25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ1994PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 Orduda terfî heyecanı EVREN DEĞER ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş'in, geçen mayıs ayında gö- rev süresinin uzatılmasıyla ilgili tartışmalan. "1 Eylül 1994 tan- hinde emekli olacağım" şeklin- deki açıklamasıyla noktalama- sından sonra, Türk Sılahh Kuv- vetleri'nin yeni komuta yapisı da şekillenmeye başladı. Orge- neral Güreş'ten boşalacak Ge- nelkurmay BaşkanlığYna, Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general İsmail Hakkı Karadayı getiriliyor. Orgeneral Kara- dayı'dan boşalacak Kara Kuv- vetleri KomutanlığYna, halen 1. Ordu Komutanı olarak gö- revde bulunan Orgeneral Hik- met Bayar'ın getirilmesine ke- sin gözüyle bakılıyor. Bu yıl Orgeneral Güreş'in is- temi doğrultusunda Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlan- nın bir yıl daha görevde kalıp kalmayacaklan ise henüz ke- sinlik kazanmadı. Konunun ağustos ayı başında yapılacak olan Yüksek Askeri Şûra top- lantısında netleşmesı bekleni- yor. Ancak her iki komutanın birer yıl daha görevde kalmala- n bu yıl korgeneral- koramiral- likten, orgeneral- oramiralliğe terfi edecekler açısından bir sı- kıntı yaratmıyor. Çünkü yasa. orgeneral-oramirallikte 4"er yıl- lannı tamamlayan kuvvet ko- mutanlannı, kadro kapsamı dışında bırakıyor. TSK kaynaklan, Orgeneral Güreş'in emekülik sonrasında. Başbakan Tansu Çiller'in. "ken- disinden mutiak surette yarar- lanmak" düşüncesi çerçevesın- de, Başbakanlık'ta başta baş- daruşmanlık olmak üzere önemli bir göreve getirilmesinin düşünüldüğünü söylediler. Ay- nı kaynaklar. bu görev sonra- sında, daha sonra yapılacak bir kabine değişiklığjnde. Org. Gü- reş'in dışandan Milli Savunma BakanLğVna getirilebileceğini. böylece de Türkiye'de yıllardan bu yana süren Genelkurmay BaşkanlığVnın Milli Savunma Bakanhğı'na bağlanması tartış- malannın sona ereceğini kay- dettiler. Orgeneral Güreş'in emeklilik sonrasında. Ankara'- da bir görev üstlenmesinin ke- sinleştiğine de işaret eden aynı çevreler, bunun bir göstergesi olarak, Güreş'in emeklilik son- rasında İstanbul'da oturmayı tasarlarken, Başbakan Çiller'in "kendisinden mutiak surette ya- rarianmayı hedeflediğini" açık- lamasının ardından. Ankara'ya yerleşmeye karar vermesini gösterdiler. Aynı çevreler, Başbakan Çil- ler'in geçen yıl Genelkurmay BaşkanhğVndan kendisine, bir muvazzaf orgenerali danışman olarak istediğini, ancak TSK- nin bir muvazzaf tümgenerali danışman olarak görevlendir- diğine de dikkat çekerek. Orge- neral Güreş'in. TSK'yi en iyi tanıyan kişi olarak emeklilik sonrasındadanışman olabilece- gını soyledıier. Alınan bilgiye göre, Orgene- ral Hikmet Bayar'dan boşala- cak 1. Ordu KomutanlığYnın en güçlü adayı. 2. Ordu Komu- tanlığı'nda ikinci yılını tamam- layan Orgeneral Necati Ikizoğ- lu. Askeri kaynaklar. Orgeneral fkizoğlu'nun. İstanbul'uçok iyi tanıdığını, geçmişte. hem 15. Kolordu Komutanhğı, hem de 1. Ordu Kurmay Başkanlığı yapması nedeniyle bu göreve getirilmesinin sürpriz olma- yacağıru kaydettiler. Askeri kaynaklar, bu yıl Jan- darma Genel Komutanhğı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğj. 3. Ordu Komutan- hğı ve NATO Güneydoğu Av- rupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanhğı görevlerindedeği- şikük beklenmediğini söyledi- ler. Bu yıl orgenerallikte 4. yılını tamamlayan Harp Akademile- ri Komutanı Orgeneral Kemal Yavuz'un emekli olacağına işa- ret eden aynı çevreler. bu göre- ve Ege Ordu Komutanı Orge- neral Hikmet Köksalın gelebi- leceğine işaret ettiler. Orgeneral Köksal'dan boşalacak Ege Or- du KomutanhğYna ise. bu yıl korgenerallikten orgeneralhğe terfi edecek iki korgeneralden birinin getirilmesi bekleniyor. Orgeneral İkizoğlu'ndan boşa- lacak 2. Ordu KomutanhğYna yine bu yıl orgeneral olacak di- ğer korgeneralin getirileceği söyleniyor. Kara Kuvvetleri Komutan- hğı'nda bu yıl ikisi orgeneral olacak korgeneraller ise şunlar: Atüla Ateş, Selçuk Saka, İs- mail Hakkı özkan ve Fikret Boztepe. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın Üter bu yıl gö- revini sürdürürken, Tümgene- ral Yalçın Erten ile Tümgeneral Erdinç Aygün korgeneralliğe terfi sırasında bulunuyorlar. Deniz ve Hava Kuvvetleri Orgeneral Güreş'in istemi doğrultusunda bu yıl Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlan- nın değişmesi beklenmiyor. Her iki komutanın görevde kal- ması bu yıl terfi edecekler açı- sından sorun da oluşturmuyor. Çünkü yasa, 4'er yılını tamam- lamış kuvvet komutanlannı kadro dışında tutuyor. Ancak, kuvvet komutanlığında 2'şer yıllannı tamamlayan komutan- lann emekh ohnalan hahnde ise Deniz Kuvvetleri Komutan- hğYna Donanma Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri KomutanhğYna da, Genelkurmay 2. Başkanı Orge- neral Ahmet Çörekçi gelecek. Oramiral Erkaya'nın kuvvet komutanı olması sonrasında, Donanma KomutanhğYna bu yıl koramiralikten oramiralliğe terfi sırasında bulunan Kora- miral Atilla Tuzman ya da Ko- ramiral Çetin Ersan'dan birinin getırilmesi bekleniyor. Orgene- ral Çörekçi'nin kuvvet komuta- nı olması sonrasında da, yine bu korgenerallikten orgeneral- liğe terfi sırasında bulunan Korgeneral İlhan Kılıç ya da Korgeneral Ergin Celasın'dan hangisi orgeneralliğe terfi eder- se, onun Genelkurmay 2. Baş- kanı olacağı söyleniyor. Bu yıl kuvvetlerde bir üst rüt- beye terfi sıralamasında bulu- nan generallerin dökümü de şöyle: KARA KUVVETLERt Korgeneralliğe terfi sıralama- sında bulunan tümgeneraller: Edip Başer, Ali Yalçın, Erdinç Türe, Aytaç Yalman, Tamer Akbaş, Erdinç Demirbilek. Ha- lil Sezal, Ah İhsan Türkkan, Kemal Erdoğdu, Erdoğan Er- genekon. Şerif Sabuncu. Tümgeneralliğe terfi sırala- masında bulunan tuğgenerallen Fethi Tuncel, Fevzi Türkeri, Orhan Yöney, Oltan Evren, Aydın Şen, Çetin Erman, Sami Atay, Ersin Köşer, Yaşar Spor. Sami Zığ, Ersin Yıhnaz, Yıldı- ray Akseller, Nejat Eslenl Gül- tekin Engin, Gürtekin Özde- mir, Mehmet Başpınar. Yavuz Akın, Tufan Hürmeriç, Cey- han Alptekin, Aktan Dalşık, Özkan Özgün, Tuncay Özkan, Mesut Tuncel. DENİZ KUVVETLERİ Koranıiralliğe terfî sıralama- sında bulunan tümamiraller: Bü- lent Alpkaya, Atilla Şenkul. TümamiraUiğe terfî sıralama- sında bulunan tuğamiraller Ye- ner Karahanoğlu, Hüseyin Sağlam. Erol Adayener, Doğan Hacipoğlu, Nejat Güldiken, Nafiz Kartal. HAVA KUVVETLERİ Korgeneralh'ğe terfi sıralama- sında bulunan tümgeneraikr: Orhan Köse. Erol Olcay, Öz- kan Kava. Tümgeneralliğe terfî sırala- masında bulunan tuğgeneraller: Nuri Solakoğlu, Batmaz Dan- din. Mehmet Yurdakan. Erdo- ğan Batmaz. Süha Tayfun, Unal Beşler, Tandoğan Koçbo- ğan. Sait Değer. JANDARMA Tümgeneralliğe terfî sırala- masında bulunan tuğgeneraller: Gahit Balcı, Tevfık Özdemir, Yaşar Ilık. GÜLHANE ASKERİ TIP Tümgeneralliğe terfi sırala- masında bulunan tuğgeneraller: Tuğamiral İnal Ülgenalp, Tuğ- general Levent Karaca, Tuğge- neral Fahrettin Asparslan. ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBUNA ÇAĞRI Sayın Meslektaşlar, Bilindiği üzere, İstanbul Barosu'nun Genel Kurulu, ekim ayında toplanacaktır. İçinde yaşadığımız çok yönlü sorunlar, grubumuzu. her zamankinden daha duyarh olmaya zorlamaktadır. Bu bağJamda, Çağdaş Avukatlar Grubu'nun genel kurul sürecine bir bütünlük içinde ağırhğmı koymasını sağlayabilmek, sorunlanmızı tartışabilmek, grubumuzun başlatacağı çalışmalar konusunda görüş abşverişinde bulunmak üzere 13 Temmuz 1994Çarşambagünüsaat 17.30'da, İstiklal Caddesi-Galatasaray adresindeki Karaca Tiyatrosu'nda bir toplantı yapılacaktır. Çağdaş düşünceden yana olan tüm meslektaşlanmızın bu toplantıya en yüksek düzeyde katılacaklanna inaruyoruz. Meslektaşlanmıza duyurulur. Av. GÜLÇİN ÇAYLIGtL, Av. HASAN BASRIAKGİRAY, Av. ALİŞAN SERTEL G Ü N D E M MUSTAFABALBAY • Baştarafi 1. Sayfada proje için yararlı olabilecek bilgileri toplamak amacıyla ABD'de gereklı çalışmaları yapmakta, bunların so- nuçlannı bakanlığımıza iletmektedir. Danışman Reed'e, yazınızda iddia edildiği gibi birinci kontrat dönemin- de 44 bin 879 dolar, ikincide 42 bin 744 dolar, üçüncüde 20 bin dolar öden- memiştir. Birinci ve ikinci dönemde 24 biner dolar, üçüncü dönemde ise 9 bin dolar ödemede bulunulmuştur. Laverne Coofc, projenin da- nışmanlık hizmetini yürütmekte olan Ohio Üniversitesi'nin grup lideridir. Ancak çalışmak istediği elemanlan kendisi seçmemektedir. Uzmanların seçimi, proje kapsamında bulunan danışmanların amirlerinden oluşan bir komisyon tarafmdan özgeçmişleri incelenerek yapılmıştır. Uzman gö- revlendirilmesinde Ohio Üniversite- si'nin ya da grup liderinin doğrudan etkisi bulunmamaktadır. Proje kapsamında bulunan ba- kanlığımız birimlerinde Wlll Mlller, JudKh Marien, J. A. Carpenter R. Hurpy Frank Schom, Eric Cartland ve A. Paull adında uzmanlar mevcut değildir. Ayrıca proje kapsamında görev alan uzmanların kadrolarının tamamı Ohio Üniversitesı'nde de de- ğildir. Projede ABD'nin değişik ünı- versitelerinde görevli uzmanlar çalı- şmaktadır." Açıklamanın ABD'Iİ uzmanlara iliş- kin bölümü böyle. MEB açıklamasının Dünya Bankası ile yapılan anlaşmaya ve Eğitim Araştırma Geliştirme Daıre Eğitim Kime Teslim? Başkanı Doç. Dr. Ahmet Apay'a ıliş- kin bölümlerini bir başka yazıda ak- tarıp yanıtını vereceğiz. ûnce Reed biraderimizden başla- yalım. Tarih ve sayı numarası vererek yayımladığımız sözleşmede, rakam 40 bin doların üzerindeydi, ancak MEB bunun 24 bin dolar olduğunu söylüyor. Burada bakanlığın iki bel- gesi çelişiyor, ama bizim üzerinde durduğumuz Reed'in 40 bin dolar mı yoksa 24 bin mi aldığı değil. 24 bin bıle olsa bugünkü kurdan 744 milyon lıra yapıyor. Bu rakam bile yüzü aşkın öğ- retmenin bir aylık maaşı. 1990da başlaması gereken projenin 1994'te daha ılk aşamaları bile geçilemedı. Acaba bu kadar para alan bir bağım- sız başdanışman, bu projeye nasıl bir katkı sağlıyor? ABD ısrarla Reed'in MEB Başdanı- şmanı olmasını istiyor. Neden acaba? Reed'in sözleşmesinın üçüncü kez uzatılması sırasında güçlük çıkınca. araya kim gırdi dersiniz? Zamanın Devlet Bakanı Tansu Çiller. işte Çiller'in Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan a gönderdığı 18 Ocak 1992 tarihlı mektup: "Sayın Bakan, Satırlarıma en iyi dileklerimle baş- lamak istiyorum. Çok ağır, ama o öl- çüde onurlu görevinizde başarılar di- lerim. Türk insanının geleceğini ga- ranti edebilecek en önemli ve belki de tek yapı taşının gerçekten eğitim olduğuna inanıyorum. Bu sebeple başarılı olmanızı yürekten arzu ediyorum. Sayın Bakan, bu fırsattan yararla- narak size aktarmak istediğim bir konu var. Connecticut Üniversitesi'- nin Yakın Doğu, Türkiye ve Islam tari- hi profesörlerinden Howard Reed'in geçen temmuz ayından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı'na danışmanlık hiz- meti vermekte olduğunu öğrendim. Kendisi benim de Connecticut Üni- versitesi'nden hocamdır. Gerçekten değerli bir bilim adamı ve eğitimcidır. Geçenlerde bana gönderdiği bir mektupta, Milli Eğitim Bakanlığı'na vermekte olduğu hizmeti sürdürme arzusundan söz ettı ve bu dileğinı size aktarmamı istedi. 'Elçiye zeval olmaz' sözünden ha- reketle ilişikte Bay Reed'in bir biyog- rafisi ile ben bu dıleği yerine getirmiş oldum. Karar sizindir. Başarılarmızın devamını diler, en samimi ve içten dileklerimi sunarım. Saygılarımla. Prof. Dr. Tansu Çiller Devlet Ba- kanı" Çocuklarının garantısıni ABD'de villa, otel, ış merkezı satın alarak sağ- layan Çiller, bu mektubunda Türk in- sanının garantısinin eğitim olduğunu söylüyor. Ardından ABD'Iİ Reed'in danışmanlığının sürmesi ricasmda bulunuyor. Ben "24 Ağustos 1994'te görev sü- resi dolacak Reed'in acaba kontratı uzayacak mı" diye sormuştum. Me- ğer yanlış sormuşuz. Torpıl Başba- kan'dan olduktan sonra... Açıklamanın bir de ABD'Iİ uzman- lar bölümüne değınelim. Biz Dünya Bankası lıstesinde gördüğümüz bazı uzmanların adlarını vermıştik. Tabiı tümünü yayımlayamamıştık. Ba- kanlık, "Bu uzmanlar çalışmadı" di- yor. Oysa Ohio Unıversitesi 1995'e kadar yaptığı program çerçevesinde sözünü ettiğimiz uzmanları 4-5 aylık sürelerle gönderip geri çekiyor Okurlarımız, "Acaba ABD'Iİ uzman çalışmadı mı, Cumhuriyet yanlış mı yazdı" endışesıne kapılabilir, bu kez birkaç ABD'Iİ uzman adı daha vere- lım, ama Ankara'da oturdukları evle- rin semt ve sokaklarını da yazalım kı sağlam olsun. Kapı ve telefon numa- raları da elimizde.Crystal Meriwet- her (Çayhane Sokak-Gazıosmanpa- şa), VVilbur Miller (Noktalı Sokak- Gazıosmanpaşa), Amico Judith (Ab- dullah Cevdet Sokak-Çankaya), Frank Schorn (Tahran Caddesi- Kavaklıdere)... Tekrar altını çızelım. Bizim ABD'lı uzmanlara, öğretim üyelerine kışısel bir tavrımız yok. Bizim karşı çıktığımız "Amerikancılık". Allah kahretsın! Kim soktu ıçımıze şu, "ulusal bağımsızlık" duygusunu. Vursan bit- miyor, sulandırsan yok olmuyor... Halbuki, ne güzel olurdu baştan mandacılığı kabul etseydik! ingilizi, Amerıkanı gram gram öz- gürlük verse, sevinseydik! w Baıajlaıdaki kirlilikyaşaım tehditediyor9 • Baştarafi 1. Sayfada önlem alınmalı, hfikömet konuya el koy- malıdır" görüşünü savundular. Hafta sonu olması nedeniyle pek ço- ğunu makamında ya da evinde bula- madığımız resmi yetkililer içinde "en ciddi" uyanyı Çevre Bakanhğı Çevre Koruma Genel Müdür Yardımcısı Tansu Gürpınar yaptı. Çevresel etkiler ve yönetimlerin yanlış uygulamalan ne- deniyle İstanbul, Ankara ve Izmir'de barajlardaki kirlihğin ciddi boyutlara ulaştığını behrten Gürpınar şöyle konuştu: "ÖzeUikle İstanbul başta ol- mak üzere barajlardaki kirlilik insan yaşamını tehdit eder bir noktadadır ve had safhaya ulaş- mıştır. Bir an önce acil önlem alı- nmaJı, vatandaşlarunız suyu kaynatmadan içmemeye özen göstermeli." Kirliliğin yanı sıra su sıkıntısını en yoğun yaşayan kent olması nedeniyle İstan- bul"un özel bir öneme sahip ol- duğuna dikkat çeken Gürpı- nar, "İSKİ'nin eündeki Su Ka- lite Kontrol Yönetmeh'ği' bu- gûn yeterince uygulanmamak- tadır. Biz bakanlık olarak bu konuda gerekli müdahaleyi yapıvoruz. Ancak onlar bu uyarüanmızı dikkate almaya- rak kendi bildikleri gibi davranı- yorlar. Ve zamanında çozülmesi gereken sorunlar bertaraf edile- mez bir noktaya ulaşıvor" dedi. Yapı imar izinlerinin siyasi çıkarlar gözetilerek verildiğini beürten ve kent yönetimlerinin bu konuda büyük yanhşlar yapuğına dikkat çeken Çevre Bakanhğı Çevre Genel Müdür Yardımcısı Tansu Gürpınar, "RP'nin kalesi" olarak ünlenen Sultanbeyli"yi bu tür usulsüzlüklere örnek gösterdi. Gürpınar, barajlann çevresinin kirletil- mesi konusunda ise şunlan söyledi: "Çevre duv arlıhğı bir yaşam biçimi bir ahlaktır. Kentler bugün maalesef bu an- laytşın çok uzağında yönetUivor. Kentie- rin içme suyunu sağlayan barajlann su havzalarında yapılaşma inanılmaz bir hızda devam edivor. Ornekleri görüldiiğü gibi, gelecekte rant sağlama kaygısıyla oluşan Sultanbeyli yerleşim bölgesi El- malı Barajı'nı öldürmüş, mevcut yöne- timlerde buna gözyummuşlardır." Kanalizasyon karışıyor Görüşierini aldığımız uzman ve öğre- tim görevlileri su konusunda "Acil ön- lem''çağnlannı yinelerken ısrarla, "klor- lama yöntemleri, altyapı eksiklikleri ve arıtma" konulannda rehabilitasyona gıdilmesini istiyorlar. Prof. Dr. Kriton Curi. İstanbul"daki Suyııkaynatın • Baştarafi 1. Sayfada olduğu ölçüde korunraanm yöntemlerini ak- tanyorur - "Çeşme suyiHsı mutlaka kaynatarak kui- laoın - "Mümkünse suyu 'Dödüklâ tencere' ola- rak tanımlanan kaplarda kaynatın ve kaynat- ma sûresi 20 dakikamn alünda olmasın. Bir başka deyişle su, kaynama noktasındaki ısıya ulaşüktan sonra en az 20 dakika aynı ateşle kaynamaya devam etsin." • "Kaynatılan sulan mubakkak cam kapiar- û* saklaym. Cam kabi kullanmadao önce sirke Be iyke çalkalaym ve ardından kaynatılarak soğutulmuş soyla durulayın. Cam kaplara ko- mtian 9dan 3 aünfeB fazia bekfetmeden take- "şehir sulanmn kirliliğinin. antmanın gerekriği gibi yapümamasından çok dağıtım şebekesindeki çatlaklardan sı- zan mikroplu sulardan kaynaklandığının aşikar olduğunu, ÖzeUikle yaz aylarında bu karışma ihtimalinin daha çok arttığım" belirtti. Prof. Dr. Curi, halkın tedbir olarak "su kesintilerinden sonra bir süre mus- luktan akan suyu içme suyu olarak ve yi- yecekleri yıkamada kullanmamasını" önerdi. Curi. şehir suyunun klorlanma- ması gibi bir durumda büyük oranda epideminin (Bulaşıcı salgın hastalık) sözkonusu ola- cağını da sözlerine ekledı. - "Meyve ve scbzeleri muhakkak sirkdi suya yaünn. Bir kaç saat bekJettikîen sonra gene kaynatılarak soğutulmuş suda duru- layın. Bu işlemleri yapmadan önce eilerinizi mutlaka sıvı sabunla iyice vıkayın. Yemekkri de kaynatılarak soğutulmuş su ile yapın." • "El ve ytk temizBğjnde doğrudan musiıık suyu kuüaninayuı. Bcbekkrin alt teraizüği fle banyoiannı kesnlikk doğrudan musluktan alı- nan su ile yapmaym. Bu işknıleri de kay- natıldıktan sonra ıbtıhnış veya soğutulmuş su He yapın. Tıraş olurken ya da olduktan sonra cflt hjBssstasacağaıdan ya da mevcut deri çizilme- lerinde, yara veya kanamalarda harta rırnak kenarmda oluşacak küçücük bir yara ya da aç*- imada, ayaklarda nasır veya taban altı çatla- nuüarmda, pannak arası mantarlarda da ajm şekfide sudaki mikroplar doğrudan bünyeye olaşır. Tûm bu işkmkrde bol sabun kullanm." - "Tuvalete girdikten sonra elkrinizi mu- hakkak sabunla ve mümkünse sm sabunla yıkayın. Kaynaüldıktan sonra soğutulmuş su ile bol miktarda durulaytn." - "Eğer imkanuuz elveriyorsa ağzı kapah, açdma ya da denetimsiz doidurulma imkanı sağlamayacak mühüriü şişelerden su ahn. AJdığınız ürünün üzerinde Sağbk Bakanuğı müsaadesi, içindeki evsaf ve gerekli izinterin yazılı olmasına özen gösterin. AJdığjnjz suyun kabının altrnda veya iç ceperlerinde yeşiMmsi bir reok, gözle görülür oranda yosunumsu otuşumlar görürseniz kesînfikk: kuHanmayıp lahlüe gönderin." Bu durum karşısında tek merkezden uygulanan dezen- fektasv on ışlemlerinin yeterli olamayacağını vurgulavan Curi. "Ana dağrtun istasyonla- rındaki dezenfektasyon ünitele- rine ek oiarak, kırık dunımdaki su dağıtım hattı üzerinde ara de- zenfektasyon noktaları saptan- malı ve buralarda sular ikinci defa klorlanmalı" öncnsındc bulundu. Prof.Kriton Curi, en etkin çözümün boru şebekesinin ye- nilenerek mevcut boru hattı kınklannın giderilmesi olduğu- nu belirtti ve "Ancak bu zaman alıcı uzun vadeli bir çözümdür. Bu nedenle acil önlem açısından Batılı ülkelerde olduğu gibi su şebekesi üzerinde ara dezeniek- tasyon ünitelerine önem ve- rilmelidir. Aksi takdirde kirlili- ğin yol açacağı durum daha va- him boyutlara ulaşabilir" dedı. ANAP, Çiller'inpeşinibırakmıyor Temizsu • Baştarafi 1. Sayfada çalışma vapmak üzere harekete geçtiler. Sağlık, Çevre ve diğer bakanhklara sunulacak bu ge- niş caplı raporda "Susuzluğun gideriünesi" konusuna yer ve- rilmekle birhkte ağırhklı olarak "Su havzalarının kiıiilikten armdu'iunası", "Klorlama çalı- şmalarının, uzman ve bağımstz bir kadro tarafından gerçekleşri- rilip denetlenmesi"," Su şebeke- sinin komple yenilenmesi ya da hızla ıslahının sağlanması", "Arıtma tesislerinin ve sistemle- rinin, dünyanın geüşmiş ülkele- rindeki seviyeye vükseltilmesi" gibi konular da yer ahyor. Ayn- ca yapımına Prof. Dr. Nurettin Sözen döneminde başlanan "bi- yolojik arıtma tesislerinin ta- mamlanması" da ele almıyor. Adlannın açıklanmasını iste- meyen uzman grup, göç ve ben- zeri nedenlerle nüfusu hızla ar- tan İstanbul'da, susuzluk soru- nunun giderihnesi için çalışma- lar yapmanın yanı sıra mevcut kaynaklann korunması ve rehabilitesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek bir ön fizibilite haarladı. Önümüzde- kı günlerde Sağlık Bakanlığı'na ulaştınlacak bu fızibiliteye olumlu yanıt gelirse projenin fi- nansal kısmının bakanlık ta- rafından sağlanması istenecek. Bu gerçekleşmediği takdirde kamuo>una açıklama yapıla- rak uluslararası kuruluşlar ile sanayicilerden destek istenecek. Bu arada Marmara ve Bo- ğazlan Belediyeler Birliği'nin de yakından takip ettığı ve pro- jeler ürettiği, "İstanbul'un suyu- nun korunması, geliştirilmesi ve rehabilite edilmesi" konulu çalışmalann başını, Bakırköy Belediye Başkanı Au Talip Öz- demir çekivor. Bu çalışmalarda ver alan istanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nden Prof. Dr. Banş Mater. yeraltı suyu çalışmalanyla deniz suyu an- tma yöntemi ya da dışandaki bir havzadan su getirilmesiyle İstanbul'a su sağlanabileceğjni belirtiyor. Mater. "Deniz suyu arıtım yöntemi, bir dönem İSKİ'de gündeme geldi. Karade- niz'deki su antılarak Terkos'a getirilebilir y a da şehir dışındaki bir havzadan su getirilebilir. Bir de büyük bir proje olan Melen Projesi' gerçekleştirilirse İstan- bul büyük ölçüde rahatlar" dedı. İstanbul Üniversitesi Jeolojı Mühendisliğı Bölümü'nden Prof. Dr. Okay Eroskay. "İstan- bul'a bugün 7 barajdan su getiri- liyor. Cünde bazen 1 milvon 300 bin metreküp. bazen de I milyon 600 bin metreküp su veriliyor. Bu küçük bir baraj demek. ama şehrin su ihtiyacı buna rağmen karşılanamıyor" dedi. Yağmur bombalannın su sağlamak için etkili bir yöntem olduğunu da vurgulavan Eroskay. bu yönte- min bulut olduğu zamanlarda uygulanınca başanlı sonuçlar verdiğini v urguluyor. İstanbul'- un su ihtiyacını çözümlemek için Istranca'dan ve Melen'den su getirme projelerinin düşü- nüldüğünü söyleyen Eroskay, "Bu projeler de pahalı olduğun- dan ödenek bulundukça yapılı- yor. Bunlar gerçekleşirse İstan- bul halkı büyük ölçüde rahatlar" dedi. OSMANAYDOĞAN ANKARA - ANAP, Başbakan Tansu Çiller'i, Meclis araştırma önergesinin yanı sıra Maliye soruşturmasıyla da sı- kıştırmayı hedefliyor. TBMM'nin 14 temmuzda yapacağı ola- ğanüstü toplanüda tartışılacak olan Baş- bakan Tansu Çiller'in 1 trilyonu aşan ser- vetiyle ilgili Meclis araştırması açıhnasını içeren önergeyi hazırlayan ANAP Yozgat Milletvekih Mahmut Orhon, bu kez de Çil- ler ailesinin vergi kaçınp kaçırmadığının araştınhnası için Mahye Bakanlığı'na ih- barda bulunacak. Başbakan Çiller ve eşi Özer Uçuran Çiller'e ait Marsan-Marmara Holding AŞ'nin ABD'de yaklaşık 220 mil- yar lirahk yatınm yapmasına karşın, Tür- kiye'de "komik" denilebilecek vergiler öde- diğini söyleyen Orhon, "1991,1992 ve 1993 yıllannda odenen toplam vergi 30 milyon li- rayı buunuyor. Müfetrişler holding hesap- lannı inceleyerek vergi kaçakçılığı yapılıp yapdmadığını ortaya çıkarmahdır. Ben bir vatandaş olarak ihbar edeceğim" dedi. Çiller hakkmda servetinin araştınhnası için Meclis önergesi veren Yozgat Millet- vekih Mahmut Orhon. Çiller ailesinin sahi- bi olduğu Marsan-Marmara Holding AŞ'- yi Maliye Bakanlığı'na ihbar edeceğini açı- kladı. Orhon. bugün Maliye BakanlığYna yapacağı ihbara gerekçe olarak. "Başba- kan Tansu Çiller ve eşi Ozer L çuran ÇiUer'- in sahibi oldukları Marsan Holding'in, ABD'de 7 milyon dolarlık yatırım yaparken Türkiye'de üç yıl için 29 milyon 500 bin lira kunımlar vergisi ödemesini" gösterdi. İnce- Iemelerin Maliye'nın bilgi işlem merkea yardımıyla kısa sürede yapılabileceğini ifa- de eden Orhon, sonuçlann TBMM'deki görüşmelerden önce çıkanlmasını ve ka- muoyunun bilgilendirilmesini isteyeceğini de bildirdi. Cumhuriyet'te de yayımlanan ve Maliye Bakanhğı kayıtlannda bulunan Marsan Holding bilanço ve kurumlar ver- gisi beyannamelerinin ihbar için delil nitelı- ğj taşıdığını söyleyen Orhon. holdingin çe- şitliindirimlerdendeyararlanarak 1991 yılı için 10 milyon 221 bin, 1992 yılı için 8 mil- yon 549 bin 16 lira. 1993 yıh için ise 10 mil- yon 839 bin 132 lira kurumlar vergisi öde- diğini söyledi. Maliye BakanlığYnın bugü- ne kadar Çiller ailesine ait Marsan Hol- ding'Ie ilgili tüm iddialar ve yayımlanan belgelere karşın harekete geçmediğinden yakınan Orhon. Maliye Bakanhğı hesap uzmanlannı ve teftiş kurulunu göreve çağı- racağmı söyledi. ABD'de milyarlarca lirahk yatınm ya- pabilen bir şirketin, Türkiye'de 3 yıl için toplamı 30 milyon liravı bulmayan vergi ödemesinin dikkat çekici olduğunu ifade eden Orhon. "Ya ödenen vergide bir yanlışlık var ya da yatırım tutarında. Başba- kan ABD'deki yatırımlarını kabul etti. Onun için verginin mutlaka incelenmesi ve sorumluların bulunması. gerçeklerin ortaya çıkardması gerekiyor. Müfettişler, vergi ka- çakçılığı yapılıp yapılmadığuıı ortaya çıkar- malıdır" "dedi. "Başbakan vergj kaçırıyor" düşüncesi- nin kamuoyunu rahatsız ettığini kaydeden Orhon. "Ekonomik kurtuluş savaşı açıldığı sövlenip vergi düzenlemeleri yapılarak ek vergiler çıkarılırken Başbakan'ın vergi öde- memesi gibi şaibeli bir durum. vergisini öde- yen düriist insanları derinden naralamak- tadır. Türkiye Cumhuriyeri Başbakanı'nın, vergi kaçırmadığının ortaya çıkması, herke- si sevindirecektir. Ben bunun için bir vatan- daş olarak ihbarda bulunacağım" dive ko- nuştu. Göz doktoru olan ve Ankara'daki mua- yenehanesinde de çalıştığını bildiren Mah- mut Orhon. Çiller ailesinin 3 yılda ödediği verginin 30 milyon liranın altında kal- masını eleştirdi. Köşk'te insan hakları görüşüldü Kıratlıoğhı'ııdaııDYP ıııillet\ekilJeriııe tehdit ANKARA (Coınbnrijet Bûrosu) - Baş- bakan Tansu "m tarü- şmah servetinin ele alınacağı TBMM'nin o!a- ğanüstü lop- lantısı öncesin- de, parti içj mu- hatefeti "ba- taabk" teklifle- riyle yumuşat- maya cahşan ancak olumlu yamt alama- yan DYP yönetimi, son care olarak tehdit yöntemine başvurdu. DYP Genel Başkan YardımciM Esat KıraÜıoiİB. ANAFtn önergesinin kabul edilmesi ve Çüier hakkmda araşörma komisyonu kurul- durumunda Çılier'in ve hükürneün istifakaran alabiJeoeğini imaederek, "Ge- aei haşkaiu öe kendi hükümetini isâfayia karşı karşıya getirea milktvekili yara alır" dedi. DYP Genel Başkan Yardanası KjraÜ- toğhı, dün düzenlediği baan toplanösı- nda, ANAP'ın. Başbakan Çiller'in. serve- tiyîe ilgili bir Mecüs araşürma komisyonu oluşturulmasanı öngören önergesini. "ANAP Genel Bsşkaat M«s8t Yıbnaz'm Bizans oyana" olarak nitelendirdi. Yılmaz'ın ANAP üzerinde otoritesini yi- tirdigini, sempaozanlanıun azaldıgım öne süren, Kıratlıoğiu, "Işi gücü inrakiBiş, Sayın Çifler'e yükteniyor. Böylece kaybet- tiği otoriteyi başka zemintenk otastumıa- ya çdışivor" diye konuştu. Kirathoğhı, şöyle devam etti: "Yumaz'm, Saym ÇSkr'in mai?art$aB ortaya atmasının tek hedefi var. Bu yoüa, Başbakan'ı istifaya zoriamayı pianiıyor. Araşünsa komisyonunun oluşturuhnası kabul edilirse aklmca diyecek ki 'Araşü- rmajıut sağjsklı yapılabümesi içjn Saym Çüter ktifa edin'. Bu ptanau da kendifHfen başka kin»effi& bibnediğini zanaediyor. Bu füm, daha öoceki döaesüerde de çok oy- nadı. Ama hiçJbir tküûar parti» oyuaa geJ- medi." Kırathoğlu. sağduyulu hiçbir DYP mil- letveküinin ANAP'ın oyununa gebneye- ceğine inandığtm belirterek, "Bir tek BS- JefvekiMfflK bile, Yıtamz'Bi, Saym ÇSkri saçlayan önergesine evet oyu vermeyecek- tlr"dedi. DYP olarak önümüzdeki günlerde, Adafet Partisi'ni de kapsayacak şekilde porti malvarlığun kamuoyuna açıklaya- caklann! bildiren Kjratkoğiu, diğer siyasi partilere de malvarhklannı acıklamalan çağnsinda bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Av rupa'da insan haklan konusunda Türkive'ye vönelik eleştiri ve kampanvalar. Cum- hurbaşkanlığYnda vapılan top- lantıdaelealındı. İnsan haklan vedemokratik- leşme konusunda yapılması ge- rekenlerin de ele alındığı top- lantıda, Avrupa'nın Türkive"- nin terorizmle mücadelesi ve in- san haklan konusunda daha voğun bilgilendirilmesi gereği vurgulandı. Yemekli toplantıya, Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. Başbakan Yardıma- sı ve Dev let Bakanı Murat Ka- rayalçın. Dışişleri Bakanı Hik- met Çetin ve TBMM Dışişleri Komisvonu Başkanı Erdal ınö- nü'nün yanı sıra Dışişleri Ba- kanhğı Müsteşan Özdem San- berk ve Avrupa Konseyi Parla- menterler Meclisi Türk Grubu Başkanı Sait Kemal Mimaroğlu da katıldı. Cumhurbaşkanlığı'ndan va- pılan acıklamada. toplantıda Avrupa kurumlannda Tür- kive'ye ilişkin ortaya çıkan ge- lişmelerin değerlendirildiği be- hrtildi. Karavalçın da toplantı- dan sonra yaptığı acıklamada. toplantı sırasında alınabilecek önlemlerin görüşühnediğini. sadece değerlendirme yapıldığı- nı söyledi. Toplantıda DEP milletvekil- leriyle ilgili konulara girilmedi- ğini söyleyen Karayalçın. "Ya- pılabilecek düzenlemelerin kara- ra bağlanabileceği platform, hü- kümet ve TBMM'dir. Aslında bunlaruı neler olduğu da bilin- mekte. Bunlar yeni şeyler değil. Türkiye'nin demokratikleşmesi için nelerin vapılmasının gerekli olduğunu biliyoruz. Bunlar ive- dilikle yaşama geçirilmelidir" dedi. Toplantıya yakın kaynaklar. Karayalçın ve İnönü'nün, koa- lisyon protokolünde de yer alan bazı reformlann. Türkiye'nin gereksinmeleri açısından. ivedi- hkle yapıhnasını vurguladıklan öğrenildi. Toplantıda. Av- rupa'daki çeşitli kurumlann. Türkiye'deki insan haklan ko- nusunda daha yoğun bilgilen- dinlmesinin önerildiği öğrenil- di. Karayalçın. Köşk'tekı top- lantıdan sonra eski Türk-Iş Başkam Halil Tunç'u ziyaret et- ti. Zıyaret sırasında gazetecile- rin Çankaya'daki toplantıyla il- gili sorulan üzerine Karayalçın, toplantıya katılanlann sadece görüşierini açıkladıklannı be- lirterek "Türkiye uluslararası platformlarda sıkışık bir durum- da kalıyor. Demokratikleşme paketinde yer alan 62 yasa önce- likli olarak yaşama geçirilecek. Türkiye daha önce uluslararası kuruluşlara söylemiş olduğu şey- leri yapmadığı için prestij kaybı- na uğruyor" dedi. Muayene. Teşhıs Tedavi. laboratuvar, Rörttgen PAZAR HARIÇ HER GUN SAAT 9 00 - 20 00 TÜRK KALP VAKFI Te/:275 12 44/45 Fax 266 47 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle