Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Bunahnunkaynağı, ekonomininüretim(hşı alanhua kayması
vUVHMvDiüiya kapitalizmibir bunalım içinde.
Sanki 1930'lardakibunalımınbir başka türlûsü
yaşanıyor. İşsizlik; sosyat,kühürel, ahlaki
çöküntülerigetiriyor. Ne oldu? "Pazarekonombi";
büyüme,girişimciîik verefahgetirenbirörnek
olarak, koşıdlan birbirindençokfarkh ülkelere
sunuîdu. "SosyaUzmn "Doğu A vrupa 'daki
uygulamasıbaşarmzolduğmagöre, tekyol, 19.
yûzyılliberalizmi, yani kapitalizminenbaşıboş, en
anarşik veen arkaik biçiminingünün koşullannda
uygulanmasıydı. Bumodel, Coca Colagibibütün
dûnyaülkelerineyayıldt. Bu vahşikapitalizmm
dûnyayı veyurdumuzu nereyegetirdiğinigörmek
•değil. Biz önce A vrupayı elealacağız.
Avnıpa'da sermaye, borsa oyunlannı yatıruna tercih ediyor. Bu da borsaları ekonominin en canlı alanları haline getiriyor.
Avrupa'da gelecektelaşı•1-
A. kiıkinci Dünya Savaşfndan
sonra, Avrupa bir yeniden ku-
rulma dönemi yaşadı. "Mars-
hall Planı" çerçevesi içinde ge-
len ucuz kredilerle yatınmlar
yapıldı. Dışandan gelen ucuz
e! emeğinden de faydalanıla-
rak sanayi yeniden kuruldu ve
geliştırildi. Aynı zamanda,
30'Iu yıllann bunalımına dön-
memek için Keynesci tedbirler
alındı; önemli sektörlerdevlet-
leştirildi. değişik sosyal sigorta
sistemleriyle az gelirli tabaka-
lann ahm kabiliyeti arttınldı.
. Bu da ekonomiye bir genişlik
»getirdı. Giderek. özel sektör
büyüdü. teknolojinin de ilerle-
mesıyle yeni üreum biçimleri
ortaya çıktı. Çok uluslu şirket-
ler ve büyük bankalar milli
sınırlan yardı. Ulaşımın
ucuzlaması, örneğin bir oto-
mobilin değişik parçalannın
değişik ülkelerde yapılmasına
ve sonra emeğin ucuz olduğu
bir ülkede monte edilmesine
imkan verdi. Aynı ürünü üre-
ten şirketler, dünya ölçüsiinde
birleşerek dünya pazarlanna
satış yapan dünya tekelleri
kurdular. Bu büyük magnet-
lerin birçoğu büyük dünya
bankalanyla da ortaklıklar
kurarak değişik sanayi dallan-
na egemen oldular. Bu da
onlara. dünya piyasalannı
kontrol etmek. fiyatlan deği-
şik hesaplaragöreindiripyük-
seltmek imkanını sağladı. Ba-
zen bir maddeyi piyasaya sür-
mek için fiyatlan düşürürken
bunun zararlannı başka ürün-
lerden çikardılar. Böylece bazı dallar-
da gerçek anlamda serbest rekabet.
piyasa ekonomisi ortadan kalktı. Bu
nedenle artık 6O'lı yıllarda Avrupa
ekonomisi, suni fıyatlann getirdiği bir
enflasyon sorunuyla karşılaştı. Pazar-
lardarahp büyüme hıa da düşünce iş-
sizlik baş gösterdi. 1970'li yıllann or-
talannda. artık Avrupa. bunalım
içindeydı. Buna, "Petrol bunaJımı"
dendi. Ne var ki petrol fiyatlan düş-
tükten sonra da bunalım devam etti
ve hatta arttı.
Bunalımın yaptsaJ niteliği
A. vrupa'daki
bunalımın altında yatan
temel neden sermayenin
çok az elde toplanması
ve çok yüksek sermaye
birikimi. Biriken bu
büyük sermayenin
önemli bir kısmı üretime
yatınlmayıp parasal
alanlara kayıyor. Faiz
getiren mali yatınmlar,
bonolar, borsa oyunları
ekonomiye egemen
oluyor.
zar ekonomisine" bıralternaüf
arayışını orta\a çıkardığı
açıktır. Sosyolog Aiaın Tou-
rain de bir makalesinde konu-
ya değinıyor ve şöyle diyor:
"Bi/im çaremiz, rekabet ede-
bilecek sektörlerimizi, teknolo-
jik savaş veren ekiplerimizi
giiçlendirmek, buradan elde
edeceğimiz ka\naklarla bir re-
fab devleti kurmaktır. Bu dev-
letin görevi, sosyal değişmenin
insanlık açısından çok pahalı-
v a mal olan faturasını ucuzlat-
mak ve özellikle ekonominin
üretim alanlarının dışına kav-
masını önlemek olmalı."
Birideolojik boşluk var
A
Aslında bugün hızlanmış olan bu-
nalım, daha 70'li yıllann sonlanndan
beri hızlanan kapitalizmin yapısal bu-
nalımıdır. 19. yüzyılda, fıyatlan ser-
best rekabet tayin edebiliyordu. O dÖ-
nemde bunalım. "boom and slıımp"
refah ve durgunluk denen iki ayn dö-
nem biçiminde ortaya çıkıyordu.
Ekonomi tıkanınca işsizlik; fabrika-
lar kapanıp üretim azalınca da enflas-
yon oluyordu. 1980'lerde Avrupa'da.
fiyatlan her vakit serbest rekabet ta-
yin etmediği için bir taraftan fı>atlar
artarken bir taraftan da işsizlik arttı.
Bu bunalıma. "stagflasyon" adını
verdiler: Durgunluk ve enflasyon.
Uzmanlara göre. bu bunalımın altın-
da yatan temel neden sermayenin çok
az elde toplanması ve çok yüksek ser-
maye birikimidir. Biriken bu büyük
sermayenin önemli bir kısmı üretime
yatınlmayıp parasal alanlara kayı-
yor. Faiz getiren mali yatınmlar. bo-
nolar. borsa oyunlan ekonomiye ege-
men oluyor. Para. para getirince sa-
nayiye yatınlmıyor. üretim düşüyor.
Sermaye, emeğin ucuz olduğu ülkeie-
re yatınhyor, bu da Avmpa'ya zarar
veriyor. İşsizlik getiriyor. Yüksek tek-
nik. sermayeyi üretimden servis alan-
lanna kaydınyor. Avrupa içinde re-
kabet ve Avrupa dışında ucuza mal
edilen mallarda baa Avrupa sanayi-
sini yıkıyor.
Bugün başlıca Avrupa ülkelerinin
temel sorunu işsizliktir. A\ rupa Top-
luluğu ülkelerinde 19milyonişsiz var.
Bunun4milvonu Almanya'da. 3 mil-
yonu Fransa'da. İşsizlik beraberinde
ümitsizlik. ahlaksızlık. sosyal çökün-
tü getiriyor. Özellikle Fransa'da, bir
patlama diye nitelendirilebilecek
gençlık gösterilerinden sonra. bir te-
laş başladı. Ünlü Fransız sosyologu
Alain Tourain, bir toplumsal çözül-
meden söz ediyor ve şöyle diyor: "Dü-
zenli toplum. nüfusun, ancak yüzde
70'ini içine alıjor. Geri kalanların bir
bölümii sosyal yardımlarla ayakta du-
rabiliyor. bazüarı şiddete sapıyor, top-
luma karşı direnişe geçi>or: IVlafj a, es-
rar, ayaklanma gibi yöntemlerle." To-
urain'e göre. "yarım yüzyıllık Avrupa
demokrasisi. bu *ahşi çözüm volunu
kabul etmemelidir".
Avrupa yeni bir yol arayışında
"Avrupa sosyal demokrasisi ne ja-
pıyor?" Bu soruvu. Fransız Sos>a*list
Partisi'nin eski başbakanlanndan \e
cumhurbaşkanı adavı Michel Rocard,
vrupa'datelaşvar,
çünkü sorun,
Avrupa'nın geleceği
sorunu. Jacques Attali
bu durumu şöyle ifade
ediyor: Avrupa'da bir
ideolojik boşluk var.
Bunu, 'pazar' ve
'demokrasi'
dolduramıyor. Boşluk,
binbir hevese yol açıyor:
Komünizm ve faşizm,
köktenci dincilik ve
aşıncılık; iflas halindeki
sistemin arka
koridorlannda kol
geziyor.
Fransız televizyonuna verdiği birmü-
lakatta şöyle cevaplandırdı:
"Büyük hatalar vaptık. Gelen
gideh, sağ ve sol hükumetler aynı si-
yasetleri güttük. İşsi/liğe bir çare bula-
madık. Egoist bir toplum yarattık,
oysa bir dayanışma toplumuna gerek
var. Halka karşı görevimizi yerine ge-
tirmedik. Bir yeni yol lazım."
Bu yeni yolu da Rocard şöyle anlat-
tı: "Büyüme. Avrupa ölçüsiinde °new
deal' (Devlet eliyle iş alanları açıima-
sı). Milli senetin daha adil bir dağılı-
ım."
Haziranda, Avrupa Parlamen-
tosu'na gidecek olan Fransız Sosya-
list milletvekilleri heyetine başkanlık
edecek olan Rocard, he>etinin top-
lantıya böyle bir programla gideceği-
ni ve zaten genelde Av rupa sosyal de-
mokratlannın bu fıkre yatkın oldu-
ğunu da sözlerine eklcdi. Zaten Avru-
pa Konseyi Başkanı J. Delors da ra-
porunda bir "sosyal Avrupa" konu-
suna değinmişti.
Böylece, Avrupa'dabunalımın."pa-
Bütün bu görüşler, Fransa'-
nın artık bir sosyal patlama
kertesine geldiği görüşünden
doğuyor. Sosyalist Partfnin
eski başbakanlanndan Lau-
rent Fabius da bir makalesine,
"Halk Hareketlerine Dikkat"
başlığını atmış: "Yirrai yıldır
toplumu tahrip eden işsizliğe
çare bulamadık. Bugün hala,
bu afetin gerçek nedenleri açı-
klanmıyor. Gerçekte, harp so-
nunda yaşanan 30 parlak yıl,
bir istisnadan başka bir şe> de-
ğildir. Büyüme hiçbir zaman
eskisi gibi olmay acak, işsiziiği
ememeyecek." O da yeni fı-
nansman yollan bulunmasını,
bir konut projesi vapılmasını,
teçhizat için büyük bir Avru-
pa projesini, gelir dağılım re-
fbrmunu. gelişme için bir baş-
ka yol aranmasını öneriyor.
Avrupa'da telaş var, çünkü
sorun. sadece bir işsizlik soru-
nu değil. Avrupa'nın geleceği
sorunu. Son zamanlarda Av-
rupa Bankası 'BERD'ün baş-
kanlığından istifa etmiş olan Jacques
Attali (F. Mitterrand'ın baş da-
nışmanlanndan) bu durumu şöyle
ifade ediyor: "Avrupa'da bir ideolojik
boşluk var. Bunu, "pazar' ve •demok-
rasi° dolduramıyor. Pazar düzerıi, pa-
zarın diktatörlüğiinü kuruyor. Yarattı-
ğı boşluk, binbir hevese yol açıyor: Ko-
münizm ve faşizm, köktenci dincilik ve
aşırıcılık; iflas halindeki sistemin arka
koridorlannda kol geznor... Ölen ha-
yallerin yerinde fanati/min jeşermesi-
ni istemiyorsak, açık >anİLşlıkları aşan
yeni projeler ortava çıkarıJmalıdır."
Kuynaklur:
Alain Touraine: " Yeni Bir Refah Dev-
leti Kurnıak" Le Monde, 30 Mart 1994.
Laurent Fabius: "Dikkat Halkçılık"
Le Monde, 2^ Mart 1994.
Jacaııes Attali: "Europe's" (Avru-
palılar, Fayarcl. Paris. 1994 i.
Yarın:
Avru.
gelisı
ÇALIŞANLAREV SORULARI/SORUNLARIYILMAZ ŞİPAL
"Memıırlukta geçen 6 yılım"
Soru Bir kamu kurumunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanu-
nu'na tabi olarak çalışmakta iken istifa ederek ayrıldım ve
bir başka kamu kuruluşunda işçi statüsünde çalışmaya baş-
ladım. Yakında sigortadan emekli olacağım. Başvurduğum
yetkililer. memuriyette geçen çalışmalarımın istifa ile son
bulması nedeniyle, bu süre içinde kıdem taznünatı ödenme-
yeceğini söylediler.
Bu durumda, memurlukta geçen 6 yüım yok mu sayılacak?
(E.T)
YANTT: 1475 sayılı Iş Yasası'nın kıdem tazminatına ilişkin 14.
maddesine göre:
"TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na
veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece aynı
ya da değişik hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretivle Sosyal Si-
gortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya tnalulük aylığına ya da top-
tan ödemeye hak kazanan işçiye bu kamu kuruluşlannda geçirdiği
hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kunjluşu işverenin-
ce kıdem tazminatı ödenir.
Yukanda beürtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin
evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirme-
yecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem
tazminatınuı hesabında dikkate alınmaz."
Bir kamu kurumunda ve İş Yasası kapsamında işçi olarak çalı-
şırken kendi isteği (istifa) ile aynlıp bir başka kamu kuruluşunda
ve yine işçi olarak çalışanlar. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan
emekli olduklannda kendi istekleri ile aynldıklan kamu kuruluş-
lanndaki hizmetleri için kıdem tazminatı ödenmeyeceği yargı ka-
rarlannda vurgulanmıştır.
Bu kez. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kapsamında çalı-
şırken kendi istekleri ile (istifa) aynlıp, 1475 sayılı İş Yasası kap-
samında ve yine bir kamu kurumunda çalışmasını sürdürüp, Sos-
yal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olduklannda, yargının ve
idarenin öngördüğü uygulama değişiktir.
(1) "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olarak memuriyet sta-
tüsünde geçen hizmet sürelerinin istifa suretiyle ayrıima halinde
kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmayacağına ilişkin bir esas
öngörülmemiştir. Hesapta dikkate alınmaması gereken süre, sade-
ce işçinin işçi statüsünde çalıştığı dönemlerde. hizmet sözleşmesinin
kıdem tazminatını gerektirmeyecek biçimde sona erdiği sözleşme
süreleridir (..) Bu durumda istifa ile sonuçlanan memuriyette geçen
sürelerin kıdem tazminatı açısından değerlendirilmesine yasal bir
engel bulunduğu söylenemez. (...)
(2)"(..) Hizmet akdi ise İş Kanunu'na tabi olanlar için söz konu-
su olup 657 sayılı kanuna tabi de\Iet memurları için ise böyle bir
hizmet akdi ile bağlılık söz konusu olmadığından yaşlılık ayîığı al-
mak amacıyla hizmet akdini fesheden ....'ın TC Emekli Sandığı'na
tabi olarak YSE Müdürlüğü'nde geçen hizmet süresi için kıdem
tazminatı ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
(Sayıştay Temyız Kurulu'nun 4.11.1983 Tarih. tutanak no:
18746 sayılı karan)
(3) "Özet: İstifa suretiyle sona eren memurlukta geçen hizmet
süresi, kıdem tazminatına dahil edilemez. Bu sürenin işçiükte geç-
miş gibi son işcilik iicreri üzerinden hesap edilmesi de doğru değil-
dir."
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 9.3.1987 tarih, 1987/2275 esas ve
1987 2757 karar)
(4) %..) TC Emekli Sandığı'na tabi olarak çalışmakta iken tsit-
fa suretiyle bu statiiden aynlarak başka bir kamu kuruluşunda
1475 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak çalışanlardan, iş akdi, kıdem
tazminatına hak kazanacak şekilde sona erenlerin kıdrem tazmi-
natlarınm hesabında. Sandığa tabi olarak geçen ve istifa ile son bu-
lan hizmetlerinin dikkate alınmaması karara bağlanmış olup, bu
karara bakanlığımızca da iştirak edilmektedir. (...)
(Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'-
nün 22.8.1983 günlü 4123 20207 genelgesi)
Kaynak: (1) Mustafa Çenberci -İş Kanunu Şerhi, 1986 sayfa'
511/95
(2) Osraan Usta -Kıdem Tazminatı. 1994 sayfa 309
(3) Yasa Hukuk Dergisi- Mayıs 1987 sayfa: 757/317
(4) Osman Usta- Kadem Tazminatı, 1994 sayfa 310
POLJTTKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Heykeller Kınlırken...
Ankara Belediye Başkanı heykel duşmanı olduğunu
kanıtlamak için parklardaki heykelleri söküyor. Sökmek-
lede kalmıyor, "Benböyleheykelleriniçine tükürürüm"
diyor. Söker mi söker, tükürür mü tükürür! Beyoğlu Be-
lediye Başkanı o cânım Beyoğlu'nu içkicilere zindan
ediyor. Pazar günüydü, Nâzım Hikmet için yapılan top-
lantıfara katılmak üzere Beyoğlu'na uğradım. Caddeler-
de de dükkânlarda da tat yok; ıssız bir Beyoğlu olmuş!
Ayvalık Belediye Başkanı da içki yasağı koymuş. Ger-
çi beton turizmciliği Cunda iskelesi'nden başlayarak
Ayvalık'ın canına okudu ya.. gene ne olsa kenarda köşe-
de, bir iki küçük meyhane vardı. Mermer masaya dirse-
ğini dayayarak bir iki kadeh atılırdı; rahmetli Nuri Boz-
yel'le çok içmişliğimiz vardır. Gazetede ilanını gördüm,
Nuri ölelion yıl olmuş!
Şevket Kazan övünüyor. CHP-MSP koalisyonu döne-
mindeKaraköy'edikilen "Gt/ze//sfânöu/"heykelinisök-
müşlerdL.Gürdarınyaptığı heykel,şimdi "YıldızParkı"-
nın birköşesindedir
Anadolu bir heykeller çarşısıdır. Neresini kazsan bir
heykel çıkar. Etilerden, Frikyalılardan, Yunandan, Ro-
madan miras kalmıştır. Bunlar aslında Yunanın da,
Romanın, daha sonrakilerin de mali değildir. Anadolu
uygarlığının malıdır. Halikarnas Balıkçısı da Sabahatttn
Eyuboğlu da Azra Erhat da buradan çıkan heykelleri,
Anadolu uygarlığının mali sayarlardı; doğrudur.
Anadolu'ya sonradan gelen barbarlar bunları sök-
müşler, yıkmışlardır. Yeni gelen barbarlar da aynı şeyi
yapıyorlar; bunlar da tarihe barbar olarak geçecekler-
dir. Şarap yasağından heykele uzanan bir barbarlık . ne
diyelim!
Parklarda heykeller kırılır, meyhaneler kapanrr, içki-
ler yasaklanır, partiler için para toplanırken servet soru-
lur.
Süleyman Mercümek haberini ilk kez ortaya Cumhu-
riyetgazetesiattı. Haberbundan sonra dalgalandı, ince-
lenmeye başlandı. Haberi bir duyuru (ihbar) olarak
kabul eden Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Istanbul ve
Ankara savcılıkları, istanbul Detferdarlığı soruşturmaya
geçti. Olay, ilgili yerlerde incelemeye alınmıştır. Ne di-
yor şair:
Milyonla çalan mesned-i izzette serefraz
Birkaç kuruşu mürtekibin cay-i kürektir
Biryerlerden paralarçıkıyor, biryereyatırılıyor, hesa-
bı soruluyor. Bosna-Hersek için toplanan paralar, kur-
ban derisi için toplanan paralar tartışılıyor. Birileri alı-
yor, birileri veriyor. Bir kez servet tartışması açılmaya-
görsün, elden geldiğince açıklaması olacaktır. Servet
tartışmasına Semra Ozal ile Ahmet Özal da karıştı. Ah-
met Özal'ın dediği şu: "Servet diyorsunuz. Kimin ne
kadar parası olduğunu bilmeden karalamaya çalışma-
nın ardında başka sebepler arıyorum. Çok yakın zaman-
da, şimdiye kadar söylemediğım, açıklamadığım şeyle-
ri açıklayacağım. Aşağı yukarı zamanı geldi."
Ahmet Özal'ın açıklamasını bekleyeduralım... Efe
özala Amerika'da alınan villanın bir hesabı vardır. Şu-
rada burada biriktirilen paralarla, takıların satılmasıyla
bir villa almak Amerika'da çok kolay. Akatlar'da Alarko'-
nun yaptırdığı evler el altından satılırken değer biçilemi-
yor. Yükseldikçe yükseliyor.
Vergiler artar, fiyatlar yükselir, elde avuçtakini herkes
gözden çıkarırken böyle tartışmalar olacaktır. Önce,
hangisinden olursa olsun paran olacak ki bunu emlaka,
dövize, tahvile yatıracaksın. Para olmayınca, servet bu-
lunmayınca tartışması da beyhudedir. Milyarlar tartışı-
hrken bizimkisi gevezeliktir...
BULMACA
SOLDANSAĞA: J _2_3 4 5
1/ Bütün eski Yunan mi-
marlığına örnek olan ev
biçimi. 2/ Alıa ve satıcıla-
nn fiyatlara tek başlanna
etkiyemeyecek kadar çok
sayıda olduklan piyasa
sistemı. 3/ "Zeki, yaman,
becenklı" anlamında ar-
go sözcük. 4/ "Ne ... yaş
döker, ne âşık ağlar Ta-
rihe kanştı eski sevdalar"
(FarukNafızÇamlıbel)...
Evcil bir geyik cinsi. 5/
Müstahkem yer... Küçük
erkek kardeş... Tuzağa düşürülen
şey. 6/ Erişmiş. ulaşmış... İlkdamı-
tılan ve içinde anason bulunma-
yan rakı. 7/ Son günlerde oldukça
popüler olan ve müzik eşliğinde
yapılan bir çeşit cimnastik... Bir
sonuca ulaşılana değin yapılan ay-
nı eylem. 8/ İpten düğümlü saçak-
larla oluştunılan bir el sanatı. 9/
Gelecek... Bitkisel tellerden yapıl-
mış. kaba örgülü büyük çuval.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Genellikle kürkten, iki ucu açık silindir biçiminde yapılan ve
elleri sıcak tutmaya yarayan giyim eşyası... Su. 2/ Bir gıda mad-
desi.. İslam inancına göre kıyamet günü bütün ölülerin dirile-
rek toplanacağı yerin adı. 3/ Asya'da birçöl... İtici neden, güdû.
4/ 1021-1085 yıllan arasında İspanya'da hüküm sürmüş Tslam
hanedanı. 5/ Dinsel tören've kurallan... Yassı, basık. 6/ Eski
Mısır'da ölülerin koruyucusu olan tann... Kuzu sesi. 7/ Gücü
dc denilcn ve bez tezgâhında ipliği ayarlayan tarak... Yolcu evi.
8/ Güney Amerika ormanlannda yaşayan tavuğa benzer bir
kuş. 9/ Şarabı bulduğuna inamlan efsanevi İran hükümdan...
Toplardamar genişlemesi.
Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden
Kİ1APŞÖLENİ
Bir Ay Boyunca
%50
25Mayıs-25Ha2İran
Sergisalonlarimızagein,
Kampanya Standlanmtzdan
kitaplarınızı seçın.
Posta siparışlennde, gönderim ücretınin Kulûbümûze ait olması
nedeniyle %35 indirim uygulanır.
Türkocağı Cad. 39/41 CAĞALOĞLU Tol: 512 05 05
İstlklal Cad. Zambak Sok. 4/1 BEYOĞLU Tel: 252 38 81