23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 29 HAZİRAN 1994 ÇARŞAMBA Yeni bir yasa ve madenlerimiz Devletın hüküm ve tasarrufu altındaki madenlenn aranmasına ve işletılmesıne ılışkın yöntemlen düzenleyen bır yasa yürûrlûkteyken yabancılara uzun vadelı özel maden imtıyazlan tanınması çok düşündürücüdür. ATÎLLA AYBAY lknsatçı C ^ ^ n ^ ^ evlen küçultme' • ^ ^ yolundakı gın- I • şımler surûyor I • Kımı kamu hız- I M metlennın "}*p- -^^^0^ işlet-devret"mo- delı çerçevesınde yaptınlmasına olanak sağlayan 3996 sayılı yasa (*) bu doğ- rultuda atılmış önemlı bır adım sayıla- bılır Bu yenı yasayla " „ köprü, tfind, baraj, suiama, içme ve kullanma suyu, antma tesis, kanalizasvorı, haberleşme; enerji üreü'mi. iletimi. dağromı; maden ve işletmeleri, fabnka ve benzeri tesis- ler, çevre kırüliğini onkyicı yaünmlar, otoyol demıryolu, >erahı ve venıstu oto- paıia srvil kiıllanıma vönelik deniz ve hava limanJan ve benzen > aûrun ve hiz- metkrin yapünlması,işletîlmesi ve dev- redilmesi konulannda yap-işlet-devret modeli çerçevesinde"sermaye şırketle- nnınyada>abancı şırketlenngorevlen- dınlmesıne olanak saglannuştır Şırketler, çok doğal olarak mûmkûn olan en yüksek kan sağlamak ıçın ça- lışacaklanna gore bu kann kaynağını yurttaşlann ve devletın yapacağı ode- meler oluşturacaktir Başka bır deyışle yurttaşlar bır yandan kamu hızmetlen- nın gorulmesı ıçın vergı öderken bır yandan da "kanaüzasvon kullanma üc- reti, köprü parası, çevre koruma resmi vb" ödemek zorunda kalacaklardır Her ne kadar yasada devletın yerlı ve yabancı şırketlerle yapacağı ıçenğı yu- kanda belırtılen sozleşmelenn "imti- yaz teşkil etmeyecek nitetikte olacağT ongorulmüşse de 49 yıla kadar surelı olarak yapılacak bu sozleşmelenn kla- sık ımtıyaz sozleşmelennın nıtehklen- nı bıle aştığı kuşkusuzdur örneğın, devlet bu şırketlere odeme garantısı ve- recegı gıbı onlara kredı sağlama ve sağ- lanan kredıler ıçın gen ödeme garantı- sı verme yükümluluğûnü de ustlen- mektedır Aynca bu şırketler adına be- delı devlet tarafından da odenebılecek kamulaştırmalar (ıstımlaklar) yapılabı- leceğı gıbı şırketın "yapacağı bütün iş ve işlemler" her turlu resım ve harçtan bağışık (muaf) olacaktır Kaldı kı yenı yasa, 10 Hazıran 1326 tarıhlı Menafıı Umumıye Muteallık Imtıyazat (Kamu Yaranna tlışkın îmtıyazlar) Hakkında- kı Kanun ıle 25 6 1932 tanhh ve 2025 sayılı kanun hukumlennın bu yasada ongorulen ışlere uygulanamayacağını belırtmekle söz konusu sozleşmelenn ımtıyaz sozleşmesı nıtehğınde olduğu- nu açıkça teyıt etmektedır Uygulana- mayacağı belırtıien ıkı kanunda "hü- küinetçe lüzum görülen imtiyaz muka- veteJeri Biıyük Millet Mectisi'nin tasvi- bine arzolur" ve "tşbu kanun hukmu kavanini mahsusaya tabı bulunan ma- adini asliyeve sathiye ve taşocaklan hak- kında mer'i ve cari olmavacagı" hu- kûmlen yer almaktadır Yenı yasanın 14 maddesı, ımtıyaz sozleşmelennın TBMM'nın onayına sunulması zorun- luluğunu ortadan kaldırdığı gıbı ozel yasa hukumlenne tabı olan maden ve taşocaklannı da yasa kapsamına almış oluyor Devletın hukum ve tasarrufu altın- dakı madenlenn aranmasına ve işletıl- mesıne ılışkın yontemlen düzenleyen bır yasa yururlukteyken yabancılara uzun vadelı ozel maden imtıyazlan ta- nınması çok duşundurucudur Olıgopol duzenınde orgutlenmış olan çokuluslu dev madencılık şırketlennın ve onlan denetleyen bankalann, dunyanın he- men butun bolgelenndekı etkınlıklen ve sırasında kendı çıkarlan ıle uyumlu hareket etmeyen ülkelerdekı madencı- lenn dışsatım olanaklannı sınırlamaya kadar varan müdahalelen dıkkate alın- dığında yasada "maden ve işfctmeJeri" ıçın ongorulen ımtıyazın ne denlı sakın- calı olduğu daha ıyı anlaşılır Yabancı şırketlenn aramalara yatınm yaparak yenı maden alanlan bulmalan ve bun- lan gelıştırmelen duşunulemez Bunlar zayıf bırıhtımalle MTA'nın arşıvınden yararlanmak ısteyecekler, çok daha kuvvetlı bır ıhtımalle de mevcut karlı maden ve ışletmelere talıp olacaklar- dır Ornegın Etıbank'ın -dunyadakı uy- gulamanın aksıne- ıkıye bölûnmesı bu gınşımler ıçın şımdıden ortamı hazır- lamıştır Bor madenlen konusunda yıl- larca mucadele edılen bır şırket "iyi bir tekliP vererek bor madenlennı ve te- sıslennı 49 yıl sureyle ele geçırebıle- cektır Ote yandan krom madenlen ve ferrokrom tesıslen de yabancı şırketler- le yapılacak ımtıyaz sozleşmelenne ko- nu oluşturacaktır Yenı bır maden alanının bulunup ış- letıleceğını varsaysak bıle rezerv ve yıl- lık uretım mıktan ıle uyumlu olarak ku- rulacak tesıslen "yapıp-işleten" şırke- tın rezerv tukendıkten sonra devlete ne "devredeceği" de merak konusudur Maden uretımımız ve dolayısıyla GSMH ıçınde madencılığımızın payı- nın artacağı ve bu yoldan ulke kalkın- masının hızlanacağı ıse geçersız bır savdır Çokuluslu şırketler en yüksek katma değen gelışmış ulkelerde sağlayacak yontemlerle çalışmaktadır Onemlı olan modern endustnnın temel gırdılennı oluşturan madenlenn, çıkanldığı ulke- de hangı aşamaya kadar değerlendmle- bıldığıdır Bugun önemlı rezervler ge- nel olarak az gelışmış ulkelerde, bu re- zerv lerden elde edılen madenlen en son aşamaya kadar ışleyen tesıslenn çoğu ıse gelışmış ulkelerde bulunuyor Tûr- kıye'ye gelecek yabancı şırketın, bura- da çıkaracağı cevhen kendı ulkesınde- kı tesıs ve fabnkalarda kullanacak yer- de o tesıslen atıl bırakarak ülkemızde ılen teknolojı gerektıren tesısler kura- rak değerlendırmesı söz konusu ola- maz Olsa olsa gelışmış ulkelerde kul- lanılmasına ızın venlmeyen "çevreyi kirtetici yöntemlerie" bazı ara mallan uretılebıîecektır GSMH ıçınde madencılıgın payına gelınce bu sayı topluca ele ahndığında gelışmış ulkelerde %1 dolayında ıken Zambıya, Zaıre, Bolıvya, Gabon, Sıer- ra Leone gıbı ulkelerde %10-%40 ara- sında değışmektedır Bu sonunculann hangısı gelışmış ülkeler arasında yer alabılmıştır 9 Olaya sadece dövız sağla- mak açısından bakacak olursanız yenı- lenme olanağı bulunmayan doğal kay- naklanmızı sırf bu amaçla yabancılara hammadde olarak sunmanın ağır fatu- rasını kuşkusuz gelecek kuşaklar ode- yecektır Son olarak bu konuda Dunya Banka- sı'nın onemlı bır saptamasını aktara- lım "Gelişmekte olan ülkeler çoğu kez büyuk şirkeüerin baskısıvla çok sayıda şirketin ulkeve girmesini teşvik edecek yerde, birkaç biıyük şirkete imtiyaz ver- mek eğüimindedir." Bu yasanın ıptalı ıçın Anayasa Mah- kemesı'ne başvuracak yok mu 9 (*) Bazı Yatınm ve Hızmetlenn Yap- Işlet-Devret Modeli Çerçevesınde Yap- tınlması Hakkında Kanun, kanun no 3996, kabul tanhı 8 6 1994, Resmı Gazete 13 Hazıran 1994, Sayı 21959 ARADABÎR METIN ERKSAN Oikonomos-Mutfakbilm Turkdılındekı "efonom/"sozcuğunun kokenı, Grekdı- lındekı "Oıkonomos" sozcuğudur Oıko EvNomos Ya- sa, ılke, kural demektır Ikı sozcugu bırieştınp, sozcuğu oluşturan kışı Anstotelest\r (l.ö 384-322). Bu ıkı soz- cuğun bıleşımı "evyasası", "evyönetımı", "evıdaresı", "ev ılkesı", "ev kuralı", "ev bılımı" anlamına gelır Evın en onemlı yen mutfak olduğu ıçın Anstoteles "Oıkono- mos" sdzcuğunu daha çok mutfak yasası, mutfak yo- nettmı, mutfak ıdaresı, mutfakılkesı, mutfak kuralı, mut- fak bılımı anlamında kullanır Grek dılınden Fransız dılıne dıkey, Fransız dılınden Turk dılıne yatay bır geçıç yapan "economıe" sozcuğu, Osmanlı Turkçesıne "ılm-ı tedbır-ı menzıl" bıçımınde çevnlmıştır. llm: Bılım. Tedbır: Önlem. Menzıl konaklanan yer, konak, ev demektır Bu uç sozcuğun bıleşımı, "ev yasası bılımı", "evyönetımı bılımı, "evıdaresı bılımı", "ev kuralı bılımı", "ev bılımı" anlamını ıçerır Ev olgusu ıçınde mutfak en onemlı yer olduğu ıçın bır çevın olan "ılm-ı tedbır-ı menzıl" deyımı Osmanlı Turk- çesınde "mutfak yasası", "mutfak yönetımı", "mutfak tdaresı", "mutfak ılkesı", "mutfak kuralı, "mutfak bılı- m/"anlamında kullanılmıştır. Fransızca "economıe" sozcuğunu, Grekçe kökenı ıle bağlantılı olarak gelıştınp, Turkçeye "Ilm-ı tedbır-ı men- zıl", yanı "ekonomıbılım" tanımında çevırmek, çok yet- kın bır çevın orneğıdır. Arıstoteles'ten bu yana geçen zaman ıçınde, ekono- mı olgusu bırçok bılımsel değışım ve donuşum evrelen geçırmesıne karşın, ekonomı olgusu ya da sozcuğu, ko- ken anlamı olan, ev yasası, ev yönetımı, ev ıdaresı, ev kuralı, ev bılımı, mutfak yasası, mutfak yönetımı, mutfak ılkesı, mutfak kuralı, mutfak bılımı anlamından annamaz Boylece "ekonomıst" sozcuğu de "evyasacısı", "evyo- netıcısı", "evıdarecısı", "evılkecısı", "evkuralcısı", "ev bılımcısı", "mutfakyasacısı", "mutfakılkecısı", "mutfak kuralcısı", "mutfak bılımcısı" anlamından kurtulamaz. Anstoteles'ın ıkı sozcuğun bıleşımınden yaptığı Grek- çe "Oıkonomos" sozcuğunu, Fransızca "econo- m/e"sozcuğunu ve Osmanlı Turkçesı "ılmı-ı tedbır-ı menz//"deyımını "evbılım" ya da "mutfakbılım" olarak Turkçeye çevırmek ve tanımlamak doğru olur. Yasa, ılke, kural anlamına gelen Grekçe "Nomos"soz- cuğu once Ibranı dılıne geçmış, sonra Mısır'dan Medı- ne'ye goçen Yahudıler aracılığı ıle Arap dılıne gırmış ve "Namus" sozcuğune donuşmuştur "Namus" Arapça; yasa, duzen demektır. Turkçe "Namus" sozcuğu, Turk dılıne Arapçadan gırmış bır sozcuktur Namusun Turk- çedekı anlamı ıle Grekçe "Ikonomos" sozcuğunu Turk- çeye çevırdığımızzaman "evnamusu", "mutfaknamu- su" dıye bır deyım oluşur Bu deyım koken sozcuğun Turkçeye tam çevınsıdır Bu bağlamda ekonomıst soz- cuğu de "mutfak namusçusu", "mutfak namusunu ko- ruyan", "mutfak namusunu yoneten" anlamını ıçerır Mutfak namusu; mutfakgıdennın azolması, mutfak but- çesının duşuk olmasıdır Mutfak gıden çok olursa, mut- fak butçesı yüksek olursa, mutfak namusu sarsılır, mut- fak namusu bozulur. Mutfak namusunun bozulmasının sorumlusu, "mutfak namusçusu"dur Turkıye'dekı mutfak namusçulannın, Turk mutfağının, namusunu ıyı korumalan zorunludur Mutfağın namusu ıyı korunmazsa, gıderek evın, barkın, yuvanın, yurdun namusu da tehlıkeye gırer Kendını "ekonomıst" dıye nrteleyen yonetıcılenmıze duyurulur. OKURLARDAN Çevre Jb»u. çevre hakkındakı ıkma yazım Bu >azım da bundan once yazdığım yazıyla aynı ıçenğı taşıyor Bu sefer çevre kırlılığınden değıl bazı ışguzarlann yaptığı ışguzarlıklardan bahsedeceğım Şu karton vekâğıtlann ayn, petvecam şışelenn ayn atıldığı çop kutulan vardı ya, artık > ok Beledıye herhalde çevreyı temızlemenın sadece pankartla yazı yazmak ya da bunun gıbı bılumum şeyler zannedıyor Asbnda bu çoğu ınsan ıçın geçerh Belkı bılerek belkı bılmeyerek eğer bılerekse kotu. eğer bılmeyerekse alışkanlık hahne gelmış Uzun lafın kısası ıkına ve son kez olmasını dıleyerek beledıy_enın çevreye ılgısıru ısüyorum PEVARİLKİZ Derneğımız Muhasebe Muduru HÜSEYİNYILDIRIM'ın PKK terorıstlerınce oldurulen yakını BİROLAKIN ıle bu acıyadayanamayıpcanına kıyan eşı İLKNURAKIN'ı bırlıkte toprağa verdık Tum yayıncı dostlarımızın acısını paylaşıyor ve yıtırdıklerımızın aılesıne ve yakınlarına başsağlıgı dılıyoruz TÜRKİYE YAYINCILAR BİRÜĞİ Denizcilik işletmeleri... Sayın Neyzı'nın, sektöre gösterdığı ılgıye teşekkür eder, aydınlatıcı düşüncelennın basınımızda sıkça yer alması umudu ıle... tBRAHİM TEZ Devlet Bakcmı G azetenızın 13 06 1994 tan- hınde yer alan Dr Nezih H. Neyzi ımzalı "Sanayimizi canlandıracak denizcilik sektörü" başlıklı yazıyı dık- katle okudum Başlığına tamamen katıldığım bu yazı ve benzen yazılann, basınımızda yer almasın- dan ve sektörun kamuoyunca tanınmasın- dan mutluluk duyuyoruz Sektorle ılgılı her düşunce ve tartışmanın buyuk yaran oldu- ğuna ınancımızsonsuzdur Sayın Neyzı'nın yazısındakı bazı noktalann açığa kavuştu- rulmasında yarar gorûyorum Bılındığı gıbı 19 Agustos 1993 tanhınde KHK ıle "Denizcüik Müsteşartağı'' kurul- muştur KHK değıştınlerek kabulu hakkın- dakı yasa onensı (Denizcilik Bakanlığı "nın kurulması HK) TBMM gundemınde olup. 18 sıradadır Bu demektır kı kısa zamanda Denizcilik Musteşarlığı, Denizcilik Bakan- lığı'na donuşecektır Bu konuda rum sıya- sal partıler goruş bırlıgı ıçındedır Yazıda sözü edılen Denizcilik Bankası'na gelınce Denizcilik Bankası, denizcilik sek- torune verdığı kredıleryuzunden değıl, nor- mal bankacılık ışlemlen nedenıyle verdığı ve gen donuşu olmayan kredıler nedenıyle knze gırmıştır Hukumetımız, bankayı her yonu ıle ıncelemıştır Bu ınceleme sonucun- da, banka ıle denizcilik sektorunûn tek ılış- kısının sadece adının Denizcilik Bankası ol- duğu saptanmıştır Bankanın sektöre hızmet verebılecek bır yapıya gelmesının olanaklı olmadığı görülerek Emlak Bankası ıle bır- leştınlmesıne ve Emlak Bankası ıçınde de- nızcılık seksıyonu kurulmasına karar venl- mıştır Bu çalışma devam etmekte olup, sek- torun gereksınmesı olan bankacılık hızmet- len, bu şekılde venlecektır Gemı Sanayu AŞ tum dunyadakı genel durgunluktan payını almıştır Aynca bu Ge- nel Mudurluğu uzun yıllardır devam edege- len KİT polıtıkasındân soyutlamak olanak- lı değıldır Sayın Neyzı'nın onenlen dıkka- te alınmakla bırlıkte Turk Gemı Inşa Sana- yıı'nın bır bütun olarak değerlendınlerek ozel kamu aynmı yapılmaksızmgelıştırme, yenıden yapılanma projesı devreye sokula- caktır Denizcilik Işletmelen, bılındığı gıbı ozel- leştırme kapsamındadır Bu nedenle yenı gemı sıpanşı venlmemektedır Bunun yanı sıra, uygulanan personel polıtıkası gereğın- ce yılını doldurmuş personel emeklı edıle- rek kadro şışkınlığı ortadan kaldınlmaya ve ışletmenın elındekı olanaklan gelır getıncı hale dönuşturucü çalışmalar devam etmek- tedır Aynca bazı kntık hatlarda zarar soz konusu olsa da duzenlı sefer yapılması, ül- ke çıkarlan açısından zorunludur Rusya'nın yenılenme programı çerçeve- sınde 600 gemı yaptırma projesme ılgı gos- tenlmedığı ıddıası doğıu değıldır Rusya ıle her konuda goruşmelenmız devam etmek- tedır Ancak odeme şekiı ve onenlen şu an- dakı Turk gemı ınşa sanayıısının yapısına uygun değıldır Denizcilik Musteşarlığı, ka- mu ve ozel sektor tersanecılennın tum gın- şımlennın yanındadır Sayın Neyzı'nın sektöre gösterdığı ılgıye teşekkür eder, aydınlatıcı düşüncelennın ba- sınımızda sıkça yer alması umudu ıle tum sektor ılgılılenmıze saygılar sunanm TARTIŞMA Sanattan ne beklenir? B ugunlerdesanatve toplum konulanndaçokça konuşulu^or atv'dekı"Islam*e sanat" programı da bu amaçla duzenlenmıştı Fakat ınsanlaroylesıne bır tuzağa duşuruluyor kı sanatın toplum ıçındekıven sorunlan ve onemı bızzat sanatçılar tarafından bıle ıhmal edıhvor Şenatçılar. tartışmalann sınırlannı kesın olarak belırlıv or v e bu olgunun dışına çıkmak. daha çağdaş aynntılann tartışılmasını sağlamak gıttıkçe ımkansızlaşıyor Ana konusu sanat olan bır açıkoturumda bıle sosyolojı, sıyaset, toplum- bılım. dın gıbı konular konuşulu>or İhmal kelımesı belkı bırazsanatçılara haksızlık olur, fakat nedenlen ırdelersek haksızlığa hak v erebılınz belkı Ilk saldıran kışı oburunu ıster ıstemez sav unma yapmak durumunddbırakıvor Sav unmanın getınsı ıse goturduğunu unutturuyor Sev ı> e gıderek duşuğe zorlanıvor Sanat ovlesıne hor gorulmuş kı zaten toplumumuzda (bu >enı değıl vıllardırbovle) sanatçılar sanat yapmanınotesınde hem vapıtlannı açıklamak hatta sav unmak hem de gereklılığını anlatmakla v ukumlu olmuşlar ve toplumun gen kalan sıradan ınsanlanndan so> utlanmış ganpbırev ler olarak algılanmışlardır "Şu sanatçılar da bir alem olu> orlar canım", "j arı kaçık" vsgıbı toplumdakı bu vavgın onyargılar. onlann anlatmak ıstedıklennınvanmkulak dınlenmesıne ızlenmesıncvol açmış konunun onemı bır lurlu kav ranılamamış. kav ranmak Bir şeyler yapın ıstenmemıştır Oysa kı sanatçı tabıı kı heyecanlı. farklı olur. olmalı da 1 KJ aradığı v enıyı bulma yolunda ozgurce kendısını gebştırebılsın Sanatın kuçumsenmesı hepıyı guzel mesajlar vermek zorunda olan, bır sloganla ozdeşleştınlmesı. Gokçek olayıyla başlamamıştır Gokçek ne yazık kı toplumun çoğunluğunda olan bu tıp onyargılann tezahuretmış olduğu bır ust makam semboludur Bugun (sağcısı da solcusu da) cahılı de avdın geçınenı de (şımdı saldın karşısında herne kadar hevkelı savunuyorsa da) bır sanat esenne(he>kel. resım) nasıl bakılacağını. onda ne aranacağını nasıl etkılenılebıleceğını ve bu etkılen kendı hayatlannıda sanatlı kılmak ıçın donuşturup değıştıreceğmı bılmemektedır (ıstısnalar dışı çoğunluk ıçın) Sanat. yıne sanatçılar, sanatsev erler v e uzmanlar tarafından ızlenıp değerlendınlmektedır "Bu resim ne anlatıvor" sorusu bugun hâlâ bır ressama sorulacak ılk soru olarak akla gelıv orsa "Canjm anladık sanat, ama bu kadarı da olmaz ki", "Bunlar da işin cılkını çıkam orlar" gıbı sozcuk ler çok zaman hıç uzağımızda değıldır Butun bunlar sanatı kendı havatlanndançok uzakta. yukanlardabıryerlerde olduğunu düşunmekten, kolay algılama alışkanlığından ve tutucu ahlak kurallanyla vıllardırvoğrulmuşbıryan feodal toplum olmamızdan ka>naklanıvor Tiilin Ercan Gaziantep ^ kı şe> v ar ancak olumle unutulur Anamızın yuzu ıle şehnmızın yuzu Yetmışh yıllann sonlannda aynldığım Ankara'yı her duşunduğumde buv uk ustanın ne denlı haklı olduğunu anlamışımdır Karvağdığında hangı salkım soğutun sokak lambası ışığında nasıl guzel gorunduğunu unutamam bır turlu Yadaparklarda sonbaharyapraklarının >ağmurdakı dov umsuz kokusunu Konserden çıkıp Sıhhıve'ye doğru kıvnlırken solumda bıraktığım Opera nın gızemlı guzellığını tatıl donuşlenndedelıkanlı yureğımın her bır taşında attığı Kızılav kaldınmldnnı Ankara benım ıçın hala uzakta kalmı^ sankı hıç av nlmamı^ım gıbı sevdığım hıç kav uşamdvacakmışım gıbı ozledığımbırılksevgılıdır Ovle gozumdetutcr bumumun dıreğı sızlar Gerçı Nâzun ın şıırde kastettığı Istanbul dur ama benım şehnm Ankara dır \ oksul bır bozkır kasabası ıken dunvanın belkı deen haklı savaşınıkazananbırulusun başkentlık onurunu dev ralmı^ bır^ehırdır Yoksulluk ıçınde buvurken operasını tıvatrosunu konsersalonlarını. vdnısanatı sdnatçıvı unutmamış, ona oncelık vermış çağdaşlığıvakalamd 'ddıasını ortava kovmuş bır kenttır Orası Mustafa kemal ın İsmet Inonu nun HasanÂli Vucel ın veılledevuzbınlerceolup drdınddn dahd geçcn vıl vuruduğumu7 Lğur Mumcu nun Ankarası dır Ev Ankaralılar Ankdra da oturanlar' Unuttunuzmu7 Kadavravadongıvdıren zıhnı>etın hevkellerden tahnk olup şchrınızın v uzundekı bezeklerc guzclım tdkılara tukurdugunu duvdunuzmu 7 Sıranın once'çoktanrdıdır'dıve Hıiıihevkelıne •kulturumu/le ilgisi voktur' dıve Nasrettin Hoca nın kandtlı eşeğıne vınc k müstehcendir''dıveGuven Park hevkellenne en sonra da 'puttur'dıve Ataturk hev kellcnne geleceğını tarkettınızmı 7 Ya caddelennızın sokakldrınızın parklannızın ddlannidklınızda tutuvormusunuz' Bence "henuz > akit \ arken içine daha fazla tukurulmeden" sahıp çıkın şehnnızın v uzune ^nanızın > uzu gıbı kutsal. ananızın v uzu gıbı guzel kentınızıkoruvun Kdğıda kdleme banlın. el ele tutuşun. bır şev ler yapın, tırmalattırmayın yuzunuzu Prof. Dr. Müjdat Başaran BURDLR İCRA CEZA MAHKEMESİ Esas 199^ 640 Şıkavetçı Mustala Şavlı \ekıh tarafından sanık Huse\ın Bah(,ı vandemırdle\hınea(,ıldn mal bevanmda buluıımamak ddvasında Sanık Alvon Merkez Hacı Abdurrahman Mah nulusunda kaMtlı Ahmet veSabahat tan olma9 ^ 1948 D lu Husevın Bahgvandemır- ın tum aramalara ragmcn bıılunamamı^ oldugıından S X 1994 gıınu Sddt 9 da mahkcniLinızdc hazır bulıınnıaM viıııga CMl K 22^ IIK 349 maddelen uvannca ıhtar olunur \oklugujida m ıhktrııevt de vam olunacağı ılanen teblıg olunur Bdsın 29882 İLAN BURDLR İCRA CEZA MAHKEMESİ Esas 1991 641 Şıkavetçı Mustafa Şavlı vekılı tarafından sanık Husevın Bahçı- sandemır alevhıne açılan taahhudu ıhlal davasında Sanık tum aramalar rağmen bulunamamış olduğundan Afyon Merkez Hacı Abdurrdhman Mah nufusunda kavıtlı Ahmet ve Saba- hat tdn 9 } I94X D lu Husevın Bahçıvandemır ın H K 1994 saat 9 da mahkcmemızde hazır bulunması CMLK 225 IIK 349 maddelen uvannca karar venleceğı ılanen teblığ olunur Basın 29883 PENCERE Ergun Göknel'den ÖZÛP Diliyorum... Eskı İSKİ Genel Muduru Ergun Göknel, sekreterıne aşık olmuş ayrılmak ıçın karısına 10 mılyar lıra vermeyı goze almıştı, ılgınç bır adamdı Karısı - Ben, demıştı, sana gosterırım 1 Hanım, hem parayı alacaktı, hem de kocasının canına okuyacaktı, çok hırslanmıştı, parayı aldı, Ergun u ıhbar ettı ortalık bırden karıştı • İSKİ olayı, medyanın dev aynasında yolsuzluklar tarı- hımızın en buyuk davası oluverdı, dışlerımızle tırnakları- mızla Goknel e sarıldık, gazeteler, televızyonlar, radyo- lar İSKİ olayının ustune atıldılar Bır taşla kaç kuş vuracaktık 1 ' O sıra beledıyede SHP yönetımı var, sola vur, sosya- lızme vur, Sozen'e, vur 1 Hem ışın ıçınde kadın, aşk, macera, karmanyola dedıkodu, yatak kıskançlık, hırs, para, ruşvet, partıcılık, polıtıka yok mu 1 Otuz ıkı kısım tekmılı bırden Yalan Ruzgân gıbı bır dızı Medya temız top/um'ayağına vampırleştı, telefonlar dınlenıyor, polıstekı gızlı sorgular sızdırılıyor savcı ke- tempereye gelıyor teyplerçalışıyor olaydıdıkdıdıkedı- lıyor, her gun gazetelerın bırıncı sayfaları İSKİ skanda- lıyla baştan sona donanıyor suçsuz kışılere de kara çalınıyordu Ergun Goknel, gun geçtıkçe yaygınlaşan pıslığın so- rumlusu gıbıydı, adamcağızı at halkın ortasına, lahzada lınç edılsın • Aradan bır sure geçınce ve toz duman dağılınca, ola- yın çapı ortaya çıktı Temız toplum Istanbul Beledıyesı'- nın bır yan kuruluşundakı yolsuzlukla çıtılenecek kadar cuce bır dava değıldı Deveyı havuduyla goturenler ul- kenın başına çoreklenmışlerdı Hem bu Ergun Goknel de kımdı canım? Adam profesyonel olsa, sevdalanıp açık verır mıydı? Bır profesyonel, aşık maşık olmaz karısını ıdare eder ruşvetını alır sırasında metresını eker, ustune de ıkı pantolon dıker Medyamız bunu bılmez mı^ Bız ışımızı bılırız Goknel e karşı hepımız nasıl cana- varlaşmıştık'? Hem hamamın namusunu kurtarıyorduk hem solun ıcabına bakıyorduk hem de olayı renklı Mek- sıka dızısı gıbı televızyonda pazarlıyorduk Gel keyfım gel' • Ne var kı aradan çok geçmedı bu kez istanbul Beledı- yesı ne bağlı İSKİ Genel Mudurluğu nde değıl Turkıye Cumhurıyetı Başbakanlığı nda akla havsalaya sığmaz bır olay patlak verdı Şaka değıl 1 i Başbakan Amerıka da mal mulk edınıyor Turkıye de vergıden kaçıyor Çeşıtlı şırketlenn hesaplarında, bır kuçuk memurun verdığınden az vergı verıyor Ama ABD de yatınm yapıyor Pekı bu dosyasayfasayfaaçılıpbelgelenırken medya ne yapıyor 9 Yaz vaktı suyu kesılmış şehır musluğu gıbı tıslıyor ama konuşamıyor • Ergun a karşı canavarlaşmıştık Çıller e karşı neden pıstık"? Nedenı yakında ortaya çıkar bu koşede benım de ıçın- de bulunduğum medya adına şımdı ıçerde yatan Ergun Goknel den ozur dılemek gereğını duyumsuyorum Turkıye Cumhurıyetı nın Başbakanı, hukumetm ıçınde ve başındayken aılecek yabancı bır ulkede mal mulk edınırse yatınm yaparsa bunları yaparken kendı ulke- sınde vergıden kaçarsa ıkıncı vatanım dedığı ABD ye yerleşme surecıne gırerse, anamuhalefet partısı bu ne- denle parlamentoyu toplantıya çağırırsa ve medya dut yemış bulbule donerse Medya kendı kendısını yok etmezmı'? RtaTeknik KURULUŞ- 1952ı 42 YILDAN BERI ULKEMIZIN BINLERCE TESJS VE IŞLETMESINDE: 14 DIŞ ULKEDE KULLANILAN ÜSTÜN KALİTELİ, ISITMA - HAVALANDIRMA - KÜMA AKSAMLARI ÜRETİYORUZ. Belgelı Bu kez Ilen ulkelerde yıllardır suregelen bır uygulamayı, değerlı muşterılerımızın hızmetıne sunuyoruz STANDART OLÇULERDE STOK MENFEZ DAĞITICI-TOPLAYICI-DAMPERLI-DAMPERSIZ 10x20 15x25 15x30 20x30 cm 20x40 20x50 25x60 30x60 cm Montaj aksamları ı\e Al Eloksallı, herolçuden 300 Adet stok mevcudu, ıstenıldığınden her tur Hava Kurumalı Fırın ve Elektrostatık Boyalı, ŞERI URETIMIN SAĞLADIĞI AVANTAJLA ÜSTÜN KALİTE; RAKİPSİZ FİYAT ADRES Ahmet Vefık Paşa Cad No 36 34280 Çapa ISTANBUL TEL (0212) 586 46 13 586 32 44 585 57 58 588 13 79 FAX (0212)588 15 00 İLAN T.C. S \KARYA ASLİYE 2. HLKUK M4HKEMESİ Savı1994 35 Dav acı N urav Ov er tarafından alev hınıze açılan boşanma dava- sının duruşması 12 7 1994 Salıgunu saat 1400 tedır Bu dava ıle ıljalı ıbraz etmek ıstedıgınız belgelerı duruşma gunune kadar gondermenız veva duru^mava gelmenız gerektığı duruşmaya gelmedığınız takdır- de vargılamanın voklugunuzda devam edıleceğı ve karar venleceğj. Avdın Sk Ftrah Apt \ o " kat ' Suadı>e- Istanbul adresındemu- kım dasalı Orhan Over e tcblıgat >enne icaım olmak uzere ılan olu- nur Basın 4917S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle