Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OCAK 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özgürlük Köyü halkı, Bakan Köylüoğlu'na başvurarak cami yapımının durdurulmasını istedi
Aleviköyüne zorla camiERGÜNAKSOV
ANKARA- Ereğli'de Akvilerin yerleşim biri-
mi olarak bilinen Özgürlük Köyü'ne, Ereğli Müf-
tülüğû'nün desteğiyîe "zorla" cami yaptınldığı
öne sürüldü. Nüfusunun yüzde 99'u Alevi olaıı
Özgürlük Köyü halkı, Insan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanı AzünetKöyiüoğlu'na 281 imza-
h dilekçe göndererek cami yapımının durdurulma-
sını istediler. Köylüler, "Cami inşaatma köy hal-
kı olarak zerre kadar katkımız olmadu olmayacak
da. Alevilerin inancında camide ibadet yapma ge-
leneği yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin idari ya-
pısuıda, her kesimin din ve ibadet özgürlüğünün
zorla baskı altında tutulamayacağı, değistirileıne-
yecegi belirtilmiştir. Din te vicdan hürriyeti uhıs-
lararası anlaşmalaria da teminat altına alınmtş-
tır" göriişünü savundular. lnsan haklanndan so-
rumlu De\ let Bakanı Köylüoğlu, Alevi yurttaşla-
nn başvurusu üzerine inceleme başlatarak Konya
Valiliği'nden bilgi istedi.
lnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Azi-
met Köylüoğlu'na gönderdikleri 281 imzalı di-
lekçede, Ereğli bölgesine, 1968 yılında Tunceli
ve Erzincan'dan göçtüklerini belirten Özgürlük
•Konya'nın Ereğli ilçesine bağlı Özgürlük Köyü'nde yaşayan Alevi kökenli
yurttaşlar, cami yapımının din ve vicdan hürriyetiyle bağdaşmadığını
söylediler. Köylüler, 'Alevilerin inancında camide ibadet yapma geleneği
yoktur. Türkiye Curnhuriyeti'nin idari yapısmda her kesimin din ve ibadet
özgürlüğü yasalarla teminat altına almmıştır' göriişünü savundular. Köylüler
cami yerine okul ve sağlık ocağı yapılmasını istediler.
Köyü halkı. "Hepimizayıugelenekveinançlarasa-
hibiz. Köyümüzde farkh manctan kimse yoktur.
Yani hepimiz Alevi inanç ve geleneklerine bağlıyız.
İbadetlerimiz de Alevi inancı ve geleneklerine bağ-
lı olarak yapılmaktadır" dediler. Dilekçelerinde.
köylerine cami yapılmasını istemediklerini belir-
ten köylüler. şunlan söylediler
"Köy lülerimizden olup Ereğli'de ticaretle uğra-
şan ikj^üç kişi. Ereğli'de bazı çevrelerle çıkar iliş-
kileri içine girerek dışardan toplanan yardımlarla
zorla köyümü/e cami yaptırmaktadırlar. Ereğli
Müftülüğü'nü de arkalanna aian bu kişiler. ihti-
yacımızolmayan cami inşaatını bir yıldır başlatmış
bulunmaktadırlar. Ayncacamiinşaatının kö> hal-
kının ortak malı olan arsa üzerinde yaptınlması da,
rahatsızlığımızı iki katına çıkarmıştır. Köy halkı
olarak, cami inşaatina zerre kadar katkımız olma-
du olmayacak da. Alevilerin inancında camide iba-
det yapma geleneği olmadtğmdan, böyle bir ibadet-
haneye ihriy acimız yoktur. Bu inançtaki insanlara
da saygı ve hoşgörümüz sonsu/dur. Aynı hoşgörü-
yü başkalanndan bcklcmck hakkımızdtr. Türkiye
Cumhuriyeri'nin idari yapısmda da din ve vicdan
hürriyetri yasalarla teminat ve güvence altına alın-
mıştır. Herkes inandığı gibi yaşamalıdır. Bu. cum-
huriyerin temel ilkesidir. Din ve >icdan hürriyeti
uluslararası anlaşmalaria da güvence altına alın-
mıştır. Uluslararası anlaşmalara uyulmaması suç
teşkil eder."
Okul ve sağlık ocağı yapılmah
Cami yerine okul ve sağlık ocağınagereksinim-
leri bulunduğunu belirten Özgürlük Köyü halkı,
bu yönde bir çalışma başlatılmasi halinde destek
vereceklerini söylediler. Aleviler olarak gelenek-
lerini ve göreneİclerini yaşatmanın en doğal hak-
lan olduğunu savunan köylüler, dilekçelennin son
bölümünde görüşlerini şöyle dile getirdiler:
"Gelenekleri yaşatmak için insanlann hoşgörü
içinde olmalan gerekir. Toplumsal sonımluluğu-
muzun bilincinde köyümüze cami yapılmasına
gönlümüz razı değildir. Muhtaıianmız da bu tica-
ri ve kiştsel çıkara alet edilmişlerdir. Yeni bir top-
lumsal yaranın ortayaçıkmasına müsaadeedilme-
yeceğine inanmak istiyoruz. Bir yıldan berl bürün
ısrarianmıza karşın, vaptınlan bu camiden vazge-
çilmetidir. Bunca iyi niyet ve çabalanmıza olumlu
yanıtlar alamay ınca, bu demokratik tepkimizi im-
zalanmızla kamuoyuna ve ilgililere duyurma ihti-
yaa duyduk. Eğer Türkiye'de demokrasinin var ol-
duğuna insanlar inandınlmak isteniyorsa, bu tale-
bimiz yetkilfler için bir firsattır."
Alevi yurttaşlann başvurusu üzerine inceleme
başlatan Bakan Köylüoğlu, Konya Valiliği'ne bir
yazı göndererek, bilgi istedi. Köylüoğlu ya/ısın-
da, "Anayasamızın 2. maddesindc bclirtildiği gibi
laik bir devlet oluşumuz, ay nca y ine anayasal hak
olan din ve vicdan hürriyeti ışığında inceleme ya-
pılarak bilgi verilmesini rica ederim" dedı.
Yasalara
uymayan
dershane
kapatıldı
•Bursa'da Dershaneler
Birliği'ne üye 13 dershane
tarafından yapılan başvuruda,
Yeşilırmak Dershaneleri'nin
yönetmelik ve yasalara
uymadığı belirtildi. tncelemeye
alınan dershane 7 gün kapatıldı.
Dershanenin Fethullah Gülen
ile yakınhğı ileri sürülüyor.
LEVENTGENCELLİ
BURSA - Bursa'da 6 şubesi olan Yeşi-
lırmak Dershanelen hakkında yönetmelik
ve yasalara uymadığı gerekçesiyle 7 gün
kapatma karan verildi. Milli Eğitim Ba-
kanlığı'ndan Bursa ll Milli Eğitim Mü-
dürlüğü'ne gönderilen talimatta, Yeşilır-
mak Dershaneleri'nin 26 haziran tarihin-
den itibaren 7 gün süre ile faaliyetten men
edilmesi istendi. '-
Bursa'da Dershaneler Birliği'ne üye 13
dershane tarafından 8 Temmuz 1994'te ya-
pılan toplu başvuruda, Yeşilırmak Dersha-
neleri'nin yönetmelik ve yasalara uymadı-
ğı belirtilerek şöyle denildi:
"tlimizde faaliyet gösteren Yeşilırmak
Dershaneleri'nin çeşitli radyolarda yayım-
lanan reklamlannda (kasetleri elimizde
mevcut) ve ekli el Oanlannda Dershaneler
yönermeliŞine aykın yaymlannı tespit et-
miş bulunmaktayız. Ekli el ilanından da
anlaşılacağı gibi gerçek dtşı açıklamalarla
kamuoy u yandtümaktadır. Tamamen ha-
yali bir şekikJe Bursa'da ÖSS sınavını ka-
zanan ilk 10 öğrenciden 7'sinin Yeşilırmak
Dershaneleri'nin öğrencisi olduğu iddia
edilmektedir. Oysa ki ÖSYM'nin resmi Hs-
telerinden anlaşılacağı gibi bu açıklamalar
maalesef yalandır."
tnceleme tamamlandı _ _
Müfettişlerin hazırladıklan rapor uya-
nnca bakanlık, Yeşilırmak Dershanele-
ri'nin yöneticilerinin uyanlmasını ve
dershanenin 7 gün süreyle kapatılmasını
kararlaştırdı.
Yeşilırmak Dershaneleri'nin Fethullah
Gülen cemaatıne yakın kişilerce yönlen-
dirilen özel liselerle de yakın ilişki içinde
olduğu öne sürülüyor.
Bursa'da kurulu bulunan Özel Nilüfer
Lisesi'nin kuruculan arasında bulunan ba-
zı ısimlerin, Yeşilırmak Dershaneleri'nin
de kuruculan arasında yer aldığı öğrenil-
di. Bu grupta yer alan dershanelerin
Dershaneler Birliği üyesi olmadığı ve ken-
di görüşündeki dershanelerce kurulan
Güven Dershanelen Birliği içinde yer al-
dıklan bildirildi.
Vahdettin'i
öven
öğretmene
soruşturmaİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-
Betontaş Lisesi Din ve Ahlak Bilgisi Öğ-
retmeni Raraazan Yıldız hakkında, ders-
lerde. "Atatürk'ü alcaltıeı yaklaşımlarla
yerdiği, buna karşın Padişah Vahdettin'i
övdüğü" savlanyla soruşturma başlatıldı.
Edinilen bilgilere göre Yıldız, iki hafta
önce 1/A sınıfmda konu dışı olarak Ata-
türk'e değindi. Savlara göre Yıldız, Ata-
türk'ün annesi Zübeyde Hanımın iki kez
evlendiğini, Yahdettin'in *S«tan haini"
değil, Mustafa Kemal'i Anadolu'yagön-
deren padişah olduğunu söyledi. Dognı
değerlendirmeler yapmalan için öğrenci-
lere Atatürk yanlısı degil, biraz da "afcyh-
te" kitaplar okumalannı öneren Yıldız, o
dönemin koşullanna göre Atatürk olma-
dan da Kurtuluş Savaşı'nm kazanılacağı-
nı dile getirdi.
Bazı öğrencilerin durumu velilerine an-
latmalan üzerine Yıldız'a tepkilergelme-
ye başladı. Okulu giden bazı veliler, Mü-
dür Çetin Zengin'le görüşerek Yıldız'ı şi-
kayet ettiler. Zengin, bunun üzerine Yıldız
hakkında soruşturma başlattı.
Uygulamayasa dışı
Karabfik Demir Çelik Fabrikalan'nın işlerme ve mülkiyetine talip olan Hak-tş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çetik, işletmenin rasyonel
ve verimlflik anlamında özel sektör manbğı ile işletUeceğini söyledi. (Fotoğraf: HATlCE TUNCER)
Kardemîr operasyonunıın
altmdan Yahııı Erez çıkü
•Uzmanlar, Özelleştirme
Yasası'nın 'bedelsiz satış
veya devir' uygulamasına
olanak tanımadığını
belirterek 'Danıştay'a
gidilirse 48 saat içinde iş
durdurulur' diyorîar.
•TOBB Başkanı Yalım
Erez ise uygulamanın yasal
olduğunu savunarak 'Kimse
Danıştay'a filan gitmez. Bu
özelleştirme işi olacak. 3 ay
içinde bu olmadığı takdirde
ben TOBB Başkanlığı'ndan
istifa edeceğim' dedi.
NURSUN EREL
ANKARA- Karabük Demir Çelik
Fabrikalan'nın "1 Kralık bede)"
karşılığında çalışanlara ve yöre
halkına devredilmesi
uygulamasının Özelleştinne
Yasası'pa ters düştüğü öne sürüldü.
