Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya
• Geneİ Yaşın Danışmanı: Orhan Erinç
• Yazıışlcri Müdürlcn: İbrahim Yıldız,
DinçTayanç (Sorumlu), •Habcr Merkezı Mü-
dürıı: Hakan kara
Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent
Kızanlık • İstihbarat. Yalçın Çakır • Yurt
Haberlen: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spor: Âbdülkadir Yücelman
• Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın AtaturkBul-
vanNo. 125. Kat: 4, Bakanlrklar-Ankara Tcl 4195020 (7 Hat). Tcfex: 42344. Fax:
(4)4195027 «İzmır Temsılcisr Senlar Kızık, H.Zıya Blv. 1352 S 2 3 Tel 4411220
Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsilcisı. Çefin Yiğenoğlu İnönü Cd 119
S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570
Müessesc Mudüru Erol Erkut • Koordına
tör Ahmet Koruisan • Muhasebe- Böfent Ye
ner • Idare Hüseyin Gürer •işletme. önde
Çelik •Bılgı-fşlem Naillnal •BılgısajarSıs
tem: Mürirvet Çiler •Reklam. Retıa Işrtman
\a\ımb»an\eBasan: YenıGu»ı Habcr Ajansı. Basıme Yd.vınctlık. A Ş
Turkoca&Cad 39 41 CaiahetuM??4ht PK 246 îstunbuITd (0 21^ ı512050S(20hauTele\ 222*. Fax (0 212)513X59? 17 HAZİRAN 1994 İmsak:3.24 Güneş: 5 24 Oğle:13 10 İkindı: 17.09 Ak^am 20 45 Yatsı: 22 36
'Rastgele'tatil
karnavalı!
• tstanbul Haber Servisi -
Etiler'deki Akmerkez'in
içindeki hayuzbaşı oldukça
hareketli. Üstsüz birgenç
kadırun sırtında birkaç tane
balık asılmış. Burada 17-19
haziran tarihleri arasında,
Vizonshovv'un öncülüğiinde
diizenlenecek olan Tatil
KarnavalTnın tanıtımı
yapılıyor. Karnavalda, tatile
çıkacak kişilere rehberlik
yapmak ve tercihlerinde
yardımcı olmak
amaçlanıyor. (Fotoğraf:
MUHARREMAYDIN)
AİO Acil Çöp
Servisi
• İSTANBUL (AA)- Şişli
Belediyesi'nin başlattığı
"Temiz Şişli Kampanyası"
kapsamındaki Alo Acil Çöp
Servisi'nin dört kamyondan
oluşan araçlan törenle
hizmetegirdi. Şişli Belediye
Başkanı Gülay Atığ,
belediyenin Makine fkmal
Müdürlüğü'nde düzenlenen
törende yapüğı konuşmada.
iki ay önce başlatılan temizlik
kampanyası hakkında bilgi
verdi. Aüğ, "Alo Acil Çöp
Servisi, konteynerlerin
giremediği ya da başka
nedenlerle biriken çöpleri 24
saat hizmet vererek
vatandaşlann 230 19 19-231
50 93 ve 222 64 99 numarab
telefonlara yaptığı
başvurular doğrultusunda
topluyor" dedi.
Törkiye'ninAIDS
haritası
• ANKARA (ANKA) - Son
belırlemeleregöre
Türkiye'deki AIDS taşıyıcısı
ve hastalannın en büyük
bölümünün heteroseksüel
kadın ve erkekler olması
AIDS'ınyalnızca
homoseksüel hastalığı
olmadığını bır kez daha
gösterdı. Türkiye'runen
büyük nüfusuna sahip
İstanbul, AIDS konusunda
da büyüklüğünü koruyor.
74'ü hasta. 130'u taşıyıcı
olmak üzere toplam 204
AIDSli İstanbul'da yaşıyor.
İstanbul'u 15 hasta. 44
taşıyıcı, toplam 59 vaka ile
Ankara; 15'i hasta. 14'ü
taşıyıcı, toplam 29 vaka ile
İzmir takip ediyor.
Otobüs
bîletçisîne ödöl
• İSTANBUL (AA)-
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan,
Taksim-Bostancı hattında
calışan iki katü İETT
otobüsüne konulan bombayı
bularak dışan atan otobüsün
biletçisi Hamza Yenihayat'a
20 milyon lira, otobüsün
şoförü Hüseyin Engin'e de 10
milyon lira paraödülü verdi.
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nde dün
düzenlenen törende konuşan
Erdoğan, biletcinin ve
şoförün kahramanlık
gösterdiklerini kaydetti.
Akgüner: Muhtıpa
verilmedi
•Haber Merkezi- TRT
Genel Müdürü Prof. Dr.
Tayfiın Akgüner, 15 mayıs
1994 tarihli TRT Yönetim
Kurulu'nda kendisine
yönetim kurulunun herhangi
bir "muhtıra" veya benzeri
yazılı bir metin verilmediğini.
bu konularda görüşme
yapılmadığını bildirdi. Prof.
Akgüner. yaptığı yazılı
açıklamada. her yönetim
kurulunda kurumun en
yüksek karar ve yönetim
organı olarak 2954 sayılı
kanıınun 12. maddesinde
sayılan görevlerçerçevesinde
herkonunun
görüşülebileceğirıi
anımsatarak, "KİT
komisyonu ile ilgili haberde
de bireksiklik mevcuttur.
Çünkü KİT Komisyonu
TRTKurumunun 1991-1992
yıllan hesaplannı ibra
etmiştir"dedi.
'Gençlerin ve çocukların zararlıfilmden korunmasını"öngören tasarıertelendi
Sansür makyajına MC engeliANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -12
Eylülzedelerin haklannın geri
verilmesini öngören yasa tasansırun
ardından, hükümetin demokratikleşme
paketinde yer alan ve sinemada sansür
yerine "genç ve çocukJann zararlı
fibnlerden korunmasını" öngören tasan
da MCengeline takıldı. TBMM Milli
Eğitim Komisyonu'nda dün ele alınan
tasannın görüşmeleri, D YP. ANAP ve
RP'Ii üyelerin engellemesi nedeniyle
önümüzdeki haftaya ertelendi.
Komisyonda. Çorum üniversitesinin
kurulması hakkındaki yasa önerisi
oybirliğiyle kabul edildi. TBMM Milli
Eğitim Komisyonu'nda, Çorum
üniversitesinin kuruluşu hakkındaki
yasa teklifinin kabul edilmesinin
ardından, Sinema Video ve Müzik
Eserleri Yasası'ndadeğişiklik yapan
yasa tasansırun görüşülmesine geçildi.
Göriişmelerin hemen başında, ANAP'lı
Halit Dumankaya, DYP ve RP'li
• 12 Eylülzedelerin haklannın geri verilmesini
öngören yasa tasansırun ardından, demokratikleşme
paketinde yer alan, sinemada sansürü kaldıran
tasannın TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda
görüşülmesi de DYP-ANAP-RP'nin işbirliği ile
önümüzdeki haftaya kaldı.
milletvekillerinden, tasannın "alt
komisyona havale edilmesi" ıçın destek
istedi. RP İstanbul Milletvekili Mustafa
Baş, yasayı yeterince
inceleyemediklerini öne sürerek
görüşmelerin önümüzdeki haftaya
ertelenmesi için önerge verdi.
önergenin oylamasına geçilmeden önce
söz alan Kültür Bakaru Fîkri Sağlar,
tasan ile "sansür" anlayışı yerine,
özellikle gençlerin ve çocuklann
"zararlı, genel alılaka aykırı, şiddet
unsuru içeren ve pornografık yayın ve
filmlere karşı korunmasını amaçlayan
denetim sistemi"nin getınldiğini söyledi.
Sinema filmlerinin 4 ayn sınıflamaya
tabi tutulduğunu vurgulayan Sağlar.
bunlan. "Herkesin izleyebileceği filmler,
15yaşından küçüklerin izle> emeyeceği
filmler, 18 yaşından küçüklerin
izleyemeyeceği filmler ve sadece 18
yaşından büyüklerin izleyeccği filmler"
olarak özetledi. Türkiye genelınde 250
sinemadan 19O'ında"amaçdısıve
müstehcen" filmler gösterildiğine dıkkat
çeken Sağlar, tasan ile bu türfilmleri
gösteren sinemalara 18 yaşından
küçüklerin alındığının saptanması
halinde ağır yaptınmlar getirildiğine
dikkatçekti. ANAP'lı Halit
Dumankaya, 18 yaşından küçüklerin
korumaya ahnmasma karşın. "olgun
yaştaki insanlann pomo izlemelerine
olanak tanındığmı"öne süriince. Sağiar,
"Siz, yetişkin bir insamn tercihlerine
nasıl ipotek koyabiü'rsiniz ki" diye
sordu.
DYP'li Ayvaz Gökdemir ve
SHP'li üyelerin, gündeme alınması
yönündeki oylanna karşın tasannın
görüşülmesi, diğer DYP'li üyelerile
ANAP ve RPoylanyla önümüzdeki
haftaya bırakıldı. Komisyonda kabuJ
edilen Çorum üniversitesinin
kurulmasına ilişkin yasa önerisi ile bu
üniversitenin; ziraat, veterinerlik,
iktisadi veidari ilimierfakülteleri ile
beden eğitimi yüksekokulundan
oluşması kararlaştınldı.
Afiika çocuğunun acısı bitmez!»ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -16 Haziran Dünya Afrika Çocuğu Günü, dün
kutlandı. 1976 yılında Güney Afrika'da Soweto bölgesinde ırk aynmcılığına karşı
çıkmak için gösteri yapan Afrikab çocuklann açılan ateş sonucu öldürülmesi
üzerine kabul edilen "16 Haziran Dünya Afrika Çocuğu Günü" birçok ülkede
kutlandı. UNICEF Türkiye Milli Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre Afrika
Çocuğu Günü ile bu çocuklann zaman zaman patlak veren sorunlanna ilgi çekilip
duyarlılık kazandjnlmasınm amaçlandığı, bütün Afrika'nın ve çocuklann
açlıktan ölen, kötü beslenen. sinekler içınde perişan kişiler olmadıklanrun
vurgulanmak istendiği belirtildi. Gün kapsamında Türkiye Milli Komitesi'nin.
Türkiye'nın 700 okulunda yürüttüğü Afrika çocuklanyla ilgili resim
yanşmasından elde edeceği geliri, Afnka'nın su sıkıntısı çeken köylerinden bırine
yapılacak su pompalan projesineaktaracağı ifade edildi. Açıklamada. şöyle
denildi: "UNICEF Türkiye Milli Komitesi daha önceki yıllarda olduğu gibi
UNICEF kartiari satışlarından ve bazı fon toplama etkinliklerinden elde eftiği vüklü
miktarı, Bosna-Hersek ve Erzincan gibi felaket bölgelerindeki çocuklara yardımda
bulunmak amacıvla kullanmtştır. Tüm dünya çocuklanna olan duyarlılığı yaymak
ve üretken projelerle çocuklara fark gözetnîeksizin yardım ulaştırmak gay esindeyiz.
Afrika Çocuğu Günü, yalnız Afrika'nın acılı çocuklan için değil; tüm dünya
çocuklan için duyarlı olunması yolunda bir hatırlatmadır sadece."
(Fotoğraf: UNICEF Simonetta Nardin)
Dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen gençlik festivalleri eskisinden çok farklı
^Savaşmaseviş9
ruhıı, yerini koııfora bırakbKültür Servisi - 1960'lann ünlü genç-
lik "olayı" VVoodstock Festivalfnin 25
yıl aradan sonra yeniden düzenlenece-
ği haberi. günümüz gençliği arasında
bir heyecan yarattı kuşkusuz. Ancak
bu yıl uluslararası organizasyonlar ta-
rafından düzenlenen. kısacası eskiden
olduğu gibi "Savaşma seviş" ruhunun
büyük ölçüde yitip gittiği festival ruhu
bugün nasıl değiştiyse, bir dönemın
hippileriyle. bugünün hippileri arasın-
da da büyük farklar var: Bugünün
hippileri. genelde 18-19 yaşlannda, iyi
eğitim gormuş tıpler ve çoğunun cebin-
de babalannın kredi kartlan var!..
The European gazetesinin haftalık
eki Elan'da yer alan bir araştırma, yaz
döneminde çeşitli ülkelerde düzenle-
nen gençlik festivallerini inceleyerek,
günümüz festivalleri ve gençliği konu-
sunda değişik saptamalarda bulun-
muş. Örneğin, İngiltere'dekj Glaston-
bury Festivali: '^Ot, asid, mantar... Ot,
asid, mantar... İngütere'nin en büyük
müzik ve gösteri festivali Glastonbury'-
de 'günaydın' alarmı hala böyle verili-
yor, ancak festivalde eskiden olduğu
gibi 'uyuşturucu" hüküm sürmüyor.
1960'lann ruhunu yaşannak amacıvla
ilk kez 1970 yılında düzenlenen festival,
o yıllarda 72 saatlik keyif için
katılımcılardan bir pound giriş ücrefi
alıyordu. Bundan tam 24 yıl sonra,
Glastonbury'nin 80 bin kişilik müdavi-
mi, genelde ruv alet kâğıtlan ve diş fırça-
lannı unutmadan gelivor..."
Fransa'da düzenlenen "La Fetede la
Musique" ise, Jack Lang'ın kültür
bakanlığı döneminde en parlak döne-
minı yaşayan. sağ-kanat Jacques Tou-
bon'un görevi devralmasından sonra
ise özelliğini büyük ölçüde yıtiren bir
festival: "Jack Lang. Fransa'mn müzik
konusunda da bir atılım vapmasını isti-
yordu.
Ve 1986 yılından itibaren her 21
haziran günü Fransa'da Mıck Jagger.
Sting. Lou Reed ve Davıd Bowıe gibi
Lsimlerin kayıtsız kalamadığı etkinlikler
düzenlendi. Ama Jacques Toubon'dan
sonra işler değişti. -
LlderlerçcvreAndı'na uyacaklar mı?
'SürdüriUebilirkalkınma', yemine bağlandı
OKTAYEKİNCt
5 Haziran Dünya Çevre Günü kutla-
malannda hiç kuşkusuz en anlamlı ey-
lemlerden biri de Demirel ve ÇiUer'in
büyük bir coşkuyla Çevre Andı"nı imza-
lamalan oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaskam ve Başbakan'ı, yani
hem devletin hem de hükümetin en yet-
kili temsilcileri. bundan böyle 'sürdürii-
lebilir kalkınma ükeleri doğrultusunda
hareket edeceklerine' ant içtıler. Dahası,
yine bu yönde isbirüği ve dayantşma'
içerisine gireceklerine dair de söz verdi-
ler... Demirel ve Çiller'in bu sözleri aca-
ba ne anlama gelivor? 'SürdürülebUir
kalkınma' ilkelerine uymak için, neden
ille de Şemin etmek' gerekiyor?..
Bu sorulann yanıtı. aslında 5 Haziran
1972'de ilan edilen Dünya Çevre Bildir-
gesi'nde tam '24 yıl önce' verilmiş ve in-
sanlığa açıklanmış. Her yıl 5 haziranın
'Çevre Günü' olarak tüm dünyada kut-
lanmasına nedeno]an Stockhoün Bildir-
gesi, üginçür, yıllardır hemen hiç günde-
me getirilmiyor. Bunca törenin, eylemin.
göstennin ve Veminlerin' aslında temel
nedeni' olan ve Birleşmiş Milletler'e üye
tüm ülke hükümetlerince tanıtüması ve
savunubnası' görev olarak ilan edilen
bildirge. adeta bir 'sır' gibi sürekli sakla-
T^w ünya Çevre Günü nedeniyle Demirel ve Çiller'in
m 1 imzaladıklan Çevre Andı, bundan böyle tanm
ğ y alanlanna fabrika kurulmayacağı.su havzalanna ve
ormanlara villa dikilemeyeceği, SİT alanlarının ve
kültür mirasının ise pazarianamayacağı anlamına gelivor...
nıyor. Oysa, yine 24 \ildir salt Dünya
Çevre Hareketi'ne değil, 'uluslararası
kalkınma politikalanna' da yön venmesi
ve rehberlik etmesi gereken 'Dünya Çev-
re ve Kalkınma Bildirgesi'. Demirel ve
Çiller'in "uvacaklarına dair yemin ettik-
leri' sürdürülebilir kalkınma ilkelerinın
de temel hedeflerini ve yaklaşımlannı
belirliyor.
5-16 Haziran 1972'de Stockholm'de
toplanan Birleşmiş Milletler Dünya
Çevre ve Kalkınma Konferansı, o yılla-
ra kadar ızlenen ülkeler arası ekonomik
kalkınma yanşının 'çevreye olan du-
yarsızlığı' yüzünJen. insanlığa refah ye-
rine *yoksulluk' getirdiğini saptadı. Ge-
rek doğal çevrenin, gerekse insan uy-
garlığır.ın üriinü olan kültürel çevrenin.
yine insanoğlunun ve 'hayatın kendisi
için' vazgeçilemez bır temeİ insan hakkı'
olduğunu ilan eden konferans. sonuçta
"Çevrenin korunması ve geliştirilmesi,
ekonomik kalkınmanın önkoşuludur ve
bütün insanlann acil istegi, bütün hükü-
metlerin de görevidir." (Madde 2) ilkesi-
ni benimsedi.
Bırleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun
1983 yıhndaki karanyla kurulan ve baş-
kanlığını Norveçli Bakan Gro Haıiem
Brundtland ın vürüttüğü "Dünya Çevre
ve Kalkmma Komisyonu". geniş
katıhmh uluslararası bir tartışma süreci
yarattıktan sonra, sürdürülebilir kalkı-
nma kavramına ilişkin sonuçlan 'ortak
geleceğimiz' başlıklı bir raporda top-
ladı. Türkiye ÇevTe Sorunlan Vakfı'nca
Türkçe olarak da yayımlanan bu rapo-
run kitabı, 1987'den bu yana dünyada
en çok tartışılan kaynak yayınlar arası-
nda yer alıyor. Türİciye'de yine yeterin-
ce bilinemeyen ve duyurulamayan bu
raporda, sürdürülebilir kalkınma stra-
tejisinin yöresel ve evrensel sorumluluk-
lan da irdeleniyor. En genel anlamda
özetlenecek olursa sürdürülebilir kalkı-
nma kavramı, ekonomik gelişme adına
doğa ve kültür değerlerin yok edilmesi-
ni, 'getecek açtsından' ciddi bir gerileme
ve'yoksullaşma süreci'olarak kabul edi-
yor. Bu nedenle. ülkelere 'gerçek refahı'
getirecek ve 'ulustann esenliğini' sağla-
yacak bir kalkmmada, öncelikle 'doğal
ve kültürel yaşam kaynaklannın mutla-
ka korunmalan', kalkınmanın ve gclış-
menın 'sürdürülebihnesi' ıçın olmazsa
olmaz bir temel koşul olarak hükümet-
lerin önünde de görev olarak duruyor..
Ömeğin. Demirel, yemindeki 'sürdürü-
lebilir kalkınma' ilkesine bağhlığın gere-
ği olarak; I. sınıf tanm alanlannda ku-
rulan fabrikalann törenlerine katılma-
yacak. Burdur Gölû kıyısındaki sanayi
bölgesi projesini destekleyemeyecek.
Gökova'dakı termik santralın iptali söz-
lerinin takipçisi olacaktır. Çiller ise su
havzalan ve onnan alanlanndaki kaçak
yapılaşmayı 'af sözleriyle' özendinneye-
cek, imara \asak yeşil arazilerde 'ıslah
planlanyla yapılaşma' olanağını zorla-
mayacak. Saracoğhı Mahallesi gibi zen-
ginliklerin ya da Hazine'ye ait doğal
alanlanmızı 'ekonomiyi kurtaraıa' adı-
na satışa çıkarmayacaktır... Bilmem.
gerek Cumhurbakanımız. gerek Başba-
kanımız. 'sürdürülebilir kalkınma ilkele-
rine uyacaklanna' söz verirken bunlan
da düşünerek ve 'kabullcnerek' mi imza
attılar? Eğer öyleyse, Türkiye için 'dü-
ğün, bayram' günlerindeyiz demektir...
Mantar mucizesi
Tavadan
eczadolabına• Değişik mantar türleri üzerinde yapılan araşünna
sonucu saptanan 220 antitümör ve 42 antivirüs etkih'
maddenin yanı sıra tıbbi alanda kullarulan birçok
antibiyotiğın yapımında da mantardan elde edilen
maddelerin kullanıldığı artık bir gerçek.
Çeviri Servisi - Bir Çin yemeğinin ardından kendinizd
ateşlenmiş ve biraz da rahatlamış hissediyorsanız bilmeniz
gereken birkaç yeni keşiften haberdar olmanızda fayda var.
Çinlilerin sıklıkla yemeklerinde kullandıklan baz!
mantarlarda 'antihistamûı' maddesinin bulunduğu
belirtiliyor. Bu mantardan alınan ömekte bulunan diğer bir
eleman ise kanser tedavisinde kullanıbyor. Değişik mantar
türleri üzerinde yapılan bir dizi araşurma sonucu ortaya
çıkan 220 antitümör ve 42 antivirüs etkili maddenin yanı
sıra nbbi alanda kullarulan birçok antibiyotiğin yapımında,
mantardan elde edilen maddelerden faydalaruldığı artık bir
gerçek. Geçmiş yıllar boyunca. alkolik tedavisinde ve ağır
psikiyatri vakalannda yine belirli mantarlar, hastalara
sakinleşürici olarak verilirdi. Mantar familyasının bilinen
en önemli özelliği, 'penisibn' olarak kullanılan ve tungus
penicüliunı' adı verilen türü ıçeriyor olmasıdır. Küflenmiş
yiyeceklerde üreyen penisilin mantan, savaş sırasında
önemli ölçüde hastanın tedavisi için kullanıîmış ve büyük
kolaylıklar sağlamıştır. Çinlilerden sonra, Batı dünyasının
ilgisini çeken bir konu, mantann diğer bir özelliğini
kapsıyor; Çinli atletlerin yanşmalarda 'rüzgâr gibi' koşuyor
olmalannı 'caterpülar fungus' admdaki mantara borçlu
olduklan düşünulüyor. Mantar, 'cordyceps' adındakı
antibiyotik özelliği taşıyan bir madde üretiyor. Ürettiği bu
maddeyi kendi bünyesi içerisinde kullanmak üzere
depolarken Çinli doktorlar bu maddeye tüberkuloz, anemi,
akıl hastahklan ve psikolojik rahatsızlıklann tedavisinde
kullanmak amacı ile el koyuyorlar. 30'lu yıllarda
Amerika'da yapılan incelemeler sırasında iki değişik tipteki
mantann kanseri yendiği ortaya çıkanlmışü. Fakat söz
konusu mantarlar, daha büyük miktarlarda kullarulmak
üzere suni olarak yetiştirilmek istendiğinde başansızlığa
uğranmıştı. Ingilizler de mantar familyasından belirli
konularda faydalanıyorlar. Siyah ve vuvarlak bir mantar
türü olan 'daldiniaconcentrica'eski yıllarda, vücuttaki
kramplara karşı kullanılıyorken birdiğeri 'phallus
impidicus' ise afrodizyak görevi görüyordu. Burada, bazı
mantarlann kullanımının insanlar arasında yaygmlaşarak
henüz tıbbi anlamda açıklanmadığını belirtmeden gecmek
yanlış olacaktır. Sayılamayacak kadar faydası olan mantar
familyasının daha k'eşfedilmeyi bekleyen birçok özelliği
olduğu şüphesiz. Belki de kısa bir zaman içerisinde
mantarlar, tavada değil ecza dolabımızda duruyor
olacaklar.
Annesütünü unutturuyor
Bebekmamasına
Lx>ykotbüyüyor
• Merkezi Londra'da bulunan Baby Milk Action
(Bebek Sütü Eylemi), aralannda Türkiye'nin de
bulunduğu 64 ülkede dünyanın en büyük çocuk
maması üreticisi Nestle'ye yönelik yürüttüğü boykot
kampanyasmı gerüşletme karan aldı.
ERGÜN AKSOY
ANKARA - Emzirmenin önemini ve emzırmeyi geri
plana ittigi gerekçesıyle çocuk mamasına > önelik
başlatılan boykotun kapsamı genişletiliyor. Dünyanın en
büyük çocuk maması üreticisi olan Nestle'nin hedef
alındığı boykota, Türkiye'deki gönüllü çevrecilerin de
destek verecekleri kaydedildi. Arkadaş Çevre Grubu
Sözcüsü YaşarÖztürk. üretilen çocuk mamalannda
standartlara uyulup uyulmadığı konusunda Sağlık
Bakanlığj'na başv uracaklannı belırterek "Nestie
boykotuna katılımı sağlamak için gönüllü kuruluşlar ve
tüketici örgütleriyle görüşerek Nestle'nin tüm üriinlerinin
boykot edilmesini hedefliyoruz" dedi.
Merkezi Londra'da bulunan Baby Milk Action (Bebek
sütü eylemi), aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 64
kampanyasını genişletme karan aldığı bildirildi.
Türkiye'deki gönüllü çevre kuruluşlanv la iletişime geçen
Babv Milk Action hazırladığı raporda, emzırilmedikleri
için her yıl 1.5 milyon bebeğin yaşamını yitirdiğini
açıkladı. Raporda, şugörüşlereyer verildi:
"Bu. her gün 4 binden fazla fazla bebeğin öldüğu anlamına
geliyor. UNICEF DirektörüJamesGrant'mdeyimiyle
ayhk bebek ölüm oranı. Hiroşima'nm bombalanmasînda
yaşamını yitirenlerden daha fazladır. ıVlilyonlarca gönüllü
ile Ingiltere'de başlattığımız emzirme duyarlılığı
kampanyası, 64 ülkeve j ayıimıs durumdadır. Emzirmenin
önemini ve emzirmeyi geri plana iten şirketleri bov kot
ediyoruz. Her otuz saniyede bir bebek, doğal ounayan
yöntemkrle emzirildikleri için ölüyor. Milyonlarca bebek,
ciddi şekilde hasta. Bebek maması üreten şirketler,
güvenilir olmayan biberonla beslenmenin bu ölümlere
neden olduğunu çok iyi biliy orlar."
pe pt*L£Yert OLSA /