Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B HAZtRAN 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Herşeyi devletten beklememeliyiz
EVtM tLYASOĞLU
Genç bestecilerimizle, genç orkest-
ramızla, gençlik festivalimizle gencecik
bir hafia yaşandı tsıanburda. tlk kez
kentimizin konuğu olan Bilkenf Uiusla-
rarası Akademik Sinfonetta Orkestrası
henüz bir yaşına bile basmamış genç bir
topluluk. Prof. Ersin Onayın öncülü-
ğünde kuruldu; degerli şefımız Gürer
AykaJ'ın yönetimi altında birleşti. Ve
Yapı Kredi Bankası'nın duzenlediği 7.
LTuslararası Gençlik Festivali'mn açılışı-
nda tek sözcükle harika bir seslendiri
sundu.
Konser sonunda "Beethoven'in 4. sen-
fonisi körü yorumlaıursa hiç çekilmez,
iyisi oldu mu işte böyle tadma doyulmu-
yor" diyenler; "SibeGus'ım Finlandiya'-
smı çok dinledik ama böyle tınlayabile-
ceğini hiç düşünmemişiz*' diyenler ve her
şeyden önemlisi ülkemizin bu denli nite-
likli bir topluluk kazanmasına sevinen-
ler övgüler yağdınyordu. Piyanist Ayşe-
gül Sanca'nın 23 numaralı La Majör
konçertoyu yorumu da Angermüller'in
şu sözlerini bir kez daha anımsatü: "Bu
besteci bir deükanlı kadar genç, bir yaşlı
kadar bilgedir. Hiçbir zaman vaşlaıanaz,
modem de olmaz; gömülebjlir, fakat hep
canlı kalır." Işte Sanca da gençlik festi-
valine Mozart'ı "her zaman genç" tutan
kristal yorumuyla sundu.
tlk özel orkestra topluluğu
Ülkemizin ilk özel orkestra toplulugu-
nun kurucusu Prof. Onay, her şeyi dev-
letten beklememek gerektiğini vurgular-
ken, Bilkent ortamının sunduğu olanak-
lan değerlendirebilmiş olmanın
kıvancuu yaşıyor. Geçen yıl özbekistan
ve Azerbaycan'da yapuğı incelemelerle,
Avrupa'nm her köşesindeki mûzik der-
gilerine ve konservatuvarlara verdiği
ilanlarla sanatçılan nasıl seçip aileleri ile
birlikte Bilkent'in kampusüne yerleştir-
diğıni anlaüyor. Karşısına çıkan adaylar
arasında yorumculuktan öte akademik
kimliği olanlara öncelik tanıdığından.
Bilkent Müzik Fakültesi de böylece bir-
denbire bir dolu eğitmen kazanmış oldu.
Orkestra üyeleri arasında Azerbay-
can, Özbekistan, Bulgaristan. Arnavut-
luk, Romanya, Macaristan, Almanya ve
Türkiye ba$ta olmak ûzere 12 ûlkeden
sanatçı var. Bunca değişik kültürden in-
sanı birleştirip müzik gibi uluslararası
bir dilde konuşturmak hem Görer Ay-
kal'ın başansı hem de üyelerin büyûk ai-
leye katılabilme yetenekleri. Orkest-
ranın kuruluşu ile ilgili biıtakım eleştiri-
ler de doğal olarak var: Ülkemizde nice
müzisyen kadrosuzken, neden dışardan
eleman getirtildi, bunca yabancı ile bu
orkestra nasıl bir Türk topluluğu olarak
sayılabilir.deniyor.
Modern Müzik Festivali
Ersin Onay ise her türlü Türk müzik
kurumuna çağnda bulunduğunu, çok az
başvuru aldıklannı ve koyduklan sınav
barikatında nice yabana gibi Türkler'-
den de elenenler olduğunu belirtiyor.
Acaba böylesi eleştiriler yaparken, ne-
den Alman orkestralannın artık çekik
gözlü üyelerle dolduğu veya basket takı-
mlanmızın neredeyse tümüyle kara
ırktan olduğu aklımıza gelmez?
Canla başla her bir üyesinin güzel yo-
rum getirerek coşkuyla çaldığı Bilkent
Akademik Sınfonietta'nın dinletisini
kaçıranlar için hemen önerelim: 12 tem-
muz tarihinde İstanbul Festivali'nde bu
orkestrayı tam kadrosu ile yine Gürer
Aykal'ın yönetiminde dinleyebilirsiniz.
Geçen hafla Cema! Reşit Rey Salo-
nu'nda Modern Müzik Festivali adı altı-
nda ıki genç bestecimizi dinledik. Gerek
Kamran İnce (1960), gerekse Betin Güneş
(1957), yepyeni bir soluk getirdiler kenti-
mize. Kamran Ince'nin Presenl Music
TophıluğıTnda piyano ve klavyedeki us-
talığına tanık olmak; Betin Güneş'in
kendi çalgısı olan Trombon için yazdığı
konçertoyu yönetmesi ve bitirmekte ol-
duğu piyano konçertosunu kendi solist-
liğinde çalacağını öğrenmek çok önemli
bir konuyu çağnştırdı.
Yannın, 21.yüzyılın müziği
Geçenlerde Prof. tlhan Usmanbaş ile
bir televizyon söyleşimizde, genç besteci-
lerimiz neden yorumlatamıyor eserleri-
ni, neden dinleyiciye ulaşamıyorlar diye
sormuştuk. Usmanbaş, dış ülkelerde
kompozitörlerin aynı zamanda iyi biric-
raa olarak kendi eserlerini çalabildiğini,
bızım yetiştirdiğimiz bestecılerin ise uz-
manlık düzeyinde bir çalgı çalmadı-
klannı, bu nedenle hep bir seslendiriciye
Betin Güneş
Ersin Onay
Ayşegül Sanca Gürer Aykal
• Genç bestecilerimizle,
genç orkestramızla,
gençlik festivalimizle
gencecik bir hafta yaşandı
İstanbul'da. Bilkent
Uluslararası Akademik
Sinfonietta Orkestrası'nın
harika konserine,
Kamran İnce'nin Present
Music Topluluğu'yla
ustalığına,
Betin Güneş'in yepyeni bir
yapıtını seslendirişine
tanik Oİduk. Kamran İnct
muhtaç olduklannı söylemişti.
Present Music Topluluğu Kamran
İnce ve MeteSakpmar'ın eserlerinin yanı
sıra John Bauer ve Robert Eidchun adlı
yeni bestecıleri de bizlere tanıttı. Akustik
çalgılarla synthesizerin birleştiği, klasik
biçimler içinde caz ve rock gibi dallann
da rşlendiği çok boyutlu yapıtlar dinle-
dik.
Günay Yetiz'in flütüyle yeni müziğe
yalkınlığını Sakpınar'm Hyper flute
başlıklı yapıtında arkadan gelen synthe-
sizer sesiyle yanşında tanık olduk. Ame-
rika'da yaşayan ve her eseri bir kuruluş
tarafından ısmarlanan Kamran Ince'nin
Night Passage'ı ise bize yannı, 21.
yüzyılın müziğini seslenıyordu.
Betin Güneş, Almanya "da üç orkest-
raya birden yön veren enerjik. çalışkan
bir sanatçımız. Köln'dcki çalışmalan-
nda hem orkestralanna durmadan yeni
dağarcık kazandınyor hem de çeşitli ku-
ruluşlar için durmadan beste yapıyor.
Aynca Türk bestecilerine çağnda bu-
lunuyor. Onlan çaldırmak, Türk-
Alman dostluk çerçevesinde lanıtmak
peşinde. Şu sıralarda kendisine Londra
Senfoni Orkestrası tarafından ısmarla-
nan ve ilk seslendirisi bu topluluk tarafı-
ndan Londra'da yapılacak olan Trom-
bon konçertosunun "pre-prömiyerini"
bizlere dinletti.
Betin Güneş'ten yeni bir yapıt
Ünlü tromboncu Thomas Horch'un
güzel tonu, yapıtı parlattı. Parlattı de-
mekte yarar var. çünkü Betin Güneş yö-
netimindeki EnsemNe Mondial'in prog-
ramı Türk ve Fin bestecilerinden seçil-
miş, Salinen, Sibelius, Güneş ve L'sman-
baş'ın hemen hepsi koyu renk gıysiler
içindeki yapıtlanndan örülüydü. Us-
manbaş'ın hemen hemen ilk yapıtı olan
1946 tarihli bu çalışma onun sonradan
oluşturduğu stilden çok uzak. Bestecinin
yine Betin Güneş'in Almanya'da
çaldırdığı Perpetium immobile'mobile
gibi 1986 tarihli daha yeni bir yapıtını
dmlemeyi yeğ tutardık. konserin sonun-
da bis olarak Betin Güneş'in yepyeni bir
yapıtını dinlemek. kulağımızda pınl pınl
sesler bıraktı. Şimdilik Dubıs olarak ad-
landırdığı bu ateşli orkestra parçası,
hazırlamakta olduğu piyano konçerto-
sunun orta bölümüymüş. Dozunda bir
minimalizm, ritmik caniıhk ve melodik
öğe, bu piyano konçertosunun besteci-
nin doruktaki çalışmalanndan biri ola-
cağını şimdiden duyuruyor.
Yeni Türkü müzik
topluluğu
Almanya'daydı 'Mütikte öncütiik ediyoruz'
AHMETKADIOĞLU
ESSEN/ALMANYA - Top-
lumlann banş ve uyum içinde
yaşamalannın sağlanmasında,
o ülke insanlanmn birbirlerinin
kültürlerini yakından tanıma-
lan önemli koşullardan biri sa-
yılıyor. Bu kültürel etkinlikler
içinde ise müziğin, insanlan bir-
bırlerine kaynaştırması, aynı
duygu ve heyecanlan paylaştır-
ma olanağı sağlaması açısından
özel bir yeri var.
Almanya'nın toplumsal ve
ekonomik yaşamında. kendile-
rini yavaş yavaş göstermeye
başlayan Türkler, bu toplumda
saygın bir yere ulaşrnanın
önemli koşullanndan birinin
de kültürel tanıtım olduğu bi-
lincinde. Bu doğrultuda sık sık
kültürel etkinlikler düzenleni-
yor.
Yeni Türkû coşkusu
Bu etkinliklerden biri daha
geçen günlerde gerçekJeşti. Es-
sen ve Münster başkonsolos-
luklanrun ortaklaşa çalışması
ile Yeni Türkü grubu Alman-
ya'ya davet edildi.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma
Gençlik ve Spor Bayramı vesi-
ksiyle düzenlenen konserde,
hem anavatandan uzak ikinci
kuşağm Türkiye ile olan bağla-
nnın güçlendirilmesi hem de
çağdaş müziğimizden bir örne-
ğin Almanlara sunulması
amaçlanıyordu. .
Yeni Türkü'nün bu konseri,
herkes açısından memnun edi-
ciydi: Zira konsere beklenenin
ötesinde bir ilgi vardı. Alman-
ya'da doğup büyüyen gençlerin
Yeni Türkü'nün müziğiyle coş-
ması, müzisyenlere de heyecanlı
dakikalaryaşattı. Şarkılara bü-
tün konser boyunca tempo tu-
tan gençler. ısrarlı alkışlarla is-
tedikleri parçalan tekrarlattı-
lar. "TdB TeUi" ve "Göç Yol-
ları" en çok istek alan ve tekrar-
lanan şarkılar oldu.
Her iki başkonsolos Duray
Polat ve önder Alpman da
gençlerin yoğun ilgisi ve katılı-
mı karşısında memnundular.
Çünkü onlar için önemli olan,
bu gençlerin ülkeleriyle olan
bağlannm kopmaması. canlı
tutulmasıydı. Gençlerin, birlik-
te coşup eğlenmeleri. bu bağla-
nn hala güçlü olduğu ve bu
gençlerin kendi kültürlerine
karşı büyük bir gereksinim
duyduklan sinyalini vcriyordu.
Konserin başka bir önemi ise
Yeni Türkü'nün coşturduğu
gençler arasında çok sayıda Al-
man gencinin de bulunmasıydı.
Sıcak ilgi
Yeni Türkü müzik topluluğu
Almanya'daki konserlere özel
önem veriyor. Grup, Almanya
turnelerinin sık sık olmasırun
nedenıni, kendilerinin çok sıcak
karşılanmasına ve gençlerin,
konserlerinde kendilerinden
adeta geçercesine coşmasına
bağlıyor.
Günümüz ifadesiyle müzis-
yenle izleyki arasında iyi bir ile-
tişim kuruluyor bu konserler-
de.
Grup adına konuşan Cengiz
Onural "çok duyarlı ve müziğe
hasret genç kitle ile karşdaşıyo-
ruz" derken, Almanya'daki
gençler için bu tür konserlerin
önemli bir işlevinin olduğuna
dikkat çekiyor.
Bu arada. Yeni Türkü'nün
Almanya'daki gençlere güzel
bir müjdesi var:
Bu müjde önümüzdeki gün-
ler için planlanan konserlerden
başka ne olabilir? Ancak. bu
kez daha uzun sürecek; Alman-
ya'nın 5-6 kentini kapsayacak.
Kentlerin ismi şu an kesin degjl.
Bunu, gelecek talepler belirle-
yeçek.
İkinci turne ise yalnızca Ber-
Anadolu'da yaşayan kültürleri araştırarak günışığına çıkarma çabası içinde
olan grubun Rebetika adlı yeni bir plağı temmuz ayında pv "
1
giHa yııvaııııa yauası ıyıııuc
iyında piyasaya sürülecek.
lin'eaynlmış.
Berlin'de ekim ayında bir
hafta kalacak topluluk. müm-
kün olduğunca çok konser ver-
meye çahşacak.
Yeni bir plak yolda
Yeni Türkü topluluğunun
bütün müzikseverleri sevindire-
cek başka bir müjdesi daha var:
Bu da önümüzdeki temmuz
ayında piyasaya sürülecek olan
yeni çalışmalanndan başka bir
şey degjl. Kaset, plak ve CD
olarak yayımlanacak olan bu
çalışma "Rebetika" adını taşı-
yacak.
Cengiz Onural. rebetikayı.
bu yüzyılın başında, Yunanis-
tan'a göçmek zorunda kalan.
Batı Anadolulu insanlann ya-
rattığı müziğe verilen ad olarak
tanımlıyor:
"Bu müziği çok sevdik. Bugü-
ne kadar karanlıkta kalan bir
müzikti. Anadolulu olduğu halde
.Türk insanı tarafından bilinme-
'yen bir müziktir rebetika. Çok
beğenileceğini sanıyoruz."
Yeni Türkü'nün. Anadolu
topraklan üzerinde yaşayan
bütün kültürlere karşı duyarlı
olduğunu belirten Onural, bu
kültürleri araştırma ve günışığı-
na çıkarma çabası içinde olduk-
lannı anlatırken Rebetika'nm
kendilerinin üstlendikleri bu
büyük projenin bir parçası ol-
duğunu söylüyor.
Cengiz Onural, grubun Ana-
dolu'da yaşayan bütün kültürel
değerleri araştırarak yeni bir
tür yaratmak amacıyla yola
çıktığını da anlatıyor ve eklıyor:
"Bizim müziğimiz öncü mü-
ziktir."
Galeri Atölye 293 89 78(3 hat)
KIRMIZIBEYAZ
PROF. ADMAN ÇOKERİM HAZIRIAYIP SÜMDOÖÜ
GEMÇ ÖĞREMdLElUritN RESİM SERGİSİ
10 H A Z İ R A N - 2 5 HAZİRAN 1 9 9 4
GALERİ B
HÜSREV GEREDE CAD. F1RB1SOK. M02 K.1 TCŞVfcİYE TEL 0-(212) 227 03 63
KARMA
RESİM SERGİSİ
6 Haziran-6 Temmın 1994
LEBRIZ
Eytam Cad. Açık Hava Apl
Mo U/2Nnank>)<
TJ 0-212-240 22 32
SUZAN BATU
Resim Sergisi
7-17 Haziran 1994
Açılış: 7 Haziran 1 8.00
TAKSİM SANAT GALERİSİ
Tel: 245 20 68
Düzenleyen: YAHŞİ BARAZ
İZMİRDEFTERDARLIĞI MENDERES MAL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
70.000.000.000.- TL. tahmini bedelli ve 2.100.000.000.- TL. geçici
teminatlı. (Üzerindeki, kısa açıklaması yapılan muhdesat ve müşte-
milatlar aşağıya çıkartılmıştır) ilçemiz, Ozdere Beldesi, Göztepe mev-
kiinde bulunan ve tapunun 20 pafta, 7443 parsel no'lu 80.210 m2
miktarlı, Hazine'ye ait arsa vasıflı Sultan Motel diye bilinen taşınma-
an üzerinde;
a) Otd binasn 3447 m
1
inşaat alanı, restoran, gece klübü, disko.
odalar manzaralı ve balkonludur.
b) Motel olarak kuflanılan yapdar: 748.80 m1
inşaat alanı, 6 bolk 24
üniteden ibaret tek katlı yapılardır.
c) Motd binalan: 652.06 mJ
alanlı. 3'lû ve 5'li odalar halinde,
d) Tiyatro sahoesM>araınerikan-W C-dıtş-kafetana-kayıkhane-plaj
dmjenme yeri yapdarc 831.50 m2
alanlı, tıyatro sahnesi 500 m2
.33 adet
giyinme odası, 2 WC, mutfak ve duş tesisi ile kendine has doğal koy
ve plaj mevcuttur.
e) Tek katlı restoran binası: 880 m2
camlı camekânlı restoran bina-
0 İŞÇİ lojmanı, depolar, atölye, su deposu, muhascbc vc luare, nvı
lojmanlan ve bekçi kulübesı binalan: İnşaat alanı 690.64 m
2
g) Çhn safaa: 669.78 ma
alanı tesviye betonlu 3 mt. yükseklikte ka-
festel örgülü.
0 Sosyal kullannıa alanlan: Çocuk babçesi. basket sahası, golfsa-
hası. voleybol sahası olan.
28.6.1994 Salı gûnü saat 10.30'da Menderes Malmüdürlüğü'nde-
toplanacak komisyonda, dosyadaki şartnameleri gereği 2886 sayılı
yasanın 36. maddesine göre kapalı teklif usulü ile satışı yapılacaktır.
Taşınmazın satışında, isteklilerin haarlayacaklan teklif mektubu-
nu, gercek kişileri nüfus cüzdan sureti, ikametgah belgesi. tüzelkişile-
rin Ticaret ve Sanayi Odası Belgesi, yetkı belgesi. ımza sirküleri,
teminat makbuzu ile birlikte ihale saaü'ne kadar komısyona ibraz et-
meleri gerekmektedir.
Aynca, saüş bedeli üzerinden KDV alınacağı. postada meydana
gelebilecsk gecikmelerin kabul edılmeyeceği, bılgı için de Malmüdür-
lüğü'ne (Milli Emlak Servisi) müracaatlan ilan olunur.
Basın: 28175
SAADET
(DÜZGÜN)
ARSLAN
Tutsakhk günlerimizde, çağıldayan binrmağı
andıran sesinle, bir türkü söylerdin:
"Eşkıyalık aşka benzer eşkıyam
A] aşkını çık dağlara eşkıyam"
Bir trafîk celladına yenik düşmen ne acı;
dağlardan öte, gökyüzü kadar sonsuz
devrimci mücadelemizde yaşayacaksın.
MAMAK VE İKİ YILLIK CEZAEVİ
KADINLAR
KOĞUŞUM)ANARKADAŞLARI
ÜÜDÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Kanrt Var mı?
Gerçekten Büyük Patlama denen şey oldu mu?
Evren on beş milyar yıl önce, kuvarklarm uzak ataları
temel parçacıkların "çorba"sı olan boşluktan, sınırsız
bir enerji akısıyla, akıl almaz bir ısıyla mı patlayıp otuş-
tu? Bu sonsuz büyük evren, sonsuz küçük parçacıklar-
dan mı şişip büyüdü?
Büyük Patlama'cıların dayandıkları kanıtlar var mı?
Bu 1920lerde ortaya atılmış, 1940larda geliştirilmiş
bir kuram. "Kuram", yani birsorunu ilgilendiren düşürv
celer toplamı, düşünce alanında kalan bilgi...
Elde açık kanıtlar yok, ama bu kuramın günümüz fizik-
çileri arasında yaygın kabul görmesini sağlayan üç be-
lirti var:
Birincisi, yıldızların en eskilerinin yaşları Büyük Pat-
lama'yla evrenin varsayılan oluşum zamanına uygun
düşüyor.
ikincisi, yaydıkları ışığın çözümlenmesi, galaksilerde-
ki nesnelerin hızla birbirterinden uzaklaştıklarını göste-
riyor. Bu da galaksilerin on beş milyar yıl önce uzayın
bir bölgesinden kopup uzaklaşmaya başladıkları düşün-
cesini uyandırıyor.
Üçüncüsü, 1965'te evrenin tüm bölgelerinde pek az
güçlü bir ışımanın, mutlak srfırın üç derece üstünde, çok
düşük ısıda bir cismin ışımasına benzer bir ışımanın
varlığı ortaya çıkarılmış. Bu tek biçim ışımanın evrenin
ilk anlarındaki "sıcaklık ve ışık sellerinin gizemli biryan-
sıması olan bir tür fos//"den başka bir şey olmadığı ileri
sürülüyor. (Tanrı ve Bilim, s. 31)
Şimdiki kanıt yerine geçen belirtiler bunlar...
Bizlere, sıradan insanlara yeterli görünmeyebilir,
ama fizikçilere göre yeterli ki bu kuramı benimsiyorlar.
Bilim adamları şairlerden beter, sonsuz küçükten
sonsuz büyüğe doğru yolculuklarında düş güçlerini kul-
lanmanın tadını iyice çıkarıyorlar.
Din adamları derseniz, onların düş gücüyle kimse ya-
rışamaz.
Felsefe geleneğinin son büyük Hıristiyan düşünürü
Jean Guitton şöyle diyor:
"Evren geniş bir düşüncedır." (s. 42)
Şu sözler de Bilgin Grichka Bogdanov'un:
"Tümüyle bir madde ve enerji yokluğuyla kendini
gösteren bir mutlak boşluk yoktur. (...) Doğal oısun ya da
yapay olarak yaratılmış bulunsun. salt durumda boşluk
sadece bir soyutlamadır: Gerçekte boşluğun dibini'
oluşturan bir artık elektromanyetik alanı ortadan kaldır-
mayı başarmak olanaksızdır. Bu düzeyde madde-enerji
eşdeğerliği kavramını işin içine sokmak ilginçtir: Eğer
boşluğun içinde bir artık enerjinin var olduğunu öne sü-
rersek, bu enerji kendi 'hal degişimleri' sırasında pekâlâ
maddeye de dönüşebilir. O zaman yeni parçacıklar yok-
tan ortaya çıkacaktır. Kuvantum boşluğu, böylece, dur-
mak bilmeyen bir parçacıklar balesi sahnesidir; bu par-
çacıklar, insan aklının kavrayamayacağı, son derece
kısa bir zaman içinde görünüp ortadan kaybolurlar." (s.
29).
ŞudizeleriseşairNâzımHikmet'in:
Ne nurdan
ne çamurdan,
sevgilim, kedisi ve kedinin boynundaki boncuk yuğ-
rumlarındaki farkla hepsi aynı hamurdan...
Biz orta boyutlar bölgesinde yaşayanlara bütün bu
sözler birbirinden şiirsel geliyor. " ,
Evren geniş bir düşünce .. Boşluk yok, madde yöK,'
enerji maddeye dönüşüyor... İnsan aklının kavrayama-
yacağı kadar kısa bir zaman içinde görünüp kaybolan
parçacıkların balesi...
Demek ki bazı konularda şiirden kaçılamıyor. Din, fel-
sefe, bilim, hepsi şiirde buluşuyorlar. Bir yerden ötesi
orta boyutlar bölgesinin ölçülerine uymuyor. Düş gücü-
ne başvurmamak olanaksız...
Yaşam savaşının en ağır koşuiları altında bile insan-
lar doğumu, ölümü, öncesini, sonrasını. varlığı, yokluğu
düşünmeden edemiyorlar.
Kanıt önemli değil, bir yanıt olsun da...
Kent orkestrası yaz dönemi
konserlerine başladı
• KültürServisi- İstanbul Büyükşehir Belediyesi "Kent
Orkestrası" geleneksel yaz dönemi açıkhava konserlerine
başladı. Topluluk her hafta salı günleri Kadıköy fskelesi Sahil
Yolu Karakol Arkası. perşembe günleri Ortaköy Iskele
Mcydanı.cuma günleri iseTaksimGazi Parkı'nda halkımıza.
sev ilen ve popüler olan çoksesli yapıtlan seslendirecek.
Konserleriki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde yan klasik
ve çoğunluğu Türk bestecılerinin klasik yapıtlanna yer veren
Kent Orkestrası. ikinci bölümde Türk Pop Müziği'nden
örneklersunacak. Kent orkestrası. 9 Haziran 1994
Perşembe günü Ortaköy İskele Meydanfnda sezonun ilk
konserini verecek. Konser saat 18.00'de başlayacak.
Nevşehip'de belgesel çekimî
• NEVŞEHİR(AA)-Ankara'dal2-I6e\lüliarihlerinde
gerçekleşürilecek olan '"Uluslararası Volkanoloji
Kongresi"nde gösterilmek üzere hazırlanan
"Yanardağlanmız" adlı belgeselin çekimlerine. Ne\şchir"dc
başlandı. Kültür Bakanhğı Kültür veTabiat Varlıklannı
Koruma Genel Müdürlüğü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
ve Nevşehir Valiliği'nin işbirliği ile çekimine başlanan
belgeselin. bu ay içinde tamamlanacağı bildirildi.
Kitap çevirisine uluslararası ihale
• ANKARA(AA)- Milli Eğitım Bakanhğı. 32 yabancı teknik
kitabın. Türkçeye tercümesi ve basımı için uluslararası ihale
açıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'ndanyapılanaçıklamaya göre.
Türkiye ile Dünya Bankası arasında imzalanarak yürürlüğe
giren. Yaygın Meslcki Eğitim Projesi kapsamında secimi
yapılan ve tercüme haklan satın alınan eserler için ihale. 10
• haziran cuma günü gerçekleşürilecek. Dünya Bankası esas ve
usullerinegöreyapılacak ihalenin tahmini bedelinin 2.5 milyon
dolar olduğu belirtildi.
Mehmet Gümüş konserleri
• Kültür Servisi - Bir süre önce 'Gülümsedik Gökyüzüne' adlı
üçüncü kaseti çıkan Mehmet Gümüş, 'Karadeniz Konserleri'
dizisine devam ediyor. Sanatçı kendi grubuyla birlikte
Samsun'da başlayan konserler dizisine 18 haziran Artvin
konseriyle devam edecek. Edip Akbayram ve daha birçok
sanatçının okuduğu "Karadeniz" adlı şarkının da bestecisi olan
Gümüş, yeni kaseti ve konserleriyle daha geniş kitlelere ulaşma
amacında. Sanatçının, ülkesinin vedünyanın sosyoekonomik
gerçekliğinden kopuk olmaması gerekliğine inandığını
söyleycn Gümüş, sanatı toplumsal ilişkilerin. duygu ve
düşüncelerin estetik birifadesi olarak tanımlıyor.
Çan Tiyatrosu çocuklarla
• Kültür Servisi- Çan Tiyatrosu çocuk oyunu gösterimleri
haziran ayı süresince devam ediyor. Topluluk " Bilgiç ile
Üşengeç" adlı oyunu her hafta salı günleri sahneleyecek. Celal
Kızıldağ'ın yaap yönettiği oyunda: Nurkut İlhan, Alev
Yükseler, Basri Albayrak ve Selis Karadeniz rol alıyor. Öte
yandan. topluluğun Atakule'de gerçekleştireceği "Palyaço
Gösterisi" ay boyunca hercumartesi başkent'i küçüklerle
birlikteolacak. Etkinliklerçocuklar tarafından ücreisizolarak
izlenebilecek.