Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordinatörii: Hikmet Çetinkaya
• Genel Ya>ın Danışmanı: Orhan Erinç
• Yazıişleri Müdürleri: İbrahim Yıldız,
Dinç Tayanç (Sorumlu), •Haber Merkezi Mü-
dürü: Hakan Kara
Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent
Kızaniık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt
Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman
0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul-
vanNo:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat), Te!ex: 42344. Fax:
(4)4195027 • İzmir Temsilcisi Serdar Kızık, H.Zıya Blv 1352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359, Fax: 4419117 #Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119
S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex- 62155. Fax: 3522570
Müessese Müdürû: Erol Erkut •Koordina-
tor Ahmet Konılsan #Muhasebe. Bülent Ye-
ner •fdare: Hüseyin Gürer •Işletme önder
Çeük • Bılgı-lşlem. Nail Inal • Bılgısavar Sıs-
tem: Mürüvet Çiler •Reklam: Reha Işıtnun
Ysnunlatuııe Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın\e Yajıncılık A Ş
Tu'rkoca'pCad 39 41 Cagaloglu34334Ist PK 246 tstanbul Tel (0 212l5i:O5O5(2Ohat)Telex 22J46.Fax (0 212)5138595
13HAZIRAN1994 İmsak:3.25 Günes- 5.24 Öele: 13.09 İkindi: 17.08 Akşanr 20 43 Yatsı: 22.33
Akkuyu,hukukadasığmıyor
Hem diktiler hem
sundular
• İstanbul Haber Senisi- Hyatt
Regency Oteli dün, alışılmadık
birdefıleyesahneoldu.
'"Burda-Beko Zigzag Dikiş
Yanşması" kapsamında
gerçekleştirilen defılede.
yanşmacılar. tasarlayıp diktikleri
giysilen podyumda kendileri
sundular. Türkiye fınalinde A, B
ve C kategorilerine göre Esra
Onat. Canan Bayındır ve Aynur
Kaçar binncıliği kazandı.
Dereceye gırenler. 17 Avrupa
ülkesinin katılacağı ve 15 ekimde
Viyana'a yapılacak olan "Anne
Burda Yanşması"nda ülkemızi
temsil edecek. (FotoğTaf: KAAN
SAĞANAK)
Sanatçı gözüyle
çevre
• İSTANBUL (AA)- Çevre
Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü'
ileTüketicı Sorunlan Haber
Merkezi gazetesince ortaklaşa
düzenlenen "Çevre için El Ele"
panelı dün. Maltepe Kültür
Eğitim Çe\ re ve Spor Vakff nda
yapıldı. Çevre Bakanlığı İstanbul
II Müdürü Doç. Dr. Hülya
Baykal'ın yönettiği panele. Metin
Akpınar. Cüneyt Arkın. Ahmet
Gülhan. Fikret Hakan. Gülriz
Surun konuşmacı olarak katıldı.
Toplantıda konuşan Çevre
Bakanı Rıza Akçalı ise
"Toplumun yüzde 95"lik kesimi
bilinçlendirilmeden, çevre
kültürünü y av gınlaştırmadan
cezai müev \ ıdeyle bir yere
vanlamaz"'dedi.
Verem tehdidi
artıyor
• ANKARA (ANKA) - Son
yıllarda yeniden tırmanışa geçen
tüberküloz Türkiye'de hızla
yayılıyor. İbn-ı Sina Hastanesi
Göğüs Hastahklan Anabiüm Dalı
öğretim üvesi Prof. Dr. Hilmi
Gürses. Türkiye'de tedav isi gerekli
100 binin üzerinde tüberküloz
hastası olduğunu, lOmilyon
kişinin de tüberküloz riski altında
bulunduğunu sö> ledi. Prof.
Gürses. tüberkülozun yayılmasını
önlemek amacıyla kitlesel
BCG kampanyalan yapılması
gerektiğini büdirdi. Gürses yaptığı
açıklamada. tüberküloz savaşında
belli bir başan elde edildikten
sonra yaşanan rahatlama
nedeniyle. gerekli önlemlerin
alınmadığını. hastalann da
iyileştiklenru zannederek tedavivi
kısa bir süre sonra bıraktıklannı,
aşı kampanyalanna gerekli
önemin \erilmediğini belirterek
tüm bunlann tüberkülozun
yeniden artmasına neden
olduğunu söyledi.
İrlandalılara saray
ziyareti yasaklandı
• LONDRA (AA) - İngiltere
Kraliçesi II. Elizabeth.
Buckingham Sarayı bahçesinde
yaz aylannda v erdiği geleneksel
partilere güvenlik gerekçesiyle
Irlandalılann davet edılmemesini
kararlaştırdı. Kraliçenin bu
karan. Ingiltere'dekı 800 bin
nüfuslu İrlanda toplumunun
liderlennce tepkiyle karşılandı.
İngjltere'de uzun yıllar yaşayan ve
yerel yönetimlerde görev yapan
Irlandalı belediye meclisi
üyelerinin bu yaz verilecek
partilere "İngjliz vatandaşı"
olmadıklan öne sürülerek
çağnlmamalan üzerine bazı
belediye meclislerinın liderleri.
Sarayı 'ırkçılıkla' suçladı.
Buckingham Sarayf nın bir
sözcüsü. "Saray bahçesinde
verilen partiler tamamen
Kraliçe'nin tebaası içindir"
dıyerek "Eğer İrlandahlar. İngiliz
vatandaşlığını seçmemişlerse bir
yabancı ülkenin vatandaşı
muamelesi görür" yorumunu
getirdi.
ÜMİTOTAN
İZMİR- - Akkuyu. hukuka da
sığmıyor... Uzmanlar. nükleer sant-
rahn sakıncalannı somut bıçimde
ortaya koyarken İzmir Çevre Hare-
keti avukatlanndan Noyan Özkan.
Akkuyu Nükleer Santralfyla ilgili
gelişmelerin tamamen hukuka
aykın olduğunu söyledi. Özkan.
yapılan ihalenin bile geçersiz sayıla-
cağını, hatalı uygulama yapan tüm
yetkililerin yargılanması gerekeceği-
ni belirtti ve "Tüm yurttaşlar, idari
ve adli yargıda dava açma hakkına
sahiptir"dedi. Silifke yöresindeki
çevre kuruluşlan da mahkemeye
başvurma karan aldı.
Ulkelerinde nükleer santral kuru-
lu bilim adamlan, tehlikeye dikkat
çekip bu enerji kaynağından vazge-
çilmesini önerirken ve birçok Batılı
ülke nükleer santral yatınmlannı
durdururken Türkive'nın ısrarcı tu-
tumu tepki topluyor. Uzmanlar, ye-
şiller ve gönüllü kuruluşlann somut
tepkilerine hukukçular da katıldı.
Avukat Noyan Özkan. Akkuyu'da
kurulması planlanan santralla ilgili
olarak "Çevre Kamınu uyarınca
ÇED sürecinden geçmemiş ve Lmu-
mi Hıfzıssıhha gereğince >er ve tesis
• İzmir Çevre Hareketi avukatlanndan Noyan Özkan, Akkuyu'da kurulması planlanan
santralla ilgili olarak "Çevre Kanunu uyannca ÇED sürecinden geçmemiş ve Umumi
Hıfzıssıhha gereğince yer ve tesis izni almamış bir yerde yapılacak tesisin ihalesi
sonucunda düzenlenecek sözleşme geçersiz olacaktır" dedi. Silifke yöresindeki çevre
kuruluşlan mahkemeye başvurma kararı aldı.
izni almamış bir yerde yapılacak tesi-
sin ihalesi sonucunda düzenlenecek
sözleşme geçersiz olacaktır" dedi.
Ülkemizde milyarlarca dolar mali-
yetindeki kamu projelerinin hukuki
araştırma yapılmadan oldubittiye
getirildiğini öne süren Özkan. şun-
lan söyledi:
"Santral işletmelerinin ÇED süre-
cine tabi olduğu ve yönetmelikle be-
lirtilen koşulların yerine getirilmesi-
nin zorunlu olduğu hususu tartı-
şmasızdır. ÇED raporu olmadan iha-
le aşamasına gelinemez. Örneğin.
TEK Genel Müdürlüğü'nün Tür-
kiye Atom Enerjisi Kurumu'na baş-
vurduğunu ve lisans izni aldığını,
Yüksek Planlama Kurulu tarafından
santral yapımı için karar alındığını
varsayalım. Bütün bu işlemler.
TEk'in nükleer santral projesini iha-
le etmesine dayanak sağlamaz. Eğer
Çevre Bakanlığı"ndan izin alınınamı-
şsa kesinlikle yönetmelik uyarınca
ÇED süreci başlatılmalıdır. fhalenin
hukuken ve fıilen yapüabilir bir konu-
yu içermesi gerekir."
Akkuyu yöresine kurulması
planlanan nükleer santralla ilgili
olarak Gene! sağlık mevzuatı. Çevre
mevzuatı \e hukuk açısından birçok
sakınca bulunduğunu. Yatağan
Termik Santralı davasında alınan
kararlann örnek olması gerektiğini
vurgulayan Noyan Özkan. yurttaş-
lara. gönüllü kuruluşlara ve yetkili-
lere şu uyanda bulundu:
"Çevre ve sağlık mevzuatı gözardı
edilerek yapılacak ihale, sözleşme ve
bunlara bağlı her türlü akit, işlem, ge-
çersiz olacaktır. Bu duruma neden
olan kamu yöneticileri, TCK'nin 228,
230 ve 240. maddeleri uyannca teczi-
ye edilecektir. Konuyla ilgili ve yetki-
İi tüm kişi ve kurumlann, öncelikle
hukuka saygılı davranmaları gerek-
mektedir. Böjlesine bir ihale ve söz-
leşmenin iptali için tüm yurttaşlar,
gönüllü kuruluşlar >e meslek odaları
da, anayasanın 56. maddesi ile Çevre
Kanunu'nun 3 ve 30. maddeleri uyarı-
nca, idari ve adli yargıda dava açma
hakkına sahiptirler."
Silifke'de eylem hazırlığı
Silifke'deki yeşil ve çevreci kuru-
luşlar. yörelerine nükleer santral
yapılmaması için yeni eylemlere ve
dava açmaya hazırlanıyor. Yörede-
ki Arkadaş Çevre Grubu Sözcüsü
Yaşar Öztürk. her türlü banşçıl ve
demokratik yolu denediklerini.
"Cözlerimi kaparım, vazifemi yapa-
nm" mantığı ile hareket eden yetki-
lileri uyarmayı başaramadıklannı
söyledi. Yetkililerin sürekli olarak.
çevreye hiçbir zaran olmayacak
nükleer santral "edebiyarf'yaparak
kamuoyunu yanılttığını öne süren
Öztürk. şunlan söyledi:
"Akkuyu'nun iki adım ötesinde de-
niz, fosseptik çukuru oldu. Yurttaş-
lar, tatile gelen yazlıkçılar, Başba-
kan'a, Çevre Bakam'na başvurdular.
İnsanlar denize giremedikleri gibi,
koku ve sinekten evlerinde de otu-
ramıyorlar. Çevredeki bu küçük kir-
liliği temizlemekte zorlananlar, nük-
leer yükün altından nasıl kalkacak-
lar? Biz, ihalenin iptali için savcütğa
başvurduk, ancak dilekçemiz kabul
edilmedi. Asliye Hukuk Mahkeme-
si'ne başvuımamız gerektiği söylen-
di. Çok geniş ölçekli bir başvuru için
hazırlıklarunızı tamamlamak üzere-
yiz. Mahkemede, kurulması planla-
nan santralın oturduğu hukuksuzluk
temeli de tüm açıklığıyla ortaya çıka-
caktır."
Dün>a Dostlan da temmuz ayı-
nda Akkuyu'da yapacaklan "Son
kez denize girmemek için" sloganını
taşıyan eylemin haarlığını sürdürü-
yor. S.O.S. Akdeniz İzmir Bürosu
Sözcüsü Yusuf Barış. termik ve nük-
leer santrallara karşı yürütülen
kampanyanın doruk noktasını Ak-
kuyu eyleminin oluşturacağını belir-
terek "Çevresini gözü gibi koruyan,
kendinden sonrakJ kuşaklara yaşa-
nabilecek bir dünya bırakmak iste-
yen ve ülkesinin nükleer lobicilere
teslim olmasını istemeyen tüm du-
yarlı yurttaşları, 18-24 temmuz ta-
rihleri arasında Akkuyu'da yapıla-
cak eylemlere çağırıyoruz"dedi.
Nelere aykın?
Akkuyu'nun aykın olduğu
ulusal ve uluslararası anlaşma ve
sözleşmelerden bazılan şöyle:
• ÇED Raporu yok ÇED
Yasası, yetkililer tarafından çiğ-
nenmiş oluyor.
• 9.8.1993 tarihinde vürürlüğe
giren Çevre Kanunu
• 12.6.1981 tarih ve 17368
sayılı Resmi Gazete*de yayımla-
nan Akdeniz'in kirlenmeye karşı
korunması sözleşmesi
• 23.10.1988 tarihli Akdeniz'-
de özel koruma alanlarına Uişkln
protokol.
• 28.11.1988 tarihli Akdeniz
Bölgesi'nde çevrenin korunması-
na ilişkin Avrupa Konseyi Ge-
nelgesi.
• 22.7.1975, 15.7.1975, 12.3.
1985, 12.6.1986, 14.12.1987, 22.
12.1987, 15.1.1987, 23.12.1988,
25.4.1989, 14.6.1988 tarihli tü-
zük, tebliğ, karar ve nükleer gü-
venliğe ilişkin direktifler.
• Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'nın 5, 17. 43, 56, 63,
168. 169. 170. maddeleri.
Kars'ın en büviik sorunu göç. 1960'ta 863 bin olan nüfus bugün 350 bine düşmüş durumda, bunun 78 bini kent merkezinde yaşıyor. Belediye geri dönenlere ucuz arsa vaadediyor.
Karshçocukkmnyaşam savaşı
AYŞE YTLDIRIM
KARS - Eseny urt Belediye Başkanı
Gürbüz Çapan, İstanbul'daki Karsh
işadamlanyla birlikte "baba ocağV'na
üç günlük bir gezı düzenledi. Iğdırlı
işadamı İzzet Tırpan'a ait Albatros
Havayollan'yla gelen. aralannda Sul-
tançiftliği Belediye Başkanı Sım Çe-
lik'in de bulunduğu Karslı politikacı
ve işadamlan. gezi süresince hem has-
ret giderdiler hem de kentin gelişimine
katkıda bulunmak için çalışmalar
yaptılar.
Kuzeydoğu Anadolu'nun yüksek
yaylalannda yer alan ve kalkınmada
öncelikli bölgeler arasındaki Kars'ın
pek de "kalkınamadığr gözlenivor.
En yüksek binanm sekiz katlı olduğu
kentte. binalann ve sokaklann
bakımsızlığını, Rus mimarisinin izleri-
ni taşıyan yapılar da kapatamamış.
Bomboş yollar. betonlar arasındakı
tek tük ağaçlar "harabe şehir" görün-
tüsü verivor.
• Kalkınmada öncelikli bölgeler arasındaki Kars'ın pek de 'kalkınamadığı' gözlenivor.
En yüksek binanın sekiz katlı olduğu kentte binalann ve sokaklann bakımsızlığını. Rus
mimarisinin izlerini taşıyan yapılar da kapatamamış. Bomboş yollar. betonlar
arasındaki tek tük ağaçlar 'harabe şehir" görüntüsü veriyor.
Vali Hüseyin Atık kent hakkında
bilgı vermeve başladığı anda sokak-
lann neden boş olduğu da anlaşılıyor.
Kars'ın en büyük sorunu göç.
Yıllardır göçü engellemeye çahşan yö-
netıciler. son iki yilda az da olsa başan
sağlamışlar. 1960 nüfus sajımında 14
ilçesivle birlikte toplam 863 bin olan
nüfusu bugün 350 bin. Bunun 78 bını
kent merkezinde.
Yıllardır solun kalesi olarak bilinen
kentte. son seçimlerde MHP'nin bele-
dive başkanlığını kazanması şaşkınlık
yaratmış. Azerilerin bir kolu olan Te-
rekemelenn yoğun olduğu ilde mılli-
yetçilık akımının son yıllarda ıvme ka-
zanması. solun ve SHP'nın kendı ıçın-
de bölünmesi. MHP'nin seçımlen ka-
zanma nedenleri olarak sıralantyor.
Beledıve Başkanı Tuncay Mutluer
de yıllar sonra solun kalesini yıkmak-
tan duvduğu gururu. makam odası-
nda Atatürk postennın altına astığı
"kurt" postenyie sergilivor. Bütün be-
lediyeler gibi Kars Belediye Başkanı
da borçlardan yakınıvor. Mutluer'in.
göçü engellemek için bir çağnsı da
var.
"Dönmek isteyen herkese kapımız
açık. Herkesi Kars'a geri çağırıvorum.
Yeri olmavanlara beledive arsalan-
ndan ucuz arsalar \ermevi de taahhüt
edijorum."
Geçen vıl öğretime başlayan Kaf-
kas Üniversıtesı. kentin gelışımı ıçın
bir şans olarak görülüvor. Van'da
100. Yıl Ünıversitesi'ni kuran rektör
Prof. Dr. Nihat Bavşu aynı başanvı
Kars'ta da sergılemek için uğraşıyor. 3
fakülte. 2 vüksekokul ve 3 enstitüsü
bulunan ünıversıtenin öğrenci kapasi-
tesi404.
Anadolu'nun en eskı verleşim yerle-
rinden olması nedenivle Kars. birçok
tanhı vedoğal güzellığedesahip. Bun-
lardan biri. Arpaçav'ın kıvisinda bu-
lunan Anı Harabeleri İzinsiz gezile-
meyen Ani Harabelen için Kültür Ba-
kanlığı'nca venlecek olan 10 miKar
lira için tasarruf tedbırlerının kalk-
ması beklenivor Kentin gerçek bir ha-
rabevedönmesıne. geçırdiğı vangın ve
depremlerden sonra Ani köyünün ne-
den olduğu sövlenıvor. Kentteki yapı-
lardan taşlan söken köylüler. getinp
kendilerine evier vapmış. bahçe du-
varlannı çevınmışler. Bunun sorumlu-
su olarak da zamanın başbakanı Ad-
nan Menderes'ı gösteriyorlar. Köv-
lüler. Menderes'ın Ani Harabeleri'ni
gördükten sonra kendilenne "N'e du-
nıyorsunuz, alın bu taşlan kendinize ev
yapın" dediğını anlatıyorlar.
Kentin tunzm alanında gelışımını
sağlayacak olan bir doğal güzeliık ıse
Sankamış'ta vapılması planlanan ka-
vak merkezi. Üludağ'dan daha büyük
bir alana vapılması düşünülen kavak
merkezi. terör korkusu nedeniyle bir
türlü tamamlanamamış.
Sana>i alanında ıstenılen düze>e
ulaşılamavan Kars'ta. yöneticiler.
sınır ticaretinin gelışmesı için kapıla-
nn açılmasını beklıvorlar.
Saka-İskit devrinden günümüze
dek uzavan bir kültür çızgısını çağlar-
dan ve uvgarlıklardan aldığı değerler-
legeliştıren Kars. bugun birçok kenti-
miz gibi "yaşam savaşı" verivor.
Müoevher
piyasası
zoragirdi
MLHARREMAYDFN
Ekonomık knz ve ozellıkle v abancı
turistlerin Türkıye'ye gelmesını
engellemek amacıvîa gerçekleştinlen
terör ev lemlen. tunzm sektörünün
yanı sıra mücevher pıyasasını da
olumsuzetkiledi. Tunzm
potansıyelıvie paralel olarak artan
altınvediğermücevherat
ürünlennin satışlan öncekı v ıllara
oranla onemlı öİçüde genledi.
8. CumhurbaşkanıTurgutÖzal'ın.
başbakan vardımcılığı görev ını
yürütürken mücev her ihracatını
serbest bırakmasından sonra
gelişme hızı gösteren ve giderek
büv üven mücev her piy asasının kalbi
ise Kapalıçarşf da atıyor
Kapalıçarşı gibi düny anın en büyük
altın ve mücev her üretım-satış
merkezinesahıpolan Türkive.
teknikımkanlar
açısından düny anın en |
geri ülkelennden binsi
olmasına karşın,
ustalık gerektiren "tek
tek işleme" sanatında
çoğu gelışmış ülkeden
daha ilen bir noktada.
Örneğin ABD'de bile
Kapalıçarşfdan
yetişen Türk ustalan
tek tek işleme sanatını
icraediyorlar. Çünkü
Türkive. seri üretim
açısından geride
olduğu halde. ABDve
Avrupa ülkelerine
mücev her ve
mücev her işleme
ustası ihraç ediyor.
Dünya Aliın Konseyi Türkiye
Genel Müdürü Murat Akman ıse 5
Nisan istikrar paketinden sonra
kendısını hissettırmeye başlav an
ekonomik krizin. çoğu sektörde
olduğu gıbı altın ve mücevher
piv asasını da olumsuz etkilediğini
belirterek "Ancak bu olumsuz
durumdan en fazla etkilenenler ise
küçük işlcrmeler oluyor" dıyor.
Türkıv e'nin önde gelen altın ve
mücev her üretıcısi firmalan ise
umutlannı Alman turistlere
bağladıklannıdılegetinyorlar. Ege
veGünev sahillerindebirçok
dükkanın iflasın eşığıne geldiğini ve
sahiplerinin kan ağladığını
v urgulav an üretıci ve satıcı firmalar.
tunzmin gelişmesı ve yabancı turist
potansıvelindekı artışın
otomatikman mücevher sektöriinü
de olumlu biçımde etkilediğini
belırtı>orlar.
'H.B.R. - Maymun'unbağımsızlık serüveni
Leman'dan sonra İnterpress'in Hıbır dergisini de çalışanlan çıkarmaya başladı
METIN HAKYERI
"KıtaJararası sinir
bozucu dergi" Hıbır,
geçen hafta gerçek-
leştirdiği 4 günlük
bır"bağımsızlık ve
bağlantısızlık ope-
rasyonu"yla İnterpress bünyesinden
kopuverdi. 4 günlük operasyon
sözü. öylesine bir söz değildi. Yeni
bağlantısız. bağımsız. rahatsız haf-
talık dergi "H.B.R. - Maymun"u çı-
karmak adına. mali müşavır, avu-
kat, noter, vilayet, maliye, dağıtım
ve satış şirketleri arasında mekikler
dokundu. Onlarca kağıda onlarca
imzalar atıldı, yardımlar ve olası
destekler istendi. İnce hesaplar, titiz
projeksiyonlar yapıldı. Tabii bütün
bu işler bir gizli servisin en ciddi gö-
rev bilinciyle, daha doğrusu "saman
altından su" yöntemıyle gerçekleştı-
rildi. İnterpress'in, yanı ortanca
bırader Ahmet özal'ın 'Hıbır'ı.
özerkliğini ılan ediverdı.
Hıbır kurulduğundan bu yana 3
patron değiştirmiş, Ercan Arıklı,
Asil Nadir, Bülent Şemiler ve Ahmet
Özal'ı algılamıştı. Her değişen pat-
ronla bir sürü de yönetidyletanış-
mışlardı... Ergün Gündüz, "Cstelik
patronlarımızı da biz seçmiyorduk.
Parası olan gelip satın alıyordu. Ama
biz, kendi içimizde bağunsızlığımızı
koruyarak dergiyi her zaman zarar
ermeden çıkan bir durumda tutmasını
başardık. Hiçbir patron biri sevme-
di" diyor.
"Hiçbir patron biri sevmedi"nın
derin anlamı var... En belırgın ne-
denleri bu ele avuca sığmaz. Oğuz
Aral'ın rahleyi tedrisinden geçmiş
genç mizahçılann. her şeyden önce
mizahçı olmalan. Hayata biraz dal-
ga, biraz muhalefet ve çokça da hın-
zırca "takılmalan". Ortalıkta. kra-
vat. ceket, bir dırhem bir çekırdek
"canti" dolaşmamalan. Sayfalannı
ilanlara çaldırmamalan ve asi olma-
lan...
"Haftanın Lakırdılıkurdusu' ve
'Erayinmanlar'ın yazan Atilla Ata-
lay. patronlann. basınla ilgili pat-
ronlar olmadığının önemini vurgu-
luyordu:
"Dergiyi kapatamıyorlardı da.
Çünkü dergi hep kâr ediyordu. Sade-
ce reklam geliri de değil. nıizah dergi-
si onlara aradıklan siyasi prestiji de
sağlamıyordu. Yani aslında bizim
üzerimizden para dışında bir şey ka-
zanmıyorlardı. Ama yine de dergiyi
kapatmakla tehdit ettiler."
En kötüsü de patronlann isimle-
riv le yakalanna bir çırpıda yapışıve-
ren bir makus imajdı. Gerçi allahı
var öyle can sıkan. ruh daraltan bir
baskıyı adı geçen patronlann hiçbi-
nsınden görmemışlerdı. ama \inede
o "Asil Nadir'in 'Hıbır'ı, Özalların
'HıbırV laflan. kötü kadergıbi peş-
lerini bırakmıvordu. Latif Demirci.
"Patronlar yayın politikamıza karış-
mıyorlardı. Ama bir imaj oluşuyordu.
Patronun siyasi kişiliğinden. kimli-
ğinden kaynaklanan bir imaj. Özal-
lann dergisi gibi. Halbuki bu gerçek
değildi. Biz hep bağımsızdık" divor-
du. ama hem kimi okur bunu anla-
mıyor hem de kötü niyetlı rakıpleri
bu durumu bir sılah gibi yeri geldı-
âinde çıkanp ateşliyordu; "Özalla-
rm 'Hıbır'f
Tepetaklak gidiyor
Bu sorunlar bilinen sonınlardı ve
yıllardır öyle ya da böyle yaşanıyor.
eleştiriler. hatta tepkiler göğüsleni-
yordu. Ama artık göğüslenemez
şeyler devn başlamıştı. Ahmet Özal,
hem Kanal 6"da hem de İnterpress"-
de tepetaklak gıdivordu. Ya da te-
petaklak gittikJen imajını varatıyor-
lardı. Çünkü bir yandan Amerika'-
da. yanında villası da bulunan pal-
miyecinsi dikili ağaçlar alınıvor, bir
yandan "zor durumdayız" çekıliyor-
du. Ama bir gerçek vardı kı artık
Hıbır baskıya hazır hale gelmesine
karşın. kağıt alınmadığı için yayım-
lanmama noktasına gelivermişti.
Yönetım bozukluğu ve artan eko-
nomık sıkıntılar, telefonlann. gün-
lük gazetelerin, hatta elektriklerin
kesilmesine neden oluyordu. İnterp-
ress'in Genel Müdürü Kenan Erçe-
tingöz, yayımladığı bir iç vazışma
metnınde "Durumumuz Yıhnaz Za-
fer'in durumu gibi" diy erek hazin v a-
ziyeti irdeliyordu. Maaşlar öde-
nemiyor. yapılan zamlar geri ahnı-
yor, bir belırsızlık olanca ağırlığıyla
çalışınlann üzenne bir karabasan
gibi çöküvordu. Kenan Erçetingöz,
Yılmaz Zafer öraeğini magazinci
dehasıyla bulupçıkanvermışti, ama
durumun Yılmaz Zafer'le değil,
Uzay Hepan'yla ilgisi var gibiydi.
Artık bir çözüm arama ve kopma
zamanıydı. Birbiri ardına yapılan
toplantilar sonucu karar. bağımsız-
lık ve bağlantısızlık adına verildi.
Yapılan iş bölümüyle karikatürler,
tek tek evlerde çizildi. Böylece H.B.
R.-Maymun'un ilk sayısı çıkanldı.
Bu serüvenden geride hoş dergi
isimleri de kaldı. H.B.R. - May-
mun'a karar veriline kadar kafalan
"Mahşerin 4 maymunu. düş işleri,
düşe kabin, dörtlek, tüm düş san Itd"
gibi isimler ciddi ciddı kurcaladı.
Ama sonuçta Türkiye mizahı. Le-
man'dan sonra çalışanlann patro-
najındaki ikıncı mizah dergisi özelli-
ğiyle bayilerdeki benzerlerinin arası-
na yeniden gjriverdi.