Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19NİSAN1994SALI
Canlılann yaşaması için gerekli maddelerin üretildiği sulak alanlarm kurutulmasma yasalanmız olanak tanıyor
1milyonhektarsulak alankaldı
Felçte
erkentedavi
\1l l)l( Al. İKIIHM
GÜLÇİN ÎLCİ
BIRDIR - Sulak alanlann pek
çoğunun bilinçsızce kurutulduğu ül-
kemizde, bugün yaklaşık 1 milyon
hektar sulak alan kaldı. Bütün can-
lılann yaşaması için gerekli organik
maddelerin yoğun olarak üretildiği
bu alanlann kurutulmasma, yasala-
nmız olanak tanıyor. Başta DSİ'nin
kuruluş yasası... Sulak alanlan ba-
(aklık olarak niteleyen ülkemizın en
büyük \atinmci kuruluşu. DSİ.
köylüye tanm alanı açmak için göl-
leri kuruttu. Doğal göllen su deposu
olarak kullandı. Sulak alana gelen
suyu barajlarla kesti. DSİ, devletin
tanm polıtikalannın uygulayıcısı
oldu ülkemızde.
DSİ'nin pobtikasını, Doğal Ha-
yatı Koruma Derneğı (DHKD)
Önemlı Kuş Alanlan Proje Sorum-
lusu Murat Yarar, şöyle değerlendi-
nyor "Bu çelişkilerin nedeni, bırakın
sulak alan kullanma politikasını, ru-
tarlı bir tanm politikamızın olma-
ması, bazı koruma etkinlikleri ve sta-
tülerine rağmen, sulak alan konı-
macılığı anlayışının henüz gelişme-
miş olmasıdır. Ayrıca bugüne dek
yapılan çalışmalar hep alan bazında
olmuş. bazı kunımlar bir alandaki
bozulmayla uğraşırken, diğer alan-
larda benzeri tahripkar etkinlikler
süregelmiştir."
Bugün ülkemizde irili ufaklı nere-
deyse bütün sulak alanlann doğal
yapısı, DSİ'nin geliştirdiği projeler
sonucu bozulmuş ve bozulmakta.
DSİ, kuruluşundan bu yana 175
alanda. koruma adına, 105 bin 624
hektar alanı kuruttu.
Taşkın kontrol çalışması
Bunun yanında 250 bın 321 hek-
tar alanda da taşkın kontrol çalı-
şması yapü. Bu çalışmalar sonucun-
da Cumhuriyet'ın ilk yıllannda 1.5-
2 milyon hektar civannda olan su-
lak alan miktanmız yaklaşık 1 mil-
yon hektara düştü.
Suğla, Söğüt, Avlan. Amik.
Emen, Gavur ve Seyfe göllen, DSİ'-
nin doğrudan kurutma politıkasının
en belirgin örnekleri. DSİ, Türkiye'-
nin en büyük tatlısu rezervi olan
Beyşehir Gölü'nden doğrudan su
alıyor. Işıklı ve Marmara göllerini
doğal su deposu olarak kullanıyor.
Ereğli ve Hotamış sazlıklannda.
Burdur Gölü'nde ve daha nıcelerin-
de sulak alana gelen suy u barajlarla
kesıvor. Menderes ve Kızılırmak
1
ulak alanlan bataklık olarak niteleyen
DSİ, köylüye tanm alanı açmak için gölleri
kuruttu. Doğal gölleri su deposu olarak
kullandı. Sulak alana gelen suyu
barajlarla kesti.
deltalan çevresindeki bataklıklan
"ıslah" ediyor.
Sulak alanlanmız salt DSİ proje-
lerinın tehdidı altında değil. Pek çok
sorunla karşı karşıya. Özellikle 50'b,
6O'lı ve 70'li yıllarda kurutma proje-
lenne ağırlık veren DSİ'de temelde
daha çevreci görüşler belirmış ancak
kurutma tanm alanı açmak için ha-
la bir seçenek.
DHKD Önemli Kuş Alanlan
Proje Sorumlusu Murat Yarar, bir
yandan Ramsar Sözleşmesi ile kap-
samlı bir koruma statüsüne kavuş-
turulmasına çalışılan sulak alanla-
nn. bir yandan da çelişkiler yumağı
ıçınde ne tür tehlikelerle karşı karşı-
ya bırakıldığını şöyle anlatıyor:
"Devlet kurumlan arasında koor-
dinasyon ve bilgi aktşı çok zayıf. Her
kurum gelişimi hedefliyor, bu gelişi-
mi kendi sektörel anlayışıyla sınırlı
görüyor. Devlet. bir sulak alanı koru-
mak için ilgili bakanltğına bütçesin-
den para ayınrken. aynı yeri tahrip
edecek bir proj için bir başka kuru-
muna da kaynak aktarıyor. Mevzuat
karmaşası ise kaygı verici. Örnek
mi? Ramsar Sözleşmesi'nin onaylan-
masından sonra Kıyı Yasasfnda
yapılan değişikliklerle, sulak alan-
lann yine gözden çıkarüabildiği açı-
kça görülebilir."
Tüm bu yönetsel ve yetkisel kar-
maşaya son vermek için Ramsar
Sözleşmesi'nin büyük önem taşıdı-
ğını belirten Yarar, "Bu sözlşme, ül-
kesel bir sulak alan politikası geliş-
tirilmesini ve sulak alanlan ilgilendi-
ren her riirlii etkinliğin bir süzgecten
geçirilmesini sağlayabilecektir" di-
yor. İşte bazı sulak alanlanmız ve
sorunlan:
Sulak alan kurutma ile ekolojik
koruma kavramının birleştirildiği
Seyfe Gölü'nde. tam bir kamuoyu
yanıltması sürüyor. DSİ'nin yürüt-
tügü trilyonluk projeyle, "ekolojik
denge"yi yeniden sağlama adı altın-
da, binlerce hektar sulak alan kuru-
tularak şeker pancan tarlasına çev-
rilmeyecalışıbyor.
Göksu deltasında. deltarun orta-
sına kurulacak havaalanı projesi,
doğa korumacılann uğraşılan ve ye-
rel yöneticilerin duyarblığı sonucu
şimdilik rafa kaldınldı. Ancak Özel
Çevre Koruma Alanı olan deltanın
ekolojik değerlenru özellikle tarım-
sal kirlılik. tanmsal gelişım projelen
ve sonu gelmeyen ıkinci konut yapı-
laşması tehdit ediyor.
Ülkemizın dıplomalı kuş cennetı
Manyas Gölü'nde kırlilık sorunu
sürüyor. Ulubat. Eber. Akşehir,
Eğirdir ve Tuz gölleri ile Karamık
Sazlıklan, Kıalırmak Balık Göllen
ve Güllük sazlıklan gıbi alanlar kir-
liliğin yoğun tehdidi altında. Hak-
kan Yüksekova'daki 28 bin hektar-
hk sulak alan birkaç yıl içinde ku-
rutma ve aşın yapılaşma sonucunda
neredeyse tamamen yok oldu.
Soyu dünya çapında tehlike altın-
da olan dikkuyruk ördeklerle daha
bırçok kuş türüne ev sahipliği yapan
Burdur Gölü, Isparta Organize Sa-
nayi Bölgesi ve havaalanı projeleri-
nin tehdidi altında. Danıştay Altıncı
ve Onuncu Daireleri Müşterek Ku-
rulu, Isparta Organize Sanayi Böl-
gesi inşaatını Burdur Gölü ve çevre-
sinde doğal ve ekolojik yapıya zarar
vereceği gerekçesıyle durdurdu, an-
cak kuş cenneti olan göl kıyısında
kurulmasını Çevre Bakanlığı'nın is-
temediği havaalanı inşaatı hızla sü-
rüyor.
Şimdi bir Çevre Bakanlığı uzma-
nına kulak veriyoruz: "Devletin su-
lak alanlara hera ekolojik, hem de
ekonomik bakması lazım. Bu kadar
hızla artan nüfusun elbet birtakım is-
tekleri var. Bütün mesele, kaynak-
ların akılcı kullanılmasında. Belki
birkaç örnekle, sulak alanlarm kunı-
tulmadan ekonomiye kazandırılması
örneklenebilir. Birkaç devlet kurulu-
şunun işbirliği ile sulak alanın değeri-
ni ortav a kov ması sağlanabilir. O za-
man vatandaş kurutulmasını iste-
mez."
Felç uzmanlan yeni ilaçlar
sayesinde bu hastahğın tedavisine
daha erken başlanabildiğini
belirtiyor. Felç gelen hastanın 30
gün boyunca gösterdiği gelişme,
iyileşme konusunda en önemli
gösterge sayıhyor. Oysa ki geçmiş
yıllarda felçli hastaya ilk aşamada
müdahalede bulunulamıyordu.
Beyne oksijen taşıyan ve besleyen
damarlarda birçatlama olursa ya
da pıhtılaşan kan bu damarlan
tıkarsa bireye felç geliyor. Beyin
gözeleri yetersiz oksijen nedeniyle
ölüyor. Kalp knzi geçiren
hastalann tam tersine, ınme gelen
hastaya nörolojik bir gözlemden
geçmeden herhangi bir ilaç
verilemiyor.
Massachusetts Tıp Merkezi'nden
Dr. Marc Fısher, felç tedavisi
konusunda übbın "altınçağTna
girildiğıni müjdebyor. Fisher. kalp
hastalanna verilen, kanın
pıhülaşmasını gideren ilaçlann
felçli hastalara da uygulanıp
uygulanamayacağı konusuna ışık
tutacak araştırmalann
sürdürüldüğünü bebrtiyor. Bu
ilaçlann, felci izleyen birkaç saat
içinde, beynin hasarlı
bölgelerindeki kan akışını düzene
sokması bekleniyor.
Alman manken Claduia Schiffer yılda 400 kez çeşitli dergilere kapak oluyor
Masum,taze,güleryüzlü...TıpkıbirçjçekgibiSTOCKHOLM (Cumhuriyet) -
İsveç'te bu >ıl yayımlanmaya başla-
yan ve dünyanın en ünlü moda ma-
gazinlennden ELLE'in çıkarttığı
Top Model'ın ilk sayısının 52 sayfa-
sı. ülkemızde de tanınan Alman
manken Claudia Schiffer'e aynldı.
Gilles Bensimon'un albümünden ab-
nan çok sayıda fotoğrafla bırlıkte
sunulan bölümde Olivia de Lamber-
terie, yıldız fotomodeli anlatıyor.
1987'de bir yıldız bulundu
Fotomodel ajanlan Michel Leva-
ton ile Aline Souliers'in Claudia'yı
buluş öyküsü şöyle: Metropolitan
Model Ajansı'nın şefı Michel Leva-
ton. 1987'de bir ekim gecesi Düssel-
dorf takı diskoteğe gittiğinde olduk-
çakeyifsizdi.Bumeslektekiadı"Sco-
uting" olan ve "güzel kız arama' an-
lamına gelen görevı ıkı haftadır Al-
manya'da sürdürmüş ve kimse bu-
lamamıştı. Gözüne ansızın, pistte
dans eden bir genç kız ilişiyor. Gör-
düğü, 17 yaşındaki Claudia'dır. Bir
süre sonra genç kızın yanına, elinde
kartvizitı olarak yaklaşüğı zaman
Claudia'nın ona kuşkuyla baktığını
görüyor. Epey dil döktükten sonra
randevu almayı başanyor. Ertesı
gün bir pastanede buluştuklannda
Claudia'nın yanında annesi vardır!
Bayan Schiffer ne fotoğraf çekilme-
siyîe ilgilidir. ne de kızının Pans'e
gitmesiyle. '"Kızım 17yaşında.öğre-
nimini bıtirmesi her şeyden önce ge-
lir" demektedir... Defalarca telefon
edip haftalarca bekledikten sonra
Levaton, Paris'te fotoğraf çekibnesi
için genç kızı ve annesini ikna etme-
yi başanr.
Bomba. Fransız ELLE
tarafından patlatılıyor
"Biz yüdız bulduk" diye müjdeyi
veriyor Levaton. iş arkadaşı Aline
Souliers'e. Aline de aynı görüştedir:
- Oaudia, inamlmaz bir masumlu-
ğa ve tazeliğe sahip. Bir çiçek gibi;
cana yakın ve güler yüzlü. Cstelik, iyi
tavırlı.
Claudia'nın ilk fotoğraflannı
Marie-Françoise Prybys çeker ve iki
arkadaş resimleri, bütün önemli
dergılerle gazetelere gönderirler So-
nuç berbaîtır! Hiçbiri yayımlanmaz.
Üstelik genç kıa fazla çocuksu bul-
duklannı da acıklarlar. Epey giri-
şimde bulunduktan sonra. ELLE'in
model seçiminde son sözü söyleyen
kişi olan Odile Saron'dan randevu
abnır. Odile. Claudia'yı öylesine be-
ğenir ki. yeniler konusunda pek sık
rastlanmayan bir çabuklukla, he-
men bir hafıa sonrası için çekim
randevusu verir. İki hafta sonra
Claudia ve Michel. ELLE'le kont-
rat yapmıştır bile...
İçkisi, sigarası yok.
Sabahları erkeh kalkıyor
Michel Levaton anlaüyor:
"En küçük bir övünme payı olma-
dan şunu belirteyim; bu kız için az gö-
riilür bir "lanse etme' programı uy-
guladık. Gece gündüz onunla çalış-
ük. Ne var ki o da gerçek bir yıldızın
yapması gereken her şeyi kuşkusuz
yaptı. Son derece ciddi, asla 'hayır'
demiyor, sabahları erken kalkıyor,
içkisi-sigarası yok, geceleri erken ya-
tıvor. Bu kız, gerçek anlamıyla bir
profesyonel.
Gerçi henüz 17 yaşında olduğu için
eğitilmesi gerekti; mesleğin incelikle-
rini ögrettik. Aynca küçük bir yerle-
şim yerinden geldiği için büyük kent-
lerdeki yaşamı pek bilmiyordu. Bir-
çok açıdan ona, bir ana-baba gibi
yarduncı olduk. Her şeyden önce, he-
men ve hızlı para kazanma derdine
düşmedik. Çeşitli kataloglarda poz
vererek para kazanabilirdi, ama ağı-
rdan aldık. Daha büyük istekler için
onu sakladık."
Oaudia Schiffer'in en çok sevdiği şey resim yapmak. Picasso'nun yerinde ounak istiyor. Bir erkekte en çok aradığı özellik ise dürüstlük.
ELLE'de tanıtıldıktan sonra İtal-
yan, Alman ve İngiliz magazınleri
Claudia'yı kapışıyordu. Ünlü ma-
gazinlerde 5 kez kapak olunca Av-
rupa zaptedilmişti bile!
Her şeyden önce bir moda yaratı-
cısının ilgisini çekmek gerekiyordu.
Ahne anlaüyor:
"Tip olarak ChanePe uy acağı aklı-
mın ucundan geçmemişti. Amerika
için zaman erkendi. Yine de Cha-
nel'e, Claudia'nın bir albümünü gön-
derdim. Karl L.agerfeld'in, Claudia'-
yı görmek istediği bana bildirilince
küçük dilimi yutuyordum. Kısa bir
süre sonra Claudia, Chanel'in podyu-
muna ilk kez model olarak çıkmıştı
bile!
Ona model gibi yürümeyi ögre-
tebihnek için saatler harcadun. So-
nunda Kari'a telefon edip 'Bu iş ol-
maz' dedim. Güldü. 'Hiç önemi yok'
dedi. 'sokakta yüriir gibi yürüsün ye-
ter."
Sıra Amerika'da
Claudia ABD'ye. daha çok blucin
ve spor gıysiler tanıtan Guess adlı,
oldukça yeni bir fırma aracıbğıyla
tanıtılıyor. Guess'in kampanyası
ABD'de 5, Avrupa'da 7 kapak res-
miyle sonuçlanınca bu secimin de
yerinde olduğu kanıtlanıyor. Artık
Düsseldorf taki diskoteğin sıkılgan
kızı, yıldız modellerin yıldızı olmuş-
tur. New York Times Magazine, Pe-
opie Vaniry Fair ve Rolling Stones
ilk kez kapaklannı bir fotomodele
ayırmışlardır...
Meslekte en az 6-7 yıl bulunmamış
bir modelle uzun süreli kontrat > apı-
lması pek görülmüş bir şey değildi bu
meslekte. Claudia, Revlon'la
bir kontrat yaptı ve bunun içeriğinı
yalnızca 5 kişi bibyor. 5'i de, kont-
rattaki mıktan açıklamamak için
kontrat imzaladı! Bilinen tek şey.
Claudia'nın yılda yalnız 30 gün çab-
şmak zorunda olduğu. Fanta'yla da
benzeri bir kontrat imzalandı.
Claudia, yalnızca kontrat bakı-
mından değil, kapak olma bakımın-
dan da rekor sahibi: Yılda 400 kez!
Paris'tekievine günde 1000, ABD-
dekine de 2000 mektup geliyor. Ni-
colas Rachline. yapımcılığını üstlen-
diği ve Claudia'nın yıldız oluşunu iş-
leyecek olan fıbnin daha çekimi baş-
lamadan 17 büyük TA' şirketi yayım
hakkı için para verip sözleşme imza-
lamış bile.
Claudia Schiffer anlatıyor:
İlk deneme fotoğraflannın çekimi
için annesi ve babasıyla Paris'e gelen
Claudia o günleri şöyle anımsıyor:
"Benim sorunum fotoğraflar değil,
dildi. Okulda Fransızca okumuştum,
ama fotoğrafları çeken VV alter Chin
öyle hızlı konuşuyordu ki hiçbir şey
anlamadım. Neyse ki yardımcısı Aİ-
manca biliyordu. çok işime yaradı.
Korkmuyordum. Başanlı olacağıma
değgin içimde bir his vardı."
1.82 boyundaki Claudia'da "Bar-
dot'nun cinsel çekiciüği, Garbo'nun
zarifliği" var denıyor. En küçük bir
Alman aksanı olmadan Fransızca
konuşuyor. Dünyanın neresine gi-
derse gitsin üç şarkıcının CD'lenni
yanında götürüvor. Phil Collins, El-
ton John ve Priıice. Saçını akşamlan
yıkıyor ve kurutmadan yatıyor. Öy-
le, gözkapaklanna salatabk fılan
koyduğu yok.
''Önem verdiğim tek şey, nem kre-
mi" dıyor. "Onun dtşında. sağlıklı
gıda alıyorum. spor yapıyorum ve her
olanakta gülüyorum. Evden çıkma-
dan önce asla makyaj yapmam. Bir
çekime makyajsız gitmek, bu mesle-
ğin kuralıdır."
Claudia'nın dünyaca ünlü ölçüle-
ri şöyle: 58 kg, göğüs 95. bel 62 ve
kalça 92. En çok Karl Lagerfeld.
Versace ve Valentino'yla çalışmayı
yeğliyor. Olağan defıleler. ona göre
biraz sıkıcı. Ne var ki modellerin
kendi ruhsal durumlannı meslekle-
nne kanştırmamalan gerektiğine
inanıyor. Kimseyle kendini rekabet
içinde görmüyor: "Bazen diğerfcriy-
le aramda tatsız şeyler olmuyor de-
ğil" dıyor. "ama ben karşılık vermi-
yorum. Ben nevsem oyum. kimse gibi
olmama gerek yok diye düşünerek si-
nirlerime hakim oluyorum."
En büyük tutkusu resım. Her fır-
satta galenlere gıdip tablo satın ab-
\or. sanat albümlennı topluyor ve
"kendi kendine" resım yapıyor. Ar-
kadaşlannı ağırlamayı seviyor. ama
asla yemek pişiremiyor. "Bir kez çi-
kolatalı pasta yapmaya kalktım, 24
saat uğraştım. Ölmadı üstelik..." Hiç
içki içmiyor. "Arada bir Akdeniz'e
bakan bir cafede bir akşamüstü
küçük bir kadeh pastis içmeyi seve-
rim, ama" diyor sorulunca.
Gelecekle ilgili düşünceleri neler?
"Fransa'da bir kır evinde, kocam
kim olacaksa onunla. köpeğimle ve
en çok iki çocukla yaşamak. İkiden
fazla istemem. çünkü yaşamda yapa-
cak çok şey var..." •.
ClaudiaVa 24 soru, 24 yanıt:
- En büyük mutsuzluk?
Hasta olmak.
- Nerede yaşamak isterdin?
Monte Carlo ve Akdenız kıyısın-
da.
- Hangi kişilik hatalaruu anlaytşla
karşılarsın?
Hemen hepsıni. İnsanlan olduk-
lan gibi kabul etmek gerek. Her şe-
\ın bir özü vardır.
- Sevdiğin film yönetmenleri?
Luc Besson, Claude Lelouch,
Scorsese ve Spielberg.
- Sevdiğin şarkıcjlar?
Phil Collins. Elton John. Prince
ve Freddy Mercury.
- Bir erkekte en çok neye önem ve-
rirsin?
Dürüstlüğe.
-Kadında?
Güvenılirliğe.
- Spor yapar mısın?
Evet. Tenis, ata binme, kayak ve
dans.
- Bir insanı öMürebilir misin?
Asla.
- En çok ne yapmayı seviyorsun?
Resım yapmayı. okumayı. sine-
maya gıtmeyi ve Broadvvay'de mü-
zikal izlemeyi.
- Kim ounak isterdin?
Picasso.
- En önemli özelliğin ne?
Dayanıklıhk.
- En önemli vanlışın?
Sabırsızbk. Bir şey yapmak ister-
sem hemen yapmak istiyorum.
- Bir erkekte ilk önem verdiğin
özellik hangisi?
Şaka anlayışına sahip olması.
- En sevdiğin renk?
Koral kırmızısı.
- En sevdiğin koku?
Yasemın.
- En sevdiğin yazarlar?
Balzac. Max Fnsch, John Irving.
- Gerçek yaşamdaki kahramanla-
nnkimier?
Doktorlar.
- En sevdiğin ad?
Leila. Küçükken Sultan adlı bir
köpeğim vardı. Bana. onun Leila'sı,
yani prensesi olduğumu söylerlerdi
- En çok neden nefret edersin?
Kötü kalplilikten, yalandan ve
küstahbktan.
- Nasü bir beceri sahibi olmak is-
terdin?
Barbara Streisand gibi şarkı söy-
leyebibnek, Sylvie Guillern gibi
dans edebilmek.
- Ruhların ölflmsüz okhığuna ina-
nıyor musun?
Eyet.
- Ölümün nasıl olsun isterdin?
Uyurken.
- Şu an kendini nasü bissediyorsun?
Çok iyi. Yaşantım bir masal gibi.