Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17EKİM1995SALI 10 DIZIYAZI EyüpveFatih'tedinticareti''Cuma gunleri Eyiıp görülme\e değer bir dunva. Çarşaflı, mantolu, başortulu, eşarplı rengârenk gi\inmış kadınlar. ka- dınlar. kadınlar. \e çocuklar. çocuklar. çoculdar. \e ak sakallu kara sakallı. sivah takkelL \eşıl takkeli. çeşıt çeşıt bereli er- kekler. \e dua satıcılan. simit sabcdan, tak- ke satııılan..." Bugun bu manzara\a eklenecek tek şey galıba pazarda satılan mallann çeşıt- lılığı Bınbır çeşıt boncuktan tespıhler rengârenk eşarplar dını resımler kart- postallar. kitaplar seccadeler esans hat- ta çızme \e terlık bıle satılan uzun bır çarşının ıçınden geçıyoruz Eyup Suftan a gırerken Gunlerce harta vıllarca ıçlenn- dekı ısteklerı dıle getırmek ıçın mistık güçlerden medet uman. çoğu kadın bır su- ru ınsan. tstanbul un hatta Turkıye"nın çeşıtlı yerlerınden akın akın burava gelı- yor Bırayını andıran zıvaretın ardından gozlennde bır umut ışığıvlaçıkıvor her- kes Eyup Sultan dan S'aşadıklan ınancın çok otesınde sankı bır çeşit terapı Evup Sultan ı zıvaretetmenınbirusu- Iu\ar Zıyaretçıleruzunbırkondordange- çerek gırdıklen turbenın dış kapısına gel- dıkten sonra merkadın avakucunda dua edıyorlar. sonra gumuş şebekenın etratı uç defa savgıvla tavat edılıvor Çocukla- n çok se\dıgı soylenen Evup Suitan a çoğu kez uslansın ya da ı\ı bır geleceğı olsun dıve çocuklar da getınlıvor Mer- kadının ayak ucundakı atlas etek çocuğa uç kez opturuluvor Zıvaretınsonundada türbenın ıç kapısı vanında rahle onunde Kuran okuvan turbedara çocuklar okutu- luyor Turbey e asla sırt donulmuyor \ e ka- pıdan gen gerı çıkılıvor Mıstık duygula- nn arasında vaşanan ılgınç ıbadetı ızler- ken avlunun ortasinda asılı bır uyan ya- zısıgoruvoruz Yazı kelımesı kelımesıne şo>le Mum yakmak-Mezar taşlarına dılek taşlan vapıştırmak Turbeve para atmak- Turbeye ve ağaçlara bez bağlamak-Doğ- rudandoğruvaoludendılektebulunmak- Şeker okutarak dağıtmak-fczan okunur- ken musluklan açıp kapatmdnın uğurge- tırecegıne ınanmak-Turbede ezan oku- nurken makaradan ıplık boşaltmanın uğur getıreceğıne ınanmak-Ezan okunurken kapı kılıdı açmanın şans getıreceğıne ınanmak-Ezan okunurken genç kızlann nasıplennın açılması ıçın mınareden eşarp sallamak-Turbe onundekı asırlık ağaçla- nn etrafını yedı kere donerek tavat et- mek-Turbe duv arlarına el yuz surerek şı- fa ummak-Horoz ve hındıden kurban kes- mek ve tuvunu adamak-Nazar boncugu takmak ve ondan medet ummak. butun bunlar gerçekle alakası olnıayan batıl ve hurafe ınançlardır Dınımızdekatıyen ve- n yoktur ınançlanmıza ters ve çok sakın- calıdır ve mutldka dışardan sokulmuştur lmza E>up Muftuluğu ^azıyla ılgılendığımızı goren bırpolıs memuru vanımıza vaklaşip - Bunlar hep dış guçlerın ıçımıze sok- tuğu şey ler dıy or Yucel soruy or - kımmış bu dış guçler pekı 1 Polıs. "bilmiyormusunuz-dergıbıbırbakıyor ve ağzını eğnlterek başını gerı atıyor - Dış guçler ışte canım, dıyor Bızbırşey dıyemıyoruz Yaşlıcabırka- dın gınyor konuşmanın arasına - Ben adağım oldu mu gelınm burava • Binbir çeşit boncuktan tespıhler, rengârenk eşarplar, dını resimler, kartpostallar, kitaplar, seccadeler, esans, hatta çizme ve terlık satılan uzun bir çarşının içinden geçiyoruz Eyüp Sultan'a gırerken. İçlerindeki istekleri dile getırmek içın mistık güçlerden medet uman çoğu kadın bir sürü insan, akın akın buraya geliyor. • Fatıh'ten Çarşamba'ya doğru yürüyoruz. Kıyafetlerinden hangı tarıkata ait oldukları belli; şeriat yanlısı dini örgütlerin yerleşim yeri burası. Yabancılardan pek hoşlanmıyorlar. Çarşamba, "kurtarılmış bölge" olarak anılıyor birkaç yıldır, ama ben sevmıyorum bu tanımı, "ışgal edilmiş bölge" dense daha iyi olur. dıleğımı dıler, sonra da Marmara Hasta- nesfne şu kadar para dıve adagımı ada rımdıyor Bızedeoyle>apmanıızı one- npgıdıvor Buradan FatıhCamıı ne doğ- ru yuruyoruz "Sokak araları çocuk kunıeleriv k> do- luv du. Ze\ ksiz >e plansız betonlaşma, çar- pık çurpuk ahşap evler ve molozlu arsa aralıklanv la birlikte busbiıtun çırkin. ga- rip bir zıtlaşma saratıvordu." O zamanİardakı zıtlık artık »erını sa- deceçirkınlığebırakmış Moiozlu arsa ara- lıkları bıle kalmamış, hepsının uzerınde zevksız beton bınalar vukselıyor Ara- larda sıkışmış çogu terk edılmış mahsun ahşap evlerse varhkları bıle hıssedılme- yecek kadar az Fatıh Camıı'nınavlusu ana baba gunu gıbı Sımıtçıler, dua satı- cılan. esans satıcılan av lunun golgelı ko- selerıne verleşmış ke> ıfle etrafı seyredı- yorlar Çarşaflı genç bır kadın yanında- kı kocasına gıttığı Kuran kursunda ho- canın sövledıklenııı anlatıyorhanl hanl Başlannda yeşıl sarıklar kendılennden buyuk şalvar \ e paltolann ıçıne sokulmuş parmak kadar oğlan çocuklan gule oyna- ya geçıyorlar yanımızdan Bası sıkı sıkı kapatılmış yedı yaşlann- da. çarşata benzer siyah gıyısılı kız ço- cuğu annesinın pesınden kostururken gozlerını asla kaldirmıvor yukarı Fa- tıh ten Çarşamba ya dogru yuruvoruz kjvatetlennden hangı tarıkata aıt olduk- ları bellı şeriat yanlısı dını orgutlenn yerleşim yen burası Yabancılardan pek hoşlanmıyorlar Çarşamba "kurtanlmışbolge" olarak anılıvor birkaç vıldır, anid ben sevmıyo- rumbu tanımı "işgaledilmişbolge" den- se daha ıyı olur gıbı gelıvor 4I11U1İU1 -l//,s/ı tstanhul ' kıtabmdan Yarın: Haiiç - Perşembepazarı Zeyrek, Tfflnanameydan okuyor Fetihten sonra camive çevrilen Pantacrator Kilisesi. "Matıirk Buhan'ndan Bozdoğan kemeri'ne doğru çıkarken sağ taraftakı /evrek \okuşu"na tınnanıverin. O kucucük mahallcde surlar içi İstanbulu'nun butün oıetını buluvereceksiniz-. Hiçbir muhendisin orurnıa ızni veremevcceği. çarpılmış, eskı harap Osmanlı tvlenni ve y uksek duvarlı bakımsız buvuk bır bahçedeki araba ahırlarıvla. burada sinsı sınsi esrar ıçenlen ve sağa sola serpilmiş mczarlık kalıntılarını «oreceksını/" > ıllar once "Al İşte IstanbuPu ılk okuduğumda beynımde canlandırdığım Zevrek'ı çeyrek asır sonra, aynen buluverınce bırden durakladını Değişim buralara ovle az uğramıştı kı Osmanlı evlerı son nefeslerını vermemek ıçın delıler gıbı dırenmışlerdı besbellı Her vağmurdan sonra her ruzgar ertesi duşen bır parçanın yerıne yenısı eklenmış yuzyıİlık ahşap evler bu yamalann omuzlarında bugune kadar gelebılmışlerdı Bu evlere hıçbır muhendısın oturma ızını veremeyecegı gıbı aklı başinda hıçbır ınsan yanında bıle durmazdı artık Ama hâlâ ıçlerınde çocuklar koşturuyor, balkonlannda teneke kutularda rengârenk sardunyalar vetıştırılıyor. genç kızlar çarpık pencerelerden bellenne kadar sarkıp gelen geçenı suzerek sakız çığnıyorlar Venı A.kıl Sokağı nı aramava başlıyoruz Sokagı bulduğumuzda bızı hoş bır surprız beklıyor Çetın Altan la \raGuler'ın kapısı nı çalıp ıçını gezdıklen harap ahşap ev hâlâ duruyor O zamanlar her odasında bır kıracının olduğu zar zor ayakta duran ahşap konak kım bılır ne zaman terk edıldı 7 26 yıl oncekı yoksulluk ve sefalet. istanbul'un kımbılır hangı semtlerındekı kuçuk odalara dağıldı. her gece odalarının başlanna çokme korkusuyla yaşayan çocuklar şımdı neredeler kım bılır ve bundan çeyrek asır sonra bu eskı ev ın yennde nasıl bır bına yukselıvor olacak acaba' Zeyrek artık "eski İstanbul"un bır özetı sadece ve bır muze gıbı kıymetlı Kalbimizdeki îstanbııl^u öl(liimu yeliııı MU\LL\SÜMER )azaı Fotoğıa/çı Garantı Bankası Beyoglu Şubesı nın buluııdugu bınadayanmasırhalkahızmet vernıışNısuaz Pas- tanesıvardı Bına restoreedılıp Garantı Bankası na aıtolunca MetinDeniz ıntasanmıveŞekipDavaz'ın maket halıne getınşıyle vıtnnde mınıcık bır Nısu- az yaşatılmakta Aynı sırada Alkazar Sınemasi restore edılmış 2. Mahmut zamanında 1834 te \akiflar taratından 1934 te onanlan Ağa Camııguzelım camı kuı,u- cuk bahçesınde cumalan namaz kılmak îstevenler zorluk çekiyorlar Taksım Mevdanı nda mınvatürtramvaylann "çan çan!"lan Fransız Başkonsolo^luğu nun vatik nıı- mansı X\ III vv da Fransiz denızcılen ıçın hasta ne olarak kurulmuş, St Loıus Hastanesı (MıınarBo- urmence ve Olivier Carre tarafından IS94 te venı- den bugunku şeklıv le ınşa edılen buv uk a\ lulıı ıkı katlı bına vebahçenınçevresındetek kat ustuııe uç ek bına K.utuphane. sinema Fransız-Turk Tiı_aret Odası ) Jkı adım ötede Maksem Tanhı bına. sulann tak- sım edılme merkezı ımış Şımdı tunzm danışma merkezı olarak lıızmet venyor Iç su^lemeler gıızel gorev Iıler ıvı. ama çeşme haznesının kokusu genız tıkıyor l"'32'de ın>a edıldığınde suların şırıltısısla ferahlık duyuyorlardı ınsanlanmız herhalde Sıraselv ıler Caddesi'nın Taksım başinda 1880 de mımar \asilins Mavanidi esen \ya Tnada Kılivesi Rum Ortodoki Patnkhanesi'ne aıt bır ıbadet ev ı \lak- sım ın yennde çocukluğumun Taksım Sınemasi vardı galıba Mandrake -\bdul\ahap Impeno Ar- gentına. hatta Ramon Navvaro nun tılmlennı ız- lerdık Osmanlı Bankası'nın bulunduğu yerde Camlı Koşk vardı. agabeyımbenı SafıyeAjla yıdınleme- yegotururdu Şımdı kı Ataturk kultur Vlerkezı nın bulunduğu yerde ne \ardı hatırlayamıvorum Bu • "İki büyük cihanın mültekasında, Türk Vatanı'nın ziyneti, Türk Tarıhi'nin serveti, Türk Milleti'nin gözbebeği İstanbul; bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir." M. Kemal Atatürk, 1927. kultür v uv ası, açılışından kısa süre sonra sabotaj so- nucu \anmıştı Yuksek mımar-muhendıs HayatiTa- banboğlu nun proıesıyle ınşa edılen AKM'nın ılk açılişi 12 4 l%9"da olmuştu Kızkulesi Âsıkları Marmaid Denızı nın istanbul Boğazı ıle kucak- laştıgı verde sulann onasinda tek basina duran kız- kulevi nın ozel bırtırmaya kırkaltı vıllığına kıralan- dığı haberını televızvondan oğrendıgımde sevın- dım kızkulesi denıiKe efsanelerı duşunuyor ınsan Her gece yuzerek Atrodıt Mabedı ndekı sevgılısı rahıbe Hero yaulaşanLeaııdros fırtınanındenızfe- nerındekı meşalevı sondıırduğununebılsin^Okor- kunç karanlıkta azgııı ddlgalar volunu kaybeden Leandros ııvutar Ertesı sabah cesedı bulunduğun- da. sevgılısı Hero kendını sulann akıntısına bıra- karak ıntıhareder Bu Batı nın etsanesı Doğu nunkı ise Çok sevdığı kızınınbıryılan ta- rafından sokularak olecegını falcıdan ogreııen pa- dişah nasıl korusun guzel kızıııı' "Denızın ortasındakı kavalıklardaki kule! \ ılan oraya ulaşamay!" "Canım kızım. denfr ortasındaki o kulede kork- madan vaşayacaksın.." Ahhh gaflet ınsanoğlunun morfınıdır Kuleye gonderılen uzumlerın arasında saklı kalan bıry ılan falcının kehanetını doğrular 12 vy da ImparatorManuelkomnenos un boğa- zı korunıa sıstemı 21 vv da uvmılanabılmelı jslın- da tstanbul Boğazı, tehlıkelı madde yuklü tanker- lenn yaptıklan kazalar yuzunden, sık sık korkular yaşarken, Imparator Komnenos'un tedbırı yabana atılası değıl Kızkulesi \e Topkapı Sarayf nın bu- lunduğu kıvılar arasına kalın bır zıiKir çektıren Komnenos muzır duşuncelerle sokulan gemılere. kaçakçı teknelerıne, gumrukten kaçan tıcaret gemı- lenne belırlı bır noktada kontrolu ne de guzel sağ- lavabılmiş Fatih Sultan Mehmet, fetıh sonıı. kendı kaiesını yaptınr Kızkulesi kavalıklanna 1510'da depremden zarar goren kule \a\iız Selim zamanında onanla- raktener gorevınıustlenır Kızlarağası Beşır\ğa nın şımank davranışlanna kızıp Kızkulesi ne hapsettı- ren I. Mahmud un kellesını uçurtupteşhırettırme- sınenedıyelım""NealçakolbasıL,ne> uksek olasıl" atasozu boşuna mı' 1755 te tahta geçınceve kadar omrunu van ha- pıs olarak geçıren lll.Osman değerlı \ezm Heki- moğlu Ali Paşa'v ı dev let onurunu koruyucu soz et- tı dıve Kızkulesi'ne kapatır. sonra Kıbns'a surgun eder Ruzgârın o\nadığı oyıına nedemelı' P19 da fe- nerın alevı sert esen ruzgârla kıılevı sarar 1 726da Damat Ibrahim Paşa kulenın ustune camlı bır koşk vaptınp kubbesını kurşunla kaplatarak y angına kar- şı çareİer oluşturur II. Mahmud donemınde kule Barok tarzı dılım- lı bır kubbeve ve upuzun bır bav rak dıreğınc ka\ u- şur C umhurıyet donemınde de onanmlar ıhmal edıl- meyıp I943'te kulenın ıçı betonla (.evrılmıştır 1964'te Mıllı Şavunma Bakanlığı'na devredılen Kızkulesi. on yedı vıl Bogaz Komutanlığf na hız- met etmıştır 1982'de Denızcılık tşletmelen"nevenlıncesıya- nurdeposu olarak kullanılmıştır 1992'deradarları. jeneratorlen sokulunce harap olmuştur Beşıktaş-Kadıkoy vapuryolculuğunda Kızkule- sı'nı geçınce yeşıl ve erguvanla harelenen yamaç- lardan sonra karşınıza hevbetlı ve hanka tanhı bı- nalardızılıvenr SelımıyeKışlası.eskı adıy la Mek- teb ı Tıbbıye-ı Şahane Havdarpaşa Gar Bmasi onunde mınyaturgıbı Haydarpaşa \apur Iskelesı Selimiye Kıslası Selımıve Marmara Denızı nebakan vuzu267m. dığer v uzu 200 m uzunlukta bır av lu çe\ resınde yer alan uç katlı muazzam bır kışladır Dort koşesınde veralan" şer katlı çıkmalarvapan kıılelenvleanıt- sal gorunuştedır Dogu gınşindekı Nızamıve Kapı- sı ıvonıkbaşhklı kolonlanvlaveampırkemerle or- tasına tugralı bırmadalvon oturtulmuş uçgen alın- la goz alıcıdır Kışlanın kagır vapılasmasi I825'te başlamışsa da, dort kapısının uzenndekı kıtabeler- den anlaşılacağı uzere tamamlanması epev uzun sur- muştur kulelenn vapımı Abdulmecitdonemınde- dır (Krikor Balyan'ın esen) Rorance Nigthıngaleadını Kınm Savaşı'nı an- mamak mumkun mu'Odevırde Ingılızlerebırakı- lan kışlada bu azıze hemşırenın canviperane çalış- malannı ınsanlık heı zaman savgıvla anacaktır Sa- \aşinbıtımınde harap hale gelen kıslaonarıma alın- mış \bdulazi/ ve II. AİKİulhanıid donenılennde sııreklı bakılmıştır Cumlıurıvet donemınde asken ortaokul olarak kullanılmiş. 1963'te ahşap doşeme- len betonarmeye çevnlmis I Ordıı Kumandanlığı merkezı olarak kullanılmava basljnııstır SURECEK ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Batan Geminin Malları...8 ekım pazar gunu çıkan Afenn Su Kuşu başlıklı "Ankara Notlan nın sonunda eskı TİP mılletvekıllerınden Yahya Kanbolat ın Ruhı Su ıle ılgılı olarak Rasıh Nurı lle- n ye verdıgı yanıtı yayımlamıştım Bu kez Rasıh Nurı ile- n'den bır faks-mektup aldım Şoyle dıyor ' Sevgılı Ekmekçı. Senın sutunu yıne ışgal edeceğım galıba Afenn Su Ku- şu yazında Yahya Kanbolat arkadaşımınmektubunaek- ledıgın not asltnda yeterlt Ruhı Su 14 Kasım 1952 gunu tutuklandı kaçırılma gırışımı elbette kı bundan oncedır, Kanbolat ıse 1960 ların TİP ınden soz edıyor Ancak mek- tubunun yayımlanmasını yıne de ıstedığıne gore herhalde bıldıgı bır şey var Bırıncı TİP ın Hatay sorumlusu bendım, dıyor TİP'te so- rumlu değıl ıl başkanı ve yonetım kurulu vardır herhalde belleğınde başka bır partı ıle kanştırmış 1951 TKP (Turkı- ye Komünıst Partısı) tutuklamaları ıle ılışkılı Adanalı Oruç Ali Tutenkesen vardı, kızkardeşı Erem Esen konuşur dı- ye, Hatay dan Sunye ye kaçırıldı, oysa konuşan ağabeyı oldu Hatay sorumlusundan' bu konuda bılgı ıstense fay- dalı olabılır Ben ıse Adana ılı ıle ılışkılı ıdım Sekretenmız Ahmet An- fer ıdı, 1946 TEKSP (Şefık Husniı nun Turkıye Emekçı Koylu Sosyalıst Partısı) Adana sekreten oldu, sonra Orhan Kemalyennegeçtı Aybar'ınemnyleRuhıSu'yuHatay'dan kaçırmayı planlamıştık, Osman Yoltaş bunu orgutledı An- cak geç kaldık, Yahya'nın bu yuzden haberı yok AybarVa benım bağlı bulunduğumuzgrup Aydınlar' gru- buydu Bu gruptan onemlı kışılenn Bızım Radyo nun ba- şına geçmesı planlanmıştı sıra ıle Sabıha Sertel, Nâzım Hıkmet, Abıdın Dıno, tahlıyesınden sonra Zekı Baştımar bu gorevı aldılar Oysa Aybar yurtdışına çıkmayı kabul et- medı ıyı yaptı Zekı Baştımar ın 'Aydınlar' grubunu gızle- yebılmesı Aybar ı, benı ve daha bırçoğumuzu kurtardı Baştımar, 23 Mart 1952 ılk tahk'kat ıfadesınde M Ali Ay- bar la dostluk ılışkılennı Nâzım la buluşmalannı anlatıp par- tıye katılmadıklannı soyledı 18 Mayıs 1953 ıfadesınde ıse Emın Sekun ıle Dr Hulusı Dosdoğru yu aklayabıldı Aley- hınde agır suçlamalar bulunan Sadun Aren'/ Behıce Bo- ran / da kurtarabıldı Boran 1954 te, Aren 1957 de beraat ettıler Bu 1951 tevkıfatının başarıh yanlanndandır Ben TİP tekı savunmamda ıse 'Aybar'la çok eskı bağlarımız bu- lunmaktaydr demekten kendımı alamadım (Bak TİP'te Oportunıst Merkezıyetçıhk) Aybar'ın TKP ıle ılışkılennı her- halde Nıhat Sargın ve Dundar Baştımar da bılebılıher Bıze bağlı bulunup demoske' olmamış kışılerden bah- setmek ıse kurallanmıza uymamaktadır O kadar kı Reşat Fuat Baraner partının Piyade Atış Okulu grubundan ve ken- dısını yargılayan durust albaydan bıle hıç soz etmemıştır Bunlan yazmama vesıle olan Hatay TİP (?) sorumlusu dos- tum Yahya Kanbolat a ve sana sevgılenmle Rasıh Nun llen " • • • Son olaylar hızlı çekılmış bır fılm gıbı gozlenmın onun den geçerken Cumhurıyet'ın eskı ustaçızerlerınden Isma- ıl Gulgeç'ın çızgılennı duşunuyordum O, ışçılerı başlann- da kasklarıyla, koyun bıçımmde çızıyordu 'ışçıkoyun"dı- yordu Şımdı olsa nasıl çızerdı acaba? Herhalde meme- lerı sarkmış akbabayı ayakları altına almış ofkelı bır koç! Gulgeç memurlan da kravatlı solucan bıçımmde çızerdı Turk-lş ın Kızılay eylemlerınde kravatlı solucanlar pek go- zukmedı mı ne"? ismaıl Gulgeç boyle kravatlı solucan çız- dığı bır sıra çoktepkıalacağını mektuplargelecegınısan- mış, oysa memurlardan kutlamalar gelmış 1 12 Eylul un cıvcıvlı gunlerıydı Bulent Ulusu başbakan- dı Benı de sever, kırmazdı Bır gun İsmaıl Gulgeç ı, Bulent Ulusu ya Başbakanlıga goturdum Önce randevu aldım - Efendım sıze bır çızerımızı İsmaıl Gulgeç ı tanıştırmak ıstıyorum 1 ' Hangısutundayazıyor? demez mı'? Neyse 'Buyurun" dedı gıttık Karşısında koltuklara oturduk Ulusu bıze hep dış polıtıkadan soz edıyor Rusya nın tutumundan Iran dan yakınıyor Ne yapsam etsem de İsmaıl ın hayvanlar' ko- nusuna bır gırsem dıye ter dokuyorum Yaradana sığınıp 'Efendım, arkadaşımızın sutun başlığı Hayvanlar' derken, Ulusu'nun bıraz uzağındakı telefon çaldı Ulusu, parmağıy- la "bır dakıka' ışaretı yaptı telefona grttı, denn bır soluk almıştım Yerıne gelıp oturunca - Bız dedı evcek hayvanlan çok sevenz Bır köpeğımız vardı, gıdınce bıryere sorun oluyor bakamıyoruz O neden le başkasına vermek zorunda kaldık 1 İsmaıl o zaman bır şey çızdı mı şımdı anımsamıyorum işçı şapkalı koyunun tşı, hukumet guvenoyu alamayınca lyı- ce guçleştı mı ne'' Tansu Çıller ın azınlık hukumetı DDY ışçılerı ıle şeker ışçılerının grevlerını uç ay erteledı Karar- namelerın ımzası sabaha karşı 03 00 lere dek surdu Tansu Çıller'ın azınlık hukumetı guvenoyu aiamadığı sı- rada, Golbaşı nda 'Ataturkçu Duşunce Derneğı (ADD) Şubesı nın bır toplantısındaydım Gûrbuz Tüfekçı ıle gıt- mıştık ADD Genel Başkanı Suphı Gursoytrak da oraday- dı ADD nın Golbaşı Başkanı Gulay Baytaş ıle yardımcısı Dr Nukhet Berk Koy Enstıtulu Remzı Ozel, Cemal Ka- man, Selamı Seler Prof Nejdet Çelıker, Sadık Aldoğan Oztürk dernegın yukunu ustlenmış gıbıydıler Dr Nukhet Berk'ın eşı Ertuğrul Berk ıle kızı Gızem Berk de oraday- dı Gızem Berk UğurMumcu'yayakılmış Selda Bağcan'ın turkulennden soyledı Azınlık hukumetı guvenoyu alama- mıştı ış karakolda mı bıtecektı'' Azınlık huKumetlerını ıçle- rıne sındıremeyen ulkeler kuşkusuz gerı kalmış ulkelerdır Bunlar yalnız azınlık hukumetlerını degıl ' ortaklık' ları da ıçlenne sındıremezler Ama artık o geçtı ona ahşılacak Baş- ka yolu yok bunun Mılletvekıllıgı, hele bakanlık dendı mı, çok kışının yuregı hopluyor Ne olmuş bakan olmuşsa dı- yebılen kımse gormedım şımdıye dek Isveç başbakanı lı- mon ıçın kuyruğa gırıyor Bırdekendımızebakalım Bakan olmak ıçın oluyorlar Alın ışte ne olacak şımdı batan ge- mının mallarına dondu çoğu Bır de ANAP la kımı DYP Iı- ler arasında eskı 'Demokratık Partı denemesıne gırışılı- yor, tutmaz Bır Celal Bayar nerede Gorulen DYP-CHP ortaklığı kaçınılmaz' Fıkrayı Fıkret Ünlu, Erdal Bey den dınlemış Erdal Bey Karadenız fıkrası anlatırken çogunu ayırırmış Ömeğın 'Sovyet Karadenızlısı dermış Şoyle anlatmış fıkrayı "SovyetKaradenızlısı baba ogul tariada çalışırtarken oğ- lu - Baba demış, uçak geçıyor arkasından dumanlar çı- kıyor, herhalde uçakta onemlı bırı var 1 -Yok demışbabası,onemlıbınsıolsa arkasmdamotosık- letlıler olur 1 BULMACA SEDİT \AŞİ\A\ 1 2 3 4 5 6 7SOLDAIN S\ĞA: 1/Kadınlannçarşaf yerıne kullandık- ları ba^ortusuyle bırhkteaıyılenha- fıf ustluk 2/ tz- mır'ın bır ılçesı Uzaklık ışaretı 3/ Bağımlı Hz Mu- hammed ı ovmek ve ondan şefaatdı- 6 lemek amacıyla yazılan kasıde 4/ Eskı Turklerde hastaları ıvıleştır- mek ıçın okunan " dualaraverılen ad 5/Hapıs- hane Hızmethavvanlannın avagınaçakılandemır 6/De- mırınsımgeM Anlamavete- negı 7/Duman lekesı Tıpdı- lındee bere anlamındakul- lanılan sozcuk 8/ Nane ko- kusu Numaranın kısa yazı- hşi 9/ Tanrıtanımaz \an Golu ne dokulen bırakarsu VTJKARIDAN \ŞAĞIV\: 1/ Agaç testı Lstu kapalı olarak anlatma II Bır goz rengı Bır baskı vontemı 31 Bıı tur kısa hırka Bır soru sozu 4/Bıryapı vada gemıde bellı bırışeayrılmn bölum Mısır ın plaka ışaretı 5/Pamuk vun gıbı şevlen eğırmekte kullanılan arav Akıl hastalıklarının genel adı 6/Guzel, hoş latıf Kılıme benzer renklı ve motıflı uzun yolluk 7/ Koyun vekeçılenn savım vergisine venlen ad 8/Derebey- lık Japonyası'nda en aşağı sınıfı oluşturan halk Tropıkal bolgelerde yetışen bır meyve ağacı 9/ Kınk kemıklerı bır ', arada tutmak amacıyla kullanılan tahta gıbı duz nesne Bnçte bır roberı oluşturan ıkı bolumden her bın