Katalog

) • l-ı. Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetin- kaya •Genel Yayın Dan:şmanı: Orhan Erinç#Yazıişleri Müdürlcri: Ibrahim Yıidız (Sorumlu). DinçTayanç#Haber Mcrkezi Mü- dürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Ali Acar »Dış Haberler: Er- gun Batcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldınm • Istihbarat: Yaiçın Çakır • Yurt Haberieri: Mehmef Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdiil- kadir Yüceiman • Düzeltme: Abdullah YazKi Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- van No:125. Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax: 4195027 •İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.Ziya Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax 4419117 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönüCd. 119S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax 3522570 Müessese Müdürü: EroJ Erkut • Koordınalör: '• Ahmet Koruban • Muhaser*. Btüent Yener • İdare: Hüseyin Gürer • Işletme: önder Çeiik - • Bılgı-İşlem: Nail İnal •Bilgisayar Sistem: IVfûriiyrt Çfler »Reklam. Refaa iytenn Y*ymâ*ymwBBW YenıGün Haber Ajana, Basın \c Ya>ıncılık A Ş Târlcocağ] Cad 39/41 Cagaloglu 34334tst. PK:246IstanbulTel.(0 212)5120505(20hdt)Tele\ 22246. F.n cıi 2I2|5I1N. < W5 27MAYISI994 İmsak: 3.37 Güneş: 5.30 Öğle: 13.06 İkindi: 17.04 Akşam: 20.32 Yatsı:22.16 8. Dilbilim Kurultayı başladı • ISTANBUL (AA>- istanbul Cniversitesi İletişim Fakültesi'ncedüzenlenen "8. Dilbilim Kurultayı" dün, rektörlük binasında başladı. Kurultayın açıbşını yapan Fakülte Dekanı ve TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Tayfun Akgüner, Türkçenin ulusal ve kurallı bir dil olduğunu belirtti. YıJdızTeknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Anamur ise kitle iletişim araçlannın olumlu ve olumsuz etkilerinin heralanda hissedüdiğini söyledi. Din-Devlet Sempozyumu • ISTANBUL (ANKA)- Helsinki Yurttaşlar Derneği, son günlerde Türkiye'nin gündeminde bulunan "Din-devlet ilişkileri" tartışmalanna bilimsel bir katkıda bulunmak amacıyla, "Bir Arada Yaşama-Türkiye'de Din-Devlet İlişkisi" konulu bir sempozyum düzenledi. Beyoğlu'ndaki Muammer Karaca Tiyatrosu'nda yann saat 10.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek olan sempozyuma çok sayıda uzmankatılacak. Frekanslar denetieniyor • ANKARA (ANKA)- Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen. yayınlarda parazitin engellenmesi amacıyla radyo televizyon yayınlan ile telsiz haberleşme ağının denetleneceğini bildirdi. Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen yaptığı açıklamada. sınırlı spekturumun verimli olarak kullanılması için denetimin gerekli olduğunu belirtti. Jasmine şöleni • Istanbul Haber Senisi- Geçen yıl Beyoğlu'nda açılan Jasmine Bar 1. yılmı yann birşenlik düzenleyerek kutluyor. Osmanbey'deki Salon La Bella Müzikholü'ndeki geceye Alaaddin Us, Aziz Duran, Deniz Selman, Erensoy Akkaya, Gülcan Kaya, GüngörGöreli, Hasan Hüseyin Demirel, Mazlum Çimen, Muzaffer Özdemir. Savaş Ay. Seval Yavuz ve Jasmine Korosu katılıyor. Bir ağaç 10 kisilik oksijen üretiyor • tSTANBUL (AA) - Her geçen gün biraz daha azalan ormanlar ve onlan oluşturan ağaçlar. sayısız fonksiyonlan ile insanlara büyük nimetler sunuyor. Bir ağaç. yılda ortalama 10 kişiye yetecek miktarda oksijen üretirken. erozyonu koruması, hastalıklar için şifa kaynağı ve küçük canlılara bannak oluşturması gjbi sayısız yararlar sağlıyor. IÜ Orman Fakültesi verilerinden elde edilen bilgilere göre iyi gelişmiş, 100 yaşında, 25 metre boyundaki bir kayın ağacı, güneşli günlerde bir saatlik sürede 1.7 kilogram oksijen üretiyor. ANKA, 23 yaşında • ANKARA (ANKA)-1972 yıhnda kurulan ANKA haber ajansı, bugün yayın yaşamında 23. yıla ulaşıyor. Geride güç savaşlar bırakan ANKA, habercilikte belli ilkeleriyle abonelerinin güven ve desteğini sağlayarak ülkemizin en büyük özel haber ajansı konumuna gelen bir basın kuruluşu. Ajansçalışmalannı üç dalda sürdürüyor: Ternel Haber Bülteni. Haftalık İngilizce, Günlük Türkçe Ekonomik Bültenler ve Dış Yayınlar. Temel haber bültenine küçük ve büyük tirajlı tüm gazeteler, İngilizce ve Türkçe ekonomik bültenlere Türk ve uluslararası bankalar ve ekonomik kuruluşlar abone bulunuyor. Çevre Bakanı: Sanayicilerin AT'ye mal ihraç edebilmesi için çevre dostu teknolojileri kullanmalan zorunlu ÖnceliktemizenerjikaynaklannaIŞIK KANSU ANKARA - Çevre Bakanı Rıza Akçalı. Türk halkının. geleneklerin- den gelen alışkanhklarla bugünün çevre ahlakına sahip altyapı içinde bulunduğunu söyledi. Akçalı, nük- leer enerji konusundaki bir soruya. "Türkiye, öncelikle temiz enerji kay- naklarını devreye sokmalı" yanıtını verdi. Akçalı. çevre bilincinin yerleşmesi için ilkokul çağından başlayarak ço- cuklann eğitilmesi gerektiğini ifade ederek. "Türk halkı; geçmişinden, geleneklerinden gelen alışkanlıklarla bugünün çevre ahlakına sahip altva- pı içindedir. Tasamıf eden, atığı, yemeğini dtşanya gelişigüzel atmayı günah sayan aıiiayışa, inanca sahip. Bunlar. toplumun eğitilmesi konu- sunda çok önemli anlayışlar. Bun- lann da devreye sokulması lazım" dedi. Türkiye'nin. çevreyi koruyarak sanayileşme yolunda Avrupa'ya oranla avantajlı olduğuna dikkat çeken Akçalı, görüşlerini şöyle açı- kladı: "Çevresel kamuoyunun oluşması. sanayicilerimizin çevTe değerlerini göz önüne alarak sanayileşme yoltınu seçmis olmalarını, en azından kendi- lerini böyle ifade etmelerini görmek, A>Tupa Topluluğu (AT) ile rekabet etme şaasının. ancak çevre iie uyumlu teknolojileri kullanmalan yoluyla olabileceğini bilmeleri. Türkiye açtsı- ndan avantajdır. Bugün AT'ye mal ihraç edebilmek için çevre dostu tek- nolojileri kullanmak mecburiyeti var. AT. bunu şart olarak göriiyor. Eğer sanayici, AT'ye ihracatı devam ettir- mek istivorsa bu teknolojileri uygula- mak zorunda. Yine. AT'ye entegre olacaksak onların çevre kriteleriyle uyumlu olmahyız. Ülkemizin diğer önemli özelliği, turizm potansiyelinin yüksek olması. Akdeniz'in en temiz kıyılarına sahip olmamız, avan- tajımızı bir kat daha arttırıyor. Ba- casız sanayii avantajını devam ettir- mek. bu bölgeleri en iyi şekilde koru- makla rnümkün. Türk kamuovu da bunun bilincinde. O zaman. sanayi- leşme noktasında, bu kıyılarımızı, turi/m potansiyelimizi tahrip etme- yecek bir strateji beliriememiz ge- rektiği ortaya çıkıyor. Bu da Türkiye'de çevrenin korun- • Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Orhaneli ve Yatağan'ın 20 ay sonunda. tümüyle desülfürizasyon sistemine kavuşmuş ve asit yağmurlan önlenmiş hale geleceğini belirtti. Akçalı, çalışır durumda olan termik santrallarda üretimin sürdürülmesi, ancak ölçümlerde belirli uyan kademelerine ulaşıldığında faaliyetlerine ara verilmesi gerektiğini söyledi. ması açısından avantajdır.'" Termik santrallar Termik santrallann yarattığı çev- re kirliliğine ilişkin bir soruyu yanı- tlayan Akçalı, bundan sonra yapıla- cak termik santrallarda. çevresel etki değerlendirilmesi yapılmasına ilişkin yönetmeliğe aykın hareket edilmeyeceğini anımsattı. Akçalı, şu anda üretimini sürdüren termik santrallar konusundaki Önlemleri de şöyle açıkladı: "Orhaneli Termik Santralfnda, desülfiirizasyon ihalesi yapdmış, iş başlamıştır. Yatağan'da da yapılmıştır. Orada da iş başlaya- caktır. Bunlar, 20 ay gibi bir süre so- nunda, tümüyle desülfürizasyon sis- temine kavuşmuş ve asit yağmurlan önlenmiş şekilde üretimlerine devam edeceklerdir. 20 ay süresince ne ola- cak? Şunu istiyoruz bakanlık olarak; burada üretim devam ettiği sürece de- vamlı kontrol. ölçüm yapılsm. Belirli uyan kademelerine ulaştığının anla- şıldığı halde, gerekli tedbirler alına- rak bunlann faaliyetlerine ara veril- sin. Böyiece hem çevre kirfiliği hem de geçici bir süreyle olsa enerji darbo- ğazı yaratmayacak bir ara çözüm bulunacaktır. Sağlık Bakanlığının, 'Elektrik enerjisi kısıtlandığı zaman, hastalan ameliyat edemiyoruz. Bu, öyle bir sıkıntı İci asit yağmurundan daha fazla insan hayatına zarar veri- ci unsurlar meydana geliyor" gibi bakışları vardı. O çerçeve içinde, bi- zim bu kriterlerimizi göz önüne ala- rak karar vermelerini istedik." Gökova'da değişiklik yok Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'in. Başbakanlığı dönemindeki. "Gökova Termik Santralı tamamla- nacak, deneme üretimi yapılacak, ama çalıştırılmayacak" yönündeki açıklamalannı anımsatan Çevre Ba- kanı. "Bu karar, hala geçerlidir. Bu- nun dtşmda. Bakanlar Kurulu'nda bir karar alınmış değildir. Enerji Ba- kanlığı da, "Bu santralı açacağım, çalıştıracağım' demiyor. Deneme üretimi yapılacağını ve teslim ahnacağını söylüyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Bu tesisin, hu- kuki şartlarının tamamlannıası açısı- ndan, deneme ürerimindcn sonra çalıştırılmaması noktasında verilen taahhüdün de takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz" dedi. Akçali. Türkiye'de nükleer enerji- ye geçilmesinden yana olup ol- madığına ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi: "Bakanlar Kurulu'nda tarttşılıp bir enerji politikası çizilir. Bu enerji politikasının önceükleri ne olur? Buna şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. İ lkeler, bunu bir si- yasi tercih olarak \ apmışlardır. \le- sela, Danimarka'da, nükleer enerji kullanılmakta, hidrolik enerji potan- siveli çok yüksek olmasına karşın. Fransa aynı şekilde. Çevre Bakanlığı olarak söyleyeceğimiz şudur; Türki- ye öncelikle temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokmalı. Gü- neş, riizgar, su, jeotermal enerji gibi. Ama bunlar dahi Türkiye'nin enerji ihtiyacına cevap vermiyor, ülkenitı enerji projeksiyonunu karşılamıyor- sa Bakanlar Kurulu'nca Türkiye'de nükleer enerji elde edilmesi konusun- da bir sivasi tercih söz konusu ise o zaman da söyleyeceğimiz şudur. Böylesine tesisler, yüksek güvenlik katsayılan ile kurulabilmeli. Çevre- sel etki değerlendirmeleri mutlaka yapılmaİMİır." ABD'denTürkiye'ye 'Boğaz'desteği San Francisco'da son yıllarda eşcinseller arasında büyük bir panik yaşanıyor, heteroseksüeller cinsel tercih konusunda çok dikkatli davranıyor. San FranciscoeşdnselcennetiÇeviri Senisi - ABD'de eşcinsel cenneti olarak tanınan ve AIDS hastalığının en yaygın olduğu kentlerden biri olan San Francisco'da Rick Sto- nes adında Amerikah bir eşcinsel. eşcinseller için özel bir sauna açmak için gerekli izinleri kopar- maya çahşıyor. HIV taşıyıcısı olarak 19.400 kişi- nin kayıtlara geçtiği San Francisco'da. bugüne dek 12.300 kişi AIDS yüzünden yaşamını \ itirdi. Kaliforniya eyaletinde yaşamını yitiren AIDS kurbanlannın. HIV tanımlanmadan önce. yani 19801i yıllann başında hastalığa yakalanmış ol- duklan sanılıyor. Kaliforniya eyaleti Sağjk Ba- kanlığı'nın hastalığın ürkütücü boyutlara ulaştı- ğını bildirmesine karşın. eyalet sınırlan içinde alınan sıkı önlemler sayesinde AIDS'li hasta sayısında düşüş görülmeye başladı. 1992"de 3.386 vakanın kayıtlara geçmesine karşm. 1993 ve 1994'te bu sayının 1,200'lerde se> redeceği tah- min ediliyor. San Francisco'da son yıllarda eşcinseller ara- sında büyük bir panik yaşanıyor. aynca hetero- seksüeller cinsel tercih konusunda çok dikkatli davranıyor. Bu ortamda eşcinsellere özel bir sau- nanın açılması tüm dikkatleri konu üzerine çeki- vor. Saunalara karşı savaş açılmıştı Yaklaşık on yıldır kent \onetimi bu saunalara karşı savaş açmış. sonunda sav aştan galip çıka- rak hepsini kapattırmıştı. Aynı zamanda birer uyuşturucu yuvası haline gelen bu saunalarda, eşcinseller değişik cinsel yaklaşımlannı uygula- ma alanı buluyor. dolayısıyla AIDS'le savaşan tüm örgütlerin nefretini üzerlerine çekiyorlar. San Francisco'nun \ ıllardır bir eşcinsel cenne- ti olmasının altında yatan nedenleri araştıran toplumbilimciler, işe kentin tarihini incelemekle başlıyor. 1849'daki altına hücum, kentin bugün- kü oîuşumuna yol açan en önemli etkenlerden biri olarak ileri sürülüyor. Yasalardan ve doğu- nun katı düzeninden bıkan gözükara maceracı- ların kenti ele geçirmesiyle ortaya çok renkli bir tablo çıkıyor. Ozellikle bireyciliği ön planda tu- tan kentin yeni sahipleri giderek San Francisco'- nun 1970'lerde 'çiçek çocuklan'nın. şimdilerde ise lezbiyen ve eşcinsellerin bannağı haline gel- mesine yol açıyor. Gelecek ay San Francisco'da yapılacak eşcin- sel yürüyüşü için Kaliforniyalı eşcinseller. hazırlık telaşında. Dünyada yaşayan tüm eşcin- sellerin katılması için çağn yapılan yürüyüşün büyük ilgi çekmesi bekleniyor. Ancak San Francisco Belediye Başkanı Frank Jordan bu gelişmelerden son derece rahatsız. Yürihüşlerin ve saunalann AIDS hastalığının yayılmasını kola> laştırdığını iddia edcn başkan. HIV taşıyıcılannda son günlerde izlenen sayısal azalmanın. AIDS ile savaşa son vermek anlamı- na gelmemesi gerektiğini belirtiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin boğazlardan güvenlikli geçışin sağlanması için 1 temmuzda yürürlüğe sokacağı tüzüğün. önemli bir bovutunu oluşturan deniz trafiği aynm şemalannın. Londra'da yapılan Birleşmi^ Milletler Uluslararası De- nizcilik Orgütü (IMO) Deniz Güven- liği Komitesi'nde kabul edilmesinde en büyük desteğin ABD'den geldiği öğrenildi. 10 gün süren tartışmalar sırasında, Rusya'nın örgütlediği ve Kıbns Rum Kesimi. Yunanistan. Ukrayna, Bul- garistan. Romanya. Umman'ın oluş- turduğu bloka karşı, Türkiye'nin baş- ta ABD olmak üzere Batı ülkelerin- den destek aldığı belirtiliyor. Rusya Federasyonu; Türkiye'ye. I temmuz- da yürürlüğe girecek tüzüğün. 1936 yıhnda imzalanmış Montreux Anlaş- ması'nın getirdiği 'serbest geciş' ilkesi- ni çiğnediğini içeren bir nota vererek tüzüğün yeniden gözden geçirilmesini ıstemiştı. Türkiye. notaya bir başka notayla yanıt vererek Moskova'nın. 'önyargıir olduğu suçlamasında bu- lunmuştu.Daha sonra Dışişleri müs- teşar yardımcılan arasında Mosko- va'da vapılan görüşmelerde. iki ülke sözlü bir centilmenlik anlaşmasına vamiişlardı. Buna göre: Ankara. bo- ğazlardan geciş konusunda Moskova bayraklı gemilere 'gereken anlaytşı" gösterecek, Moskova da bu konuyu büyüımeyecek ve Yumurtalık-Ker- kük boru hattında duran petrolün çe- kilmesi için Ankara'ya destek vere- cekti. Kaynaklar. Rusya'nın Londra'- da almış olduğu tutumun. bu açıdan bir çelişki oluşturduğunu. ancak so- nuçta Türkiye'nin isteklerinin oybirli- ğiyle kabul edildiğini vurguladılar. Dışişleri BakanlığYndan edinilen bilgiye göre. trafık aynm şemalan yanında. 'Boğazlardan Geçiş için Ku- ral ve Tavsiyekr' konulu bir belge daha kabul edildi. Bu belgede. boğaz- lardan geçişle ilgili şu tavsiyelerde bu- lunuluyor: - Tekneler, rrafik aynm şemalaruıa saygı gösterecekler. Trafik ayTim şe- masına uvamavacak büyüklükteki ge- miler, daha önceden kontrol merkezle- rine bilgi verecekler ve bunlar için ön- lemler alınacak. - Istanbul Ulaştırma Bölge Baş- kanlığı. gereksinme duyulduğu halde. iki yönlü trafiği askıya alarak. tek yönİü trafik uvgulayabilecek. - Boğazlara girecek gemiler, bilgi verme merkeane bilgi verecekler. - Boyu 200 metre. derinliği 15 met- reden büyük tekneler. geçişlerini gün- düz yapacaklar. - Tekneler. geciş sırasında. gerekli göriilen durumlarda, özel demir atma bölgelerinde duracaklar. İstanbul'un fethine mevlitü kutlamaIstanbul Haber Senisi - İstanbul'un fethi' nin 541. yıldönümü RP'li Istan- bul Büyükşehir Belediyesi ve Islama cemiyet \e vakıflann ortak organizas- yonuyla özel olarak kutlanacak. Bu yılki kutlama programında Karaku- cak güreşleri. okçuluk yanşmalan, mev lit ve Kuranıkerim okuma günleri >er alıvor. RP'li Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı etkin- liklerin yanı sıra tarihi Galata Köprü- sü'nün yeni yerindeki açılışı da fetih gününe denk getirildi. Istanbul Bü- vükşehir Belediyesi. aynca "Gülhane Etkinlikleri'nin düzenlenmesini de yeni bir şirkete vererek 31 mayısgünü. fetih kutlama programının aynısıyla burayı açacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin fetih' için düzenlediği etkinlikler şun- lar: 'Fatih ve Gazi Baba' adlı bir tiyat- ro gösterisi sunulacak. 27 mayısta Fa- tih Camisi'nde akşam ile yatsı namaz- lan arasında mevlit okutulacak. Jstan- bul Büyükşehir Belediyesi ile îlim Yayma Cemiyeti'nin ortaklaşa düzen- leyeceği mevlite tanınmış hafızlar da- vet edildi. İlim Yayma Cemiyeti. oku- nacak olan mevlitte. Istanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'ın yanı sıra İstanbul'un tanınmış zevatı'nın da bir araya geleceğini bil- dirdi. Aynca çeşitli Islami dernek ve cemivetler de bundan böyle 'hayatta olmavan büyükler' için kitlesel mevlit- ler düzenleneceğini bildirdiler. 28 mayısta İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nin düzenlediği fetih kutlama- lan çerçevesinde tarih canlandınla- cak. Karakucak. atletizm ve okçuluk yanşmamalan düzenlenecek. Fatih Balat'taki Akşemsettin Parkı'ndasaat 10.00'da ba^layacak olan spor karşı- laşmalan sırasında beş bin kişiye pilav dağıtılacak. 28 mayısta Vefa Stadı'- nda bir konser verilecek. ffi 'Et yiyenbakteri' paniğiyersiz Haber Merkezi - İngiltere'de son günlerde panığe yol açan ve "et yiyen bakteriler" olarak adlandınlan bakte- riler nedeniyle paniğe kapılmamak ge- rektiği bildirildi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıklan Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsmail Balık, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklama- da. bakterinin nadir olarak yıllardır ül- kemizde de görüldüğünü belirtti. Bak- terinin dokuyu harap ettiğini kaydeden Balık. "Ancak bu bakteri normal in- sanlarda görülmüyor. Şeker hastalığı, ameliyat sonrası, AIDS hastalannda bağışıklık sistemi bozulduğunda çok ender olarak ortaya çıkıyor ve dokuları harap ederek kangrene yol açıyor. Kangrenli kısun ahndıktan ve ilaçla te- daviye başlandıktan sonra hasta güçlü ise kurtulabiliyor" diye konuştu. Avııstralya'da tanınıyor Bu arada bakterilerin varlığının Avustralya'da yıllardır bilindiği ve her yıl 10-15 vaka tespitedildiği bildirildi. Avustralyalı doktorlar ve sağlık uz- manlan. paniğe gerek olmadığı ve bak- teriler yüzünden meydana gelen ölüm • Uzmanlar, Türkiye'de de rastlamlan bakterinin yıllardır bilindiğini ve çok ender olarak normal olmayan kişilerde meydana çıktığını açıkladı. olaylannda artış olduğunu gösterir bir kanıta rastlanmadığını belirttiler. Melbourne'daki Alfred Hastanesi"- nden mikrobiyoloji ve enfeksiyon has- talıklan profesörü John Spicer, '18 mil- yonluk bir nüfusta yılda 10-15 vakaya rastlandığım' söyledi ve ölüm oranının yüzde 50 olduğunu kaydetti. Spicer. hastalığın 'gerçekten de çok az rastlanan türden olduğunu' belirtti. Sydney'deki Kraliyet Prens Albert Hastanesi'nin Mikrobiyoloji Bölümü Başkanı ve Avustralya Enfeksiyon Hastalıklan Derneği Başkanı olan Dr. Richard Benn ise. 25 yılda bu türden 6 ila 8 vakaya rastladığını ve hastalığa yakalananîann yansının öldüğünü be- İirtti. İngiltere'de gündemde Bu arada et yiyen virüsle ilgili haber- ler İngiliz basınında geniş biçimde ver alıyor. The Independent gazetesinin haberine göre. oğlu üç ameliyat geçiren Joan Armstrong, hastalığın gelişimini şöyle dilegetirdi: 12ocakgünü.birara- ba kazası sonucu yaralanan Smith'in sağlık durumu iyi görünüvordu. Sağ kalçasında duyduğu hafıf sızılan da pek önemsememişti. Aynı gece. kalça- sındaki ağnlar şiddetlenmiş. ertesi sa- bah kan kusmaya başlamıştı. Londra'- daki Edgware Hastanesi'ne giden Smith. çekilen filmler sonucunda dok- torlann "kaygdanacak bir durumun' söz konusu olmadığını söylemeleri üzerine. kendisine tavsiye edilen ağrı kesidleri alarak evine dönmüştü. Fakat. Smith'in durumu giderek ağırlaşıyor. vücudunun her yeri, cinsel organı bile uyuşuyordu. Yüzünün ren- gi. sandan siyaha dönmeye başlayıp giderek daha tehlikeli bir hal aldığında Mount Vernon Hastanesi'ne sevk edi- len Smith'in filmleri çekilerek 'strepto- coccal iltihaplanma' teşhisi konulabildi. Üç acil ameliyatla. kangrenli bölge- deki deri alınabilmişti. Kalçalarındaki. yağ, deri ve kas dokulannın büyük ço- ğunluğu almarak çürüyen bölgeye ak- tanlan Smith'in hayatı kurtarılmtştı. Ocak'tan beri yaşananlaf Stirling: Roseann Millar'ın vûcudunda da çûrümelere rastlanmıştı. Greater Manchester: Ayak bileği sakatlanan 48 yaşındaki Gillian Wilkinson'un rahatsızlığı kangrene çevirince bacağı kesılmişti. Gloucestershire: A grubu Streptococcaj iltihaplanma 6 kiayı etkisi altına aldı. Şımdiye dek hastalardan 3'ü öldü. West Lothlan: 25 yaşındaki Pamela Cunningham şubat ayında, cürümeler sonucu ölmüştü. Surrey: 20 yaşlarında bir genç kız, sezaryen doğum sonucu çocuğunu dûnyaya getirdikten sonra, vûcudunda cürümeler baş göstermişti. Or öldü. Hertfortshire: 18 nısanda olen 43 yaşındaki Glenys Connor, Streptococcal kan zehirlenmesi geçirmişti. 'nceki gün West Sussex: 58 yaşındaki Margaret Buxton, sağ göğsünün altında beliren bir cilt iltihabı sonucu ölmüştü. Kent: Streptococcal iltihaplanmanın çürümeye dönüşmesi eyeya aki Ter39 yaşındaki Terry Bovvden 36 saat içinde ölmüştü. Londra: 25 yaşındaki Stephan Smith, çûrumelerin baş göstermesinin ardından 3 ameliyat geçirdi.