Yasada. "bedeteiz satış veya
devir" konusunda herhangi bir
hükme yer verilmediğini ileri süren
uzmanlar, u
Danıştay'a gidilmesi
durumunda, uygulama 48 saat
içinde durdurulur" göriişünü
savundular. Kardemir
operasyonunu yürüten Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Başkanı Yahm Erez ise
uygulamanın yasal olduğunu
savunarak "Kimse Danıştay'a filan
gitmez. Bu özelleştirme işi olacak. 3
ay içinde bu olmadığı takdirde ben
TOBB Başkanlığı'ndan istifa
edeceğim" dedi.
Yasaya ters
Kardemir'in özelleştirilmesine
ilişkin Özelleştinne Yüksek
Kurulu Karan, Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında yayımlandı.
Kuruluş hisselerinin yüzde 35
oranmda çalışanlara, yüzde 30'la
Karabük-Safranbolu Sanayi ve
Ticaret Odası üyelerine, yüzde
10'îa Karabük ve Safranbolu esnaf
dernekleri üyelerine, yüzde 25'le
de yöre halkına dağıtılmasını
Hak-îş, Karabük için
'sol'dan destek istedi
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Karabük Demir Çelik Fabrikalan'nın işletme ve
mülkiyetine talip olan Hak-tş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati
Çelik, "Karabük'te rasyonel işk-tmecflik esas olacak. Karabük.
verimKHk anlamında. özel sektör mantıgı ile yönetOecek. Profesyonel
kadrolar yönetecek. Sendika, çalışanlar ik işlefme arasındaki dengeniı
oluşmasmda, işletmenin vkdanı olacak" dedi. Karabük modelinin
yaşama geçmesi için 'sol'dan destek isteyen Çelik, "Üreten biziz,
yöneten de biz oiacağız, sol slogandL Slogan ohnaktan çılap
Byguianacak. Sol, bize destek vermeü. uyanlarmı bize aktarmair dedi.
Çelik. Cumhuriyet e yaptığı açıklamada, Karabük'te '^çinin
ekmeğivie ve işiyle oy nanmadan. rasvt»nel i^etmecffik yapıtecagını'
söyledi. Sendikanın 'iş giivencesi'konusunda hassas olduğunu ve
isteklerinin hükümet tarafından kabul edildiğini belirten Çelik,
"TürkiyeVle böj-te bir modeJe iıtiyac vmr. Yeni bir modefi denemek;
cesan^kendmegü>«n,baş^molavxBasanbolnıasmnışartiarırvi
kurulmah" dedi. Çelik, Özçelik-lş Sendikasf nın yöre halkı ve
Türkiye'nin çıkarlannı esas alarak hareket ettigini ifade ederek btlim
adamlanna işletme modeli projesi hazırlattıklanm söyledi.
Sermayenin tabana yayılması ilkesinin yaşama geçrnesinin
hedeflendiğini kaydeden Çelik, işletmede şeffaf bilanço
uygulanacağını ve üretim politikasmda siyasi yönlendirmeler
olmayacağını vurguladı.
öngören karar, devir bedelinin ise
'1 Bra' olmasını hükme bağlıyor.
Uzmanlar ise Özelleştirme Yüksek
Kurulu (ÖYK) karannın kısa bir
süre önce yürürlüğe giren 4046
sayılı yasaya ters düştüğünü
savunarak, şöyle diyorîar:
"Özelleştirme Yüksek Kurulu,
özellestirme Yasası'nda
bulunmay^n bir yetkiy i
kullanmıştır. Yasa, bedelsiz satış
veya devire imkan veren herhangi
bir hüküm içermiyor, oysa yapüan
bedelsiz devirdir. Yasa İ8. maddesi
ile özeUeştirme yöntemlerini saymış,
burada bedelsiz satış veya devir yer
alrmyor.
Yasanın 17-18-19-20. maddeleri ise
devirlerin ihale yolu ile olacağını
hükme bağlayarak. ihale
mekanizmasının nasıl çalışacagını
anlatmış. Yani ihale mutlaka
yapılacak. Oy sa Özelleştirme
Yüksek Kurulu karan bu
sınıflandırmalardan hiçbirine
uymuyor."
Aynı çevreler, taraflardan birinin
bugün Danıştay'a girmesi
durumunda uygâlamanın yüksek
mahkeme tarafından 48 saat içinde
durdurulacağmı belirterek şu
görüşleri savundular
Danıştay durdurur
"Ancak yasaya av kın olduğu acıkça
ortada olan bu uygulama için hangi
babayiğit Dantştây'a gidecektir?
Kimse ilk bakışta Kardemir
çalışanlan ve yöre halkının lehine
olduğu zannedilen bu uygulamanın
durdurulması gibi bir sevimsiz
davranışı göze alamaz. Dolayısıyla
özelleştirme sözümona yüriir.
Aslında hükümetin burada
yapmak istediği şudur:
lşlemeyeceği belli bir uygulama ile
birkaç ay hem işçikri hem yöre
halkını oyalamak. Ondan sonra da
"Işte gördünüz, özelleştirme ile de
ayakta duramadı. Kardemir'i
kapatmaktan başka çare kalmadı'
demek."
2 Aralık 1994 günü Başbakan
Tansu ÇiDer tarafından Kardemir
operasyonunu yönetmekle
görevlendirilen Türkiye Odalar
Birliği Başkanı Yalım Erez ise
eleştirileri "felaket tellallığı" diye
değerlendirerek, şunlan söyledi:
Erez: İstifa ederim
"Kardemir AŞ olayını yasaya ters
diye yorumlayanlar. önce
Özelİeştirme Yasası'nı okusunlar.
Yasada karnu yaran gözetilerek bu
türden operasy onlar
yapılabilmesine imkan tanınıyor.
Kimsenin endişesi olmasın. Bu
özelleştirme olacak. Eğer 3 ay
içinde olmazsa, ben Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği BaşkanlığTndan
istifa edeceğimi burada taahhüt
ediyorum."
Erez, -kendisinin bu işin içinde
neden yer aldığı" sorusuna ise şu
yanıtı verdi:
"3 ay içinde özeüeşecek"
"Hükümet, 5 nisandav
Yıl sonuna
kadar burayı özelleştiremezsem
kapatacağım' dedL 9 ay bu işin
yanhşhğı konuşuldu, ama ortaya bir
alternatif konulamadı. Ben de 2
aralıkta bu işi yapmava talip oldunv,
22 aralıkta ise operasy on
tamamlandı. Demek ki istenince
her şey yapılabiliyor. Rusya'da,
Bulgaristan'da bu işler olabiliyor da
biz niye yapamıyonız? Yaşamımıza
felaket tellallan hakim olmuş da
ondan. Olaylara biraz iyimser
bakarsak. her işin üstesinden
geliriz. Göreceksiniz 3 ay içinde
burası gayet güzel çalışır durumda
özelleşmiş olacaktır."
Özelleştinne tdaresi yetkilileri ise
Özelleştinne Yasası'nda, bedelsiz
satış veya devir yetkisi olmamasına
karşm, yasada yer alan "işin
gereğine uygun sair hukuki
tasarruflar" hükmünün bu
uygulamaya olanak tanıdığını
savundular.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
İşte İmam, İşte Cemaat!•••
Çirkin var olmasaydı, acaba güzelin değerini bilebilir
miydik?
Ne güzel söylemiş bilge kişi: "Tann'ya dikenligülyarat-
tığı için kızacağına, dikenlerarasında gülyarattığı için şük-
ret!"
Yeni yıla da doğanın bu birbirinden aynlmaz parçalany-
la birlikte girdik. Bir yandan iyiyi, güzeli, neşeyi, insanı in-
san olarak sevmenin erdemini yaşadık. Öte yandan da
kötüyü, acıyı, acımasızlığı, ınsan sevgisizliğini, kendinden
farkh olana kızgınlığın ilkelliğini...
