Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 AĞUSTOS1994 CARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
pazarlık
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye ile İsrail arasında
serbest ücaret anlaşmasırun
imzalanmasına ilişkin
görüşmelerinilkturu, l
eylülde Ankara'da
başlayacak. Taraflann,
görüşmelerin yıl sonuna
kadar tamamlanması için
çaba göstereceği bildiriİdi.
l-2eylülgünlerinde
yapılacak görüşmelerde
Türk heyetine Dışişleri
Bakanlığı Avrupa
Topluluklan Genel Müdürü
Akın Alptuna başkanlık
edecek. Dışişleri Bakanlığı,
ekonomik işlerden sorumlu
Müsteşar Yardıması Oded
Eran'ın başkanlığındaki
İsrail heyeti, dışişleri, ticaret,
maliye (gümrük) ve tanm
bakanlıklannın
temsilcilerinden oluşacak.
ABD1
ye uçak
parçası ihracatı
• ANKARA (ANKA)-
Devlet Bakanı Bekir Sami
Dace, TUSAS Havacılık ve
Uzay Sanayi AŞ tarafından
üretilen bazı uçak
parçalannın Amerika
Birleşik Devleüeri'ne ihraç
edildiğini bildirdi. Devlet
Bakanı Bekir Sami Dace, RP
Grup Başkanvekili Şevket
Kazan'ın yazıh soru
önergesini yanıüarken,
TUSAS tesislerinde 139 adet
Y C/D uçağının üretilerek
Hava Kuvvetleri
Komutanlığı'na teslim
edildiğini, 1999 yıh sonuna
kadar devam edecek proje
kapsamında 93 uçağın daha
üretileceğini söyledi.
UNDrdÖPtgemiye
talip
IİSTANBUL(ANKA)-
Özelleştirme kapsamında
bulunan Deniz Nakliyat'a ait
4 adet Ro-Ro gemisini saün
alması için UND'ye teklif
götüriildü. Toplam 4 adet
Ro-Ro gemisi için 60 milyon
dolaristendi. Teklif
önümüzdeki hafta içinde
karara bağlanacak.
Uluslararası Nakliyeciler
Derneği (UND) Başkanı
Şaffet Ulusoy, gemiler için
istenen fiyaun 'şişirilmiş'
olduğunu savundu. Ulusoy,
UNDDenizcijikAŞve
UND Ro-Ro İşletmeleri AŞ
adına iki adet Ro-Ro gemisi
saün aldıklannı, ancak
bunlann yetersiz kaldığını,
bu nedenle gemileri
alabileceklerini anlattı.
Taşımacılıkta
'yeşil' kamyon
• İSTANBUL (AA)-
Avrupa'nın yanı sıra
Türkiye'de taşımacılıkta
çevre dostu 'yeşil kamyonlar'
kullanılmaya başlandı. Türk
karayolu taşıma fılosundaki
yeşil kamyon sayısı 1.200'e
ulaşırken, sektör temsilcileri
bu sayının artünlabilmesi
için devletten destek
bekliyor. Çevre Bakanlığı
Çevre KirÛliğini Önleme ve
Koruma Kontrol Müdürü
Dr. Ali Rıza Yılmaz, yaptığı
açıklamada, Avrupa
BirliğTnin çalışmalanna
paralel olarak Türkiye'de de
motorlu araçlardan
kaynaklananegzoz
emisyonlannın azaltılmasına
çalışıldığını söyledi.
METAŞ
Pakistan'da
• ANKARA (ANKA)-
Metaş Grubu'na bağh
şirketlerden Demir
Mamulleri Sanayi AŞ'nin
(DEMAŞ) Pakistan'da
kazandığı 12.612.200
dolarlık enerji nakil hattı
çelik direk ihalesine ilişkin
sözleşme imzalandı. Pakistan
Su ve Enerji Geliştirme
Kurumu(WAPDA)
tarafından açılan ihaleyi
Türk firması DEMAS
kazanmış, projeye kredi
sağlayacak olan Dünya
Bankası'nın onayı alınmışü.
ŞİRKETLERDEN
• RCl 2 milyon tirajlı. 10
milyon kişinın okuduğu
tunzm dergisi
HOLIDAY/de, Türkiye'nin
tanıtımına üç sayfa ayırdı.
"TürkLokumu''başlıklı
övgü dolu yazıdan sonra,
dünyanın bir numaralı tatil
köyü RCI ünitelerinde
doluluk oranı yüzde 100'e
ulaştı.
• ELECTROLUX
Yönetim Kurulu Başkanı
Anders Scharp, iki gunlük
bir ziyarette bulunmak
üzere Türkiye'ye geliyor.
• ECZACIBAŞI
Türkiye'nin 500 büyük
firma sıralamasına yedi
kuraluşunu soktu.
•1YAŞAR HOLDİNG
Türkiye'nin 500 büyük
fırma sıralamasında 11
kuruluşu ile yer aldı.
Savurma Döküm Tesisi 'nin üretime başlaması için sadece 750 bin dolarlık yatınm gerekiyor
Karabükbukadar nuueuz?
EKONOMIYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
• 1984 sonunda kapatılan Savurma Döküm Tesisleri'nde
sadece dört büyü şehir belediyesinin yıllık ihtiyacı 50 bin tonu
bulan ductil boru, döküm sektörünün yılda 40 bin tonu bulan
sfero piki üretiliyordu.
• Ductil boru ithalatı için her yıl ortalama 1 trilyon 650 milyar
lira ve sfero pikinin ithalatına odenen rakam da 300 milyar lira.
Tesislerin üretime geçebilmesi için ise sadece 750 bin dolarlık bir
yenileme yatınmı yeterli oluyor.
AHMETÇELtK
Karabük en büyük darbeyi
"Savurma Döküm Tesisi"run
kapatılmasıyla aldı. Hamrnad-
desinin gerektirdiği ekstra işlem
gerekçe gösterilerek kapatılan
tesislerde sadece dört büyükşe-
hir belediyesinin yıllık ihtiyacı
50 bin ton olan ve su borulan
yapımında kullanılan ductil bo-
ru üretiliyordu.
Hükümet, Karabük Demir
Çelik Işletmeleri'ni kapatmayı
düşüne dursun, ton başına mali-
yeti 1000 dolan bulan ductil
boru ithalatı için bu günkü kur-
lar ûzerinden her yıl ortalama 1
trilyon 650 milyar lira para öde-
niyor. Yine aynı tesislerde üreti-
len ve döküm sektörünün gerek-
sinimi olan sfero pikinin yılda 40
bin ton sınınnı çoktan aşan it-
halatına ödenen rakam da 300
milyar lira.
Trilyonlarca lirahk kredinin
battıği Türkiye'de Karabük'ü
kurtaracak tesislerin yeniden
üretime geçebilmesi için ise sade-
ce 500 ile 750 bin dolarlık bir ye-
nileme yatınmı yeterli oluyor.
Karabük'ün, kurtulması. DYP
İstanbul Milletvekili Bedrettin
Dalan'ın "Türkiye İçin hava-su
kadar önemli" dediği ductil boru
üretimi yapan Savurma Döküm
Tesisleri'nin yeniden hayata ge-
çirilmesine bağlı. Söz konusu te-
sisler üretime geçtiğinde yılda 2
trilyona yakın bir girdi sağlaya-
cağından, işletme, tüm zaranru
bir-iki yılda karşılayacak. Hatta
üç yıl içinde milyarlarca lira kara
büegeçebilecek.
Tesislerin 1983-84 döneminde
faaliyette bulunduğunu belirten
TMMOB.Metalurji Mühendis-
leri Odası İstanbul Şubesi Demir
Çelik Komisyon Başkanı Mesut
Erk, "Ancak tesisler, ductil boru
üretiminde kullanılan küresel
grafik dökme demir üretimi pa-
halıya mal oluyor gerekçesiyle
kapatıldı. Tesisin kapatüma ge-
rekçesi doğnı değildi. Bunu işlet-
mede çalışanlar da söylü> or. Tür-
kiye için çok gerekli olan ductil
bonıya sedece IstanbuTda duyu-
lan ihriyaç ydda 25 bin ton. Buna
Izmir, Ankara ve Adana da ek-
lendiğinde rakam >ilda 50 bin
tona çıkıyor" dedi. Erk şöyle ko-
nuştu:
"Sadece ductil bonı değil tesis-
lerde aynca sfero piki de üretili-
yor. İki üriinün ithalatı için her yıl
verilen 1 trilyon 950 milyar liralık
döviz düşünüldügünde yeniden
üretime başiamanın önemi ortaya
çıkıyor. Şu anda üretime gecmek
için gerekli olan para ise sadece
20-25 milyar lira. Hükümetin ha-
len ne beklediğini bilmiyoruz."
Dönemin istanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Bedrettin
Dalan ise, ductil boru ihtiyaç-
lannı ithalatla karşılama gerek-
çelerini, "Ductil boru bizhn za-
manımızda üretilmiyordu" şek-
lindeaçıkladı.
İhtiyaçlannı karşılamak için
ihale açtıklannı belirten Dalan,
ihaleyi İsviçreli George Fischer
Firması'nın kazandığını söyledi.
İstanbul'un boru ihtiyacmın
yılda 8 bin kilometre olduğunu
belirten Dalan, Cumhuriyet'in
boru üretim tesislerinin var ol-
duğunu hatırlatması üzerine ise,
"Eğer varsa ve çalıştınlmıyorsa,
bu bence hükümetin büyük ayı-
bıdır. Türkiye için ekmek-su ka-
dar önemli bir şey. Bir an öoce
üretime geçilmeü" dedi.
Izmir'de kurulacak Kipa Hipermarket'in 100 ortağı arasında kimler yok ki..
Unlülermarketçiliğe soyundu
Ekonomi Servisi - Egeli pat-
ronlar dev market zinciri kur-
mak üzere Kipa'da buluştu. Sa-
nayiciden, bankaaya, sanatçı-
dan medya imparatoruna kadar
Türkiye'nin en seçkin zenginleri
arasında yer alan 100 işadamı
Egeli marketlere rakip olmaya
hazırlanıyor.
tzmir Ege Üniversitesi'nin
tahsisi, Vakıflar Genel Müdür-
lüğü'nün izni ve yap-işlet-devret
modeli ile kiralanan 42 bin met-
rekarelik alanda bulunan hiper-
market için ortaklık anlaşmasıy-
la Belçikalı GIB grubundan da 3
milyon dolar da kredi alındı.
Kasım aymda hizmete girecek
olan hipermarket, üç yıl içinde 3
tanesi Izmir'de olmak üzere
daha sonra tüm Ege'ye yayıla-
cak zincirin sadece ilk halkasını
oluşturuyor. Her ne kadar tekel
olarak adlandırmasalar da or-
taklar, kurulacak hipermarket-
lerin bir süre sonra mal gruplan-
na göre aynmlaştınlacağını be-
lirtiyorlar.
Her biri tek başlanna birkaç
Erol Simavi
• Egeli işadamlannın
öncülüğiınde
kurularak kasımda
hizmete girecek olan
ve yeni mağazalarla
genişlemesı planlanan
nipermarketin
ortaklan arasında
Dinç Bilgin, Erol
Simavi, Metin
Akpınar gibi renkli
isimler var. Dinç Bilgin
hipermarket kurabilecek biriki-
me sahip olan söz konusu 100
kişinin bir araya gelmesi, "güç-
birliği" olarak açıklanıyor. An-
cak bundan en fazla zarar göre-
cek olan kesim ise aynı işi yapan
orta ölçekli fırmalar. Çünkü. her
ne kadar amaç bir araya gelmek
olsa da ortaklann hemen hepsi
verdikleri parannın karşıhğjru
almak istiyor. Fiyat rekabetinin
de düşünüldüğü yapılanmada.
küçük marketlerin buna nasıl
dayanabileceği ise ortaklan ilgi-
lendirmiyor.
Yönetim Kurulu Başkanhğf-
nı Şinası Ertanın yaptığı or-
taklıkta, medyayı Sabah Gaze-
tesi sahibi Dinç Bilgin ve her ne
kadar gazetesini satmış olsa da
Hürriyet Gazetesi'ni eskı sahibi
Erol Simavi ve yine Sabah Gaze-
tesi yazarlanndan Güngör Men-
gi temsil ediyor.
Ortaklann l'er milyar lira ser-
maye ile katıldığı Kipa'da ban-
kacılık kesiminden Yapı Kredi
Genel Müdürü Burhan Kara-
çam bulunuyor. TOBB eski Baş-
kanı Rona Yu-çalı'nın da bulun-
duğu Kipa ortaklığında >er alan
diğer ünlü isimler ise, "Erdoğan
Özgörkey, Metin Akpınar, İbra-
him Bodur, Samim Sivri, Ali Nail
Kubalı, Ahmet Priştina" şeklin-
de sıralanıyor.
P&G ve Unilever, Avrupa'daki çatışmalarını içeride de sürdürüyor
Deterjansavaşı Türkiye'de
ÖZLEM YÜZAK
Avrupa'daki deterjan savaşı
Türkiye'ye de sıçradı. Satış ra-
kamlan diğer Avrupa ülkeleri-
ne oranla çok düşük kalan
Procter and Gamble (P&G) ve
Unilever'in Türkiye kollan, di-
ğer Avrupa ülkeleri karşısında
mahcup duruma düşmemek
için kollan sıvadılar. Daha ön-
ce kaliteye ve ambalaja önem
veren tüketici, zaten ocak ayın-
dan beri yaşanan ekonomik
krizin de etkisiyle artık "para-
nın satın alabileceği en büyük
değere" yönelmiş durumda.
Tüketici yine de kaliteden ödün
vermediği için, her iki rakip de-
terjan üreticisi de çareyi üriinün
kalitesine dokunmadan, malın
saüş fıyatını etkileyecek her tür-
lü maliyeti azaltma yoluna gidi-
yorlar.
Procter and Gamble (P&G)
180 kişilik satış kadrosunu
120'ye indirirken, Lever'in de
PflRkll KTCtf IPIM fwnt T£M17i IK
aşağı yukan aynı oranlarda
kadro azalimaya yöneldiği
belirtiliyor. Her iki fırma da
üretim tesislerindeki otomasyo-
nuarturdılar.
Ürün kalitesini düşürmeme-
ye özen gösteren P&G ve Unile-
ver'in Türkiye kollan, Türk tü-
keticisinin alım gücünü de dik-
kate alarak ambalaj ve reklam-
dan da ödün veriyor. Televiz-
yona verdikleri reklam süreleri-
ni yan yanya düşüren devler,
ürünlerini "ekonomik paketler"
içine sokarak iç çamaşınndan
bardak takımlanna kadar türlü
promosyonu da veriyorlar. Ta-
bii bu arada iki şirketin de piya-
sada var olan ya da yeni katılan
düşük fıyatlı deterjanlan ihmal
etmedikleri belirtiliyor. Halen
P&G'ın Türkiye'deki pazar
payı yüzde 36, Unilever'in ise
yüzde 40 civannda.
AvTupa'daki savaş kızıştı
Avrupalı endüstri devleri
Unilever ve Procter and Gamb-
le (P&G) arasındaki deterjan
savaşı tüm hızıyla devam edi-
yor. Yıllar boyu sürdürülen "en
iyi kalite, en iyi ambalaj" reka-
beti şimdi de ürün "fiyatma"
yansıdı. P&G'm, yüksek ısıda
yıkandıği takdirde Omo deter-
janın çamaşıra zarar verdiği yo-
lundaki iddialan, Unilever'in
en gözde ürünlerinden olan
Omo'nun pazar payını düşür-
müştü. Omo'ya karşı tüketicide
oluşan şüphe tohumlannı yok
etmek isteyen Unilever firması,
Hollanda'da kısa bir süre için
"Omo toz deterjanuı" fıyatını
yüzde 60 oranında düşüreceğini
açıkladı.
Vergide
songünANKARA (AA) - Net aktif
vergisinin ve ekonomik den-
ge vergisinin ikinci taksidi,
emlak vergisi beyanname
verme ve birinci taksidini
ödeme süresi ile çevre temiz-
lik vergisinin bildirim ve öde-
me süresi bugün doluyor.
Maliye BakanhğYndan ya-
pılan açıklamaya göre, gelir
ve kurumlar vergisi mükellef-
lerinin ödemesi gereken net
aktif vergisi ile götürü usulde
vergilendirilen mükelleflerin
ödemesi gereken ekonomik
denge vergisine ilişkin ikinci
taksidini odeme süresi bugün
mesai saati bitiminde sona
erecek.
Emlak vergisi ve çevre te-
mizlik vergisi mükelleflerinin
beyannamelerini ve bildirim-
lerini belediyelere vermeleri
ve emlak vergisi birinci taksi-
di ile çevre temizlik vergisi bi-
rinci ve ikinci taksitlerini öde-
me süresi de bugün çalışma
saati bitiminde dolacak.
Çayda
kaçak
ANKARA (AA) - Maliye
Bakanı İsmet Attila, çay sek-
töründeki çeşitli özel sektör
fırmalannda 1994 yıhnda
yapılan vergi incelemeleri so-
nucu, 63 milyar 519 milyon
liralık matrah farkı bulundu-
ğunu, fırmalara 12 milyar
605 milyon lira ceza kesildi-
ğini bildirdi. Attila yaptığı
açıklamada, Gelirler Kont-
rolörleri'nin çay sektörü ile il-
gili vergi kayıp ve kaçaklannı
inceleme altına aldıklannı
anlattı. Incelemelerde cari
dönem itibanyla KDV ve
stopaj gelir vergisi ko-
nulannın ele ahndığmı belir-
ten Attila, şunlan kaydetti:
"Çay piyasasında çalışan
özel sektör firmalannın
kayıtsız bir şekilde çay aJdn
kları, bazüarının çay paketle-
rini taklit ederek. korsan ima-
latta bulundukları sap-
tanmıştır. Firmaların imal
edilen korsan çayları belgesiz
piyasaya sürerek büyük ölçü-
de vergi kaybına sebebiyet
verdikleri de anlaşıbnıştır."
Bilincli tüketici bayiliği geri aldırdı
Marmaris Yat Umanı'nındaki Gün Market'ten
oğluma ve kendime iki dondurma aldım.
Market sahibi bizden Memo Vanilyalı
Kornet için 35 bin lira, Milk May dondurma için 60
bin lira istedi. iki dondurmanın 95 bin lira tutmasının
imkansız olduğunu söylediğimde, "canmız isterse
satm a//rs/n/z "cevabıyla karşılaştam. Bu arada
oğlum dondurmayı açtğı için geri verme şansımız
da kalmadt. Satış fişini incetediğimde sadece
dondurmanın flyatıntn yazılı olduğunu, miktarı
hakkında hkpbir ayrıntı bulunmadığını gördüm.
Hernangi bir yere şikayet etmeye kalkbğımda iki
dondurma aldığımı ispatlayamayabilirdim. Bunun
üzerine aynntalı fatura vermelerini istedim.
Marketsahibininfişkestiğini, bu nedenle fatura
veremeyeceğini söylemesi üzerine ayrıntılı fatura
alabllmek için aynı dondurmalardan yeniden satın
almak zorunda kaldım. Söz konusu olayı
tüketicilere örnek olması bakımından size
bildirryorum.
F
evzıye Hanımin bıze aktardığı olayın
benzerlerine günlük hayatta sıklıkla rasthyoruz.
Özellikle tatil beldelerindefiyatlar iki, hatta üç
katına kadar çıkabiliyor. Bazı tüketiciler bu olaylara
seyirci kalırken, Fevzıye Hanırn gibi bilincli olanlarise
hakkını ne şekilde olursa olsun arıyor. Fevziye
Hanım'ın şikayetini Mars Dondurma Pazarlama
Bölümü Müdürü Çelik ören ile Memo
Dondurmalan'na ilettim. İki firma arasında yapılan
anlaşma gereği Memo ve Mars ürünlerinin aynı
dolapta saklandığını söyleyen Çelik Bey, Mars'ın ithal
ettiği Milk VVay'ingerçekfiyatının 25 bin lira olduğunu
belirtti. MilkVVay'in en ucuz ürünleri arasında yer
aldığını anımsatan Çelik Bey, söz konusu olayı
inceleyeceğini.böyle bir olayın gerçek olması halinde
dolabın geri alınacağını vurguladı. Memo'dan yapılan
açıklamada ise "Vanilyalı Kornet" dondurmaların
fıyatının 15binliraolduğubelirtiliyordu. Söz konusu
şikayeti inceleyen Mars ve Memo Dondurmaları, Gün
Market'ten dolaplarını geri aldılar. 40 bin liraya
satması gereken dondurmayı, 95 bin liraya satan Gün
Market cezasınt çekti. •
Antrakt dergisi hatasını
Yİıl
Cumhurtyot Oazelsaf
TürKocağt Cad. 39/41
Cağatoğlu/İSTANBUL.
TEL: S1S OS OS
FAX: 51A O7 S1
993 yılı Aralık ayı içinde Cumhuriyef te yayımlanan bir
ilanda, 25 Aralık 1993 tarihine kadar Antrakt dergisine
abone olanlara ceşrtii olanaklar tanınacağı yazıyordu.
YiTltk abone ücreü olan 300 bin lirayı yollamama karşın, ne
aboneliğim gerçekleşti, ne de ücretsiz gönderileceği
belirtilen dergiler bana ulaştı. Bu konuda Antrakt'ın sahibi
Saim Yavuz'dan da hkj bir açıklama gelmedi. Antrakt
dergisinin güçlük içinde bulunduğu
öğrend)ğimde,kendimi dergiye yardım etmiş sayarak
abonelik ücretinden vazgeçtim. TRT 3'ün bir programında
yayımlanan bir duyuru ise size yazmama neden oldu.
Duyuruda, Antrakt dergisinin adını anımsayamadığım
başka bir kuruluşla birlikte sinopis yarışması düzenlemiş
oMuğu belirBliyordu. Yarışma düzenleyecek durumdaki
bir derginin, abonelerine karşı daha duyarlı olması
gerektiğini düşünmeye başladım. Bu nedenle hakkımı
aramaya karar verdim.
Crol Ocdemir/ ÇANAKKAUE
O
kurumuzun şikayetini Saim Yavuz'a
ilettiğimde, en kısasürede sorunun
çözümleneceği cevabını aldım.
Şikayetinde Erol Bey'i haklı bulan Saim Bey,
"Abonelikle ilgili bir problemi olduğunda ilk önce
bize başvurmalıydı" dedi. Geçen yıl aralık ayında
başlatılankampanyaylayaklaşık230 kişinin
abone olduğunu söyleyen Saim Bey,
"Abonelerin yaklaşık 20kadarının buna benzer
problemi oldu. Telefon açıp. faksçekip,
adreslehni öğrendik. Hatalan düzelttik. Sadece 3
kişiye ulaşamadık. Onların adreslerini bulmamız
mümkün olmadı. Bunlardan biri de Erol
Bey'df'dedi. Erol Bey'in bu zamana kadar biriken
butün dergilerini kargoyla adresıne yollayan
Saim Bey, herhangi bir aksaklık halinde
okurlarınındurumdan kendılerinı haberdar
etmelerinı istedi. •
Yaparak Oğrenmek
Bu yönetim piyasalarla dansı bilmiyor. Zarif ve uyum-
lu olması gereken dansın bir güç gösterisi, bir zorlama
oyunu olduğu kanısında. Ne zaman kendisini biraz güç-
lenmiş hissetse piyasaları kaba saba bir oyuna zorlu-
yor. Sonuç değişmiyor. Mali piyasalarda ortalık toz du-
man oluyor.
Bu yönetim bunu hep yapıyor. Geçen yıl piyasalarla
böyle bir oyuna başlamıştı. Yılın ilk aylarındabuzor oyu-
nunun sonuçlarını yaşadık. Gerekli yapısal önlemleralı-
nsa, piyasaları zorlamak yerine ortam uygun biçimde
düzenlense kolaylıkla kaçınılabilecek bir kriz, beceriksiz
ve bilgisiz girişimlerle içinden çıkılmaz hale getirildi.
Üretim ve refah kaybı oldu.
Krizin kaldırdığı toz daha yeni durulmaya başlamış,
Hazine yeniden borçlanabilir hale gelmişken yine piya-
salarla dans merakı nüksetti. önce yine faizle oynandı.
Biz bu yanlıştır, kriz doğurur falan derken bu kez panik
içinde döviz kuruna gaz verildi. Ortalık yeniden karıştı.
Kesin olarak anladık ki bu yönetim piyasalarla dansı
bilmiyor, öğrenmiyor. Ama bu merakından da vazgeç-
miyor.
Bilmemek ayıp değil. Öğrenmemekayıp. Hadidiyelim
okuyup, ögrenmeye niyetiniz yok. Bu, dünyanın sonu
değil. iki almaşığınız var. Ya efendilik edip, bilmediğiniz
ve ögrenmeye de yanaşmadığınız bu oyunu oynamazsı-
nız. Ya da bu işi öğrenmenin bir yolunu bulursunuz.
Okuyup oğrenmek güç iş. Hele piyasa çözümlemeleri
gibi genelde soyut ve çoğu kez karmaşık matematiksel
yazılımlarla ifade edilen kuramsal bilgileri okuyup, anla-
mak ve hazmettiğiniz bilgiyi uygulamaya aktarmak çok
daha güç iş.
Bunu gözünüz kesmiyorsa kolayı var. Okuyup öğre-
nemiyorsanız yaparak öğrenirsiniz. Bu tür öğrenmenin
başlangıç maliyeti yüksek. Bilmediğiniz bir işi ilk yaptı-
ğınızda bilgi eksikliği beklenen sonucu almanızı engel-
ler. Ortalık biraz karışır. Ama bunun bir de yararı olur.
Bu ilk deneyden işin nasıl yapılacağını öğrenirsiniz.
Sonraki uygulamanız bu bilgiyi taşır ve beklenen sonu-
ca ulaşırsınız.
Bu tür bilgilenme iktisatçılara yabancı bir süreç değil.
iktisadi düşünce dağarcığında yaparak öğrenme (lear-
ning by doing) dediğimiz bir kavram var. Yabancısı oldu-
ğu bir teknolojinin üretime aktanlmasında işgücünün,
soyut bilgiden çok somut deneyimden yararlanacağı ve
yaparak öğrendiği bilginin yeni teknolojilere uyum ve
verimlilik artışında soyut bilgi kadar olumlu etki yarata-
cağını ifade ediyor bu kavram.
Yaparak öğrenme kavramını üretim evreninden alıp,
ülke ekonomisini yönetme düzlemine taşımak mümkün.
Ama bunun bazı güçlükleri var. Her şeyden önce ekono-
mi yönetiminde soyut bilgi ve somut deneyim eksiği
olanların zaten böyle bir işe talip olmamalan gerektiğini
düşünüyor insan.
Hadi bu da politikanın bir cilvesidir diyelim. özellikle
popülizme dayalı siyaset süreçlerinin, bilgi ve beceri
eksiği olanları da yönetim kademesine taşıyacağını ka-
bul edelim. Bu durumda yöneticilerin en azından yapa-
rak öğreneceklerini umut etmek durumundayız.
Bu maliyetsiz bir süreç değil. Bilgi eksiğini yaparak
öğrenmeyle gidermenin bir başlangıç maliyeti var. Üre-
tim alanında bu maliyeti firmalar yükleniyor. Yaparak
öğrenmenin daha sonra verimivekârı arttıracağı beklen-
tisiyle yükleniyor firmalar bu maliyeti.
Ekonomiyi yönetmeyi yaparak öğrenmenin de bir ma-
liyeti var. Genellikle kriz ve ardından gelen durgunluk
şeklinde ortaya çıkan bu maliyeti toplum yükleniyor.
Maliyeti yüklenen toplumun da yöneticilerin yaparak öğ-
rendiği ve bir sonraki dönemde ekonominin düzgün yö-
netileceği beklentisi var kuşkusuz.
Bizde bu işlerin böyle olmadığı anlaşıhyor. Bu yöne-
tim, piyasalarla dansı, yani piyasa ekonomisini yönet-
meyi bilmiyor. Bu konuda soyut bilgisi yeterli değil. Üs-
telik yaparak da öğrenmiyor. Bir yaptığı yanlışı birkaç
kez daha yapıyor. Yönetenler yaparak öğrenmediğine
göre, onu seçenlerin yaparak öğrenmelerini beklemek-
ten başka çare yok galiba.
PTT'nin yatınmlannı durdurması
şirketi yüzde 20 küçülttü
Netaş,PTT'ye
endekslendi• Türkiye'deki en büyük müşterilerinin PTT
olduğunu belirten Netaş Genel Müdürü Tanju
Argun, 5 Nisan Kararlan'nın ardından tüm
yatınmlann askıya ahndığını belirterek, "Ancak
eylül sonrasında ekonominin tekrar rayına
oturacağma ve yeniden PTT'nin yaunmlanna
start verileceğine inanıyoruz" dedi
Ekonomi Senisi- îlk altı ay- nedeni ile 296 işcimizi çıkar-
da 244 milyar lira kar eden ve
yıl sonu için l trilyonu aşkın
net kar hesaplan yapan Netaş.
PTT'ye endekslendi. Türki-
ye'deki en büyük müşterileri-
nin PTT olduğunu belirten
Netaş Genel Müdürü Tanju
Argun, 5 Nisan Kararlan'nın
ardından tüm yatınmlann
askıya alındığını belirterek,
"Bu nedenle PTTnin yatm-
mlarını durdurması bizi büyük
ölçüde etkiledi. Şirket olarak
yüzde 20 oranın da küçüldük.
Ancak eylül sonrasında ekono-
minin tekrar rayına oturacağı-
na ve yeniden PTT'nin yatırı-
mlarına start verileceğine
inanıyoruz" dedi.
Telekomünikasyondaki en
büyük rakibi Teletaş içinde
bulunduğu çıkmazı atlatmaya
çahşırken, Netaş Kanadah or-
tağı Northern Telecom'un da
desteği ile 1994 yılını ufak tefek
sıynklarla atlatıyor. Teletaş'ın
krize düşmesi ile pazar pay-
lannın bir miktar genişlediğini
belirten Netaş Genel Müdürü
Tanju Argun, rakiplerinin du-
rumunu üzüntü ile izledikleri-
ni belirterek şunlan söyledi:
"Biz kriz başlamadan koku-
sunu alarak öncelikle fînans
problemimi/i hallettik. Bu
amaçla yabancı ortağımızdan
25 milyon dolar kredi alarak
TL borçlanmızın tümünü ka-
patttk. Ortağımızuı desteğine
rağmen üretimde yaşanan kriz
mak zorunda kaldık. Ancak
eylül sonrası işlerin yeniden
açüması ile bu elemanlanmızı
geri almayı planlıyoruz."
Bu arada ekonomik krize
rağmen şirketlerinin ilk altı
ayîık bilançolannın karlı çık-
masını ise "ayağunızı yorgga-
nımıza göre uzatmayı öğrendik
ve ihracata ağırlık verdik" şek-
linde değerlendiren Argun,
ekonomik krizin sadece oto-
motiv sektörünü vurduğu yö-
nünde bir imaj yaratılması-
nıda eleştirdi. Netaş Genel
Müdürü Argun, bazı sektörle-
rin krizdeyiz, batıyoruz diye
bağınp çağırarak hükümetten
teşvik koparmaya çalışüklan-
ru belirterek. "Medyayı da
yanlarına aldılar ve kriz sanki
sadece onlan vurmuş gibi orta-
ya çıktılar. Biz sessiz sakin
poblemlerimizi çözmeye çau-
şırken onlar hükümetten bir
takım tavizler almak için kam-
panyalara giriştiler. Biz bunla-
ra tamamen karşıyız ve onlan
tasvip etmiyonız"dedi.
Ekonomik krizin çıkışmın
ihracatta yattığını ifade eden
Argun, bu nedenle Netaş ola-
rak ihracata büyük ağırhk
verdiklerini söyledi. Argun
1994 için 30-35 milyon dolarlık
bir ihracat hedefı önlerine
koyduklannı belirterek. "önü-
müzdeki beş yıl içerisinde üret-
tiğimizin üçte ikisini dışanya
satar hale geleceğiz" dedi.