Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Şeriatdüzenine doğru...
195O'ye gelınceye dek Türkıye'de dınsel mançlann, hem
hükümetlerin hem de kışkırtıcılann baskısından uzakta, belkı
de tanhin hıçbır dönemınde hıçbır toplumda rastlanmayan bır
özgurlük ıçınde bulunduğu soylenebilır.
VEHBİ HACIKADİROĞLU
A
nayasa değışıklığıyle
ılgılı s o n Mechs çalış-
malan. Refah Partısf-
nın T û r k toplumunun
çağdaşLaşmasını onle-
mek ıçın her fırsattan
nasıl yararlanmaya ça.lıştığını açıkça
göstenyor Bu arada 'Refahçılar'ın bu
tûr çab'alarında Adalet Partısı'nın(ye-
nne gore DYP'nın) onların aletı olma-
yı nasıl kolayca kabul edıverdıklen de
gozdenkaçmı>or
Bu konuda asıl üzücü olan, Meelis'-
teki solcu partilerin, hatta genellikle
ülkenin çağdaş duşünceli ajdınlarının
da laiklik konusunda şeriatçılara odun
vermeye çok elverişli bir ruhsa) durum
içinde bulunmalarıdır. Şenatçılar kar-
şısındakı bu genel çekıngenüğın. dınsel
ınanç ozgurluğuyle başka turden
mançlarozgurluğunun bırbınne kanş-
tınlmasından kaynaklandığı duşunu-
lebılır
Gerçekten, 1950'den beri şeriatçüar
her zaman dinsel inanç özgürliığünü bir
duşunce ozgurluğu sorunu olarak gös-
termeve çalışmışlardır. Bu çabalar so-
nunda Turk Ceza kanunu'nda Mark-
sist inanç propagandasının yasaklan-
masıyla dinsel inanç propagandasının
yasaklanmasını, duşunce ve ınanç oz-
gürliigii bakımından a>nı duzeyde iki
hukuk olayı olarak görmek gelenek ol-
muştur.
Oysa dınsel ınanç ozgurluğuyle du-
şunce ya da başka ınançlar ozgurluğu
bırbınyle olçulemez Yenı doğan bır
çocuğu, bın yıllık bır geleneğın baskısı
altında vaftız etmek, sunnet etmek.
kulağına ezan okumak gıbı yollara
başvurarak koyu bır dınselhk ortamı
ıçınde yetıştıreceksınız, gerek aıle ıçın
gerekse aıle dışı telkınlerle, hatta eğı-
tım ve öğretım yoluyla, onun bellı bır
manca sımsıkı bağlanması ıçın her tur-
lu baskıyı yapacaksınız. sonra da
onun ınanç ozgurluğunden soz ede-
ceksınız Burada apaçık bır çebşkının
bulunduğu yadsınabıhr mı9
Yıne de ınanç ınançtır Bır ınsanın
ınancıru zorla değıştırmek ne olanaklı
ne de yararlıdır Aynca, ınanan bır ın-
sarun ınancım serbestçe açıklama hak-
kma da dokunulamaz Fakat dınsel
ınanç ozgurluğuyle başka bır ınanç oz-
gurluğu arasındakı benzerhk burada
son bulur
Buna gore, kendı dınsel ınançlannın
da başka ınanç ya da düşunceler kadar
ozgur olması gerektığını, kendısının
de ınançlanm başkalanna telkın et-
mek ıçın serbestçe ve orgutlu olarak
propaganda yapmaya hakkı olduğu-
nu one suren şenatçıya venlecek yanıt
belbdır Ona denecektır kı Sen de he-
nuz telkınlere karşı dırenme gucu bu-
lunmayan çocuklara dınsel ınanç
konusunda hıçbır telkınde bulunul-
maması. onlann Kuran kursu. ımam-
hatıp okulu gıbı okullara ancak 18 ya-
şını doldurduktan sonra gondenlmesı
gerektığını kabul et, sana da her tur-
den propaganda hakkını tanıyalım
Şeriatçuıın kışkırtma
özgürlüğü!
Şenatçılann yınelemekten bıkma-
dıklan Turkıye'nınyuzdedoksan be-
şının Musluman olduğu turunden
gerekçelere de onem \ermemek gere-
kır Dunyanın bellı bır bolgesınde
doğduklan ıçın bellı bır ınancı, ondan
vazgeçemevecek bıçımde berumsemış
olan ınsanlan bır de sıstemlı bır propa-
gandayla bellı bır yaşam bıçınunı ka-
bule zorlamak duşunce ozgurluğunun
bır gereğı olmaktan çıkıp doğruca bır
kışkırtma bıçımıru alır Oysa dınsel
ınançlann bırozellığı vardır Kışkırtıl-
madıklan zaman son derece banşçıl,
ınsancıl ve ahlaklı olan ınsanlar hıç
onemı yokmuş gıbı gorunen kışkırt-
malar sonunda dunyayı ateşe vermeye
hazır bırer canavar olup çıkarlar
On ıkı ve on uçuncu yuzyıllarda bın-
lerce Hınstıyanın, yaşadıklan yerlenn
çok uzağındakı hıç tanımadıklan ın-
sanlan oldurmek uzere Haçlı seferlen-
ne çıkmasında Pierre L'Ermite adlı
topal papazın ne kadar etkılı olduğu-
nu tanhieryazar
Yıne tanhler, 16 yuzyıl Fransası'-
nda Saınt Barthelemy Yortusu'nda
Katolıklenn. bır gece ıçınde. bır gun
once belkı de kardeşçe geçındıklen
3000'den fazla Protestanı boğazlama-
sında bır kılısenın sureklı çalan çanla-
nnın ne kadar etkılı olduğunu da
>azar
Sıvas'ta basıtlık ve ılkellıklen fotoğ-
raflannda bıle açıkça gorulen ınsanla-
nn. nasıl olup da halkı 37 değerlı ınsa-
nı dın dın yakmaya kışkırtabıldıklen-
nı anlamak olanaksızdır
Burada, ınancım açıkça soylemeyle
kışkırtma arasındakı sınınn nasıl çızı-
leceğı gıbı bır sorunun ortaya çıkacağı
duşunulebılır Gerçekten oyle bır so-
run vardır ve kışkırtmalar bır toplu-
mun gen kalmışhğı olçusunde tehlıkelı
olduğu ıçın kışkırtma sorunu her top-
lum ıçın farkhdır 1950'den ben çağ-
daşlaşma çabalan sureklı kosteklenen
Turkıye de dınsel ınanç kışkırtmalan-
run en tehlıkelı olduğu ulkelerden bın
durumuna duşmuştur
Artık Türkive'de dinsel inanç özgür-
lüğü, başka her turlu inancı zincire vur-
rna ozgurluğu biçimini almak üzeredir.
Bunca Turk aydınının yalnızca aydın
olduğu ıçın oldurülmesı yetmıyormuş
gıbı. Sıvas olaylan karşısmda gencı
partılenn, hatta hukumetın tutumu
Turk toplumu ıçın felaketlı gunlenn
hızla yaklaşmakta olduğunun haber-
cılendır Bunlar, dınsel ınançlarla ılgılı
kışkırtmalann Turk toplumu ıçın hoş-
goruyle karşılanacak sırun çok aşmış
olmasındandır Öyleyse bu sınır nasıl
belırlenecektır''
'Cumhuriyet'ın başlangıcından
1950">e dek Turk toplumunun, bu sı-
nın son derece sağlam bır sağduyunun
ışığı altında şaşırtıcı bır doğrulukla
çızdığı gorulur Bu konuda, çağının
çok gensınde kalmış ve çağdaşlaşmak
ıçın onune çıkan her guçluğu yenmek-
>e hazır bır toplumun belkı de haklı
olarak duşebıleceğı aşınlıklardan hıç-
bınne duşulmemışür
16 yuzyılda lngıltere'de yapıldığı gı-
bı. dın-devlet ılışkılennı daha ıyı du-
zenleyen yenı bır dın getırme yoluna
gıdılmedı Rus Devnmı'ndekıne ben-
zer bır dınsızleştırme polıtıkası da ız-
lenmedı FransızDevnmı'nde yapıldı-
ğı gıbı. dın adamlan arasında, devn-
mın kurallanna uyacağına ant ıçme-
yenlen yurtdışına surme yoluna da
gıdılmedı Aynca, yıne dın adamlanna
karşı, 18 yuzyılda Portekız, Fransa ve
Ispanya'da, 19 yuzyılda Rusya, Al-
manya ve İsvıçre'de Cızvıtlere yapı-
lanlara benzer baskılar da yapılmadı
Sonuç
Öyle kı, 195O'ye gelınceye dek Tur-
kıye'de dınsel ınançlann, hem huku-
metlenn hem de kışkırtıcılann baskı-
sından uzakta, belkı de tanhin hıçbır
dönemınde hıçbır toplumda rastlan-
mayan bır ozgurluk ıçınde bulunduğu
soylenebilır O gunlen yaşayanlar bı-
lırler Kışkırtıcıbk yoluyla çıİcar ardın-
da koşmak ısteyen pek az sayıdakı
ınsanlar bır yana bırakılırsa, dınsel
baskılardan yakınan tek kışıye rast-
lanmazdı
Laıklık konusunda cumhunyetın
ılk dönemınde yapılanlardan ne eksık
ne fazla, hıçbır şey yapmaya gerek bu-
lunmadığı apaçık ortadayken, aradan
ellı yıl geçtıkten sonra laıklığı yenıden
tanımlama derdıne duşerek toplumu-
muzu ortaçağ karanhğına surukleme-
ye çalışanlan, ehmız kolumuz bağlı
olarak seyredıyoruz Bu felç duru-
mundan kurtulmanın yoiunu bulmak
zorundayız Gerçekte bu. yıtırdığımız
yolu yenıden bulmaktan başka bır şe>
olmayacaktır
ARADA BIR
Dr. ALPER AKCAM
Doğa Düşmanlığının
Böylesi..!
Doğanın bır parçası olan ınsan, kendı çıkan uğruna
yaşam koşullarını, kendını çevreleyen doğayı kırletme
yıyıp bıtırme surecı ıçınde yaşamaktadır Bıreye ve top-
luma egemen olan kazanç hırsı doğanın en buyuk duş-
manı olmuştur
Akarsular denızler kırlenmekte, ormanlar yeşıl alan-
larazalmaktadır Buyuk kentler bırsolukluktemızhava-
nın, bır yudum suyun ozlemıyle kavrulmaktadır
Doğanın kırlenme ve yok olma surecı kentlerın bınler-
ce kılometre uzağındakı doğal alanlara da uzanmakta,
doğa bılıncı ve çevreyle ılgılı koruyucu gırışımler cılız
çığlıklar olarak yankısız kalmaktadır
Kapıtalızmle geç tanışan ulkemız, doğal yapısını koru-
mada şanslı bır konumda olmakla bırlıkte, gelışmış ka-
pıtalıst ulkelerde yaşanmış olumsuzluklardan ders
almamakta, gerı kalmışlığm eğıtımsızlığın kışkırttığı de-
rebeyı sorumsuzluğu doğaya duşmanca saldırmakta-
dır
Bır sure once Ardahan ormanlarını konu alan bır ya-
zım yayımlanmıştı bu sutunlarda Ne yazık kı, Doğal
Hayatı KorumaDerneğrnıngonderdığıbırmektupdışın-
da resmı ılgılılerden en kuçuk bır tepkı alamadık Hazı-
ran ayı sonunda bolgeye yenıden gıtme olanağı buldum
Turkıye sıcak kurağın kucağmda kavrulurken yemyeşıl
Ardahan yaylalarında ceket gıyınme zorunluluğu duy-
dum, guzel çam ormanlarının nasıl yağmalandığını goz-
lerım dolarak ızledım, "Şark cephesınde değışen bır şey
yok"tu
Turkıye Cumhurıyetı Hukumetı Rıo da Çevre Sozleş-
mesı'nı ımzalamıştı Pınus sılvestrı (sarıçam) ormanları-
nın korunması ıle ılgılı uluslararası bır belgeye ımza
atarakdunyayaduyarlı olacağını bıldırmıştı
Ne yazar?
1
Ardahan Orman işletme Muduru, Ankara'dan gelen
emırlebuyıl 17 000 metrekupağaçkesmezorunda oldu-
ğunu yoğun kaçak kesım nedenıyle bu denlı yuksek
oranda bır resmı kesımın olanaksız olduğunu, her or-
man kaçakçısının arkasında bır sıyası partı ıl başkanının
koruyucu olarak devreye gırdığını, kaçakçıyı cezalandı-
ramadıklarını, orman kesım ışlemlerının arkasında
ağaç tuccarlarının olduğunu, muteahhıtlerın ıstedığı
oyuna gelmedığı ıçın başka bır ıle atamasmın soz konu-
su olduğunu huzunlenerek anlatıyordu
Yazık Turkryemıze, yazık cennet ormanlarımıza Uç
çapulcu, ıkı oy avcısı polıtıkacı senın tum guzel değerle-
rını yağmalarken kımsenın kılı kıpırdamaz oldu
Bırbırı ardına devrılen gencecık çamlar, hayvan yemı
olan genç fıdanlar, artan erozyon, azalan yağmurlar,
balıkları kuruyan çaylar kuşları yok olan kırlar Bu ne
manzara boyle oldu mu bu ulkenın duyarlı ınsanlan, bıt-
tı mı bu ulkenın namusluları?
Jolo, mehsal, karakat, laba cınav, horozgozu, yaban-
çıleğı Ardahan ormanlarının yemyeşıl, renkler harma-
nı kucağmda yetışen, belkı bırçoğunu dunyanın hıç tanı-
madığı yemışlerınden ılk aklıma gelıverenler özek,
hatol, tetro, dıtta, yemlık, Ardahan Kirlarının çocuksu ye-
mışlerı Berrak, buz gıbı olumsuzce akan sular, alabalı-
ğı, nurçası, sazanı Sevenınız kalmadı mı yoksa7
Yedık tum guzellıklerı, bıtırdık ınsanlığımızı Ikı oy uğ-
runa ıkı kuruş kazanç uğruna
Olmaz olsun, umarsızca- duyarsızca yaşamak1
Olmaz oKun, doğayı kırlı paraya, bır kuçuk koltuğa
peşkeş çekenler' Olmaz olsun anlamsız şarkılarınız,
sosyete dedıkodulu televızyon programlarınız1
OKURLARDAN
MH Eğitim Bakanı'na
Ben Ankara Ünıversıtesı Zıraat Fakultesı Ev Ekonomısı
Yuksek Okulu'nun ılk mezunlanndanım Son sınıfta ıken
öğretmen olabılme hakkı \enldığınden, mezunıyetımı takıben
Ankara Ünıversıtesı Eğıtım Bıhmlen Fakultesı'nden aynca bır
yıl Pedagojı Eğıtımı aldım Bu arada evlenıp, Afyon ılıne
l ş
öğretmen olabılmek ıçın buyuk bır onur mücadelesı
vermekteyım Asıl kadroya tayın edılemedığım ıçın çok duşuk
ucretle son ıkı yıldır Afyon'da bse \ e ortaokulda ucretlı
oğretmenlık yapı>orum
Mıllı Eğıtım Bakanhğı'nın uç yıldır yaptığı toplu atamalarda ve
budefa 18 07 1994-29 07 1994 tanh'len arasında kabul edecegı
muracaatlarda Hacettepe Umversıtesı Ev Ekonomısı Yuksek
Okulu ve Gan Ünıversıtesı E\ Ekonomısı Bolumu mezunlan
alındığı halde benım mezun olduğum Ankara Ünıversıtesı
Zıraat Fakultesı Ev Ekonomısı Yuksek Okulu mezunlan
alınmamakta. lıstelerde okulumun adı çıkmamaktadır
Üç yıldır sabırla bu haksızbğın duzeltılmesını bekbyorum
Nihal Duygu Sagun
Sosyal demokratlann dramı...
Ulkenın yaranna olan şeylen yapmaya zorunlu olduklan halde
yapmayanlann, bır gün antıdemokratik bır şekılde gelıp de bır şeyler
yapmaya çalışanlara söyleyecek sözlen olamaz.
ORHAN ÖZACLN Hukukçu
U
zun suredır kamuovunda
sosval demokrat partıle-
nn bırleşmesı uzenne tar-
tışmalar açılmakta, yo-
rumlar yapılmaktadır
Akb başında her sosyal
demokrat, kendılennı sosyal demokrat
olarak kabul eden 3 partının bırleşmesını
dılemekte, bunun ıçın de turlu senaryolar
uretmektedır Bu senaryolara bazen bu uç
sosyal demokrat partının genel başkanlan
ya da ust duzey yonetıcılen de katılmakta
ve bu senaryolar her geçen gun bıraz daha
karmaşık hale gelmektedır
Asbnda çok az farkla hemen her sosyal
demokrat partı, bırleşmenın kendı çatısı al-
tında olmasını on şart olarak one surmek-
tedır Çunku bu partılenn her bın kendını
oburune gore "en gerçek sos> al demokrat",
"en gerçek demokratik sol" ya da "halkın
en gerçek partisi" olarak gormekte ve bunu
oburlenne de kabul ettırmeye çalışmakta-
dır
CHP'nin mirası: Butun kavga, CHP'nın
mırasının paylaşılmasından ka>naklan-
maktadır 1981 yıbnda "Genişledlmiş Ko-
muta Konse\i"nın eğılımı doğrultusunda
Mılb Guvenbk Konseyı'nın almış olduğu,
tum sıyasal partılenn kapatılması ıle ılgılı
kararla kapatılan CHP. uzun hazırbkîar
yapılmadan adeta hıç kımsenın beklemedı-
ğı bır anda 1992 yılmda obur partılerle bır-
lıkte bır anda açılmıştır 1992 yıbnın 9
Eylulu'nde yapılan "jasaya göre zorunlu
kurultay"da Baykal ve ekıbı. Erol Tuncer
ve arkadaşlanna karşı zaten gecmış yıllar-
dan deneyımb olduklan ıçın hızb bır orgut-
lenme savaşımı vererek partıyı ele geçırme-
yı başarmışlardır Erol Tuncer ve ekıbı
ışbaşına gelse ıdı buyuk bır olasıbkla kısa
bır sure sonra SHP kendını kapatarak
CHP'ye katılacak ve gorunurde ıkı sosyal
demokrat partı kalacaktı Baykal ve ekıbı,
CHP'nın başına geçmekle sıyasal ömurle-
nnı de uzatmış oldular
Şımdıkı CHP'nın bder kadrosu, 27 Mart
seçımlennden once SHP ıle her turlu ozve-
nyı gostererek gerçekten bırleşmek ıstedı,
ancak Baykal fobısı kendılennı o denlı kor-
kutmuş oîacak kı SHP yoneücılen, pazar-
bkta guçlu olmak ıçın seçım sonucunu
bekleme>ı >eğledıler İstedıklennın tam
tersıoldu CHPsılınmedı 27 Mart seçımle-
n CHP'lılere 'Varlıklannı bir süre daha de-
vam ettirecek kadar" ov topladıklan mesa-
jını verdığı ıçın onlar da artık bırleşme
sozcuğunu ağızlanna almak ıstememekte-
dır
"Ecevit'i sevenler kuliibû" olarak nıtelen-
dınlebılecek olan DSP'nın. otekı ıkı sosyal
demokrat partı ıle hangı koşulda olursa ol-
sun bırleşmeye nıyetı yoktur E^e*it. bırleş-
me çığlıklan uzenne her defasında dozunu
bıraz daha arttıran demeçlerle bırleşmeye
karşı olduğunu ılan etmekte, saf sosyal de-
mokratlar da yıne aynı yanbş adrese baş-
vurmaktan yorulmamaktadır Aslında
Ecevıt, tum geçmışıyle şu anda yaşayan en
eskı CHP'lı kadar, hatta daha çok CHP'b
olduğu halde CHP'ye ve onun mırasına
karşıdır O. kendı doğurduğu çocuğu bes-
lemek ve buyutmekle meşguldur Kendını
bu ulkede "demokratik soP'un kurucusu ve
babası mısyonuna adamıştır Onun ıçmdır
kı geçmışle ılgılı her şeyı ve herkesı reddet-
mektedır
Bizdeki sosyal demokrat partiler: Sosyal
demokratlann bu dağıruklığının bırçok
ızahı vardır Bır kere bızde sosyal demok-
rası kavrarru, demokrası kavramı kadar
yenıdır ve Batı'dakı benzerlenne gore ku-
rulmuş sosyal demokrat partıler henuz
mevcut değıldır Bızdekıler daha çok sos-
yal demokratbğa ozenen, kendı ıçlennde
dahı partı ıçı demokrasıyı sağiayamamış
merkez partılen konumundadır "Oligar-
şinin Tunç Kanunu" bızdekı sosyal demok-
rat partılen ıçın de geçerbdır DSP deyınce
Ecevıt, SHP deyınce Karayalçın ve CHP
deyınce Bay kal'dan başkasının akla gelme-
sı olası değıldır Merkez ve sağ partılen ıçın
normal karşılanabılecek bu hastabğın,
kendını sosyal demokrat olarak tanımla-
yan partıler ıçın de geçerb obnası gerçekten
duşundurucudur İşçı sınıfına sahıp çıkma-
yı bır kenara bırakın. ışçı sınıfıyla ıstenen
duzeyde ıletışım dahı kuramamış bu partı-
lenn sosyal demokrat kıtlelere vereceklen
fazla şey de kalmamıştır
1980 oncesı kurulan, sonra kapatılan ve
en sonunda yenıden açılan partilerden de
medet uman kalmamıştır Bır zamanlann,
o mılyonlarca ınsanı peşınden surukleyen
DP'sı bugun bır tabela ıle Adnan Meıide-
res'ın oğlundan ıbarettır Osman Bölıik-
başı'nın meşhur MP'sının bugun kımler
tarafından yonetıldığını oğrenmek ıçın
esaslı bır araştırma yapma>a gerek vardır
AP, kendını kapatarak DYP'ye katılmış,
MSP, Refah'la butunleşmıştır
Kurtuluş Savaşı'nı yapan, ulkeyı kurta-
ran. cumhunyetı kuran ve butun partılen
doğuran CHP. şımdıkı yonetıcılennın bu-
yuk olçude bılgısızbklennden ve yetenek-
sızbklennden oturu seçmenın bu kayıtsızlı-
ğından nasıbını almıştır Ilende obur partı-
lenn durumuna duşmesı çok uzak bır
ıhıımal değıldır Bır kere bu partının yone-
tıalen 75 yıllık zaman parçasını kapsayan
partı bınkımını kavramış ve buna sahıp çı-
kan kışıler değıldır Partının tanhı hakkın-
da hıçbır şe> bılmedıklen gıbı oğrenme>e
de nıyetlen yoktur 11 yıl kapalı kalmış bu
sıyasal partıyı bugun 30 >aşın altında olan-
lar tanımamaktadır Bugunku yonetıcıler
de ışlenne geldığınde eskı CHP'ye sahıp
çıkmakta, ışlenne gelınce de (kı çoğu kez
ışlenne gelmektedır) parulennı yenı kurul-
muş bır partı gorunumune sokmak gıbı bır
ıkılemı devamlı yaşamaktadırlar SODEP,
Halkçı Partı ıle bırleşmeden varlığını de-
vam ettırebılse ıdı belkı de bugun Turkıye'-
nın tek ve gerçek sosyal demokrat partısı
olacaktı
Yeni arayışlar: Bugun toplumumuz yenı
arayışlar ıçındedır Toplumsal değerlere ve
çıkarlara ustuniuk tanıyan. emeğe saygılı,
Batı u>garlığı ıle butünleşmeyı hedefleyen
sosyal demokrat partılere gereksınme var-
dır Bunun ıçın de ulkemızde yeterb bınkı-
mın varlığından soz etmek olasıdır Yalnız
Turkıye'run değıl, kalkınmakta olan başka
ulkelenn dahı ekonomık \e sosyal yapılan-
malannı gerçekleştırecek çapta yetışmış
kadrolann var olduğunu bıbyoruz Butun
sorun, bu ınsanlann bırbırlenne kavuşma-
lannı sağlayacak kuruluşlar ve ıletışım
kaynaklannın yetersızlığınde toplanmak-
tadır
Kendılenne çeşıtb adlar veren bırtakım
gruplann yaptıklan toplantılar. konuşma-
cı, konu, çağnblann seçımı ve toplantı yo-
netımındekı ısabetsızlıkler ve becenksızlık-
ler yuzunden ıstenen sonuçlan doğurama-
makta, benzer ınsanlann bırbırlennı
gormekten. dınlemekten zevk du>arak
hasret gıderdıklen aıle toplantılanna do-
nuşjnektedır
Once kadrolaşma, daha sonra da partı-
leşmenın kısa zamanda gerçekleşmesını dı-
lıyoruz Ulkenın yaranna olan şeylen
yapmaya zorunlu olduklan halde yapma-
yanlann. bır gun antıdemokratik bır şekıl-
de gelıp de bır şeyler yapmaya çalışanlara
soyleyecek sozlen olamaz
Hasta zihniyet
• •
I m
I ^
eğerlı dost.
kı>metlıhoca
Kurthan
Fisek'ın y azdığı
b
"Recep Taj yip
Erdoğan insan değil.
zihniyettir."
Pekı. nedır bu zihniyet0
Bılımı yok saymak. felsefe ve
mantığı dışlamak. doğmatık
duşunce ıçınde. ınsanlann
ınançlannı somunnek
demokrasıy ı amaç değıl. araç
olarak gormek, dını
sıyasıleştırmek. Atatürk'e,
onun kurduğu kuruluşlara ve
ınkılaplanna saldırmak.
demokratik. laık Turkıye
Cumhunyetı'nın mevcut olan
yapısını değıştırmek
Sanatın tum dallanna. (gorsel,
fonotık. plastık sanatlar)
cınsellık gozluğuyle bakan.
sanatçılan belden aşağı goren
zıhnıyetın, bağbklı bır yapıya
sahıp olması duşunulemez
Yerkurede ınsan konuşanve
duşunen tek canbdır Sanatçı
ıse yaratıcı tarafından ozel
y eteneklerle donanımb,
konuşan, duşunen, yaratan
seçılmış ınsan tıpıdır
Gorsel ve fonotık sanatlann
muzık ıle butunleştığı bale
sanatında. ınsan bedenının
yucelığını, estetık ve zerafetın
ne denlı alımlı olduğunu, ınsan
bedenının plastık yapısı
ıçındekı ozgun düını
gormemek. anlamamak
zıhınsel bır ozurdur, ama sanatı
ve sanatçıyı belden aşağı
cınsellık olarak goren zihniyet
ozurlu değıl. hastadır
Ender Savaşkurt
PENCERE
ÖZPÜ Kabahatinden
Bfiyük (HUP...
Esat Kıratlıoğlu:
"Menfaatı bozulanlar" demış 'Başbakan'ı çımdıkle-
meyebaşlıyor "
Sozunu şoyle surdurmuş
"Başbakanımızı çımdıkletmeyız1
"
Kıratlıoğlu, DYP Genel Başkan Yardımcısı'dır, elbette
Başbakanı'nı çımdıkletmez
Çımdık nedır"?
Sozluk dıyor kı "Bır kımsenın etını ıkı parmak arasın-
da sıkmak "
Kımmış Çıller ı çımdıkleyen?
•
İndli Çavuş'un en unlu fıkrasıdır Padışah incılı'ye bu-
yurmuş
"Öyle bır ış yap kı ozru kabahatinden buyuk olsun'"
Incılı de bır gun, fırsatını bulup, sultan hanımın koca-
man poposuna bır çımdık atmış
Padışah kopurmuş
"Bre nabekâr, nedır bu yaptığın?"
Incılı
"BağışlaPadışahım"dıyeozurdılemış, "Hanımsulta-
nısızsandım '
Hanım sultan ıle padışahı karıştırmak dupeduz 'halt
etmek' demektır
'Halt' 'munasebetsız, yakışıksız bır ış yapmak'demek-
tır, ama, 'bır şeyı bır başka şeyle kanştırmak' anlamına
da gelıyor DYP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Kıratlı-
oğlu da bır şeyı bır başka şeyle karıştırıyor
Kımsenın Çıller'e çımdık attığı yok, ılk hanım başbaka-
nımızı çımdıklemek, halt etmektır, erkek bır başbakanı
çımdıklemek ıse ozru kabahatinden buyuk bır ış olur
•
Gun gazetesının koşe yazarı dostumuz Lütfü Oflaz bır
toplantıda Başbakan a onermış
' Amerıka dakı malları Turkıye'ye getırın' '
Başbakan Çıller de DYP Temsılcıler Meclısı nde yaptı-
ğı konuşmada Amenka'dakı malvarlığını Turkıye'ye ge-
tırebıleceğını açıkladı
Doğrusunu ıstersenız bu konuda da bır 'halt var, yıne
bır şeyle bır başka şey karıştırılıyor, gunun bu saatınden
sonra ABD dekı otelı satıp alışverış merkezını elden çı-
karmanın bır anlamı yok
Çunku konu maddı değıl
Manevı
Moral
Ahlakı
öyle bır çurume ıçındeyız kı devletm en yuksek mah-
kemesı bır karar verdığı zaman hukuk açısından değer-
lendırılmıyor, paraya vuruluyor, kararın kaç trılyon ettı-
ğıne bakılıyor Hukuksal ahlaksal, moral değerler
yandı, bıttı kuloldu Başbakan sıyasal ahlaksuçunu ış-
lemış devletı yonetırken hukumetın ıçındeyken, ulkesı
zor durumdayken Amerıka ya yatırım yapmış, aıle gu-
vencesını yabancı bır ulkede aramış' Malını mulkunu
Amerıka dan yıne Turkıye ye taşımakla duzelecek bır ış
değıl bu
•
Şımdı bu yazıyı okuduktan sonra Sayın Esat Kıratlıoğ-
lu ne duşunecek
"Başbakanımızı yıne çımdıklemış "
Incılı Çavuş olsaydı yanıtını verırdı
Kusura bakma, özer Bey sandtmh '
Incılı Çavuş oykusu değıl bu
1
Türkiye'de her şey kır-
lenıyor sıyasetın ıplığı pazara çıktı, Başbakan Çıller,
Amenka'dakı alışverış merkezını otelını vıllalarını sa-
tarak parasını Turkıye ye getırırse ne olur
9
özru kabahatinden buyuk olur
TC Kültür Bakanlığı İstanbul Türbeler
Müdüru. Arkeolog
CENK
ALPAK'ı
12.07.1994 tanhındekaybettık O
anılanmızda canlı bır tebessüm olarak
kalacak.
Cenk. senı özleyeceğiz.
Arkadaşların Asuman, Betül, Çiğdem,
Edibe, Erman, Erdoğan, Gülcan, Günay,
Halü, Havva, Necati, Nilüfer, Rahmi,
Sabri, Sefer, Sema, Suat, Şehrazat,
Şeniz, Turan, Turhan, Yasemin, Zeynep
AÜ İbn-ı Sına Hastanesı Ürolojı Bolümü
Profesorlennden, Sayın
Pr. Dr.
SAADETTİN
KÜPELt
veekıbıne, babamız Muharrem Akosmanoğlu nun
başanb amelıyatından dolayı teşekkuredenz
SEÇMEAtLESİ
Çarşı indirim günlüğü
CARSIM A Ğ A Z A L A R I
İSTANBUL Capıtol • Maslak • Bakifkoy Sultanhamam ANKARA Kzılay
C A R Ş I M A Ğ A Z A L A R I B I R A I T I N Y I L D I Z H O L O I N G K U R U L U Ş U O U R
Pıy.Lidya-Git.Adie
Dünya müziğı
Çok özel ekonomık
mönüler!
Çatıkalitesıyle...
OTTIRestaurant
(Gruplara ındınm yapılır)
2510000
2515106