Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 TEMMUZ1994 SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
Demirerden
lîderlere
davet
ANKARA (AA) - Cumhur-
başkanı Süleyman Demirelın.
TBMM'de temsil edilen tüm si-
yasi partilerin genel başkanlan-
nı bugünden itibaren "Avrupa'-
daki Türkiye" konusunu görüş-
mek üzere kabul edeceği bildi-
rildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden verilen bilgiye
göre Demirel, bugün saat 10.
00'da ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmazı. saat 16.00'da
da CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ı kabul edecek.
MSBaçıkladı:
Terhisler
durduruldu
• Baştarafi 1. Sayfada
lik güclerimizce yıkıcı ve bölücü
terör örgütüne karşı bölgede el-
de edilen başanyı devam ettir-
mek, terörist örgütün yeniden
toparlanmasına imkan sağlama-
dan ona hak ettiği cezayı vermek
için darbe indirmek ve üzerinde-
ki baskıyı sûrdürmek amacıvia
bölgede hizmet yapmakta olan
tecrübeli personeiin bir müddet
daha görevlerine devam etmesi,
JçişJeri Bakanlığı tarafından
Genelkurmay Başkaniığı'na ta-
lepedilmiştir."
Açıklamada, söz konusu ta-
lebin. Genelkurmay Başkan-
lığYnca da uygun karşılandığı
belirtilerek Bakanlar Kurulu'-
nun verdiği yetkiye dayanarak
11 Temmuz 1994 itibanyla şu
tertiplerin terhislerinin durdu-
rulduğu açıklandı:
"-1973/2 tertip erbaş ve erie-
rin terhislerini 4 ay, 237. dönem
6 aylık kısa hizmete tabi er-
başlann terhislerini ise 3 ay dur-
durmuştur.
- 235. dönem karışık ve sağlık
sınıfı yedeksubayların hizmet
surelerini 5 ay uzatmtştır."
Görevi sona ermeden veda
turlannı çıkan Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş, iki günlük ziyaret için bu-
lunduğu Bakü dönüşü Samsun
ve Ordu"daki birliklere veda et-
ti. Güreş Samsun"da gazetecile-
rin sorusu üzerine askerliğin
uzatılmasıyla ilgili olarak şun-
lan söyledi:
"Milü Savuıuna Bakanlığı as-
ker kaçaklarının azaldığını söy-
liiyür. Bunu biz de hissediyoruz.
Kara KuvvetlerTnde de personel
artışı var. Askerliğin uzatılması
diye bir şey yok. Daha önce alın-
mtş bir karar ve kritik zamanlar-
da uzatma yapılır. Böylece ter-
hisleri tekrar dondurmuş ol-
duk."
G Ü N D E M MUSTAFABALBAY
ANKARA - Siyasette hareketli bir
haftaya girildi. Fatih, Beykoz ve
Yalovalılar seçımleri kımseye "yâr"
etmedi. Sol partıler hariç, herkesin
elinde mavi boncuk, poposunda tek-
me izi var.
Seçimlerin iki galibi var; ANAP ve
RP.
öyle anlaşılıyor ki, Fatih ve Bey-
koz'da SHP ve DSP oyları ANAP'a,
DYP oylarının bir bölümü de RP'ye
gitti.
Sol seçmen, bölgesinde en güçlü
merkez sağ partiyi tercih etti. Üç
yerde birden oyunu arttıran tek parti,
RP. ANAP, Fatih'te 30 bin, Beykoz'da
ise 6 bin oy arttırdı, Yalova'da ise 3 bin
500 oy kaybetti. DYP, Fatih ve Bey-
koz'da barajı bile aşamazken,
Yalova'da dört bin oy daha arttırdı ve
yüzde 44'e ulaştı. DYP, Beykoz'da
yüzde 4lük, Yalova'da yüzde 44'lük.
Iktidarm durumuna bakarsak,
Fatih'te DYP ve SHP'nin toplamı
yüzde 13, Beykoz'da SHP'nin
destekledıği DSP yüzde 13 oy aldı,
DYP'nin oyu da yüzde 4.
Beykoz'da solda birliğin bir
denemesi düşünülmüştü. SHP, DSP
lehine çekilmişti. Ancak seçmenin bu
tür, yerel ve geçici birlikteliklerı
desteklemedığı görülüyor. Merkez
sağda ve solda bu durum devam
ederse, sol seçmenin önümüzdeki
seçımlerde en şanslı gördüğü merkez
sag partiyi desteklemeyi düşüneceği
söylenebilir. Çünkü dün sol partilerin
genel merkezlerinden edindığimız iz-
lenim, henüz gerekli derslerin alı-
nmadığı, tersine, ders vermelerın
devam ettiği şeklindeydı.
Bu haftanın gündemini ise
Cindoruk'tan Sağduyu Çağpısı
Başbakan Tansu Çiller'in malvarlığı
oluşturacak. TBMM 14 temmuz
perşembe günü özel gündemle
toplanacak. ANAP'ın verdiği, RP ve
CHP'nin de desteklediği Çiller'in mal-
varlığının araştırılmasına ılişkın baş-
vurusunu görüşecek. SHP ve MHP ise
konuyu "genişletme" eğılımı içinde.
Bu iki partı kurmayları tüm partıler ıle
liderlerinin malvarlığının araştı-
rılması gerektiği görüşünde.
Eğer tüm partiler araştırılsın
denirse, konu ıster istemez sulana-
cak. Burada tüm gözler TBMM
Başkanı Cindoruk'ta. Cindoruk
konuyu "gereksiz yere" genişletme
eğilıminde değil.
DYP mılletvekilleri son günlerde
Cindoruk'un kapısını daha fazla
aşındırmaya başladı.
Soru malum; 14 temmuzda ne ya-
pacağız? Çiller'in özel sözcüsü Kırati-
loğlu'na göre, önergeye evet diyen
milletvekilı Veoa/'den kurtulamaz.
Ama olayı örtmek DYP'lilerın çoğu-
nun içıne sinmiyor.
Cindoruk'la bu konudakı görüşme-
miz, daha çok "temennilerle" geçtı.
Cindoruk, gerek TBMM Başkanlığı
sıfatı, gerekse DYP ıçındeki konumu
nedeniyle "bağlayıcı" değerlendırme
yapmak ıstemiyor. Bıze söyledığı tek
şey şu oldu:
"Benim düşunceme gore, bir
milletvekilinin, bakanın, başbakanın
serveti gizli olamaz. Kamuoyuna
kapalı bir tıcari yaşamı olamaz. Siya-
set bunu kaldırmaz. 0 nedenle ortada
kuşkulu bir durumun kalmaması ge-
rekir."
Cindoruk'un yakın çevresiyle
yaptığı değerlendirmeler ise daha
açık ve net mesajlar ıçeriyor.
Işte Cindoruk'un çevresine
aktardığı, konuya ilişkın görüşleri:
- Demirel, 1970li yıllarda, Yahya
kamburundan Yahya'yı cezaevine ve-
rerek kurtuldu. Eğer Demirel, o gün
Meclis kürsüsüne çıkıp, 'buyrun açın
soruşturmayı' demeseydi, bugün De-
mirel yoktu. Yahya nihayet yeğeniydi.
- Tansu Hanım'ın durumu bıraz
daha farklı. Kendısi Başbakan.
Kamuoyunda tartışılan mallar da
kendısi ya da eşıne aıt. Yani daha
yakın bir durum var. Burada karanlık
bir noktanın kalmaması gerekır. DYP
böyle bir kamburla yaşayamaz.
Gerçek ne ise açığa çıkmalı.
- Ben yıllardır politıkacıyım. Siyası
davalara gırip çıktım. Ama yurtdışı-
nda servet edinmiş bir Türkiye Cum-
hurıyetı Başbakanı olduğunu anımsa-
mıyorum. Bız DYP olarak, milliyetçı-
muhafazakârız diyoruz. Yurtdışında
servet edinmek bu özellikleri taşıyan
bir partının lıderlığı ile bağdaşmaz.
- Tansu Hanım'a duşen görev, dıye-
cek kı, 'Evet, bu serveti edındım. Şim-
dı bu malvarlığımı Türkiye'ye getire-
ceğım'. Bunu derse kamuoyu onünde
de aklanır Meclis soruşturması açı-
Imazsa bu olay bir sure geçıştirilır,
ama kapanmaz. Dığer partılere mal-
zeme olur. DYP böyle bir kamburla
yaşayamaz.
Cindoruk bu değerlendırmelerinı
kendısını arayan, görüşünü soran
milletvekıllerine söylüyor. TBMM
Başkanı, mtlletvekillerinın duygusal
ve o günün koşullarmın gerektirdiği
bıçımde değil, sağduyulu ve gerçekçı
karar vermesı gerektiği görüşünde.
Cindoruk, SHP ve MHP'nin günde-
me getırdiği, "Tüm liderlerin ve parti-
lerin malvarlığı sorgulansın" yak-
laşımına soğuk bakıyor. "Böyle şey
olmaz'üiyor.
Zaten Cindoruk, konuya "Başbakan
ne kadar zengin?" diye bakmıyor.
"Bir başbakanın nasıl olup da kendi
ülkesi dışmda yatınmı olabiteceğıni"
sorguluyor
Cındoruk'a göre, eğer olay "Nere-
den buldun, nasıl zengin oldun'' soru-
suna indırgenırse, bunun pek çok açı-
klamayolu bulunur
Cumhuriyet günlerce Başbakan'ın
malvarlığı ile ilgili haberleryayımladı.
Haberlerin hepsi belgelıydı. Yanı orta-
ya atılanlar bir "iddia" değil, "ka-
nıtlanmış" gerçek.
Olayın özü şu:
- Başbakan, çocuklarının garantisi-
ni yurtdışında arayıp, ABD'ye servet
aktarmıştır.
• Başbakan, yıllarca vergıden
kaçmıştır.
DYP milletvekıllen, "Bunlar nor-
maldır, olur böyle vakalar" mı dıye-
cek; yoksa, "Sıyasetı yeterince kırlet-
tık, bu ıddialar ortada kalmasm, Baş-
bakan 'a kendısini aklama fırsatı vere-
lim. konu araştırılsın" mı diyecek?..
DYP mılletvekilleri bu iki şıktan bırı-
nı seçecek
Kamuoyu da, yapacakları seçıme
göre, herhalde onlara bir şeyler diye-
cek.
Başbakanservet
yasasınıçiğnedi
• Baştarafi 1. Sayfada
"vergidcn muaf' tutuldu. Bu
muafiyetten yararlandınlan
Başbakan'ın holdingi, 38 mil-
yon 406 bin 809 lira "yıllık ka-
zanç" göstererek geçen vıl 10
milyon 839 bin 132 lira kurum-
lar vergisi ödedi.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Yasası'nın. "muafiyetleri" dü-
zenleyen 8. maddesi. iştirak ya
da gayrimenkul satışından do-
ğan kazançlann sermayeye ek-
lenerek vergiden muaf tutulma-
sını. "6 ay içinde çıkarılacak
yeni hisse senetlerinin borsada
kote edilmesi" koşuluna bağlı-
yor.
Çiller'in holdingine 7 milvar
376 milyon liralık vergı muafi-
yeti olanağı sağlayan maddenin
ilgili 18. bendi. özeile şöyle:
"Tam mükellefiyete tabi ku-
rumlann iştirak hisselerinin ve-
ya gayrimenkullerinin satışın-
dan doğan kazancın, satışın
yapıldığı yılda kurum sermaye-
sine ilave edilen kısmı. kurumlar
vergisinden müstesnadır... Bu is-
fisnanın uygulanmasında ano
nim şirketler yönünden 'sermaye
artlınmı nedeniyle çıkanlacak
hisse senetlennın' nama yazılı
olması \e en geç altı ay içinde
borsaya kote ettirilmesi şarttır."
Çıller'in holdingi. 5422 sayılı
>asanınbuhükmüuyannca. "iş-
tirak hisseleri ya da gayrimen-
6
Içme suyu iıısaııları zehirliyor' Çillermali durumunu
• Baştarafi 1. Sayfada
DSİ ve İSKİ'den edinilen kı-
sıtlı bulgulann değerlendirmesi
ve bunlann insanlar üzerindeki
etkileri de şöyle:
"Budakdere, Dudullu, ömer-
li, Köydere, Sazlıdere, Şamlar,
Elmalı Barajı Dolusavak önü,
Çatalca Karasudere ve Büyük-
çekmece Gölü'nde insan ve hay-
van attğının üst düzeylerde oldu-
ğu görülüyor.
Darlık ve Alibeyköy barajlan,
Terkos Gölü, Ömerli Paşaköy-
dere ve Karasudere amonyak
yönünden çok az değerler içer-
mektedir. Başka bir deyimle Bu-
dakdere-üudullu suyu Darlık
Barajı'ndan 50 misli fazla dü-
zeyde amonyak içermektedir.
Ömerli Kovdere'nin Ömerli Pa-
şaköydere'den 15 misli fazla
amonyak içerdiğini göstermek-
tedir. Elmalı Barajı'nda Ter-
kos'tan 10 misli fazla amonyak
düzeyi vardır. Asidik yapıda
olan bu bileşiğin alınması sonucu
boğaz, yemek borusu, mide ve
bağırsak sistemi tahriş olarak,
bulantı, kusma, mide ağrılan ya-
nı sıra metaboiik anidoz gelişi-
mine de neden olarak, ciddi kli-
nik tablolar y aratabilir. Sonuçta
beyin, karaciğer ve böbrekte ha-
sar oluşabilir. Çok az düzeylerde
olsa bile, hassas kişilerde alerjik
deri döküntüleri ortaya çıkabi-
lir. Amonyak ile bulaşık su-
larının klorlanması sonucu mey-
dana gelen 'kloramin'lerin kan-
serojen etkisi de tartışma konu-
sudur.
Amonyak-azot ise Büyükçek-
mece Gölü arıtma tesisleri önün-
de, Terkos Gölü ortasından 36
misli fazla saptanmıştır. Büyük-
çekmece Gölü Tepecik Deresi'-
nin, Terkos Gölü DSİ su alma
yapısı düzeyinden 30 misli fazla,
Alibeyköy-Pirinççi Kövü'nde de
son sözü edilen yerden 20 misli
fazla amonyak-azot düzeyi içer-
diği görülmektedir. Bu bileşiğin
uzun süre alınması nitritlerie gö-
rülen gıda zehirlenmesi tablosu-
na benzer tablo ortaya çıkarabi-
lir. Bu durumda deride kızarma,
yanma. kusma, baş dönmesi,
kan basıncında belirgin düşme,
morarma ve solunum felci gelişe-
bilir.
Büyükçekmece Gölü, Terkos,
Ömerli Ozandere, Sazlıdere
Şamlar suyundaki fosfat düzeyi-
nin yüksek olduğu ve bunun ter-
leme, ağızda salya artışı, göz ya-
şarması, kusma, ishal, kaslarda
seyirme. epüepsi, nefes darlığı,
bulanık görme, şiddetli baş
ağrısı ve hatta şoka neden oldu-
ğu biliniyor.
Büyükçekmece Çakıldere-
Tepecik suyunun Terkos ve El-
malı derelerinden 10 misli fazla
sanayi atığı krom kromat içerdi-
ği. bunun da şiddetli karın ağrısı.
kusma, şok ve yanı sıra böbrek
harabiyetine yol açtığı bilinmek-
tedir. Deriyle temas sonucu da
egzama, deride yaralar. buruna
çekilmesiyle de burun zarında
yaralar ve delinmeler gelişebilir.
Büyükçekmece Gölü'ne akan
bazı derelerde diğer havzalara
göre daha fazla kurşuna rastlan-
dığı, bunun da beyin. böbrekler,
karaciğer. mide-bağırsak siste-
mi ile kemik iliğine yerleşerek bu
organların tahribatına ve buna
bağlı hastalıklara neden olduğu
biliniyor.
Sularda bulunmaması gere-
ken fenol türevlerine Büyükçek-
mece, Alibey köy, Ömerli, Elma-
lı barajlarına akan derelerde
ra.stlanmtş. Bu büeşiklerin alın-
ması sonucu beyin ve dolaşım
sisteminde bozukluklar, böbrek
yetersizliği, yutak ve boğazda
şiddetli yanma, susama, bulantı,
kusma, mide kanaması, idrarda
azalma. kaslarda kramplar, şok
solunum durması gelişir.
Su havzalarında aynca kad-
miyum, nikel ve bakteriyel kirli-
liğe de rastlanmıştır."
Çevresi harika kendisi korkunç
• Baştarafi 1. Sayfada
sonra bızler gene Cumhuriyet ga-
zetesinin manşetine şu başlığı at-
mak zorunluğu ile karşı karşıya
kalıyoruz:
"Musluklardaıı hastalık akı-
yor." Istanbul'un su sorunuyla
yabana basın da ilgileniyor.
Fransa'da önceki gün yayın-
lanan Liberation gazetesinde
İstanbul'un su sorununa geniş
yer venlerek RP'li belediye baş-
kanının "yağmur bombası" ye-
rine "yağmur duası" önermesiyle
adete dalga geçiliyor.
İstanbul Haber Servisi'nden
arkadaşlanmız Deniz Teztd ile
Uğur Günyüz. ",4ğır kirtenme"
olduğu gerekçesiyle kullamma
kapatılan Elmah Barajı ile Ömer-
li Barajı'na giderek dolaşülar.
Elmalı Barajı'nın çevresindeki
manzara çok güzeldi de barajın
kendisi "korkunctu." Yemyeşil
doğayla bütünleşmiş barajın ren-
gi kirlilikten yeşile dönüşmüştü.
Ancak baraj çevresinde piknik
yapanlann gözü bu kırliliği pek
görmıiyordu ve sıcaklann da et-
kisiy le kendilenni "yeşil renkli su-
lara" bırakıyorlardı.
ISKİ'ye bağlı Elmalı Barajf-
nın bekgsi ise "ağırmetal kirlen-
tnesi" kanıtlanmış bu zehirli suda
yüzen çocuklan uyarmak yerine
gazetecilerle ilgilenmeyi tercih
ediyordu.
Bekçi. önce "Siz ne yapıyorsu-
nuz". "Fotograf çekmek yasak"
tehditleri savuruyor daha sonra
da "Bu baraj zaten kullanılmıy or"
diye günah çıkanyordu. "Bu su
kirli niye suya girenleri uyarmı-
yorsunuz" sorumuza ise bekçinin
yanıtı "Onlara bağırsam da sesim
ulaşmıvor" oluyordu. Sesi bize
ulaşan bekçi ile bir süre sohbet et-
meye çalışıyoruz. Ancak fotoğraf
çekildiği için biraz lozgın, bu ne-
denle de sorulanmıa yanıtsız bı-
rakıyor.
Elmalı nasıl
temizlenecek?
İstanbul'un su sorununu çö-
zeceğini vaat eden ve Elmalı Ba-
rajı'nın devreye gireceğini açıkla-
yan İstanbul Büşükşehir Beledı-
yesi'nin bu barajın suyunu nasıl
temizleyeceği ise ayn bir konu.
Belediyenin barajın çevresinde
bulunan derelen ise hiç dıkkate
almadığı kanısındayız. Baraja su
sağlayan bu dereler "köpük, kö-
pük." Ancak bu derelerdeki "be- c- . ,
yazköpûkler-bırdoğahankas, A
Sn
-^ZTA*1 Ü , V
değil "yoğun kirüliğin" yarattığı duştugunubckgdc kabul cdı>or.
yıda sanayi tesısı var. Samandıra
ve Sangazi asken tesislerinın alı-
klan da bu baraja kanşıyor.
Baraj bentlennde görev lı DSİ'-
ye bağlı bekçi ile sohbet edıyoruz.
Barajda balık yetıştiğını, çev rede-
ki "sessizlik" ve "yeşiUiğin
1
"' çok
güzel olduğunu ancak zamanla
bunlann bile insanı sıktığını an-
latıyor.
köpükler.
Baraj çevresınde bulunan tüm
sanayi kuruluşlannın. evlerin atı-
klan da bu derelere ve oradan da
baraja ulaşıyor.
DSt'ye bağlı Ömerli Barajı'-
nda ise su çok daha berrak. An-
cak, su seviyesi her gün 2-3 san-
tim düşmekte. Su seviyesindeki
bu düşüş sadece kuraklıictan kay-
naklanmıyor.
Son yıllarda bu havza bir türlü
önlemeneyen göçlerin odak
noktası. Sultanbeylı gibı üç yüz
oıni aşkın kişinin yaşadığı ilçe bu
bölgede. Burada aynca çok sa-
Ancak bekçiye göre telaşlanacak
bir durum yok. U^un yıllardır
barajda görev li olan bekçiye göre
bu barajın suyu herkese yeterlı.
Uzmanlar ise bekçi kadar ıyı ni-
yetlı değil. Eğer gerekli önlemler
zamanında alınmazsa özellikle
kaçak yapılaşma durdurulmazsa
yakın bir gelecekte Ömerli Ba-
rajı'nda da su kalmayacak.
'Biz konıyoruz, İSKİ
kullanıvor'
Baraj suyunun temızliği ko-
nusunda da bekçi ıle sohbet edı-
yoruz. Bu konuda çok fazla bilgı-
si olmadığını belirten bekçi "İlaç-
lama işlcmicri suyun şehre verildi-
ği yerden yapılıyor" dıyor DSİ'-
nın barajı sadece koruduğunu.
ilaçlama ışlemeleriyle hıç bır ılgısi
bulunmadığını anlatan bekçıylç
sohbctimız "Biz koruyuruz. İSKİ
kullanıvor" dcmesıyle son bulu-
yor.
Barajdan suyun şehre venldığı
ana arterlerc ise ula^mak müm-
kıin değil Çevresi kale gıbı du-
varlarla çev nli arterlere gırmemı/
ise İSKİ tarafından görcvlendın-
lcn bekçi tarafından kıbar bırdil-
leengellenıyor.
Bekçi barajı gezcbılcceğimızı
ancak "Aksaray'dan İSKİ Mer-
kezi'nden izin aiamamız gerekti-
ğini" söylüyor. İstanbul'un Ana-
dolu yakasındaki bu iki barajı
gezdikten sonra gen dönerken
uklımıza şu soru takılnenyor:
"Hakkımız var mı bu güzellikleri
kirletmeyeT"
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller.
TBMM'nın 14 temmuzdaki
olağanüstü toplantısı öncesin-
de düzenleyeceği iki ayn basın
toplantısında, önce Türkiye.
daha sonra da kendisinin ve ai-
lesinin mali durumunu kamuo-
yuna anlatacak.
Bugün düzenleyeceği basın
toplantısında ekonomik ıstik-
rar tedbırlennin ılk 3 aylık so-
nuçlannı ve ikınci 3 ay için be-
lirlenen hedeflen açıklayacak
olan Çiller. çarşamba günü ger-
çekleştireceği ikincı basın top-
lantısında kendisinin ve aılesi-
nin malvarlığına ilişkin olarak
20 yıl geriye giderek detaylı bıl-
gi verecek'. DYP Başkanhk Di-
vanı, Grup Yönetim Kurulu
üyeleri ve baa bakanlan dün
Başbakanlık Konutu'nda top-
layan Çiller. önümüzdeki gün-
lerde kamuoyuna yapacağı bir
açıklamayla da. Anayasa Mah-
kemesi'nin yctki yasalannı iptal
kararlannı sert bir dille eleştire-
cek. DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Esat Kıratlıoğlu. Çiller'-
in TBMM'nin olağanüstü top-
lantısında takınacağı tavn "Yi-
ğitçe kendisini savunacak" diy e-
rekanlattı. Kıratlıoğlu, ANAP'-
ın Başbakan'ın tartışmalı ser
vetinin incelenmesi için bir mec-
lis araştırma komisyonunun
oluşturulmasını öngören öner-
gesine "evet" oyu verecek
DYP'li milletvekiİlerinin du-
rumlanna ilişkin karan DYP
Grup Yönetim Kurulu'nun ve-
receğıni söyledi.
Kjratlıoğlu. toplantıda Ana-
yasa Mahkemesi'nin hükümete
özelleştirmekonusundayetkive-
ren yasayı iptalinin de ele
alındığını ve bu konuda. "yasal
bir boşluk" olduğu konusunda
görüş birliğine vanldığını bildir-
di.
Anayasa Mahkemesi'nin.
"Meclisin yetkisini, hükümet
devralıyor" yaklaşımıyla iptal
karan verdiginisavlayan Kıratl-
ıoğlu. "ANAP döneminde de
yüzlerce Kanun Hükmünde Ka-
rarname (KHK) çıkarılmış, ama
bunlar iptal edilmemiş. Demek
ki ortada bir hata var" dedi.
Nükleerdehşet
• Baştarafi 1. Sayfada
Böyle bir işbirliğinin iki devlet. iki ülkenin vatandaşlarının ya-
rarına olacağını, ileride de gelişeceğini ümit etnıekteyim."
Kravçuk "Güvenliğimiz, herkesin güvenliğine bağlıdu-" slo-
ganmı vurguladıktan sonra "1990 yılında, devlet egemenliği
bildirisinde L krayna, ileride nükleer olmayan, blokdışı, yansız
bir devlet olma yolundaki kesin niyetini açıkladı. Bu insani
amaç bizim için değişmeyecektir" dedi.
SSCB'nin dağılmasından sonra önemli bir nükleer güç du-
rumunagelenUkrayna'nıneskidevlet başkanı.yazısındaşöyle
dıyor' "Rusya ve ABD'nin; l krayna'nın egemenliği, toprak
bütünlüğü, sınırlarının dokunulmazlığına saygı gösterdikleri
açıklandı ve bu ülkeler güvenliğimizin garantörü oldular. Top-
raklanmızdan taşınacak ve taşınmış füzelerin başlıklarında
bulunan uranyum için tazminat alacağız. Stratejik nükleer si-
lahlarunızın yok edilmesi için gereken mali, bilimsel ve teknik
yardım bize verilecektir."
Kravçuk. aynca şu öneriyi yaptı: "Son zamanlarda dünya
çabuk değişiyor. İki siyasal sistemin karşı karşıya gelmesi
artık tarihe karıştı. Varşova Paktı'nın çalışmalarına son veril-
di. Eski Sovyetler Birliği'nin topraklarında yeni bağımsız dev-
letler ortaya çıktı. Bu nedenlerden dolayı. yeni dünya ve Avru-
pa'nın ivedi sorunları üzerine düşünce alışverişinde bulunmak
için uluslararası bir konferans düzenlemek önerimizin destek
kazanacağını ümit ediyorum."
kul satışından elde ettiği1
' 7 mil-
yar 376 milyon liralık kazancı.
kurumlar vergisinden muaf tut-
mak için "nama yazılı yeni hisse
senetleri" cıkardı. Marsan Hol-
ding'in Maliye BakanlığYndaki
kayıtlan. şir'ketin en az yüzde
56 oranındaki hissesinin Başba-
kan'ın eşi özer L'çuran Çiller'e
ait olduğunu ortaya koydu. Bu
durumda. Kurumlar Vergisi
Yasası uyannca vergı ödenme-
yen 7 milvar 376 milyon liralık
sermaye arttınmı için çıkanlan
"nama yazılı yeni hisse senedi"-
nın en az yüzde 56'lık bölümü
Başbakan'ın eşıne geçti. Başba-
kan Çiller de kamuoyuna 8 Ha-
ziran 1993 tarihinde açıkladığı
servet beyanı uyannca. Marsan
Holding'deki 1 milvar 100 mil-
yon liralık payı karşılığında.
yeni hisselerden edinmiş oldu.
Başbakan yasayı çiğnedi
Marsan Holdıng AŞ'ye aıt tı-
carı tablolar ıle dcv let belgeleri-
nin ortaya koyduğu Çiller aile-
sinin servetindeki hisse artışı.
Başbakan'ın açıklamalanna
yansımadı.
Başbakan Çiller. 22 haziran-
da yaptığı yazılı açıklamada.
"milletvekilliği, bakanlığı ve
başbakanlığı döneminde serve-
finde herhangi bir artış oî-
madığını" savunarak yasa uya-
nnca ek mal bildiriminde bu-
lunmadığını ortaya koydu.
Böy lece. Çiller ailesinin. yasalar
ve şirket kayıtlanna göre Mar-
san Holding'de artan hisseleri.
3628 sayıh Mal Bildiriminde
Bulunulması Rüşvet ve Yolsuz-
luklarla Mücadele Yasası uya-
nnca TBMM Başkaniığı'na
"ek servet bildirimi" ile ulaştınl-
madı
MalBildinmiYasasrnın"Bil-
dirimlerin Konusu" başlığını
taşıyan 5. maddesinde. "hisse
senetleri" aynca sayılarak ser-
vetin unsuru olarak hükme
bağlanıyor. Maddenin. ilgili
hükmü. özetle şöyle:
"Bu kanun kapsamına giren
görevlilerin, kendilerine, eşlerine
ve velayetleri altındaki çocukla-
rına ait bulunan taşınmaz malla-
rı ile para, hıssc seneıleri , tah-
viller, altın, mücevher ve diğer
taşınır malları. hakları, alacak-
ları ve gelirleriyle bunlann kay-
nakları. borçları ve sebepleri mal
bildiriminin konusunu teşkil
eder."
Yetkili makam ve ceza
Mal Bildirimi Yasası'nın 6.
maddesi. malvarlığındaki deği-
şikliğın "bir ay içinde" ek be-
yanla yetkılı makama verilme-
sini öngörüyor. Bu yasaya da-
yanılarak çıkanlan Mal Bildiri-
minde Bulunulması Hakkında
Yönetmelik. milletvekilleri ile
Bakanlar Kurulu üyelerinin
mal bildirimlerinin TBMM
Başkanlığı'na yapılacağını
hükme bağlıyor. Yasarun.
"Ceza Hükümleri" başlığını
taşıyan 10. maddesi. öngörülen
sürelerde mal bildiriminde bu-
lunmayanlann yetkili merci
(Çiller' için TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk) tarafın-
dan uyanlacağı hükmünü içeri-
yor.
Uyandan sonra bir ay içinde
ek mal bildiriminde bulun-
mayanlann 3 aya kadar. soruş-
turma süreci sırasında da bu tu-
tumlannı sürdürenlerin 3 ay-
dan 1 yıla kadar hapisle ceza-
landınlacağı karar altına alını-
vor. Yasanın 12. maddesi. "ka-
nunen daha ağır bir cezayı ge-
rektirmiyorsa". gerçeğe aykın
mal bildiriminde bulunanlann
6 aydan 3 yıla kadar hapis ce-
zasına çarptınlmasını öngö*
rüyor.
LACCR
" eflA -
Penalü?! Bal gibipenalüydı! Bak vermedı,,, Bu kadan da olmaz! Ooooîl Of! N'apıcaz şımdı? Neyse kı daha bitmedı,,.
DÜNYA KUPASI '94 Şöyle ağız tadıyla bir maç seyredeîim!