Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA
HABERLER
Ertuğml Günay
SNP'yeSıvas
suçtaması
•ANKARA (ANKA)-
Sıvas'ta 37 kişinin yakılarak
öldüriildüğü Madımak Oteli
katliamının yıldönümü olan
2 temmuzda düzenlenecek
protesto eylemi, SHP'ye
yönelik eleştirileri yeniden
gündeme getirdi. CHP Genel
Sekreteri Ertuğrul Günay,
Sıvas'ta SHP'nin bulunacağı
bir mitingde CHP'nin
kesinlikle yer almayacağını
söyledi.
Zaman
gazetesine ceza
• ANKARA (AA)- Zaman
gazetesinde yayımladıklan
bir köşe yazısında Adalet
Bakanı Seyfi Oktay'ın kişilik
haklanna hakaret ettikleri
gerekçesiyle gazete yazan
Mustafa Güner Yazgan ile
sorumlu yaaişleri müdürü
Servet Engin 3 ay 15'er gün
hapis, 2 milyon 333'er bin lira
da para cezasına mahkum
oldular. Ankara 2. Asliye
Mahkemesi'nde dün görülen
duruşmada, söz konusu
haberde Oktay'ın kişilik
haklanna hakaret edildiği
belirtilerek sanıklann 3'er ay
hapis, 2'şer milyon lira para
cezasına mahkum edildikleri
bildirdi. Görülen bir başka
davada da yayımladıklan bir
yazıda, Adalet Bakanhğı
Personel Genel Müdürlüğü
tetkik hakimlerinden A.
Tayfun Sağıroğlu'na hakaret
ettikleri gerekçesiyle
yargılanan Zaman gazetesi
yazan Varol Bektaş ile
yazıişleri müdürü Servet
Engin, 3 ay 15'er gün hapis, 2
milyon 333'er bin lira para
cezasına mahkum edildiler.
Her iki davada da hapis
cezalan para cezasına
cevrildi.
HADEP yönetimi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - HADEP yönetimi,
basın kuruluşlannı, partinin
geçen hafta sonu yapılan
1. Olağan Genel Kurulu'nu,
kamuoyuna çarpıtarak
yansıtmakla suçladı.
HADEP Genel Sekreteri
Şehabettin Özarslaner,
kongrede, birkaç kişinin,
parti yöneticilerinin iradesi
dışında attığı bazı sloganlann
ön plana çıkanlmasını
eleşü'rerek bu
anlayışın, "banş ve kardeşlik
duygulannı zedeleyeceğine"
dikkatcekti.
'Üçüncü Sektör
Beyannamesi'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Türkıye Üçüncü
Sektör Vakfı(TÜSEV)
tarafmdan düzenlenen bir
organizasyonda, siyaset ve
ekonomi dünyasının
"büyükleri" Ankara'da
buluştular. Vehbi Koç ve
Sakıp Sabancı'nın yanı sıra
çok sayıda işadamı ve
politikacının katıldığı törenle
"Türkiye Üçüncü Sektör
Beyannamesi",
Curnhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in onayıyla resmen
kabuledildi.
21 teröpist
öldürüldü
• Yurt Haberleri Servisi -
Güvenlik güçleriyle
çatışmaya giren
teröristlerden 21 'i öldürüldü,
4'üiseteslimoldu.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre Şırnak'ın
Sırmah Dağı Gülyazı ve
Dereler bölgesinde biri kadın
9, Bingöl'ün Genç ilçesi Servi
bucağı kırsalında 4, Van'ın
Çatak ilçesi Büyükağaç köyü
yakınlannda 2,
Diyarbakır'ın Lice ilçesi
kırsal kesiminde 1 olmak
üzere toplam 16 terörist
öldürüldü. Bingöl,
Diyarbakır ve Tunceli'de de
4 terörist güvenlik guçlerine
teslim oldu. AA'nın haberine
göre Bitlis'in Hizan ilcesinde
güvenlik kuvvetleriyle
çatışmaya giren 4 terörist
öldürüldü. Kayseri'nin Sanz
ilçesi Ördekli köyünde de
güvenlik güçleriyle çıkan
çatışmada PKK grup
sonımlusu "Ferhat" kod adlı
Abdurrahman Sansar
öldürüldü.
'Türkeş'idevredışıbıraktık'
DP ilişkisi nedeniyle 8 mayısta komiteden uzaklaştınlan Albay Alparslan Türkeş, 23 mayıstaki toplantıda
gizli Merkez Komitesi'ne benim önerimle yeniden dönüyordu. Çünkü artık son birkaç günü yaşıyorduk
M.S
- ayın Türkeş nisan ve mayıs aylannda
artık gizli toplanülann kapalı yerde
değil, daha güvenli olsun diye açıkta
Gençlik Parkı'nda yapıldığını söylü-
yor. 1959 eylül ayı dışında Gençlik Parkj'nda
yapılmış hiçbir toplanüyı anımsarruyorum.
Anımsadığım son düzenli toplantı 8 mayısta
Sayın Mustafa Kaplanın evınde yapılmışü.
Bundan sonra bu tür toplanülar yapılmadı.
Kaldı ki artık zaman çok hızlı işliyordu.
Uzak bir yerde toplanülar yapmak için za-
man sarfedilemezdı. Buluşmalanmız sık sık,
çok kısa süreli, hatta ayaküstü toplanülar bi-
çiminde yapılıyordu.
Anlaşılıyor ki Sayın Türkeş. devre dışı kal-
dığı zaman kendi alt birimi arkadaşlan ile
Gençlik Parkı'nda toplanülar yapıyormuş.
thtilal öncesi son günlerin hazırlıkları
Sayın Türkeş 23 mayıs pazartesi günü Sup-
hi Karaman tarafından 23 nolu odadaki top-
lanüya davet edildiğini söylüyor. Bu doğru-
dür. 8 mayısta deşifre olduğu sarusıyla devre
dışı bırakılan Türkeş, o gün gizli Merkez Ko-
mitesi'ne benim önerimle yeniden dönüyor-
du. Çünkü artık son birkaç günü yaşıyorduk.
Bu arada Merkez Komite ile birlikte çalı-
şanlar çoğalmıştı. Aramıza yeni alınan Mit-
hat Ceyian ve Cevat Knca da her toplanüya
kaühyordu. Toplantılara kaülamayıp çok
yakından destek bakışlan ile izleyenler de ço-
ğalmışü.
Sözünü ettikleri o günkü tarüşmalı toplanü
Sami Küçük'ün 23 nolu odasında değil. ya
Cevat Kırca'nın ya da Mithat Ceylan'ın
odasında yapıldı. 23 nolu odanın artan trafiği
bir süre yer değiştirilmesini gerektiriyordu.
Bu odalarda görevli arkadaşlann içinde bu-
lunduğu bölümlerin başkanı, Genelkurmay
Harekat Dairesi Başkanı Tümgeneral Sela-
hattin Tokay'm bile girip çıkanlan dikkatle.
kuşkuyla belki de biraz sempaü ile ve umutla
ızlediğı görülüyordu.
İhtilalin kesin gününü saptamak ya da bir
süre ertelenmesi üzerinde yapılan görüşmeler,
bu toplanüda çetin ve tarüşmalı geçti. "Ek-
rem Actıner, Sezai Okan'ı odadan kovdu"
yanlış duyumdur. Bu olayı Türkeş yanlış
duymuş. Ertelemeyi öneren Ekrem Acuner'e
Sezai Okan ve Mithat Ceylan sert tepki gös-
terdiler.
"thtilalin hamamda başladığı"na
ilişkin garip tanımlama
Doğru olanı budur. Fakat sonunda eyle-
min bir ıki gün içinde yapılması üzerinde oy
ve görüş birliğine vanldı.
"27 MayKflıtflalihamamda başladı" başlığı
ert ve cesur arkadaşımız rahmetli Fazıl
Akkoyunlu'nun ruhu 'İhtilal hamamda başladı"
suçlamasıyla nasıl rahatsız olmuştur? Bu olay ciddi
olamaz. Olsa bile mantıklı değil. Gece saat 21 .OO'de
sıkıyönetimin sokağa çıkma yasağı başlamaktadır.
Durumu bilmeyen hangi subay bu saatte sokağa çıkıp
hamama gidebilir? Bilenlerin ise böyle bir numaraya
gereksinmeleri yoktu.
27 Mayıs'ın ertelenmesi tartışması Sami Küçük'ün 23 numaralı odasında değil, Mithat Ceylan veya Cevat Kırca'nın odasında yapıldı.
Türkeş'in (sağ başta) 'Ekrem Acuner, Sezai Okan'ı odadan kovdu' sözleri yanlıştır. Ertelemeyi Acuner önerdi, Okan ve Ceylan sert tep-
ki gösterdiler. Sonunda eylenün iki gün içinde yapılması kararı alındı. Savın Türkeş olayı yanlış duymuş. Doğru olan budur.
ma gidebilir? Bilenlerin ise böyle bir numara-
ya gereksinmeleri yoktu.
Sayın Türkeş'i konuşturan kişinin, 27 Mayıs
için içinde taşıdığı olumsuz duygulann dışa
vuımasıdır. Sayın Türkeş buna asla müsaade
etmemeliydı. Mert ve cesur arkadaşımız rah-
metli Fazıl Akkoyunlu'nun ruhu nasıl rahatsız
olmuştur? Bu olay ciddi olamaz. Olsa bile
manüklı değil.
Gece saat 21.OO'de sıkıyönetimin sokağa
çıkma yasağı başlamaktadır. Durumu bilme-
yen hangi subay bu saatte sokağa çıkıp hama-
Muzaffer Karan'ın Sezai Okan
için söykdikleri
26 mayıs akşamı eve döndüklerinde Sayın
Türkeş, Muzafier Karan'ı eşi ve çocuklanvla
birlikte evinde bulmuş olduğu ve Karan'ın şu
sözleri söylediğini açıklamaktadır:
"Sezai O'kan benim bu gece 21.OO'de,
Harp Okulu'nda bulunmamı istedi. Kendisi-
ne güvenemivorum. Gidip gjtmemekte tered-
düde düştüm. Gideyim mıT'
Sonra tonu almak için evine gitmiş. Muzaf-
fer Karan'ı evinde bulamamış.
Benim bildiğim Muzaffer Karan. Sezai O-
kan'ın ekibindendi. Bu sözleri söylemesı
mümkün değil.
Sayın Muzafier Karan, rahmetli Sezai O -
kan'ın ruhunu rahatlaünak için bu sözleri
açığa çıkarmalıdır.
Madanoğlu 26 27 Mayıs gecesinin yıldızı-
dır. O gece Harp Okulu'nda toplanan gizli
örgüt üyelerine demokrasi yemini yapürmış-
ür. Bu yemine Sayın Türkeş de kaülmışlardır.
Türkeş anılannda. Harp Okulu'nda Ma-
danoğlu'nun tereddütlü ve endişeli olduğunu
belirterck, onun kendisine şunlan söylediğini
yaayor:
"Yahu Türkeş hazıruk yok, kuvvet yok. Bu
işten vazgeçelim. Toplanıp Celal Bayar'a gi-
delim. Adnan Menderes'i Başbakanlık'tan aup
başka iyi bir adamı getirsin, başbakan yapsm.
Bu tş de böyle hallolsun."
Bu sözlerin tümü hayal ürünüdür. Redde-
diyorum... Gece saat 21.OO'de Harp Okulu'-
na geldiğimde Madanoğlu'nu Sıtkı Ulay ve
bir kısım Merkez Komitesi üyeleri ile birlikte
Harp Okulu nizamiyesinde. Atatürk heyke-
linin yanında buldum. 23.30'da planlama
başlayana kadar ve bundan sonra da yanın-
dan hiç aynlmadım. Hakkında söylenenlere
ilişkin hiçbir belirti görmedim.
26/27 Mayıs gecesi için söyledikle-
rini de aşağıdaki gibi düzeltiyorum.
- Gece 22.30'da henüz Harp Okulu'na ge-
lemeyen subaylar için serzenişte bulunuyor.
Sami Küçük ve Sezai O'kan yeni Meclis du-
varlan dvannda bir yerde Osman Köksal'la
buluştular. Enesi sabah Muhafız Alayı nö-
betçi amirine verilecek muhürayı birlikte ka-
leme aldılar ve aynldılar. Sıkı>önetim gece
yasağına kaldılar, önden Harbiye'ye gire-
mediler. Yürüyerek ve dolaşaraic arkadan
saat 23.00'te Harp Okulu'na geldiler.
Gelemeyenler arasında Vehbi Ersü ve Rafet
Aksoyoğlu'nun ısımlerini yazmak yanlış ol-
muştur. Çünkü birincisi 29 nisanda Siyasal
Bilgiler Fakültesi'ne yapılan ateş sırasında
şok geçirmiş. hava değişimi almış% Ankara'-
dan aynlarak İstanbul'a gitmişti. Ikincisinin
ise o gece gelmeyeceği biliniyordu.
- "Gece yere serilen haritanın etrafmda be-
nimfe birlikte Kuytak, Acuner, Özselçuk ve
İnceoğlu da vardı" tümcesi yanlış yazılmışür.
Doğrusunun şövle olması gerekırdı:
"Haritanın errafında Madanoğlu, Acuner,
O'kan, Karaman, Kaplaıu Yurdakuler, Kuy-
tak, Küçük, Memduh inceoğlu, Nusret Özsel-
çuk, Cevat Kırca >ardı. Sıtkı l lay, ben ve Mit-
hat Ceylan da ara sıra burava geliyorduk."
Çünkü bu son üç arkadaş bıldınyı hazırla-
mak için ayn bir yerde çahşıyorlardı.
YARIN: Ragtp GümûşpaMn
için yanitş yorumlama.
FATİH
YASEMİN KOYUTÜRK
27 Martta yapılan yerel seçimlerin yenilene-
ceği üç ilçeden birisi olan Fatih, 10 temmuzda
büyük bir yanşa hazırlanıyor. Üç ay önce yapı-
lan yerel seçimlerde belediye başkanbğını Re-
fah Partisi'nin kazandığı ilçede, diğer partiler
önümüzdeki seçimde işi şansa bırakmaya niyet-
li değil. Bu nedenle de, partilerin belediye baş-
kan adaylan, Fatih'in sokaklannda şimdiden
ısınma turlanna başlamış durumda.
Mahalle ve sokaklan teker teker dolaşan
adaylar, vatandaşlardan 2. kez elde edilen şansı
iyi kullanmalannı istiyorlar. En büyük çekiş-
menin ANAP ile RP arasında yaşandığı ilçede,
her iki parti de başa baş gidiyor. Anket-
lere göre ANAP, ilçedeki oy oranını 27
Mart yerel seçimlerine göre yiizde 10
artünrken, RP de oylannı arttırmış du-
rumda.
ANAP'ın oy oranında meydana ge-
len arüşın en büyük nedeni ise, MHP'-
nin 10 temmuzda yenilenecek seçimler-
den ANAP lehine çekilmesi. Aynca,
sosyal demokrat partilerin, tabandan
gelen yoğun isteğe rağmen ilçede ortak
bir aday çıkartamaması da ANAP'ın
şansını oldukca artürmış durumda.
CHP, SHP ve DSP adaylan, sosyal de-
mokrat seçmenlerden kendilerine oy is-
teye dursunlar. ilçede seçim ANAP ile
RP arasında geçeceğe benziyor.
Renkli bir portre
Fatih, partilerin seçmen karşısına
çıkardığı adaylar açısından da oldukça
i_lginç ve renkli bir görüntü sergiliyor.
Ornek vermek gerekirse; ANAP'ın Fa-
tih Belediyesi başkan adayı. bir zaman-
lan bır zamanlann polısı Sadettin Tan-
tan. Tantan, her ne kadar ANAP'tan
aday olsa da kendisirün bütün parti ta-
banlannın aradığı aday olduğunu belir-
tiyor.
Sadettin Tantan bunun nedenini ise "Çünkü,
bütün parti tabanları. senelerce ezilmişliğin, hor-
görülmüşlüğün, ezikliğin içersinde, gerçeklerini
belki de bizim hareketünizde görüyoriar" şeklin-
de açıklıyor. "Ülkeye ve topluma hizmette hiç bir
zaman için parti farkı gözetilmemelidir" diyen
Tantan, politikaya ANAP'tan gelen yoğun
baskılar sonucu girdiğini söylüyor.
Belediyecilik hizmetlerine ilişkin olarak da,
bilinmeden bir sorunun çözülmesinin olanaksız
olduğunu ifade eden Tantan, hizmetlerin ger-
çekleştirilmesinde, ilçedeki gerek idari, gerek fı-
nansal, gerek de yapısal koşullann bilinmesinin
önemine dikkat çekiyor.
Hizmet anlayışının devamlılığa dayandığını
ifade eden Tantan, belediye başkanı seçilmesi
ARA YEREL SEÇİMLERE DOĞRU
SHP'U Günaydtn: Demokratik
birtiksandıktagerçekleşecek
halinde. kendisinden sonra gelecek
yönetimlerce de devam ettirilebilecek bir yapı
kuracağını sözlerine ekliyor.
CHP'nin Fatih Belediyesi başkan adayı ise İS-
Kİ yolsuzluğu döneminde getirdiği eleşüriler
nedeniyle SHP'den ihraç edilen Hakkı Sevim.
Sevim'e göre de politika, insana ve topluma hiz-
met etmenin en iyi araçlanndan birisi.
Toplumu içinde bulunduğu sıkıntılardan
kurtararak. refahıru artürmak için politikaya
girdiğini ifade eden Sevim, siyasetin kişisel çı-
karlar uğruna yapılamayacağını VTirguluyor.
Siyasetin özünde insanın yattığını dile getiren
Sevim, "Uusurumuz insandır. Biz insana değer
veren, yaşamına, özgürlüğüne ve ürettiği değerle-
diğini ifade eden Sevim, yine de sosyal demok-
rat partiler arasında en yıpranmamış ve halkın
güvenini sarsmamış partinin CHP olduğunu
belirtiyor.
Her ne kadar Fatih'te sosyal demokrat
partiler tarafından ortak bir aday çıkartılmasa
da tabanın tek bir adayda birleşeceğine olan
inancını dile getiren Sevim, bu kişinin de
kendisi olacağını söylüyor. Bu nedenle de solda
birliğin adresinin CHP olduğunu savunan Se-
vim. Fatih'in SHP ve DSP adaylanndan sosyal
demokrasi adına seçımlerden çekilmelerini isti-
yor.
Partilerin Fatih Belediyesi başkan adaylanna
ilişkin düşüncelerini de açıklavan Sevim,
Yusuf Günaydm (SHP) Sadettin Tantaü (ANAP) HakıSevirrKC HP)
re saygı gösteren bir partinin temsilcileriyiz. Bu
nedenle de politikanın içindeyiz" diyor.
Belediyecilik anlayışını, ilçe sınırlan içinde
yaşayan halkın mutluluğu için çaba göstermek
olarak açıklayan Sevim. sloganını ise dürüstlük
olarak açıklıyor. 10 temmuzda yenilenecek se-
çimlerde belediye başkanı seçilmesi halinde Fa-
tih halkına "Şeffaf ve katıumcı" bir yönetim de
vaadeden Sevim, göreve geldiğinde bunun mü-
cadelesini vereceğini sö>lüyor.
Fatih'te kapatılacak pavyon var mı?
Solda birlik konusuna da değinen Hakkı Se-
vim, SHP ve DSP'yi, halkın sosyal demokrasi-
ye olan inancını yok etmekle suçluyor. Bu du-
rumdan kendi partisinin de olumsuz etkilen-
ANAP adayı Sadettin Tantan'ı, "Terör estiren,
dayakçı bir polis" olarak nitelendinrken. DYP
adayı Reşat Akçay'ın ise tutarlı bir siyasi çizgiye
sahip olmadığını öne sürüyor.
Sadettin Tantan'ın geçmişte gerçekleştirdiği
hizmetler nedeniyle iyi bir polis olarak tanı-
nmasına rağmen, Fatih'in polise ihüyacı ol-
madığını ifade eden Sevim "Tantan, pavyon ka-
patmakla görev vapmrş iyi bir polistir. Ancak
Fatih'te kapatacak pavyon olduğunu sanmı-
yonun. Dayakçı ve korkutarak halka hizmet et-
meyi düşünen bir /ihniyetin Fatih'te ilgi göreceği-
ni sanmıyorum. Fatih'i iyi bir polis değil, halkını
seven, halkın sorunlaruu ve politikayı büen, poli-
tik tecrübesi olan ve ne yapacağmı önceden halka
anlatan kişi yönetebUir" diyor.
DYP Fatih Belediye başkan adayı Reşat Ak-
çay'ın ise net bir siyasi çizgisi olmadığını öne sü-
ren Se\im, öncelikle Akçay'ın bunu cevapla-
masını isüyor. Türkiye'de ve dünyada her ko-
nuda dürüst çizgiyi tutturan insanlara ihtiyaç
olduğunu dile getiren Sevim, DYP'li adayın sü-
rekli olarak siyaset çizgisini değiştirdiğini iddia
ediyor.
Sevim. Akçay'la ilgılı olarak şunlan söylü-
yor:
"SHP döneminde, sosyal demokrat olarak
başkan \ardımcBi\dı. Dönem bitri. 27 Mart yerel
seçimlerinde DY P'den aday oldu. Seçim bittik-
ten sonra ise Bahçelievler'in ANAP'lı belediye-
sinde başkan vardımcılığı görevini üstlendi. Se-
çimler iptal edlldi. Tekrar DYP'ye döndü. Önce-
likle nesin onu bilelim."
CHP çizgisinin asla şaşmayacağını
vurgulayan Hakkı Sevim. bütün Fa-
tih halkını 10 temmuzda yenilenecek
seçimlerde kendisine oy vermeye
çağınyor.
SHP'nin adayı ise 27 Mart yerel se-
çımlennde de aday gösterdığı ilçenin
eski belediye başkanı Yusuf Gü-
nayduı. 10 temmuzda yenilenecek se-
çimlerin. Fatih için ikinci bir şans ol-
duğunu ifade eden Günaydın. 27
Mart'taki yerel seçim sonuçlannı tarihi
bır yanılgı olarak değerlendiriyor.
Atatürkçülere çağrı
Günavdın. her ne kadar sosyal de-
mokrat partiler Fatih'te ortak bir
aday çıkartamasa da "Çağdaş, laik, li-
beral, dürüst, aydın ve gerçek demok-
ratlann" sandıkta birleşeceğine olan
inancını dile getiriyor. "10 Temmuzda
demokratik birlik sandıkta gerçekleşe-
cek" diyen Yusuf Günaydın, sözlerini
şöylesürdürüyor:
"Bu tarih, demokrat, laik, cumhuri-
yeri seven, Atatürk'e sahip çıkan
kendi yaşamındaki tercihlerini özgürce
yapmak isteyenlerin beraberce davra-
nacağı gündür. Bu tarih, kendini bilen, eşini se-
ven, çocuğunun geleceğini düşünen herkesin ta-
rihi bir yanılgıdan kurtulma günüdür. Demokra-
tik birliği. sandıkta kurmak için FatiMilere inanı-
yor ve güveniyorum."
27 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde RP'nin be-
lediye başkanlışnı kazanmasıyla birlikte Fa-
tih'e karanhk çöktüğünü dile getiren Günay-
dın, bu durumdan kurtulmanın tek yolunun
sosyal demokrasi olduğunu sözlerine ekliyor.
5 yıllık belediye başkanbğı döneminde
Fatih'te gerçekleştirdiği uygulamalara da deği-
nen Günaydın, 10 temmuzda yeniden seçilmesi
halinde aynı hizmet anlayışının devam edeceği-
ni söylüyor.
Beykaz
SaöMır:
Tarihi eser
kaçakçıbğmın
sorumlusu
Çiller'dir
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Kültür Bakanı Fikri
Sağlar. istikrar paketi
doğrultusunda ^rürlüğe
konulan tasarruf önlemleri
nedeniyle tarihi eserleri
yeterince koruyamadıklanna
dikkat çekerek "Bundan
sonraki tarihi eser
kaçakçüıklarından Başbakan
Çiller sorumludur"1
dedi.
Sağlar. dün düzenlediği basın
toplanüsında, tarihi eserlerin
Türkiye açısından önemine
değinerek. şimdiye dek
Türkiye'ye geri getirilen tarihi
eserlere ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin uluslararası
kimliğinin önemli bir parçası
olan tarih ve kültür varlıklannı
korumak için yaptıklan
çahşmalan anlatan Sağlar,
tassarruf önlemlerinin bu
çalışmalan olumsuz yönde
etkilediğini vurguladı. Sağlar,
ödenek ve personel yetersizliği
nedeniyle eserlerin yeterince
korunamadığını söyledi.
Sağlar, "Bundan sonraki tarihi
eser kaçakçılığı olaylarından
Başbakan Çiller sorumludur"
dedı. Yaptıklan hukuk ve
diplomasi çalışmalanyla
voırtiçinde kaçakçılığa
teşebbüsü de azaltmaya
çalışüklannı açıklayan Sağlar,
ABD'nin, Kültür
Bakanlığı'nın girişimleriyle
Amerikan Turkish Society'e
baaşladığı "Marsyas
Heykeü"nin. 1989yıhnda
Erdek Açık Hava
Müzesi'nden çalınan "İonya
Tosososu"nun ve
Afrodisyas'tan çalınan "Friz
Bk»ku"nun temmuz ayı içinde
Türkiye'ye döneceğini
acıkladı. Sağlar, "Elmalı
sikkeleri"nin geri alınması için
açılan davalarda olumlu
kararlar alındığını, davada,
eserlerin Türkiye'ye ait
olduğunun saptandığmı
acıkladı. İstanbul'daki
Topkapı Sarayı'nın ve İslam
eserleri müzelerinin
korumasının yetersiz
olduğuna dikkat çeken Sağlar,
"25 bekçiyle bir saray
beklenmez"dedi.
Nüfuscüzdanımı kaybettim.
Hükümsûzdür.
KAHRAMANGÜLTEKİN