Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ1994PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
Orduda terfî heyecanı
EVREN DEĞER
ANKARA - Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş'in, geçen mayıs ayında gö-
rev süresinin uzatılmasıyla ilgili
tartışmalan. "1 Eylül 1994 tan-
hinde emekli olacağım" şeklin-
deki açıklamasıyla noktalama-
sından sonra, Türk Sılahh Kuv-
vetleri'nin yeni komuta yapisı
da şekillenmeye başladı. Orge-
neral Güreş'ten boşalacak Ge-
nelkurmay BaşkanlığYna,
Kara Kuvvetleri Komutanı Or-
general İsmail Hakkı Karadayı
getiriliyor. Orgeneral Kara-
dayı'dan boşalacak Kara Kuv-
vetleri KomutanlığYna, halen
1. Ordu Komutanı olarak gö-
revde bulunan Orgeneral Hik-
met Bayar'ın getirilmesine ke-
sin gözüyle bakılıyor.
Bu yıl Orgeneral Güreş'in is-
temi doğrultusunda Hava ve
Deniz Kuvvetleri komutanlan-
nın bir yıl daha görevde kalıp
kalmayacaklan ise henüz ke-
sinlik kazanmadı. Konunun
ağustos ayı başında yapılacak
olan Yüksek Askeri Şûra top-
lantısında netleşmesı bekleni-
yor. Ancak her iki komutanın
birer yıl daha görevde kalmala-
n bu yıl korgeneral- koramiral-
likten, orgeneral- oramiralliğe
terfi edecekler açısından bir sı-
kıntı yaratmıyor. Çünkü yasa.
orgeneral-oramirallikte 4"er yıl-
lannı tamamlayan kuvvet ko-
mutanlannı, kadro kapsamı
dışında bırakıyor.
TSK kaynaklan, Orgeneral
Güreş'in emekülik sonrasında.
Başbakan Tansu Çiller'in. "ken-
disinden mutiak surette yarar-
lanmak" düşüncesi çerçevesın-
de, Başbakanlık'ta başta baş-
daruşmanlık olmak üzere
önemli bir göreve getirilmesinin
düşünüldüğünü söylediler. Ay-
nı kaynaklar. bu görev sonra-
sında, daha sonra yapılacak bir
kabine değişiklığjnde. Org. Gü-
reş'in dışandan Milli Savunma
BakanLğVna getirilebileceğini.
böylece de Türkiye'de yıllardan
bu yana süren Genelkurmay
BaşkanlığVnın Milli Savunma
Bakanhğı'na bağlanması tartış-
malannın sona ereceğini kay-
dettiler. Orgeneral Güreş'in
emeklilik sonrasında. Ankara'-
da bir görev üstlenmesinin ke-
sinleştiğine de işaret eden aynı
çevreler, bunun bir göstergesi
olarak, Güreş'in emeklilik son-
rasında İstanbul'da oturmayı
tasarlarken, Başbakan Çiller'in
"kendisinden mutiak surette ya-
rarianmayı hedeflediğini" açık-
lamasının ardından. Ankara'ya
yerleşmeye karar vermesini
gösterdiler.
Aynı çevreler, Başbakan Çil-
ler'in geçen yıl Genelkurmay
BaşkanhğVndan kendisine, bir
muvazzaf orgenerali danışman
olarak istediğini, ancak TSK-
nin bir muvazzaf tümgenerali
danışman olarak görevlendir-
diğine de dikkat çekerek. Orge-
neral Güreş'in. TSK'yi en iyi
tanıyan kişi olarak emeklilik
sonrasındadanışman olabilece-
gını soyledıier.
Alınan bilgiye göre, Orgene-
ral Hikmet Bayar'dan boşala-
cak 1. Ordu KomutanlığYnın
en güçlü adayı. 2. Ordu Komu-
tanlığı'nda ikinci yılını tamam-
layan Orgeneral Necati Ikizoğ-
lu. Askeri kaynaklar. Orgeneral
fkizoğlu'nun. İstanbul'uçok iyi
tanıdığını, geçmişte. hem 15.
Kolordu Komutanhğı, hem de
1. Ordu Kurmay Başkanlığı
yapması nedeniyle bu göreve
getirilmesinin sürpriz olma-
yacağıru kaydettiler.
Askeri kaynaklar, bu yıl Jan-
darma Genel Komutanhğı,
Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliğj. 3. Ordu Komutan-
hğı ve NATO Güneydoğu Av-
rupa Müttefik Kara Kuvvetleri
Komutanhğı görevlerindedeği-
şikük beklenmediğini söyledi-
ler.
Bu yıl orgenerallikte 4. yılını
tamamlayan Harp Akademile-
ri Komutanı Orgeneral Kemal
Yavuz'un emekli olacağına işa-
ret eden aynı çevreler. bu göre-
ve Ege Ordu Komutanı Orge-
neral Hikmet Köksalın gelebi-
leceğine işaret ettiler. Orgeneral
Köksal'dan boşalacak Ege Or-
du KomutanhğYna ise. bu yıl
korgenerallikten orgeneralhğe
terfi edecek iki korgeneralden
birinin getirilmesi bekleniyor.
Orgeneral İkizoğlu'ndan boşa-
lacak 2. Ordu KomutanhğYna
yine bu yıl orgeneral olacak di-
ğer korgeneralin getirileceği
söyleniyor.
Kara Kuvvetleri Komutan-
hğı'nda bu yıl ikisi orgeneral
olacak korgeneraller ise şunlar:
Atüla Ateş, Selçuk Saka, İs-
mail Hakkı özkan ve Fikret
Boztepe.
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Aydın Üter bu yıl gö-
revini sürdürürken, Tümgene-
ral Yalçın Erten ile Tümgeneral
Erdinç Aygün korgeneralliğe
terfi sırasında bulunuyorlar.
Deniz ve Hava Kuvvetleri
Orgeneral Güreş'in istemi
doğrultusunda bu yıl Deniz ve
Hava Kuvvetleri komutanlan-
nın değişmesi beklenmiyor.
Her iki komutanın görevde kal-
ması bu yıl terfi edecekler açı-
sından sorun da oluşturmuyor.
Çünkü yasa, 4'er yılını tamam-
lamış kuvvet komutanlannı
kadro dışında tutuyor. Ancak,
kuvvet komutanlığında 2'şer
yıllannı tamamlayan komutan-
lann emekh ohnalan hahnde
ise Deniz Kuvvetleri Komutan-
hğYna Donanma Komutanı
Oramiral Güven Erkaya, Hava
Kuvvetleri KomutanhğYna da,
Genelkurmay 2. Başkanı Orge-
neral Ahmet Çörekçi gelecek.
Oramiral Erkaya'nın kuvvet
komutanı olması sonrasında,
Donanma KomutanhğYna bu
yıl koramiralikten oramiralliğe
terfi sırasında bulunan Kora-
miral Atilla Tuzman ya da Ko-
ramiral Çetin Ersan'dan birinin
getırilmesi bekleniyor. Orgene-
ral Çörekçi'nin kuvvet komuta-
nı olması sonrasında da, yine
bu korgenerallikten orgeneral-
liğe terfi sırasında bulunan
Korgeneral İlhan Kılıç ya da
Korgeneral Ergin Celasın'dan
hangisi orgeneralliğe terfi eder-
se, onun Genelkurmay 2. Baş-
kanı olacağı söyleniyor.
Bu yıl kuvvetlerde bir üst rüt-
beye terfi sıralamasında bulu-
nan generallerin dökümü de
şöyle:
KARA KUVVETLERt
Korgeneralliğe terfi sıralama-
sında bulunan tümgeneraller:
Edip Başer, Ali Yalçın, Erdinç
Türe, Aytaç Yalman, Tamer
Akbaş, Erdinç Demirbilek. Ha-
lil Sezal, Ah İhsan Türkkan,
Kemal Erdoğdu, Erdoğan Er-
genekon. Şerif Sabuncu.
Tümgeneralliğe terfi sırala-
masında bulunan tuğgenerallen
Fethi Tuncel, Fevzi Türkeri,
Orhan Yöney, Oltan Evren,
Aydın Şen, Çetin Erman, Sami
Atay, Ersin Köşer, Yaşar Spor.
Sami Zığ, Ersin Yıhnaz, Yıldı-
ray Akseller, Nejat Eslenl Gül-
tekin Engin, Gürtekin Özde-
mir, Mehmet Başpınar. Yavuz
Akın, Tufan Hürmeriç, Cey-
han Alptekin, Aktan Dalşık,
Özkan Özgün, Tuncay Özkan,
Mesut Tuncel.
DENİZ KUVVETLERİ
Koranıiralliğe terfî sıralama-
sında bulunan tümamiraller: Bü-
lent Alpkaya, Atilla Şenkul.
TümamiraUiğe terfî sıralama-
sında bulunan tuğamiraller Ye-
ner Karahanoğlu, Hüseyin
Sağlam. Erol Adayener, Doğan
Hacipoğlu, Nejat Güldiken,
Nafiz Kartal.
HAVA KUVVETLERİ
Korgeneralh'ğe terfi sıralama-
sında bulunan tümgeneraikr:
Orhan Köse. Erol Olcay, Öz-
kan Kava.
Tümgeneralliğe terfî sırala-
masında bulunan tuğgeneraller:
Nuri Solakoğlu, Batmaz Dan-
din. Mehmet Yurdakan. Erdo-
ğan Batmaz. Süha Tayfun,
Unal Beşler, Tandoğan Koçbo-
ğan. Sait Değer.
JANDARMA
Tümgeneralliğe terfî sırala-
masında bulunan tuğgeneraller:
Gahit Balcı, Tevfık Özdemir,
Yaşar Ilık.
GÜLHANE ASKERİ TIP
Tümgeneralliğe terfi sırala-
masında bulunan tuğgeneraller:
Tuğamiral İnal Ülgenalp, Tuğ-
general Levent Karaca, Tuğge-
neral Fahrettin Asparslan.
ÇAĞDAŞ AVUKATLAR
GRUBUNA ÇAĞRI
Sayın Meslektaşlar,
Bilindiği üzere, İstanbul Barosu'nun Genel Kurulu,
ekim ayında toplanacaktır. İçinde yaşadığımız çok
yönlü sorunlar, grubumuzu. her zamankinden daha
duyarh olmaya zorlamaktadır. Bu bağJamda, Çağdaş
Avukatlar Grubu'nun genel kurul sürecine bir
bütünlük içinde ağırhğmı koymasını sağlayabilmek,
sorunlanmızı tartışabilmek, grubumuzun başlatacağı
çalışmalar konusunda görüş abşverişinde bulunmak
üzere 13 Temmuz 1994Çarşambagünüsaat 17.30'da,
İstiklal Caddesi-Galatasaray adresindeki Karaca
Tiyatrosu'nda bir toplantı yapılacaktır.
Çağdaş düşünceden yana olan tüm meslektaşlanmızın
bu toplantıya en yüksek düzeyde katılacaklanna
inaruyoruz.
Meslektaşlanmıza duyurulur.
Av. GÜLÇİN ÇAYLIGtL, Av. HASAN
BASRIAKGİRAY, Av. ALİŞAN
SERTEL
G Ü N D E M MUSTAFABALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
proje için yararlı olabilecek bilgileri
toplamak amacıyla ABD'de gereklı
çalışmaları yapmakta, bunların so-
nuçlannı bakanlığımıza iletmektedir.
Danışman Reed'e, yazınızda iddia
edildiği gibi birinci kontrat dönemin-
de 44 bin 879 dolar, ikincide 42 bin 744
dolar, üçüncüde 20 bin dolar öden-
memiştir. Birinci ve ikinci dönemde
24 biner dolar, üçüncü dönemde ise 9
bin dolar ödemede bulunulmuştur.
Laverne Coofc, projenin da-
nışmanlık hizmetini yürütmekte olan
Ohio Üniversitesi'nin grup lideridir.
Ancak çalışmak istediği elemanlan
kendisi seçmemektedir. Uzmanların
seçimi, proje kapsamında bulunan
danışmanların amirlerinden oluşan
bir komisyon tarafmdan özgeçmişleri
incelenerek yapılmıştır. Uzman gö-
revlendirilmesinde Ohio Üniversite-
si'nin ya da grup liderinin doğrudan
etkisi bulunmamaktadır.
Proje kapsamında bulunan ba-
kanlığımız birimlerinde Wlll Mlller,
JudKh Marien, J. A. Carpenter R.
Hurpy Frank Schom, Eric Cartland
ve A. Paull adında uzmanlar mevcut
değildir. Ayrıca proje kapsamında
görev alan uzmanların kadrolarının
tamamı Ohio Üniversitesı'nde de de-
ğildir. Projede ABD'nin değişik ünı-
versitelerinde görevli uzmanlar çalı-
şmaktadır."
Açıklamanın ABD'Iİ uzmanlara iliş-
kin bölümü böyle. MEB açıklamasının
Dünya Bankası ile yapılan anlaşmaya
ve Eğitim Araştırma Geliştirme Daıre
Eğitim Kime Teslim?
Başkanı Doç. Dr. Ahmet Apay'a ıliş-
kin bölümlerini bir başka yazıda ak-
tarıp yanıtını vereceğiz.
ûnce Reed biraderimizden başla-
yalım.
Tarih ve sayı numarası vererek
yayımladığımız sözleşmede, rakam
40 bin doların üzerindeydi, ancak
MEB bunun 24 bin dolar olduğunu
söylüyor. Burada bakanlığın iki bel-
gesi çelişiyor, ama bizim üzerinde
durduğumuz Reed'in 40 bin dolar mı
yoksa 24 bin mi aldığı değil. 24 bin bıle
olsa bugünkü kurdan 744 milyon lıra
yapıyor. Bu rakam bile yüzü aşkın öğ-
retmenin bir aylık maaşı. 1990da
başlaması gereken projenin 1994'te
daha ılk aşamaları bile geçilemedı.
Acaba bu kadar para alan bir bağım-
sız başdanışman, bu projeye nasıl bir
katkı sağlıyor?
ABD ısrarla Reed'in MEB Başdanı-
şmanı olmasını istiyor. Neden acaba?
Reed'in sözleşmesinın üçüncü kez
uzatılması sırasında güçlük çıkınca.
araya kim gırdi dersiniz? Zamanın
Devlet Bakanı Tansu Çiller.
işte Çiller'in Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan a gönderdığı 18 Ocak
1992 tarihlı mektup:
"Sayın Bakan,
Satırlarıma en iyi dileklerimle baş-
lamak istiyorum. Çok ağır, ama o öl-
çüde onurlu görevinizde başarılar di-
lerim. Türk insanının geleceğini ga-
ranti edebilecek en önemli ve belki
de tek yapı taşının gerçekten eğitim
olduğuna inanıyorum. Bu sebeple
başarılı olmanızı yürekten arzu
ediyorum.
Sayın Bakan, bu fırsattan yararla-
narak size aktarmak istediğim bir
konu var. Connecticut Üniversitesi'-
nin Yakın Doğu, Türkiye ve Islam tari-
hi profesörlerinden Howard Reed'in
geçen temmuz ayından bu yana Milli
Eğitim Bakanlığı'na danışmanlık hiz-
meti vermekte olduğunu öğrendim.
Kendisi benim de Connecticut Üni-
versitesi'nden hocamdır. Gerçekten
değerli bir bilim adamı ve eğitimcidır.
Geçenlerde bana gönderdiği bir
mektupta, Milli Eğitim Bakanlığı'na
vermekte olduğu hizmeti sürdürme
arzusundan söz ettı ve bu dileğinı
size aktarmamı istedi.
'Elçiye zeval olmaz' sözünden ha-
reketle ilişikte Bay Reed'in bir biyog-
rafisi ile ben bu dıleği yerine getirmiş
oldum. Karar sizindir.
Başarılarmızın devamını diler, en
samimi ve içten dileklerimi sunarım.
Saygılarımla.
Prof. Dr. Tansu Çiller Devlet Ba-
kanı"
Çocuklarının garantısıni ABD'de
villa, otel, ış merkezı satın alarak sağ-
layan Çiller, bu mektubunda Türk in-
sanının garantısinin eğitim olduğunu
söylüyor. Ardından ABD'Iİ Reed'in
danışmanlığının sürmesi ricasmda
bulunuyor.
Ben "24 Ağustos 1994'te görev sü-
resi dolacak Reed'in acaba kontratı
uzayacak mı" diye sormuştum. Me-
ğer yanlış sormuşuz. Torpıl Başba-
kan'dan olduktan sonra...
Açıklamanın bir de ABD'Iİ uzman-
lar bölümüne değınelim. Biz Dünya
Bankası lıstesinde gördüğümüz bazı
uzmanların adlarını vermıştik. Tabiı
tümünü yayımlayamamıştık. Ba-
kanlık, "Bu uzmanlar çalışmadı" di-
yor. Oysa Ohio Unıversitesi 1995'e
kadar yaptığı program çerçevesinde
sözünü ettiğimiz uzmanları 4-5 aylık
sürelerle gönderip geri çekiyor
Okurlarımız, "Acaba ABD'Iİ uzman
çalışmadı mı, Cumhuriyet yanlış mı
yazdı" endışesıne kapılabilir, bu kez
birkaç ABD'Iİ uzman adı daha vere-
lım, ama Ankara'da oturdukları evle-
rin semt ve sokaklarını da yazalım kı
sağlam olsun. Kapı ve telefon numa-
raları da elimizde.Crystal Meriwet-
her (Çayhane Sokak-Gazıosmanpa-
şa), VVilbur Miller (Noktalı Sokak-
Gazıosmanpaşa), Amico Judith (Ab-
dullah Cevdet Sokak-Çankaya),
Frank Schorn (Tahran Caddesi-
Kavaklıdere)...
Tekrar altını çızelım. Bizim ABD'lı
uzmanlara, öğretim üyelerine kışısel
bir tavrımız yok. Bizim karşı çıktığımız
"Amerikancılık".
Allah kahretsın!
Kim soktu ıçımıze şu, "ulusal
bağımsızlık" duygusunu. Vursan bit-
miyor, sulandırsan yok olmuyor...
Halbuki, ne güzel olurdu baştan
mandacılığı kabul etseydik!
ingilizi, Amerıkanı gram gram öz-
gürlük verse, sevinseydik!
w
Baıajlaıdaki kirlilikyaşaım tehditediyor9
• Baştarafi 1. Sayfada
önlem alınmalı, hfikömet konuya el koy-
malıdır" görüşünü savundular.
Hafta sonu olması nedeniyle pek ço-
ğunu makamında ya da evinde bula-
madığımız resmi yetkililer içinde "en
ciddi" uyanyı Çevre Bakanhğı Çevre
Koruma Genel Müdür Yardımcısı
Tansu Gürpınar yaptı. Çevresel etkiler
ve yönetimlerin yanlış uygulamalan ne-
deniyle İstanbul, Ankara ve Izmir'de
barajlardaki kirlihğin ciddi boyutlara
ulaştığını behrten Gürpınar
şöyle konuştu:
"ÖzeUikle İstanbul başta ol-
mak üzere barajlardaki kirlilik
insan yaşamını tehdit eder bir
noktadadır ve had safhaya ulaş-
mıştır. Bir an önce acil önlem alı-
nmaJı, vatandaşlarunız suyu
kaynatmadan içmemeye özen
göstermeli."
Kirliliğin yanı sıra su
sıkıntısını en yoğun yaşayan
kent olması nedeniyle İstan-
bul"un özel bir öneme sahip ol-
duğuna dikkat çeken Gürpı-
nar, "İSKİ'nin eündeki Su Ka-
lite Kontrol Yönetmeh'ği' bu-
gûn yeterince uygulanmamak-
tadır. Biz bakanlık olarak bu
konuda gerekli müdahaleyi
yapıvoruz. Ancak onlar bu
uyarüanmızı dikkate almaya-
rak kendi bildikleri gibi davranı-
yorlar. Ve zamanında çozülmesi
gereken sorunlar bertaraf edile-
mez bir noktaya ulaşıvor" dedi.
Yapı imar izinlerinin siyasi
çıkarlar gözetilerek verildiğini
beürten ve kent yönetimlerinin
bu konuda büyük yanhşlar
yapuğına dikkat çeken Çevre
Bakanhğı Çevre Genel Müdür
Yardımcısı Tansu Gürpınar, "RP'nin
kalesi" olarak ünlenen Sultanbeyli"yi
bu tür usulsüzlüklere örnek gösterdi.
Gürpınar, barajlann çevresinin kirletil-
mesi konusunda ise şunlan söyledi:
"Çevre duv arlıhğı bir yaşam biçimi bir
ahlaktır. Kentler bugün maalesef bu an-
laytşın çok uzağında yönetUivor. Kentie-
rin içme suyunu sağlayan barajlann su
havzalarında yapılaşma inanılmaz bir
hızda devam edivor. Ornekleri görüldiiğü
gibi, gelecekte rant sağlama kaygısıyla
oluşan Sultanbeyli yerleşim bölgesi El-
malı Barajı'nı öldürmüş, mevcut yöne-
timlerde buna gözyummuşlardır."
Kanalizasyon karışıyor
Görüşierini aldığımız uzman ve öğre-
tim görevlileri su konusunda "Acil ön-
lem''çağnlannı yinelerken ısrarla, "klor-
lama yöntemleri, altyapı eksiklikleri ve
arıtma" konulannda rehabilitasyona
gıdilmesini istiyorlar.
Prof. Dr. Kriton Curi. İstanbul"daki
Suyııkaynatın
• Baştarafi 1. Sayfada
olduğu ölçüde korunraanm yöntemlerini ak-
tanyorur
- "Çeşme suyiHsı mutlaka kaynatarak kui-
laoın
- "Mümkünse suyu 'Dödüklâ tencere' ola-
rak tanımlanan kaplarda kaynatın ve kaynat-
ma sûresi 20 dakikamn alünda olmasın. Bir
başka deyişle su, kaynama noktasındaki ısıya
ulaşüktan sonra en az 20 dakika aynı ateşle
kaynamaya devam etsin."
• "Kaynatılan sulan mubakkak cam kapiar-
û* saklaym. Cam kabi kullanmadao önce sirke
Be iyke çalkalaym ve ardından kaynatılarak
soğutulmuş soyla durulayın. Cam kaplara ko-
mtian 9dan 3 aünfeB fazia bekfetmeden take-
"şehir sulanmn kirliliğinin. antmanın
gerekriği gibi yapümamasından çok
dağıtım şebekesindeki çatlaklardan sı-
zan mikroplu sulardan kaynaklandığının
aşikar olduğunu, ÖzeUikle yaz aylarında
bu karışma ihtimalinin daha çok
arttığım" belirtti.
Prof. Dr. Curi, halkın tedbir olarak
"su kesintilerinden sonra bir süre mus-
luktan akan suyu içme suyu olarak ve yi-
yecekleri yıkamada kullanmamasını"
önerdi. Curi. şehir suyunun klorlanma-
ması gibi bir durumda büyük
oranda epideminin (Bulaşıcı
salgın hastalık) sözkonusu ola-
cağını da sözlerine ekledı.
- "Meyve ve scbzeleri muhakkak sirkdi
suya yaünn. Bir kaç saat bekJettikîen sonra
gene kaynatılarak soğutulmuş suda duru-
layın. Bu işlemleri yapmadan önce eilerinizi
mutlaka sıvı sabunla iyice vıkayın. Yemekkri
de kaynatılarak soğutulmuş su ile yapın."
• "El ve ytk temizBğjnde doğrudan musiıık
suyu kuüaninayuı. Bcbekkrin alt teraizüği fle
banyoiannı kesnlikk doğrudan musluktan alı-
nan su ile yapmaym. Bu işknıleri de kay-
natıldıktan sonra ıbtıhnış veya soğutulmuş su He
yapın. Tıraş olurken ya da olduktan sonra cflt
hjBssstasacağaıdan ya da mevcut deri çizilme-
lerinde, yara veya kanamalarda harta rırnak
kenarmda oluşacak küçücük bir yara ya da aç*-
imada, ayaklarda nasır veya taban altı çatla-
nuüarmda, pannak arası mantarlarda da ajm
şekfide sudaki mikroplar doğrudan bünyeye
olaşır. Tûm bu işkmkrde bol sabun kullanm."
- "Tuvalete girdikten sonra elkrinizi mu-
hakkak sabunla ve mümkünse sm sabunla
yıkayın. Kaynaüldıktan sonra soğutulmuş su
ile bol miktarda durulaytn."
- "Eğer imkanuuz elveriyorsa ağzı kapah,
açdma ya da denetimsiz doidurulma imkanı
sağlamayacak mühüriü şişelerden su ahn.
AJdığınız ürünün üzerinde Sağbk Bakanuğı
müsaadesi, içindeki evsaf ve gerekli izinterin
yazılı olmasına özen gösterin. AJdığjnjz suyun
kabının altrnda veya iç ceperlerinde yeşiMmsi
bir reok, gözle görülür oranda yosunumsu
otuşumlar görürseniz kesînfikk: kuHanmayıp
lahlüe gönderin."
Bu durum karşısında tek
merkezden uygulanan dezen-
fektasv on ışlemlerinin yeterli
olamayacağını vurgulavan
Curi. "Ana dağrtun istasyonla-
rındaki dezenfektasyon ünitele-
rine ek oiarak, kırık dunımdaki
su dağıtım hattı üzerinde ara de-
zenfektasyon noktaları saptan-
malı ve buralarda sular ikinci
defa klorlanmalı" öncnsındc
bulundu.
Prof.Kriton Curi, en etkin
çözümün boru şebekesinin ye-
nilenerek mevcut boru hattı
kınklannın giderilmesi olduğu-
nu belirtti ve "Ancak bu zaman
alıcı uzun vadeli bir çözümdür.
Bu nedenle acil önlem açısından
Batılı ülkelerde olduğu gibi su
şebekesi üzerinde ara dezeniek-
tasyon ünitelerine önem ve-
rilmelidir. Aksi takdirde kirlili-
ğin yol açacağı durum daha va-
him boyutlara ulaşabilir" dedı.
ANAP, Çiller'inpeşinibırakmıyor
Temizsu
• Baştarafi 1. Sayfada
çalışma vapmak üzere harekete
geçtiler. Sağlık, Çevre ve diğer
bakanhklara sunulacak bu ge-
niş caplı raporda "Susuzluğun
gideriünesi" konusuna yer ve-
rilmekle birhkte ağırhklı olarak
"Su havzalarının kiıiilikten
armdu'iunası", "Klorlama çalı-
şmalarının, uzman ve bağımstz
bir kadro tarafından gerçekleşri-
rilip denetlenmesi"," Su şebeke-
sinin komple yenilenmesi ya da
hızla ıslahının sağlanması",
"Arıtma tesislerinin ve sistemle-
rinin, dünyanın geüşmiş ülkele-
rindeki seviyeye vükseltilmesi"
gibi konular da yer ahyor. Ayn-
ca yapımına Prof. Dr. Nurettin
Sözen döneminde başlanan "bi-
yolojik arıtma tesislerinin ta-
mamlanması" da ele almıyor.
Adlannın açıklanmasını iste-
meyen uzman grup, göç ve ben-
zeri nedenlerle nüfusu hızla ar-
tan İstanbul'da, susuzluk soru-
nunun giderihnesi için çalışma-
lar yapmanın yanı sıra mevcut
kaynaklann korunması ve
rehabilitesinin büyük önem
taşıdığına dikkat çekerek bir ön
fizibilite haarladı. Önümüzde-
kı günlerde Sağlık Bakanlığı'na
ulaştınlacak bu fızibiliteye
olumlu yanıt gelirse projenin fi-
nansal kısmının bakanlık ta-
rafından sağlanması istenecek.
Bu gerçekleşmediği takdirde
kamuo>una açıklama yapıla-
rak uluslararası kuruluşlar ile
sanayicilerden destek istenecek.
Bu arada Marmara ve Bo-
ğazlan Belediyeler Birliği'nin
de yakından takip ettığı ve pro-
jeler ürettiği, "İstanbul'un suyu-
nun korunması, geliştirilmesi ve
rehabilite edilmesi" konulu
çalışmalann başını, Bakırköy
Belediye Başkanı Au Talip Öz-
demir çekivor. Bu çalışmalarda
ver alan istanbul Üniversitesi
Coğrafya Bölümü'nden Prof.
Dr. Banş Mater. yeraltı suyu
çalışmalanyla deniz suyu an-
tma yöntemi ya da dışandaki
bir havzadan su getirilmesiyle
İstanbul'a su sağlanabileceğjni
belirtiyor. Mater. "Deniz suyu
arıtım yöntemi, bir dönem
İSKİ'de gündeme geldi. Karade-
niz'deki su antılarak Terkos'a
getirilebilir y a da şehir dışındaki
bir havzadan su getirilebilir. Bir
de büyük bir proje olan Melen
Projesi' gerçekleştirilirse İstan-
bul büyük ölçüde rahatlar" dedı.
İstanbul Üniversitesi Jeolojı
Mühendisliğı Bölümü'nden
Prof. Dr. Okay Eroskay. "İstan-
bul'a bugün 7 barajdan su getiri-
liyor. Cünde bazen 1 milvon 300
bin metreküp. bazen de I milyon
600 bin metreküp su veriliyor.
Bu küçük bir baraj demek. ama
şehrin su ihtiyacı buna rağmen
karşılanamıyor" dedi. Yağmur
bombalannın su sağlamak için
etkili bir yöntem olduğunu da
vurgulavan Eroskay. bu yönte-
min bulut olduğu zamanlarda
uygulanınca başanlı sonuçlar
verdiğini v urguluyor. İstanbul'-
un su ihtiyacını çözümlemek
için Istranca'dan ve Melen'den
su getirme projelerinin düşü-
nüldüğünü söyleyen Eroskay,
"Bu projeler de pahalı olduğun-
dan ödenek bulundukça yapılı-
yor. Bunlar gerçekleşirse İstan-
bul halkı büyük ölçüde rahatlar"
dedi.
OSMANAYDOĞAN
ANKARA - ANAP, Başbakan Tansu
Çiller'i, Meclis araştırma önergesinin yanı
sıra Maliye soruşturmasıyla da sı-
kıştırmayı hedefliyor.
TBMM'nin 14 temmuzda yapacağı ola-
ğanüstü toplanüda tartışılacak olan Baş-
bakan Tansu Çiller'in 1 trilyonu aşan ser-
vetiyle ilgili Meclis araştırması açıhnasını
içeren önergeyi hazırlayan ANAP Yozgat
Milletvekih Mahmut Orhon, bu kez de Çil-
ler ailesinin vergi kaçınp kaçırmadığının
araştınhnası için Mahye Bakanlığı'na ih-
barda bulunacak. Başbakan Çiller ve eşi
Özer Uçuran Çiller'e ait Marsan-Marmara
Holding AŞ'nin ABD'de yaklaşık 220 mil-
yar lirahk yatınm yapmasına karşın, Tür-
kiye'de "komik" denilebilecek vergiler öde-
diğini söyleyen Orhon, "1991,1992 ve 1993
yıllannda odenen toplam vergi 30 milyon li-
rayı buunuyor. Müfetrişler holding hesap-
lannı inceleyerek vergi kaçakçılığı yapılıp
yapdmadığını ortaya çıkarmahdır. Ben bir
vatandaş olarak ihbar edeceğim" dedi.
Çiller hakkmda servetinin araştınhnası
için Meclis önergesi veren Yozgat Millet-
vekih Mahmut Orhon. Çiller ailesinin sahi-
bi olduğu Marsan-Marmara Holding AŞ'-
yi Maliye Bakanlığı'na ihbar edeceğini açı-
kladı. Orhon. bugün Maliye BakanlığYna
yapacağı ihbara gerekçe olarak. "Başba-
kan Tansu Çiller ve eşi Ozer L çuran ÇiUer'-
in sahibi oldukları Marsan Holding'in,
ABD'de 7 milyon dolarlık yatırım yaparken
Türkiye'de üç yıl için 29 milyon 500 bin lira
kunımlar vergisi ödemesini" gösterdi. İnce-
Iemelerin Maliye'nın bilgi işlem merkea
yardımıyla kısa sürede yapılabileceğini ifa-
de eden Orhon, sonuçlann TBMM'deki
görüşmelerden önce çıkanlmasını ve ka-
muoyunun bilgilendirilmesini isteyeceğini
de bildirdi. Cumhuriyet'te de yayımlanan
ve Maliye Bakanhğı kayıtlannda bulunan
Marsan Holding bilanço ve kurumlar ver-
gisi beyannamelerinin ihbar için delil nitelı-
ğj taşıdığını söyleyen Orhon. holdingin çe-
şitliindirimlerdendeyararlanarak 1991 yılı
için 10 milyon 221 bin, 1992 yılı için 8 mil-
yon 549 bin 16 lira. 1993 yıh için ise 10 mil-
yon 839 bin 132 lira kurumlar vergisi öde-
diğini söyledi. Maliye BakanlığYnın bugü-
ne kadar Çiller ailesine ait Marsan Hol-
ding'Ie ilgili tüm iddialar ve yayımlanan
belgelere karşın harekete geçmediğinden
yakınan Orhon. Maliye Bakanhğı hesap
uzmanlannı ve teftiş kurulunu göreve çağı-
racağmı söyledi.
ABD'de milyarlarca lirahk yatınm ya-
pabilen bir şirketin, Türkiye'de 3 yıl için
toplamı 30 milyon liravı bulmayan vergi
ödemesinin dikkat çekici olduğunu ifade
eden Orhon. "Ya ödenen vergide bir
yanlışlık var ya da yatırım tutarında. Başba-
kan ABD'deki yatırımlarını kabul etti.
Onun için verginin mutlaka incelenmesi ve
sorumluların bulunması. gerçeklerin ortaya
çıkardması gerekiyor. Müfettişler, vergi ka-
çakçılığı yapılıp yapılmadığuıı ortaya çıkar-
malıdır" "dedi.
"Başbakan vergj kaçırıyor" düşüncesi-
nin kamuoyunu rahatsız ettığini kaydeden
Orhon. "Ekonomik kurtuluş savaşı açıldığı
sövlenip vergi düzenlemeleri yapılarak ek
vergiler çıkarılırken Başbakan'ın vergi öde-
memesi gibi şaibeli bir durum. vergisini öde-
yen düriist insanları derinden naralamak-
tadır. Türkiye Cumhuriyeri Başbakanı'nın,
vergi kaçırmadığının ortaya çıkması, herke-
si sevindirecektir. Ben bunun için bir vatan-
daş olarak ihbarda bulunacağım" dive ko-
nuştu.
Göz doktoru olan ve Ankara'daki mua-
yenehanesinde de çalıştığını bildiren Mah-
mut Orhon. Çiller ailesinin 3 yılda ödediği
verginin 30 milyon liranın altında kal-
masını eleştirdi.
Köşk'te insan
hakları görüşüldü
Kıratlıoğhı'ııdaııDYP ıııillet\ekilJeriııe tehdit
ANKARA
(Coınbnrijet
Bûrosu) - Baş-
bakan Tansu
"m tarü-
şmah servetinin
ele alınacağı
TBMM'nin o!a-
ğanüstü lop-
lantısı öncesin-
de, parti içj mu-
hatefeti "ba-
taabk" teklifle-
riyle yumuşat-
maya cahşan ancak olumlu yamt alama-
yan DYP yönetimi, son care olarak tehdit
yöntemine başvurdu. DYP Genel Başkan
YardımciM Esat KıraÜıoiİB. ANAFtn
önergesinin kabul edilmesi ve Çüier
hakkmda araşörma komisyonu kurul-
durumunda Çılier'in ve hükürneün
istifakaran alabiJeoeğini imaederek, "Ge-
aei haşkaiu öe kendi hükümetini isâfayia
karşı karşıya getirea milktvekili yara alır"
dedi.
DYP Genel Başkan Yardanası KjraÜ-
toğhı, dün düzenlediği baan toplanösı-
nda, ANAP'ın. Başbakan Çiller'in. serve-
tiyîe ilgili bir Mecüs araşürma komisyonu
oluşturulmasanı öngören önergesini.
"ANAP Genel Bsşkaat M«s8t Yıbnaz'm
Bizans oyana" olarak nitelendirdi.
Yılmaz'ın ANAP üzerinde otoritesini yi-
tirdigini, sempaozanlanıun azaldıgım öne
süren, Kıratlıoğiu, "Işi gücü inrakiBiş,
Sayın Çifler'e yükteniyor. Böylece kaybet-
tiği otoriteyi başka zemintenk otastumıa-
ya çdışivor" diye konuştu. Kirathoğhı,
şöyle devam etti:
"Yumaz'm, Saym ÇSkr'in mai?art$aB
ortaya atmasının tek hedefi var. Bu yoüa,
Başbakan'ı istifaya zoriamayı pianiıyor.
Araşünsa komisyonunun oluşturuhnası
kabul edilirse aklmca diyecek ki 'Araşü-
rmajıut sağjsklı yapılabümesi içjn Saym
Çüter ktifa edin'. Bu ptanau da kendifHfen
başka kin»effi& bibnediğini zanaediyor. Bu
füm, daha öoceki döaesüerde de çok oy-
nadı. Ama hiçJbir tküûar parti» oyuaa geJ-
medi."
Kırathoğlu. sağduyulu hiçbir DYP mil-
letveküinin ANAP'ın oyununa gebneye-
ceğine inandığtm belirterek, "Bir tek BS-
JefvekiMfflK bile, Yıtamz'Bi, Saym ÇSkri
saçlayan önergesine evet oyu vermeyecek-
tlr"dedi.
DYP olarak önümüzdeki günlerde,
Adafet Partisi'ni de kapsayacak şekilde
porti malvarlığun kamuoyuna açıklaya-
caklann! bildiren Kjratkoğiu, diğer siyasi
partilere de malvarhklannı acıklamalan
çağnsinda bulundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Av rupa'da insan haklan
konusunda Türkive'ye vönelik
eleştiri ve kampanvalar. Cum-
hurbaşkanlığYnda vapılan top-
lantıdaelealındı.
İnsan haklan vedemokratik-
leşme konusunda yapılması ge-
rekenlerin de ele alındığı top-
lantıda, Avrupa'nın Türkive"-
nin terorizmle mücadelesi ve in-
san haklan konusunda daha
voğun bilgilendirilmesi gereği
vurgulandı.
Yemekli toplantıya, Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. Başbakan Yardıma-
sı ve Dev let Bakanı Murat Ka-
rayalçın. Dışişleri Bakanı Hik-
met Çetin ve TBMM Dışişleri
Komisvonu Başkanı Erdal ınö-
nü'nün yanı sıra Dışişleri Ba-
kanhğı Müsteşan Özdem San-
berk ve Avrupa Konseyi Parla-
menterler Meclisi Türk Grubu
Başkanı Sait Kemal Mimaroğlu
da katıldı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan va-
pılan acıklamada. toplantıda
Avrupa kurumlannda Tür-
kive'ye ilişkin ortaya çıkan ge-
lişmelerin değerlendirildiği be-
hrtildi. Karavalçın da toplantı-
dan sonra yaptığı acıklamada.
toplantı sırasında alınabilecek
önlemlerin görüşühnediğini.
sadece değerlendirme yapıldığı-
nı söyledi.
Toplantıda DEP milletvekil-
leriyle ilgili konulara girilmedi-
ğini söyleyen Karayalçın. "Ya-
pılabilecek düzenlemelerin kara-
ra bağlanabileceği platform, hü-
kümet ve TBMM'dir. Aslında
bunlaruı neler olduğu da bilin-
mekte. Bunlar yeni şeyler değil.
Türkiye'nin demokratikleşmesi
için nelerin vapılmasının gerekli
olduğunu biliyoruz. Bunlar ive-
dilikle yaşama geçirilmelidir"
dedi.
Toplantıya yakın kaynaklar.
Karayalçın ve İnönü'nün, koa-
lisyon protokolünde de yer alan
bazı reformlann. Türkiye'nin
gereksinmeleri açısından. ivedi-
hkle yapıhnasını vurguladıklan
öğrenildi. Toplantıda. Av-
rupa'daki çeşitli kurumlann.
Türkiye'deki insan haklan ko-
nusunda daha yoğun bilgilen-
dinlmesinin önerildiği öğrenil-
di.
Karayalçın. Köşk'tekı top-
lantıdan sonra eski Türk-Iş
Başkam Halil Tunç'u ziyaret et-
ti. Zıyaret sırasında gazetecile-
rin Çankaya'daki toplantıyla il-
gili sorulan üzerine Karayalçın,
toplantıya katılanlann sadece
görüşierini açıkladıklannı be-
lirterek "Türkiye uluslararası
platformlarda sıkışık bir durum-
da kalıyor. Demokratikleşme
paketinde yer alan 62 yasa önce-
likli olarak yaşama geçirilecek.
Türkiye daha önce uluslararası
kuruluşlara söylemiş olduğu şey-
leri yapmadığı için prestij kaybı-
na uğruyor" dedi.
Muayene. Teşhıs
Tedavi. laboratuvar,
Rörttgen
PAZAR HARIÇ HER GUN
SAAT 9 00 - 20 00
TÜRK
KALP
VAKFI
Te/:275 12 44/45
Fax 266 47 12