27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL1994 PERŞEMBE 8 DIŞ HABERLER Suriye-Lûbnan su •ŞAM(AA)-Suriyeile Lübnan hükümetleri, aralannda yarrm yüzyüa yakın bir sûreden bu yana sorun oluşturan su paylaşımı sorununa önceki gün vardıklan bir anlaşmayla son verdiler. Anlaşmaya Lübnan adına Başbakan Refık Hariri, Suriye adına da Başbakan Mahmud Zu'bi imza koydular. Hariri, yeni anlaşmayla Orontes nehrinden kendilerine 15 bin dönüm araziyi sulayacak kapasitede su verileceğini söyledi. Carter, Bush'u • ATLANTA(AA)- Haiti'deki krizin. banşçı bir şekilde son bulmasına katkıda bulunarak diplomaşi yıldızı haline gelen ABD eski başkanlanndan Jimmy Carter, geçmişteki ABD dış politıkasının hatalı yürütüldüğünü söyledi. Carter, Atlanta'daki kendi adını taşıyan bir merkezde yaptığı konuşmada, Beyaz Saray'ın dış politikasını eleştirmek amacında olmadığını belirterek doğru diplomatik girişimler ile Körfez Savaşı'nın bile engellenebileceğini söyledi. Michael Jackson davadan kurtuldu • NEVVYORK(AA)- Küçük yaştaki bir erkek çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan ünlü pop yıldızı Michael Jackson'ın bu davadan kurtulacağı anlaşıldı. Los Angeles Savcılığı, Jackson hakkında açtığı soruşturma dosyasını kapatma karan aldığını bildirdi. Bu karara, cinsel tacize uğrayan 14 yaşındaki çocuğun, mahkemede. Michael Jackson aleyhinde ifade vermeyi reddetmesinin yol açtığı bildiriliyor. İsveç'inAB • STOCKHOLM(AA)- tsveç'te AB üyeliği konusunda kasım ayında ^ıpılacak referandum öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalan, üyelik yanlısı eğilimin arttığını gösteriyor. Basındayeralanson kamuoyu yoklamasına göre tsveçlilerin yüzde 48'i üyelikten yana, yüzde 42'si ise üyeliğe karşı görüş bildirdi. Kararsızlann oranı da yüzde 10'a indi. Geçen ay yapılan kamuoyu yoklamasında, üyelik lehinde ve aleyhinde olan lsveçlilerin oranı yüzde 41 ile başa baş çıkarken vatandaşlann yüzde 18'i kararsızolduğunu bildirmişti. Son 2 komünist Itttep de SBPbest •BÜKREŞ(AA)- Romanya'da komünist yönetimin devrilmesi ile sonuçlanan 1989 yılının Aralık ayında yapılan devrim sonrasında tutuklanan eski yönetim liderlerinden halen cezaevinde bulunan son iki kişi de serbest bırakıldı. Romanya'nın Rompres Ajansı, Nikolay Çavuşesku yönetimine karşı gösterileri bastırmaya çahşmakla suçlanarak hükürn giyen eski Komünist Parti Siyasi Komite üyeleri Ion Dinca (66) ve Ludoviç Fazekas'ın (70), bulunduklan Bükreş yakmlanndaki Jilava cezaevinden serbest bırakıldıklannı bildirdi. Jirinovski'ye Norveç vizesi yok • STAVANGER(AA)- Neo faşist Rus lideri Vladimir Jirinovski, bazı Avrupa ülkelerinden olduğu gibi Norveç'ten de giriş vizesi alamadı. N«rveç Dışişîeri Bakanlığı Sözcüsü, Jirinovski'nin daha önce yaptığı dış gezilerindeki saldırgan sözleri ve tavırlan nedeniyle Norveç'e girmesini uygun görmediklerini bildirdi. Fuhuşmafyalan savaşı •SOFYA(AA)- Bulgaristan ve Rusya'daki rejim değişikliğinden sonra kapılann açılmasıyla birlikte Baü Avrupa ülkelerine yerleşmeye çalışan Rus ve Bulgar fuhuş mafyası, İtalya'da rekabet yüzünden birbirinegirdi. ltalya'nın başkenti Roma'da, Nora Petrova adında bir Bulgar hayat kadınıyla saüası Rus fuhuş mafyası tarafından yakıldı. Işverenborçlam rekordüzeyde Rusya Devlet İstatistik Komitesi Pek çok işçinin 5-6 aydır ücretini verilerine göre tanm, sanayi ve inşaat alanındaki binlerce işletmenin, işçilerine borcu 3.5 trilyon rubleyi aşmış durumda. alamadığı Rusya'da, bu yıhn başından beri, işletmelerin çalışanlanna borcu, her ay yüzde 15 oranında artıyor. Polisler de bazeniçer Bir vakıf tarafından seçilen Moskova'nın en başanlı 150 milisi (polis) Yunanistan'a tatile gönderildi. Gittikleri ilk gün bir restoranda ta'tillerini kutlayan "örnek" milisler içkiyi fazla kaçınnca çevreye. bedeli "on binlerce dolarla" ölçülen zarar verdiler. Yunan polisi, 60 Rus meslektaşını gözaltma almak zorunda kaldı. Farelerçoğalırken insanlarazalıyor Bir hastane düşünün ki fareden geçilmesin; sonunda çare, kedi beslemekte buîunsun. Geri kalmış bir Afrika kabilesinden değil, Rusya'nın başkenti Moskova'dan söz ediyoruz. Rusya'da hastanelerin durumu içler acısı. Her dört hastaneden biri kanalizasyondan, her beş hastaneden biri de merkezi ısıtmadan yoksun. Yaklaşık yansı banyosuz. Ulusal gelirin yalnızca yüzde 3'ü sağlık hizmetlerineavnhyor. (B. Britanya'da 6, ABD'de 12.) lktidar, asıl sorunu, sağlık personelinin niteliksiz olmasında görüyor ve bunun suçunu da komünizm dönemine yüklüyor. Ama kendisinin de bu "canabcı" konuda yaptığı fazla bir şey yok. Parasızlık nedeniyle elinin kolunun bağlı olduğunu yinelemekle yetiniyor gibi. tki yıl öncesine kadar Rusya'da gerekli ilaçlann üçte ikisi içeride üretilir, kalanı da Doğu Avrupa ülkelerinden ucuza ithal edilirdi. Şımdi ulusal ilaç sanayii gereksinimin ancak üçte birini karşılayabilir. Geriye kalan yüzde 65'lik ilaç gereksinimin ancak 45'i satın alınabiliyor: Fiyatlar artık eskisi gibi ucuz değil. Sonuçta, sağlık sorunlan, parayla ve rüşvetler çözülür hale gelmiş durumda. Olağanüstü düşük ücret alan sağbk personeli ancak "dolgun bahşiş" yardımıyla harekete geçirilebiliyor. Sağlık sorunundaki özensizliğin bedeli büyük oluyor: Bir zamanlar 70'lere yaklaşan ortalama insan ömrü, şimdi 60'm altına doğru düşüyor. Çocuk ölünilerinde patlama gözleniyor ve son iki yıldır Rusya nüfusu azalıyor. 1.5milyon uyuştunıcu bağımlısı Rusya'da uyuştunıcu bağımlılan bir araya toplansa büyük bir kent kurulabilir. Resmi verilere göre nüfusun yüzde l'i (1.5 milyon kişi) uyuştunıcu bağımlısı. En az bir kez uyuştunıcu kullananlann sayısı 20 milyona yakın. Son dokuz ayda, uyuştunıcu kaçakçılığıyla ilgili 40 bin olay ve 3.300 mafya grubu ortayaçıkanldı. Abone ucretleni el yakıyor Gazete okurlannın hızla azaldığı Rusya'da, gazetelerle posta hizmetleri arasında savaş başladı. Örneğin İzvestiya gazetesi 6 aylık abone ücretini 9 bin ruble olarak belirledi. Posta, dağıtım ücreti olarak 46 bin rubleyi (!) bu rakama ekledi. Gazete yönetimi, zaten kötü olan posta hizmetleri için saptanan bu ücretin "yağmacılık" olduğunu, hükümetin posta kurumunu denetlemediğini belirterek okurlanna dert yandı. Birleşmiş Milletler, cunta ile ABD arasındaki anlaşmadan rahatsız DANİMARKA SEÇİMLERİ Başkent Port-Au-Prince'de önceki gün yapılan gösterilerde Haitili polisler tarafından dövülerek öldiiriilen Haitili'nin cesedi, uzun süre caddenin ortasında kaldı. Hcûû(mkıymısuukhnsebeğenmecS Kuşkıdunoktako' •Cunta lideri Cedras'ın Haiti'yi terketmesinden söz edilmiyor. • Katliam sorumlulan serbest bırakılıyor. • Eski lider Aristide'in adaya ne zaman döneceği belli değil. WASHENGTON (AA) - ABD ile Haitili cuntacılar ara- sında pazartesi günü imzala- nan anlaşma, şimdilik ülkede kan dökülmesini önlemiş gö- rünüyor. Ancak, anlaşma maddelerine yönelik eleştiriler. Haiti sorununun henüz tam olarak çözülemediğini de orta- ya koyuyor. ABD'nin Haiti'yi işgalini son anda önleyen anlaşma, ABD Başkanı Bill Clinton dışında hiç kimseyi memnun etmedi. Başta Haiti'nin sürgündeki seçilmiş lideri Jean-Bertrand Aristide ve BM Genel Sekrete- ri Butros Gali olmak üzere çok sayıda siyasetçi, ABD yöneti- mi tarafından "çok beğenilen''' anlaşmayı eleştirdi, hatta "görmemezlikten geldi". Port-Au-Prince Anlaşması'- nın, ABD ile Haitili cunta lider- leri tarafından pazartesi sabahı erken saatlerde imzalanmasına rağmen Aristide, ilk tepkisini ancak sab gûnü akşam yayım- ladığı ve Port-Au- ABD Başkam'na halk desteği artıyor Müdahale, dinton'ayaradı NEW YORK <AA)- ABD'de son yapılan kamuoyu yoklamalan, Haiti'dekisorunun banşçı bir şekilde son bulmasıyla Başkan Bill CtintoB'a halk desteğınin de arttığını ortaya koydu. The New York Tiınes gazetesi ile CBS tetevizyonunun ortaklaşa yürüttükleri bir ankete göre Haiti'de demokrasinin yeniden tesis edilmesi gayreti çerçevesinde, ABD askerierinin adaya banşçı bir şekilde çıkması, Clinton'ı onaylayanlann sayısını pazartesi günü yüzde 55'e çıkardı. Bir gün önce ise bu rakam yüzde 33 idi. Clinton'ı, Haiti konusunda halen onaylamayanlann sayısı da yüzde 55'den yüzde 39'adüştü. Başkan Clinton'ın tüm işleri ryi yönettiğini düşünen Amerikalılann sayısı da yüzde36'dan yüzde 45'e yükseldi. Başkanın tüm işleri iyi idareettiğj kanısında olmayanlann oranı ise yüzde 51 'den yüzde 49'a düştü. Ankete kaölanlann yüzde 52'sd, ABD askerierinin Haiti'de kalmamasını istiyor. Bu oran, pazar günü yüzde 60 idi. Anketin ilk yapıldığı pazar günü, ABD'nin Haiti'de demokrasinin tesis edilmesinden sorumlu olması gerektiğini savunanlann oranı yüzde 36 iken. pazartesi günü bu rakam yüzde 41'e çıkmış. Anket, pazar günü 747 kişi arasında yapıldı ve yine aynı kişilere ABD askerierinin Haiti'ye banşçı bir şekilde çıkrnalanndan sonra aynı sorularyöneltilerek tepkilerindeki değişmeler saptandı. Prince Anlaşması'na hiç de- ğinmeyerek adeta "yok saydığı" bildiriyle ortaya koy- du. Port-Au-Prince Anlaşması'- na ikinci olumsuz tepki de BM Genel Sekreteri Butros Gali'- den geldi. Gali, BM Güvenlik Konseyi'nin Haiti konusunda aldığı 940 sayılı karann cunta liderlerinin ülkeden ayn- lmasını öngördüğünü, ancak Port-Au-Prince Anlaşması'- nda böyle bir ifadenin yer al- madığına dikkat çekti. Gali'nin sözcüsü, önceki gün New York'ta yaptığı açı- klamada, BM Güvenlik Kon- seyi'nin 31 temmuzda Haiti konusunda kabul ettiği 940 sayılı kararla ABD liderliğinde cokuluslu gücü, Haiti'deki "cunta liderlerinin ülkeden ayrdmalarını kolaylaştırılması için" her türlü önlemi almakla görevlendirdiğini hatırlattı. Ülke dışına çıkacak mı? Port-Au-Prince Anlaşması'- na yönelik en büyük eleştiriler, cunta liderlerinin affedilmeleri ile bu liderlerin ülke dışına çık- maya zorlanmamalan konu- sunda yoğunlaşıyor. Uluslararası Af Örgütü, cunta liderlerinin iktidarda ol- duklan dönemde Haiti halkının insan haklannı ihlal ettiklerini belirterek, bu kişile- rin affedilmelerinin "cunta yö- netiminin tekrartanmasına yol açabileceğine n dikkati çekti. Af Örgütü Genel Sekreteri Pierre Sane, önceki gün yaptığı açıklamada, "Katil ve işkencecileri yargılama dtşı bı- rakmak, Haiti'deki insan hak- lan sonıauna uzun vadede bir çözüm balunmasını zorlaştırırr ifadesini kullanarak, anlaş- mada cuntacılann Haiti Par- lamentosu'nun çıkaracağı af karanyla yargılama dışı bı- rakılmalannı "kıyasıya" eleş- tirdi. Anlaşmadan sonra çözüm- lenmesi gereken en büyük so- run haline gelen, Haitili cunta- cılann "nerede kalacaklan" so- runu ise bu ana kadar tam ola- rak açıkhğa kavuşmadı. Birçok siyasetçi, Haiti'de dar- be yaparak Aristide'yi deviren cunta liderlerinin ülkede kal- masının kanşıklıklara neden olabileceğini belirtirken Haiti Dışişîeri Bakanı Charles David, cuntanın en güçlü lideri General Raoui Cedras'ın Haiti'de kala- cağını açıkladı. David. bu konuyu Haitili cuntacılar ile görüşmeleri yürü- ten eski ABD Başkanı Jimmy Carter'a iki kez sorduğunu, Car- ter'ın da kendisine, "anlaşmanın kimsenin ülkeden aynbnasım ön- görmediğini'" söylediğini bildir- di. Da\id. Amerikan ABC Tele- vizyonu'na yaptığı açıklamada, Cedras'ın ileride siyasi bir rol üstlenebileceğini de ima ederek, cuntaalann Haiti'de karşıhkla- ra yol açabileceklerini savunan siyasetçileri adeta "doğruladı". Sokaktaki şiddet Haiti'deki ABD birliklerinin komutanı Korgeneral Hugh Shelton, ülkedeki cunta lidcrle- rine, sokaktaki şiddeti sona er- dirmeleri için baskı yapacağını söyledi. Haiti askerleri ve poli- sinin silahtan anndınlması yö- nünde bir planlan olmadığını bildirdi. Önceki gün Port-Au-Prince'- de gösteri yapan Aristide yanlı- lan, Haiti polisi tarafından aa- masızca dövülmüş bir gösterici de dayaktan ölmüştü. Bu olay karşısında nasıl davranacaklan- na karar veremeyen ABD'li as- kerler ise Haitililerin dövülmesi- ni izlemek zorunda kalmışlardı. Sosyaldeınokratha' seçinüöndebrthcG FERRUHYILMAZ KOPENHAG - Danimar- ka'da dün yapılan genel seçim- lerden alınan ilk sonuçlar, sos- yal demokrat ağırhkh koalis- yon hükümetinin devam edeceğini gösteriyor. Sosyal Demokrat Parti'- nin, üç küçük merkez partisiyle oluşturduğu koa- lisyon hükümeti, parlamentodaki çoğunluğunu kay- betti. Bu durumda hükümet, soldaki partilerden destek almak zorunda kalacak. Sosyal demokratlann daha solundaki Sosyalist Halk Partisi, sağ koalisyon hüküme- tine yol açmamak için koalisyo- na destek vereceğini seçimler- den önce açıklamıştı. Barajı aşarak parlamentoya girmeyi başaran sol ve komünist parti- lerin ittifağı Birlik Listesi'nin de hükümete destek vermesi bek- leniyor. Birlik Listesi. yüzde 3.4 oranında oy toplayarak büyük bir başan sağladı. İlk sayım so- nuçlanna göre Sosyal IDemok- rat Parti, yüzde 2.6 oranında gerilereyerek yüzde 34.8 oranı- nda oy topladı. Hükümet or- tağı üç küçük merkez partiden, merkez demokratlar ve Hıristi- yan Halk Partisi de oy kaybına uğrarken Hıristiyan Halk Par- • Başbakan Poul Nyrup Rasmussen liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti yüzde 2.6 oranında oy kaybına uğramasına rağmen seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başardı üsi'nin yüzde 2'lik barajı aşıp aşamayacağı gazetenin baskıya hazırlandığı saatlerde kesinük kazanmadı. Böylelikle sadece bir sandalye çokluğuyla ayakta duran sol-merkez koalisyonu, parlamentoda- ki salt çoğunlu- ğunu kaybetti. Ancak hükü- meti dışandan destekleyeceği- ni açıklayan di- ğer iki sol parti- nin oylanyla birlikte, par- lamentodaki çogunluk, sol- merkez hükü- metten yana oluştu. Seçim kam- panyasını blok olarak yürüten liberaller, muhafazakarlar ve ırkçı llerleme Partisi, seçimler- den umduklan sonucu ala- madılar. İlk sayım sonuçlanna göre oy oranıru yüzde 7 artüran Liberal Parti, yüzde 22.7 oranında oy toplayarak büyük bir başan elde etmesine rağmen, bu üç partinin toplam oylan, çogun- luk oluşturmaya yetmedi. Mu- hafazakarlar, yaklaşık yüzde 1 oranında oy kaybederken ller- leme Partisi'nin yüzde 6.3'lük oy oranı aynı kaldı. Liberaller, büyük bir secim zaferi kazan- malanna rağmen muhalefette kalarak büyük bir hayal kınklığına uğradılar. DIŞ BAŞINDAN Carter: Diplomasi yıldızı Haiti cuntasıyla ABD arasında biranlaşnıaya vanlmasında büyük rol oynayan Jimmy Carter, eski bir başkanın da siyaset sahnesinde yıldız bir politikacı olarak yer alabileceğini gösterdi. Haiti'deki misyonu, Carter'ın en çarpıcı başansı olabilir. Ancak bu, onun çalkantıh sularda aldığı ilk risk değil. Carter, başkanlığmın sona ermesinden bu yana ülkesine bir uzlaşüncı. bir kulis diplomaü, yabana secim gözlemcisi veevsizlerin savunucusu olarak hizmet etmiştir. 1 ekimde 70 yaşına girecek olan Carter'ın 1980 yılında Ronald Reagan karşısında aldığı yenilgiden bu yana Amerikan halkının gözündeki yeri çok büyüdü. 5'inci kez Nobel Banş Ödülü'ne aday gösterilen Carter'a son olarak da J. William Fujbright Uluslararası Anlayış Ödülü verildi. Diğer eski ABD başkanlan, özel sıatülerini ve deneyimlerini kamu yaranna kullanmakta çok daha az başanlı olmuşlardı. Çoğu, anılannı kaleme alırken bazılan risklerden sakınarak yaşlı devlet adamlan olmayı, golf oynamayı ya da Tbeodore Roosevelt örneğinde olduğu gibi büyük enerji gerektiren yorucu avabk ve keşif maceralanna atılmayı tercih etmişlerdi. Riskleri göze almaktan kaçınmayan Carter, Kuzey Kore'yle yaşanan nükleer anlaşmazlıkta olduğu kadar Etiyopya, Sudan ve Liberya'daki anlaşmazlıklarda da dürüst bir arabulucu olarak son derece önemli bir rol oynadı. Yoksullara ev yapılmasına yardım etmek gibi, Carter'ın boş zamanlannı ayırdığı hayır işleri daha çok konuya halkın ilgısini çekerek başkalannın da harekete geçmesini sağlama amacını güdüyor. Atlanta'da kurulan Carter Merkezi'nde anlaşmazlıklan çözüme ulaştırmak, demokrasiyi güçlendirmek ve hastahklarla mücadele etmek hedefleniyor. Merkez, Panama ve Paraguay da dahil olmak üzere sekiz ülkede seçim gözlemciliği yapmış, Afrika ve Latin Amerika'da yaygın olarak rastlanan nehir körlüğü hastalığına karşı 9,5 milyon insana ilaç dağıtmış. (20eylül) Le Monde'dan Cezayir'de ımıut ışığı Cezayir'de ordu destekli hükümet, cezaevinde bulunan iki İslamcı lideri geçen hafta serbest bıraktı. Yönetim, 1992 yıhndan bu yana ülkede sürmekte olan terörü sona erdirecek bir uzlaşma formülü bulmak amacıyla onlarla görüşmeye hazır olduğunu ilanetti. Cezayir'deki İslami terör ve hükümetin teröre karşı aldığı tavır bugüne kadar 10 binden fazla Cezayirlinin ölümüne neden olurken pek çok yabancı şirketin de ülkedeki terör ortamı nedeniyle yatınmlannı geri çekmesine neden oldu. Fransa, eski sömürgesinde yaşanabilecek kanlı bir darbeden en çok etkilenecek yabana ülke olmasına karşın Cezayir'deki İslamalara karşı uzlaşmaz ve katı bir tutum sergilemeyi sürdürüyor. lslamalann başa geçmesinden korkan yüz binlerce laik Cezayirliden bir çoğu böyle bir olasılık halind© ülkeden kaçmayı planlıyor. Bu olasılık, Cezayirli mültecilerin ilk sığınacaklan ülkedurumundaki Fransa'yı fazlasıyla rahatsız ediyor. İtalya ve İspanya da mültecilerden ve neden olabilecekleri ekonomik bozukluklar ve siyasi istikrarsızlıklardan endişe ederken Tunus. Fas ve Mısır, Cezayir'de İslamcılann yönetimi ele geçirmelerinin kendi ülkelerindeki Islama gruplan harekete geçirebileceğinden kaygılanıyorlar. Topraklanndaki Cezayirli göçmenlerin sayısı zaten oldukça fazla olan Fransa, şimdiki Cezayiryönetimini mümkün olduğunca desteklemekten başka bir alternatif görmüyor. Ancak Fransa'nın bu tavnnı, Iran devrimi sırasında sergileyen ve bunun bedelini ödemiş olan ABD, Cezayir'deki İslami güçlerle bir uzlaşmamn kaçınılrnaz olabileceğini kabul ediyor. Ordju destekli hükümet ve Islamcılar arasında başlatılması planlanan uzlaşma süreci hala çok belirgin olmasa da pek çok kişinin yaklaştığını tahmin ettiği felaketlerden sakınmak için bir fırsat doğdu. (20 eylül)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle