Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4EYLÜL1994PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER 4 eylüllerde tam bağımsızlık bayrağı! Bilimin geçerliliğini yapan ilkeler ile demokratik yönetimin meşruluğunu sağlayan ilkeler aynı nitelikleri taşırlar. Prof.Dr. ÖZER OZANKAYA B ugün tüm uygar insanlık içinde görece özgür, ba- gımsız, gelişkin tek Müs- lüman toplum ve devle- tin, son 50 yılın tüm bal- talamalanna karşın. 'Atatürk Türkiyesi' olduğu kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçektır. Bu çağdaş cumhuriyet toplumunun te- melleri 75 yıl önce Amasya'da. Erzu- rum'da, Sıvas'ta, Ankara'da, insanlık tarihinin bugüne değin kaydettiği ıki ya da üç büyük insandan bin olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından aülmıştır. Bu cumhuriyet, çağdaş uy- garlığın özünü oluşturan ulusal ege- menlik ve bilimsel düşünce ilkelerini bir Müslüman toplumda gerçekleşti- ren tek devlettır. Oysa ne büyük acı ve utanç verici aymazlıkur kı, Türk ulusunun kendi toplum düzenini özgür istenci ve akb ile kurup geliştirebileceğini anlatan ulusal egemenlik ve bilimsel düşünce ilkelerinin önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı Erzurum'da caddeler- den kaldınlabilmektedir. Amasya'da O'nu Padişah Vahdettin'in görevien- dirdiği saçmabş kafalara şınngalanıp padişahlık övgüsü yapılabılmektedir. Sıvas'ta "Cumhuriyetin temelleri bura- da atıldı, burada yıkacağız" diyen ağzı salyalı yobaz güruhu, Ankara'da hü- kümet de haberdar edildiği halde. gü- venlik güçlerinin gözleri önünde insan- lan yakma olanağını bulabilmektedir. Ankara Belediye Başkanı'nın 30 Ağus- tos kutlamalannda bile Atatürk'ün adını anıp anmayacağı merak konusu olabilmekte, bu belediye başkanı park ve meydanlardan sanat yapıtı heykelle- rikaldırtabilmektedir. Bütün uygar insanlığın ulusal ege- menlik ve aklın özgürlüğü ilkelerini baş tacı ettiği bir çağda, "Ulusal ege- menlik değil. Allah'ın egemenliği!" saf- satası ile Tslam dini adına bu ilkeleri reddetmek ve onlan Türk toplumuna kazandırmış olan şeref kaynağımız Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret et- mek, kuşkusuz ki uygar insanlığın gö- zünde bizzat Islam dininin saygınlığını yok eden ve Müslüman halklan ya- bancı boyundunığu altma sokagelen yüzlerce yıllık aymazhk, sapkınlık ve hainliklerin devamından başka bir şey değildir. Üstelik bu davranışlara ön- cülük edip yol ve ortamı hazırlayanlar, ulusal egemenlik düzeninden yararla- narak belediye başkanı, milletvekili, parti başkanı vs. olanlar, yani meşru- luklannı ulusal egemenlik ilkesine borçlu olanlardır! Bu ulusal egemen- lik, dolayısıyla Atatürk düşmanlığı. sömürgecilerin pek hoşlandığı. ama Atatürk sayesinde yakamızı kurtardı- ğımız pan-Turanist, pan-İslamist tu- tumu, yani uluslararası banşımızla ulu- sal birliğimizi bozan. "Devleteyarduncı oluyoruz", "Müslüman cinayet işle- mez" safsatalan altında hukuk ta- nımazlığı, başıbozukluğu kamu düze- ninde hortlatan örgütlü ırkçılık ve din- sel baskıcılık eylemleri niteliğinde de belirmiştir. Öte yandan, kendilerini ilerici ve ay- dın di\e niteleyen bir bölüm insanlar da Marksizm va da sosyalizm, hatta 'SovyetiznT adına benzer saldınlarda bulunarak bu ortamın yaygınlaşması- na katkıda bulunagelmişlerdir. Bun- lar, Marksizmi tek geçerli dünya \e toplum anlayışı olarak benimsedikleri için. bu görüşün de demokrasinin te- mel nitelikleriyle bağdaşmadığını or- taya koyan ve örneğin Sovyetler Bir- liğTndeki yönetimin "bir toplumu bir bölüm insanlannın düşüncelerine zorla tutsak edip cılız bağımlılar dunımuna indiren, doğay a ve akla aykırı bir hükü- met biçimi" olduğunu söyleyen Ata- türk'e ateş püskürmüşlerdir. Bunlar sosyalizmin iflasından sonra da kinle- rini kusmayı sürdürmekte, örneğin Gorbaçov'a gelinceye değin diktatör- lüğe karşı (Stalin'inki dahil) gık bile çı- karamamış olan ülkeler halklannı bir gün olsun eleştirmemişken, Mustafa Kemal Atatürk'ü her şeye karşın bağnna basmış olan Türk halkını ap- tallıkla suçlayabilmekte. gericilerle birlik olup Atatürk'e bu adı yakıştır- madıklannı söy ley ebilmektedirler! Öbür bölümü ise 'liberal' sözcüğü ar- kasında saklanıp düpedüz kapitalist diktacılığın hizmetine girmış. Atatürk vecumhuriyet düşmanlıklannısürdür- mektedirler. Her iki takımda da 'Sevres'i hortlat- ma ardındaki Batı sömürgecıliğinealet olup, Osmanlfnın yıkılış onyıllannda oynanan oyunlan yeniden sahnelerce- sine"Türkiye Ankara'dan yönetilemez", 'adem-i merkeziyet', 'bölgesel özerklik ya da federasyon', teröre karşı 'sivasal çözüm' yaymacası \apanlar, ekonomı alanında da "Devlet ne yaparsa körü \e halkazararlıvapar'"\alanınışınngala- vanlaroldukçaçok. Bütün bu özgürlük. demokrasi, do- layısıyla ulusal birlik \e yurt bütünlü- ğü düşmanlıklan birbirlerini besle- mekte, bırbırlerine varlık gerekçesi hazırlamaktadırlar. Türk halkının uluslaşmaya ve ege- menlığini eline alarak toplumsal düze- nını özgürce kurmaya, kendinı bir ulus. üzerinde yaşadığı ülkeyi de yurt olarak tanımlamaya başlamasının 75. yıldönümünde, Amasyalı, Sıvaslı. Er- zunımlu, Ankaralı yurttaşlanma ve tüm Türk ulusuna bir çağnda bulun- mak istiyorum: Türk L'lusal Kurtuluş Savaşı ve tü- müyle Türk devrimi, yalnız Türk ve İs- lam dünyasına ya da yalnız geri bırakı- lan ülkelere değil, en gelişkin kesimiyle tüm uygar insanlığa. demokrasiy i içten- likü ve tutarlı olarak gerçekleştirmede örneklik edecek bir uygarlık tasarımı değerindedir. Bu özelliğini yapan, aşa- ğıdaki temel ilkeleridir: 1) Meşnı haklarının bilincine varan bir ulus karşısında. sömürgecilerin en etkili silahları bile aciz kalır. 2) Bir halkın bu bilince ulaşması, an- cak "ulusal egemenlik'. yani 'özgür toplum' ilkesi altında olanaklıdır. Ulu- sal egemenlik ilkesidir ki, demokratik bir L ulus' ve 'yurt" kavramı oluşturmayı sağlar >e ortak yaşamı, özgürlük, ba- ğımsızlık, barış ve dayamşma içinde akıl yoluyia düzenlemeye olanak tanır. 3) 'Ulusal egemenlik' ilkesini kavra- yıp uygulayabilmek ise yalnızca 'bilim- sel düşünme yöntemfne uymakla ola- naklıdır. Bilimin geçerliliğini yapan il- keler ile demokratik yönetimin meşru- luğunu sağlayan ilkeler aynı nitelikleri taşırlar. Mustafa kemal'in önderliğinde 'Ulusal güçlenn etken \e ulusal isten- cin egemen' kdındığı, Türk ulusunu pa- dişahlara kul. ABD ya da İngiltere'ye de manda y apma hainliğinin engellendi- ği Amasya, Erzurum ve Sıvas'ın şeref günlerinin 75. yıldönümünde, başta Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kale burç- ları olan Amasya, Erzurum, Sıvas ve Ankara'daki y urttaşlarımız olmak üze- re tüm Türk ulusunu, 12 Haziran, 23 Temmuz, 4 Eylül ve 27 Aralık'ların yı- Idönümlerini, tüm 'mazlum uluslar'ın ve sömürgeciliği en büyük insanlık düş- manlığı say an Batdı ülkelerin özgürlük, sanat ve bilim önderlerinin katıldıkları 'Atatürk Özgurlük ve Bağımsızlık Şö- lcnlcn' olarak kutlamaya çağınyorum. TARTIŞMA Aydınlanma savaşçısı Turan Dursun ... Mevzuaderin vukufunuzu, fikirlerinizi cesaretle kaleme alışuuzı göriip de sizi tebrik etmemek elden gebniyor. Ancak, bu yüzden gözü dönmüş mutaassıp v obaz gûruhunun htşmına uğramamz ihtimalinden korkuyor, ister istemez Salman Rüşdü olayını hatırüyonun..." S.C. / Giresun Giresun'dan yankılanan bu korku dolu seslenişin üzerinden çok geçmeden, korkulan gerçekleşti, bir sonyaz gününün öğle sıcağında. Eli kanlı.. yüreği kanb.. 'şeriat'la 'afyon'lanmış. düşünme özürlü ve bağımlı, AKIL taneli bir ya da birden fazla caninin sıktığı 7 kurşunla yaşamdan kopanldı Turan Dursun. Sırtından 6. şakağından 1 kurşun çıkardılar. Birisini vurmak!.. Apansız yakalayıp pusuya düşünmek, hile yapmak!.. Şaşırmamak gerek aslında, ideolojilerinde Hakıyye' olanlara da bu yakışırdı. Cazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Ulusal Kurtuluş Savaşı günlerinde, Anadolu'da Sıvas ilinde yaptığı büyük toplantının tarihidir. Sıvas, Turan Dursun'un memleketidır. Ve Turan Dursun. memlekeü Sıvas'ın, -yerine kadın müftü vekili tayin edecek kadar- gözü en kara ve cumhuriyet tarihinin, 'Atatürkçü düşünce'den yana ilk ve son müftüsü değil miydi? Dürüstlüğün, sevginin, onurun sarmal sarmal olup abideleştirdiğı 56 yıllık yaşam, Koşuyolu kaldınmlannda, adeta bir denklem çözer gibi düşünceli son bulmuştu. Tüm yaşamı boyunca kanncayı dahi incitmekten kaçınmış, yüreği sevgiyle dopdolu olarak tanıdık tanımadık herkesin yardımına koşmuştu. Oysa şimdi. onun, en küçük toz zerreciklerinden bile alerji olan narin, hassas vücudu, ne hazindir ki, "kamyonet"le taşıruyordu!.. Aslında Turan Dursun'un fıziksel yaşamına son verilmesi bir noktada, onun savladığı düşüncenin de dogruluğunu tescil eder. Tıpkı, 'Aydınlanma'' savaşımında yaşamını yitıren tüm y ürekli ve onurlu "Bizim İnsanlarımız"ın canlan pahasına ortaya koyduklan laiklik gerçeği gibi. Turan Dursun da şöyle dememiş miydi zaten: "... En mutlu, coşkulu olduğum bir dönem. Yaşamayı çok seven bir insanun. Ancak hiçbir zaman kendi y aşamımı öne çıkaracak kadar bencil olmadım. Söz konusu olan, bir tek benim yaşamun. Başkalarınki de var. Başka bir dünya kurulsun istiyorum..." ABtT DURSUN Atatürkçü Düşünce Der. Gen. Mer. Yön. Y. Üvesi PENCERE Bir Garip AdamL Ahmet Mithat, gazeteci ve romancıdır; bin bir özelliğe sa- hip kendine özgü biradamdır; adının sonuna 'efendi'sözcü- ğü konmadan anılmaz. Iki yüze yakın kitap yazan bu ilginç kişi, Dağarcık' adında birdergiçıkarırkenyazdığı "DuvardanBirSada"başlıklı ya- zısı yüzünden 1873'te Rodos'a sürüldü. Yazı "islam inançla- nna aykırı" sayılmıştı. Osmanlı'nın 19'uncu Yüzyılda yaşadıkları, akıl sır ermez olaylarla doludur; kadın haklarını savunmakla ün yapan Ah- met Mithat Efendi'nin ikı karısı vardı; evine, ailesine çok düş- kun bir adamdı. • Dışarda ve görevinde çok sert bir kişi olan Ahmet Mithat Efendi evinde kuzu gibiydi. Beykoz'da bir yalısı vardı. Ev halkı akşam vapuruyla gelecek olan Efendi'yi dört göz- le bekler; evin iki hanımı, Ahmet Mithat'ı kapıdan karşılar, içeri alır, soyar, entarisini giydirir, köşeye oturtur, kallavi fin- canıyla kahvesinı getirirlerdi. Efendi, kahveden bir yudum aldıktan sonra sorardı: - Haniya çocuklar?... Çocuklar birer ikişer odaya girerler, babalarının elini öperler... Evde özgürlük geçerlidir. Her gece düğün dernek yaşanır, sofra kurulur, rakı şişele- rimezelerdızilir.erkekçocuklar babalarının yanındasigara- larını tüttürürler. nargilelerini çekerler, kızlar udu kemanı alırlar, çalmaya başlarlar, fasıl gırla gider... Yakınları Ahmet Mithat'ı eleştirirler: - Efendi, ne yapıyorsun?.. Ahmet Mithat: - Ben bu rakı ile tütünü elli yıldır içerim, benden olan ço- cuklar da içecekler, pis meyhane köşelerinde içeceklerine gözümün önünde içsinler!.. Ahmet Mithat Efendi, konağın ust katına bir de tiyatro sah- nesi yaptırmış, bastıramadığı ve dışarda oynatamadığı oyunlarını çocuklarına oynatırmış. Efendi'nin özel yaşamı boyle... • Ancak bir de "resmı" yaşamı var. Efendi o yıllarda "Umur-u Sıhhiye Müdürü"dûr. Büyük oğlu Rumeli'de dok- tordur. Çocuk, Istanbul'da açık bulunan bir görev için sınava girip birincihği kazanır. Ahmet Mithat Efendi kızar. Çünkü bu olay çevrede "çocuğuna ıltimas etti" kuşkusunu uyandırabi- lir... Peki, ne yapar?.. Oglunu Yemen ve Hıcaz'daki karantina işleriyle uğraş- mak üzere görevlendirir. Bir ara, Ahmet Mithat'ın kızı Sanrye Hantm hastalanır, Doktor kardeşı Kâmil'i görmek ıster. Kâmıl Midilli'de görevdedir. Efendi keser atar: - Kanunen izın hakkı yoktur, gelemez. Ancak daire arkadaşlarının yardımıyla Dr. Kâmil, istan- bul'a gelip kız kardeşini ziyaret eder; bunu duyan Ahmet Mithat küplere biner; oğlunu görevden uzaklaştrır. • Ahmet Mithat Efendi "hırçın, haşin, sert bir mizacın sahi- "Bu dünyaya çıplak geldim "dermiş "çıplak gideceğim..." Ne garip adammış!.. Gerçekten gerıde pek bir şey bırakmamış; ama, adını tari- heyazmış... Toplumun bugünkü halıne bakınca Ahmet Mithat Efendi bize büsbütün garip gelmiyor mu?.. MEDICANA GENEL SAĞLIKANSİKLOPEDİSİ Ailenizin tüm sağlık sorunları için güvenilir bir başvuru kaynağı. * ANAJ 5 UJ i m z S m :ANAJ u 5UJ \ m :ANA <J 5 UJ V # 3 UJ V m 'ANAİ 5 V V # :ANA ^»/ 5UJ • ^ 1 * 5 3 Artık Türkiye'de ciddi, güvenilir, kolay anlaşılır bir sağlık ansiklopedisi var: MEDICANA. AnaBritannica'yı, Britannica COMPTON'S'ı ve Temel Britannica'yı Türk okurlanna kazandıran Ana Yayıncılık, şimdi ülkemizdeki önemli bir boşluğu daha dolduruyor. Insan sağlığı konusunda bilinmesi gereken her şeyi evinize, elinizin altına getiren bir sağlık ansiklopedisi sunuyor. MEDICANA Genel Sağlık Ansiklopedisi insan sağlığı konusunda Avrupa ve ABD'nin 1993'te ulaştığı düzeyi ve anlayışı yansıtan en iyi ve en yeni sağlık ansiklopedisi. MEDICANA'da, belirtilerden hastalıklara ve tedavi yöntemlerine, koruyucu önlemlerden sağhklı yaşam bilgilerine, fıziksel sorunlardan ruhsal sorunlara, çocukluktan yaşlılığa kadar her konuda en temel bilgiler yer alıyor. MEDICANA'da ele alınan konular, aradığınız bilgiye kolayca ulaşabilmenizi sağlayan özel bir sistematikle ve kolay anlaşılan, yalın bir dille sunuluyor. MEDICANA, ailenizin tüm üyelerinin sağlıkla ilgili sorunlarını aydınlatan, çözüm bulmak için öneriler sunan bir başvuru kaynağı Sağlığına önem veren her çağdaş insan gibi siz de kütüphanenizde mutlaka güvenilh ciddi bir sağlık ansiklopedisi bulundurun... Dilerseniz peşin, dilerseniz taksitle ama mutlaka siz de MEDICANA'ya sahip olun. • Tamamı 12 cilt, 2700 sayfcı • /. Cilt: Belirtiler, 2, 3 ve 4. Ciltler: Hastalıklar, 5. Cilt: llkyardım, 6. Cilt: Tanıya Yardımcı Testler, 7. Cilt: Sağhklı Yaşam, 8. Cilt: Çocuk Sağlığı, 9. Cilt: Tedavi Önerileri. 10. Cilt: Psikoloji, 11. Cilt: Yaşlılık • 12. Cilt: 5000 'i aşkın maddeden oluşan Tıp Sözlüğü • Özel kâğıda tamamı renkli, ofset baskı • Açıklayıcı fotoğraf, resim, tablo, şema ve çizimler • Özel tasarlanmış, selofan kaplı, şık ve sağlam ciltler MEDICANAG I.N i:L S A G LI K r I I I I I I MEDICANA Genel Sağlık Ansiklopedisi tstek Kuponu D D 6AYTAKSİT 1.500 0 0 0 x 6 PEŞİN 7.5OO.OOO Seçtiğiniz ödeme biçiminin yanındaki kutuyu işaretleyın. TL'lik ödemeyi • VISA kartımla • MasterCard/Eurocard'ımla yapıyorum. KaıtNo. D 9AYTAKSU 1.120.000x9 . O P E D I S I ANA YAYINCILIK ı I I Son kullanma tarihi: Ana Yayıncılık A Ş 662813 No'lu Posta Çeki Hesabı'na TL yatırdım. Fotokopısı ilişıktedir. Adı, soyadı: Adresi: Posta Kodu: Tel: Imza: ANA YAYINCILIK A^. Buyukdere Cad. Uçvol Mevkıı No. 57 Kat 2 Maslak 80725 Istanbul Tel: 10-212) 285 21 52 (12 han