05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 1995 CUMA 12 DIZIYAZI Şeker Şirketi, Gümüş Motor'un kanşık hesaplı pay senetlerini komisyon vererek devralıyor Hisseli Erbakan kumpanyası N akşibendi Şeyhı Kotku'nun des- teğı ıle Gümüş Motor'un hısse eker Şirketi güç durumdaki şirketi senetlerini Eıta- devraldıktan sonra Erbakan a şu onenyı kısa sürede götürüyor: "Arkadaşlarınızın hisse tı. Bundan sonrasını zamanın Şe- ker Şirketi Genel Müdürü'nden dınleyelinv pazarlamıştı. Fakat yasa tanı- ., . • , , , , . . , ornj i ve 'kaşkariko'iar iieride senetlennı toplayın. Yuzde 80 den alınz, t başma işier açacak- s iz dağıtırken yüzde 75 'ten ödeme yaparsınız." Erbakan bunu gönülsüzce İcabul etmek zorunda kalıyor ve hisseleri getiriyor. Ancak bir ricada bulunuyor: "Bir numaralı hisse senedi bende kalsın." mışlar. O>sa bu. yüriiıiükteki ka- nunlara avkırıdır. Çünkü ano- nim şirketJerde sermaye, nakit para İle ödenmiş sermavedir. 250 bin liralık hisse senedi verip borç- lu kıtmak mümkün değt'ku'r. Eğer bunu hemen adalete intikal ettir- miş olsaydık, şirketin sakıt' ol- ması mümkündü. Bir başka ilginç nokta da Er- bakan'm bu borcunu ödeme şek- li> di. Erbakan tek kuruş faiz ver- meyecek, borcunu da alacağı te- mettülerden mahsup edilerek ödeyecekti. Şöyle bir hesap vapalım. Gü- müş Vfotor'da Erbakan'm 250 bin liralık hissesi ile kendisine bağlı 200 kişinin biner liralık his- se senedi bir arav a getirildiğinde, 450-500 bin liralık bir söz sahibi olduğu anlasılır. Bunun genel ser- mavedeki pavı yüzde 10 oldugu- na göre, murakıplar zoriadığın- da. Erbakan. genel kurulu istedi- ği an toplantıya çağırabilirdi. Bu da Şeker Şirketi'ni rahatsız edi- yordu™ Şeker ŞirketTnin önerisi Bu karmaşık durum karşısuı- da. çözüm bulabilmemiz için Er- bakan ilegörüşmemiz gerekiyor- du. Görüştük v e aramızda şu ko- nuşma geçti: - Necmettın Bev, bız ölçtük biçtik. Şeker Şirketi olarak mü- esseseyi devraldığımıza pışma- nız Şirketi bu şanlar altında de- vam ettırmemız mümkün değil 6 mılyon lıra sermayesıne karşı- lık. 9 mılyon lıra borcu var. Iflas talep edeceğiz. Iflas talep eder- sek tek borçlu sız varsmız, 9 mıl- yon lıra alacak pek çok kışı var. Iflas ıstersek. sızın hısse senetle- riniz sıfıra düşup borcunuz müs- tacelıyet kazanacak. Ve Gümüş Motor'un alacaklı- lan sizin üzerinize gelerek sırtı- nızdaki ceketı bile alacaklar. Ge- lin siz. hısse senetlerini bize ve- rin Borcunuzu alacağınıza mah- sup edelim. Yüzde 5 komisyon Fakat ben, yıllarımı verdim. Gece giindüz demedim çaiıştım. - Haklısınız Necmettın Bey Fakat vapılabılecek bır şey yok. biz sıze yardımcı olmaya çalışı- yoruz. Eğer yardımcı olursanız. belkı bırşeylervapabılıriz. Arka- daşlannızın hısse senetlennı top- layın. > üzde 80'den alınz. 450 bin liralık hısse senedı getınn. Onlara, siz dağıtırken yüzde 75'ten ödeme yaparsınız Bu konuşmâdan sonra Erba- kan kırgın ve iizgün ayrıldı. Bir- kaç gün sonra hisse senetleri ile geldi. Senetleri \erip anlaştığimız gibi parayı aldı.' Yalnız" dedi, "sızden bır n- camvar Bırnumaralı hisse senedi ben- de kalsın Iutfen' " Necmettın Erbakan'm üzennde camı resmi bulunan Gûmü^ Motor'un bırnu- maralı hisse senedını ne yaptığı. Şeker Şırketf nden aldığı parayı, hisse senet- lerini ellennden aldığı muntlerine da- ğıtıp dağıtmadığı. dağıttı ıse yüzde kac- tan dağıttığı bılinmıyor. Necmettin Erbakan hakkındaki en ıl- ginç ve doğru teşhislerden bınnı. 1974 yılında Istanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı rahmetlı Burhan Felek koy- muştur. 90 yıllıkdeneyım ve bunca ga- zetecılik bınkımine dayanarak Erba- kan'm yüzune söyledıklennı yıne Erba- kan'ın ağzından aktarmak bır bakıma şanssızlıktır. Fakat elde başka kaynak bulunmadığından bu konuşmayı Erba- kanın ağzından aktanyoruz "Orada (Istanbul Gazeteciler Cemi- yeti'nde) bir büyük heyet halinde otur- duk. Dedi ki 'Sayın Erbakan. bakın ben Burhan Felek. Erbakan'ı 'kerpeten'e benzetiyor. Erbakan, aklına koyduğunu uzun uzun düşü- nür, çok ince hesaplar vapıp her tiirlü olasılığı dikkate aJır ve bununla ilgili kadroju kafasında oluşturup uvgulamaya koyar. Erbakan'a elini veren. kolunu kurtarma derdine düşer. Erbakan. güçlünün karşısında ılımlı ve riayetkâr, güçsüzün karşısında acımasızdır. • Erbakan'm üzerinde cami resmi bulunan Gümüş Motor'un bir numaralı hisse senedini ne yaptığı, Şeker Şirketi'nden aldığı parayı, hisse senetlerini ellennden aldığı müritlerine dağıtıp dağıtmadığı, dağıttı ise yüzde kaçtan dağıttığı bilinmiyor. • Erbakan'm günümüzdeki mal varlığı, Milli Gazete yazan Eygi'yi bile rahatsız ediyor olmalı ki şöyle yazıyor: "Ortaya dine hizmet edeceğiz diye çıkıimakta, sonra bu hizmet. istihdama ve istismara dönüştürülerek muazzam servetler edinilmekte, Karun'lar gibi lüks hayatlar sürülmektedir." • Ancak Eygi yazısının sonunda kendini dizginliyor. Erbakan'ı en iyi tanıyanlardan biri olarak Mehmet Şevki Eygi, korkup kalemini dizginlemekte haklıdır. Çünkü 148 kilo altın, en azından 50 milyar liralık nakit para, 30 trilyon liraya kadar ulaşan gayrimenkul sahibi Erbakan onu bile ürkütüyor. yoruz. Erbakan hakkında pek kıtap yazılmıyor, ama konuşma ve ya- zılararalıksızdevam ediyor Son günlerde Erbakan üzerine yazı- lanlar ıçınde en çarpıcı ve dikka- ti çekeni. Mehmet Şevki Ey- gi'nin 'Milli Gazete'de yayımla- nan yazısıdır. Söz konusu yazı- da önce Mehmet Şevki Eygı'yı tanımak ve hakkında bilgi sahi- bi olmahpta yarar vardır: 1970'li yıllarda yayımladığı 'Bugün'gazetesi ile Islamı kesi- mın kalemşorluğuna soyunan Mehmet Şevki Eygi, yazılanyla Türkıye'de ilk kez toplu namaz- lardüzenleyerekünlenmiştır. 12 Eylül'de yurtdışına kaçan Ey- gi "nın boşta kalan gazetesı 'Bu- gün'. daha sonra Atatürkçü, la- ık ve cumhunyetçı gazeteciler tarafından satın alınıp Ankara'da yayınını sürdürmüş, yakın yıl- larda da el değiştirip magazın gazetesine dönüşmuştür. Refah Partisi'ni destekleyen 'Milli Gazete'de yazmayı sürdü- ren Mehmet Şevki Eygi. yıllar- dır ınandığı çızgıde taviz verme- me ve kendi doğrulannı söyleme özellığıne sahıptır Necmettın Erbakan'ı ve Refah Partısı'nı Türkiye'de en iyi tanıyan bırkaç kışı arasında yer alan Mehmet Şevki Eygi, Erbakan'm açıkladı- ğı kaynağı aydınlık olmayan şa- şırtıcı malvarlığı karşısında ıs- yan edıp şunlan yazmıştır: "Türkiye değişim fırtınasının vegirdabınınortasındadır. İstik- bal büyük hadiselere gebedir. Bö>le zamanlarda asıl hüvük ve manevi ticarete önenı vermek, maddi ticaretten elde edilen kâr- lan. hatta sermayeyi bile tahsis etmek gerekir." "Servet maksat, din vasıta oldu" Eygi böylece radikal Islamın olması gereken stratejısını açık- ladıktan sonra, doğrudan Erba- kan'a seslenerek yazısına şöyle devam etmektedır: "Ancak bizdeki bazı kuruluş ve şahıslann dürrya ticareti uğ- runda Jslamı ve Müslümanlan alet ve istismar ettiklerini görii- yoruz. Onlar için maddi ticaret ve sahsi servet sanki paye ve mak- sat. Din ve ümmet ise vasıta ve alet olmuştur. Orta\-a dine hizmet edeceğiz diye çıkıimakta, sonra bu hizmet, istihdama ve istismara dönüştü- rülerek muazzam servetler edi- nilmekte, Karun'lar gibi lüks ha- yatlar sürülmektedir." Mehmet Şevkı Eygi. kalemı- nın ucunu biraz daha sıvnltıp "Anlayanlara" dıyerek Erbakan \e takımının maskelerini indin- yor: Korkutucu servet sıze bırşev söyleyeceğım. Ben sızın fi- kırlerinızi kendim ıçın şayanı kabul görmüşorum' dedi"Fakat' dedi, '90 ya- şında bır ınsan olarak. uzun yıllann bü- tün gelmış ve geçmışlenni tanıyorum Sız çok enteresan bır tıpsiniz. Gelıp geçmış polıtıkacılar ıçinde. en çoktakdirettığımınsansınız. Sızın bır- çok rutumlannıza ben hayranım' dedi. 'Bılhassa ınandığı yolda önüne gelen her manıayı kopartan bır kerpeten ola- rak görüyorum sızı' diye bir söz sövle- dL" Burhan Feiek'in kerpeten benzetmesi Burhan Feiek'in belırttıği gibi. Erba- kan bır kerpeten gibıdır. Aklına koydu- ğunu uzun uzun düşünür. çok ınce he- saplar >apıp her turlü olasılığı dikkate alır ve bununla ilgili kadroyu kafasın- da oluşturup uygulamaya koyar. Dış görünüş olarak karşısındakilere yumu- şak ve ikna edılebılir bır tıp izlenımı verir. Oysa aksıne inatçı. parmaklann arasından kayıp gıden kum gibıdır. Er- bakan'a elinı veren, kolunu kurtarma derdine düşer Erbakan. güclünün kar- şısında ılımlı ve riayetkâr, güçsüzün karşısında acımasızdır. En belirgin özellıklerinden bin de konuşmalannda öz yenne aynntılan kullanarak karşısındakını bayıltması- dır. Konuşmanın başlangıcında kelime- len seçer. cümleien düzgün kurar, fa- kat bır süre sonra aklından geçirdikle- nne konsantre olunca konuşmasındakı bütünlük kaybolur ve masala dönüşür. Necmettın Erbakan'la ılgılı bugüne değın basında bınlerce yazı yazılmış, radyo ve telev ızyonlarda bır o kadar ko- nuşma vapılmıştır Bu da Erbakan ve izlediği politıka- lann, Türkıye'nın gerçeklen arasında- kı yerini aldığının. tutarlı ya da tutarsız konuşma ve eylemlerinin süreklı tepkı çektığının kanıtıdır Hakkında aralık- sız konuşulup yazılan Erbakan içın bu- güne kadar çok az kitap yazılmış olma- sı ıse ılgi çekici olduğu kadar şaşırtıcı- dır. 'Gümüş Motor Dosyası'nı hazırlar- ken elımızeki bılgı ve belgelen zengin- leştırmek amacıyla Erbakan üzenne ya- zılmış kitaplar aradık. Gördük kı Nec- mettın Erbakan ıle ılgılı cıddı ve araş- tırmaya dayalı kitaplar, bırelm parmak sayısına dahi ulaşamamış. Bır başka gerçeğı daha üzülerek gördük: 1974 yı- lında yayımlanan 'Erbakan Dosyası' adlı kitap, daha sonra yayımlanan bır- kaç kıtaba malzeme olmuş Mehmet Şevki Eygi bile isyan ediyor •Kaynak" yenne 'malzeme' kelıme- sını kullanmamızın nedeni, ] 974yılın- dan sonra Erbakan ile ılgılı olarak ya- yımlanan kıtaplann çoğu, 'Erbakan Dosyası'ndan kaynak gösterilmeksizın. noktası ve virgülü değiştırilmeden ya- pılmışaraklamalardanoluşmakta Bun- dan sonra Erbakan ıle ilgili ciddi vedü- rüst kitaplar yazı lacağı umudunu koru- "Bir kjsını kodaman Müslü- manlann Makyavelist ve opor- tünist tavra sahip olmalan beni üzüyor. İslamda yasak alan faize büe nke kıhflar gndircrek ulas- ülar. tşlerinegelmeyen, kârlanna set çeken Islami emir ve yasakla- n, müsait fetva ve ruhsatlarla delmişlerdir." Erbakan ve tayfasını çok iyi tanıyan Eygi'nın, korkusunu saklaya- madığı yazısının son paragrafı da şöy- le: "Mayınlı bir konuda tenkit yapıyo- rum. Fazla >azamayacağım. Basiret ve feraset sahibi okuyuculanm zaten geri- sini kendileri yazar ve okurtar." Erbakan'ı en iyi tanıyanlardan bıri olarak Mehmet Şevkı Eygi, korkup ka- lemmi dizginlemekte haklıdır Çünkü 148 kilo altın, en azından 50 milyar lı- ralık nakit para, 30 tnlyon liraya kadar ulaşan gayrimenkul sahibi Erbakan, yiı- rürlüktekı yasalan yok sayarak bugüne kadar devlete tek kuruş vergi ödeme- mıştır. Yasal zorunluluk olmasına kar- şın, yıllar sonra o da ancak mecbur ka- lınca mal beyanında bulunması. Erba- kan'm eline fırsat geçtiğinde cüretinın nerelere varabıleceğının en belirgin göstergesıdir. Yann: Demirel-Erbakan mücadelesi ÇUKOBİRLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Mülkiyeti Birliğimize ait olan Hatay ili Antakya Merkez ilçesi Beynelharap Ma- hallesi mıntıka 5'te bulunan 1810, 2127, 2128, 2129, 2130, 2131 parsel nolu 3808,5 m2 imarlı alana sahip fabrikamız. müştemilatı harıç, 117.000.000.000.-TL. muhammen bedelle, kapalı zarf teklif alma suretiyle satışa çıkarılmıştır. Ihale ile ilgili şartnameler ve eki teklif dosyası, ihaleye katılmak isteyen iştirakçi- ler tarafından 16.01.1995-30.01.1995 tarihleri arasında mesai saatleri içerisınde Birliğimizin Mersin yolu üzerindeki 19 km.'de bulunan Genel Müdürlüğe bağlı Teknik Müdürlük ünitesinden ücret karşılığı alınabilir. Ihale 1.2.1995 günü saat 11.00'de Birlik Yönetim Kurulu huzurunda yapılacak- tır. iştirakçiler, Ihale Şartnamesi, ve eki Teklif Dosyası ile ilandaki hususları yerine getirmek suretiyle teklif verebilirler. İHALEYE KATILMA ŞARTLARI: a) Isteklilerın şirket olması halinde, ihaleye girecek kişinin yetki belgesi ve imza sirkuleri (1995 yılı Noter tasdikfi) b) Resmi Hüviyet Cüzdanı veya Noter tasdikli sureti. c) Muhammen bedeli %3'ü (3.510.000.000.-TL.) nisbetinde Banka Teminat Mektubu veya Birlik veznesine nakit olarak yatınlacak, vezne alındı belgesi ihale evraklarına eklenecektir. d) Kanunı Ikametgâh Belgesi. Bırliğimiz 2886 sayılı Devlet Ihale Yasası'na tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapma- makta veya dilediğine yapmakta serbesttir. BAŞSAĞLIĞI Mümtaz insan . ONAT KUTLAR'ı 30.12.1994 günü yapılan insanlık dışı bir saldın sonucu 11 Ocak 1995 tarihinde maalesef kaybetmiş bulunuyoruz. Kederli ailesine ve yakınlanna sabır ve başsağhğı dileriz. Allah rahmet eylesin. THE MARMARA İSTANBUL ANKARA... ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Yeni Bip Soluk Telefon çaldı, ANKA'dan Timur Türkan, Onat Kutlar'ı yitirdiğimizi söyledi. Iki haftalık direniş sona erdi, bir ışık daha söndü, bir aydın daha ayrıldı dünyamızdan. Karan- lık bastırıyor! Güneşin nasıl bır sabaha doğacağını, gece- nin nelere gebe olduğunu bilemiyor insan. Her gün, her an, her yerde bir olay çıkabilir, bir bomba patlayabilir, kaç can alabilir, tarifsiz kederlere gömebilir bizi. Hastalık ne- deniyle ölenlere özenenler var çevremde! Kanser savaşı- nı başanyor, bombadan korunamıyoruz, diyorlar. Can ve mal güvenligi yok ülkemizde. Daha acı bir olay düşünüle- bilir mi, devleti güçsüz hissetmekten daha acı ne olabilir! Mimar dostum Ragıp Buluç, "Var olmayan haksızdır" dedi geçen akşam. Önce var olmak gerekiyor! Konuşmak, eleştirmek yetmıyor, yakındığımız ortamı kim değiştire- cek, karanlığı kim delecek, aydınlık, barış özlemini kim din- direcek? Kimden ne bekleyecegimizi öğrenmedik mi ar- tık? Sıyasal sahnedekı oyunlar eskımedi mi? Başansız, da- ha saygısız oyuncuları hoşgörüyle ızleyebilır miyız artık? Onlan sahneye getirenlere, önemlı rollerle onuriandıran- lara saygı gosterdıler mı? Umudu, güveni somürmedıler mı? Şimdı yeni senaryolar sahneleniyor. Solda birleşme şarkısı söyleniyor, söyleyenler ınanıyor mu acaba? Niçin ayrıldılar, niçın birleşıyorlar, bu birleşme ne getirecek, so- lan umudu nasıl yeşertecek? Ismet Paşa çok anımsanı- yor bugünlerde. Belkı sız de hatırlarsınız o olayı. 1970'li yıllarda cumhurbaşkanı seçımitıkandı Meclıs'te. Yapay bir çözüm önerisi geldi gündeme. Dönemin Cumhurbaşka- nı Sunay'ın görev süresını uzatmak için Anayasa'da bir değişiklik yapılacak. Önerı Senato'da görüşüldüğü gün Is- met Paşa da çıktı kürsüye, elini dayadı, Senato'ya değil tarihe konuşur gıbı şöyle dedi: - Yapmayın bu ışi, bu zat şımdiye kadar ne yaptıysa onu yapacak! Kışiligıni kanıtlayan tüm polıtıkacılar için geçerfi bu söz- ler. Örneğin Deniz Baykal ne yaptı şimdiye kadar, SHP'den nıçin ayrıldı, şimdi niçin dönüyor, başkan adayı olacağı söyleniyor, olursa ne olacak, aynı sorunlar yeni- den yaşanmayacak mı? Erdal Bey'ın sözleri çınlamıyor mu kulağınızda? Denız Baykal'ın genel başkan seçilme- mesi içın söylediklenni unuttu mu SHP'lıler? Oysa bir de onursal başkanın genel başkanlığından söz edilıyor! Bu sözlere kim inanır, uyduranlardan gayrı. SHP liderliğınden şarkılar, gözyaşlan, parlak birjübileyle ayrılan Erdal inönü o göreve yeniden döner mi artık? Dönecekti nıye gitti? So- kağa kulak versinler biraz, SHP ıçın, CHP ıçın, DSP için neler söyleniyor! Toplumda başka bır ıstem, başka bir öz- lem var. Sosyal demokrat bır partide lider değişmesıne umutla bakmıyor insanlar. Köklü birdegişıklık ıstiyorlar. Si- yasal yaşamdaki fosılleşmenin sona ermesini dılıyorlar her şeyden önce. Yeni bır lıder, ama yeni kadroyla, yeni düşüncelerle yaşamını yeşertecek. Öyle bır oluşum güzel dönüşümlere de yol açar bence. • • • Bilkent Konser Salonu açıldı dün akşam, Adnan Say- gun'a saygı konserıyle. Üç yapıtı bır arada, orkestrayı Gü- rer Aykal yönetiyor, pıyano konçertosunu Gülsin Onay çalıyor. Guzel bır müzık olayı, çağdaş bir Türk bestecisin- den eşsız bir armağan muzık dünyasına. Konseri ızleyen- ler onurlanarak döndü evterıne. Bir aralık Rüçhan Işık geldı yanıma. Birleşmış Mılletler Türkiye Temsilcısı. - Bu konserbende çağrışımlar yaptı, dedi. SHP-DYP ko- alisyonunun ilk günlerinde sızın evde bir akşam yemegt- ni hatırlıyorum. Başta İnönü, SHP'li bakanlar, Gürer Aykal ve başka sanatçılar vardı. CSO'ya yeni bır konser salonu yapılması konuşuldu uzun uzun. Ama o konuşmalar ger- çekleşmedi. Ikimiz de acıyla gulümsedık. O geceyi Gürer Aykal ıle de anımsanz her zaman. Ama gerçekleşmeyen yalnız kon- ser salonu mu? Bilkent tepesinden başkentın ışıklarına baktım, güzel konserin gerçeğine döndüm yeniden. Adnan Saygun'u yı- tirdik ama müzık dünyasında yaşıyor. Cumhunyetımızın ilk kuşak bestecılerinden Saygun. yapıtlarını daha kaç kuşak izleyecek kimbılir. Çağdaşlık güzel bır olay. Gülsin Onay da çağdaş bir sanatçımız, durmadan konserler veriyor yabancı ülkelerde, sanatçılanmıza gümrük duvan yok! Gü- rer Aykal da ABD'ye uçtu hocasının yapıtlarını çaldırdık- tan sonra. Sonra Avrupa konserlerı var. Kuşkusuz çağdaş düzeyiyle yönetiyor yabancı orkestraları. Yalnız müzık da- lında değil, resımde. heykelde, mimarlıkta da var çağdaş sanatçılarımız. Bilım adamlarımız var, ozanlarımız var, ya- zarlarımız var, Aziz Nesin'lerımiz, Onat Kutlar'larımız var. Benim umudum, lyimserlığim de bundan kaynaklanıyor. Onlar varsa başkalan da var, her dalda güzel ürünler olu- şabilir diye düşünüyordum. Çağdaş kışiler, çağdaş politi- kalarla siyasal yaşamda da bir bahar kutlayabilınz. Toplumda bir bahar beklentisı var. Tohumun çiçeğe dur- ması tûrü yeni bir soluk bekliyor. BULMACA 1 2 3 2 3 4 5 I U N 6 _ 7 8 9 SOLDAN SAGA: 1/ Yukarıdan aşağıva doğru büyüyen oymalı yalaklardan oluşan \e bahçeleri süslemek içın yapılan çeşme. II Hara- ret... Asya'da bır ülke 3/ Bir cins çıralı tahta. 4/ Güzellık. alım. . Bır renk... Habeş soylusu. 5/ "Saçlanma ak düştu sa- na — bulamadım" (Şar- kı)... Ödül olarak bir kimse ya da takıma ve- rilen kalkan biçiminde levha. 6/"Meyhane mukassi görii- nür taşradan amma Bır başka fe- [G_ rah başka — var ıçınde" (Nedım). II Sıcaklığı çok yüksek ya da çok düşük olmayan yer. Bır nota. 8/ Gelın olacak kıza erkeğın verdığı para ya da armağan.. Metal sapla- ma. 9/Japonlar'ın ulusal giysisi YUKARIDAN AŞAĞIVA: 1/ Yeni doğmuş bebeğe. kırkı çık- tıktan sonra gotürüldüğü evlerden verilen yumurta, mendil. şeker gi- bi küçük armağaıjlar 2/ Ilham... Mezopotamya'da kurulmuş es- ki bir krallık 3/ Alüvyon... Etkisiz, işe yaramaz. 4/ Av ı çekmek için dökülen yem. 5/ Yanağın alt kısmı. Insan gözünün algıla- dığı ışık şiddeti 6/ Kuşun yavrusuna taşıdığı yem .. Sevinçli 7/ Kokusu hardala benzeyen zehırli bir savaş gazı... Italya'nın en uzun ırmağı. 8/ Bır nota... Hile... Fızıkte kullanılan bir güç biri- mi. 9/ Ticaret gemılennde tayfalann başı. Vakfımızın yönetim kurulu üyesi. dostumuz, dayanışma arkadaşımız. ınsan haklan mücadelesının bilge savaşçısı ONAT KUTLAR'ı kaybettık. Demokrası, laıklik, sanat ve çağdaş toplum adına yasımız büyüktür. Anısı aydınlıklara ulaşmakta yol gösterici olacaktır... YIL^IAZ GİJNEY KÜLTÜR VE SANAT VAKFI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle