Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•KİM 1995 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
zbekistan'ın
eker borcu
pteleniyor
I ANKARA (AA>-
ürkiye Şeker Fabrikalan
knel Müdürlügü'nün
Türkşeker), 1994 yılında
)zbekistan'ayaptığı 200
>in tonluk şeker
ıhracatından doğan
alacağının bır bötümü, bu
ülkenin talebi üzerine
erteleniyor. Edimlen
bilgiye göre Başbakan
Çiller'ın Özbekistan'a
yapttğı resmi ziyaret
sırasında kararlaştınlan
borç ertelenmesı
anlaşmasımn, gelecek
hafta Hazine Müsteşarlığı
ile Özbekistan yetkilileri
arasında imzalanması
bekleniyor. Özbekistan'vn
Türkşeker'e Î994 yılmda
ödemesi gereken 11
milyon 206 bin dolarlık
borç, bu yılın ekim ve
kasım aylannda yasal
faizleri ile birlikte toplatn
13.5 milyon dolar olarak
alınacak.
THJAŞ'm alacağı
29 trilyon lira
• ANKARA (\X)-
Tûrkiye Ekktrik Dağmm
AŞ Genel Müdürü lsmail
Ayvalı, elektrik
,. ücretlerinden kaynaklanan
alacaklannın 29 trilyon
liraya ulaştığım bildirdi.
Ayvalı, 4 yılda meydana
gelen alacaklann 16 trilyon
lırasmın kamu, 13
trilyonluk kısmmm da özel
abonelerden
kaynaklandığını söyledi.
Ay\alı'ya göre TEDAŞ'ın
halen genel bütçeli
dairekrden 3.5 trilyon.
belediyelerden 8 trilyon,
KİTkrden 4 5 trilyon, özel
abonelerden de 13 trilyon
lira olmak üzere yurt
genelindeki alacak toplamı
29 trilyon liraya ulaştı.
Fiyatlan 9 bin liraya kadar düşüren özel sektör, bazı köylerde süt alımlannı durdurdu
SEK'tekorkulanbaşa geldiEkonomi Servisi - SEK'in Istanbul Süt
Fabrikasfnı özelleştirip 1 trilyon 800 mil-
yan kasasına koyan Ozelleştirme tdaresi
Başkanlığı, süt üreticisini alıcının insafina
terk etti. Uretici, bir yandan devletin öde-
meleri ağırdan almasınm sıkıntısını yaşar-
ken bir yandan da elindeki sütü satamamak
gibi bir dunımlakarşı karşıyakalıyor.Köy-
Koop Birliği'nce yapılan açıklamaya göre
Trakya. Balıkesir, Çanakkale, Burdur ille-
rindeki pek çok köyde üreticinin. sütlerini
degerinden pazarlayamadığı, süt fıyatlan-
nın gerilediği ve bazı köylerde süt ahcıla-
nnın stoklannı bahane edereksüt ahrruru dur-
durduklan bildirildi.
SEK. üreticiye olan borcunu normal şart-
larda 15 gün içinde, en çok 1 ay içinde öder-
•Üretici, bir yandan devletin ödemeleri ağırdan alrn.asmın sıkıntısmı
yaşarken bir yandan da elindeki sütü satamıyor. Köy-Koop
tarafından yapılan açıklamada, Trakya, Balıkesir, Çanakkale,
Burdur'daki köylerde üreticinin, sütü pazarlayamadı|ı, fiyatlann
gerilediği ve bazı köylerde süt alıcılannın stoklannı bahane ederek
süt alımını durdurduğu belirtildi.
ken bazı köylerde temmuz ayı süt bedelle-
rinin halen ödenmemesi dıkkatçekiyor. Ba-
zı köylerde ise süt alıcılan, kooperatifiere
1 ekimden itibaren süt alımını durduracak-
lannı söylemeye başladılar. •
Kırklareli Köy-Koop Başkanı Erdoğ-uı
Kantürer, Özelleştırme İdaresi'nin köylü
düşmanlığından vazgeçmesini istedi. Kan-
türer, SEK'in satılmasıylabaşlayan süt kri-
zıyle ilgilı olarak idareyı suçladı. Süt üre-
ticısine emeğinin karşılığı olan alacağını
ödemekte bu kadar rahat davrarnlmasımn
köylüyütükettiğini savunan Kantürer, dev-
letin gecıktirdiği süt parasının vergisini,
hem de faiz üzerinden almaya çahşmasım,
büyük bir haksızlık olarak niteledi.
Erdoğan Kantürer. en gelişmiş ülkelerde
bile süt üreticilerinm süt sanayicüerinin in-
safina terkedilmediğinedikkatçekrı. SEK'in
satılmasıyla süt üretıcisınin korunmasız
kaldığını belirten Kantürer, süt alım fiyat-
larmın bazı yerlerde 9 bin liraya kadar düş-
mesinin, köylüyle resmenalay edilmesi an-
lamına geldiğuii söyledi. Kantürer, şöyle ko-
nuştu:
"SEK'i saüp trilyonlarca Virayı kasasına
koyanve üretkiyisüt alıcılan karsısındako-
rumasubırakanÖİB'yi,kö>lü düşmanlığın-
dan vazgeçme\e davet ediyoruz. Süt bedel-
lerinin ödenmesindeki keyfıyet, bizleri çok
sıl maaşlannıza ihtiyaı; duyuyorsanız on-
binlercc ureticiailesinin de emeklerinin kar-
şılığı olan süt paralarına ihtiyacı var. Para-
sı olduğu hakk üretki kö\lülerin alacakla-
nnı öngi>rülensüreyiaşaraködeyen ÖİR,kây-
lü dirçmanıdır.
Kararnamenin DYP'lilerin tavrı yüzünden imzalanamaması üreticiyi hayal kınkhğma uğrattı
Fmdıkta desteksözüımutulduCEMtLCİĞERİM/
AHMET ŞEFtK
GİRESLN/TRABZON -
Fındık üretıcısıne peşın ödeme
sözüveren Başbakan ÇîUer, üre-
ticıdentepkı alıyor. Destekleme-
ye ihşkın kararnamenin özellik-
le DYP'h bakanlann tavn yü-
zünden imzaianamaması üretıcı-
yı hayal kırıklığına uğratırken,
Türkıye'nınen önemlı ıhraç ürün-
lerinden bıri olan fındığın dün-
ya pıyasalanndakı fıyatı düsme
egilımine girdi. Kararnamenm
yayımlanmaması, hükümetın
"findıkta destekfemeden vazgtv
tiğp" şekhnde değerlendırihyor.
Üretıci elındekı fındığı 15-20
bin liragibı düşükbır fiyatla tüc-
cara satmak zorunda kaldı. Fın-
dığını FlSKOBlRLÎK'e veren
üretıcıler ıse bır süre paralannı
alamadılar. Ancak FtSKOBlR-
LlK'in çok kısıth olanaklannı
devreye sokmasıyla ahnan 7 bin
252 ton fındık karşılığı 600 mıl-
yar hra. parça parça üreticiye
ödenmeyebaşlandı. BirlıkGenel
Müdürü Kanm Türkmen, "Pfc-
şin ödeme \apüacağı sözü tutul-
madıgı için 3-5 kişi daha zengin
oldu" dedı. Türkmen, şöyle de-
vamettı:"Ankara'yagittik. Ay-
kon Doğan, Giresun'da başba-
kan ve başbakan vardımcısının
açıklamalannda destekleme ve
pesin ahm sözü vermediğini ile-
ri siirdü. \'e fındıgın destekkme
kapsanunaaiuımayacağını acık-
Ça ilan etti. Aldıgımı/ coap kar-
şısındaha> rete düştük. Eğer ka-
rarneme çıkmavacaksa, peşin
ödeme için kavnak aktarüama-
>^caksa FİSKOBİRLİK. alaca-
ğı fındıgın fıyaUnı kendisi açık-
lardı." Bu arada Trabzon Ziraat
Odası Başkanı Cemal Demırcı
de. "Başbakan tarafından alda-
tüdıklannı" açıkladı. Demircı.
hükümelın kendi derdme düştü-
günübelırttı.
DÜ1SYA EKOINOMtSİNE BAKIŞ / ERGİN Y1LD1ZOĞLU LONDRA
General Colin Powell
S
on haftalarda, Amerika'da
medyanın en çok ilgilendiği
konulann başında, emekli Ge-
nelkurmay Başkanı, "Körfez savaşı
kahramanı" Colin Powell geliyor.
Şimdi "64 milyon dolarlık" büyük
soru şu: Colin Powell, başkanlık se-
çimlerinde aday olacak mı? Geçen
hafta Colin Powell, otobiyografısini
yayımladığındabu ilgi tyice arttı. Bir-
çok göztemci, otobiyografıyi bir si-
yast manifesto olarakyorumladı. Po-
well'ın aday olacağına inananların
sayısı arttı. Eğer Powell aday olur
da seçilirse, zengintiğinin büyük bir
kısmı kölecigeçmışe dayanan Ame-
rika'nın ilk siyah devlet başkanı ota-
cak.
'Merkezdeki boşluk'
Amenkan halkı, var olan sıyası par-
tilerden ve politikacılardan hoşnut-
suz. Bu, Cumhuriyetçiler ile Demok-
ratlar dışında yeni bir altematrt ara-
yışına yol açıyor. Hoşnutsuzluğun
temelinde ABD'de büyük çogunlu-
ğun yaşam koşullarının giderek bo-
zulması var. 1990'lann başındaki
ekonomik durgunluk, sadece işçi st-
nıfının değil, ortasınrfındayaşam dü-
zeyini çok sert bir şekilde sarstı. Bill
Clinton, 1992'debu sarsıntının üze-
rinde 'değişiklik' vaadi ile seçimleri
kazanmıştı. Ne var ki, Bill Clinton
döneminde yaşanan ekonomik to-
partanmantn, işsizliği hissedilir bir
şekilde azaltmamış olması; çalışan-
lann yaşam düzeyınin erozyona uğ-
ramaya devam etmesi, Clinton'ın
verdiği sözleri yerine getiremediğini
gösteriyordu. Demokrat Parti'nın ta-
banmı oluşturan işçi sınrfı, liberal ay-
dınlar ve güneydeki kırsal oylardan
oluşan ittrfakbozulmaya başladı. Bu
hoşnutsuzluk, parlamento seçimle-
rine yansıdı ve her iki meclisı de
Cumhuriyetçi Partı ele geçirdi. Böy-
leceortayabirdengesizlik çıktr. Clin-
ton iktidarsızlaşmak, Cumhuriyetçi-
ler de her şeyi sabote eden oyun
bozanlar durumunadüşmektehlike-
si ile karşı karşıya kaldılar.
Diğertaraftan, Cumhuriyetçiler'in
seçim platformu olan, aşırı sağcı
Meclis Başkanı Newt Gingrich ta-
rafından hazırlanan, "Amerika ile
kontrat" datoplumdan biryankı bul-
masınarağmen bu 'merkezi' kazan-
maktan çok uzak. Siyahlar, işçi sını-
fı, yoksul kesimler ve liberal aydın-
lar arasında büyük bir hoşnutsuzluk
yaratan bu 'kontrat', ABD'deki refah
devletini tümü ile ortadan kaldırma-
yı amaçlıyor. Bu yüzden Cumhuriyet-
çi Parti'nin muhafazakâr kanadı ta-
rafından bile 'radikal sağ'\n bir de-
neyimi olarak görülüyor ve kuşkuy-
la karşılanıyor.
1992 seçımlerinde Teksaslı mil-
yoner Ross Perot, bu 'merkez'l tem-
sil etmeyetalipolmuşve popülist mil-
liyetçi bir kampanya üzerinde yüz-
de 19 oy almıştı. Powell'a gösteri-
len ilgiden rahatsız olduğu bildirilen
Perot, bu hafta, liderlik ettiği popü-
list hareketi 'Bağımsızlık Partîsi' al-
tında örgütleyerek seçimlere 3. par-
ti olarak girmeyi amaçladığını açık-
ladı: Perot 'merkezi' doldurmayayi-
ne aday. Ancak toplumun büyük ke-
simı, Ross Perot'yu, eksantrik mil-
yoner, istikrarsız polıtikacı ve tutar-
sız görüştere sahip bır aday olarak
kabul ediyor ve ciddiye almak iste-
miyor. Geçen seçımlerde kaybetmiş
olması dabu inançlan güçlendiriyor.
Işte bu ortamda Colin Po-
well'ın profıli, yeni bir aday olarak
yükselmeye başladı. Emekli Genel-
kurmay Başkanı Colin Povvell'ın ya-
şam hikâyesini biraz bilenler, bunun
'Amenkan rüyası'nın gerçekleşme-
sinin mükemmel bir ör-
neği olduğunu düşünme-
den edemezler: "Toplumun
en altından başlayıp çalışa
çabalıya ve de Allah'ın yar-
dımıyla toplumun en üstüne çık-
mak." Bu yüzden Po-
well, artan yoksultuk,
uyuşturucu madde kul-
lanımının yaygın-
laşması.cinayet-
ler, sağ radika-
^ % liznVterorizm,
ırkçılık, fana-
tik dinci
akımlar ve O.J.
Simpson mah-
kemesi ortamında Amerikan rü-
yasından gittikçe şüpheye düşen
bir kamuoyu için ideal bir aday gibi
görünüyor.
Jamaikalı siyah bir göçmenin oğ-
lu, Colin Povvell. Aynmcılık yılların-
dayetiştiği için de ABD'de siyah ol-
manın ne anlama geldiğini yakından
görmüş biri. Daha sonra orduya gir-
miş ve 42yaşında general olmuş. Biz
Povvell'ın adını ilkdefa Körfez Sava-
şı sırasında duyduk. O zaman çok-
tan Genelkurmay Başkanı olmuştu.
Povvell, emekli olunca başkanlığa
adaylığını koyacağına dair dedıko-
dular da başladı. Ancak Powell he-
nüz hiçbir partiye bağlı değil, 'parti-
lerin kendisine uygun olmadığını'
söylüyor. Bu arada görüşlerini yay-
maya ve medyanın kendine yarattı-
ğı olanaklarahayırdemiyor, adının 'Tî-
me-Warner adayı'na çıkmasına da
aldırmıyor. Şımdi ortaya çıkan man-
zara şöyle. Colin Povvell, otobiyog-
rafısinden de anlaşıldığı gibiyoksul-
luktan geliyor, ancak 'seröest piya-
sa' yanlısı. Siyah olması, toplumsal
konularda tutumuna da bir ölçüde
yansryor ve örnegin 'içinde bulun-
duklan durumdan, yoksulları suçlu
tutmanın yanlış olduğunu'... ya da
'tek başına çocuk yetiştirmeye ça-
lışanannelereyardımı kesmenin so-
runu çözmeyeceğini, bunun çocu-
ğu cezalandırmak olacağını' savu-
nuyor. Siyahlarayönelik olumlu des-
tek programlanndan yana. Son yıl-
larda bu programa yöneltilen mu-
hafazakâr saldınnın yanlış olduğunu
düşünüyor. Kürtaj hakkını da savu-
nuyor. Ûstelik geçmışe bakışı da
'sa0/(W/':VietnamSavaşrnıngerek-
sız yereyapılmış olduğunu düşünü-
yor. Ama zamanında, My Lai katli-
amını görmezden gelmeyi ıhmal et-
meyecek kadar da orduya bağlı.
Povvell henüz kararsız
Povvell, medya tarafından öne çı-
kanlmaya başlandığında, gelışmele-
re kuşku ile bakan, hatta Muhafaza-
kâr Parti'den aday olmadığı için kı-
zan, Povvell'ın 'bir balon gibi söne-
ceğini' düşünen bazıyazariar da za-
man içinde tutumlannı değiştirme-
ye; 'neden olmasın' demeye başla-
dılar. Bu değişikliğın arkastnda, Po-
vvell'da yeni bırözellik, 'ülkeyı birieş-
tirecek birlidehik' kapasitesi keşfet-
miş olmaları yatıyor. Geçen hafta
Wall Street Joumal ve CBS tarafın-
dan yapılan bir kamuoyu yoklama-
sı, Povvell'ın, Clinton kadar desteğe
sahip, Muhafazakâr Parti'nin olası
adayı Robert Dole'e deyakın oldu-
ğunu göstererek belki de böyle bir
sürecin işlemekte olduğunu göster-
di. Povvell'ın 'büyük şifketlerin lobi-
lehnden uzak, toplumu çürüten si-
yaset simsarlannm etkisine girme-
miş biri' imajı da bu tür tespitleri
güçlendiriyor. Ancak Povvell, bırtür-
lü adaylığını koymaya karar veremi-
yor.
Halbuki, Povvell'ın başkanlık seçım-
lerinde gerçekçi bir aday olabilme-
siiçin, eliniçabuktutupadaylığını koy-
ması lazım. Kamuoyu yoklamalan
daPowell'ın adaylığını Cumhuriyet-
çi Parti'den koyması halinde. kazan-
ma şansının yüksek olduğunu gös-
terdi. Ancak Cumhuriyetçi Parti'nin
sağ kanadı çoktan Povvell'a karşı
mevzilenmış durumda. Bu kanatta
yükselen ırkçılık, bölgecilik ve sınır-
sız özel teşebbüs özgüriüğü fıkirle-
rınin gücü ise azımsanacak gibi de-
ğil. Povvell'ın Demokratlar'dan aday
olma&ı halinde bu, Bill Clinton'ın baş-
kan adaylığından vazgeçmesini ge-
rektiriyor ki, olacak gibi değil. Diger
iki seçenekten biri bağımsız aday
olmak, öbürü de Ross Perot'un par-
tisi tarafından aday gösterilmek. An-
cak gözlemciler, "iki horoz bir çöp-
lükte ötmez" özdeyişinden hareket-
le bu ikinci olasılığı zayıf buluyorlar.
Geride çok fazla seçenek kalmıyor
doğrusu. Ya Povvell bağımsız aday
olacak ya da gerekti desteği ve pa-
rayı bulamayacağını düşünerek şim-
dilik adayiığını açıklamayıp otobi-
yografisinden aldığı telıflerle yetine-
cek. Cok uzak olmayan bir diğer ola-
sılıkda Povvell'ın 'merkezi' terk edip
Cumhuriyetçiler'in arzulanna göre
şekillenmeyi kabul ederek bu sefer
olmazsa, yaşı da henüz genç oldu-
ğu için, gelecekseçimlerde aday ol-
mayı kabul etmesi. Onümüzdeki haf-
talarda Povvell'ı izlemekte yarar var.
Çünkü Povvell'ın hikâyesi, Amerikan
sıyasi ve ekonomi sistemi hakkında
ılginç bilgilerle dolu.
Siyah, millı sporcu ve artist O.J.
Simpson, gerçekleşen Amerikan rü-
yasının bir başka örneğiydi, ta ki be-
yaz kansını ve karısının sevgilisini
öldürmekten hakkında dava açılana
kadar.
TTK ve TCDD'deki grevler hammaddesiz bıraktı
Kardemir çöziim arıyor
SAMİH AZMİEZER
ADANA - Türkiye Taşkömürü
tşletmeleri'nin (TTK1 ardından Devlet
Demiryollan'nda (DDY) da faaliyetlerin
grev nedeniyk durması sonucu
hammadde sıktntısı içine düşen Karabük
Demir Çelik Sanayii ve Ticaret A$
(Kardemir), taskömürü
bulabilmek için alternatif
çözüm arayışlannı
sürdürüyor. Genel Müdür
Esat Özalp.
Zonguldak'tan
karayoluyla taşkömürü
getirttiklerinı. bunun yanı
sıra kok fabrikalannda
üreümi düşürdüklerini
belirtiyor. Türkiye
Taşkömürü
tşletmelerTnde 20
eylülde başlayan grev
nedeniyle Kardemir'e kömür
sevkıyatının durmasının ardından 25
eylülde de DDY'de grev başlatılmış,
bunun üzerine tskenderun Demir Çelik
Tesisleri sahalanndan ithal kömürün
Karabük'e nakledilmesi işlemi son
bulmuşru. DDY grevinin başlamasından
dört gün önce. 21 eylülde Kardemir
Genel Müdürü Esat Özalp ve Yönetim
Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ruşen Gezki
tarafından Ulaştırma Bakanîıgı'nabir
• Genel Müdür
Esat Özalp,
Zonguldak tan
karayoîuyîa
taşkömüTü
getirtükierini, bunun
yanı sıra kok
fabrikalannda
üretimi
düşürdüklerini
belirtiyor.
yazı yazılmış. tesisin içine düsebileceği
tehlikeler anlatılarak İskenderun'dan
demiryollan ile kömür sevkıyatının
devamının sağlanmast istenmişti. Kok
kömürii üretimini bir miktar
kıstıklannı, Zonguldak'tan karayoluyla
taşkömürü getirttiklerini belirten
Kardemir Genel Müdürü Esat Özalp
şunlan söyledi: "Şuanda
fabrikaiaruruzda bir
haftahk taşkömürü stoku
\ar. Kok kömürü üretimini
kısarak bu stokun ömriinü
uzatmak istiyontc
Z«nguldak"tan karayoluyla
kömür getirtiyoruz. Ancak
karayolu nakİivesi sıkıntüı.
Zonguldak'tan ilave
sevkıyatla durum
kartanlabilir; ama bu, çok
garanüli bir yöntem değil.
Tesislerimizin normal
güniük taşkömürü ihtiyacı 2500 ton. Ama
2 bin tona çıkarbrsak tehlike kalmaz. Şu
anda bin tona doğru çıkacakgibi
görünüyor. Bin tonu bulur ve aşarsak
sonın azahr. Bundan sonraki üretim
kapasitesi taşkömürü nakliyesi
temposuna bağlı.'* Özalp taşkömürü
sevkıyatının tümüyle durması ve
stoklann tükenmesi durumunda, kok
fabrikalannm elden çıkma tehlikesinin
gündeme geleceğinı de kaydetti.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
x
Çıppınırdı Karadenîz"
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra başlayan
yenidenyapılanma sürüyor. Uluslararası ilişkilerin taş-
lan yeni yerlerini arıyor. Geçen yüzyılın etnik ve din-
sel ilkelliklerine dayanan eski aşklan canlanıyor. Bu sü-
recin önemli kesisme noktalanndan biri de Karade-
niz'dir.
Rusya Federasyonu ve Yunanistan Dışişleri Bakan-
lan geçenlerde Rusya, Kazakistan ve Hazar petrolle-
rinin, Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Novorossisk li-
manına oradan tankerierle Bulgaristan'da Burgaz'a ve
Burgaz'dan da boru hattı ile Yunanistan'ın Dedeağaç
(Alexandroupolis) limanına taşınması konusunda an-
İaştilar.
Yılda 30 milyon ton kapasiteli boru hattı, ilk behrle-
melere göre bir milyar dolara mal olacak. Boru hattı
anlaşmasının Yunanistan ile Rusyaarasında "özel iliş-
kileri" güçlendireceği, bir NATO üyesi olan Yunanis-
tan'ın, Rusya'nın çıkariannı, Avrupa Birtiği, NATO'nun
genişlemeleri dahil tüm polıtikalanna yansıtacağı, kı-
saca bu hattın "petrolden daha çok şeyler taşıyaca-
ğt" yapılan yorumlar arasındadır. iki ülkenin Bosna
konusundaki ortak tutumlan ya da NATO'nun Sırp
mevzilerini bombalamasına karşı çıkışlanndaki ben-
zeriik, Yunanistan'ın özellikle Türkiye karsısında gü-
venliğini "çokyönlü ağ oluşturma" politikasınadayan-
dırdığının da kanıtı olarak alınıyor.
• • •
Rusya Federasyonu-Yunanistan Anlaşması sonu-
cu, Karadeniz Orta Asya petrolünü Avrupa'ya taşıya-
cak "tankerierin yolu" yapılıyor. Bununla, Karadeniz'in
"doğal olmayan" ölümü yakınlastınlıyor.
Karadeniz'in doğal yapısının, 180-220 m. derinliğin
attında "yaşama oianak vermediği" ve toplam hacmi-
nin yaklaşık yüzde 87'sinin oksijensiz sulardan oluş-
tuğu bilinmektedir. Karadeniz, Avrupa'nın kanalizaş-
yon borusu olan Tuna ile Rusya/Ukrayna nehirterinin
sanayi atıklannı boşalttığı bır iç denizdir. Ancak en
uzun kıyılanna sahip bulunmasına karşılık sesıni hiç
mi hiç çıkarmayan Türkiye'nin gözleri önünde Kara-
deniz'e "yeni yıkımlar" yaşatıldı; yaşatılıyor.
Karadeniz 198O'lı yıllarda "zehirli varil" mezarlığı
yapıldı. Zehirli varillerin hangi Avrupa ülkelerinden ge-
tirildiği birölçüde de olsasaptandı; onlarcainsanın ya
yaşamınıyıtirmesiya da hastaolması, Türkiye'nin za-
vallılığını değiştirmedi, tazminat davası bile açıtmadı.
Nükleer kazalann etkilerinin pek çoğu ytllar sonra
ortaya çıkar. Dokuz yıl önce yaşanan Çemobil nükle-
er kazasının, bilimsel çalışmalaria hergün yeni bir yı-
kımı saptanıyor, özellikle çocuklardatroid kanseri sa-
yısının kazadan o yörede önceki yirmi yıla göre son
dokuz yılda "18 kat" arttığı beiirtitiyor. Bitki örtüsüne
verilen zarar "u/us/ararası düzlemdeyeniden tartışma-
ya açılıyor."
Bu konuda da Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklan
bundan sonra yapacaklanna da "ışık" tutuyor; daha
doğrusu "karanlık tutuyor.
Anımsarsanız, ülkeyi yönetenler "bakın biziçiyoruz"
deyip radyasyonlu çay içtıler, halka da içirdiler; döne-
min Atom Enerjisı Komişyonu Başkanı'nın bilimsel
yalanlan ve o günlerin YÖK Başkanı'nın üniversitele-
regetirdîği "radyasyon ö/çüm/en' vebunlannyaymı ûze-
rindekı yasakları" ile toplumu yanılttılar, sonra da na-
sıl olduysa 56 bin ton radyasyonlu çayı gömdüklerini
açıkladılar.
Çernobil'in çay dışındaki olası etkileri, bır ara fındık
konusunda dış basında yazılanlann dışında, günde-
me bile gelmedi. Ülkeyi yönetenler, eskisiyle, yenisiy-
le Karadeniz halkının uğradığı zararlan uluslararası
mahkemelere taşıma yüreklıliğini de göstermediler.
ODTÜ'de Doç. Dr. Inci Gökmen ve arkadaşlannın dı-
şında üniversite çevreleri de soruna duyarsız kaldılar,
daha açığı ilgisiz bırakıldılar. Cumhuriyet Gazetesı' nin
ve KÖK (Karadeniz'in ÖzeHiklerini Koruma Demeği) Der-
gisi'nin yayınlan, 1991 sonrasının yonetıcilerince de
gözardı edildi. Çay-Kur Genel Müdürü Tuncer Ergü-
ven'inyörenin ekonomik kalkınması konusundaki so-
mutönerilen de, Sinop Belediye Başkanı Ali Karagül-
le'nin özellikle çevre duyarlı yaklaşımlan da, benzer-
leri gibı, ya engellendi, ya da tümüyle yanıtsız kaldı.
Ülkeyi yönetenler, şimdilerde de Karaden'ız'i bir pet-
rol bataklığı yapacak girişimleri "yalnızca" seyredi-
yortar. Ne Rusya Federasyonu'na Avrupa'ya sataca-
ğı petrolü kendi ülkesinden geçecek boru hattıyla
göndermesini önerecek ve bunu yaptıracak kadar
güçlüler, ne de, bonj hattını Doğu Anadolu'dan Cey-
han'a uzatacak kadar becerikli. Kısaca Türkiye, kımız,
kalpakya dadinsel duyguları kışkırtarak OrtaAsya'ya
giderken, oradan gelecek petrol ile Karadeniz'in kim-
yasal bataklık olmasına da karşı çıkamıyor.
Karadeniz çırpınıyor, daha doğrusu yok ediliyor.
Tıpkı, kendilerini ulusalcı sayanlann bır ara kendi şar-
kılan yapmak istedikleri "Çırpınırdı Karadeniz" türkü-
sünde olduğu gibi, ancak bu kez, "yaşamasını sağ-
layacakduyartı insanlara ulaşmakamacıyla", çırpmıyor.
İşte VESTEL FAKS'ın en yenisi
VESKOM BÖLGE MERKEZLERI.
ADANA:
Tel (0-322)45877 31
(0-322)458 77 6C
Fa» (0-322)45879 20
ANKARA:
Tel (0-312) 232 09 60 (3 Hat)
Fax (0-312U321160
ERZURUM.
Tel (0442)2342817
Tel (0442ı 234 61 04
Fax. (0442) 234 2816
İZMİR:
Tel (0-232)4891861
Tel (0232)4894674
Fax (0-232)483 2157
VESKOM bır VESTEL Jirketler Grubı. ku-ul jşudor
VESTEL
4200
Otomatik sayfa kesici
lOsayfahkotomatik
sayfa besleme
32 seviyeii gri tonlama
Kağtt kıvrıimasını engelleyen
mekanizma
2 satır LCD ekran
45 adet telefon haf ızası
Harici telesekreter /
telefon bağlantısı
Alma / gönderme polling
fonksiyonu
Gedkmeli gönderim
Kontrast ayarı
Son numara tekrarı
Ahizeyi kaldırmadan arama
Yardım mesajı
Fotokopi çekebilme
Vi 11131 VESKOM
VESKOM KOMPÜTER KOMÜNİKASYON TİC. A.Ş.
Eskt âuyukdere Cad . E T T Garaji Yanı 80650 4 Levent Istanbul
TÜRKSYE Tel (212) 283 49 60 (8 Hat) faks (212) 283 04 99
BAYİLER:
ADANA: Gipa A.Ş. (0-322) 457 86 68. Pacffic Bilgısayar (0322) 351 08 '8 Mega form (0-3221 359 17 5\ Baw Form \O-32Î) 352 07 08. Copy Ud, Şti. (0-322) 235 49 59, Keyrat A.Ş. ıÛ-322) 454 14 31
Sistek Bilgısayar (0 322) 359 5C 07. ADIYAMAN : Yalçınoğlu Ticaret 0 416) 213 43 50, AĞR1 : 6e<;it Elektronik (Patnos) (0-472) 616 25 35, ANKARA : Teknilc EleMronik
(0-3
1
2ı 418 91 19 Sistem Oonanım Yazılım Ud, Şti. 1.0-3*2) ifi
7
£7 n , Elektra Un. Tic. Ltd. Şti. (0312) 428 49 22, Elit Elektro Ltd. Şti. (0-312) 417 68 38, ANTAIYA : Adabim Bilgısayar
(0-242) 242 81 85 Orfe Bitgisayat LO-242) 248 77 ^7 ARTVİN : Cıhan Elelrttonik (G456j 212 34 36, Ozteknik (0-466) 212 39 61, AYDIN: Net Telekom (Kuşadası) 10-256) 614 70 00, BALIKESİR • Bılsam
(0-266) 243 75 76 BAYBURT : Çığır Elekronik (0-458) 2"' î3 23 BOLU • Turanlar (C-374) 215 79 96 BURSA: AUk \O-224) 255 64 46, Ali Can Tic (O-224J.676 29 57, ÇANAKKALE : ("anakkale Telekom
X 286) 217 22 11
, OENIZÜ : Ettet (0-258) 263 88 38, OİYARBAKIR : Ersın Mobılya (0-i" 2ı 221
02 80 EDIRNE : Oestek (0 284) 213 53 16, ELAZ16 : Eldaş A.Ş. (0-424) 212 23 99 ERZ1NCAM :
Mehup Ltd. Şti. (0446) 2U 49 60, TmaztepeElk. (0446) 212 16 16, Imi (0446ı 223 31 95, ERZURUM: Emi Ltd. Şti. (0442) 218 "*9 68, Muzaff» Özer (0442) 218 59 09.6aleri Emek (0442) 212 31 "2
CRC (0-212) 274 32 39 İZMİR : BMS / Bilsay (Çankava) (0-232) 483 65 04 Özfiliz Ticaret (lk«;eşmelık> (0-2321 425 28 61, Yılmaı Bilgisayar (fonak) (0-232) 441 96 44, Karakose Bilgısayar (Bornova'
ıO-232) 374 54 35 Egenetser (0-232) 489 05 22, Netsan (0-232) 445 13 19, Mikrotelekom .0-232» 445 26 00, Otbim (CK32| 464 • 0 00. KAYSER1: Serdar Elektronik (0-352) 232 62 28 KONYA: Gürtunl»