Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ1994 PAZARTESİ
DIZIYAZI
Nobel Banş Komitesi Genel Sekreteri Prof. Geir Lundestad Cumhuriyetiçinyazdı
BanşÖdülüsihirlideğnekdeğilBanş ödülü terimini geniş anlamıyla
kullanırsak, bugün dünyada saruyorum yüzden
fazla banş ödülü olması gerekirdi. Bu
ödüllerden birden fazlasının adını pek anmız
bilir: Nobel Banş Ödülü. Ekim ortasında
Norveç Nobel Enstitüsü'nde Nobel Banş
ödülü'ne layık görülen kişinin adı Norveç
Nobel Komitesi Başkanı'nca açıklandığında, bu
ad televizyon ve öteki iletişim araçlan ile
dünyanın heryerine derhal iletilir. Birçok
ülkenin ileri gelen politikacılan, yapılan bu
seçim konusundaki düşüncelerini bize anlatır ve
dünyanın birçok yerinde gazeteler
okuyuculanna ödülü kazanarun kimliğini ve
yine seçim konusundaki düşüncelerini
bildirirler.
Son yıllarda Nobel Banş Ödülü'nün ününün
-kısmen dünyanın yapılan seçime gösterdiği
onayı yansıtması, kısmen de medyanın kişilere
gösterdiği ilgınin artmasından olsa gerek-
oldukça arttığı izlenimindeyim.
Öteki banş ödülü komitelerinin temsilcileri sjk
sık Oslo'daki büroma gelip "Başannızın gizemi
nedir" diye öğrenmek isterler. Onlara seçilme
yöntemlerinin teknik incelikJerini açıkça
anJatınm, ancak onlann aradığı açıklamalar,
belki daha genel anlamdadır.
• Nobel Banş Ödülü tek
başına çok az şeyi başarır.
Odül, sadece bir mikrofon
ve projektör işlevi görür.
Daha önce sesini güçlükle
duyuran insanlar, ödül
alınca birden büyük bir ilgi
ile dinlenir, önde gelen
gazetelerde konu olurlar.
Barış Odülü, projektör
görevini de ödül sahiplerinin
ülkelerine, daha fazla ilginin
çekilmesiyle yerine getirir.
Nobel Banş Ödülü'nün başansı ne olursa olsun,
beğenilmesinin üç temel nedeni olduğunu
düşünürüm. Birincisi, Banş Ödülü, öteki Nobel
ddülleRİlöbirlikte 1901'de başladıve 92 yıldır
seçim yapıyonjz.'Soh yıllarda ortaya koyulan
çoğu banş ödülleri ile karşılaştınldığmda, bu
bize büyük bir ün ve ödül sahiplerini seçme
deneyimi konuşunda önderlik sağlar.
lkincisi,Banş ödülü; bir ödüller ailesi, Nobel
ailesine aittir ve belki de bu yakın ilişki, bu
ailedeki her bir ödülün değerini arttınr. Ailenin
en ünlüsü elbette Banş Ödülü'dür ve onu
edebiyat ödülü izler, ancak bu iki ödülün tıp,
kimya, fızik ve 1969'dan beri iktisat alarundaki
bilimsel ödüllerle olan yakın ilişkilerinden
yararlandığını düşünürüm.
lödülalmasıgepekirken
I alamayanlar elbette olmuştur
Üçüncüsü, Norveç Nobel Komitesi, ödülün 92
yıllık geçmişinden iyi bir kayıt çıkarmışür. Belki
de ödülün prestijine katkıda bulunan bir kayıt.
Bu kayıt, olgun olmarun ötesindedir, öyle ki bu
durumlarda olgunluk, anlamlı bir kavramdır.
Kuşkusuz ödülü alması gerekirken hiç almamış
kişilerin olması gjbi birtakım ihmaller de
olmuştur. Kişisel düşünceme göre gördüğüm en
büyük ihmal. Mahatma Gandhj ve ufak
ihmallerden biri de Jean Monnet'dir. Ve ödül
almaması gerekirken banş ödülünü alan
kimselerin olduğu da kuşkusuzdur, ancak bu
adlan açıklamak doğama uygun değildir.
Yine de kayıt baştan başa iyidir ve Norveç
Nobel Komitesi'ni oldukça gururlandıran bir
kayıttır. Aslında çoğu uluslararası ilişkilerde
oldukça sınırlı deneyime sahip beş Norveçlinin
oluşturduğu komitenin bu tür bir kayıt ortaya
Portre
Uluslararası ilişkilerıızmaııı
1945'te dogan Prof.
Geir tundestad, Aese S.
Lundestad ile evüdir. Bir
erkek ve bir kız ba-
basıdır. Lutheran mez-
hebindendir.
l9Wie Oüo Ünîversi-
tesi'nde tarih ve ek ofa-
rak Ingifoce ve siyasal
bilimler egitimi görmüş-
tûr. Tromso Üniversite-
si'nde i976'da dokto-
rastnı tamamiamışür.
197»-7Jte Osb Üniver-
sitesi Tarih Bölümü'nde
araşurnıa görevüsi,
i974-79;'da Tromso Üni-
versiîesi'iKfe doçent»
1979-88'de Amerikan
Uygarfığj profesörü.
1988-90tarih profesöriü-
ğüyaptt.
1990'da Norveç Nobel
Ensutösü Müdürlüğü'ne
ve Norveç NobeJ Komi-
tes Genel Sekreterliği'ne getiriidi. BuiBin
yans sıra 1991 'den sonra Oslo Üniversitest"-
nde Uluslararası Tarih okuımaya başfadı.
197S-79'da bursiu okuduğu ABD'de Har-
vard Üniversitesi'nde 1983'te konuk profe-
sör olarak ders verdi, 1988-89'da ise Was-
hıngîon'da Woodrow Wüson Uluslararas?
Merkezi'nde aıaştjrroa yaptı.
îngilizce yazdıfe ki-
tapfar arasında *1943-47
Doğu Avrupa'ya Yöne-
îik Amerika Poliöka-
azijğı*, '1945-49 Ameri-
ka, îskandinavya ve So-
ğuk Savaş*, '1945-90
Doğö, Batt. Kuzey, Gü-
ney Başlıca Uluslararası
Siyasalâr EgifimT,
'Amerika Imparatorhı-
ğa* ve "Kjyaslamalı
ABD'nin Dış Pofitikaa-
nda Öteki Çalışmalar' ve
'Soğuk Savaşın ötesin-
de: Ulusiararası Üİşkile-
rin Yeni Boyutlan1
yer
ahr. Yaztlan Üe birçok
antoiojiye katkıda bu-
luamuş, özellikle cağdaş
ufusiararası ilişkiler üze-
rinc sayısız makaksi
yayHnlanmışür. Norveç
dış siyasası ve tarihi
hakkırtda çeşıtli kıtap ve
makaîelerdeyaznaştır. 1977-91 Norveç Uhjs-
lararas? İlişküer Ensütüsü Kurul BaşkanlığX
silanszlanma ve siiahlann kontrolü konusun-
da Norveç Ehşişleri Bakanlığı Danışma Kuru-
lu üyeliği (1986-) ve Norveç Savunma Komis-
yonu üyeİiğmde (1990-92) bulunmuştur.
Sporiardan, özeliikk futbol, dağalık seveo
Prof. Lundestadjjazzdtaienıeviseviyor.
Ceir Lundestad
çıkartabileceğinin tartışılabilir olduğunu
düşünürüm.
