23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3HAZİRAN1994CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 l-7r*Ot^C1 r 7\/OT'YIT'YH İkigençkızın ( fılmiçindefılmentrikasıyla iPXdX ISMAJ V(xLWLL XXX* örülü, 'yolfılmi'serüvenleri cüretkarbir gençlikfîlmidenemesi FELSEFE YOLIM)A ARSLAN KAYNARDAĞ Tesekkürler Yasam (Merci La Vie) / Yönetmen-senaryo: Bertrand Blier / Kamera: Phillippe Rousellot Müzik: Philip Glass / Oyuncular: Charlotte Gainsbourg. Anouk Grinberg, Michel Blanc, Jean Carmed, Annie Girardot, Gerard Depardieu, Catherine Jacob, Thierry Fremont, Jean-Louis Trintignant. Anouk Ferjac /1991 Fransa (Standart Film) / Beyoğlu Alkazar Sineması'nda. SUNGU ÇAPAN Bertrand Blier, meraklısınca tanınan. günümüz Fransız sinemasının, en özgün ve yaratıcı yazar- yönetmenlerinden biri. Eski dönemin en ünlü aktörlerinden Bernard Blier'nin oğlu olan. 1962'- den bu yana parlak bir edebi ve sinemaa kariyerine sahip Bertrand Blier, asistanhk evresiyle belgeseller çektiği amatör yıllannın ardından, 23 yaşında ger- çekleştirdiği, adeta sosyolojik biranket niteliğinde- ki ilk filmiyle bir hayli ses getirmişti 32 yıl önce: "Hitler mi? Tammıyorum." Dönemin Fransız Yönetmen Betrand Blier'nin keşfi Anonk Grinberg'le (solda) Serge Gainsbourg-Jane Birkin çifti- nin yetenekli kızı Charlotte Gainsbourg "Teşekkürler Yaşam"ın başanlı oyunculan. y gençliğine yöneltilmiş bir Nazizm soruşturmasi olarak anımsadığımız. "kolektif hafızanuı cdıaleti- ni" vurgulayan bu "ilk fîlmr> den sonra uzunca bir süre kendini yazmaya veren Blier. Gererd Depardi- eu ile Patrick Dewaere"i lanse eden \e Fransız sine- masında "gençjiğe ve cinselliğe yeni bakış"lar, taze duyarlıklar getiren "Valsçfler"le ünlendi. ABD'de en iyi yabancı fılm Oscan'nı kazanan "Mendilleriııizi Hazırlaym" (1978), eleştirmenlerin övgüsünü, şeyircinin alkışını alan "Soğuk Büfe" (1979) ve "Üvey Baba" (1981) gibi yapıtlanyla git- tikçe seçkinleşen, 1980'li yıllarda da "Arkadaşımm Kadını" (1983), "Notre Histoire - Ayrı Odalar" (1984), "Gece Kılığr (1986), "Seııin tçin Fazla Gü- zeT (1989) gibi fılmleriyle 'soğuk mesafejeri ve aykın sesini' daha da güçlü duyuran Blier'nin 1990'lan karşılayan etkileyici ve değişik, yeni filmi "Merci La Vie - Teşekkürier YaşanTla yüriiyen namını, 1992 yapımı, bir sonraki başyapıtı "Un, Deux, Trois Soleil" iyice pekiştirdi. Kısaca özetlemek gerekirse Betrand Blier'nin si- neması, yazar-yönetmenin rahatsız edici \e kamçı- layıcı vizyonunu yansıürken provokasvona. sinız- me. hatta "saçma'ya (absürd) dahi yönelmekten kaçınmayan, uyanjk ve aynı zamanda uyana bir ahlakçının sinemasıdır. Sürekli devınen, değişerek akıp geçen. kıpır kıpır hayata. kuru kuru sosyolog gözlükleriyle bakmakla yetinmeyıp bir şairin yü- rek çarpıntılannı, duygusallığını. iğneleyici, keskin bir 'humor'u da içeren sıradışı filmler ortaya koyan Bertrand Blier'nin 1991 yapımı "Teşekkürler Ya- şam"ını bu hafta seyretmek doğrusu 'sinema kuş- lan' için oldukça hoş bir seyirlik. Bugün Beyoğlu Alkazar'da gösterilmeye başla- nan "Merci La Vie", Blier'nin "Valsçiler"inden esinlenerek çektiği ve Depardieu - De\»aere ikilisi- nin yerine bu kez Chariotte Gainsbourg'la Anouk Grinberg'den oluşan genç kız çıftıni ön plana çıkardığı, cilalı. mutlu sonlu Hollywood eğlence- liklerine şartlanmış. kolaycı seyirciye zor gelecek (oysa meraklısını ilk yirmi dakikasından sonra bir daha koyuvermemecesine içine çekecek) cinsten, farklı ve ilginç bir Fransız filmi. Alışılmış öyküleme yöntemlerine pek yüz vermeden. örneğin anlatılan olaylann zaman dizımini kınp bozarak geriye dö- nüşlere, dobra dobra diyaloglara başvuran. an- latım dilini. genel yapıyı, neredeyse dinamitleyerek kuran. farklı bir üslup tutturan fiimin kahraman- lannı. iki başıboş genç kızı, baştaki ıssız bir plajda tanıyoruz. Sille tokat dayak atan bir koca tarafı- ndan terk edilmiş. genç yaşına karşm çok şey ya- şamış, epey erkek tanımış, yeni evli, deneyimli Jod- le'e (Anouk Grinberg), sonunda cennetten bekle- diği melek-dostu buiduğunu beiirterek yardım eden. erkekler hakkında hiçbır şey bilmeyen, dene- yimsiz toy ve taze genç kız Camilİe (Charlotte Ga- insbourg), akla kara kadar birbirlerinden farklı kızlar. Fiimin çıkış noktası bütünüyle apayn yapıdaki iki genç kızın, özgün bir 'road-movie - yolfiTıni'at- mosferinde gelişen beraberliği Fransız sineması- nın, seksi, çocuksu kadını imajıyla 1990'lardaki gözde yıldızlanndan biri olmaya aday, Beatrice Dalle - Juliette Binocbe kırması, güzel ve yetenekli Anouk Grinberg'in başanyla canlandırdığı Joelle. hayatta acının, kınklık ve hüsranlann tümünü tatmış, ama hala aşka, Hollywood'a, gelin kıyafeti- nin önemine inanan, 'kanatİan yanık da olsa gfineşe uçmaya çalışan bir kelefaek gibi'. hcm babalarla hem oğullarla yatıyor. Baba sevgisınden yoksun, saf genç kız Camilİe (artist anne - babasını geçeceğe benzeyen Charlotte Gainsbourg da Anouk Grin- berg'e ayak uyduruyor) ise deneyim kazandıkça annesine "Hayat böyle midir gerçekten" sorusunu yöneltip babasından da mutluluğun nasıl bir şey olduğunu anlatmasını istiyor. İki genç kız kahra- manımıziçin uzun biryolculuğun başladıği filmde. Joelle ve Camille'i dostluğa. yakınlaşmaya ve bu yolu katetmeye iten ortak yanlan, içlerindeki yaşa- ma sevinci, özgürlük tutkusu, coşkulan vegençlik- leridir. Işığa yönelen iki ateş böceği gibi ortalarda dolanan iki genç kız, katedecekleri volda. hayatla kanşan ve örtüşen bir film içindefilm''entrikasının dolambaçlannda. inanılması güç. irkiltici olaylarla yüz yüze kalacaklardır... Günümüz gençliğine ilişkin "Teşekkürler Ya- şam"da, özgür aşkı tehdil eden AIDS bclasına, sa- vaş (Nazilerle mücadele eden Fransız direnişçilen, işkenceci Almanlar vs.). şiddet, cinsellik, aile so- nınlan gibi gedikli temalanna da yer vermeden edemeyen Bertrand Blier'nin "Teşekkürler Ya- şam"ı. kimi aşın yanlanna karşın kuşkusuz iz- lenmeyi hak eden, farklı, ilginç \e sıradışı bir 'ya- ratıcı - yönetmen' yapıtı. Düşündürücü, yer yer baş döndürücü vc sarsıcı, bu dokunakİı Fransız yapımı. yeni haftanm en seyre ve ilgıye değer filmi kanımızca. Yan rollerdeki Gerard Depardieu, Mic- hel Blanc, Annie Girardot, Jean Carmet ve Jean- Louis Trintignant gıbı ünlülere dikkat! Festivalde seyredemeyenler için harika bir fırsat 'Annie Hall' New York, Los Angeles'a Karşı,,.Festival sonrasında sinemalar- daki VV'oody Allen toplu gösterisi sürüyor. "Seks Hakkında Öğren- mek İstediğiniz (Ama Sormaya Cesaret Edemediğiniz) Herşey"- den sonra seyrettığiTniz" ustasınr son filmi "Bir Cinayet Sım"nı. bu hafta bir kez daha görmeden yapamadığımız VVoody Allen başyapıtı "Annie Hall" izlivor. 1977 yapımı, 4 Oscarlı "Annie Hall" sadece Beyoğlu Pera "oda" sinemasında gösteriliyor. Geçen hafta "Bir Cinayet Sun"nda, cami yıkılmakta ama mihrap henüz unufak olmamış, yanm asırlık son haliyle seyretti- ğimiz, yeniden üstadın filmlerine dönüş yapan Diane Keaton'un 17 yıl önceki. Woody Allen'le bera- ber olduğu dönemdeki güzelliğini veoyun gücünüdesergileyen "An- nie Hall", 1977"nin en iyi fılm, yö- netmen (W. Allen), kadın oyuncu (D. Keaton) ve senaryo (W. Al- len. Marshall Brickman) oscar- lannın yanı sıra, New York fılm eleştirmenleri ödülüyle İngiliz Akademi ödülünü de kazanmıştı bilindiği gibi. Annie Hall Yönetmen: VVoody Allen,'Senaryo: W. Allen, Marshall Brickman / Kamera: Gordon Willis / Müzik: Carmen Lombardo, Isham Jones, Tim Weisberg, Tommy Dorsey / Oyuncular: Woody Allen, Diane Keaton, Tony Roberts, Carol Kane, Paul Simon, Shelley Duvall, Christopher Walken, Janet Margolin, Colleen Dewhurst/1977ABD (UIP) Sadece Beyoğlu Pera Sineması'nda. Woddy Allen'in büyük ölçüde otobiyografik özellikler içeren, olgunlaşıp ustalaştığı 1970'ler döneminin belki de en başanlı yapıtı sayacağımız "Annie Hall" komedyenlik yapıp oraya-bura- ya komik metinler yazarak ha- yatını kazanan, ufak tefek, çelim- siz, New Yorklu Yahudi aydın Alvy Singer'le (Allen adeta ken- dini oynuyor diyebiliriz), tipik "beyaz, Anglosakson, Protestan" kızı Annie Hall'un (Gerçek so- yadı Hall olan, Allen'in Mia Far- row'dan önceki sevgilisi Diane 'Hall' Keaton, bu roldeki ba- şansıyla adını çağdaş sinema tari- hine geçiriyor) ilişkisini anlatıyor. 15 yıldır aynı ruh doktonına abone. Yahudilik kompleksin- den kaynaklanan takıntılan ve saplantılanyla sürekli başı dertte, tedirgin, paronayak. karamsar, entelektüel show-man Alvy Sin- ger-Annie Hall ilişkisini, özellikle 40 yaş bunalımına düşmüş Alvy'- nin bu ilişkiyi sürdürme çaba- lannı, Amerikan sinemasının ge- leneksel romantik güldürü türii- nü, komedideny drama gidip ge- len, acı-tath, tipik Woody Allen üslubuyla yenileyerek aktaran "Annie Hafl", bir kez daha keyif- le seyredilen bir başyapıt. Nevrotik ve romantik liberal Alvy Singer'in tersine, ufak ufak bir gece kulübünde söyleyerek şarkıcılığa soyunan. yeni insanlar tanımak. çe\resini genişletmek, gezmek. eğlenmek vb. gibi sürekli isteklerdebulunanAnnie Hall'un ufku yeniliklere. değişikliklere hep açıktır. Cinsel sorunlannı aşmış izlenimi veren Alvy-Annie (Woody-Diane diye yazsaydık da çok şey fark etmeyecekti ger- çekten) çiftinin, kaçınılmaz ştkil- de aynlığa doğru giden ilişkisi üs- tüne kunılu filmde. hüzünle mi- zahı aynı potada eriten, güldürü- den drama gidip gelen, hüsranla neşe arasında dolanan o tanıdık Woody Allen tarzı, en ustaca Birbirine karşıt karekterde bir çiftin ilişkisine da> anan büyük ölçüde otobiyografik 1977 yapımı, \Voody Allen baş> apıtı 'Annie Hall'de, yıllar önceki genç halleriyle boy gösteren Diana Keaton-VV'oody Allen ikilisi, nerdeyse gerçek v aşamlarını kameranın önüne taşunışlardı. yontulmuş, hinoğluhin gözlemler ve zehirzemberek esprilerle yoğ- rulmuş haliyle karşımızda. Ancak bir retrospektif ya da si- nematek gösterisinden alınacak keyifle, yıllar sonra tekrar yepyç- ni bir fılmişcesine seyrettiğimiz "Annie Hall",VVoodyy Allen sine- masının bütün karakteristiklerini banndıran 'anahtar' bir yapıt kı- sacası. New York Yahudi mi- zahı. kadınlarla hep hüsrana uğ- rayacak cinsten ilişkiler. iş. ba- yin. iktidar şeytan üçgenine Mkıştınlmış. sorunlu yaşam öy- küleri, saplantı. özlem ve korku- ar. eleştiri, dokundurma ve esp- ılerle örülü, özyaşamsal VVoody Mlen sinemasının 17 \ıl önceki \ışyapıtlanndan "Annie HalTi. Ktanbul Film Festivali'nin ma- Ium koşuşturmacasında isteme- den ıskalayan sinemaseverlere hararetle tavsiye ederiz! Yazar. sinemaa, güldürü us- tası VVoody Allen'in. Marshall McLuhan'ı bizzat "gag'lanna alet cderek oynattığı "Annie HalTde yığınla ûnlü de boy gösteriyor. Üstadın fiimin başında ve sonun- da anlattığı iki fıkra da (hani şu hayata ilişkin "yemekler kötü, hem porsiyonlar da çok az!"la. sonraki "Kardeşim kendisini ta- tuk zannediyor. ben de tabii ki yu- murtadan vazgeçemiyorum" fıkrası), yakında bızım show- man'lere malzeme olabilir... 'Storyville' ya da hikayeden bir film"Hill Street Bhıes" ve o ünlü "Twin Peaks - tkiz Tepeler" gibi hayli ses getir- miş, popüler TV dizileriyle adını duyur- muş olan senarist Mark Frost'un. David Lynch'in kanatlan altından sıynlarak yönetmenliğe giriştiği "Storyville". ek- randan artık iyice aşina olduğumuz bir yığın klişeyi allayıp pullayarak önümüze sürüyor bir kez daha. Genç ve hırsk avukat.... Sıcağin ye ırkçılığın kol gezdiği ABD'- nin güneyinin seçkin Louisiana eyaletın- de kongre temsilciliğine aday olarak De- mokrat Parti saflannda politikaya atı- lmak üzere bulunan genç ve hırsh avukat Cray Fowler'in hikayesini anlatıyor Mark Frost. Yörenin petrol gibi doğal yeraltı kay- naklannın üstüne oturarak yoksulluktan zenginliğe geçmiş, varlıklı bir ailenin mi- rasçısı olan bebek yüzlü aday Cray Fow- ler'ı ('Seks Yalanlan'yla I989'da çîkış ya- pan. ama 'Bad Influence-Psikopat'. 'VVTİite Palace-Tutku Çemberi' vb. gibi sonraki filmleri\le pek arkasını getiremeyen Ja- mes Spader, bu rolde David Lynch'in fetiş aktörii Kyle McLanchlan'ı cağnştıran, donuk. soğuk ve ruhsuz bir oyun çıkan- yor), valiliğe gidecek başanlı bir politik kariyer bekliyor. Ne var ki nüfuzlu babasının esrarengiz bir av kazasında, intihar mı cinayet mi ol- duğu açıklığa kavuşamayan, esrarengiz bir biçimde ölmesi öldüriilmesi. genç adayin tüm ekibiyle sürdürdüğü seçim kampanyasından zaferle çıkmasını ve si- yasal geleceğini tehdit etmektedir. Sadece alacağı nafakaya bakan. zengin- lik budalası. zevzek kansından ayn yaşa- yan. seçilmesınde yörenin yoksul zenci sa- kinlerinden gelecek kara oylann önemi- nin de farkında Cray Fovvler'ın, babasının karanlık ölümünü araştınrken adım adım içine çekildiği bir tuzaktançıkma mücade- lesıni, alışılmış yollardan hikayeeden film. karmaşık olduğu kadar dağınık ve yüzey- sel bir tempoda seyrediyor. Çekici bir Uzakdoğu melezi genç kıza (Charlotte Lewis) uçkur çözüp şantaj ve cinayetle yüzyüze kalan politikacı adayı kahramanımızı. sonrasında aile hakkında uzun nutuklar atan kudretli amcasının "Story>ille"de Kongre temsilciliğine aday James Spader'e uçkur çözdüren, baştan çıkarıcı melez dilber rolünde Holly>vood'un yeni yıldızlanndan CnarlotteLewis oldukça göz drolduruyor. StOryVİIIe / Yönetmen: Mark Frost / Senaryo: M. Frost, Lee Reynolds Kamera: Ron Garcia Müzik: Carter Burvvell Oyuncular: James Spader, Jason Robards, Charlotte Lewis. Joanne Whalley - Kilmer, Piper Laurie / 1993 ABD (Film Pop) Harbiye As, Beyoğlu Beyoğlu sinemalannda. (Jason Robards) babası olduğu (!) gibisin- den bayat sürprizler de bekliyor. Finalde de eski gönül ağnsı rakip avukat bayanla (Joanne VVhalley - Kilmer) yeniden işi pi- şiren, pislik kokusu uzaktan duyulan ba- basının ölümü hakkındaki soruşturmayı yeniden başlatan. dürüst temiz aile çocu- ğu, varlıklı genç adayın mutlu sonu. tabii ki kaçınılmazdır. Hikayeden bir film... Bevlik Güney atmosferi Carter Burwell imzalı nerdeyse her sahnenin altını çızen müziği. jakuzide aşk ya da TV sayesinde neredeyse ezberledığimiz cinsten. scçim kampanyasında dönen dolaplar gibi sözü- mona çekici, egzotik numaralar. malum klişeler. "tkiz Tepeler" çeşidinde. yalapşa- lap tezgahlanmış "Storyville"i, anlamlı bir filme dönüştüremiyor sonuçta. İlk kez yönetmenüği deneyen senaryo- cu Mark Frost'un ustası David Lynch'i taklit ettiği. alışılmış seks. politika. cina- yet. aile entrikasına dayalı, tam bir çorba niteliğindeki bu fiimin, adma uygun bi- çimde, oidukça "Bikayeden" bir film oldu- ğu rahatlıkla ilen süriilebilir. Mark Frost'un özenti ve yapay biçimri üslubu. aile ve politika sorunlanndan ikinci yanda giderek yavan mahkeme sah- nelerine, tazelenen eski aşk romantizmine \e doğruculuk-dürüstlük yutturmacalan- na dümen kırarak daldan dala atlayan öy- küsü ve yapay karakterleri. "Story>ille"i iyice önemsiz ve sıradan kılıyor özeile. Fe- "leğin çemberinden geçmiş, "politikacının halka hizmeti başka, halkla bütünleşmesi başka" diyen, hırsh eski kurt, amca-baba rolündeki Jason Robards'la güngörmüş, eski Güneyli hanımefendi rolündeki Piper Laurie'nin birinci sınıf oyunlannı izlemek isteyenlere fazla bir diyeceğimiz yok tabii yine de. Profesör HilmiZiya Ülken'e Saygı Profesör Hilmi Ziya Ülken 1974'te öldü. Demek ki onu yiti- reli yirmi yıl oluyor. Felsefeci, düşünce tarihçisi ve sosyo- logdu Hilmi Ziya Ülken. Büyük bir hocaydı, ülkemizin az ye- tiştirdiği düşünce adamlarından biriydi. Türkiye Felsefe Kurumu 1989'da onun için semıner dü- zenlemiştı. Aynı kurum, bu yıl da onun adına yine bir semi- ner düzenleyecek. Hilmi Ziya, 1901'de İstanbul'da doğmuştur. 1924'te lise öğretmenı oldu. 1923'te Anadolu dergisini çıkarmıştı. (1). 1927de Felsefe ve İçtimaiyat Dergisi'ni çıkaranlar arası- nda yer aldı. Aynı yıl Felsefe Cemiyeti'ni kurdu. Felsefe Yıllığrnı yayımladı.1931'de Aşk Ahlakı'nt, 1932de Türk 7e- fekkür Tanhı'ni, 1933'te İnsani Vatanperverlik'ı yayımladı. Kıtapları, özellikle Türk Tefekkür Tarihi Atatürk'ün ilgisi- ni çektı ve devlet tarafından Berlın'e gönderıldı. Orada bir yıl kadar incelemelerde bulundu. Almanya'dan döndüğünde ünıversıtede Türk tefekkür ta- rihi doçentliğme, 1936'da da ıçtımaı doktrinler tarihi öğre- tim üyelığine atandı. Çok etkili ve sevilen bir hocaydı. Derslerını yalnız kendi öğrencileri değil, başka bölümlerden gelenler de zevk ala- rak dinliyorlardı. Çok kimse, Hilmi Ziya Ülken'in etkisı altı- nda kalarak felsefeye yönelmıştir. Örneğin Halil Vehbi Eralp, Ziya Somar ve Bedia Akar- su'nun felsefeyı seçmelerınde onun etkisı buyuk oldu. öğ- rencisı Pertev Naili Boratav'a folklorcu olmayı Hilmi Ziya önermiştı. Dersleriyle olduğu kadar kıtapları ve yazılarıyla da fel- sefeyı ve düşünceyi sevdirdı, saydırdı. özellikle 1938-43 yılları arasında yayımladığı İnsan dergisi, insancılığın çağ- daş düşünce ve sanatın yurdumuzda yayılmasını sağladı. Çok yönlü bir kültür adamıydı. Felsefeci ve bilım adamı olduğu gıbı sanatçıydı da. Şiır yazdı, roman kaleme aldı, resim yaptı. Bu kadar genış ilgısi ve yaptığı etkilerle Röne- sans düşunürlerıne benziyordu. Cavit Orhan Tütengil'ın dedığı gıbı, "Evrene açılan bır düşünce adamının gerçeği arama aşkı bütün çalışmalannın ortak yanıydı (2)." 1957de ordınaryüs profesör oldu. 1960'ta 147'ler Olayı sırasında derslerını bırakmak zorunda kaldı. Hocalığını An- kara'da ilahıyat Fakültesı'nde sürdürebildi, ama kırılmıştı. Türkıye'de islam felsefesı üzerıne bilımsel anlamda eği- len ilk düşünür Hilmi Ziya Ülken'dır. Sayıları çok ofan kitapları ve yazıları kültür ve düşünce tarıhımize ilişkin pek zengın bilgı ve düşünce ile doludur. En küçük emeği bile değerlendirmeye çalışmıştır. Düşünce tarihimizdekı çağdaşlaşmayı başarı ile ınce- leyen Hilmi Ziya Ülken laikliğe büyük önem veriyordu. Atatürk veDinadlı kitaba 1962'deyazdığı "önsöz'deşöyle demişti: "Türkiye 'nin son elli yılda geçirdiğı bunalımlı ve sarsıntılı tarihinin en önemli olayı, tereddütsüz diyebiliriz ki laiklığin ilanıdır. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda ıstilacı düşmanın sömürgesi olmak tehlikesiyle karşılaşmış bir vatanı savun- ması, nasıl yalnız Türkiye'nin kurtuluşu değıl, bütün Dogu'- nun kurtuluşu olarak değer taşımakta ıse devrımlerın en önemli halkalanndan biri olan laıkliğm kabulü de yeni dev- let, hukuk ve hayat anlayışının bütün Doğu'da yayılması için birçağrı gibi görülmesı gerekır." Anadoluculukla başlayarak büyük bir aydınlanma ve hü- manızma yolculuğuna çıkan bu çalışkan ve verımlı düşün- ce adamını, felsefeyı sevdiren ve saydıran bu hocayı olü- münün yirminci yılında en içten sevgi ve saygı duygularıyla anıyor, onu bir kez daha selamlıyorum. ' ' (1) Ülken, bu dergiyı 1919'dael yazısı ile çoğaltarak çıkarmaya baş- ladığını soylemektedır. (2) C O. Tutengil. Hihnl Ziya Üfcen, Cumhurıyel, 20 Haztran 1974 Pfyano'yla Mavi Sürgün' birinc Sinema Yazarlan (SİYAD), mevsimin en iyikriniseçti... Sinema Yazarlan Derneği'- nin (SİYAD) geleneksel mev- sim sonu değerlendirmesi so- nucunda Jane Campion'un "Piyano"su en iyi fılm seçildi. Antrakt dergisinde birara- ya gelerek toplanan SİYAD üyesi, 22 sinema yazan, 1993-94 mevsimi boyunca gösterime çıkan 175 kadar film arasından, çeşitli dallarda mevsimin en iyilerini seçti bir kez daha. Mehmet Açar (Nokta). Tunca Arslan (Aydınlık). Hûl- ya Arslanbay (Sinema Gazete- si). Turan Aksoy, Gülenay Bö- rekçi, Ha>ri Caner, Cumhur Canbazoğlu (Cumhuriyet). Sungu Çapan (Cumhuriyet). Sadi Çilingir (Sinema Gazete- si). Coşkun Çokyiğit (Türki- ye). Atilla Dorsay (Milliyet). Ali Hakan. Sevin'Okyay İKi- taplık. Nokta). Murat Ozer (Aydınlık). Agah Özgûç, Ne- cati Sönmez (Nokta). Kami Suvereo, Uygar Şirin (Ant- rakt). Ali Lİvi Lyanık (Milli- yet Sanat). Reİun Teksoy, Lğur Vardan (Aktüel) ve Saim Yavuz'dan (Antrakt) oluşan sinema yazarlannın seçtiği mevsimin en iyi ya- bancı fiimleri şöyle sıralandı: 1. Piyano Jane Campion 2. Short Cuts-Sosyeteden İnsan Manzaralan Robert Altman 3. Dünyanın Tüm Sabahlan Alcıin Corneau 4. Kafka ' Lars Von Trier 5. Schindler'in Listesi Ste- ven Spielherg 6. Arizona Dream-Ameri- kan Rüyası / Emır Knstıtrica I. Günden Kalanlar James Ivory 8. Elveda Cariyem , Cfıen Kaige 9 Ayazda Bir Yfirek Ciau- de Sautet 10. Kocalar ve Kanlar Wo- ody Allen I1. Şarkuteri , Carot ve Jeu- net 12. Masumiyet Çağı Mar- tin Scorsese 13. Carlito'nun Yolu / Brian De Palma 14. Su Şehri Slephen Gy- llenhaal 15. Germinal, Claude Berri 16. Philadelphia Jonathan Demme 17. Ihtiras Balığı Jolın Say- les 18. Kusursuz Dünya Cliıır Easnvood 19. Babam İçin Ji/ıı Sheri- dan 20. Korkusuz Peter Weir Sinema yazarlannca seçilen me\ simin en iyi ilk on filmi. 10 hazirandan itibaren. bu film- leri kaçıran sinemaseverlere yeni bir fırsat sunmak amacıy- la gösterilecek. SİYAD aynca eyiulde düzenlenecek bir tö- renle. seçtiği sinemacılara ve dışalımcı fırmalara da plaket verecek. Vizyon şansı bulup seyirci karşısına çıkanlan 14 Türk fil- mi arasından seçilen 1993-94 mevsiminin en iyi beş filmi de şöyle belirlendi: 1. Mavi Sürgün ' Erden Ktral 2. Zıkkunın Kökü Mem- dıth İ'n 3. Yolcu , Başar Sabuncu 4. Çözübneler Yusuf Kıır- çenli 5. Şahmaran Zülfü Lirane- li "Mavi Sürgün"le Erden Kıral'ı en iyi yönetmen secen sinema yazarlan. en iyi senar- yo yazân olarak da "Gece, Melek ve Bizim Çocuklar"la Yıldınm Türker'i belirledi. En iyi görüntü yönetmenli- ğine "Mavi Sürgün"deki ka- mera çalışmasıyla Kenan Or- manlar. en iyi özgün fılm mü- ziğj besteciliğine de yine "Mavi Sûrgün"le Timur Sel- çuk layık görüldü. Sinema yazarlan, mevsimin en iyi erkek oyuncusu olarak "Mavi Sürgün"deki Halikar- nas Balıkçısının gençliğini canlandıran Can Togay'ı. en iyi kadın oyuncu olarak da "Çözülmeler'"deki. 12 Eylül- ün darmadağın ettiği. mutsuz, sorunlu genç kadın kompozis- yonuyla Nurseli İdiz'i seçti. En iyi yardımcı erkek oyuncu "Zıkkımın Kökü"yle Mende- res Samancılar olurken. Özay Fechtle ("Mavi Sürgün") Ay- ten L'ncuoğhı ("Çıplak") da ortaklaşa en iyi yardımcı kadın oyuncu payesini pay- laştılar. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle