Katalog

4EYLÜL1994PAZAR CUMHURIYET SAYFA HABERLER Kongresi btıgûn • Istanbui Haber Senisi- D S P Genel Başkanı Bülent Ece vi t, ANAP ve D YPnin, oy oranlan azaidıkça, şimdikinden daha adaletsiz, Türkiye'yi bölünmeyekadar götürebilecek seçim sistemleri arayışianna firdiklerini söyledi. Ecevit, H P ile ÇHP'nin tükendiğini ileri sürdü. Partisinin bugün yapılacak İstanbu) il kongresi için İstanbul'a gelen Ecevit. Atatürk Havalimanı'nda bir basm toplantısıdüzenledi. Ecevit, sağlıklı ve ulusala bir birliğin ancak DSP'de olabileceğinin artık görüldüğünü vurguladı. Sıvas Kongresi'nin 75. yıldönümö •ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Sıvas Kongresi'nin 75. yıldönümü bugün törenlerle kutlanacak. TörenJere SHP Genel Başkaru ve Başbakan YarcLmcısı Murat Karayalçın da kaülacak. Karayalçın. bugûndevlet bakanlan Necmettin Cevheri, Fikri Sağlar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe İİe birlikte heJikopterle Sıvas'a gidecek. Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayacak törenlere, Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu da katılacak. Karayalçın ile beraberindeki bakanlar, konuşmalar ve çeşitli gösterilerle sürecek olan törenlerden sonra, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü, Polisevi ve baraj temeli atacaklar. aynı gün Ankara'ya dönecekler. Ekşi, itıracına itiraz etti • tstanbul Haber Servfca • ANAP Müşterek Disiplin Kurulu tarafından hakkında bir yıl süre ilegeçici ihraç cezası alınan Istanbul Milletvekili Naci Ekşi, TBMM Grup Başkanüğı'na başvurarak karara itiraz etti. Konuya ılişkin olarak yaalı biraçrklama yapan Naci Ekşi, verilen cezaya uysaîlıkla uymasının mümkün olmadığını belirterek, karann anti-demokratik ve haksız olduğunuöne sürdü. YetkinSHP'den istifa etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı Ibrahim Yetkin, SHP'nin, kuruluş amaanın dışına çıkarak yapısal değişikliğe uğradığını, tabaruyla bağlannın koptuğunu bildirerek bu partiden istifa etüğini açıkiadı. Sağlar'dan cezaevi ziyareti •HAYMANA (Cumhuriyet)- Devlet Bakanı Fikri Sâğfar, Doç.Dr. Fikret Başkaya ve Doç.Dr. Haluk <}erger'i Haymana Cezaevi'nde ziyaret ederek özürdiledi. Fikri Sağlar, düşüncenin suç olarak sayümasını 'ayıp' olarak nitelendirerek. "Bu ayıbm utancını duyarak sizden özür diliyorum. Bir sûre sonra toplum da sizden özür dileyecektir. Bu ayıbm kaldınlması için çaba gösteriyoruz" dedi. SPK'den menkul kıymet ihracı • Ekonomi Servtsi - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), bu hafta 6 şirketin. toplam bir trilyon 274 milyar 450 milyon liralık menkul kıymet ihracatını kayda aldı. SPK'nin haftalık bültenine göre kurulun kaydına alınan ortaklarşöyle: "Netaş Northem Elektric Telekominikasyon AŞ, Türk Ytong Sanayü AŞ, Yakasan Yapışkan Kağıt Sanayi ve Tic. AŞ, Mankap Yağ ve Ambalaj Sanayi ve Tic. AŞ, Kent Gıda Maddeleri Sanayi ve Tic. AŞ, Gentaş Genel Metal Sanayi ve Tic. AŞ" Karayalçın, bazı bakanlan düşürme gjrişimini spekülasyon olarak niteledi: SHP içîndemuhalefet yok • Karayalçın, aralannda eski bakanlann da bıriunduğu bir grup milletvekilinin Ankara'da yaptığı toplantıya katılanlan "muhalif milletvekilleri diye tanımlamanın son derece yanlış olduğunu" söyledi. istanbuJ Haber Servisi - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mu- rat