Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 1995 SALI
12 KULTUR
tstanbul Devlet Tiyatrosu, sezonu Civan Canova'nınyazdığı 'Kıyamet Sulannda' isimli oyunuyla bugün açıyor YAZI O D A S I
Kjyamet
DL'\GUDURGLN
İstanbul Devlet n>atrolan 1995-%
tıvatro donemını.Civan Cano\a nın ılk
vazarlık denemesi olan ~Kı>amct
Sulannda" ovunu ıle açıvor Hızla
dun\ a> a > aklaijan bır goktas,ının
yaşadığimız gezegenı vok etmesi
öncesmde bır aıknın penceresınden
varoluşun sorgulandığı ovun korkunun
ve kı>amet bekkntisinın golgesındekı
ınsan profıllennı ele ahvor Kenan
Işık'ın vonettığı ıkı perdelık ovunda
Alp Övken, GİÎman Peremeci. Bülent
Emuı\arar, \\şe Bcrkem Gunşıra\ ve
TülinOralrol alıvorlar Oyunun
dekorlan \.Cem köroğlu na. ı>ık
duzenı ı»e Önder \ n k a an
Genç vazar Crvan Canova herne
kadar s,uanda sahnede venıden
yaratılan ovunu uzennde konu^mak
ıstemese de cıkış noktasının 1994
yazında Jupıter e çarpan
kuvrukluvıldız olduğunu behnerek
başhsor soze "Ama o noktada
kalnvav arak ku> ruk> ıldızın dıinyav a
>önelmesi halinde insan >aşamını nasıl
"etkile\eeegını dus,undum. Eğer, çıkış
noktasında kalsavdım sonuçta ortava
bir bilım kurgu çıkardı. Chsa, benim
için onemh olan ınsan ilişkilerintn
içinde bulunduğu kı>amet \e vaşamlan
çettşkilerdi." tnsanlar, kıyametı
bekkrken aslinda o anı yaşıyorlar ama
bunun avırdında değıller Canova"\a
gore "Geteceğin karanuk gunler
kopacak SELIMILERI
getıreceğine dair bir beklentiden ote.
sadece içinde bulunduğumuz ve farkına
\aramadığımız kimi durumlan
anlatmaya çakş.tım.'" Oyunun
merkezınde ver alan aılede va^anan
çatiijmalar aslında ınsan ılı:>kıkn
genehnde her an kar^iia^tığımız
sorunlar Yazann vureulamak ıstedıeı
nokta da ıv. ıden ıvı\e karma^ik bır hal
alan bu ıltşkıler bılmecesı \e değer
vargılannın bırevın uzennde kurduğu
egemenhk "Yaşadtgıınızortamın
gerçekleri bunlar" dıye tanımh>or bu
durumu Cano\a
Absurdtıvatroyu, msanlararaM
ıktışımı. daha doğrusu ılctı^ımsızlıgı
C
ıvanCano\a,
ılk o\ununda
hızla dünyaya
yaklaşan
kuyruklu bır \ ıldızm
neden olacağı kıyametı,
bu süreçte de bır aüemn
varoluşu \e kendılennı
sorgulamalannı
anlatıyor. O\unda.
gerçek kı\ ametın nerede
olduğu borusuna.
kurmaca ıle gerçek
arasmdakı gıdış
gehşlerle yanıt aranıyor
"Kıyamet Sulan", bır
ıletışımsızhk
kıyametının eşığınde.
bıre\ ı sorgulanması
gcreken gerçeklerle baş
başabırakı\or
Fotograf klBtLAY TLNTUL
ele alması bakımından çok
sev ıyor "Bazen bir şe> anlatmak
isthoruz, ama ne olduğunu kendimiı
de bilemı>oruz"
Sanatçt tek bır ovun vazarak kendısını
bır ovun yazarı olarak adlandtrmak
ihtennyor "Vazmanın en önemli
özelliği tek başına ureti>or olmanız.
Kolektif üretime karşı değilim, ancak
tek başıma öretirken kendimi daha
rahat mssedivorum. Daha sonra da
kafamdakileri insanlarta pavlaşmak
hoşuma gidivor" dıv, en C anov a av nı
zamanda bır o\uncu antak \azmak s.u
siralarda daha ağır basıv.or
Mızah ıle yazını bırlıkte dusunen
C ano\ a "dun\ a\a humour gozu>le
bakmak"tan kevıt alıvor kendüine
olduğu kadar (,e\reMne de çokça
ele>tırı vonelten Cano%a bugune kadar
saf mızah vazamadığını belırtışoı
Ya^anılanlar mızalıı bır derece\e kadar
yok edı\OT ı,unku ~\azma>a
otururken onee bu bır komed\ olacak'
di>e kararlaştın\onım. \ma sonu^a
ortaN-a <;ıkan şo içinde bir miktar
mizah kınntısı taşısa da tam anlamı>la
mizah otmu\or. Bu da insan ılişkıleri \e
>aşadıgımu tatsız gerçekkrle ilgıü.
\ma gerçek bır sulu komedı yazmak
enbü\ükisteğim" Şusıralarda
uzennde çah^tığı bır o\ un \ ar
C anova'nın \neak. bu projede de
sozunu enığı ^orunla kar^ılaifmı^
"Aslında, sokağa çıkma >asağı üzerine,
bir otel lobısınde ge<jen bir komedi
ya/mak istı\ordum, ama yazdıklanma
bır de baktım ki sokağa çıkma
yasağının ınsanlar u/eriıideki olumsuz
etkisıni anlatmışım."
Bugun pcrde" dıyecek "Kı>amet
Sulan , bır ıletışımsızhk kıyametının
eşığınde. bıreyı borgulanma^ı gereken
gen,eklerie baş başa bırakıvor
Györ Balesi'nde Macar dansçılar işlerini güçlü bir inanç ve aşkla yapıyor
dans etmek için deü olur'
RA\\ENCİM
Busezon CRRK.onserSalonu ndaser-
gılenecek olan bak vedans gostenlen me-
rakla beklenı\ordu Geçen hatta sonunda
Macanstan"dan Gvor Balesı'nın sergıkdı-
p ıkı gobten ıle bu :>alonda bak \e dans
sanatınınhâlaver alabıldığmı görduk Yal-
nız garıp bır şekılde Gvor Balesı'nın adt
Gyor Dans Topluluğu olarak anılıyordu
Ü^telık duvuru \e tanıtim aklakasıtlı bır
davranıiji getırecek kadar >etersız kaldı-
ğından bu sanat dalına ılgı du\an ızlevı-
ctlenn bu>uk bır çoöunluğu ne \azık kı
Györ Bale^ı nden haberdar olamadılar
Gyor Balesı 19^9 vılında Macans-
tan ın G\or s,ehnnde kurulmus 26 kıijilık
bır topluluk kurulu!? o\kus.u oldukça ıl-
gınç S ıllarsurenuzunçalışmalardan son-
ra 1978 \ilinda Gvor kentı modembırtı-
yatrobınasınaka\ut)mu^ \ynı yıl Gyor'de
bır bak topluluğu kurulmabina ve Buda-
peşte Dan^ \kademısı nde son sınıtti
olan oğren».ıknn bu topluluğun çekırdek
kadrosunu olu^tunnasına karar venlmı^
O vıllarda Beıart Bale^ı nde sohst dansçı
olarak sanatının doruğunda olan l\an
Marko topluluğa vonetıcı olarak davet
edılmış \e kabul etmış
Gvor Baksı nın ?u andakı \onetmem
olan Jânos Kiss. bu organızas\onu ger-
çekle^tıren \e \uruten %onetımm vuzde
70 Macar Kuhur Bakanhgı vuzde >0
Gyor verel vönetımı olduğunu bıldırıvor
Yuz altmi:} bm nutuslu bır endustn >ehrı
olan Gvor'de bovle bır organızasvon va-
pılmasını doğm bulmavanlar da olmu^
kuşkusuz \ma Budape^te ve \ ıv ana'nın
tam orta»ında ver alan Gvor bır tıvatro
sahnesıne ve dans topluluğuna kavu^tuk-
tan sonra daha ıv ı tanınmı^ ve bunun eko-
nomıve de katkısı olmu^ Ozellıkle genç-
kr Gvor Balesi'nın seyırcıknnın çoğun-
lugunu oluşturuvor ve gonulden desteklı-
\orlar
Topluluğun kurulu^undan dott vıl son-
ra artıkbaîanh olduklannı ve ılgı gorduk-
knnı kanıtladıklan gıbı kendılennı parlak
bır gekcegm bekledığı de agıkça bellı ol-
mu? Bu durumda dev letın tam destegıv-
le kendı okullannı da açmı>lar Bugun
GyorBak Okulu'nda 152 ogrencı dans \e
gor&el sanatîar eğıtımı gormekte 7-18 y a^
grubundan olan bu oğrencıler. ılkokul or-
taokul ve lı-.e eğıtımkrını dans konusun-
dakı ek derslerk bırlıkte alıvorlar
Bövkce mezun olduklan v\l bu sanatı
seçmerneve karaT verme ^anslan da olu-
yor Topluluğun vonetmenı olan Janos
Kıss avnı zamanda okulun da vonetıeiM
ropluluğun yonetmenı Janos Kıss, bınnul amaçlannm
ıy ı dansçılar yetıştırmek olduğunu vurgulav, arak.
"Eğıtım sıstemının ıçmde ver alan her ders
önemhdır Yalnızca geleceklennı garantı altına almak
ıçın değıl. aptal dansçılar. cahıl dansçılar ı^temedığımız ıçın
de Dans eğıtımı bedenın a\ Alardan boyuna kadar olan
kısmını kaptamaz kı. be\ınlenn de eğıtılmesı gerekır" dı\or.
ama dans dı^ındakı eğıtımden sorumlu bır
mudur daha varmı^ kıss >oyk açıklıvor
"Binncil amacımız. m dans<;üar vetiştir-
mek: bunundışındaeğhimsısteminink;ın-
dever alan her derscınemlıdır. \alnızca ge-
leceklerini garantı altına almak ıçın değtt.
aptaldansçılar.cahıldansçılar ıstemediğı-
miz ıçin (ic... Dans egıtimı. bedenin a\ak-
lardan bovuna kadar olan kısmını kapsa-
majt ki bevinterin de eğitilmesi gerekir."
Okulun ogreiKilen Macanstan dan ba^ka
Avusturya ba^ta olmak uzere bırçok va-
bancı ulkede ıt» bulabılıyorlar tkı \il ön-
ce haha'nın kuzevınde gerçekleştınkp
Ldme Dans \an;>masrnda 1^ va^ındakı
bır kız ogrencı Nirag Soth>, bırıncılık
odulunu alarak Gyor Dans Okulu'nun
prestıjınıoldukçayukseltmı> Buvılmev-
lui avmdan ıtıbaren LNESCO'va bağlı
okullar arasina kabul edılmelen de onle-
nne uluslararasi kapılar açılması ıçın çok
daha genı^ olanaklar sağlayacak Eğıtırn
konusunda Kıss ^unları eklıvor "Eğitim
bütçesini kısma\ a kalkışan bır ülkenin ge-
kceği karanhktır. l\i bır eğıtım. duzevli
bır kulturun tek çaresıdir"
Topluluğun ılk vonehusi han Marko
dort v ı! once hıc bekknmedık bır anda esi
Judit Gombar'dan (grubıın ko^tum bolu-
munden sorumlu kı^o avnlarak vurtdisı-
na gıtmıs Bu knzı kendı dralarında son
derecedemokraıık ve ozerk bırtutumla at-
latmı^lar Butun sanatçılann katıldığı top-
lantılar duzenlenu^kr ve aralarından Ja-
nos Kiss'ı vonetmen seçerek durumu vet-
kîlı ktvlere bıldırmışkr *>ımdıkı durum-
da K.ıss 2000 vılına kadar bu gorev ını sur-
durecek
Kiss. son vıllarda ulkedekı demokra-
tıkleşme çızgısındekı degı^ıklıkknn ken-
dıknnt zengın bır ulke olmadıklan gerçe-
ğıvkvuzvuze bıraktığını anlatıyor Dev-
let okulun bütun gıderlennı karşılamayı
surdurmesme rağnıen tooluluğa vaptığı
v ardımı kısmı^ Bu durumda PhılhpMor-
ris'ın Macanstan kolu \mstel Bıraları se
\lalev Matar Havavolları ba-jta olmak
uzere bırçok sirketten destek almava bas-
lamislar ^vnı.a okul ogrenk.ıkrmın ba>-
vurabıleceklen bazı vakıliar varrnı^ Kı-
sacık bak sanatçılığı suresının nasıl ve ne
gıbı guventekrle sonu(,landıgı konusun-
da ise sunları oğrenıvoıuz "Bu aşama.
bizim mesleğımizin en zordonemıdir. Her
«ün a\ na\a bakmak /orunda olan sanat-
çılar. buna çoğunlukla kendileri karar ve-
rirler. Bazen de ben sojlenm. Naşamlan-
nı öğretmen olarak surdürenlenn dışında
mesleğjni tamamen değiştıren \e çok da
başanlı olan arkadaşlanmız \ar. Mdıkla-
n eğıtim. bunun gerçekleşmesi içın veter-
fidir."
Gvor Baksı nın Uıanbul da gerçekks
tırdığı ılk gosterıkr on v ıl om.e 1 ^ Istan-
bul Festıvah kapsamındavdı ve C ıımhurı-
vet gazetesının katkılarıvlagerı,ekks.tınl-
' Şiir dinletisi soluksuz izleniyor'
MUSTAF\EMRE
\DVNA - \dana 9 Mtın Koza Kul-
tur-Sanat Festıvah ıçınde ay n bırtat ve-
ren. cosku uvandıran bır etkınlık va-
şandı "-\taol Behramoğlu Şiir Dinleti-
si" adını tasiyan. bır tur dınletı-gosterı
ozelhğı gosterenetkınlıkteTurkıye Ya-
zarlar Sendıkası (T\ S) Ba^kanı unlu
ozan \taolBehramoğlu,muzisyenHa-
luk Çetin \e Mehmet Çakmak ık bır-
lıkte \dana \nakent Bekdıye Tıvatro
Salonu nu hmca hmç dolduran gençle-
re "şiir şöleni" sundu S»nn sevmcı
coşkusu yurekkrden sokaklara taştı
l 5 saat suren etkınlık. şunn gızlı gu-
cunu bır kez daha ortaya kovdu
Behramoğlu nun şurknnı okudugu
etkmlıkte Haluk Çetın Behramoğ-
lu'nun şurknnden bestekdığı şarkıla-
n seslendudı Etkınlığe flut ve kabak-
kemane ıle Mehmet (fakmak eşlık ettı
Bırbınnı ızkven şıır ve şarkılar ılgınç
bırkompozıs\on oluşturdu Tematıkbır
akış ıçınde sunulan şur ve şarkılarda lı-
nzm one çıktı Epık çızgıkrtasiv an \a-
pıtlann ardından toplumcu bıldırıkr
veren şıırler, ^arkılar geldı Duygusal
yoğunluğu usçu bır vurgulama ızledı
Mehmet Çakmak- \taol Behramo^u \e Haluk Çetın
Dınktıden sonra goru^tugumuz \ta-
ol Behramoğlu bu olu^umun geçen v ıl
\ntalva'da ortaya çıktığını belırterek
daha sonra dınletı sundukları -\ntalva
Alanva, Dıyarbakır Gazıantep. Bursa
ve Izmıt'te ılgı ıle karşılandıklannı soy -
ledı Behramoğlu "Bu çalışma ile ti-
yatronun, ^iirin. muziğin o?gun bir
kompo£İs\onunu oluşturuyonu. Veni
bir çahşma bu. içten bir olay. Etkileyki
\e sanatsal bir gosteri. Gittiğimiz her
yerde bunu gordük. Dtnleti hep soluk
alınmazcasına iztenıyor"1
dedı
Behramoğlu. s>urk muzık arasinda
derın bır ıliskı bır kan bağı bulundu-
ğunu v urguladt Unlu ozan "Şiirinbir
ritmi vardır. Bu ritim. hem sö/cuk sev
leri hem de ses ögeleri ik oluşur. \n-
lamlar ta^ıvan, zıhinle ılgılibir ritimdir.
Şiir. bu ozellikle seslendirilebileeek bir
sanat urunudur. Şiirin bugun de sesle
anlatilabilme olanaklan vardır. Bu da
kitle ıle ıli*|ki kurmada onemli bir ola-
naktır. Şiirdeki metafor ile muzıkteki
ezgıler birleşince orta\a çok etkilevici,
vurucu. guzel kompozisyonlar çıkıyor.
Bızdebunugerçekleştirme> i başardık"
dıve konusjtu \taol Behramoğlu nun
ijiırlerını besteleverek okuvan Haluk
Çetın "\taol Behramoğlu'nun şiirteri
ile buyudu bizim kuşak, \taol Behra-
moğlu,benim içınonemliisimlerden bi-
ndir. Bakın. ha>at biâ nere\e getirdi.
Geçen vıl. \ntalva'da şair Metin De-
mirtaş tamştırdı bizi. Hemen kaynaş-
tık. birtikte bir s,e\ yapmaya karar \-er-
dik. Bıraz çalıştik ve \ntah a'da ilk dın-
letimizi sunduk. Sonra aramıza Meh-
met (Çakmak)de katıldı. Şımdi bir ka-
set yapmayı duşunuvoruz. Kaset. \ta-
ol Behramoğlu'nun şıirlennden beste-
lediğim şarkılardan oluşaeak. \dı \ta-
ol Behramoğlu Sarkıları olacak" dedı
Behramoğlu ık Çetın'e ^dana dtn-
ktısınde katılan Mehmet Ç akmak ise
bu ı,alı^madan mutluluk duvduğunu ve
mımk ^ali!>malannı voğunla>tınTiak ıs-
tedığım belırttı Ekım sonunda Sam-
sun da bır dınletı sunacak olan Behra-
moğlu ve arkada^lan yurdı^ı turnele-
rıne hazırlanıvorlar
mısîi BuvıKRR ve gelen 20kı^ıhkekı-
bm ı«,ınde 1^8^ te de ızlemı^ olduğumıi2
btrı,ok sanatı,ı vnrdı Bunlardan Kıss bu
kez vonetmeıı olarak gehrken Barbara
Bomhicz hem dansçı bcm de koreograf
olarak ver alıvordu bırıneı eserolan'Pâr-
kak'ona aıtti Bu eserde vasamın tarklı
evrelerınde o! ın uı, kjdııı Dvorak. Schu-
bert v e Debussy "nın muzıkkrıv le dans et-
tıler Gent, kız rolunde BarbaraStrockte-
mız ve dınamık dansiv la gervekten dıkkat
çekıcıvdı L»,uncu solovu ve Muller Er-
vın'k pas de deu\ u dans eden Barbara
Bombıc7 isc eserın koreogratı ve dene-
vımlı bır dan«,ı olarak kendını bellı edı-
vordu Szantaj Hajnalka ı-e bak eğıtımı
çok ust duzev de gorunmemesine rağnıen
akıcı %e ivtendı tkmcı eser "Most".
MÎDde kuv.uk bır topluluğu voneten
Glenn \\illıam de \oung"a aıttı Beş uzun
taburenın de koreogratıvk butunleştığı
bu sembohk vapıt de \oung un Gvor Ba-
ksı'nebırhedıvesivmis koregrattnınba-
zt bolumkrınm dalıa zavıt olmasına rag-
men ı,ok ılgmv bolumkr de ıv,envordu
Genel olarak de ^oung un Macar toplu-
nıu ıle ılgılı ızdusumlennı vansıtıvordu
Cek koregraf Lıbor \aculıck ın 'Sea of
Tears' (Gozva^ı Denızı) adlı esen Mah-
ler'ın Kındertotenheder ı uzeıme kurul-
mu^ gerçekten etkıkv ıcı bır v apmı
Doganın acımasiz golgesı ölum kar^ı-
sında Mahler'm dık getırdıgı yogun an
Bombiez'm ba^anvla vanlandırdıgı anne
roluvle venı bır bovut kazanıyordu Eser
buram buram Slav melankohsi kokuvor-
du Dorduncuvc^onkoreogratı.genellık-
k olduğu gıbı en hareketlı vapıttı Şu an-
da Goteborg Balesı nı voneten Turk se-
vırcısının Ramben Balesı nden tanıdığı
Robert North,bu esen Paco de Lu«a
>
nm
muzığı uzerıne kunnu^ İspanvol kulturu-
nu ve dansinı vansıtan 'Entre dos \gu-
as'ı Macar dansv,ılardan ızlemek ılgınçtı
Basrolde 20 yasındakı S\hia Major gu-
zel tızıgme rağnıen Upanvol ruhunu
ınandıncı olarak vansıtmak ıçın veterlı
değıldı Bunun v anı siı a her şev den onem-
lisi butun sanatçshr tskrını gııçlu bır
ınanç v e a^kla v aptıklarmı ov k guzel hıs-
bettınyorlardı kı gosterıye sempatı du\-
mamak olası degıldı Kıss ın ^u sozkn
belkı de her ^evı en guzel sekılde açıklı-
vor
"Dansçı acıkmaz, susanıaz. hasta ol-
maz, ozel yaşamı önemsudir; o valnızca
dansetme>ı düs.unur: dansetmekiçın de-
lı olur. \k_si takdırde seyırci onun içten ol-
madığını hemen anlar."
Bir Mektup
Kadın Eserlen Kutuphanesı ve Bılgı Merkezı Ku-
rucu Uyesı Sayın Şîrin Tekeli yle Genel Kurul Uye-
sı Sayın Tülin Tankut'tan bır mektup aldım
"19Eylul 1995 tanhlı Cumhunyet gazetesının 'Ya-
zı Odası koşenızde Eskı Kulturumuz' konusunda
surdurduğunuz tartışmaya, yazınızın son bolumun-
dekı bır degınmeden yola çıkarak kuçuk bır katkıda
bulunrnak ıstedık
'Bronte Kardeşler'ın yazarlık -ve kadınlık- muca-
delesıne ılışkın Turkçe yayın bulmak olası da, Fat-
ma Aliye ve Emıne Semiye hanımlann eserlen ye-
nı yazıya aktarılmamış Kım olduklan, ne çaba har-
cadıklan artık kımseyı ılgılendırrnıyor Bronte Kar-
deşler e duydugumuz saygınm hayranlığın çok ol-
çulu bır benzerını Fatma Alıye ve Emıne Semiye ıçın
duyamaz mıyız''' dıyorsunuz
Nehaklıbırserzenış'Turkıye'dekadınlanndüşun-
ce, sanat kultur yaşamma katkılan ve kadın muca-
delelen tanhı jstune yapılması gereken araştırma-
lar yenıdır gecıkmıştır Batı da kadınlann kendı ta-
nhlenyle ılgılı olarak, ozellıkle 1970'lerden sonra açıp
haylı ılerledıklen yolun çok başlangıcındadır Ama
baş/amışt/r
1990'da Istanbul Buyukşehtr Beledıyesı'nın ver-
dığı tanhî bır bınada Kadın Eserlerı Kutuphanesı ve
Bılgı Merkezı Vakfı tarafından kurulmaya başlanan
Kadın Eserlen Kutuphanesı'nın amaçlarından bm
tam da budur Geçmışm, unutulan, unutturulan eser
vermtş kadınlannı ve mucadelelerını gun ışığına çı-
karmak
Kütuphanede halen, Fatma M\ye Hanım'ın Muha-
darat (eskı Turkçe) ve Ahmet Cevdet Paşave Zama-
nı (yenı Turkçe) kıtaplanyla, Fatma Alıye Hanım uze-
rıne yazılmtş, Ahmet Mrthat Efendi'nın Bır Osman-
lı Kadın Yazannın Doğuşu-Bıyografı (yenı Turkçe) kı-
tabı ve başta Mübeccel Kızıltan ın Turk Kadın Hak-
ları Mucadele Tarıhınde Fatma Alıye Hanım'ın Yen'
makalesı olmak uzere bırçok ınceleme bulunmak-
tadır.
Fatma Alıye ve Emıne Semiye hanımlar, 1 Eylul
1895-25 Hazıran 1908 arasinda 612 sayı yayımla-
nan Hanımlara Mansus Gazete nın sureklı yazarla-
nydılar Aynca Kadın Dunyası Hanım, Incı, Kadın gı-
bı II Meşrutıyet donemı kadın dergılerınde yazılan-
na rastlamaktayız Butun bu dergıler Kutuphanemı-
zın dergı koleksıyonunda yer almaktadır Öteyandan
Kutuphanetarafından 1992'deyayınlanan, 'ıstanbul
Kutuphanelerınde Bulunan Osmanlı Kadın Dergılerı
Bıblıyografyası (1869-1927) adlı kaynak eser, 'Eskı
Kulturumuze katkıda bulunmuş gun ışığına çıkarıl-
mayı bekleyen nıce kadın hakkında değeriı ıpuçlan
vermektedır
Bu eserde 40 dolayında dergının butun sayılan tek
tek taranarak yazılann yazar yazı başlığı ve turune
gore dokumu yapılmıştır
Aynca Kütuphanede, Ocak 1995'te Unıversıte
Ögretım Gorevlısı Ayşe Durakbaşı'nın duzenledı-
gı bır gun boyunca uzmanları, araştırmacılan, tanık-
ları bır araya getıren Halıde Edıb Adıvar atolyesı' gı-
bı toplantılar yapılarak bılgılenn yaygınlaştınlmasına
çalışılmaktadır
Bırkaç yıldır, kadınlann tanhını gorunur kılmak ıçın
bılınçlı olarak yapılabılenler, yapılması gerekenlerın
yanında henuz pek azdırve yetersızdır Ama eskı kul-
tur kadınlanmızın kım olduklan, ne çaba harcadıkla-
n bızı çok yakından ılgılendırdığı gıbı, Bronte Kar-
deşler'e duydugumuz saygınm hayranlığın bır ben-
zerını Fatma Alıye ve Emıne Semiye hanımlara da
duymaktayız "
Benı ve okurları bılgılendıren Şırın Tekelt'ye, Tulın
Tankut'a teşekkur edenm Ancak edındtğımız bılgı-
ler de, mektupta ozellıkte vurgulandığı gıbı, eskı kul-
turumuzun gun ışığına çıkartılması çabasınm ne ka-
dar yetersız kaldığtnı dıle getınyor Sorunu kadın açı-
sından degeriendıren Kadın Eserlen Kutuphanesı nın
saygın bır kuruluş olduğunu bılıyorum Orada bır
avuç ınsan emek vertyor Bu emek, olanakh otekı ku-
ruluşlarcakıtleye ne olçude ulaştırıhyor'? "Halıde Edıb
Adıvaratolyesı gıbı toplantılar' bırer televızyon prog-
ramı olamaz mı'? Bırakın programı haber bultenle-
rınde anılsa bu kadanndan bıle medet umacağız
TahaToros Mâzı Cennetı adlı anılar kıtabında Fat-
ma Alıye Hanım'ı olumunden on on ıkı yıl once na-
sıl olduruverdığımızı acı bır ıstıhzayla anlatır Ansık-
lopedık kaynaklarda olumu 1924,1926tanhıyle sap-
tanan Fatma Alıye yı Taha Toros 1934 te zıyaret et-
mıştır ilk kadın romancımız bu tarıhten ıkı yıl sonra
olecektır işte bugunku tırnak ıçmde kulturumuzun
donanımı1
Muhadarat'ın Udfnın ya da Emıne Semiye Ha-
nım'ın romanlannın yenı yazıya aktarılmamış olması
bence çok duşundurucudur Bu eserlenn edebî de-
gerlerıvarmı yokmu hıç onemli değıl Bırer ılk adım
oluşları onları yetennce onemli kılıyor
Bugunku tırnak ıçınde kulturumuz Fatma Alı-
ye nın emegıne değıl Tansu Çıller ın bırbırtnden cı-
cı gıysılerıne bakmayı yeğlıyor
"Toplama Kampları" üzerine
Konierans
Kultur SenısiAerona Lnıversitesı nden Gıorgıo
\gamben bugun saat 18 00 de "Teutonıa 'da ' Toplama
kanıpı Kedır1
' ve "Egemenlık ve Bıopolıtıka '
başhklı bır konterans verecek \lman kultur Merkezı
tarafından Halyan kultur Enstıtusu nun desteğıylc
duzenknen ve Fransızca olacak konferans Turkçe ye
deçevnkcek \gambeıı'ın Insan Haklannın
Otesınde adlı ıkıntı konferansı îse yarın saat 11 00 de
Istanbul Lnıversitesı Edebıvat Fakultesı nde
gerçekîe^tınkcek (Teutonıa Galıp Dede Cad \o-85
tunel )
Çevlker'den "Karikatürleple
Dümten Bugüne Istanbul"
Kültur Senisi - Pımapen kultur E\ ı sezonu Turgut
Çevıker ın ar^ıvınden duzenknen "kankaturkrk
Dunden Bugune Istanbul" sergisivk açıvor Pımaş'u
tum sanatsev erlere kazandırdtğı Pımapen Kulturev ı
vıldır surdurduğu guncel ve ozgun kultur sanat
etkınlıkknnı 1995-96 sezonu ıçın çeşıtlı aktıvıtekrh
surduruvor kultur Evı'nde onumuzdekı sezon pane1
sergı gosterı-sovk^ı ve muzığı kapsavan bır dızı
etkınlık gerçekk^tınkcek
Yurttaş Kane'in senaryosu
satışa çıkanlıyor
NE\\ \ORK(Reuter)-1942 vılının Oscan'nı alan
Orson Welks"ın 'Yurtta^kane" (Cıtızen kane)
filmının senarvosu Chrıstıe's muzavede fırniası
taratmdan satıs,a çıkanlıvor Hemıan Mankıevvıtz
ımzasını ta^ıvan senarvonun Ü00 bın dolardan alıc
bulacağı belmılıvor Geçen yıl 'Casablanca ve
"Ruzgâr Gıbı Geçtı' (Gone \\ ıth The \\ ınd)
senarvolannın 250 bın dolara satıldığını belırten
Christıe s vetkıhkn Mankıevvıtz'ın senarvosunur
yasal mırasçilan taratmdan satışa sunulatağını
açıkladılar 1953 te 57 vas,ında ıken okn Mankteı
aralannda Marx Brothers klasikkrınden 'Duck 5
ve Garrv Cooper'ın ba^rolunu ovnadığı The Pn
The Yankees' gıbı tılm senarvolarıv,ia dıkkatkrı
toplamıştı