Norveçliler, sık sık bana; güçlerine göre Norveç
Parlamentosu'nda değişik partileri, temsil eden
beş kişilik komitenin ödül verilecek kişinin
seçilmesindeanlaşmalannjn nasıl olanaklı
olduğunu sorarlar. Oysa, uluslararası bakış
Nobel Banş
Komitesi Genel
Sekreteri
Prof. Geir
Lundestad,
Nobel Barış
Ödülü'nün
tarihinde, ödülü
alması gerekirken
hiç almamış kişilerin
olması gibi birtakım
ihmaller de
olduğunu belirterek,
"kişisel düşünceme
göre gördüğüm en
büyük ihmal,
Mahatma
Gandhi'dir"diyor.
Lungestad
ödül almaması
gerekirken banş
ödülünü alan
kimselerin de
bulunduğunu,
ancak bunlann adını
vennejidoğru
buunadığını
söylüyor.
açısından Norveçli parti farklılıklannın bu
konularda oldukça sınırlı bir önemi vardır.
Öteki ödül komitelerinden beni görmeye gelen
temsilcilere; komitelerini sadece Norveçlilerden
kurmalannı asla öğütlemem. Banş ödülü
bağlamında Norveç ya da İskandinav
geleneğine göre yüksek idealler ve kuvvete
dayanan siyasayı birleştirmek aslında oldukça
yararlı olabilir. Aynı şeyi sevgi köprüsü
kurmakla da yapabiliriz, Batı'run bir parçası
olarak Doğu ile ilişkilerde güçlü çıkarlar elde
etmek, zengin kuzeyin bireyi iken aynı zamanda
zavallı Güney'in düşüncelerine katılmak ya da
daha belirgin bir örnek, İsrail'i desteklerken
aynı zamanda Filistinlilerin durumunu da
anlamak.
INobel BanşÖdülü,
ödülü alanane sağlar
İşte böyle, ödül büyük ün kazanır, ama tüm bu
ün neyi başanr? Açıkçası ödül sihirli bir değnek
değildir. Tek başına çok az şeyi değiştirebilir. En
güçlü başkanlann ve başbakanlann bıle ülkeleri
dışında, hatta bazen kendi ülkelerinde bile
etkılerinin nasıl sınırlı olduğunu
gördüğümüzde, buna şaşırmamalıyız. Örneğin;
son beş yılın ödül sahiplerini ele alahm. Dalai Lama
Tibet'in denetimi konuşunda hâlâ Çinlilerce
sürgündedir. \Iihail Gorbaçov ikudardan
düşmüştür. Aung San Suu Kyi evinde göz
hapsinin beşinci yüına giriyor. Rigoberta Mencfau
ve Kıalderilileri Guatemala'da halâ a>ınma
uğrayıp zulüm görüyor ve Nebon Mandda ile
Frederik W. de Xlerk'in Güney Afnka'da banş
\e demokrasinin kurulması için gidecekleri çok
\ ol var.
• Nobel Banş Ödülü'nün
beğenilmesinin üç temel
nedeni olduğunu
düşünürüm. Birincisi, Banş
Odülü, 1901 'de başladı ve 92
yıldır seçim yapıyoruz.
Ikincisi, ödül; Nobel
ailesinin bir üyesidir ve bu
yakın ilişki, bu ailedeki her
bir ödülün değerini arttınr.
Üçüncüsü, Norveç Nobel
Komitesi, ödülün 92 yıllık
geçmişinden iyi bir kayıt
çıkarmıştır.
Öyleyse ödülün başansı nedir? En iyisi belki de
ödülün sihirli değnekten çok mikrofon ve
projektör ile karşılaştınlmasıdır. Ödül,
sahibinin elinde bir mikrofon görevini göriir.
Daha önce sesini güçlükle duyuran insanlar
birden büyük bir ilgi ile dinlenir, önde gelen
gazetelerde konu olurlar ve önder
politikacılarca kabul edilirler. Başlangıçta az
tanınan ödül sahiplerinin çoğu, ödülün
konumlannı değiştırdiğini açıklayan dokunaklı
öyküler anlatmışlardır. Zaten tanınan ödül
sahipleri, ödülün çabşmalanna kattığı ek
ahlaksal fazileti anlatmışlardır. Yalnız fazilet
katmakla kalmamış, aynı zamanda ödüle
götüren çalışmayı sürdürmek için ek bir
yükümlülük de getirmiştir.
Nobel Banş Ödülü, projektör görevini de ödül
sahiplerinin ülkelerine, ödülsüz durumdakinden
daha fazla ilginin çekilmesiyle yerine getirir.
DalaiJLama"ya verilen ödül, Tibet'e olan ilginin
artmasına neden olmuştur. Aung San Suu
Kyi'nin ödülü, Burma'yı uluslararası gündemde
yükseltmiştir. Rigoberta Menchu'nun ödülü
özellikle Guatemala'da ve başka yerlerdeki
Kızılderililerin durumuna dikkat çekmiştir.
Yani; az tanınan beş Norveçliden oluşan grubun
verdiği Nobel Banş Ödülü konuşunda bizi
hayrete düşürecek olan sihirli bir değnek
olmaması değil, ancak mikrofon ve projektör
olarak çok etkili olmasıdır.
Yann: LeonidKravçuk
Y A Y I N H A K K I C u m h u r i y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Arsa Satmak Ayıp...
Küçükkuyu; kışları 5 bin, yazları 30 bin nüfuslu küçük
bir kasaba... Kışlarının 5 bin oluşu kendi içine kapanma-
sından, yazlarının 30 bin oluşu da turizme açılmasın-
dan..
Bu yıl turizm nanay..
Başka yere turist gelmiyor ki buraya gelsin!
Küçükkuyu'nun bir özelliği var ki bizim özlemimizdir.
Musluk suyunu, 'kaynak suyu' diye içiyorlar. Kazdağt
üzerinden süzülen Mıhla Deresi 'kaynak' suyunu kente
taşıyor. Su için nimettir derler. Doğrudur ya, burada gü-
rül gürül musluklardan akıyor.
Küçükkuyu, taze belediyelerden... iki dönemdir başın-
da başkan olarak Cemal Burnaz var. Halkın arasından
çıkma, köyün çocuğu, halkla içli dışlı. Partisi ANAP ama
kasabayı yönetirken parti ayrımı gözetmiyor. Bir halk li-
deri olarak ortaya çıkmış... Aldığı oylardan belli..
Bu yıl turistlerin azlığı esnafın da belini bükmüş.. Ne
de olsa kapalı bir ekonomi. Turistlere bağımlı..
Her turizmle geçinen bölgede olduğu gibi burada da
yaygın bir arsa spekülasyonu var. Bu, kabataslak ba-
kanların bile gözünden kaçmıyor.
Eskilere gidecek olursak buralarda bir zamanlar arsa
(tarla) satmak çok ayıpmış, çokonur kırıcıymış. Arsa sat-
mak mı haşa, gizli gizli yapılırmış. Hele tapu verirken
bucak bucak kaçarlarmış. Alan da satan da gizlenirmiş.
Birinin arsa sattığı duyulunca, "Başlanna bir iş mi geldi,
dost mu tuttu, kumar mı oynadı, şehirde aldandı mı" di-
ye şaşarlarmış.
Şimdi arsa satmak ayıp sayılmadığı gibi başarı olarak
gösteriliyor. Ucuz mu gitti, pahalıya mı tartışılıyor.
Gazeteyi açtım, bir köşede Teoman Erel trafik kaza-
sında öldü diyor. Bu sabarr böyle bir haberle karşılaş-
mayı hiç beklemiyordum, ama hayat bu, olaylar beklen-
tilere göre yürümüyor ki!
Gözlerim yılların ötesine doğru kaydı. Ben Vatan'ın
Ankara temsilcisiyim. Teoman da gazeteci olarak yeni
başlamış. ûnünü açmak, her türlü engeli aşmak için var
gücüyle çırpınıyor. Bu meslek böyledir, kendini ezdir-
meyeceksin, bir kez kendini ezdirdin mi önünü kapatır-
lar, bir daha geçit vermezler. Fıldır fıldır gözleriyle çev-
resini süzüyor, "Ben varım"diyor. Nitekim NaimTlrall -
nin Vatan'ında çok kalmadı, tiraj gazetelerine atladı.
Yolunu açtı.
Bir gün bir haber yüzünden beni iyice kızdırmıştı. Ba-
ğırsam, çağırsam öfkem bir türlü geçmiyordu.
"Çekil karşımdan" demişim.
"Çekilmeyeceğim " demiş.
"Şimdi şu yazı makinesini kafana yersin" demişim,
"Yemem" demesine fırsat kalmadan bir bakıyor ki
makine havada... Yıllar öncesi geçmiş böyle bir olayı
gazetecilik anısı olarak aVıımsadım. Bizim gazetecilik
loncamızda böyle usta-çırak çekişmeleri oluyormuş.
"Ağabey " derdi, "Vallahi hiç beklemiyordum atacağı-
nı. Bir basket topu aşırdım."
Ankara'da Bulvar Palas'ın bahçesinde (orayı da yıkı-
yorlarmış) kendinden genç gazetecilere bir öğüt mü
veriyordu. Vakit buldukça, fırsat düştükçe bu olayı sık sık
yinelerdi. Onun belleğinde altın bir anıydı.
Anılarımdan birini yitirir gibi oldum. Bana göre çok
gençti; bakıyorum da yirmi yıl aramız varmış. Ben on-
dan yirmi yıl fazla yaşamışım. ölüm; yaş, yıl, ara tanımı-
yor. Bu kadar genç yaşta gitmesine çok yandım. Trafik
de erken, genç tanımıyor. Bu öiümün acısını paylaşalım.
Ancak bu paylaşımla teselli buluruz. Acılarımız ortaktır.
BULMACA
1 2 3SOLDAN SAĞA:
1/ Yeniçeri ocagının ku-
rulmasından önce Os-
manlı ordusunda atlı
asker. 2/ Acele... "Yiyin
efendiler yiyin bu -ı iş-
tiha sizin" (Tevfık Fik-
ret). 3/ Bir soru sözü...
Bir işi yerine getirme...
Bir nota. 4/ Halk edebi-
yatında uyağa verilen
ad... İstenç zayıflığı. 5/
Öç almayı amaçlayan
gizli düşmanlık... İncede-
ri ya da ince kabuk. 6/
Boyu yüz metreyi aşabilen
ağaç. 7/ Yan... Rütbesiz asker. 8/
Bir bilgisayara doğrudan ya da te-
lefon hatlanyla bağlanmış olan
aygıt. 9/ Çelikçomak oyununa ve
bu oyunda kullanılan değneğe ve-
rilen ad... Mesaj.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Gölgebalığı da denilen eti lezzet-
li bir balık. 2/Güvercine benzer bir
kuş... Bir cetvel türü. 3/ Tavlada
bir sayı... Cinsel güçsüzlük. 4/ Kı-
sa çizme... Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli çalgı. 5/
Doku teli... Bir İslam devletinin egemenliğini kabul etmiş olan
ve "cizye" vergisi ödeyen gayrimüslim vatandaş. 6/ Çiftlik uşa-
ğı... Ülke. y^ırt. 7/ Yan memnunluk belirten bir ünlem... Üzeri-
ne üçgen biçiminde yelken asılan seren. 8/ Güney Amerika'nın
çöl bölgelerinde yaşayan ve Patagonya tavşanı da denilen hay-
van... Urik asidin tuzu ya da esteri. 9/ Tekke edebiyatı şiir türle-
rinden biri... Lityum elementinin simgesi.
M
I
M
E
A
L
İ
N
c
A
N
i
A
P
A
K
İSTANBUL 22. ULUSLARARASI
«"SAJST İSTANBUL
UAKFI MÜZİK FESTİUALİ DVORAK EZGILERIYLE AYA IRINI'DE.
ROBERT SCHUMANN TOPLULUĞU.
Aya İrini Müzesi,
// Temmuz 1994, 19.00
Bilet satışları AKM'de.
Bu ilAı, Uluslararası Istanbul Müzik Fcstivali'nc dosıok olmak amaovla ücrttsiz oljrjk vavınlanmıstır.
'STANBUL 1. ULUSLARARASI
VAKFI CAZ FESTİUALİ Açıkhava Tiyatrosu,
// Temmuz 1994, 20.4S
BOBBY MCFERRIN VE BANG ZOOM ÜCLÜSÖ / SAMPLING KÜBA VOKAL GRUBUHu ıljn. LJIuslarjrjM IstJnbuI ("J? Fcstıvjlı'nf di:\tek olm.il. amjcı\lj ucrctsiz olarak \a\ınlanmısnr.
CEYHAN 2. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993/442
Davaa Fatma Serttaş vekili Av. Nizamettin Ezer tarafından da-
valı Ahmet Serttaş aleyhine acılan boşanma davasında;
Mahkememiziri 26.5.1994 tarihli ve 1993 442esas, 1994/260 karar
sayılı ilamı ile davah Elaağ ili Ağın ilçesi Şenpınar mahallesi kütük
9'da nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Nariye kıa Fatma Serttaş ile eşi Ah-
met ve Hanife oğm Ahmet Serttaş'ın boşanmalanna karar verilmiş
olup davah Ahmet Serttaş'ın yapılan tüm araştırmalara rağmen tebli-
gata yarar açık adresi bulunamadığından ilamın adına ilanen tebliği-
ne karar verilmiştir.
Adı geçen davahya 7201 saydı Tebligat Kanunu'nun ilgili madde-
leri gereğince ilanen tebliğ olunur. 28.6.1994
Basın: 49412
T.C.
DİYARBAKIR 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
EsasNo: 1994/101
Davaa Gülizar Atmaca ve Meli Atmaca vekili tarafından dava- ğinden dava dılekçesınin ılanen tebhğıne karar vermek gerekmiştir.
lılar Mehmet oğlu Mehmet Efe mirasçüan aleyhine açılan müdahale- Karar gereğince; yukanda adlan yaalı davalılann duruşmanın bı-
nin meni ve ecrimisil davasının yapılan açık yargılaması sırasında rakıldığı 13.9.1994 günüsaat 9'da duruşmadahazırbulunmalanveya
verilen ara karar gereğince: kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmediklerinde
Davablardan Girne Bulvan Sudaş Apt. 117/5 Karşıyaka İzmir ve dava ile ilgili ibraz etmek istedikleri belgeleri dunışma gününe ka-
adresinde oturan Şehnaz Efe ve Değirmiçem Mah. 4. Sk. Doğan Apt. dar göndermeleri veya getirip ibraz etmeleri: gelmediği gibi kendileri-
Kat: 3 D:7 Gaziantep adresinde oturan Nebahat Denk'in bu adresle- ni bir vekille de temsil ettirmedikleri takdirde yargılama>a yoklukla-
rine cıkanlan tebligatlann bila tebliğ edildiğı gibi. emniyetce yapün- nnda devam edıleceğı ve karar verileceği keyfıyeti davetiye yerine
lan soruşturma neticesinde tebligata yarar adresleri tespit edilemedi- kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.6.1994
Basın:'49429
TURK KALP
VAKFİ
19 Mayıs Cad. r4o. 8, Şişli, İSTANBUL
Tel: 275 12 44/45 Fax:266 47 12
PAZAR HARİÇ HER GÜN, SAAT : 9:00 - 20:00