşın ödeme sözüveren Başbakan ÇîUer, üre- ticıdentepkı alıyor. Destekleme- ye ihşkın kararnamenin özellik- le DYP'h bakanlann tavn yü- zünden imzaianamaması üretıcı- yı hayal kırıklığına uğratırken, Türkıye'nınen önemlı ıhraç ürün- lerinden bıri olan fındığın dün- ya pıyasalanndakı fıyatı düsme egilımine girdi. Kararnamenm yayımlanmaması, hükümetın "findıkta destekfemeden vazgtv tiğp" şekhnde değerlendırihyor. Üretıci elındekı fındığı 15-20 bin liragibı düşükbır fiyatla tüc- cara satmak zorunda kaldı. Fın- dığını FlSKOBlRLÎK'e veren üretıcıler ıse bır süre paralannı alamadılar. Ancak FtSKOBlR- LlK'in çok kısıth olanaklannı devreye sokmasıyla ahnan 7 bin 252 ton fındık karşılığı 600 mıl- yar hra. parça parça üreticiye ödenmeyebaşlandı. BirlıkGenel Müdürü Kanm Türkmen, "Pfc- şin ödeme \apüacağı sözü tutul- madıgı için 3-5 kişi daha zengin oldu" dedı. Türkmen, şöyle de- vamettı:"Ankara'yagittik. Ay- kon Doğan, Giresun'da başba- kan ve başbakan vardımcısının açıklamalannda destekleme ve pesin ahm sözü vermediğini ile- ri siirdü. \'e fındıgın destekkme kapsanunaaiuımayacağını acık- Ça ilan etti. Aldıgımı/ coap kar- şısındaha> rete düştük. Eğer ka- rarneme çıkmavacaksa, peşin ödeme için kavnak aktarüama- >^caksa FİSKOBİRLİK. alaca- ğı fındıgın fıyaUnı kendisi açık- lardı." Bu arada Trabzon Ziraat Odası Başkanı Cemal Demırcı de. "Başbakan tarafından alda- tüdıklannı" açıkladı. Demircı. hükümelın kendi derdme düştü- günübelırttı. DÜ1SYA EKOINOMtSİNE BAKIŞ / ERGİN Y1LD1ZOĞLU LONDRA General Colin Powell S on haftalarda, Amerika'da medyanın en çok ilgilendiği konulann başında, emekli Ge- nelkurmay Başkanı, "Körfez savaşı kahramanı" Colin Powell geliyor. Şimdi "64 milyon dolarlık" büyük soru şu: Colin Powell, başkanlık se- çimlerinde aday olacak mı? Geçen hafta Colin Powell, otobiyografısini yayımladığındabu ilgi tyice arttı. Bir- çok göztemci, otobiyografıyi bir si- yast manifesto olarakyorumladı. Po- well'ın aday olacağına inananların sayısı arttı. Eğer Powell aday olur da seçilirse, zengintiğinin büyük bir kısmı kölecigeçmışe dayanan Ame- rika'nın ilk siyah devlet başkanı ota- cak. 'Merkezdeki boşluk' Amenkan halkı, var olan sıyası par- tilerden ve politikacılardan hoşnut- suz. Bu, Cumhuriyetçiler ile Demok- ratlar dışında yeni bir altematrt ara- yışına yol açıyor. Hoşnutsuzluğun temelinde ABD'de büyük çogunlu- ğun yaşam koşullarının giderek bo- zulması var. 1990'lann başındaki ekonomik durgunluk, sadece işçi st- nıfının değil, ortasınrfındayaşam dü- zeyini çok sert bir şekilde sarstı. Bill Clinton, 1992'debu sarsıntının üze- rinde 'değişiklik' vaadi ile seçimleri kazanmıştı. Ne var ki, Bill Clinton döneminde yaşanan ekonomik to- partanmantn, işsizliği hissedilir bir şekilde azaltmamış olması; çalışan- lann yaşam düzeyınin erozyona uğ- ramaya devam etmesi, Clinton'ın verdiği sözleri yerine getiremediğini gösteriyordu. Demokrat Parti'nın ta- banmı oluşturan işçi sınrfı, liberal ay- dınlar ve güneydeki kırsal oylardan oluşan ittrfakbozulmaya başladı. Bu hoşnutsuzluk, parlamento seçimle- rine yansıdı ve her iki meclisı de Cumhuriyetçi Partı ele geçirdi. Böy- leceortayabirdengesizlik çıktr. Clin- ton iktidarsızlaşmak, Cumhuriyetçi- ler de her şeyi sabote eden oyun bozanlar durumunadüşmektehlike- si ile karşı karşıya kaldılar. Diğertaraftan, Cumhuriyetçiler'in seçim platformu olan, aşırı sağcı Meclis Başkanı Newt Gingrich ta- rafından hazırlanan, "Amerika ile kontrat" datoplumdan biryankı bul- masınarağmen bu 'merkezi' kazan- maktan çok uzak. Siyahlar, işçi sını- fı, yoksul kesimler ve liberal aydın- lar arasında büyük bir hoşnutsuzluk yaratan bu 'kontrat', ABD'deki refah devletini tümü ile ortadan kaldırma- yı amaçlıyor. Bu yüzden Cumhuriyet- çi Parti'nin muhafazakâr kanadı ta- rafından bile 'radikal sağ'\n bir de- neyimi olarak görülüyor ve kuşkuy- la karşılanıyor. 1992 seçımlerinde Teksaslı mil- yoner Ross Perot, bu 'merkez'l tem- sil etmeyetalipolmuşve popülist mil- liyetçi bir kampanya üzerinde yüz- de 19 oy almıştı. Powell'a gösteri- len ilgiden rahatsız olduğu bildirilen Perot, bu hafta, liderlik ettiği popü- list hareketi 'Bağımsızlık Partîsi' al- tında örgütleyerek seçimlere 3. par- ti olarak girmeyi amaçladığını açık- ladı: Perot 'merkezi' doldurmayayi- ne aday. Ancak toplumun büyük ke- simı, Ross Perot'yu, eksantrik mil- yoner, istikrarsız polıtikacı ve tutar- sız görüştere sahip bır aday olarak kabul ediyor ve ciddiye almak iste- miyor. Geçen seçımlerde kaybetmiş olması dabu inançlan güçlendiriyor. Işte bu ortamda Colin Po- well'ın profıli, yeni bir aday olarak yükselmeye başladı. Emekli Genel- kurmay Başkanı Colin Povvell'ın ya- şam hikâyesini biraz bilenler, bunun 'Amenkan rüyası'nın gerçekleşme- sinin mükemmel bir ör- neği olduğunu düşünme- den edemezler: "Toplumun en altından başlayıp çalışa çabalıya ve de Allah'ın yar- dımıyla toplumun en üstüne çık- mak." Bu yüzden Po- well, artan yoksultuk, uyuşturucu madde kul- lanımının yaygın- laşması.cinayet- ler, sağ radika- ^ % liznVterorizm, ırkçılık, fana- tik dinci akımlar ve O.J. Simpson mah- kemesi ortamında Amerikan rü- yasından gittikçe şüpheye düşen bir kamuoyu için ideal bir aday gibi görünüyor. Jamaikalı siyah bir göçmenin oğ- lu, Colin Povvell. Aynmcılık yılların- dayetiştiği için de ABD'de siyah ol- manın ne anlama geldiğini yakından görmüş biri. Daha sonra orduya gir- miş ve 42yaşında general olmuş. Biz Povvell'ın adını ilkdefa Körfez Sava- şı sırasında duyduk. O zaman çok- tan Genelkurmay Başkanı olmuştu. Povvell, emekli olunca başkanlığa adaylığını koyacağına dair dedıko- dular da başladı. Ancak Powell he- nüz hiçbir partiye bağlı değil, 'parti- lerin kendisine uygun olmadığını' söylüyor. Bu arada görüşlerini yay- maya ve medyanın kendine yarattı- ğı olanaklarahayırdemiyor, adının 'Tî- me-Warner adayı'na çıkmasına da aldırmıyor. Şımdi ortaya çıkan man- zara şöyle. Colin Povvell, otobiyog- rafısinden de anlaşıldığı gibiyoksul- luktan geliyor, ancak 'seröest piya- sa' yanlısı. Siyah olması, toplumsal konularda tutumuna da bir ölçüde yansryor ve örnegin 'içinde bulun- duklan durumdan, yoksulları suçlu tutmanın yanlış olduğunu'... ya da 'tek başına çocuk yetiştirmeye ça- lışanannelereyardımı kesmenin so- runu çözmeyeceğini, bunun çocu- ğu cezalandırmak olacağını' savu- nuyor. Siyahlarayönelik olumlu des- tek programlanndan yana. Son yıl- larda bu programa yöneltilen mu- hafazakâr saldınnın yanlış olduğunu düşünüyor. Kürtaj hakkını da savu- nuyor. Ûstelik geçmışe bakışı da 'sa0/(W/':VietnamSavaşrnıngerek- sız yereyapılmış olduğunu düşünü- yor. Ama zamanında, My Lai katli- amını görmezden gelmeyi ıhmal et- meyecek kadar da orduya bağlı. Povvell henüz kararsız Povvell, medya tarafından öne çı- kanlmaya başlandığında, gelışmele- re kuşku ile bakan, hatta Muhafaza- kâr Parti'den aday olmadığı için kı- zan, Povvell'ın 'bir balon gibi söne- ceğini' düşünen bazıyazariar da za- man içinde tutumlannı değiştirme- ye; 'neden olmasın' demeye başla- dılar. Bu değişikliğın arkastnda, Po- vvell'da yeni bırözellik, 'ülkeyı birieş- tirecek birlidehik' kapasitesi keşfet- miş olmaları yatıyor. Geçen hafta Wall Street Joumal ve CBS tarafın- dan yapılan bir kamuoyu yoklama- sı, Povvell'ın, Clinton kadar desteğe sahip, Muhafazakâr Parti'nin olası adayı Robert Dole'e deyakın oldu- ğunu göstererek belki de böyle bir sürecin işlemekte olduğunu göster- di. Povvell'ın 'büyük şifketlerin lobi- lehnden uzak, toplumu çürüten si- yaset simsarlannm etkisine girme- miş biri' imajı da bu tür tespitleri güçlendiriyor. Ancak Povvell, bırtür- lü adaylığını koymaya karar veremi- yor. Halbuki, Povvell'ın başkanlık seçım- lerinde gerçekçi bir aday olabilme- siiçin, eliniçabuktutupadaylığını koy- ması lazım. Kamuoyu yoklamalan daPowell'ın adaylığını Cumhuriyet- çi Parti'den koyması halinde. kazan- ma şansının yüksek olduğunu gös- terdi. Ancak Cumhuriyetçi Parti'nin sağ kanadı çoktan Povvell'a karşı mevzilenmış durumda. Bu kanatta yükselen ırkçılık, bölgecilik ve sınır- sız özel teşebbüs özgüriüğü fıkirle- rınin gücü ise azımsanacak gibi de- ğil. Povvell'ın Demokratlar'dan aday olma&ı halinde bu, Bill Clinton'ın baş- kan adaylığından vazgeçmesini ge- rektiriyor ki, olacak gibi değil. Diger iki seçenekten biri bağımsız aday olmak, öbürü de Ross Perot'un par- tisi tarafından aday gösterilmek. An- cak gözlemciler, "iki horoz bir çöp- lükte ötmez" özdeyişinden hareket- le bu ikinci olasılığı zayıf buluyorlar. Geride çok fazla seçenek kalmıyor doğrusu. Ya Povvell bağımsız aday olacak ya da gerekti desteği ve pa- rayı bulamayacağını düşünerek şim- dilik adayiığını açıklamayıp otobi- yografisinden aldığı telıflerle yetine- cek. Cok uzak olmayan bir diğer ola- sılıkda Povvell'ın 'merkezi' terk edip Cumhuriyetçiler'in arzulanna göre şekillenmeyi kabul ederek bu sefer olmazsa, yaşı da henüz genç oldu- ğu için, gelecekseçimlerde aday ol- mayı kabul etmesi. Onümüzdeki haf- talarda Povvell'ı izlemekte yarar var. Çünkü Povvell'ın hikâyesi, Amerikan sıyasi ve ekonomi sistemi hakkında ılginç bilgilerle dolu. Siyah, millı sporcu ve artist O.J. Simpson, gerçekleşen Amerikan rü- yasının bir başka örneğiydi, ta ki be- yaz kansını ve karısının sevgilisini öldürmekten hakkında dava açılana kadar. TTK ve TCDD'deki grevler hammaddesiz bıraktı Kardemir çöziim arıyor SAMİH AZMİEZER ADANA - Türkiye Taşkömürü tşletmeleri'nin (TTK1 ardından Devlet Demiryollan'nda (DDY) da faaliyetlerin grev nedeniyk durması sonucu hammadde sıktntısı içine düşen Karabük Demir Çelik Sanayii ve Ticaret A$ (Kardemir), taskömürü bulabilmek için alternatif çözüm arayışlannı sürdürüyor. Genel Müdür Esat Özalp. Zonguldak'tan karayoluyla taşkömürü getirttiklerinı. bunun yanı sıra kok fabrikalannda üreümi düşürdüklerini belirtiyor. Türkiye Taşkömürü tşletmelerTnde 20 eylülde başlayan grev nedeniyle Kardemir'e kömür sevkıyatının durmasının ardından 25 eylülde de DDY'de grev başlatılmış, bunun üzerine tskenderun Demir Çelik Tesisleri sahalanndan ithal kömürün Karabük'e nakledilmesi işlemi son bulmuşru. DDY grevinin başlamasından dört gün önce. 21 eylülde Kardemir Genel Müdürü Esat Özalp ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ruşen Gezki tarafından Ulaştırma Bakanîıgı'nabir • Genel Müdür Esat Özalp, Zonguldak tan karayoîuyîa taşkömüTü getirtükierini, bunun yanı sıra kok fabrikalannda üretimi düşürdüklerini belirtiyor. yazı yazılmış. tesisin içine düsebileceği tehlikeler anlatılarak İskenderun'dan demiryollan ile kömür sevkıyatının devamının sağlanmast istenmişti. Kok kömürii üretimini bir miktar kıstıklannı, Zonguldak'tan karayoluyla taşkömürü getirttiklerini belirten Kardemir Genel Müdürü Esat Özalp şunlan söyledi: "Şuanda fabrikaiaruruzda bir haftahk taşkömürü stoku \ar. Kok kömürü üretimini kısarak bu stokun ömriinü uzatmak istiyontc Z«nguldak"tan karayoluyla kömür getirtiyoruz. Ancak karayolu nakİivesi sıkıntüı. Zonguldak'tan ilave sevkıyatla durum kartanlabilir; ama bu, çok garanüli bir yöntem değil. Tesislerimizin normal güniük taşkömürü ihtiyacı 2500 ton. Ama 2 bin tona çıkarbrsak tehlike kalmaz. Şu anda bin tona doğru çıkacakgibi görünüyor. Bin tonu bulur ve aşarsak sonın azahr. Bundan sonraki üretim kapasitesi taşkömürü nakliyesi temposuna bağlı.'* Özalp taşkömürü sevkıyatının tümüyle durması ve stoklann tükenmesi durumunda, kok fabrikalannm elden çıkma tehlikesinin gündeme geleceğinı de kaydetti. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK x Çıppınırdı Karadenîz" Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra başlayan yenidenyapılanma sürüyor. Uluslararası ilişkilerin taş- lan yeni yerlerini arıyor. Geçen yüzyılın etnik ve din- sel ilkelliklerine dayanan eski aşklan canlanıyor. Bu sü- recin önemli kesisme noktalanndan biri de Karade- niz'dir. Rusya Federasyonu ve Yunanistan Dışişleri Bakan- lan geçenlerde Rusya, Kazakistan ve Hazar petrolle- rinin, Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Novorossisk li- manına oradan tankerierle Bulgaristan'da Burgaz'a ve Burgaz'dan da boru hattı ile Yunanistan'ın Dedeağaç (Alexandroupolis) limanına taşınması konusunda an- İaştilar. Yılda 30 milyon ton kapasiteli boru hattı, ilk behrle- melere göre bir milyar dolara mal olacak. Boru hattı anlaşmasının Yunanistan ile Rusyaarasında "özel iliş- kileri" güçlendireceği, bir NATO üyesi olan Yunanis- tan'ın, Rusya'nın çıkariannı, Avrupa Birtiği, NATO'nun genişlemeleri dahil tüm polıtikalanna yansıtacağı, kı- saca bu hattın "petrolden daha çok şeyler taşıyaca- ğt" yapılan yorumlar arasındadır. iki ülkenin Bosna konusundaki ortak tutumlan ya da NATO'nun Sırp mevzilerini bombalamasına karşı çıkışlanndaki ben- zeriik, Yunanistan'ın özellikle Türkiye karsısında gü- venliğini "çokyönlü ağ oluşturma" politikasınadayan- dırdığının da kanıtı olarak alınıyor. • • • Rusya Federasyonu-Yunanistan Anlaşması sonu- cu, Karadeniz Orta Asya petrolünü Avrupa'ya taşıya- cak "tankerierin yolu" yapılıyor. Bununla, Karadeniz'in "doğal olmayan" ölümü yakınlastınlıyor. Karadeniz'in doğal yapısının, 180-220 m. derinliğin attında "yaşama oianak vermediği" ve toplam hacmi- nin yaklaşık yüzde 87'sinin oksijensiz sulardan oluş- tuğu bilinmektedir. Karadeniz, Avrupa'nın kanalizaş- yon borusu olan Tuna ile Rusya/Ukrayna nehirterinin sanayi atıklannı boşalttığı bır iç denizdir. Ancak en uzun kıyılanna sahip bulunmasına karşılık sesıni hiç mi hiç çıkarmayan Türkiye'nin gözleri önünde Kara- deniz'e "yeni yıkımlar" yaşatıldı; yaşatılıyor. Karadeniz 198O'lı yıllarda "zehirli varil" mezarlığı yapıldı. Zehirli varillerin hangi Avrupa ülkelerinden ge- tirildiği birölçüde de olsasaptandı; onlarcainsanın ya yaşamınıyıtirmesiya da hastaolması, Türkiye'nin za- vallılığını değiştirmedi, tazminat davası bile açıtmadı. Nükleer kazalann etkilerinin pek çoğu ytllar sonra ortaya çıkar. Dokuz yıl önce yaşanan Çemobil nükle- er kazasının, bilimsel çalışmalaria hergün yeni bir yı- kımı saptanıyor, özellikle çocuklardatroid kanseri sa- yısının kazadan o yörede önceki yirmi yıla göre son dokuz yılda "18 kat" arttığı beiirtitiyor. Bitki örtüsüne verilen zarar "u/us/ararası düzlemdeyeniden tartışma- ya açılıyor." Bu konuda da Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklan bundan sonra yapacaklanna da "ışık" tutuyor; daha doğrusu "karanlık tutuyor. Anımsarsanız, ülkeyi yönetenler "bakın biziçiyoruz" deyip radyasyonlu çay içtıler, halka da içirdiler; döne- min Atom Enerjisı Komişyonu Başkanı'nın bilimsel yalanlan ve o günlerin YÖK Başkanı'nın üniversitele- regetirdîği "radyasyon ö/çüm/en' vebunlannyaymı ûze- rindekı yasakları" ile toplumu yanılttılar, sonra da na- sıl olduysa 56 bin ton radyasyonlu çayı gömdüklerini açıkladılar. Çernobil'in çay dışındaki olası etkileri, bır ara fındık konusunda dış basında yazılanlann dışında, günde- me bile gelmedi. Ülkeyi yönetenler, eskisiyle, yenisiy- le Karadeniz halkının uğradığı zararlan uluslararası mahkemelere taşıma yüreklıliğini de göstermediler. ODTÜ'de Doç. Dr. Inci Gökmen ve arkadaşlannın dı- şında üniversite çevreleri de soruna duyarsız kaldılar, daha açığı ilgisiz bırakıldılar. Cumhuriyet Gazetesı' nin ve KÖK (Karadeniz'in ÖzeHiklerini Koruma Demeği) Der- gisi'nin yayınlan, 1991 sonrasının yonetıcilerince de gözardı edildi. Çay-Kur Genel Müdürü Tuncer Ergü- ven'inyörenin ekonomik kalkınması konusundaki so- mutönerilen de, Sinop Belediye Başkanı Ali Karagül- le'nin özellikle çevre duyarlı yaklaşımlan da, benzer- leri gibı, ya engellendi, ya da tümüyle yanıtsız kaldı. Ülkeyi yönetenler, şimdilerde de Karaden'ız'i bir pet- rol bataklığı yapacak girişimleri "yalnızca" seyredi- yortar. Ne Rusya Federasyonu'na Avrupa'ya sataca- ğı petrolü kendi ülkesinden geçecek boru hattıyla göndermesini önerecek ve bunu yaptıracak kadar güçlüler, ne de, bonj hattını Doğu Anadolu'dan Cey- han'a uzatacak kadar becerikli. Kısaca Türkiye, kımız, kalpakya dadinsel duyguları kışkırtarak OrtaAsya'ya giderken, oradan gelecek petrol ile Karadeniz'in kim- yasal bataklık olmasına da karşı çıkamıyor. Karadeniz çırpınıyor, daha doğrusu yok ediliyor. Tıpkı, kendilerini ulusalcı sayanlann bır ara kendi şar- kılan yapmak istedikleri "Çırpınırdı Karadeniz" türkü- sünde olduğu gibi, ancak bu kez, "yaşamasını sağ- layacakduyartı insanlara ulaşmakamacıyla", çırpmıyor. İşte VESTEL FAKS'ın en yenisi VESKOM BÖLGE MERKEZLERI. ADANA: Tel (0-322)45877 31 (0-322)458 77 6C Fa» (0-322)45879 20 ANKARA: Tel (0-312) 232 09 60 (3 Hat) Fax (0-312U321160 ERZURUM. Tel (0442)2342817 Tel (0442ı 234 61 04 Fax. (0442) 234 2816 İZMİR: Tel (0-232)4891861 Tel (0232)4894674 Fax (0-232)483 2157 VESKOM bır VESTEL Jirketler Grubı. ku-ul jşudor VESTEL 4200 Otomatik sayfa kesici lOsayfahkotomatik sayfa besleme 32 seviyeii gri tonlama Kağtt kıvrıimasını engelleyen mekanizma 2 satır LCD ekran 45 adet telefon haf ızası Harici telesekreter / telefon bağlantısı Alma / gönderme polling fonksiyonu Gedkmeli gönderim Kontrast ayarı Son numara tekrarı Ahizeyi kaldırmadan arama Yardım mesajı Fotokopi çekebilme Vi 11131 VESKOM VESKOM KOMPÜTER KOMÜNİKASYON TİC. A.Ş. Eskt âuyukdere Cad . E T T Garaji Yanı 80650 4 Levent Istanbul TÜRKSYE Tel (212) 283 49 60 (8 Hat) faks (212) 283 04 99 BAYİLER: ADANA: Gipa A.Ş. (0-322) 457 86 68. Pacffic Bilgısayar (0322) 351 08 '8 Mega form (0-3221 359 17 5\ Baw Form \O-32Î) 352 07 08. Copy Ud, Şti. (0-322) 235 49 59, Keyrat A.Ş. ıÛ-322) 454 14 31 Sistek Bilgısayar (0 322) 359 5C 07. ADIYAMAN : Yalçınoğlu Ticaret 0 416) 213 43 50, AĞR1 : 6e<;it Elektronik (Patnos) (0-472) 616 25 35, ANKARA : Teknilc EleMronik (0-3 1 2ı 418 91 19 Sistem Oonanım Yazılım Ud, Şti. 1.0-3*2) ifi 7 £7 n , Elektra Un. Tic. Ltd. Şti. (0312) 428 49 22, Elit Elektro Ltd. Şti. (0-312) 417 68 38, ANTAIYA : Adabim Bilgısayar (0-242) 242 81 85 Orfe Bitgisayat LO-242) 248 77 ^7 ARTVİN : Cıhan Elelrttonik (G456j 212 34 36, Ozteknik (0-466) 212 39 61, AYDIN: Net Telekom (Kuşadası) 10-256) 614 70 00, BALIKESİR • Bılsam (0-266) 243 75 76 BAYBURT : Çığır Elekronik (0-458) 2"' î3 23 BOLU • Turanlar (C-374) 215 79 96 BURSA: AUk \O-224) 255 64 46, Ali Can Tic (O-224J.676 29 57, ÇANAKKALE : ("anakkale Telekom X 286) 217 22 11 , OENIZÜ : Ettet (0-258) 263 88 38, OİYARBAKIR : Ersın Mobılya (0-i" 2ı 221 02 80 EDIRNE : Oestek (0 284) 213 53 16, ELAZ16 : Eldaş A.Ş. (0-424) 212 23 99 ERZ1NCAM : Mehup Ltd. Şti. (0446) 2U 49 60, TmaztepeElk. (0446) 212 16 16, Imi (0446ı 223 31 95, ERZURUM: Emi Ltd. Şti. (0442) 218 "*9 68, Muzaff» Özer (0442) 218 59 09.6aleri Emek (0442) 212 31 "2 CRC (0-212) 274 32 39 İZMİR : BMS / Bilsay (Çankava) (0-232) 483 65 04 Özfiliz Ticaret (lk«;eşmelık> (0-2321 425 28 61, Yılmaı Bilgisayar (fonak) (0-232) 441 96 44, Karakose Bilgısayar (Bornova' ıO-232) 374 54 35 Egenetser (0-232) 489 05 22, Netsan (0-232) 445 13 19, Mikrotelekom .0-232» 445 26 00, Otbim (CK32| 464 • 0 00. KAYSER1: Serdar Elektronik (0-352) 232 62 28 KONYA: Gürtunl»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle