Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS1994ÇARŞAMBA HABERLER İHD'den Mcğultay'a mefctup • tsanbul Haber Servisi - İnsan Haklan Derneği (iHD)İstanbulŞube Başkanı Ercan Kanar, Adafet Bakanı Mehmet Moğaltay'a bir mektup göndererek Gemlik Cezaevi'nde, düşünce suçuadan ötürü yatmakta olan .\hmet Zeki Okçuoğlu, Selirr. Okçuoğlu, Ömer Ağın ve Hikmet Çetin'in can gûvenliklerinin sağlanması ıstedi. Bir örneği de Uluslararası AfÖrğütü'ne gönderilen mektupta aynca, cezaevi idaresince kışkırtılan tutuklularla, sözüedilen düşünce suçlulan arasındaki ortamın giderek gerginJeştiğinedikkat çekildi. Keskin'den çagrı • ANKARA (UBA) - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, TBMM'nin yeni yasama dönemine girdiği eylül ayıyla birlikte atağa geçeceklerini belirterek, "Kirlenmemiş tüm demokratlar CHP'ye katüın" çagna yaptı. Son siyasi gelişmeler hakkında UBA muhabirinin sorulannı yanıtlayan Adnan Keskin, solun tek tartışürnaz lıdennin CHP olduğunu belirterek, partilerinin bugüne kadar sol ve sosyal demokrat ilkelerden taviz vermeden siyaset yapan tek parti olduğunu söyledi. ANAFta istifa • KIRŞEHİR(AA)- Anavatan Partisi Kırşehir Merkez İlçe Başkanı Adem Özbağh. görevinden istifa etti. Adem Özbağh yapüğı açıklamada. parti ıçınde hızipleşme ve gruplaşmalar bulunduğunu öne sürürek, partinin Kırşehir'de zayıfladığı gerekçesiyle istifa ettiğiru bildırdi. Keçeciler: Teröpü çözeriz •KARAMAN(AA)- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, hükümetin terörle mücadele konusunda yetersiz kaldığını öne sürürek " ANAP iküdarda olursa, terörün kökünü iki ayda kazır" dedi. Keçeciler, Karaman'da partisinin il divaru toplanüsında yapüğı konuşmada, AN AP iktidarlan döneminde Hava Kuvvetleri'ni güçlendirmek için Savunma Sanayii Fonu'nu kurduklannı haürlaiarak. şöyle konuştu: "Biz, Savunma Sanayii Fonu'na aktarma yaptık, 'zamcı ANAP' diye tefe koydular. Şimdi kimin zama olduğu açıkça ortada. Terörle mücadelede köy koruculuğu sistemini biz getirdik, modern silahlan biz aldık, özel timi biz kurduk." MHP'denÇillep'e rapor • ANKARA (UBA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı AlpaslanTürkeş'in önümüzdeki günlerde partisinin Güneydoğu konusunda haarladığj bir raporu Başbakan Tansu Çüler'e sunacağı açıklandı. MHP Genel Başkan Yardıması Tuncay Şekercioğlu, hükümetin aldığı son tedbirler ile PKK'ye büyük bir darbe vurulduğunu behrterek, "Ancak bölgede henüz terör sona ermemiştir. Savaş sürüyor. Özel timler PKK ile mücadelede büyük başan sağladılar" dedi. MHP ittîfaklanın kilit partisi •ANKARA (UBA) - MHP ittifaklann "kilit partisi" olma şansını yakaladı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Saüh Gökçe tarafından 27 Mart Ü Genel Meclisi seçim sonuçlan esas alınarak yaptınlan araşürma, MHP'nin ittifaklann kilit partisi durumuna geldiğini ortaya koydu. Araştırmayagöre, yerel seçim sonuçlan ölçü alınarak yapılacak ilk genel seçimdeDYP167,RPl58, ANAP 88, SHP 25 ve MHP de ancak 12 milletvekili çıkarabilecek. Saatojjlu vefat etti •HAVZA(Cumhuriyet)- Samsun'un Havza ilçesi SHP'li eski Belediye Başkaru Ünal Saatoglu (50) yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak dün vefat etti. Saatoğlu'nun cenazesi aynı gün Orta Cami'nde kılınan cenaze namazından sonra Havza'da toprağa verildi. KURTUÎ Konur Ertop AttilaBhan'ın şiir ağaandan destan sürgünleriyeşermiştir ir gün bu toprağa sahiplenmek için yedi çeşit Frenk askeri selamsız sabahsız yürüyüp gelir. Memleketin üstüne uğursuz bir hava çöker. Avuçlan buğday kokan delikanlılar oduna giderlerken yahut harman yerlerinde vurulur. Yoktur çalar saatın korkusu ne zamandan o soyut ve saydam yûandan ne düşmandan dostluğun arkasındaki bir yürek edinmiştir eski ankara 'dan mustafa kemal admdaki 41. bataryanın yaygm uğultusu alıp götürse de miralay rıza 'yı bu dünyadan artık ayrılık çalar gibi uzun uzun veyalmz silah başı çalargibikısa vekalabalık o çalar sabah aksam yine istiklal-i tam yine istiklal-i tam TT/^ürtuluş Savaşı destanlan tarih olmuş bir FC dönemin manzum öyküsü -*- ^sayılmamalıdır. Bütün ömekler bu savaşı bir halk hareketi olarak yorumlamakta ve Türkiye'nin zaferden sonraki gelişmesiyle de ilgilenmektedir. A rtila İlhan'a CHP Şiir Ar- mağanı ikincilığini ka- zandıran "Cebbar Oğlu Mehemmed" bir Kurtuluş Savaşı kahramanını an- latıyordu. Bahçe ka- zasının Kaman köyünden şehit Me- hemmed'in destanı... 21 yaşındaki tzmirli ozan, çocukluğunun bir bölü- münü geçirdiği topraklan, yücesinde para pare duman tutmuş Düldüdağ'ın yaylasını, evvel baharda pare para yeşi- linden alından donanan dağlan, Hacı- dağ'ın selinden kabaran İstasyon dere- sini canlandınr. Sırn hikmeti anlaşı- lmayan, ama ömür boyu kahn çekilen bir bereket yaşanmaktadır buralarda... Bir gün bu toprağa sahiplenmek için yedi çeşit Frenk askeri selamsız sa- bahsız yürüyüp gelir. Memleketin üs- tüne uğursuz bir hava çöker. Avuçlan buğday kokan delikanlılar oduna gi- derlerken yahut harman yerlerinde vu- rulur. Gavurdağı kızlannın birer birer ırzına geçilir. Cebbar Oğlu Mehemmed hür yaşama uğruna, ırz uğruna, namus uğruna, ana baba kardeş için, kutsal topraklar, kutsal vatan için kirveleri Durdu ve Süleyman'la birlikte dağlara çıkar. Fransıza silah çeker. Haberi Ur- fa'nın, Antep'in köylerine, gözü kanh Maraş beylerine ulaşır. Bir gün Sav- ranlı'dan çıkan düşmanın tabur tabur üstlerine geldiğini öğrenirler. Kopan kızılca kıyamette bir hayli düşman kı- rarlar. ama sonunda bulunduklan bo- ğazda bütün gürültüler kesilir. Hepsi şehit olmuştur... | Kemal koyarlar adını... O akşam şehit Mehemmed'in kansı Döne, mavi gözlü, sanşın bir çocuk do- ğurur, altına bir avuç toprak sararlar ve Kemal koyarlar adını... Sonraki yıllarda Mütareke İstan- bulu'nu ve Kurtuluş Savaşı'nın başlan- gıcını "Dersaadette Sabah Ezanlan" romanında konu edinen Attila İlhan, romanlannda ve şiirlerinde sık sık Mustafa Kemal'i, Kuvayı Milliyecileri canlandırdı, emperyalizme karşı veri- len Kurtuluş Savaşı'nın dayandığı tam bağımsızlık ilkesini ele aldı. Yazık ki bir Kurtuluş Savaşı destanı bütünlüğü içinde birleştirmediği şürle- rinde benzetme yerindeyse bir destan ağacının verimli sürgünleri kendini gösterir. örneğin "Heyet-i TemsUiye Namma" şiirinde Kemal Paşa'nın atlı- lan tozu dumana katar. "Kalpaklı Su- van" şiirinde bir söylence kahra- marurun bir elinde kılıç, bir elinde san- cak, Kemah köylüğünde fakir fukara- ya azık dağıtüğı anlatılır. Tercan top- rağında kerametler gösteren bu halk kahramanı için köylüler, "Kemal Pa- şadır" derler! "Silahlı Dört Besmete" şi- irinin Kemal Paşa'ya ve Ankara hükü- metine umut bağlamış atlılan Sangöl boğaandaki değinnende mola verdik- lerinde nasıl her bakımdan insan ola- cağımızı, düşüncede ve anlayışta uygar olacağımızı konuşurlar. "Mustafa Ke- mal'in Sofrası" şiirinde aydınlann ve halkın bir araya geldiği, yurt sorun- lannı tartıştığı sofraya "bir avuç Fikret, bir yürek dolusu Mustafa Kemal, kal- paklan tozlu paşaların çığlıklı gözlerin- den bir tutam Kuvayı Milliye mavisi" gelecektir. "Hasköy Bahriye Kahvesi"nde 1. Dünya Savaşı ve Mütareke Istanbulu'n- dan, "Bir Özge Muanuner Bey"de işgal nda bir yöreyi ve bir halk kahramanını konu edinen "Maraş'ın ve ökkeş'in Destanı"dır. Akın konuyla ilgili hazırlı- klanru ve amacını şöyle anlatmıştır: "Savaşın gezdiği >erleri ben de ev ev, sokak sokak gezip gördüm. Narlı yöre- sindetı Maraş'a doğru akıp gelen suyu, Aksu'yn, köpriilcri tamdım. Tarihi ince- lemiyor, izlemiyor, yaşıyordum. Maraş çarşısına gittim birçok k'ez... Ev içlerine girdim... Maraş insanının yapısını, ko- nuşma ve davranışını izledim. Kentin coğrafyası, ekonomisi, tarihi... Amacım, ülkemin yoksul halkının bir koca kurtu- luşun üstesinden nasıl gelebildiğini, onca O efsanenin içinde büyüdük Kurtuluş Savaşıgazilerinin benim kuşağımı çoketkilemesi olağan sayılmamah mıdır?Biz, savaşın hemen ertesinde cumhuriyetin ilk yıllaruıda doğanlar, o efsane içinde büyüdüğümüzden neredegöğsü Istiklal Madalyalı biryaşhgörsek hemen itgileniriz. Bir bakvna, Çalar Saat 'in Miralay Topal Rıza'sı, Sırtlan Payı 'nın Ayı Ferit 'iyledevre arkadaşıdır, aynı 'serencam'ı yaşamış, aynı tehlikelerden geçmiş, günün birinde ölüm gelip de kapüarmı çalvnca, aynışeylerihatırlamıslardır. Çalar Saat, bir Kuvayı Müliyegazisinin kişiliğinde Kurtuluş Savaşı 'nm, istiklal-i tam esprisinin estetik özetidir. O adamlarmbüyük bir işyaptıklarınaçocukluğumda da manırdım,yine inanırım. Neyazsak, ne çizsek haklarmı ödeyemeyiz. altındaki İzmir'den yansımalar vardır. "Çalar Saat" şiiri ise bir Kurtuluş Sa- vaşı gazisinin geçmişiyle hesaplaş- masıdır. Kuvayı Milliye günlerine, za- ferden sonraki umut dolu günlerin coş- kusu eklenir. Kahramanın tam bağımsızlığa kesin inancı dile getirilir. Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen çağ- daş destan edebiyatımız aynı konuyu işleyen romanımız kadar verimli olma- mıştır. Haluk Nihat Pepeyi'nin "MiUi Mücadele Destanı" ile başlayan ve an- cak büyük halkalanru ele aldığımız bu türün son bir örneği olarak Gülten Akm'ın çabşmasını anmalıyız. Söz konusu yapıt Kurtuluş Savaşf- devlete, topa tüfeğe karşı verdiği savaşta direnç kaynağuun ne olduğunu tarihsel baglanı içinde destanlaşturnaktı." ISitçü İmam,Ökl(8ş ve Cennet Ali'ler Destan başlarken yöre insanının ta- rihsel kökenlerini tanır, uygarbkla alış- verişini öğreniriz. 23 Şubat 1919'da al- kışlanarak kente giren İngiliz askerinin yanında Zeytinli Ermenilerimiz. önle- rinde Trasanta rahipleri bandosu var- dır. Sonra Ermeniler ve Cezayirli asker- lerle birlikte Fransızlar gelir. Baskı ve kıyım başlayınca direnme ve başkaldır- ma da kendini gösterir. İşgalin ve işbir- likçilerin karşısına dikilenler arasında Sütçü tmam gibi, Ökkeş de yerini akr. Sözde Avrupa uygarlığını getirmek üzere Maraş toprağına giren işgalciler direniş gördükçe yeni kuvvetlerle des- teklenir. Nedirli köyünden Cennet Ali 10 kişi- lik çetesiyle bir Fransız müfrezesini bo- zar. "Maraş bize mezar obnadan düş- mana gülzar olamaz" diyen ökkeş ve si- lah arkadaşlan bir yıl içinde toprakla- nndaki düşmanı defederler. Köyüne dönen ökkeş anlatır: • "-Asd sonrasını dinleyin arkadaşlar/ Kapılacak nemler vardır/ işler vardır bellenecek/ bir kez yenihneyle gider mi düşman/ Döner gelir, yine gelir, yıllar sonra gelir/ Dostluk sulan yürûtür aramızdan/ Kıy a görüşlere y ardım/ Yıkılan yerleri onarma/ Ve bütün benzerleri gibi dünyada/ Dost elini uzatınca/ * Başını alırlar./ Vermedi elini Maraşh/ Eksik olsun dedi senin dostluğun/ Ikinci geldiğinde al yardımını başına çal." • Kurtuluş Savaşı destanlan artık ka- panmış, tarih olmuş bir dönemin man- zum öyküsü sayılmamalıdır. Burada konu edindiğimiz bütün örnekler bu savaşı bir halk hareketi olarak yo- rumlamakta ve Türkiye'nin zaferden sonraki gelişmesiyle de yakından ilgi- lenmektedir: Emperyalizme karşı verilen savaş yeni Türkiye'nin tam bağımsızlığa sa- hip, uygar bir halk devleti olmasını sağ- lamışür. Bütün destanlarda Mustafa Kemal halkının güvenini kazanmış, ül- kesini çağdaş, ileri bir dünya devleti ol- maya götüren bir savaş ve banş kah- ramarudır. Kurtuluş Savaşı destanlan bir tarih dönemini konu edinirken okurlanna geleceğin aydmlık yolunu da göstermektedir. BİTTİ 45 yıl önce İnsan Haklan Beyannamesi'nin ders olarak okutulması kararlaştmlmıştı Iıısaııhaklan okullaragirecek BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nin, eski Cumhurbaşkaru İsmet Inönü- nün onayını taşıyan Bakanlar Kurulu karanna dayanılarak, 45 yıl aradan sonra okullarda ders olarak okutulması için ça- hşmalar yapılıyor. İnsan hâklanndan sorumlu Devlet Bakanı Aziınet Köylüoğ- ta, Bakanlar Kurulu karar- lannın yasal düzenlemeierie kaldınlamayacağıru anımsata- rak, "Eğer Bakanlar Kurulu ka- rar alıp uygulanmayacaksa, yeni Bakanlar Kuruiu'nun da anlanu yok" dedi. Köylüoğlu, eski Cumhurbaşkanı fsmet İnönü ve Başbakan Şemsettin Günaltay • Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün onayını taşıyan kararnamede dönemin Başbakanı Şemsettin Günaltay'ın imzası da bulunuyor. Karamame, okullarda dersin yanı sıra radyo ve gazetelerde de yayınlar yapılmasını öngörüyor. döneminde, İnsan Haklan Ev- Kurulu karar alıp uygulanmaya- sorun dernokrasi ve insan haklan caksa, yeni Bakanlar Kuruiu'nun da anlanu yok" dedi. rensel Bildirgesi'nin okullara ders olarak konulmasını öngö- ren Bakanlar Kurulu karannı 45 yıl aradan sonra işletmek için çalışmalara başlayacağını açı- kladı. Köylüoğlu, Cumhuriyet- in konuya ilişkin sorulannı yanı- tlarken, Nazm Hikmet'e yurt- taşlık hakkının geri verilmesine ilişkin yasa tekliflerine. DYP'- lilerin, "yurttaşuktan çıkanlann geri aunamayacağı" yönündeki Bakanlar Kurulu karanru gös- terdiklerine dikkat cekti ve "Bu kararlar yasal düzenlemeierie kaktmlaiTuyor. Eğer Bakanlar İki büyük sorun Köylüoğlu şunlan söyledi: "Biz bunu 45 yıl vapmamışız, günceneştinneliyiz. İnsan haklan kültürünü vermek için, okullar- dan başlayarak, 'insan haklan olmadan demokrasi olmaz, de- mokrasi olmadan da insan hak- lan olmaz' görüşünü oturt- malıyız. 5^ yıl sonra insanlık 3. binyıla girecek. Bu yüzyüda in- sanltğın önündeki en büyük iki olacak. İnsan haklan ve demok- rasi dersleriyle toplum kültürünü gefiştirebuırsek çağı yakalayabi- liriz. Bu çağa Türkiye'nin kendi- ni hazırlaması gerekir. Diğer ül- keler cağın efendisi, biz ise bir ayağıyla feodalitede, bir ayağryla sanayi topiumu üzerinde kaderi 7 devlet tarafından çizilen bir ülke olma yazgımızı düzdtemeviz. Türkiye'nin, TBMM'nin günde- mi bana göre tek maddedir, o da Türkiye'yi çağa hazırtaniaktır. Türkiye, bu sorunlaruı üstesinden gelecek insan birikimini yetiştir- miştir." BM Genel Kuruiu'nun, 10 Arahk 1948 tarihinde İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'ni kabul etmesinden 1 yıl sonra, Cumhurbaşkaru İnönü, Başba- kan Günaltay ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıması Nihat Erim'in de imzaladığı kararda, "insan haklan Evrensel Beyan- namesi'nin Resmi Gazete üe yayımlanması ve yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesse- selerinde okutuunası ve yorum- lanması ve bu beyaımame hakkı- nda radyo ve gazetelerde müna- sip neşriyatta buhınulması, Dtşiş- leri Bakanuğı'nın 283.1949 ta- rihli ve 36084/122 sayıiı yazıa üzerine Bakanlar Kuruiu'nun 6.4.1949 tarildi toplantemda ka- rarlaştmlmıştır'' deniliyor. Konstantinopolis-istanbul Sempozyumiptaline halktan büyüktepki • Baa vakıf ve platform üyeleri, Koç Vakfi'nca düzenlenen ve gerici güçlerin tepkisi nedeniyle iptal edilen 'Büyük Kons- tantinus'dan Fatih sultan Mehmed'e Konstantinopolis-İstan- bul' sempozyumunun gerçekleştirilebilmesi için her türlü yardımı yapmaya hazır olduklanm bildirdiler. HÜLYA TOPÇU Koç Vakfı tarafından düzenlenmesi planlanan "Büyük Konstantinus'dan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantinopolis-İstanbul" sempozyumun ıptal edilmesine tepkiler büyüyor. Gazetemizi arayan baa vakıf, platform üyeleri ve işadamlan sempozyumun iptal edilmesinden duyduklan üzüntüyü ifade ederek, "DüzenlenebUmesi için maddi, manevi her türlü yardımı yapmaya hazırız" dediler. Düzenlenmesi için iki yıldır çalışma yapılan "Büyük Konstantinus'tan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantinopolis-İstanbul" sempozyumun yapılabilmesinin yollan aranıyor. Tepkilerini dile getiren Beyoğlu Platformu üyeleri. sempozyumun demokrasi karşıtı gerici güçlerin tehditleri nedeniyle iptal edildiğine dikkat çekerek. "İslamcı güçler gecen günlerde Yumuşak Ten filmini gösteren Fitaş sinemasına bomba koyarak gösterimden kaldırümasına neden oldu. Bu güçlerin tehditlerine karşı tepkisi/ kalınmaması gerektiğini düşünüyoruz" dediler. Gerek sempozyumun iptal edilmesine, gerekse filmin gösterimden kaldınlmasına tepkisiz kalmanin, toplumumuzda teslimiyetçi bir davranış biçiminin başladığına işaret ettiğine dikkat çeken platform üyeleri, "Türk halkmın artık sadece sonuçlan öiümle biten olay lara tepki göstermesi yerine, laik ve cumhuriyetçi düşüncenin yaşatılması konusunda üstüne düşeni > apması gerektiğini düşünüyoruz" dediler. Ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlan bu konuda duyarh olmayaçağıran üyeler, sempozyumun düzenlenmesi için her türlü yardımı yapmaya hazır olduklanm vurguladılar. Dün bir toplanü düzenleyen Atatürk Vakfı üyeleri de, uluslararası önem taşıyan bu sempozyumun iptal edilmesini derin bir üzüntüyle karşıladıklannı şöylediler. Vakıf üyeleri, "Ülkemizin uluslararası saygınlığını da zedeleyen bu olayın olumsuz etkilerinin giderümesi için sempozyumun en kısa zamanda gerçekleştirilmesini diliyor ve bu amaçla yapılacak çalışmalara elimizden gelen her türlü desteğj vermeyi görev sayıyoruz" dediler. Gazetemizi arayan bazı işadamlan ise sempozyumun önümüzdeki günlerde yapılması için calışmaya hazır olduklanm vurgulayarak,"Böyle bir sempozyıun iptal edilmemeudir. Demokratik bir dünya yaratmanm gereklerinî yerine getimıeliyiz" dediler. Işadamlan, sempozyumun düzenlenmesi için öğretim üyeleri ile görüşmek istediklerini ifade ederek,"Maddi ya da manevi her türlü yardıma hazmz" şeklinde konuştular. Sempozyuma katılacak bir üniversite hocası. sempozyuma yurtdışından katılacak bazı üniversite hocalannın geçen günlerde Türkiye'ye geldiklerini ve sempozyumun iptal edilmesine çok üzüldüklerini belirterek ülkelerine döndüklerini söyledi. istihdamı Gelistirme Projesi Halk Eğitinı merkezlerinde işsizeişyaratmaseferberliği İstanbul Haber Senisi - Milli Eğıtım Bakanlığı, "İstihdamı Ge&ştirme ProjesiT> ile 750 bin kişiyi iş sahibi yapma> ı planhyor. Projemn amaa. "Zorunhı ilkögretünden sonra herhangi bir örgün eğitim kurumundan ayrüıp, meslek sahibi oiamamrş kişOer Se Türk curnhuriyetJerinden veTürk toptuhıklarndan Türkiye'de ya da kendi ülketerinde meslek eğitimi görmek isteyen geacleri flgi, istek ve yetenekleri doğnütusunda Çırakhk ve Halk Eğitinri merkezJerinde meslek eğitiminden geçirerek, iıtiyaçoianiş alanlarnda istihdam etme ve kendi işkrini kurma koiaybğnu sağtama'n olarak belirtüiyor. Proje ile her il ve ilçede bulunan Halk Eğitimi merkezleri. kooperatif kuracak, eğitime katılan kursiyerler bu kooperatiflere üye yapılacak. Her ilde kooperatiflerin birleşmesiyle Kooperatifler Birliği oluşturulacak. Bu târük bünyesinde satış mağazalan açılacak. Merkezlerde üretilen ürünler bu mağazalarda pazarlanacak ve elde edilen gelir üreticilere aktanlacak. Merkezler, eğitim verdikleri meskk alanlannda üretim yapan firmalarla ilişki ve işbuüği kurarak fason üreüm de yapabüecekler. İstihdamda kolayhk sağlayan 88 meslek dalında uygulanacak proje için 159 Halk Eğitimi merkezi ile 79 Çıraklık Eğitim merkezinin. mesleki eğitim sağlayacak biçimde makına ve teçhizatia donaüklığı belirtiliyor. İlk örneği Ankara'da HEMKOP adı ile kurulan bir saüş mağazasmda uygulamaya konulan proje ile Halk Eğitimi merkezlerinde egitim gören 750 bin kişinin iş sahibi yapılması pİanknıyor. Kurslardan başan belgesi alıp, kendi işini kurmak isteycnler girişimcilik kredilerinden de yararlanabikcekler. Adana Cezaevinde baskılara karşı ailelerden açhk grevi ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu) - Malatya E Tipi Cezaevi'ndeki tutuklulara karşı yönetimin baskılannı protesto eden aileler Malatya'dan sonra Adana'da da süresiz açhk grevinebaşladı. HADEPil binasında açhk grevi yapan Dev-Sol davası tutuklu aileleri, "Evlatlanmız, Onunımuzdur" ve "Mücadeteniz, Mücadetemizdir" pankartlannı taşıyıp, ortak basın açıklaması yaptılar. Aileler adına açıklama yapan Av. Fifiz Temizkanh, "16 ağustos günii Malatya Cezaevi'nde bulunan 41 Dev-Sol'cu keyfi gerekçeterle sakbnya uğramıştır. Daha önce uygulanmay an a> akkabı araması gerekçesiyle çocukianmız mahkemeye götürübnemiş ve tedavi olanaklan ortadan kaldınlmıştır. Koğuş bu uv gulamalar karşemda tav ır alarak iki gün gün sayım >ermemiştir. Sayım alma gerekçesiyle 200'ün üzerinde asker \ e özel tim ekipleri, tutuklulann kurduğu barikatı aşamayınca duvan yıkarak içeri gimıiş ve yakınlanmızı bayıltmcaya kadar dövmüşlerdir. Özel tim ve askerier, bununla da kalmayıp koğuşa rast gele ateş açmış, 6 adet gaz >e gözy aşartıcı bomba fırlatılmıştır. Koğuşlar yangın yerine çevrümiştir" dedi. Temizkanh, bu olay üzerine Dev-Sol davası tutuklulannın tümü hakkında cezaevi disiplin kurulu tarafından 15 gün ailelerle görüşmekten men cezası verildiğini ve bu cezanın DGM'ce onaylandığını da belirterek, "Cezaevi idaresi ile görüşmemizde bize 31 ağustos günü (bugün) göriiş yaptınlacak sözü verilmiştir. Onİan, verdikleri bu sözün takipçüiğine çağınyoruz. Malaty a'daki 8 günlük açlık grevimizin en somırt kazanımı budur. Açlık grevimizi Malaty a özelinde amacma ulaşü gerekçesiyle bitirdik. Cezaevi idaresinin faşizan uygulamalarnu, yaşam hakkmm gaspı girişimkrini kmıyor ve başlattığımız süresiz açhk greviyle bir kez de Adana'da teşhir ediyoruz" diye konuştu. PERDE ARALIĞINDAN Nadir Nadi 4. bası70D00(KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbuJ Ödemeli gönderibnez