Karavalçuı. parti içi muhalefetin bazı bakanlan grupta düşürme hazırlık- Iannın "spekülasyondan ibaret" olduğu- nu söyledi. Karayalçın, eski Adalet Ba- kanı Seyfî Oktay'ın bürosunda yapılan toplantının da "parti içi muhalefet hare- keti olmadığını" savundu. SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çın, dün İstanbul'da açılış ve temel atma törenlerine kaüldı. Gazetecilerin, arala- nnda eski bakanlann da bulunduğu parti içi muhalefete mensup bir grup milletvekilinin önceki gün Ankara'da yaptığı toplantıyla ilgili sorusu üzerine. "muhalif milletvekili diye bir tanımlama- nın son derece yanlış olduğunu''' söyleyen Karayalçın, şöyle devam etti: "Böyle bir değerlendinne de yapıla- tnaz. Mületvekillerinıiz sık sık toplanır- lar, bir araya geiirler. Kaygdarı varsa, eleştirileri varsa ortaya koyarlar. Bunun ötesinde hiçbir anlamı olmadığını soylü- yorum." İnonü'nün selamı Karayalçın, söz konusu toplantıda konuşan eski Bayındırlık Bakanı Onur KıunbaracıbaşTmn, "Size Erdal înönü'- nün selam ve sevgilerini getirdim. Bu ge- lişmelerden haberi var" dedığinin anım- satüması üzerine, "Sayın İnönü'nün sev- gilerini söylüyor. Bu acaba çok özel ola- rak yorumlanması gereken bir şey mıT" demekle yetindi. Muhalif kanadın Önay AJpago, Fikri Sağlar ve Mehmet Moğultay'ı grupta düşürme hazırlıklanyla ilgili soru üzeri- ne ise "Bu tür şevler tamamen spekülas- yon niteliğini taşımaktadır. kimin söyle- diği belli değil, demeç yok" diye konuş- tu. Karayalçın, dün ilk olarak Toplu SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Toplu Konut Idaresi ve Emlak Bankası'nın işbirliğiyle yapılan Ataköy Cumhuri- yet Lisesi'nin açüış ve Milli Eğitim'e devri törenine katıldı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Konut İdaresi ve Emlak Bankasrnın iş- birliğiyle yapılan Ataköy Cumhuriyet Lisesi'nin açılış ve Milli Eğitim'e devri törenine katıldı. Şehircilikten şorumlu Devlet Bakanı Salih Sümer, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu. SHP İstanbul İl Başkanı Ali Özcan, Toplu Konut İda- resi Başkanı Yiğit Gülöksüz, Emlak Bankası Genel Müdürii Aydın Ayay- dın'ın da katıldığı törende konuşan Mu- rat Karayalçın, kentleşmenin yalnızca bannma gereksinimi olarak görülmesi- nin yanlış olduğunu vurguladı. Karayalçın, daha sonra Esenyurt Be- lediyesi'nce yaptınlan Esenkent-Boğaz- köy loplu konut projesinin temel atma törenine katıldı. Devlet Bakanı Necmet- tin Cevheri'nin de katıldığı törende ko- nuşan Karayalçın, İstanbul'da bugün iki tür belediye anlayışı sergilendiğini söyledi. RP"li İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çatan Karayal- çın. sözlerini şöyle sürdürdü: "Birisj, "İstanbul'a artık kimse gelme- sin. Kimseyi istemiyoruz. Osmanh"daki gibi vize uygulayacağı/ diyor. Buna adil düzenin belediye anlayışı diyorlar. Elbet- te insanlarnnızın buluıidukları verierde en rahat koşullarda vaşamaları için ge- rekb' çaltşmaların vapılmasından yana- yız. Ancak bütiin bunlara rağmen İstan- bul'da, Ankara'da yaşamak istivorlarsa Tiirkiye'ıün her yeri herkese açıktnr. " Törende konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan da köy muhtar- lığindan teslim aldığı beldenin gittikçe büyüyerek ılçe olma yolunda ilerlediğini söyledi. Boğazköv projesinin 3 bin 56O'ı apartman dairesi olmak üzere 6 bin 300 konuttan oluştuğunu belirten Çapan, hedefinin yiiz bin konut olduğunu vur- guladı. Mesut Yılmaz, Afyon'da başlattığı protesto mitinglerini sürdüyor: Bulüikümetya gidecek,yagidecek OSMANAYDOĞAN ANTALYA ANAP Genel Başkanı Mesut Yılınaz, Türkiye'- nin seçim ortamı- na girdiğini söylerken, erken se- çimin büyük olasüıkla gelecek 9 aylık dönem içerisinde yapıla- cağını öne sürdü. Erken seçim turunu ve belediye başkanlannı ziyaretlerini sürdüren Yılmaz. ANAPlı başkanlardan bu 9 ayhk dönemde çok fazla çalış- malannı ve birbirleriyle işbirliği yapmalannı istedi. Yılmaz, eşi ve çok sayıda rnilletvekiliyle birlikte ölüm tehlikesi atlattığı Top-Air ürmasına ait uçağı. Ankara'ya dönerken kullan- mama karan aldı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Afyon'da başlattığı, tıükümeti protesto ve erken se- çime davet' mitinglennı sürdü- riirken, AN'AP'lı belediye baş- kanlanna da 'erken'seçim için hazır olun' taümatı verdi. Gece geç saatlere kadar ANAP'ın be- lediye başkanlıgını kazandığı ilçe ve beldelerde konuşan Yıl- maz, belediye başkanı ve meclis üyeleriyle de toplantılar yaptı. Türkiye'nin seçim ortamına girdiğini ve erken secimin gele- cek 9 ay içinde olacağını söyle- yen Yılmaz, "Seçim, muhteme- len 1995'in ilk yarısında olacak" dedi. Belediyelerin iyi hizmet vermesi ve çok çaüşmasının olası seçimdeki başanlannı önemli ölçüde etkileyeceğini belirten Yılmaz, "Hûkümet, be- lediyeleri ktskaca aldı. Ama bu sıkıntılar bükümetin ömrüyle sı- nırlT'diyekonuştu. Belediyelenn başanlı ol- masının, olası erken seçimde ANAP'ın şansını olumlu etike- leyeceğini ifade eden Yılmaz, ANAP'lı başkanlardan çevrele- rindeki diğer ANAP'lı beledi- yelerle araç-gereç de dahil ol- mak üzere her konuda işbirliği yapmalannı istedi. Yılmaz, hü- îcümetin özellikle ANAP'lı be- lediyeleri çalışamaz duruma ge- tirmeye amaçladığını savuna- rak, "Kendi sebep olduklan eko- nomik sıkmtıları bahane edip, belediyeleri de kendileri gibi iş yapamaz duruma getirmek isfi- yorlar. Çok çalışın en zor koşul- larda bile halka nasıl hizmet ya- pabileceğinizi gösterin. Bu hükii- met ya gidecek ya gidecek" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART YETTI GARİi P0Iİ1ÎKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETINKAYA Ders... Bugünlerde politikacılar birbirine 'ders'vermeyi yeğ- liyor... Başbakan Tansu ÇHIer, Avrupa Konseyi Parlamen- terier Meclisi Başkanı Miguel Angel Martinez e öemok- rasi dersi' vermiş. Pek güzel etmiş... Ne demiş sarışın başbakanımız: "Anayasada yapılacak değişiklikler konusunda dışa- ndan gelecek telkinler rol oynamayacaktır..." Turizm Bakanı Halil Çulhaoğlu da 'vizeye karşı vize' uygulamasına ilişkin kararı 'turizme karşı kampanya olarak' nitelendirip Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal a 'ders' vermiş: "Kararnameyi imzalamayabilirim..." Aman ne iyi, ne iyi... ANAP lideri Mesut Yılmaz da Tansu Çiller'e 'ders've- riyor: "Ekonomi battı, Tansu Hanım'm bu işi öğrenmesi la- zım, 'ders'//?/ iyi çalışmıyor..." Bir 'ders vermedir' gidiyor... Acaba bu 'ders' vermelere halkımız ne diyor? Memur Mukaddes Güzel, "Bizimle kim ilgilenecek ' deyip soruyor: ' Bir devlet memuru 5 milyon lira maaşla nasıl geçine- cek? Nerede sosyal demokratlar, nerede 'Benim işçim, benim memurum' diyenler?" Işçi aç, memur perişan... Politikacılar ise meydanlarda atıp tutuyor: 1 'Erken seçim kaçımlmazdır..." • • • 'Ders' verme yarısında Necmettin Erbakan, birinciliği kimseye kaptırmıyor. 'Hoca' herkese yükleniyor: "Batı zihniyetini temsil edenler bir erken seçimde ka- çıp gideceklerdir..." Hızını alamayan Erbakan Hoca' vurguncuya. üçkağjt- çıya göz yumdurmayacaklarını söyleyip ekliyor: "Adil düzende vurguna yer yok..." Hoca, RP'nin 'Kurban vurgunu'ndan söz ediyor gali- ba. RP iktidara gelmediğine göre şimdi ne yapsa yeridir. Neler yapıyor RP? Okuyalım: "RP'nin yurtdışı örgütü konumundaki 'Avrupa Milli Görüş Teşkilatları 'nın (AMGT) kurban derisi ve bağırsa- ğıyla fitre, zekat vurgununun 1994 yılında 57 milyar lırayı bulduğu bildiriliyor..." Sadece 57 milyar liracık... 1994 yılında Türkiye'de ne kadar kurban derisi topladı Refah? Birinci sırada 'Akyazılı Vakfı', ikinci sırada ise RP yer alıyor Türk Hava Kurumu verilerine göre. RP'nin payına 200-3(30 milyar lira düştüğü sanılıyor. 'Necmettin Hoca' bu konuda çok rahat... Diyor ki: "Bizim için para-pul önemli değil, önemli olan adil öüzen'dir..." Biz yine haberi okumayı sürdürelinr "RP ve Milli Görüş'ün para kaynaklannı araştıran Al- man makamlan, hac organizasyonunun yanı sıra kur- ban derisi toplanmasının da önemli geiirler arasında yer aldığını saptamıştır..." • * • Tansu Hanım'dan demokrasi dersi' alan Miguel An- gel Martinez anlaşılan pek rahat durmuyor. Bu kez RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan'ı ziyaret ediyor. Martinez, RP'li Kazan'a soruyor: "Avrupa yeniden yapılanma süreci içine girmiştir. RP önceiikle insan hakları konusunda ne düşünuyor? RP, Türkiye nin Avrupa 'nın dışında kalmasından yana mı- dır?" Görüşmede daha nelerin konuşulduğu ve RP'li Şev- ket Kazan'ın, Martinez'e 'ders' verip vermediği pek an- laşılamıyor... Politikada 'ders'verme yöntemleri oldukça değişik... Sınıf geçmeye gelince? O zaman kararı halkımız veriyor. Siyasi partilerin derslerini iyi çalışıp çalışmadıkları ortaya çıkıyor... Sokaktaki yurttaş perişan. Işçi aç, memur yoksulluk içinde. Okullar açılıyor, önümüz kış... Parti liderleri meydanlarda haykırıyor: ''Erken seçim gerekiyor..." 27 Mart'ta dersini alamayanlar galiba pek uslanma- mış. Hem tembeller hem de sınava girmek istiyorlar. Siz ne diyorsunuz? TV-1 Haberler Müdürü Akııı, trafik kazasında öldü ANKARA (Cumhuri.vet Biirosu) - TV-1 Haberler Müdürii Vlevİüt Akın (38), Çankın'nın Çerkeş ılçesi yakınlanndaki trafik kazasında yaşamını yitirdi. Çerkeş Belediyesince düzenlenen "Hayvancılık ve Crûnleri Festi- vali" ne cağnlan Akın. burada bir süre kaldıktan sonra. yakınlannı ziyaret amacıyla, özel otomobihyle Eskipazar'a hareket etti. Akın'ın otomobili, Baymdır yakınlannda şarampole yuvarlandı. Ağır yara- lanan Akın, hastaneye kaldınlırken \olda >aşamını yitirdi. 1993 yılından bu yana TV-1 Haberler Müdürlüğü görevini yürü- ten Mevlüt Akın, evii ve bir çocuk babasıydı. Yeni Demokrasi Hareketi'nin Kuzeydoğu Anadolu gezisi, İstanbul ve Batı Anadolu'nun tersine bir ilgi kısırlığı içinde geçti Empati,konjonktür veîstanbollu Beymen... AYPCVENGtV Yeni Demokrasi Hareketi (YDH), ekim ayı- nın ilk yansına kadar resmen p»artileşmeye ha- zırlanıyor. Yurt capında birörgütlenme oluştu- rabilmek için de bugüne kadarkı etkınliklerinin dışına çıkıyor ve doğrudan "balk kitteteriyle, seçmenlerle" ilişki kurmaya çalışıyor. Geçen hafta bu amaçla düzenledikleri üç günlük bir geziye katıldık. Cem Boyner ve Cengiz Çan- dar'ın konuşmaa olarak görev aldıklan bir YDH ekibiyle birlikte Kars, Digor, Susuz, Ar- dahan, Şavşat, Artvin, Hopa ve Arhavi'yi do- laştık. Yeni Demokrasi Hareketi'ni neredeyse baş- langıcından bu yana izlemiş bir gazeteci olarak Kuzeydoğu Anadolu gezisinde bir dizi ilgjnç gözlem yapma olanağı elde ettik. PartUeşmeden partüeşmek YDH'liler Cem Boyner'i 'Hareketin bir ya da birinci sözcüsü 1 olarak tanımlıyorlar. Basın ve kamuoyu ise 'YDH'nin lideri' demeyi yeğli- yor. Bu önemsiz gibi görünen aynntı YDH'nin kendini klasik bir parti olarak görmek isteme- mesinden kaynaldanıyor. YDH, 'Öteki parti- ter gibi bir parti' olmaktan kaçınmak istiyor. O kadar la kunılacak partinin adında 'parti' söz- cüğünün bile gecmesinden yana degiller. Ekımde kunılacak paninin adı yasal bir engel olmazsa Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) ola- rak kalacak. Ancak sözcükler düzeyindeki bu titizliğe karşılık üç günlük gezi boyunca 'ötekipartiler'in gezilerinden hiç de farklı olmayan tablolarla karşılaştık. Daha Kars Havaalanı'na inildiğinde baş- ladı. YDH sözcüsü ya da önderi Boyner'i alan- da davul zurna eşliğinde halay çeken 20-25 ki- şilik bir grup karşıladı. Halay çekenlerden biri- ne yaklaşıp sorduk: "Burda ne oluyor kardeşr' Bir yandan oynayan, bir yandan ağzındaki cigarayı çekiştiren bir YDH yandaşı(!) yanı- tladı: "Valla ben de bünüyom ağabey. Bizim pat- ronun başkanı geliy de..." Biraz soruştunınca anlaşıldı. Bu 'bindirilmiş kıta' Kars'ta bir DSJ ihalesi almış YDH yan- daşı müteahhitin şantiyesinde calışan Malat- yah işcilerdi. Ki2gın güneş altında kazma salla- maktansa, havaalanında halay çekmekten de pek hoşnuttular doğrusu. Kars'a girişte de tablo 'öteki partiler'den pek farklı değildi. Önlerine 'Yeni Demokrasi Hare- keti' pankarü asılmış iki otobüslük konvo> acı korna sesleriyle Kars'ın zaten berbat olmuş çevre koşullanna okkab bir 'güriilhı kirliüği' ile icatkıda bulundular. *Öteki' partiler gibi olma- mak isteyen bir parti için bunlann yanlış oldu- ğunun kendileri de farkında. Ancak. hele Ana- dolu'ya çıkınca yerleşmiş, kökleşmiş alışkanh- klann nasıl işlemeye başladığı, "öcekiler' gibi olmamamn pek o kadar kolay olmadığı da bir gerçek. Kuşkusuz YDH'nin Kuzeydoğu Anadolu ge- zisinin değerlendirilmesi salt böylesi biçimsel noktalardan ibaret değil. Hatta biçimsel nokta- lann aşılması mümkün. Oysa gezi boyu gözledi- ğimiz ve gözledikleri bir 'iktişim' daha doğrusu 'iletişimsizlik'sorunu varki YDH'nin bunun üs- tesinden gelmesi kolay ve belki de mümkün ol- mayacak. İstanbul'da, Kocaeli'de, hatta Batı Ana- dolu'daki YDH toplantılannda dinleyicilerle (bundan böyle seçmenlerle demek daha doğru olacak) YDH sözcülerinin özellikle Cem Boy- ner'in kurdugu. kurabildiği ilelişün. bugüne dek YDH'nin toplumda uyandırmayı ba- şardığı ilgi kabarmasının belli başlı ititi gücünü oluşturuyordu. Kuzeydoğu Anadolu gezisinde bu iletişim 'iletişimsizlik'e dönüştü. Gezinin daha ilk ayağjnda, Kars'ta Boyner'- in konuşması ilgisiz gözlerle bakan. sıkılan, söylenenlen kavramayan, kavradığını ise önemseme>en bir izleyici duvanyla karşı karşı- yaydı. Bo>ner, 'Biz bir sempati ya da antipati hareketi, değil bir empati hareketiviz' diyor, 'konjonktür, sistem, populizm' diyor ve Digor'- un, Susuz'un, bu köy ırisi kasabalann bir kah- vesinin önünde toplanıvermiş yılgın, yorgun ve yoksul köylüleri aralannda konuşuyorlar: - Bu ne partiaymiş ki babo? - Yeni Demokrasi Partisi yaziy otobosun üs- tünde. - DEP kapatıldı da bu mu kurulacakmış? - Valla bılmirem gardaş. - Bu adam nereliymiş ? - Beymen dediler. Var ya hani. İstanbollu. Türk. • Türk, Kürd, melmeket için hayırlısı neyse o ofeun gardaş. Daha önceleri de kendi kendimizE sormuştuk. Cemal Reşit Rey Salonu'nu dolduran Genç Sa- nayici ve ışadamlan Demeği'nin Conrad Hil- ton'daki yemekli toplantısında. Kocaeli'de Sabanct'nın Kent-SA Sosyal Tesisleri'nde Boyner'i dinleyen 'seçkinler'in sorunlan ve ilgi alanlan ile Kars'ın. Ardahan'ın. Susuz'un, Şavşat"ın sorunlan arasında ülkenin doğusu ile batısı arasındakinden daha derin farklar var. Batı'da 'Devleti ekonominin tiim alanlann- dan kazıyarak çıkarmak gerek' sözleri bizim u- lediğimiz toplantılarda neredeyse coşkuyla be- nimsenirken. Doğu'da bu "E, o zaman >o- lıunuz, suyumuz ne olacak? Devlet burda fabrika açmazsa halimiz nic'olurT' yanıtsız sorulanna dönüşüveriyor. Siyasal arenaya ginneye hazırlanan \e daha girmeden belirgin bir ilgi merkezi olmayı başa- ran YDH üzerine daha derinlemesine birde- ğerlendirmeyi önümüzdeki günlere bırakıp, Kuzeydoğu Anadolu gözlemlerimizde ilginç bulduğumuz bir noktayı daha aktararak bu yazıyı noklalayalım: YDH, özellikle bu bölgede ağırhklı olarak partilerinden umudunu kesmiş sosyal demok- ratlardan 'yandaş' buluyor. Toplantılann ızle- yicileri ise ya 'Bir göreüm bakaJun neymiş bu Cem Boyner?' deyip gelmiş ve toplantının so- nundakisoru-yanıtbölümuneçokaktifkatılan sosyalist soldan ve tepkisiz bir dinleyici olmayı veğlcyen yerel ANAPya da DYPyöneticilerin- den oluşuyor. Bir de özellikle Ardahan'dak/ 10-12 kişilik bir Imam-Hatip liseli grup gibi bir kaç Refahçı'dan. Boyner'in ve Cengiz Çandar'ın açıkladıklan YDH'nin politik çizgisi ve demokrasiye ilişkin görüşleri. izleyici sosyalist sol çevrelerde genel- likle benimseniyor. Ama sıra YDH'nin özelleş- tınne>i neredeyse fetişleştiren (Cem Boyner: Gerekirse özelleştirmek için özeUeştirmek ge- rek), devletin ekonominin her alanından 'kazı- nmasını' öngören ekonomik çizgisine gelince zurna 'zırt' divor. Sosyalistler 'dinoajr' nitele- melerini hiç umursamadan. tartışmayı *sosya- lizm-kapitaİiznı" çerçevesinde kabulleniyorlar. Refah yandaşlan genelükle tepkisiz izliyorlar. Ama toplantı sonunda 'Refah yerine YDH'yi yeğlemelerini gerektirecek herliangi bir etki- İeşime uğramışa benzemiyorlar. Sosyal demokrat partilerden gelmiş yeni YDH yandaşlan ise 'Devletin ekonominin bü- tün alanlarından kazındığı bir Türkiye'yi gözle- rınin önünde canlandırmaya çabalıyor ve sık sık ahnlan kınşıyor ve galiba akıllan da kanşı- yor. Şonuç: YDH'nin Kuzevdoğu Anadolu gezi- sı, İstanbıjl ve Batı Anadolu'nun tersine bir ilgi kısırlığı içinde geçti, izleyecilerde çok az 'yamt bekleven soru' uyandırdı. Buna karşılık YDH kurmaylan için yanıt bekleven pek çok yeni soru üreterek bitti. Sorulann vanıtlan YDH'- nin yannında etkili olacak...