•••
Adamın biri buyuruyor:
"Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan birülkede hu-
kukun dine uygun olması, en azından sosyolojik zaruret-
tir."
Yani "Devletin yasalan, dinin gereklenne göre yapılma-
lıdır!" diyor.
Kim bu adam? Diyanet Işleri Başkanı... Yani, laik birdü-
zende, din işlerini devlet işlerinden ayn tutma görevini üst-
lenmiş "en üst düzey" yöneticı. Ve daha laikliğin en temel
ilkesinebilekarşı...
Adamın biri buyuruyor:
"Laik gazetecilerden, utanmaz olan biri, haddini aşmış.
Diyanetlşleri Başkanı 'nı tenkit ediyor. Hıristiyan dünyasm-
da, birgazeteci çıkıp Papa 'yı eleştırse orası yerte birolur...
Yahudi milletini, Rumlan, Ermenilen, Bulgarlan, komü-
nistleh; vatanımıza, dinimize, mukaddesatımıza uzanan
elleri kahnperişan eyle Yarabbi!"
Diyanet Işleri Başkanı'nı "peygamberin temsilcisi" ilan
ediyor. Papa'ya eşdeğer sayıyor.
Yani baştan aşağı yanılgı ve yanlışlar içinde.
Üstelik de temelinde "insan sevgisi" ve "iyi ahlak" olan
dini, bir kin ve düşmanlık aracı haline getirmeye çalışıyor...
Kım bu adam? "llahiyat" profesörü... Yani, laik bir dü-
zende, laikliğin gereklerine uygun, çağdaş kafalı, aydınlan-
mış din adamı yetiştirme görevini üstlenmiş "en üst dü-
zey" egiticilerden birisi...
• • •
iki adam buyuruyor:
"Bu bir tabii afettir. Herkesin katılabıleceği bir olaydır.
Kimsenin hayatı ile oynamak istemeyiz. Teşhis edemeye-
ceğiz."
"Doğal alet" saydıklan olay, Sıvas'ta 37 kişinin -benzin
dökülerek- yakılması olayıdır. Bu işe "herkesin katılabile-
ceğini" söylemekte ve bunu da "doğal" saymaktadırlar. Bu
nedenden dolayı da suç saymadıklan bir fiile katılanlan
"teşhis" etmek ıstememektedirler.
Kimdir bu adamlar?
Olay sırasındaki Sıvas Emniyet Müdürü ile Terörie Mü-
cadele Şube Müdürü... Yani. olayı önlemek ve sanıklan ya-
kalamakla "bırinci derecede" sorumlu olanlar...
Ve bazı "adamlar" buyuruyorlar:
"Laikperestlere karşı dindartann hayat tarzı özgürtüğü-
nü sahiplenen gerçek laikler, tıpkı belediye kamu mekân-
larına içki yasağı getirilmesinde olduğu gibi, son yılbaşı
gibi potlarta zor duruma düşüyor. Mevzi kaybediyor. Üs-
telik, böylesıne potlar laikperestlerin eline bulunmaz koz
veriyor."
Elbette yazının başında sıraladıklanmız "pot" bile sayıl-
mıyor. Içkı yasağından ve yılbaşına karşı tavırdan "bazıla-
n" vazgeçse, "laıklik" açıstndan sorun falan kalmayacak.
u Peki bu "veciz ve nefis" Türkçeli "adam"lar kimter?
"Laik" basından bazı köşe yazarian... Hani "dinci" ve
"Kûrtçü"\er\e kol kola, Atatürk'ten ve devriminden geriye
kalanları da yıkıp "2. cumhuriyet"\ getirmek azım ve ka-
rariılığında olanlar. Sayın Boyner'in ve SHP içindeki "uzan-
ft"lannın dostlan.
"Laikperest"\er ise bizleriz. Yani Kemalıstler!
Ve düşünmenin bedelini, ölüm ile felçli yaşam arasında
savaşım vererek ödeyen sevgili Onat Kutlar...
• • •
Ama yaşam çirkinliklerden ibaret değil!
örneğin, Atatürk'ün CSO'sunun "Yeni Yıl Konseri" çok
güzeldi. Şef Gürer Aykal ve göğsündeki Atatürk rozeti çok
güzeldi. Gecenin sürprizi olarak sunulan bale gösterisi çok
güzeldi.
Baleyi "belden aşağı"sayan, akıllan bellerinin aşağısın-
dakilere, seyircinin verdiği coşkulu yanıt çok güzeldi.
Ve Atatürk Spor Salonu'nu "para vererek" dolduran, on
bini aşkın "laikperest" çok çok güzeldi...
Tüm çirkinlikleri onlann olsun, güzellikler bizim!
Alman Milletvekili Cem Ozdemir
Türkiye insan
haklarında
adını atnıah•Alman Yeşiller Partisi"nden milletvekili seçilerek
geçen yıl parlamentoya giren Türk kökenli Cem
Ozdemir düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin
düşünce özgürlüğü ve demokratikleşme konusunda
adım atamadığını söyledi.
İstanbul HaberServisi- Al-
man Yeşiller Partisı Milletveki-
li Cem Özdemir. Türkiye'nin,
Ortak Pazar ile gümrük birliği-
negirebilmesi için insan hakla-
zar'a giden yolun kapısını aça-
cağını da-dile getirdi. Yeşiller
Partisi olarak Türkiye'yi, Avru-
pa'nın vazgeçilmez bir parçası
olarak gördüklerini ifade eden
rı konusunda atması gereken Özdemir, şöyle devamefti: "Biz,
adımlar olduğunu söyledi. Bu ne Türkiye'yi A\Tupa'sız düşü-
nüyoruz ne de Avrupa'vı Törkl-
ye'siz düşünüyoruz. lnsan hak-
lanna y önelik baskılann son bul-
ması için atılacak en iyi ve en
inandıncı adım, düşüncenin suç
olmaktan çıka-
nlması ve de-
mokratikleşme
paketinin en kısa
zamanda hayatı
geçirilmesidir."
Türkiye'deki
insan haklan so-
runlarının çö-
züm yerinin, ne
Brüksel ne de
dünyanın başka
Türkiye'yegeldı. Cemözdemir birşehrio.dugu-
SepetçilerKasn'ndadünbirba- Özdemir.'
sın toplantısı düzenleyen Cem
Özdemir, nasıl milletvekili se-
çildiğinden Türkiye'deki insan
haklan sorununa kadar çeşitli
açıklamalarda bulundu.
lnsan haklan konusundaki
baskılann son bulması için Tür-
adımların başında ise düşünce
özgürlüğü ile demokratikleşme
paketınin geldiğini vurgulayan
Ozdemir. "Ancak, Türkh'e bu
adımlan henüz atmadı. atama-
dı. Eğer ileriye
y önelik adımlar
atılırsa bizim işi—
miz daha da ko-
laylaşır" dedi.
Alman Yeşiller
Partisı'nden mil-
letvekili seçile-
rek geçen yıl par-
lamentoya giren
Cem özdemir ,
çeşitli temaslarda
bulunmak üzere
kiye'nin bu konuda somut adım-
lar atması gerektiğini belirten
Özdemir, söz konusu adımlann.
gümrük birliğine ve Ortak Pa-
nu dile getıren
*Bunu ancak, TOrki-
y^'deki insanlarçözebilir" mesa-
jını verdi.
Cem özdemir. bir gazeteci-
nin. -PKK'ye bakış açınız ne-
dir" şeklindeki sorusuna karşı-
lık olarak "Gerek ben gereksc
Yeşiller Partisi, PKK'yl dry^kig
partisi olarak görmüyoruz" kar-
şılığını verdi. Ozdemir şiddet ve
terör yanlısı derneklere sıcak
bakmadıklannı belirtti.