27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya • Geneİ Yaşın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıışlcri Müdürlcn: İbrahim Yıldız, DinçTayanç (Sorumlu), •Habcr Merkezı Mü- dürıı: Hakan kara Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent Kızanlık • İstihbarat. Yalçın Çakır • Yurt Haberlen: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Âbdülkadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın AtaturkBul- vanNo. 125. Kat: 4, Bakanlrklar-Ankara Tcl 4195020 (7 Hat). Tcfex: 42344. Fax: (4)4195027 «İzmır Temsılcisr Senlar Kızık, H.Zıya Blv. 1352 S 2 3 Tel 4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsilcisı. Çefin Yiğenoğlu İnönü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Müessesc Mudüru Erol Erkut • Koordına tör Ahmet Koruisan • Muhasebe- Böfent Ye ner • Idare Hüseyin Gürer •işletme. önde Çelik •Bılgı-fşlem Naillnal •BılgısajarSıs tem: Mürirvet Çiler •Reklam. Retıa Işrtman \a\ımb»an\eBasan: YenıGu»ı Habcr Ajansı. Basıme Yd.vınctlık. A Ş Turkoca&Cad 39 41 CaiahetuM??4ht PK 246 îstunbuITd (0 21^ ı512050S(20hauTele\ 222*. Fax (0 212)513X59? 17 HAZİRAN 1994 İmsak:3.24 Güneş: 5 24 Oğle:13 10 İkindı: 17.09 Ak^am 20 45 Yatsı: 22 36 'Rastgele'tatil karnavalı! • tstanbul Haber Servisi - Etiler'deki Akmerkez'in içindeki hayuzbaşı oldukça hareketli. Üstsüz birgenç kadırun sırtında birkaç tane balık asılmış. Burada 17-19 haziran tarihleri arasında, Vizonshovv'un öncülüğiinde diizenlenecek olan Tatil KarnavalTnın tanıtımı yapılıyor. Karnavalda, tatile çıkacak kişilere rehberlik yapmak ve tercihlerinde yardımcı olmak amaçlanıyor. (Fotoğraf: MUHARREMAYDIN) AİO Acil Çöp Servisi • İSTANBUL (AA)- Şişli Belediyesi'nin başlattığı "Temiz Şişli Kampanyası" kapsamındaki Alo Acil Çöp Servisi'nin dört kamyondan oluşan araçlan törenle hizmetegirdi. Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ, belediyenin Makine fkmal Müdürlüğü'nde düzenlenen törende yapüğı konuşmada. iki ay önce başlatılan temizlik kampanyası hakkında bilgi verdi. Aüğ, "Alo Acil Çöp Servisi, konteynerlerin giremediği ya da başka nedenlerle biriken çöpleri 24 saat hizmet vererek vatandaşlann 230 19 19-231 50 93 ve 222 64 99 numarab telefonlara yaptığı başvurular doğrultusunda topluyor" dedi. Törkiye'ninAIDS haritası • ANKARA (ANKA) - Son belırlemeleregöre Türkiye'deki AIDS taşıyıcısı ve hastalannın en büyük bölümünün heteroseksüel kadın ve erkekler olması AIDS'ınyalnızca homoseksüel hastalığı olmadığını bır kez daha gösterdı. Türkiye'runen büyük nüfusuna sahip İstanbul, AIDS konusunda da büyüklüğünü koruyor. 74'ü hasta. 130'u taşıyıcı olmak üzere toplam 204 AIDSli İstanbul'da yaşıyor. İstanbul'u 15 hasta. 44 taşıyıcı, toplam 59 vaka ile Ankara; 15'i hasta. 14'ü taşıyıcı, toplam 29 vaka ile İzmir takip ediyor. Otobüs bîletçisîne ödöl • İSTANBUL (AA)- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim-Bostancı hattında calışan iki katü İETT otobüsüne konulan bombayı bularak dışan atan otobüsün biletçisi Hamza Yenihayat'a 20 milyon lira, otobüsün şoförü Hüseyin Engin'e de 10 milyon lira paraödülü verdi. Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nde dün düzenlenen törende konuşan Erdoğan, biletcinin ve şoförün kahramanlık gösterdiklerini kaydetti. Akgüner: Muhtıpa verilmedi •Haber Merkezi- TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Tayfiın Akgüner, 15 mayıs 1994 tarihli TRT Yönetim Kurulu'nda kendisine yönetim kurulunun herhangi bir "muhtıra" veya benzeri yazılı bir metin verilmediğini. bu konularda görüşme yapılmadığını bildirdi. Prof. Akgüner. yaptığı yazılı açıklamada. her yönetim kurulunda kurumun en yüksek karar ve yönetim organı olarak 2954 sayılı kanıınun 12. maddesinde sayılan görevlerçerçevesinde herkonunun görüşülebileceğirıi anımsatarak, "KİT komisyonu ile ilgili haberde de bireksiklik mevcuttur. Çünkü KİT Komisyonu TRTKurumunun 1991-1992 yıllan hesaplannı ibra etmiştir"dedi. 'Gençlerin ve çocukların zararlıfilmden korunmasını"öngören tasarıertelendi Sansür makyajına MC engeliANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -12 Eylülzedelerin haklannın geri verilmesini öngören yasa tasansırun ardından, hükümetin demokratikleşme paketinde yer alan ve sinemada sansür yerine "genç ve çocukJann zararlı fibnlerden korunmasını" öngören tasan da MCengeline takıldı. TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda dün ele alınan tasannın görüşmeleri, D YP. ANAP ve RP'Ii üyelerin engellemesi nedeniyle önümüzdeki haftaya ertelendi. Komisyonda. Çorum üniversitesinin kurulması hakkındaki yasa önerisi oybirliğiyle kabul edildi. TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda, Çorum üniversitesinin kuruluşu hakkındaki yasa teklifinin kabul edilmesinin ardından, Sinema Video ve Müzik Eserleri Yasası'ndadeğişiklik yapan yasa tasansırun görüşülmesine geçildi. Göriişmelerin hemen başında, ANAP'lı Halit Dumankaya, DYP ve RP'li • 12 Eylülzedelerin haklannın geri verilmesini öngören yasa tasansırun ardından, demokratikleşme paketinde yer alan, sinemada sansürü kaldıran tasannın TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülmesi de DYP-ANAP-RP'nin işbirliği ile önümüzdeki haftaya kaldı. milletvekillerinden, tasannın "alt komisyona havale edilmesi" ıçın destek istedi. RP İstanbul Milletvekili Mustafa Baş, yasayı yeterince inceleyemediklerini öne sürerek görüşmelerin önümüzdeki haftaya ertelenmesi için önerge verdi. önergenin oylamasına geçilmeden önce söz alan Kültür Bakaru Fîkri Sağlar, tasan ile "sansür" anlayışı yerine, özellikle gençlerin ve çocuklann "zararlı, genel alılaka aykırı, şiddet unsuru içeren ve pornografık yayın ve filmlere karşı korunmasını amaçlayan denetim sistemi"nin getınldiğini söyledi. Sinema filmlerinin 4 ayn sınıflamaya tabi tutulduğunu vurgulayan Sağlar. bunlan. "Herkesin izleyebileceği filmler, 15yaşından küçüklerin izle> emeyeceği filmler, 18 yaşından küçüklerin izleyemeyeceği filmler ve sadece 18 yaşından büyüklerin izleyeccği filmler" olarak özetledi. Türkiye genelınde 250 sinemadan 19O'ında"amaçdısıve müstehcen" filmler gösterildiğine dıkkat çeken Sağlar, tasan ile bu türfilmleri gösteren sinemalara 18 yaşından küçüklerin alındığının saptanması halinde ağır yaptınmlar getirildiğine dikkatçekti. ANAP'lı Halit Dumankaya, 18 yaşından küçüklerin korumaya ahnmasma karşın. "olgun yaştaki insanlann pomo izlemelerine olanak tanındığmı"öne süriince. Sağiar, "Siz, yetişkin bir insamn tercihlerine nasıl ipotek koyabiü'rsiniz ki" diye sordu. DYP'li Ayvaz Gökdemir ve SHP'li üyelerin, gündeme alınması yönündeki oylanna karşın tasannın görüşülmesi, diğer DYP'li üyelerile ANAP ve RPoylanyla önümüzdeki haftaya bırakıldı. Komisyonda kabuJ edilen Çorum üniversitesinin kurulmasına ilişkin yasa önerisi ile bu üniversitenin; ziraat, veterinerlik, iktisadi veidari ilimierfakülteleri ile beden eğitimi yüksekokulundan oluşması kararlaştınldı. Afiika çocuğunun acısı bitmez!»ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -16 Haziran Dünya Afrika Çocuğu Günü, dün kutlandı. 1976 yılında Güney Afrika'da Soweto bölgesinde ırk aynmcılığına karşı çıkmak için gösteri yapan Afrikab çocuklann açılan ateş sonucu öldürülmesi üzerine kabul edilen "16 Haziran Dünya Afrika Çocuğu Günü" birçok ülkede kutlandı. UNICEF Türkiye Milli Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre Afrika Çocuğu Günü ile bu çocuklann zaman zaman patlak veren sorunlanna ilgi çekilip duyarlılık kazandjnlmasınm amaçlandığı, bütün Afrika'nın ve çocuklann açlıktan ölen, kötü beslenen. sinekler içınde perişan kişiler olmadıklanrun vurgulanmak istendiği belirtildi. Gün kapsamında Türkiye Milli Komitesi'nin. Türkiye'nın 700 okulunda yürüttüğü Afrika çocuklanyla ilgili resim yanşmasından elde edeceği geliri, Afnka'nın su sıkıntısı çeken köylerinden bırine yapılacak su pompalan projesineaktaracağı ifade edildi. Açıklamada. şöyle denildi: "UNICEF Türkiye Milli Komitesi daha önceki yıllarda olduğu gibi UNICEF kartiari satışlarından ve bazı fon toplama etkinliklerinden elde eftiği vüklü miktarı, Bosna-Hersek ve Erzincan gibi felaket bölgelerindeki çocuklara yardımda bulunmak amacıvla kullanmtştır. Tüm dünya çocuklanna olan duyarlılığı yaymak ve üretken projelerle çocuklara fark gözetnîeksizin yardım ulaştırmak gay esindeyiz. Afrika Çocuğu Günü, yalnız Afrika'nın acılı çocuklan için değil; tüm dünya çocuklan için duyarlı olunması yolunda bir hatırlatmadır sadece." (Fotoğraf: UNICEF Simonetta Nardin) Dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen gençlik festivalleri eskisinden çok farklı ^Savaşmaseviş9 ruhıı, yerini koııfora bırakbKültür Servisi - 1960'lann ünlü genç- lik "olayı" VVoodstock Festivalfnin 25 yıl aradan sonra yeniden düzenlenece- ği haberi. günümüz gençliği arasında bir heyecan yarattı kuşkusuz. Ancak bu yıl uluslararası organizasyonlar ta- rafından düzenlenen. kısacası eskiden olduğu gibi "Savaşma seviş" ruhunun büyük ölçüde yitip gittiği festival ruhu bugün nasıl değiştiyse, bir dönemın hippileriyle. bugünün hippileri arasın- da da büyük farklar var: Bugünün hippileri. genelde 18-19 yaşlannda, iyi eğitim gormuş tıpler ve çoğunun cebin- de babalannın kredi kartlan var!.. The European gazetesinin haftalık eki Elan'da yer alan bir araştırma, yaz döneminde çeşitli ülkelerde düzenle- nen gençlik festivallerini inceleyerek, günümüz festivalleri ve gençliği konu- sunda değişik saptamalarda bulun- muş. Örneğin, İngiltere'dekj Glaston- bury Festivali: '^Ot, asid, mantar... Ot, asid, mantar... İngütere'nin en büyük müzik ve gösteri festivali Glastonbury'- de 'günaydın' alarmı hala böyle verili- yor, ancak festivalde eskiden olduğu gibi 'uyuşturucu" hüküm sürmüyor. 1960'lann ruhunu yaşannak amacıvla ilk kez 1970 yılında düzenlenen festival, o yıllarda 72 saatlik keyif için katılımcılardan bir pound giriş ücrefi alıyordu. Bundan tam 24 yıl sonra, Glastonbury'nin 80 bin kişilik müdavi- mi, genelde ruv alet kâğıtlan ve diş fırça- lannı unutmadan gelivor..." Fransa'da düzenlenen "La Fetede la Musique" ise, Jack Lang'ın kültür bakanlığı döneminde en parlak döne- minı yaşayan. sağ-kanat Jacques Tou- bon'un görevi devralmasından sonra ise özelliğini büyük ölçüde yıtiren bir festival: "Jack Lang. Fransa'mn müzik konusunda da bir atılım vapmasını isti- yordu. Ve 1986 yılından itibaren her 21 haziran günü Fransa'da Mıck Jagger. Sting. Lou Reed ve Davıd Bowıe gibi Lsimlerin kayıtsız kalamadığı etkinlikler düzenlendi. Ama Jacques Toubon'dan sonra işler değişti. - LlderlerçcvreAndı'na uyacaklar mı? 'SürdüriUebilirkalkınma', yemine bağlandı OKTAYEKİNCt 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutla- malannda hiç kuşkusuz en anlamlı ey- lemlerden biri de Demirel ve ÇiUer'in büyük bir coşkuyla Çevre Andı"nı imza- lamalan oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaskam ve Başbakan'ı, yani hem devletin hem de hükümetin en yet- kili temsilcileri. bundan böyle 'sürdürii- lebilir kalkınma ükeleri doğrultusunda hareket edeceklerine' ant içtıler. Dahası, yine bu yönde isbirüği ve dayantşma' içerisine gireceklerine dair de söz verdi- ler... Demirel ve Çiller'in bu sözleri aca- ba ne anlama gelivor? 'SürdürülebUir kalkınma' ilkelerine uymak için, neden ille de Şemin etmek' gerekiyor?.. Bu sorulann yanıtı. aslında 5 Haziran 1972'de ilan edilen Dünya Çevre Bildir- gesi'nde tam '24 yıl önce' verilmiş ve in- sanlığa açıklanmış. Her yıl 5 haziranın 'Çevre Günü' olarak tüm dünyada kut- lanmasına nedeno]an Stockhoün Bildir- gesi, üginçür, yıllardır hemen hiç günde- me getirilmiyor. Bunca törenin, eylemin. göstennin ve Veminlerin' aslında temel nedeni' olan ve Birleşmiş Milletler'e üye tüm ülke hükümetlerince tanıtüması ve savunubnası' görev olarak ilan edilen bildirge. adeta bir 'sır' gibi sürekli sakla- T^w ünya Çevre Günü nedeniyle Demirel ve Çiller'in m 1 imzaladıklan Çevre Andı, bundan böyle tanm ğ y alanlanna fabrika kurulmayacağı.su havzalanna ve ormanlara villa dikilemeyeceği, SİT alanlarının ve kültür mirasının ise pazarianamayacağı anlamına gelivor... nıyor. Oysa, yine 24 \ildir salt Dünya Çevre Hareketi'ne değil, 'uluslararası kalkınma politikalanna' da yön venmesi ve rehberlik etmesi gereken 'Dünya Çev- re ve Kalkınma Bildirgesi'. Demirel ve Çiller'in "uvacaklarına dair yemin ettik- leri' sürdürülebilir kalkınma ilkelerinın de temel hedeflerini ve yaklaşımlannı belirliyor. 5-16 Haziran 1972'de Stockholm'de toplanan Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı, o yılla- ra kadar ızlenen ülkeler arası ekonomik kalkınma yanşının 'çevreye olan du- yarsızlığı' yüzünJen. insanlığa refah ye- rine *yoksulluk' getirdiğini saptadı. Ge- rek doğal çevrenin, gerekse insan uy- garlığır.ın üriinü olan kültürel çevrenin. yine insanoğlunun ve 'hayatın kendisi için' vazgeçilemez bır temeİ insan hakkı' olduğunu ilan eden konferans. sonuçta "Çevrenin korunması ve geliştirilmesi, ekonomik kalkınmanın önkoşuludur ve bütün insanlann acil istegi, bütün hükü- metlerin de görevidir." (Madde 2) ilkesi- ni benimsedi. Bırleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1983 yıhndaki karanyla kurulan ve baş- kanlığını Norveçli Bakan Gro Haıiem Brundtland ın vürüttüğü "Dünya Çevre ve Kalkmma Komisyonu". geniş katıhmh uluslararası bir tartışma süreci yarattıktan sonra, sürdürülebilir kalkı- nma kavramına ilişkin sonuçlan 'ortak geleceğimiz' başlıklı bir raporda top- ladı. Türkiye ÇevTe Sorunlan Vakfı'nca Türkçe olarak da yayımlanan bu rapo- run kitabı, 1987'den bu yana dünyada en çok tartışılan kaynak yayınlar arası- nda yer alıyor. Türİciye'de yine yeterin- ce bilinemeyen ve duyurulamayan bu raporda, sürdürülebilir kalkınma stra- tejisinin yöresel ve evrensel sorumluluk- lan da irdeleniyor. En genel anlamda özetlenecek olursa sürdürülebilir kalkı- nma kavramı, ekonomik gelişme adına doğa ve kültür değerlerin yok edilmesi- ni, 'getecek açtsından' ciddi bir gerileme ve'yoksullaşma süreci'olarak kabul edi- yor. Bu nedenle. ülkelere 'gerçek refahı' getirecek ve 'ulustann esenliğini' sağla- yacak bir kalkmmada, öncelikle 'doğal ve kültürel yaşam kaynaklannın mutla- ka korunmalan', kalkınmanın ve gclış- menın 'sürdürülebihnesi' ıçın olmazsa olmaz bir temel koşul olarak hükümet- lerin önünde de görev olarak duruyor.. Ömeğin. Demirel, yemindeki 'sürdürü- lebilir kalkınma' ilkesine bağhlığın gere- ği olarak; I. sınıf tanm alanlannda ku- rulan fabrikalann törenlerine katılma- yacak. Burdur Gölû kıyısındaki sanayi bölgesi projesini destekleyemeyecek. Gökova'dakı termik santralın iptali söz- lerinin takipçisi olacaktır. Çiller ise su havzalan ve onnan alanlanndaki kaçak yapılaşmayı 'af sözleriyle' özendinneye- cek, imara \asak yeşil arazilerde 'ıslah planlanyla yapılaşma' olanağını zorla- mayacak. Saracoğhı Mahallesi gibi zen- ginliklerin ya da Hazine'ye ait doğal alanlanmızı 'ekonomiyi kurtaraıa' adı- na satışa çıkarmayacaktır... Bilmem. gerek Cumhurbakanımız. gerek Başba- kanımız. 'sürdürülebilir kalkınma ilkele- rine uyacaklanna' söz verirken bunlan da düşünerek ve 'kabullcnerek' mi imza attılar? Eğer öyleyse, Türkiye için 'dü- ğün, bayram' günlerindeyiz demektir... Mantar mucizesi Tavadan eczadolabına• Değişik mantar türleri üzerinde yapılan araşünna sonucu saptanan 220 antitümör ve 42 antivirüs etkih' maddenin yanı sıra tıbbi alanda kullarulan birçok antibiyotiğın yapımında da mantardan elde edilen maddelerin kullanıldığı artık bir gerçek. Çeviri Servisi - Bir Çin yemeğinin ardından kendinizd ateşlenmiş ve biraz da rahatlamış hissediyorsanız bilmeniz gereken birkaç yeni keşiften haberdar olmanızda fayda var. Çinlilerin sıklıkla yemeklerinde kullandıklan baz! mantarlarda 'antihistamûı' maddesinin bulunduğu belirtiliyor. Bu mantardan alınan ömekte bulunan diğer bir eleman ise kanser tedavisinde kullanıbyor. Değişik mantar türleri üzerinde yapılan bir dizi araşurma sonucu ortaya çıkan 220 antitümör ve 42 antivirüs etkili maddenin yanı sıra nbbi alanda kullarulan birçok antibiyotiğin yapımında, mantardan elde edilen maddelerden faydalaruldığı artık bir gerçek. Geçmiş yıllar boyunca. alkolik tedavisinde ve ağır psikiyatri vakalannda yine belirli mantarlar, hastalara sakinleşürici olarak verilirdi. Mantar familyasının bilinen en önemli özelliği, 'penisibn' olarak kullanılan ve tungus penicüliunı' adı verilen türü ıçeriyor olmasıdır. Küflenmiş yiyeceklerde üreyen penisilin mantan, savaş sırasında önemli ölçüde hastanın tedavisi için kullanıîmış ve büyük kolaylıklar sağlamıştır. Çinlilerden sonra, Batı dünyasının ilgisini çeken bir konu, mantann diğer bir özelliğini kapsıyor; Çinli atletlerin yanşmalarda 'rüzgâr gibi' koşuyor olmalannı 'caterpülar fungus' admdaki mantara borçlu olduklan düşünulüyor. Mantar, 'cordyceps' adındakı antibiyotik özelliği taşıyan bir madde üretiyor. Ürettiği bu maddeyi kendi bünyesi içerisinde kullanmak üzere depolarken Çinli doktorlar bu maddeye tüberkuloz, anemi, akıl hastahklan ve psikolojik rahatsızlıklann tedavisinde kullanmak amacı ile el koyuyorlar. 30'lu yıllarda Amerika'da yapılan incelemeler sırasında iki değişik tipteki mantann kanseri yendiği ortaya çıkanlmışü. Fakat söz konusu mantarlar, daha büyük miktarlarda kullarulmak üzere suni olarak yetiştirilmek istendiğinde başansızlığa uğranmıştı. Ingilizler de mantar familyasından belirli konularda faydalanıyorlar. Siyah ve vuvarlak bir mantar türü olan 'daldiniaconcentrica'eski yıllarda, vücuttaki kramplara karşı kullanılıyorken birdiğeri 'phallus impidicus' ise afrodizyak görevi görüyordu. Burada, bazı mantarlann kullanımının insanlar arasında yaygmlaşarak henüz tıbbi anlamda açıklanmadığını belirtmeden gecmek yanlış olacaktır. Sayılamayacak kadar faydası olan mantar familyasının daha k'eşfedilmeyi bekleyen birçok özelliği olduğu şüphesiz. Belki de kısa bir zaman içerisinde mantarlar, tavada değil ecza dolabımızda duruyor olacaklar. Annesütünü unutturuyor Bebekmamasına Lx>ykotbüyüyor • Merkezi Londra'da bulunan Baby Milk Action (Bebek Sütü Eylemi), aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 64 ülkede dünyanın en büyük çocuk maması üreticisi Nestle'ye yönelik yürüttüğü boykot kampanyasmı gerüşletme karan aldı. ERGÜN AKSOY ANKARA - Emzirmenin önemini ve emzırmeyi geri plana ittigi gerekçesıyle çocuk mamasına > önelik başlatılan boykotun kapsamı genişletiliyor. Dünyanın en büyük çocuk maması üreticisi olan Nestle'nin hedef alındığı boykota, Türkiye'deki gönüllü çevrecilerin de destek verecekleri kaydedildi. Arkadaş Çevre Grubu Sözcüsü YaşarÖztürk. üretilen çocuk mamalannda standartlara uyulup uyulmadığı konusunda Sağlık Bakanlığj'na başv uracaklannı belırterek "Nestie boykotuna katılımı sağlamak için gönüllü kuruluşlar ve tüketici örgütleriyle görüşerek Nestle'nin tüm üriinlerinin boykot edilmesini hedefliyoruz" dedi. Merkezi Londra'da bulunan Baby Milk Action (Bebek sütü eylemi), aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 64 kampanyasını genişletme karan aldığı bildirildi. Türkiye'deki gönüllü çevre kuruluşlanv la iletişime geçen Babv Milk Action hazırladığı raporda, emzırilmedikleri için her yıl 1.5 milyon bebeğin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Raporda, şugörüşlereyer verildi: "Bu. her gün 4 binden fazla fazla bebeğin öldüğu anlamına geliyor. UNICEF DirektörüJamesGrant'mdeyimiyle ayhk bebek ölüm oranı. Hiroşima'nm bombalanmasînda yaşamını yitirenlerden daha fazladır. ıVlilyonlarca gönüllü ile Ingiltere'de başlattığımız emzirme duyarlılığı kampanyası, 64 ülkeve j ayıimıs durumdadır. Emzirmenin önemini ve emzirmeyi geri plana iten şirketleri bov kot ediyoruz. Her otuz saniyede bir bebek, doğal ounayan yöntemkrle emzirildikleri için ölüyor. Milyonlarca bebek, ciddi şekilde hasta. Bebek maması üreten şirketler, güvenilir olmayan biberonla beslenmenin bu ölümlere neden olduğunu çok iyi biliy orlar." pe pt*L£Yert OLSA /
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle