Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahiT)i: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: ÖzgenAcar • Genel Yayın
Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yavın
Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıışlen Müdürlen:
İbrahim Yıidız, Dinç Tavanç (Sorumlu ).#Haber
Merkezi Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberler: Er-
gun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yüdırun •
Istihbarat. Yalçın Çakır • Yurt Haberlen: Mehroet
Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül-
kadir Yücelman • Duzeltme: Abdullab Yazıc»
Ankara Temsıkısı: Mustafa Balba» #Haber Muduru. Doğan Akın AtatürkBul-
van No:125. Kaf 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex. 42344. Fax-
4195027 •İzmır Termılcısı Serdar Kızık, HZıva BK 1352 S2 3 Tel:4411220
Telex: 52359, Fax. 4419117 • AdanaTemsılcü.ı. Çetin Yiğenoğiu İnonuCd 119 S
No: 1 Kat. 1, Tel-352255O-35226OI-3522492, Tele\ 62155. Fa\ 3522570
Müessese Müdüni. Erol Eriut #Koordınatör:
Ahmet Korulsan • Muhasetfe Bülent Yenef
• Idare Hüseyin Gürer • Işletme önder Çelik
• Bılgı-lşlem Nail lnal •Bılgısa)ar Sıstfm:
Müriivet Çiler • Reklam. Reha Işrtman
Yatnria>n ve Basa: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yavıncılık A Ş
Turkocai Cad. 39 ' 1 Cağaloglu34334ts! PK 246tslanbulTel (0 212}5i:0505COhjl)Tele< Z22M, FJX <u :i:)5
28MART1994 Imsak.5.21 Guneş- 6 48 Öğle.!3.!6 İkındı 16 45 Akşanr 19 31 Yatsr 20 52
TörHş 1 Mayıs'ta
Bosna-Hersek'te
•ANKARA (AA) - Türk-İş.
bölge lulkına destek olmak ve
sürmekıe olan Latliamı
lanetlercek amacıyla bu yıl 1
Mayıs'ı Bosna-Hersek'te
kutlayacak. Türk-İş Genel
Başkaru Bayraın Meral. 21 -22
martta \apıi.an Fürk-İş
Başkanlar Kurılu
toplantısında, Uluslararası
Hür îşçi Sendikalan
Konfederasyorunun
(ICFTL") tavsije karanna
uyularaL bu yıftci 1 Mayıs
kutlamalannın
Bosna-Hersek"ıe yapılmasının
kararlaşunldığınısöyledi. 1
Mayıs'ın işçı sınıfının birlik,
dayanışrna v e rr.ücadele günü
olduğunu anjmsatan Bayram
Meral, 1 Mayıs'ı dahada
anlamh bır biçimde kutlamak
düşüncesinde olduklanru
bildirdi. Bosna-Hersek'teld
katliamın lanetlenmesı ve
bölgede yaşayan ınsanlarla
dayanışmarun sergüenmesinin
del994yıh 1 Mayısı'nayenı
biranlamveboyut
kazandıracağını vurgulav an
Meral, "Türk-İş Başkanlar
Kunılu. bu diişûnce ile
ICFTUnundakaran
uyannca bu yıl 1 Mayıs'ı
topluca Bosna-Hersek'te
kutlayacaktır" dedi.
Dünya
Tiyatrolar Gûnü
• ANKARA (AA) - Devlet
Tiyatrolan Genel Müdürü
Tamer Levent
başkanlığındaki birheyet, 27
Mart Dünya TıyatrolarGünü
dolayısıy la Anıtkabir'i ziyaret
etti. Genel MüdürTamer
Levent ve berabcrindekı
heyet. dün Anıtkabir'i ayaret
ederek. kabre çelenk kovdu ve
"Ata'nın manevı huzurunda
sav gı duruşunda bulundu.
Levent. daha sonra anıtkabir
ozeldefterine. "Bugün Dünya
Tiyatrolar Günü, aynı
zamanda ulusal anlamda yerel
seçımlerin yapıldığı gün.
Sanatçının alnında ışığı ilk
gören kişı olmanın özelliğini
ve bu mısyonu sizın bize
yükledığinizi bilıyoruz" diye
yazdı. 27 Mart Dünya
Tiyatrolar Günü kutlamalan,
yerel seçımler nedeniyle
önümüzdekı günlerde
yapılacak.
Memur borç
batağında
• ANKARA (ANK A) -
Maliye Bakanı İsmet Attila,
geçen yıl 180 bin 87 memura
Emekli Sandığı'ndan toplam
277 milyar 690 milyon lira
borç para verildiğini açıkladı.
İsmet Attila. ANAP Çonım
Milletvekili Ateş
Amiklioğlu'nun soru
önergesini yanıtlarken Emekli
Sandığı'ndan birinci
dereceden aylık alan
memurlara iki milyon lira, 2,
3, ve 4. dereceden aylık alan
memurlara 1.5 milyon lira, 5,6
ve 7. dereceden aylık alanlara
bir milyon lira. 8-15arası
dereceîerden maaş alan
memurlara da 500 bin lira
borç para verildiğini bildirdi.
Venedik-Antalya
feribot seferleri
• ANTALYA (AA) - Venedik
ile Antalya arasında yapılacak
turistik fenbot seferleri, 14
mayıs cumartesi gdnü
Venedik'ten başlayacak.
Antalv a-Venedik feribot
seferleri bu yıl da 15 günde bir
yapılacak. Samsun feribotu,
birhafta Antalyadan, öteki
hafta ise Marmaris"ten
kalkarak Venedik ehareket
edecek. Samsun fenbotunda
bu y ıl u> gulanacak kamara ve
koltuk fiyatlan da belirlendi.
Buna göre kamaralardaki bir
kişilik yatak ücreti 340-870
mark arasında değişiyor.
Feribota taşıtlannı yüklemek
isteyenler ise aynca 400 mark
ödeyecekler. Koltukta
seyahat etmek isteyenlerin
ödeyeceği fiv at da 325 mark
olarakbehrlendi.
TRT'nin işi
çok zor
• ANKARA (ANK A) -
Reklam pastasındakı payı
gittikçeküçülenTRT, 1991
yılında43milyarlirakâr
etmesine karşın 1992 yılını 15
milvar. 1993 \ ılını da 60
mıly ar lıra zarar ile kapattı.
1991 yılının sonlanna doğru
yasal boşluklar vesiyasal
iktidarlann tercihlerinden
yararlanan ticari amaçlı özel
televizyonlann ortaya
çıkarak. sadece izlenmek
amaayla yayın yapmalan
sonucunda büyük bir izleyici
oranı kaybeden TRT'nin
reklam pastasındakı payı da
gittikçe küçüldü. TRT'nin
reklam gelirleri, 1989yılında
yüzde70,1990yılında72
olmasına karşın 1991 yılında
63'e, 1992>ılındaise36.9'a
kadardüştü.
ÇariçeKaterina 'nınkorumasıÖzer Çiller, Haydar Aliyev'in ziyareti sırasında verilen yemekte
masadaki hanımlara anlatıyor: Ben reenkarnasyona inanırım...
Bence insanlar öldükten sonra tekrar dümayageliyorlar... Bunu
doğrulayan birçok olayla karşılaşıyorum hayatımda... Gördüğüm
rüyalar ve çeşitlihissedişlerim bunu ortaya açıkça koyuyor, ben
bundan önce Çarlık Rusyası 'nda; Petersburg 'dayaşadım.'
Davetlilerin şaşkuı bakışlan arasında Özer Çiller devanı ediyor:
'Katerina 'yı korumakla görevlisubaylardan biriydim... Yıllar önce bir
Rus ressamın tablosunu almıştım... Sankibu resmidaha önceden
hatırlıy orgibiy dim... Rus\'agezilerimden birindegördütn ki a\ nı
ressamın eseri,Petersburg da Çarlık Sarayı 'nın duvarlarında da ası/ı...'
Özer Çiller 'in anlattıkları herkesi çok etkilemişti, bu konuşma siyaset
kulislerinde, tebessümle karşılanıyor veşöyleyorumlanıyordu: 'Kendisi
Rus Subavı ise karısı da Katerina idiherhalde...'
7ansu Çiller'in
Uilinmeyen
Siyaset Rommu
Nursun Erel
Ali Bilge
Çiller'leredevlet tahsisli arazi-8-
zer Çiller bu konularda "çeliş-
kili" bir görünüm sergjliyor-
du... Kendisinı "uzak" tanı-
yanlara şöyle diyordu:
-Bana Ahmet Özal rolü biçi-
liyor... Böyle bir durum vok...
Ben hiçbir şeye kanşmıyorum... Oysa bir
yandan da Devlet-Hava Meydanlan Genel
Müdürü Yiğitgüden'i "göroden alma" giri-
şimlerinde bulunuyordu. Genel Müdürü
görevden alan kararname Köşk'e sev k edil-
mişti ama 6 ay süreyle Demirel tarafından
imzalanmadı...
Bu duruma sinirlenen Özer Çilier bir gün
Yiğitgüden'in sekreterini aradı:
" Kızun bana Genel Müdüni bağla baka-
yım."
-Efendim Sayın Yiğitgüden'le irtibatlıyo-
rum.
" Ne Yiğitgüden'i kızun?Oadamhâlâora-
dan gjtmedi mi?"
Özer Çiller acaba DHMİ'de bu değişiklı-
ğı yapmakta neden bu kadar ısrarlıvdı?
Eski Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu'ya gö-
re bunun nedeni şuydu:
-İstanbul'daki 200 milyon dolarlık ek
meydan ihalesini Lockheed fırmasına ver:
mek için taahhütte bulunmuşlar. DHMİ
Genel Müdürü orada durduğu sürecc buna"
imkan yok. çünkü bu işe üçlü bir komisyon
karar veriyor. komisyonun üyeleri. Ulaştır-
ma Bakanı. Hazine Müsteşan ve DHMİ
Genel Müdürü...
Yiğıtgüden. genç. iyi öğrenim yapmış, "il-
keli" bir bürokrattı. görevden alınmak is-
tenmesı üzerinde fazla yorum yapmak iste-
mıyor. ancak "Lockheed bu işe hazırlık saf-
hasında büyük para harcamış, ek mcvdanın
projesini filan yaptırmış, üstelik bu > ap-işlet-
devret projesi olmaktan çıktı, ihaleyi kaza-
nacak firmava çok büviik ayr^alıklar tanı-
nacak. Bu yuzden Lockheed eanını dişine ta-
karak bu projeyi almaya çalışıyor" demekle
yetiniyordu...
Demirel kararnameyi "imzalanıamakta"
pek fazla ısrar etmedi. sonunda DHMİ'ye
"Ahmet Kıratlıoğlu'nu getiren düzenleme-
ye imzayı koydu.
Beldibi'ndeki arazi
Bir gayn menkul zengini olan Çiller aile-
si. "babadan kalan ufak bir zeytinliğin
dışında". "tümiinü son 10 yılda edindikleri
"müthiş gayn menkul varlığına. "enflasyo-
na karşı en garantüi yatınmı aracı" diye gör-
dükleri yeni araziler ve evleri de eklemek ar-
zusundaydılar.
Bilkent'te satın alınan "dubleks daire"
Tansu Çiller'in Başbakan olduğu sıralarda
açıkladığı mal varlığının "en yeni" unsuruy-
du, ancak sonradan bu beyannamede açık-
lanmayan ufak bir araanin varlığı da anla-
şıldı...
Çille 'ler, Beldibi'nde, "devJet tahsisi" ile
1600 metrekarelik bir araziyi daha varlıkla-
n arasına katmîş. ancak bunu kamuoyun-
dan "gizli" tutmuşlardı...
Arazinin özelliği .Turizm Bakanlığı tara-
fından Çiller'lere 49 yılhğına, yıllık 2.5 mil-
yon lıra bedelle kiralanmış olmasıydı. Ba-
kanlık . Tansu Çiller'in Başbakan olması-
nın hemen ardından. 23 Temmuz 1993
günü bu tahsisi yaparken arazi üzerinde 19
kişilik bir pansiyon kurulacağı koşulunu da
koymuştu. Bu durumda Çiller'lerin 1994
haziranından itibaren bu pansiyonu işlet-
meye açmalan gerekiyordu. Turizm Ba-
kanlığı yetkilileri ise bu olasılığa pek ınan-
mıyorlar:
"Canım orası besbelli yazlık >illa olarak
değerlendirilmek üzere aluunış durumda...
Ama Sayın Çiller. ileride Başbakanlık yerine
pansiyon işletmeciliğine girişmeyi de isteye-
bilir tabii... Şaka bir \ana bizün vaptığımız
tahsis pansiyona verilmiş bir tahsistir... Bu
şartlar yerine getirilnıezse, her an iptai ede-
riz."
Ölümden sonra yaşam
Murat K.arayalçın"ının SHP Genel Baş-
kanı olmasından sonra protokolde Erdal-
Sevinç İnönü'nün yerini Murat-Neşe Kara-
yalçın almaya başladı. Konutta verilen
"Dar kapsamlı yemekJer" çok samimi ve
neşeli bir havada geçiyordu... Yemek soh-
betlennde taraflar birbirlerine "ilk isimJeri"
ile hitap ediyor. çocukluk anılan. hobiler.
okunan kitaplar. satın alınan resimler de
gündeme geliyordu.
Özer Çiller. Azeri konuk Hay dar Aliyev'-
in ziyareti sırasında verilen vemekte proto-
kol gereğı yan yana oturduğu Neşe Kara-
yalçın ile masadaki diğer hanımlara ''reen-
karnasyona inancı"nj şöyle anlattı:
"Ben reenkarnasyona inanınm... Bence
insanlar öldükten sonra tekrar dünyaya geu'-
yorlar... Bugünkü yaşamımzdan önce birçok
yaşam daha sürdürdünüz... Hatta ben buna o
kadar inanıyorum ki bunu doğrulayan birçok
olayla karşılaşıyorum havatunda..."
Hanımlar şaşırmışlardı: -Nasıl yani?
"Anlatayun... Gördüğüm rüyalar >e çeşitli
hissedişlerim -hatta buna hissi kablel vuku da
denivor biliyorsunuz, mutlaka sizin başınıza
da gelmiştir- ortaya açıkça koyuyor, ben
bundan önce Çarlık Rusyası'nda; Peters-
burg'da yaşadım."
Çillerlerin son on yılda edindikleri gayn menkuller, Ankara kulislerinde en çok konuşulan konularuı başında geli> ordu.
G
ayn menkul zengini olan Çiller ailesi,'babadan
kalan ufak bir zeytinliğin dışında', "son 10 yılda
edindikleri' müthiş gayn menkul varlığına,
yenilerini de eklemek arzusundaydılar.
Bilkenfte satın alınan 'dubleks daire' Tansu Çiller'in
Başbakan olduğu sıralarda açıkladığı mal varlığının 'en
yeni' unsuruydu. ancak sonradan bu beyannamede
açıklanmayan ufak bir arazinin varlığı da anlaşıldı...
>^^yiller'ler. Antalya Beldibi'nde, 'devlet tahsisi' ile
m 1600 metrekarelik bir araziyi daha varhklan
%^ y arasına katmış, ancak bunu kamuoyundan
_ J 'gizli' tutmuşlardı... Arazinin özelliği, Turizm
Bakanlığı tarafından Çiller'lere 49 yılhğına, yıllık 2.5
milyon lira bedelle kiralanmış olmasıydı. Bakanlık,
tahsisi yaparken arazi üzerinde 19 kişilik bir pansiyon
kurulacağı koşulunu da koymuştu.
u durumda Çiller'lerin 1994 haziranından
ğ ' } itibaren bu pansiyonu işletmeye açmalan
g j gerekivordu. Bakanlık yetkilileri ise buna pek
-<M~J inanmıyordu: 'Orası yazlık villa olarak
değerlendirilmek için alınmış... Ama Sayın Çiller, ileride
Başbakanlık yerine pansiyon işletmeciliğine girişmeyi de
îstevebilir tabii...'
Hanımlar daha da meraklandılar:
-Aman Özer Bey, herhalde şaka vapı\or-
sunuz?
" Hayır ha>ır, çok ciddivim. üstelik Kate-
rina'vı korumakla göre»li subaylardan biriy-
dim."
Hanımiar, kulak kesılmişlerdi. ısrarla an-
lattırmak istedıler:
-Peki bu hisse nereden kapıldınız?
"İşte esas mesele de bu... Yıllar önce bir Rus
ressamın tablosunu satın almıştım... Bu resme
baktığımda çok farklı şeyler hissediyordum,
sanki daha önce de bu resmi görmüştüm ben...
Sonra Rusya gezilerimden birinde gördüm ki
aynı ressamın eseri,Petersburg'da Çarlık Sa-
rayının du>arlarında da asılı..."
Özer Çiller'in anlattıklan herkesi çok et-
kilemişti, reenkarnasyon konusu Ankara'da
siyaset kulislerinde yay ılmay a başladı. tebes-
sümle karşılanıvor. şu söylenıvordu:
"Kendisi Rus Subavı ise karısı da Katerina
idi herhalde..."
Çiller'in zor günleri
Başbakan Tansu Çiller "zor günler" geçi-
nyordu, "deıtleşebildiği" pek az insandan
biri de Özel Kalem Müdiresi Nalan Kozan'-
dı... Çok üzgün olduğu bir gün Kozan'a şöy-
le dedi:
-Nalan acaba hata mı ettım ben bu işe
(Başbakanlık) heveslenmekle?
Kozan, gözleri dolu dolu yanıt verdi:
" Sayın Başbakanım... Öyle söylemeyin...
Sizin heykeuniz dikilmeli... "
Çiller, "acıyla" DYP Genel Başkanı seçil-
dıği gün İstanbul'dan ünlü sanayicilerden.
bankacılardan gelen telefonlan anımsadı:
-Tansu Hanım... Sizin bu göreve gelışıniz
Türkıye için büvük bir şans ve kaçınlma-
ması gereken bir fırsat... Sırf terörü halletse-
nız veter... Hevkelinizi dıkeriz sizin...
Bundan "sadece birkaç ay sonra "ise. bir
yurt gezısı sırasında . eşi Özer Çiller. İstan-
bul'dan aramıştı Başbakanı:
" Tansu, buralarda (İstanbul) soylenen şu,
(Çiller hiçbir şe> yapamadı), hani senin hey-
keüni dikeceklerdi?"
Ekonomi kötüye gidiyor
Çıllerın moralinı bozan olay. ekonomi-
dekı "kötüye gidiş"'ti. Başbakan "yine kim-
selere güvenememiş", tüm yetkileri üzerinde
toplamîştı. Bu çok riskli bir durumdu aslın-
da, çünkü Başbakanlığa bağlı bütün kurum-
lann en basit sorunlannın çözümü bıle bir
sürü yaaşma gerektiriyordu. ekonomide ka-
rar almak şöyle dursun.yazışmalara bile ye-
tişemıyordu. DPT ve Hazine'den birevrağın
ortalama 2.5 ayda tekemmül edebildiği kay-
dediliyordu.
Çiller ise. yöneltilen bu eleştirileri müte-
bessim bir ifadeyle,"Ekonomide çok iyi bir
kadrom var, işte Osman Ünsal... Beynimin
yarısı..." deyip geçıştiriyordu...
"Görünürde" bir kadro oluşturmayı da
gerçekten başarmıştı... "Kendisine biat et-
meyen" bürokratlan hallaç pamuğu gibi
atmış, Murat Kudat ve Bülerlt Payaslıoğlu'-
nu yurtdışına tayın ederek rahatlamış," kimi
bürokratlardan ise Cumhurbaşkanı Demirel
sayesinde" kurtulmuştu... Demııel. Çıller'Ie
anlaşamayan bürokratlann büyük bölümü-
nü Köşk'e "danışman" kadrosuvla almıştı...
Gerçi Çiller. kımi "yeni isimleri de bürokrasi-
ye kazandırmtştı, ""örtülü ödenek" dahıl." en
mahrem" ışlenn başına . Bjşbjkanlık Müste-
şarlığı'na Yücel Edil'i getırmıştı.Ancak Çil-
ler'in Edıl'e de "tam gü»enmediği", bu bir nu-
maralı bürokratı "7 ay >ekâlette" tutma-
sından bellı oiuvordu. ama bayan Başba-
kanın "> apısı buydu..."
Bürokratlar. Başbakanın kendilenni
"gözünü bile kırpmadan" harcayabıleceğı-
nin farkındaydılar. bclki de bu v üzden Çil-
ler'in Müsteşan Yücel Edıl. bir uçak yolcu-
luğunda rastladığı DYP'nin ağır toplann-
dan Mehmet Dülger'e şöv le div ordu:
"- Mehmet Bey şunu anladım ki, Özer (Çil-
ler) de dahil. çevresindeki herkes, Tansu Çiller
için gerektiğinde kullanıp atacağı bir kağıt
mendilden başka bir şev değil..."
Mavi yolculuk iptal
İpleri aslında kimseye teslim etmek iste-
meyen Çiller. görünürde ise "kadrom»ar" di-
yebilmek için kimi tanınmış isimlere de görev
teklif etti... Bunlardan bıri de Ali Tigrel'di...
Tıgrel'ler Türkiye've önemli hızmetleri geç-
mış. devlet bürokrasisine birçok adam yetiş-
tırmiş. kökleri eskiye dayanan tanınmış bir
aileydiler... Ali Tigrel ise yurtdışında iyi okul-
larda okumuş. bürokraside tecrübeler edin-
miş. DPT Müsteşarlığı vapmış. mükemmel
İngilizcesi olan bir isimdi. Eşi Gülen Tigrel de
eski bir bakanın kızıvdı...
Ağustos sonunda Tigrel'ler, Bayranıoğ-
lu'ndaki yazlık evlennde .Bodrum'a gjtme-
ye, "mavi yolculuğa çıkmaya". hazırlamyor-
lardı ki, telefon çaldı:
-Alo. Ali Tigrel Bey oradalar mı efendim?
Ankara'dan Başbakanlık konutundan an-
yorum.
" Buyrun ben Ali Tigrel."
-Efendim Başbakanımız sizi yann An-
kara'da bekliyorlar. Saat 16.00 uygun rau
acaba?
Tigrel şaşırmıştı, Bodrum'a gidişi bir gün
ertelediler, Ankara'y a hareket etti... Saat 16.
00'da Çiller'in makarrundaydı:
-Buy run Sayın Başbakanım, beni emret-
mişsıniz?
Çiller, Ali Tıgrel'in "elini avuçlarının ara-
sına aldı, yüzünü genç adama yaklaştırarak".
yumuşak birses tonuvla konuştu:
" Ali sana çok önemli bir görev verece-
ğim... AT konularından sorumlu Müsteşar
yapmak istiyorum, bürokrasivi biliyorsun,
tecrübelerin var, yurtdtsında temsil kabiliye-
tin var, bu iş senin."
-Aman efendim ben yenıden Ankara'ya
dönmeyi aklımdan bıle geçirmiyordum.
özel sektörde stresten uzağım. maddı sorun-
lanm da vardı. para kazanıyorum biraz.
Çiller "mazeret kabul etmiyordu", Tıgrel'-
in elını daha da sıkarak, kararlı bir ifadeyle
konuşmayı başladı:
" Hayır Ali... Celeceksin... Seni burada is-
tiyorum... "
Konuşma bitmişti, Tigrel şaşkınlık ıçinde
İstanbul'a döndü. durumu kansına anlattı.
apar topar Bodrum'a giderek mavi yolculu-
ga çıktılar... Göcek Koyu'na yaklaştıklan
sırada, erken saatlerde "sahiî konımamn
telsizinden" Tıgrel'lerin teknesıne bir tele-
fon bağlandı:
-Ali Tigrel Bey'i Ankara anyor.
Ali'yi bana vereceksin
Başbakan. Tigrel'i "mavi volculukta" bile
rahat bırakmıyor. "derhal göreve başlama-
sını" istıyordu. zaten Tıgrel'in dırenışini kes-
mek için Marmara Bank'takı patronu. Atil-
la Uras'ı aramış. şöyle demişti:
" Ali'vi bana vereceksin... Yoksa sana
baskı yaparun..."
Tigrel sonunda Ankara'ya döndü. ancak
AT konulanndan sorumlu Müsteşarlık bir
türlü kurulamadı. çünkü hazırlanan karar-
nameye Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin. bir
türlü imza koymuyordu. üstelik Çiller.
"ANAP'ın yolsuzluklarını yeniden ortaya çı-
karma" gerekçesivle aralannda Tıgrel'in de
bulunduğu 5'ı müsteşar, çok sayıda bürok-
ratla ilgili olarak Maliye Bakanlığı'na "taz-
minat davası" açıırmıştı... Tigrel ile 4 müs-
teşar, bir gün Başbakan Çiller'e gittiler:
"Sayın Başbakan, iki yıl çalışıp hayali ih-
racat olayını araştıran bir TBMM komisyo-
nunun vardığı sonuç ortada... Politikacıları
bir türlü suçlayamadüar, aralannda DYP'li
isimler de olduğu için bu yola gitmişler... Peki
bunda bizim suçumuz nedir? Teftiş Kunılu
Basbaka'mn ne kadar taraflı davrandığımn
farkında değil misüüz? Maliye Bakanlığf-
nın vazılaruu görseniz inanamazsınız, kos-
koca şirketlerin adresleri bulunamıvormuş,
bu nedenie devletin bu şirketlerinden olan
alacakları bize rücu edilecekmiş... Biz bu
milvarlık davalann temyiz harcmı bile öde-
yemeyiz..."
Çiller. bürokratlara hak vermişti:
" Bana Turiian Güven'i bağlayın... "
Güven bağlandı. Çiller Tehış Kurulu
Başkanına "davalann geri aiınması" talima-
tını iletti. Güven de bunun üzerine Maliye
BakanlığYna bıryazı vazarak. "bürokratlar-
la ilgili girişimlerin sehven başlatıldığı"nj be-
lirtti, davalann geri aiınması imasında bu-
lundu. Ancak başlanmış işten geri dönmek
kolay olmayacaktı. tam bu aşamada Özer
Uçuran Çiller devreyegirerek. Başbakanlık
Müsteşarlığı ve Teftiş Kurulu Başkanlığı ile
görüşmelerde bulundu ve şunu söyledi:
" Açılmtş bir dava nasıl geri alınacak? Bu,
Tansu Hanımı yıpratır aman bu işlere giriş-
mejin... "
Czülme bu da geçer
İşadamı Sakıp Sabancı, Atjı Köşk'te bir
akşam yemeği veriyordu.. Özer Uçuran
Çiller. masada. Ali-Gülen Tigrel ile "yan
yana" düşmüştü... Sohbet kovıılaşınca. "hü-
kümetin hayali ihracattan uğradığı kaybı
bürokratlara yüklemek için açtığı tazminat
davalan da gündeme geldi. Gülen Tigrel:
•' Bizi bu olay son derece üzdü... Böyle bir
haksızlığı Sayın Başbakan'a nasıl benimset-
tiler anlayamadık..."
Özer Çiller. "uzun uzadıya felsefeden.
mutluluğun anahtarından" söz ettikten son-
ra şöyle dedi:
-Bizim de başımızdan geçti... İstanbul
Bankası'nda. Bizim Vadi olayında mahke-
melerde süründük ama sonunda aklandık...
Siz de üzülmeyin bu da geçer... Ali Tigrel'in
"sessiz" kaldığı sohbette, Gülen Tigrel,
Özer Çiller'e "hiç çekinmeden" şu yanıtı
verdi:
" V'allahi siz bu işlere alışık olabilirsiniz,
üzülmezsiniz de...
Bizim ise ilk kez başımıza geliyor, teselli
olmamız pek kolay değil... "
Yann: Merkez Bankası
kıvranıyor