05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN1994 PAZARTESİ 10 DİZİ YAZI P. -2- arlamentoyu bombaiayan tanklar. sadece birkaç yıl öncc tüm Avrupa \e Asya uluslannın Sovyet yönetimine bo> un eğmesini sağlayan 70 bin tank arasında yer alıyordu. su- baylan da bir imparatorluğun önder- leriydiler. Subay birlikleri gururlu ve bolluk içinde yaşayan bir kast ıdi. As- keri akademilere girenlerin yansı- ndan fazlasını gelenek. saygınlık. gü- venlik ve tabii Sovyet ölçüleri içinde yüksek ücretin çekiciliğine kapılan as- ker oğullan ve torunlan oluşturuyor- du. Başta Moskova'daki Yüksek Sovyet Akademisi ve Ryazan"daki hava akademisi olmak iizere askeri akademilere giriş büyük bir rekabete yol açıyordu. Rus ordusu, Sovyetler'in etkin bir biçimde beslediği ve geçmişi yüzyıl- larca geriye, İsveçlilere. Polonyalıla- ra, Almanlara ve Türklerc boyun eğ- dirip Sibirya"dan Uzak Asya'ya dek yayılan, Kafkasya'yı ve Orta Âsya'yı fetheden, Napolyon'u Paris'e ve Hit- ler'i Berlin'e geri püskürten büyük çarlık ordulanna ve cesur Kazaklara kadar uzanan muhteşem bir mirasa sahip. Aleksandr Nevsky, Aleksandr Suvorov. Mihail Kutuzov, Georgi Zbukov gıbı bü>ük kumandanlannın isımlen zaferlerle çınlıyor. Artık bu ordudan eser yok. Dünya artık Rus ordusunu önemsemiyor. Ülke içindeyse, Sovyet diktatörlü- ğüyle yakın işbirliği, Afganisıan'daki yenilgi. Sovyet değerlerinin çökmesi. kaba dayak, pislik veyozlaşmanın or- taya çıkmasıy la saygınlığını büyük öl- çüdeyitirmişdurumda. Mali kaynak- lan ellerinden alındı. disiplini paçav- raya döndürüldü ve misyonu yok edildi. Askeri Sosyologlar Derneği'nin başkanı Yuri Deryugin, Nedelya'nın son sayılarından binnde bu ahlaki çö- küşü betimlemekte. Silahlı kuvvetler- de vükselen ölüm oranının nedeninin genellikle "şiddetli kalp yetmezügi" gibi teşhislerin ardına gizlendığıru be- lirtiyor. Aslında hcr dört ölümden bi- rinin nedeni intihar. Askeri suçlar da artmış. Deryugin. 1993"ün ilk lOayı- nda orduda 16 bin suç işlendiğini be- lirtiyor. Subaylann yüzde 70'i birlik- lerinin kendilerine verilen göre\i yeri- ne getiremeyeceği kanısında. Der- yugin"in bulduğu ve askeri öğrencile- rin yüzde 76'sının da kabul ettiği gibi ordudan ay nlmada birincil etken. "as- kerlik mesîeğinin toplum arasında ka- bul görmeyişi." Basında ordu hakkında çıkan yazı- lar arasında en büyük bölümü. ko- münist dönemde halktan gizlenen sı- lahlı kuvvetlerin köıü >önlen kapsı- yor. En çok yayimlanan haberler ara- sında tecrübeli askerlerin acemilerc yaptığı kötü muameleler yer alıyor. Moskova'nın Gagarin semtindeki 1. Askerlik Şubesi'nin bu sonbaharda 1500 genci askere alması öngörül- müştü. Kumandan Binbaşı Mihail M.Smirnov isc binden fazla asker top- layamadığını söylüyoraçık sözlülük- le. Binbaşı. büyük olasılıkla bu bin ki- şiden dörtte birinin uyuşturucu kul- lanımı ya da kavgalarda uğradıklan kafa travmalan nedeniyle fıziksel güç sınavını aşamayacağını tahmin edı- yor. Suçlu medya Binbaşı Smırnov. "Basın ve televiz- yon yüzünden ordu hakkında hiç de gerçekleri > ansıtmay an olıımsuz bir iz- lenim oluştu" diyor. "Gençler olağa- nüstü vılgm. Anneler bize karşı komi- teler kurdu. gösteriler yaptı. Ne zaman koşulları düzeltirsiniz, o zaman oğulla- ranızı size veririz, dediler. Onlara ge- çen yıl bu semtte 28 gencin öldüriildü- ğünü. buna karşılık orduda yalnızca bir erin öldürüldüğünü söy ledim. Üste- lik bu da bir kaza sonucuydu." Loş salonlarda fıziksel güç sınavına giren oğullannı bekleyen anneler. ge- rektiğinde doktorlara bağınp çağır- maya hazır. oturmuş bekliyorlar. Saçlan omuzuna dek inen Aleksan- der isminde bir genç. girdiği bedensel sınavdan çıkmış geliyor. Moskova Devlet Ünhersitesi'nde başansız ol- duğu sınavdan sonra askere çağnldı- ğını söyleyen gcnç, bu ışten kurtulma- nın bir yolunu bulacağından emin. "Alerjiler işe yaramazsa, o zaman çıldıracağım" di>or. "Beni bu iş için hazırlayan psikiyatrist bir arkadaşım var. Ayrıca bileğimde vara izleri vapa- cak bir cerrah tanıyorum. Arkadaşla- nmın çoğu bu yolla kurtuldu. Ailemde hiçbir zaman asker olmadı ve ben de bu geİeneği bozmak istemiyorum." Genelkurmay"m asker toplamak yolundaki bu büyük arzusu. Savun- ma Bakanlığı"nın silahlı kuvvetlerde indirim yapmak konusundaki beyanı ile çelişiyor ve anne-babalarla karşıt- lann. çok sayıda asker toplama olayı- nın. subay sayısında yapılacak azalt- mayı önleyeceği şeklindeki cleştirileri- ne neden oluyor. Köktenci reformlann yaratıcısı Va- krya Nobodvoskaya, geçenlerde Moskova Pravda'daki yazısında, gençlerin askerlik hizmetinden kaçın- mak yoluyla ülkelerine daha büyük bir hizmette bulunacağını belirtiyor- du: "Askere alınmayı reddederek. anavatana çok daha büyük bir hizmet- te buhınmuş olursunuz." Generallerin görüşleri ise ordunun 910 bin kişi eksik ve dengesiz bir hal- de olduğu yönünde. Sorun. bu sonba- harda orduya çağnlan 580 bin gencin terhis edilmesi. ama bu rakamdan çok az gencin askere alınabilmesi du- rumu daha da karmaşıklaştırdı. Baş- kan Boris Yeltsin, ticaret okulu öğ- rencılerinin tehirlerini kaldınncaya kadar ordu. askerlik çagındaki 1.5 milyon gencin yalnızca yüzde 13'ünü askere alabilmeyi umuyordu. Yeltsin'in karanna karşın, geçen • Geçen sonbaharda askere alma konusunda karşılaşılan güçlükler, gençlerin çoğunun bu işe gönülsüz olduklannı ortaya koydu. Rusya'da yapılan bir anket, askerlik çağına gelen erkeklerin yüzde 80'inin orduda hizmet etmek istemediğini gösteriyor. Askerdenkaçma salgınadönüştü! Geçmişteki görkemli güciinü yitiren Rus ordusuna. gençlerin büy ük çoğunluğu katılmak istemiy or sonbaharda askere alma konusunda karşılaşılan güçlükler. gençlenn ço- ğunun bu işe gönülsüz olduklarını or- taya koydu. Son günlerde yapılan bir anket. askerlik çağına gelen erkek- lerin yüzde 80"inin orduda hizmet et- mek istemediğini gösteriyor. Gençlen askere almaktan sorumlu Moskova Asken Kumandanı Yladi- mir A. Bespalov, kasımda Moskova ValilığTne gönderdiğı raporda. son iki yıldır Moskova'nın asker potansi- yelinın yalnızca yüzde 1 l'ini toplaya- bildiğinı bildirmekteydı. Bir lahmine göre Rus ordusunda vıl sonuna ka- dar 630 bin subay ve yalnızca 544 bin zorunlu askerlik hizmelı yapan er yer alacak. Ashnda Rus ordusunda su- baylar. Amerikan ordusunda yalnız- ca erlerin yaptığı bazı işlcri de yapı- yorlar. Sözleşmeli olarak orduya katılan ve daha iyı ücrctler alan gö- nüllüler lasansı oldukça başanlı ol- muş durumda ve şu anda bu kategori- deki asker say ısı 100 bine ulaşmış bile. Ne ki hükümetin sözleşmeli askerlik kapsamını genişleıecek mali kaynak- lan yok. Çekilen zorunlu asker sıkıntısı. da- ha düşük işleri yapmak zorunda ka- lan subaylar arasında hoşnutsuzlu- ğun gittikçe daha da büyümesine >ol açıyor. Ancak subaylar arasında en büyük mutsuzluk kaynağını loplum- sal a>ncalıklarının aşınması ve özel- likle Doğu Avrupa y a da BaltıkCum- huri>etleri"nden dönenlerin kar- şılaştıeı konut sıkıntısı oluşturu>or. 1989"dan berı 595 bin silahlı kuvvetler mensubu Rus\a">a gen çağnldı ve bunlardan 180 bınine kalacak \er sağlanamamış durumda. Çelışkilı bir olgu da konut sıkıntısının asker sayı- sını azaltma girişiminde en önemlı en- geli oluşturması. Savunma Bakan Nev\ York Times'dan Ste\en Erlanger, Doğu A\ rupa v e Baltıklar'dan dönen subav lann \ aşadıklan zor koşullan inceleverek aileleriyle görüşmeler vaptı. Moskova'nın 64 kilometre kuzeyındekı bu asken üs. Rusya'nın tank. topçu ve uçaksavar taburlannı içercn 18. Birleşik MotorizeTugayı'nın karargahıydı. Sovyetler Bırlığfnin çöküşünden sonra Almanya ve Litvanva'dan dönen subaylar ve aileleri içın alelacele bannaklara dönüştürüldü. Her ıkısı de 30 \ aşında olan yüzbaşı Andrey A.Tarada ve kansı Larissa ile 12 vaşındaki oğullan ve 8 yaşındaki kızları. burada sığınmacılann yaşamını sürdürüyor. Dördü birden ve beyaz Ankara kedileri. ahşap bir ofıs binasında yaşıyor. Ne mutfağın nede özel y aşamın bulunduğu odada tuv alet de > ok: Binanın diğer sakinleriv le ortak olarak tıksindırici bir tu\aleti kullanmakzorundalar. BavanTarada. "Kendivatanımızdabö>le karşılanacağımızı ummazdık. Bize çok daha iyi > aşam koşulları söz »erilmişti" dıv or. Toplu konutlar planlanıvor Tugay_ kumandanı Gcneral Fiyodor İ.Pugaçt», planlanan 6 apartmandan ilki olarak üste 200 ailelik iki apartman bi- nasının yükselmeye başladığını sövlüvor. Aynlan fonlarla. 1995"e dek 900 dairelı. 200 ço- cuğun eğitim görebileceği 11 katlı ilk ve anaokulu. dükkan- lan. dispanseri. eğlence merkezi ve hatta telefon santralı bıle bu- lunan bir toplu konut alanının inşa edileccğini belirtiyor. Planlar çok geniş kapsamlı. ancak. Ruslar oldum olası bü- >ük planlara alışkın. Bu arada, 150 subav ve aileleri. vaklaşık bir Nildır geçıci bannakta tıkılmış kalmış. Çoğu eskiden üsteki eğitim akademisınin er- kek öğretmenlerinin kaldığı dö- küntü bir yurtta kalışor. Her kattaki kötü donanımİı 2 ortak mutfağı. ortak tu\aletleri ve bir banyoyu 16 aıle pavlaşıvor. Ta- radalar'ın da içlennde bulun- duğu 32 aile ise tek bir ortak tu- valetin bulunduğu eskiden ofıs olan iki ahşap binada >aşamava çalışıyor. Rus Savunma Bakanı Pa\el Graçev, dışardaki Rus birliklerinın yeniden )urda kazandınlmasının anah- tannın konut sorununu çözmekten geçtiğini. birlikle- rin çekilmesi için yapılacak her anlaşma görüşmesi- nde. Rus>a'nın. askerlerine apartmanlar inşa etmesi konusunda mali destek rçın baskı yaptığını belirtiyor. Geçen yılın martında General Graçe\. Rusya'da uy- gun bannma koşullanna sahip olmayan 120 bin su- bay ve ailesinin bulunduğunu. bu rakamın 1995"e dek 400 bine kadar yükselebileceğini açıklamıştı. Avnca 60 bin emekli subaş da konut için sırada beklivor. Gelecek yılların sorunu Ancak, bu üssün >aşadığı deneyım bir işaret olarak ahnacak olursa. konut sorununun gelecek yıllarda da çözülemeyeceği söylcnebilir. İnşaat ekibinin başı yüzbaşı Ânde> N. Bedotov üsıe çalışmalan sürcn 80 dairelik ıkı apartman ınşaatt ıçın gereken para ve mal- zemenin bulunamadığını söylüyor. Yüzbaşı Bedotov. prefabrik bınalann kaliteli bir bi- Tuvalet bir odada sığmmacı yaşaım • Doğu Avrupa ve Baltıkİar'dan dönen subaylaraileleriyle barmaklarda yaşıyor. Toplu konut projeleri ekonomik zorluklar yûzünden güçlükle yürürkenu 60 bin emekli subay da konut için sırada bekliyor çimde üretilmemiş olduğunu belirtivor. Bu bınalar Nikita S.Kruşçev'in döneminde. Sovyet şurttaşlannı komünal dairelerden mümkün olduğu kadar çabuk çıkarabilmek çabasından doğan onlarca >ıl öncenın teknolojisiyle üretilmişler. Ne ki v üzbaşı Tarada ve ailesine göre. bu kötü apartmanlarda vaşamakbilebırgelışme. BavanTara- da. Rus>a'da daha iyi karşılanacaklarını umduğunu sövlediğinde. kocası sinirli bir tavırla sözünü kesivor: "Demek istediği şu; birliklerimiz Alman\a'dan çekilir- ken Almanlar bi/im konutlarınıı/a ha> li para ödemişler ve bu paranın nasıl kullanıldığı şimdi anlaşıldı. Belki her subava belirli bir miktar para \ermek daha iyi bir >ön- tem olurdu. çünkü bîrliğimiz olduğu gibi dağıtıldı ve tüm subaylar ülkenin dört bir yanına dağıldı". Tekrardüşünüyorveçabucak eklıvor: "SiJahlıkuv- vetler bizi gerçekten düşünüyor. Bizim için konutlar inşa edi>or." Bavan Tarada çaresizlikle el- lennı ıkı >ana açıvor. "Bu konu- da gerçekten kavgıhyım. şunu söylemek istiyorum - Beni dur- durmaya çalışma" divor kocası- na dönerek- "Ailem için ve iki çocuğumun bövle bir yerde vetiş- mesinden kaygı duvuvorum. Sa- dece ders çalışmalan için onları sıkıştırıvoruz ve özel vaşam de- nen bir şey kalmadı. Bir fabrika- daki niteliksiz işçilerin ücretinin bir suba\ ve mühendis olan ko- camınkinden > üksck olduğunu duymaktan hoşlanmıvonım. Bu adaletsizlik." Yüzbaşı Tarada. kcndısının avda 70 bin ruble (vaklaşık I milvon lıra) alırken. >erel fabn- kanın ı^çilcrinin ücretinin 100 bin rublc olduğunu açıklıyor. Buna karşın. doğrıı düriist bir c\ lerı olsaydı bu paranın kendı- lerınc yetcccğını dc eklısor. •Elimdcn gelen herşeyi yapnorum' 1 Almanya'da bir taşra kenti olan Magdeburg'da yaşarLır- ken üç odalı birdaırelcri ve ken- di arabaları olduğunu anlatan >ü/başı Tarada içinı çekıyor. "Kendi duvgutarımı frenlemek ve ailemin moralini sağlam tut- mak için elinıden geleni yapıvorum" dı\or. Steven Erlanger'ın "Niçin ordudan avrılmıvorsu- nuz "şeklindeki sorusuna. vüzbaşmın tcpkisi susmak olurken kansı sessizcc ağlamaya başlıvor. "Doğru dü- rüst bir evün olsaydı istifa edebilirdim" divor \Ü7başı. "Fakat orduya 16 yıl hizmet ettim ve eğer şimdi avrılı- rsam, ne emekli maaşı ne de daire alabilirim. \ e bu da gerçekten kötü olur." Ailenin şu ycni yapılan iki apartmandan birınc taşınıp taşınamayacağı bile belli değil. Yakınlardaki başka bir eğitim üssündekı subavlann daha uzun sü- redir konut sırasında olduklannı açıklıvor vüzbaşı. Ayrıca dairelerin yüzde 10'u inşaat işçileri tarafından tutulmuş bile. Tarada. "Ve sonra da Çernobil kurban- ları ve Afgan gazilerinin önceliği var" dıyor. Larissa Tarada yüzünü kedının uzun beyaz tüyleri- negömüvor. "Büyük bir olasılıkla çok uzun bir süre bu şekilde ya- şayacağız" di> or. "Şu süren inşaat da kalitesiz. hatta soğuk ve rutubetli olacağını biliyorum. Silahlı kuvvetler bizim ne istediğimizi sormuyor. Biz sadece bize verileni alıyoruz." Yardımcısı ve Rus>a"nın askeri örgü- tünün en yüksek düzeydeki sivil men- subu olan Andrey Kokoşin. "Yasal olarak, devlet her emekli subay a konut vermek zorunda. Ancak, bu kadar pa- ramız yok. Gidecek yerleri olmadığı için, binlerce subayı tutmamızın nedeni de bu. Askeri üsler dışında ne iş ne de konut bulmaları mümkün değil" dıyor. Sovyet ordusunun en şaşaalı günle- nnde, mali sıkıntı çektiğı görülme- mişti. Soğuk savaş döncmi bo>unca Moskova'nın büyük stratejisi, II. Dünya Savaşı'nın son günlerinin ye- niden yaşaülmasına dayanıyordu: Geniş nükleer füze yığınlan, nükleer savaştan ABD'nin asla sağ çıkama- ması garantisini verirkcn, dev tank ordulannın Alman ovalanna yayıl- ması. bu stratejinin en önemli görün- güleriydi. Bu stratejiyi destek lemek için Mos- kova endüstri, bilim ve beceri kay- naklannın yansından fazlasını yırtıcı askeri sanayi doğrultusunda kanalizc etti. Şimdi bu mekanizmanın dağıtıl- ması, büyük bir olasılıkla Rusya'nın karşı karşıya olduğu en büyük eko- nomik sorunu oluşturmakta. Dönüşüm konusunda hükümet uz- manı olan ve mali kaynak yetersizliği- ni protesto etmek için görevinden ısti- fa eden Mihail Maley. Rusya'daki 7 bin ticari kuruluşun asken üretime yönelik olduğunu belirliyor. Bunlann sivil tüketime dönüştürülmesınin en az 15 yıl alacak ve 150 milyar dolan gerektirecek bir iş olduğuna dikkati çekiyor. Bu süre içinde. silahlı kuvvet- lerin geçimini sağlamak üzere silah ih- racına yönelmesi gerekecek. Ordu- nun ülkeye verdiği zarann boyutlan- nı gösteren incclemeler, yeni yeni or- taya çıkmaya başladı. Yalnızca Rusya'da silahlı kuvvetler 130 bin kilometre karelik bir alana sa- hip. Ancak, Soğuk savaşın en civcivli • Moskova Devlet Üniversitesfnde başansız olduğu sınavdan sonra askere çağnlan genç, bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağından emin: "Alerjiler işe yaramazsa, o zaman çıldıracağım" diyor. "Psikiyatrist bir arkadaşım var. Aynca bileğimde yara izleri yapacak bir cerrah tanıyorum. Arkadaşlanmın çoğu bu yolla kurtuldu." günlenndc bıle. Sovyet ordusunun tehditkar ımajı ile gerçeklik arasında belirgın bir fark vardı. Amerikan or- dusu kendı harcamalarını meşrulaştı- rmak amacıyla Rusya'nın gücünü abartıvordu. Ne ki eski Pentagon yet- kilıleri. bugün. Sovyet askeri tehdidi- nin pck çok uzmanın sandığı kadar büyük olmamakla birlikte gerçekten korkulacak boyutta olduğunu belırli- yorlar. Sovyetler Birliği'nin 180 tümeninin çoğundaki asker sayısı eskisinden az. Rus ordusunun kaymak tabakasının üslendiği Doğu Avrupa'da bile ku- mandanlar birliklerinin hazır olduğu- nu söylerkcn gerçeğı gizlcmektelcr. Emekli bir Amerikan subav ı, "Bir ya- lanı yaşıyorlar" diyor. "Büyük bir ola- sıhkİa savaşa girme yetenekleri konu- sunda onları olduklarından daha bü- yük bir güce sahip zannediyorduk." Gedikler. daha komünizmin çökü- şünden önce ortaya çıkmaya başla- mıştı. Afganisan serüveni. ordunun imajını vekendinegüvenini büyük öl- çüde zedeledi. 1985'te iktidara gelen Mihail S.Gorbaçov. Sovyeı ordusu- nu ve küresel boyutlannı törpüleme- yc başladı. Yeni doktrin Sonunda 1991 yılında Sovyetler Bırlıği çöktü. Subaylann inandınl- dıkları idcoloji ansızın ıskartaya çıka- nldı \e yüzbaşıdan yüksek rütbeli tüm subaylann bağlı olduğu Komü- nıst Partisi dağıtıldı. Binlerce Rus bır- liği kcndilerıni ansızın yabancı ve hat- la bazı durumlarda diişman devletler içinde bulmerdıler. Hcr şcydcıı öncmlisi. dc\ savaş ma- kinesi. ansızın paramparça oldu. Sov- ycl s;ıvaş makincsinin küçük fakat önemli parçalan -bırliklcr. silahlar. üsler- Rusya dışındaki cumhuriyet- lcrce millilcşlirildi. 2 kasımda Başkan Boris Yelısin'in ıç vc dış güvcnlık konularında tcmcl sıyasal planlannın yaralıcısı Güvcn- lik Konscyı. sonunda yeni bir "askeri doktrin" ü/erinde anlaşmaya vardı. Dokırin. mcvcııi sorunlar ve gerçek- liklcrin bir yansıması olmak ycrinc. gcleccğc yönclmcklc. Mctin. Sovyet- ler Birliği'nin nüklccrsilahları ilk ola- rak kullanan taral olmayacağına iliş- kın taahhüdünc Rusya'nın da uyaca- ğıııı bir kez daha doğruluyordu. Öylc görünüyorkı Rusya. halen 6.200 adct stratcjik nükleer savaş başlığına sahip olan \e içlerinde Çin'in de bulunduğu potansiyel saldırganlan unutlurma- mak istiyor. Konvansiyonel güçlerc gclince. doktrin Rusya'nın bölgesel çatışma- lara hızla müdahale etme ycteneğine sahip y üksek hareketlilikteki hava in- dirme birlikleri ve helikopter saldın birımlerinc dayanan daha küçük bir orduya yönelik tcrcihini bir kcz daha kanıtlamakta. Nc ki tüm bu büyük kavramlar vc umutlar para gerektiriyor. Savunma Bakan Yardımcısı Kokoşin. "Lzun vadeli tasarılanmız var, ancak, ekono- mik koşuüar gerçekçi planlamacılara hiç de yardımcı olnıuyor" dıyor. SÜRECEK POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL SöyleşileHe Gelen... 'RakıSöyleşileri'pek. ilgi cekti; bunu, gelen yazılardan (fakslar da var) anlıyorum. İlk yazı (faks) dostumuz Dön- dar Akünal'dan. Şöyle diyor: "Rakı Soyleşileri adlı yazmı zevkle okudum. Bana iki fıkrayı anımsattı. izninle yazıyorum: Büyük Zafer'den sonra bir akşam Atatûrk, İzmir'in salaş meyhanelerin- den birine gider, yorgundur, bir-iki kadeh içecek. Rakı getirtir. Hizmet eden, Fransız-Rum karışımı bir kadındır. Atatürk sorar: 'Madam, Kral Konstantin hiç buraya geldi mi?', Ma- damdan, 'Hayır, Paşam!' cevabını alınca etrafına döner, Öyleyse ne diye izmir'i almağa kalkıştı?' Bu birinci fıkra, ikincisi de şoyle: Cemiyet'te toplanmıştık. Melih Cevdet Anday, Oktay Akbal, ressam Agop Arad, Naim Tirali, ben (Dündar Akünal), şimdi anımsıyamadığım bazı dostlar. Şunu da söylemeliyim; Oktay Akbal, rakıyı beyazlatmadan susuz içerdi. Agop'un da masada boş bulduğu her bardağa rakı doldurmak gibi bir tutkusu vardı. O gün de öyle yap- mıştı. Hep birlikte 'Şerefe!' diye kalkan bardaklar inince Oktay'ın yüzünü buruşturduğu görüldü. Rakı üstüne su diye aldığı bardak, rakı dolu çıkmıştı. 'Ne biçim şey bu!' diye söylendi; 'Hangi bardağı alsam rakı dolu çıkıyor.' Sağımda oturan Melih Cevdet, kulağıma eğildi: 'Şu hale bak. Oktay, bardakların rakı dolu olmasından şikayet ediyor, nimete küfran budur işte!..' dedi." Epey var, göremediğim, görüşemediğim Sevgili Dün- dar, yürüme zorluğu çekiyormuş, bu yüzden pek dışarı çıktığı yokmuş; "Galiba, gerçek senin tekrarladığm şu dizelerde"' "Allah içecek sıhhatı bahşetse Bukafi!.." diyor. Büyükelçi Semih Günver, nazik mektubunu şöyle bil- diriyor: "Yaşlarımız yakın. Anılarımızın ortak taraflan çok... Birbirimizi daha iyi anlıyoruz." Büyükelçi Orhan Eralp, dayanılmaz derdine çareyi canına kıymakta buldu, baş sağlığı dileriz. Zarif eşi Jale, baldızı Nilüfer, Nilüfer Dil/Tarih'ten arkadaşımızdı. Yıllar bireranı olupgidiyor. Ergun Sav, eski Mülkiyelilerden, Celal Akbay'ın yakın arkadaşı Ziya Şav'ı soruyor. Yalnız Ziya'nın soyadı Sav değil Şav'dır. "Ziya Şav'ı ilk kez duydum. Akrabalığımız yok. Çok ilginç bir adamdı herhalde" diyor. Ziya, Mülki- yeliydi, ama hariciyeli değildı. O yılların Ankarası'nı bi- lenler, bu ilginç insanları da tanırlar. Celal Akbay emekli olduktan sonra gitti, Paris yakınlarında bir yere yerleşti. Tanıyanlar halen orada yaşadığını söylüyorlar. Celal Akbay, Galatasaray da olsun, Mülkiye'de olsun yara- maz ve önde gelen öğrencilerdendı. Ziya da öyle! Ziya'- nın babası Saffet Şav Bey, Haydarpaşa Lısesı Müdür- lüğü'yle tanınır. Ergun Sav, öyküler arasında adını değiştirerek eski rakıcılardan birini anlatır: "1970yazmdaNijerya dan An- kara'ya döndum. Sermef/ her akşam Sanatsevenler Derneği'nde buluyordum. Akşam beşte geliyordu. Bir- kaç kadeh içiyor, sonra meyhaneye... Parası olmadığı için birilerine takılıyordu. Bir şey yemez, rakısını yavaş içer. Saatte bir duble... İşi gücü yoktu. 'Komünist' diye iş vermiyorlardı. Çalış- ma alışkanlığını da yitirmişti. 1970 'te otuz yaşını geçmiş- ti. Öğrenciydi. Dil/Tarih'in Felsefe Bölümü üçüncü sınıf- taydı. Mezun da olamadısanırım. Yurtdışına gittiğimden izleyemedim." Sakarya Caddesi'nde aydın kişilerin gittikleri küçük, ucuz meyhaneler vardı. Sanatsevenler de bir-iki kadeh yuvarlayınca Sakarya Caddesi'nde soluğu alırdı. Geçende Ankaraya gittim, Sakarya Caddesi gene var, ama berduşlar, Mülkiyeliler lokalınde barınıyor. Her dönemin kendine göre bohemleri var: Hoş, şirin, seve- cen, aranır... "Sanatsevenler in tantanalı dönemi, Munis Faik Ozansoy'un başkanlık ettiği Pıknik'in altındaki lokaldi. Sanatsevenler ve sanatçılarla dolup dolup boşalırdı. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bursa yöresıne özgü .. bir halk oyunu. 2/ Yu- murtalık... Sanat öğreti- 2 cısı.3/Kötülük.fenalık... « Mikroskopla yapılan in- celemede lamlann üstüne 4 kapatılan küçük ve incc ^ cam parçası. 4/ Görece- li... Bir göz rengi. 5/ "Dü- 6 zen. hile" anlamında j argo sözcük. 6/ At yanş- lannda. bınicilerin kilo- 8 sunu tamamlamak için g eyer içine konan kurşun levhalar. 7/ Tıbet sığın... Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan ka- şık. 8/ Bılgisiz. kültürsüz kimse... Bağışlama... Zürriyet. 9/ Hindis- tan'ın birevaleti. \ LKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Aşın siyasal çözüm yollannı ve anı dev nm ey lemlerini öngören tu- lum... Yön göslermek için belli ycrlcrc konulan işaret. 2/ Muşmu- laya benzerbiryemiş... Konuşma- yı güçlendirmek için araya sıkıştı- nlan vc karşılıksız kalacağı bilinen soru. 3/ Camlı taraça. 4/ Rütbesiz asker... Kuran-ı Kerim'e \erilen bir başka ad. 5/ Bir Güney Amerika ülkesinin başkenti... Bir nota. 6/ Tannya yal- vaıma... Altından sopa gösterilir. 7/ Victor Hugo'nun "Notre- Dame'ın Kamburu" adlı romanındaki Çıngene kızın adı. 8/ Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağla- yan kolalı bez... "Bu dünyada bir nesneye Yanar içim göynür özüm Yiğiı iken ölenlere ....ekinibıçmişgibi"(YunusEmre). 9/ Yavru. çocuk... Gurbetteki bir kimsenin doğup büyüdüğü ve özlediği ycr. ZİLE KADASTRO MAHKEMESİ 1993 6. 1994 26 Da\acılar İsmail Koçak. İsmaıl Mutlu ve arkadaşlan tarafın- dan davalılar Ali Koçak. Hüseyin Koçak. Cemal Koçak. Rabiya Koçak ve Yusuf Aydınlı aleyhine açılan kadastro tespitinin iptali da- vusııun mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Davaalar tarafindan açılan Zileilçesı Bınbaşıoğlu köyüdahilınde- ki 203 ye 206 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalanmn reddtne. davacı İsmail Koçak'ın Zile Binbaşıoğlu köyü dahilindeki 206 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddine. dava konusu Zile ilçesi Binbaşıoğlu köyü dahilindeki 206 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi lamamı 4! hıssesi kabul edilerek I. hissesinin Osman oğlu Aii Koçak adına. I. hissesinin Osman oğlu Hüseyin Koçak adına. 1. hissesinin Osman oğlu Cemal Koçak adına. I. hissesinin Osman kızı Rabiya Koçak adına. iştirak halınde mülkıyet hükümleri uyannca dava ko- nusu Zile Binbaşıoğlu köyü dahilindeki 203 parsel sayılı taşınmazın- da tespit gibi Velı oğlu Yusuf Aydınlı adına tapuya tesciline. mahke- mcmızın 27.4 1994 tanh 1993 6 esas. 1994 26 k'arar sayılı ilamı ile karar verilmış olup. bH karann davacı Mustafa oğlu İsmail Koçak ile da\ahljrdan Osman çocukları. Rabiya Koçak \eCemal Koçak'aila- nen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup. adı geçenlerin karara karşı ılan tarıhinden ıtibarcn 15 gün ıçerisinde herhangi bir itirazda bulunmadıkları lakdirde kendileri açısından kesinleşeceği hususuıla- nen tebliğolunur. 25.5.1994 Basın: 48652
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle