06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 1994'ün en önemli fotoğraf olayı, koşullan ve sonuçlanyla ö.Devlet Sergisi idi: MEHMET BAYHAN 1994"ün en önemli fotoğraf olayı 6. Devlet Ser- gisi idi. Koşullan ve sonuçlan ile biraşama oldu çalışmalanmız içinde. Fotoğraf ve fotoğrafçıhk, içindekilerin bazılannca biJe tam anlaşılamarruş bir daldır. Kimi belgeselin sınirlanna hapseder, kimi olmadık fanteziler yakıştınr. Geiin önce der- simizi tekrarlayalım: Fotoğrafsadece ve sadece bir teknolojidir. Heraianda kuilanıhr: Bilim, endüst- ri. belge, iletişim, tanıtım, eğitim. Sanat yapmak isteyen de fotoğrafı gönlünce biçimlendirebilir. Belki de Gombrich'in dediğı doğrudur: 'Sanat yoktur sanatçı \ardır. Bu güce ulaşan. her malze- menin kendineözgü olanakJannı saklı tutarak her- hangi bir malzeme ik çalışabilir. Fotografla da.' Özgûr malzeme, her tür denemeye olanak sağhyor Iki yıl önce kurallan hazırlanırken 6. Sergi'nin fotografımıza yeni bir soluk getireceğinden söz et- miştim. Malzemenın özgürce kullanılmasına. her tür denemeye olanak sağiayan kurallar. Doğrusu bir endişem de vardı: Yaratıcı olmak uğruna tek- nik ve estetik değerler işlenmeyebilir, klasik fo- toğraf göz ardı edilebilir. Tuğrul Çakar, Ahmet S. Sabuncu, Tunç Tanışık, Sefa L lukan ve benim ka- tıldığım seçici kurul çalışmasında. fotoğrafimızın yükselen düzeyini güçle algiladı. Bir fotoğraf kitaplığının oluşturulmasının yaran Herzamankı gibi işlerin yansı hiç yollanmasa daha iyi olurdu. Yakışmayan renkli paspartular ve çerçevelergöztırmalıyordu. Ancak diğeryansın- dan seçilenler nitelikli bir sergi oluşturdu. ı.ıcılaşma III, 3.OdüL S.B.Toner, 55x40 cm. Beceriyle görselleştirflıııîş yonımlarGenel zayıflik. ne göründüğü iJe yetinilmesi ve fotoğrafik değerlerin sezilmemiş olmasıdır. Ne göründüğü bir ilk adımdır. Gerisi düşünce yapısı- na, yıllar süren deneyle kazanılmış teknik beceri ve estetik biçimlemeye göre y a olur ya olmaz. Hiç değilse büyük kentlerde bir fotoğraf kitaplığı oluş- turulması, ustalann incelenmesi. sıradan konular- la güçlü fotoğraflar yaratılabileceğinin bilinmesi yararlı olacaktır. Teknik ve estetik beceri Sergide yalın çalışmalardan her tür denemele- re (bilgisayar çıkışı. pigment transfer, boyanmış, montaj, kolaj. değişik çekım ve baskı). yakıştınl- mış 6-7 cm'liklerden metreliğe başanlı örnekler vardı. Beyin ve düşgücünü zorlayarak teknik ve estetik beceri ile görselleştirilmiş yorumlar. Satır aralan gibi görünenin arkasına gizli anlamlar ve yürünüp gidilecek kapılaryerleştirerek. Keşfedip de adımınızı attığınızda önünüzde yeni ufuklar açılır. Bazen sıradan bir nesnedir kapının gizlen- diği nokta. bazen biçim ve ton dengesi veya yara- tılan atmosfer. Gereksiz tek bir fazlalık gölgeler her şeyi. Eğitilmiş göz fotoğrafçınm tüm düşün- ce yapısını, becerisini ve deney zenginliğini ya- kalar işinde. lzleyenin kendi eğiliminin gölgesin- den kurtuhıp algılayamadjğı da olur. Yeterli dene- ye sahip üyelerden oluşan seçîci kurul, kişisel se- çımlenni dayatmak yanılgısına düşmeden sağlık- lı bir değerlendırme \e oybirliği ile \erdi ödülle- ri. Katılımda ve seçtmde siyah-beyaz, renkli ayt- nmı yapılmaması yerindeydı. Ölçülen fotoğrafın ve fotoğrafçının başansı ise neyi, nasıl kullandı- ğı ne fark ederdi. Ödüller, fotoğrafin hakkı olan yüksekliktevdi Yusuf Murat Şen pozlandırma ve geliştirmeyi plastık malzeme rahatlığıyla kullanışı ile birinci- liğı, Resul Baştuğ siyah-beyaz portresındeki sağ- lamlık ile ıkinciliği, Orhan Alptürk ıç genlimle- rini aktaran kompozisyon \e tonlaması ıle üçün- cülüğü aldılar. llgi çekici optik başkalaştirması ile Süha Aray, ustaca siyah-beyazı ile Emine Ceylan ve değişik teknıkleri başan ile bütünleştiren Alper Fîdaner mansıyonlan paylaştılar. Söz aramızda; ödüller, fotoğrafın hakkı olan yüksekliktevdi bu yıl. Yapıtlan sergilenenlerden de dikkatimizi çe- kenler vardı: K. Aktay, A. Ataç, N. Atsız, Y. Ancı, R. Baloğiu, O. Caneri, \. Çanmuoğlu, M. Çakır, Y. Çıdamlı, S. Demiröz, A. Ö. Gezgûı, S. Gültürk, Gürseller, A. Kaynak, K- H. KızıMağ,A. V. Kuvan- lık, S. Oğuz, T. Önan, Ü. Ünal, P. Yüce ve diğerle- ri. îyi fotoğraf yapacak düzeye yükselmek kolay mıdır? Uzun yollar yürünür, nice deneyler yaşa- nır. Bir sergide çok adı sayabilmek sevınçtır. Devlet Fotoğraf Sergisi, şımdılik iki yılda bir yapılıyor. Üretimimizin henüz her yıl tekrarlana- cak düzeyde olmadığını düşünürüm. Nicelik ve nitelik artışı aranın kapatılmasını zorlayacaktır. Gezdirilebilseydi iyi olurdu ama, "tasarruf ted- birlerini" aşarak kapsamlı bir katalog hazırlanma- sı serginin etkisıni genişletecek ve sürekli kılacak- tır. Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür- lüğüyönetimveelemanlannınçabasınıteşekkür- le anarak yedinci sergi için şimdiden heyecan duy- maya başlayabiliriz. Bu yazıyı tamamlamaya çalıştığım dakikalar- da bomba haben yankılandı bütün kanallarda. Öienler, yaralananlar ve Onat Kutiar. Fotoğrafa ilgisinden de kıvanç duyduğum ve her yazısmdan yararlandığım Onat Kutiar. Ve dığer bombalar, vurmalar. canlar. Bana öyle geliyor ki birileri, bi- lım ve sanattan ya da insanlıktan nasibi olmayan binleri. tek olumlu şey üretmemiş birileri. İcıs- kandıklan için yapıyorlarbunlan. Insan olmayı ne sanıyorlar yaman meraklanıyorum. Insanlığın bu kadaron bin yıllık macerasını, uygarlığın nasıl ge- liştiğini biliyorlar mı? Onat Kutlar'a geçmiş ol- sun demem acısını hafifletmez. (O güçlüdür. Yü- rümese de kanatlanmış beyni ile kucaklar evreni). Ya bizlerin acılan. Artık sesimizi güçle yükselt- meliyiz. aymaz politıkacılan sarsmalıyız. Uyanm hey, geç kalmaktayız. Süha Aray, tsimsiz 1, Mansiyon, 30x40 cm. Ülkemizin ezilmiş ve hapsedilmiş insanlannın birer modeli sergileniyor 'Hadi Öldürsene Canikom'da 4 Olüme karşın yaşamak'oyunu..YAYUZPEKMAN Ölüm, yaşamımızm kaçınıl- mazlanndan yalnızca bir tanesi. Kimileri ölüm için yaşarken ki- mileri de ölüme karşın yaşıyor bizi kuşatan kaçınılmazlann or- tasında. Yine de yaşamın içinde ölmek en trajik olanı galiba. Ya- şamın nefes almak. yemek ye- mek, su içmek ve uyumaktan ibaret olduğunu sanmak belki sonun başlangıcı. Aziz N'esin, 'Hadi Öldürsene Canikom' oyununu yaşamın ka- çınılmazlan ile kuşatılmış. kü- çücük hayatlan dörtduvararası- na sıkışmış, birbirferinden başka kimsesi olmayan iki yaşlı kadın üzerine kurmuş. Genç yaşta dui kalan bu iki komşu kadın insan- lardan ve dolayısıyla sevgiden uzak. yalnızca geçmişi yaşaya- rak zaman zaman birbirlerine küçûk oyunlar oynayarak günle- rini geçirirler. Nesin, bu iki ka- rakterin iç çatışmasını, ülkemi- zin önemli tabulanndan sevgi ve cinsellik üzerine kurar. Yaşarken ölenlerin, ölüm için yaşayanlann portresi Oyunun ilk bölümü, yaşarken ölenlerin, ölüm için yaşayanlann küçük bir portresidir adeta. An- cak kendisini havagazı memuru olarak tanıtıp yalnız kadınlara te- cavüz eden, daha sonra da öldü- ren bir caninin haberi bir anda iki kadını da heyecanlandırır. Hayatlanna yeni birinin girecek olması, ikisini de ölüme karşın yaşamak duygusunun orta yeri- ne atar. tkinci bölümde, eve ge- len gerçek havagazı memuru da yaşamın içinde ölenlerden bin- Oyunda havagazı memurunu Atilia Şendil, dui maasıvla bodrum kaünda zar zor yaşayan Dîha'yı da Tülin Oral o> nuyorlar. dir. Sabah dokuz, akşam beş ru- tininde, soluk almayı bile alış- kanlılda yapan bu insan. tüm sı- kıştırılmışlığı ve belirlenmişli- ğiyle diğerleriyle aynı kaderi paylaşmaktadıraslında. Böylece bir araya gelen bu üç kuşatılmış insan 'ölüme karşın yaşamak' oyununu oynamaya başlarlar. Metin Betgin'in yönetimiyle Devlet Tiyarrosu Taksim Sahne- si'nde sergilenen 'Hadi Öldür- sene Canikom' herhangi bir yer- de, herhangi bir zamanda geçen çok boyutlu bir oyun, yönetme- nin deyimiyle. Ancak bu evren- selliğine karşın ojoında çizilen tipler, ülkemizin ezilmiş ve hap- sedilmiş insanlannın birer mo- deli adeta. Örneğin Nesin'in, oyununda yetmiş yaşlannda çiz- diği memur, Belgin tarafından daha genç düşünülmüş. Bu deği- şikJik gençliğine rağmen yaşam- dan bu denli kopanlmış havaga- zı memurunu, ekonomik, sosyal ve siyasal bakımdan sıkıştınlmış ve şu günlerde çeşitli eylemlerle yaşam mücadelesı veren ülke- miz memurlanyla bütünleştiri- yor. Oyunun ikj kadın karakteri de televizyondaki canh yayınla- ra telefonla bağlanan genç kızla- nmızı, dui hatta evli kadınlan- mızı anımsatıyor ister istemez. Bu toplumsal benzerliklerin ya- nı sıra ekonomik bazı gönderme- lere de rastlamak mümkün. Ekonomik sdaşmışlık Dui maaşıyla rutubetli bir bodrum katında zar zor yaşayan iki kadın ve memur aylığıyla ayağına çorap bile alamayan ha- vagazı memuru, ülkemiz insanı- nın ekonomik sıkışmışlığının canlı birer örneği. Püze\li bir kara komedi Oyunda kullanıian eski gene- ral üniforması ise ülkemizde bel- li periyotlarla asıl işlerini bıra- karak politikaya atılan askerleri sembolize ediyor kimi zaman. Nitekim havagazı memurunun üniformadan bile korkması, in- sanlanmızin askeri yönetimden ne denli nasibini almış olduğunu anlarması bakımından ince, ama anlamlı bir aynntı. Işte altı çizi- len tüm bu göndermelerle birlik- te gülmece dozunun da iyi ayar- lanmasıyla Aziz Nesin'in dünya görüşüyle bütünleşen düzeyli bir kara komedi çıkmış ortaya. Oyunun Siyen'i Gülgün Ok ve havagazı memuru Atilia Şen- dil Belgin'ın yorumuyla bütünle- şen. gülmece boyutunun yanı sı- ra toplumsal eleştiri boyutunu da göz ardı etmeyen bir anlatım bi- çimi yakalamışlar. Ancak a_\nı şeyi Diha'da TüHn Oral için söylemek zor gözükü- yor. Zıra Oral, yer yer doğallık- tan uzaklaşan oyunculuğuyla hem oyunun genel iç dinamiği- ne hem de oyundaki insan ilişki- lerinin gündelik yaşamla özdeş olduğunun aktanlmasına olum- suz etki ediyor. Oyunun gereksiz fanteziler- den uzak gerçekçi anlatımını sahne ve giysi tasanmı da des- tekliyor. Ancak Diha'nınevinin, duvar görüntüsü verilmiş say- dam bir perdeye arkadan ışık vu- rularak gösterilmesi, bu gerçek- çi anlatımlaçelişiyor. Genel ger-, çekçi anlatiTi içinde yaDiha"ntn sesinin dışandan gelmesi ya da o bölümün sürekli gösteriimesi gerekirdi. Komşu dairenin sade- ce Diha konuşurken yanması ge- nel anlatımda bir tutarsızlık mey- dana getiriyor. Ölüme karşın yaşamayı seçen- ler oldukça azaldı günümüzde. Sanat izleyicisi olmak da yaşa- mın sadece soluk almaktan ıba- ret olmadığını bilenlere nasip oluyor. Devlet Tiyatrolan ile bir- likte \Sanata Evet' diyenlere. Ya- şama. 'hadi öidürsene canikom1 diyerek ince bir alayla sanlması- nı bilenlere belki de... 'Mavi Masal'da sadece çocuklar oynuyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmir Devlet Tiyarrosu, tümüyle çocuklann oynayacağı bir çocuk oyununu sahneye koymaya hazırlanıyor. Çocuk müzıkali olarak tasarlanan "Mavi Masal" adlı oyunda roller, Izmir Devlet Tiyatrosu Çocuk Korosu elemanlan tarafından canlandınlacak. Oyun, cevre kirlilığınin denizlerde yaşayan canlılan nasıl etkilediğinı anlatıyor. Bir tiyatro oyununun Fzmir'de ilk kez tamamen çocuklar tarafından oynanacağını belirten Izmir Devlet Tiyatrosu Müdürü Cengiz Vılmaz, Saiih Yakın tarafından yazılan ve çağimızın en önemli sorunu olan çe\Te kirliliğine yönelik mesajlar içeren" Mavi MasaJ" adlı oyunun, tiyatronun bu sezon içinde İzmirli çocuklara armağan edeceği 4. çocuk oyunu olacağını söyledi. Bir çocuk müzıkali olarak tasarlanan oyunda bütün balık rollerinin Izmir Devlet Tiyatrosu Çocuk Korosu'nun elemanlan tarafından canlandınlacağını kaydeden Yılmaz. şu bilgileri verdi: "Bilindiği gibi İzmir Devlet Ti.vatrosu olarak, Desiet Tiyatrosu Vakfı adına bir bale kuruyoruz. Böylece İzmir Devlet Tîyatrosu'nun korosu, baiesi ve fi>atrosu oiacak. Türkiye'de bu üç bölümün bir arada buiunduğu böyle kapsamlı bir tiyatro yok. GeJeceğintiyatroizle>icileri Bütün gücümûzle geleceğin tiyatro izleyiciieri çocuklara yöneldik. Bu sezon, biri tümüyle çocuklar tarafından oynanmak üzere beş ayn çocuk oyunu sahneleyeceğiz. Mavi Masal adlı oyunu hazırlarken iki önemli kıstası ele aldık. Birincisi tümüyle çocuklann çocuklara oynaması, ikincisi de çe\re kirliliği gibi önemli bir mesaj taşımasıdır." Mavi Masal adlı oyunu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'ne yetiştireceklerini vurgulayan Yılmaz. Urla tskelesi Alman Adasf nda bir sahne düzeni kurarak, oyunu adada sergilemeyi planladıklannı. çocuklan teknelerle bu adaya taşıyarak hem piknik yaptmp hem de oyun izlettireceklerini de sözlerine ekledi. Tiyatrolar gününe yetiştirilecek Oyunu yöneten ve aynı zamanda müziklerinı besteleyen Vaşar Ürük ise, tamamını çocuklann oynadığı bir oyunun ödenekli tiyatrolarda hiç sahnelenmediğini anımsatarak İzmir Devlet Tiyatrosu olarak bunun öncülüğünü yaptıklannı. şarkılarla süslenecek oyunun Jzmirlilerin ilgisini çekeceğine inandığını söyledi. 21 Mart Dünya Tiyatrolar Gûnü'ne yetiştirilecek "Mavi Masal" adlı oyunun dans düzeni Kenan Özdemir. dekor-kostüm tasanmı Talay Toktamış. ışık tasanmı ise Erdal Güner tarafından gerçekleştiriliyor. Oyunun dramaturgu ise Haluk Işık. Izmir Devlet Tiyatrosu'nda bu sezon sahnelenen "Çrarköy", "Şarkıcı", "Musluk" ve "Mavi Masal"ın yanı sıra bir başka çocuk oyununun arayış çalışmalan da sürdürülüyor. BUA§AMADA ŞUKRAN KURDAKUL 50. Ölüm Yılında Osman Cemal Kaygılı Bizim yetiştiğimiz yıllar "Disiplinli Hürriyet"çHer iktidar- daydı. Ama çoğumuz, içimizdeki insanın özgürlüğüne tu- tunarak yasaklara yedJrmedik kendimizi. 9 Ocak 1945'te ölen Osman Cemal'in gençliği Ittihat ve Terakki buyurganlannın "dikta "sı altında geçti. "Ciheti askeriyye"den gelmiş olmasına karşın VVilhelm bıyıklı paşalann siyaset çemberinde yer aramadı kendisi- ne. 1913'te ilk yazılannı yayımladığı gülmece dergisini Ba- ha Tevfik çıkarıyordu: Eşek... Kapatılınca El Mâlûm! El Mâlûm da kapatılınca: GeneO... Tarihçiler, Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın öldürül- mesi üzerine Sinop'a sürgün edilen muhalifler arasında Osman Cemal'ı de anıyorlar. Dünyada mısafir kaldığı 55 yılın ilk yansı böyle. Ikinci yansında, sütçülük. manifaturacılık, Şirket-i Hay- riye vapurlannda biletçilik. ortaokullarda Türkçe öğretmen- liği, neden sonra Cumhuriyet, Son Posta, Vakit, Son Saat vb. gazetelerde röportajlan, öyküleri yayımlanan bir Osman Cemal. Ama gözlemleri ve öykü, roman kurallanna sığmayan söylemiyle özgün bir Osman Cemal. İki öykü kitâbı: Eşkıya Güzeli (1925), Sandalım Geliyor Varda (1938). Üç de roman: Çingeneler (1939), Bekri Mus- tafa (1944), Aygır Fatma (1944). Osman Cemal'i Çingeneler dışındaki öykü ve romanla- rıyla da bir Istanbul anlatıcısı olarak tanımlayabifiriz. He- nüz kendi dışına taşmamış Istanbul'un öteki anlatıcılan Hüseyin Rahmi'ler, Mahmut Yesari'ler, F.Celalettin'ler gibi kenarmahalle halkına düşkün yazarlardan bırı Osman Cemal. Kapalı toplumun dışa dönük insanlarıyla düşe kalka iç dünyalann kapılarını aralamanın ustası. Edebıyat tarihçisı genel özelliklerini yaza dursun Türk'ü, Kürdü, Rumu, Laz/, Çerkezi, Ermenisı, Arnavudu, Yahudi- si, Müslümanı, Müslüman olmayanı ile Istanbul'u sevme- nin, demek ki dünyayı, dünyalıyı sevmenin başka bir us- tası Sait Faik diyor ki: "Osman Cemal'in Ç/ngene/er'i muhakkak bir şaheser- dir. Osman Cemal'in bu kitabı için röportaj kokuyor de- mışlerdi. Kokladım mis gibi şaheser, bir hakiki roman da- vantür, avantür roman kokuyor. Fazla olarak bir de örf ve âdet romanı." Çingenejer'in ilk basımı 56 yıl önce, 1939'da yapılmıştı. Yanm yüzyıl neler götürdü Istanbul'dan. Neler getirdi. Ama Çingeneler'in o günün insanına verdiği masalsı key- fî bugünün insanı da duyacaktır sanıyorum. Cemal Süreya, Bostancı Hatay Lokantası'nda anılıyor •Kültür Servisi- Cemal Süreya. ölümünün dördüncü yılında. bugün saat 16.00'da Bostancı'daki Hatay Lokantasf nda arkadaşlan ve okurlan tarafından anılıyor. Anma sırasında Mehmed Kemal'in yöneteceği bir sohbet toplantısına da yer veriliyor. Behzat Ay. Ibrahim Çiftçioğlu, Sunay Akın ve Semih Poroy'un katılacaklan toplantıda. Hatay Lokantası yöneticisı Mehmet Ali Işık'ın derlediği, Cemal Süreya ve dostlannm yer aldığı fotoğraflardan oluşan bir saydam gösterisi de gerçekleştiriliyor. Okay Temiz, Hayal Kahvesfnde - •Kültür Servisi- Müzık çalışmalannı Finlandıya'da sürdüren Okay Temiz. Türkiye'de çıkacak yeni CD sinin konserleri için Avrupa turnesinin ardından tstanbul'a geliyor. Çingene müzisyenlerden oluşan Band'i ve Finlandiyalı müzisyen Sakari Kukko ile eski ve yeni çalışmalannı yorumlayacak olan Okay Temiz yann. çarşamba ve perşembe akşamlan Hayal Kahvesi'nde izleyicisiyle buluşacak. *Cenevizfilep Galata'da: Dün ve bugün' •Kültür Servisi- Galata Sen Pıyer ve Pol Kiiisesı'nde bugün saat 18.00'de 'Cenevizliler Galata'da: Dün ve bugün' adlı bir etkinhk gerçekleştirilecek. İtalyan Kültür Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikte, Genova Oniversitesi'nden Prof. Geo Pistanno. 'Galata'daki Cenevizliler', Galata Derneği Başkanı Nuri Mete Göktuğ ise "Galata Mahallesi'nin yeniden canlandınlması projeleri' konulannı ele alacak. Daha sonra. Giuseppe Gandoifo; 17-19. yüzyıl Cenevizli bestecilerinden Michelangelo Rossi, Celestino Scuffiero, Carlo Andrea Gambini ve Lorenzo Parodi'nin yapıtlannı seslendireceği bir org konseri verecek. Aydınlardan Tüpkiyeninutançlanı' •İSTANBUL (UBA)-Can Yayınlan, Türkiye'yi iç ve dış kamuoyunda sıkıntıya sokan konulann işlendiği bir kitap hazırlıyor. ' Yetkili kişilerin üzerinde çok fazla durmadığı konulann biraydın duyarlılıgı ile ele alınacağı ortak kitabın, ay sonunda piyasaya çıkması planlanıyor. Yaymevinin sahibi yazar Erdal Öz, elli kadar aydına mektup göndererek yazı istediklerini. şu ana kadar yirmi kişıden yazı geldiğini bildirdi. Gelen yazılann dızilerek sayfa düzenlemesınin yapıldığını belirten Öz, yazı gönderen yazarlar arasında Aziz Nesin, Yaşar Kemal. ZüIfÛ Livaneli, Muzaffer Izgü, Feride Çiçekoğlu'nun bulunduğunu söyledi. Erdal Öz, kitap için gönderiler yazılann. anı, izlenim, yaşanmış olaylar, somut gerçekler ve öykü şeklinde yazıldığını söyledi. Dede Konkut Hikâyelepi' Letoncada yayımlandı •ANKARA(AA)- 'Dede Korkut Hikâyeleri'. Letonyalı Türkolog Uldis Berzins tarafından Letoncaya çevirilerek kitap halinde yayımlandı. Çocuuklar için hazırlanan ve çeşitli renkli resimlerde içeren kitap. Letonya'nın başkenti Riga'da, Türkiye'nin Vilinius Büyükelçiliği himayesinde düzenlenen bir resepsiyonla kamuoyuna tanıtıldı. "Dede Korkut Hikâyeleri'nin Letoncaya çevrilmesi bu ülkenin basınında geniş şekilde yer alırken Türkolog ve yazar Berzins ile yapılan söyleşiler yayımlandı. Kitaplann bir bölümünün satın alınarak Letonya'daki kütûphane ve okullara dağıtıldığı. bir bölümünün de Türkiye'dekı kütüphanelere dağıtılacağı bildirildi. Bvis yaşıyor mu? •NEVV YORK (AA)- "Rock kralı Elvıs Presley yaşıyor. 1977'deki ölümü bir maskaralık. O cinsiyet değiştirdi." Bu iddialar. rock kralının 60. doğum günü etkinlikleri çerçevesinde, New York'ta sahnelenen bir müzikalin senaryosu. 'Him' adlı müzikal, Amerikalı aktör Christopner VValken tarafından kaleme alınmış ve rock kralının 18 Ağustos 1977'de 42 yaşında öldüğüne inanmayanlann teorileri ile desteklenmiş. Yaklaşık 1.5 saat süren müzikal, Elvis'in sürrealist bir portresini çiziyor. 1977'de Tennessee eyaletinin Memphis kentinde herkesi öldüğüne inandıran Elvis, Fas'a gidiyor ve gördüğü hormon tedavisinden sonra kadın oluyor. ilk günden itibaren kapalı gişe oynayan müzikal, Ehis'in 8 Ocak 1935'te doğmuş olması nedeniyle düzenlenen Elvis hatiası etkinlikleri kapsamında sergileniyor. AST, 'Ay Carmela'yı Samsun'da sahneliyor •SAMSLHV (Cumhuriyet)- Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), Rutkay Aziz'in sahneye koyduğu 'Ay Carmela' adlı oyunu Samsun'da sergiliyor. Samsun-Sinop Tabip Odası tarafından getirtilen *Ay Carmela', Konak Sineması'nda bugün ve yann saat 18.00 ve 21.30'da Samsunlu tiyatroseverlerin karşısına çıkacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle