Katalog

21SUBAT1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA GENÇIİK - EĞİTÎM Yurtlarkışiaobnasın!Üniversiteyi kazandığınız kentte kalacak yeriniz yoksa ve ev de tutamıyorsanız çareyi devlet yurtlannda ararsınız. Nasıldır yurt yaşamı, neler düşlenir, nelerle karşılaşılır... Gençlik-Eğitim Servisi - Etrafı yüksek tel örgülerle çevrili. gri renkli bir binanın kapısından içeri giriyo- ruz. Girişte kimlik kontrolü yapan memurlan atlatmak zor olsa da içeri girmeyi başanyoruz. Odalann üze- rinde numaralar, kapılann yanında odada kalanlan tanıtan kimlik kart- lan bulunuyor. Burası bir kız öğrenci y urdu. Duvarda yurtta uyulması ge- reken kurallann yanldığı tablo var. Duvara monte edilmiş demir raflann üzerinde kitaplar, tabak. çatal, kaşık fıncanlar ve bir de tuzluk dizili. Do- laplar, ranzalar griye, duvarlar kirli sanya boyalı. Odada altı kız kalıyor. Hepsi çok farklı yerlerden gelen. farkh kültürlerle yetişmiş ınsanJar. Kültür farkı, farkb kişilikleri de ge- tirdiğinden odalarda sık sık tartış- maJar hatta kavgalar çıkabiliyor. Yurtta kalmak, öğrencilerin ya- şanüsını kolaylaştınyor mu? Öğren- ciler rahat mı. mutlu mu? Kısacası nasıl bir şey yurtta yaşamak? Bunu, uzun süre yurtta kalan bir kız öğren- ci şöyle özetliyor: "Sabah anons sesleriyle uyanırun. Kalkar, yüzümü yıkamak için tuvale- te yönelirim ama sular akmıvordur. Odaya gelip akşamdan doldurduğu- rouz su dolu kaplardan birini alırun ve tekrar tuvalete dönerim. Temizlikçi kadınlar tuvaletleri ve odaları temizle- meye başlarlar ama odalar her za- manki gibi geüşigüzel temi/lenir. Tu- valetlerse temizlense bile hep pLs görü- nür. Giyinir, okula giderim. Akşam si- nemaya ve thatroya gidemem çünkü en geç 21.00'de yurda dönmek zonın- dayım. Zaten 18.30'dan sonra gelir- sem o saatte yemek tükendiğinden, kantinden bisküvi türii şeyler alıp ye- mek zorunda kalınm. Bu saatten önce getebilirsem, yemek için kuyrukta beklemem gerekir. Sıcak su haftanın belirli günlerinde verildiğinden istediğim zaman banyo yapma hakkına sahip değilim. Oda- ıuzda soyunur, sıcak su verilmeye baş- lamadan önce banyoya inersinlz, çün- kü yer kapmanız gerekir. Yer ka- pamazsanız bir elinizde tasınız, diğer elinizde ha>lunu/ saatlerce bekleyebi- lirsini/, tabü sular kesilmemişse. Ça- maşırınızı yıkayacaksanız bu çok zor işte; zemin karta yıkar. birinci ve ikin- ci karta durularsını/. Asacak yer bul- makta zorluk çektiğinizden, çoğu za- man odanıza gerdiğmiz iplere asar- smız. Odada ders çalışmak da zordur, çünkü odada hep konuşan. gürülrü ya- pan birileri olur. Etüde inmevi denese- ıriz büe masa buiamazsımz." Üniversiteyi kazandığınız şehirde kalacak yeriniz yoksa ve ekonomik durumunuz da ev tutmaya uygun d&- ğilse çareyi devlet yurtlanna başvur- makta ararsınız. Nasıl göriinür dışa- ndan gelen bir insana yurt? Bunu da yurtta kalan öğrencilerden dinleye- lim. Yurt yaşamında yemek için saatlerce kuynık beklemek, sağlığa aykın koşullarda temizlenmeye çalışmak da var. slda, İngiliz Dili ve Edebiyatı üçüncü sınıf öğrencisi. Harçlığını çıkarmak için part-time bir iş bulmuş. Çalışma saatleri 16.00-21.00 arasında olduğu için de yurda yanm saatlik bir gecikmeyle gelebiliyor. Ancak yurt yönetimi bu gecikmeyi kabul etmediği için ışten vazgeçmek zorunda kalmış. Ece'nin yurtla tanışması oldukça ilginç. Yurda ilk geldiğinde odalann içindeki tahta doiaplan tuvalet san- dığını ve herkesin özel bir tuvaleti ol- duğu için çok sevindiğini söylüyor. Tabü durumun böyle olmadığını gö- rünce büyük bir hayal kırıkhğına uğ- ramış. Yurtta kaldığı için pek çok so- run yaşavan başka bir öğrenci de Sel- da. Selda. İngiliz Dilı ve Edebiyatı üçüncü sınıf öğrencisi. Babası me- mur olduğundan harçlığını çıkar- mak için part-time bir iş bulmuş. Çalışma saatleri 16.00-21.00 arası- nda olduğu için de yurda yanm saat- lik bir gecikmeyle gelebiliyor. Kapı- daki memurlar sorun çıkannca Sel- da, çözümü müdireyle görüşmekte bulmuş. Gerisini kendisindcn dinle- yelim: "Müdireye ailemin durumunun kö- tü oMuğunu bu işten ayda 4.5 milyon lira alacağımı, bu paraya gereksini- mim olduğunu söyledim. Müdirenin anlavışlı olacağını sanıyordum. ama köpürdü. Yarun saatlik bir gecikmeye kesinlikle izin veremeyeceklerini, prensip olarak yurtta kalan kızların çalışnıalarını onaylamadıklarını söy- ledi. Bana bir burs kağıdı uzattı. Burs bana çıkarsa ayda bir milyon liralık bir yardım aiacakmışım. O da çıkar- sa. Yurttan başka kalacak yerim ol- madığı için işten vazgectim." Konuştuğumuz kızlann bazılan e\ tutmayı düşünmüşleramaev kira- lannın pahalılığı bir > ana. genç kızla- nn kendi başlanna ev tutmalannı ai- leleri ve toplumun hoş karşılamadığı ıcın gerçekleştirememişler. Tülin bu konuda ailesiyle çok tartışmış, ama sonunda onlan razı edip küçük, se- vimli bir e\ kiralamış. "Devlet yurt- larının koşulları iyi olsaydı ev tutma yoluna gitmezdim." diyor. • 'Yatakhane Talimatı' Yurtlarda üpkı asken garnizonlarda ol- duğu gibi talimatnameler var. Kız yurtlan- ndaki "Yatakhane Talimatı" şöyle: 1. Yatak odaları standart bir düzene göre yerleştirilmis oiup, yerieri kesinlikle değiştiri- lemez. Yatakhane malzemeleri yatak odası dışına götürülemez. 2. Her öğrenci kendisine verilen dolabı kullanmak ve karyolada yatmak zorun- dadır. Öğrenciler aralannda değişiklik va- pamazlar. 3. Öğrenciler dolabına koyamadıkları faz- la eşyalan bavullanna yerleştirerek idarenin göstereceği bavul odasuıa teslim edecekler- dir. 4. Yataklar hangi şartlarda olursa olsun, idarece gösterilen ömeğine uygun olarak düzeltildikten sonra yatakhane lerkedile- cekür. 5. Dolap, radyatör, pencere kenarlan ile yatak ü/erinde \e altmda hiçbir eşya bulun- dunılnıayacaktır. 6. Öğrena karyola altında sadece günlük kullandığı terlığinı bulundurabilecektir. Terlik, tahta vb. maddeden mamul ses çıka- ran ansten olmayacaktır. 7. Yatak kıyafeti ve terlik. tokyo ile \atak- hane katlan dışında dolaşılmayacaktır. 8. Öğrenciler oda arkadaşlannı rahatsız edici davranış ve faaliyette bulunmayacak- lardır. 9. Oda ve dolaplarda yiyecek te içecek maddesi bulundurulmavacak, sigara içilme- yeccktir, yemek venmeyecek, çav yapdma- yacaktır. 10. Oda ve dolaplarda para ve ziynet eş- yası bulundurulmayacaktır. Para ve ziynet eşyasının kaybolması halınde idare sorumlu değildır. 12. Yatak odaları amacı dışmda (eğlence, sohbet toplantılan vb.) kullanılmayacaktır. 13. Yaıak odalannda ve dolaplarda yanıcı. parlayıcı ve patlayıa maddelerle. tüpgaz. ispirto ocağı vb. araçlar bulundu- rulmayacaktır. 14. Her ne amaçla olursa olsun priz, duy ve buatlardan elektrik alınmavacak, odanın lambası değiştirilmeyecek ve ilave yapılma- yacaktır. 15. Yatak odalan kapılan Eilitli tutulma- yacak. kapı kollan çıkanlmayacaktır. 16. Duvarlara çivi çakılmayacak, bant ve diğer yapıstırıcı maddelerle herhangi bir re- sim, afîş,yazı vb. şeyler asılmayacaktır. Ders programı dolap içine asılacaktır. 17. Hava karardıktan sonra ıçerisi görül- meyecek şekılde perdeler çekilecektir. Dı- şandan dikkat çekecek vazıyctte ptjama. ge- celik. şort vb. kıyafetlerle pencere önlerindc ve baJkonlarda bulunulmayacak. dışanya seslenılmeyecektır 18. Pencerelerin açılması halinde camlann kınbnaması için gerekli tedbir (çengeün taiu- Iması gibi) alınacaktır. Camlann kırılması halinde odadakiler sorumlu hıtulacaktır. 19. Yaiak odalannda meydana gelen ha- sarlar. sebep olan bulunmadıgı takdirdc odada kalan öğrencilere eşit olarak ödetile- cektir. 21. Isıklar en geç saat 24.00"te söndürûle- cektir. • Gösterimi "Ana" Vön: VVsevvolod Puöowkin Bugün, saat 17.00'de Evrensel KOKOr Merkezi Beyoğlu Fotoğraf Sergisi Hakan Karademir sîsıa25Şub.afakadar Istanbul Universitesi Ogrenci Kûltür Merke'zı h'iye "adil düzen"i sa- vunmuyormuş Ahlakçı Niyazi iyice anladın mı? Ne demişti yüc e voldan çıkancı ustam Ni- etzsche? "Tanrı öldü!" Yeni tanrı ulu ve vüce "benirn çıkartm, malı kap götür"ün doğuşunu muştularken onu hanginiz cmlamıştı? (Anlayan- lar arasında çekilecek kurada bir okuyucu ve Niyazi'ye bayılıcıya kullamlmış sel-pak hediye!) Niyazi Ahlağı parti- ler ve düzenleriistüdür. "Adil düzen' 'in ' 'yeni dünya düzeni' '- ne benzerliğini araştır. Özel yap! Bana yollal Hah-ha! Bu hafta heterojen oyuncu Robin Williams 'ınfılmi izlene- cek. Herkes ne yapıyorsa o yapılacak. Film seyrederken pop-corn yiyenlerle münakaşa edilecek. Gerekiyorsa dayak yenilecek. Hah-ha! Bazıokur merakta: "Bu ah- lakçı Niyazi aslında kim" diye... Savunun! Niyazi bir ve tektir. Üst-insandır o! Nirva- na sını lamamlamış, üsl-ben master'ım Toroslar'ınyaşana- bilir zırvelerinde yapmış, ev/i- siz ve iki sorun babası, kuşak- larüsıü ve kültürlerötesidir. (Bkz: Americana Glorval. Sayfa 300-350 arası) Her neyse! Bu hafta barlar incelenecek. Rock barları- azınlık barları ve cafe barları (bunedemek?) üzerine ihtisas yapılacak. Kadmlura sarkmtılık edilmeyecek. Ata- köy'deki Geyikli Park'ta ge- vik muhahbeti serbesi. Barlar- da insan ne eder, ne için oraya gider, anlu, özet yap kendine save et! TRT'nin ikinci kanalmı kar- deş kanal ilan ettim! Salı ecne- bi fılmleri bir harika... Per- şembe dünya sinemaları- ndan... Amerikan olmayan film seyretmenin keyfı! Curnur- tesi geceleri Vecdi Sayar'ın "İkifilm birden"inde ikifılmi birden seyret! Orijinal diliyle... "Hey, bak, dosiutn. hey şni anlıvorum " çirkinliği vok. Ü.s- telik %90 makassız! İzle! An- la! Anlamını ikiye katla! Hah- ha! Nefret et! Talk-show debil- liklerinden tiksin! Akıl özürlü kısa eteklerin "olay " sözcüğü- nü kaç kere kullandıklarmı not et... Tartışma, muhabbet ve sohbet arasındakifarkları kısa bir makale olarak bana ilet... Reklamcılık harikası "negibi- yee?'' ile nefıs tüket...' 'Her sey mübah'' deyip git eceligelenle- rin yaptığını yap! (Son sözü hatırlaa!) Hah-ha! Bu hafta alt-ben'in coşum haftası. Enerji verici besinler- den kaçm. Uğurlu saym 3742, uğurlu rengin açık beyaz! Medyum Savasları H'nin uzun saçlı prensinin medya tiki "yani" haftanın sözcüğü... Hah-ha! Tunsu Hunım 'a gafyap! Ya da sen de onun gibi safnuma- rası yap! Hah-ha! Bana yazmamakta serbest- sin. Ben de senin için kılımı kıpırdatırsam üst-benim büyü- sûn! Kendinin Ahlakçı Niyazi Üniversite öğrencileri, Yurtlarda yaşadığıniz sorunlannızı, istemlerinizi aşağıdaki adrese ya da faks numarasına bu hafta içinde iletebilirsiniz: Cumhuriyet Gazetesi Türkocağı Cad. No: 39/41 Cagaloğlu - İSTANBUL Faks: 513 85 95 - 512 05 05 ÜNİVERSİTEYE HAZIRL1K* Bi TÜRKÇE-10 1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "akşam" isim olarak kullanılmış- tr? A) Bu akşam toplantıya katılacaktı. B) Komşuların akşam gelmesi bek- leniyordu. C) Hangi akşam evinde oturuyor ki?.. D) Akşam, hüznün arttığı zaman değil midir? E) Akşam, bize de uğrayıp haber verirsin. 2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -çi (-çı) ekini afan sözcük, isim o- larak kullanılmıştır? A) Gundelikçi kadin, ücretine zam istiyordu. B) Halkçı devlet adamlan daha çok benimsenir. C) Biletçi, kimliğini göstermesini is- temişti. D) Tarihçi Herodot, bu olayı nesnel bir gözle degerlendiriyor. E) Simitçi çocuk, bakışlarıyla insa- nın yüreğini eziyordu. 3) Akşam çoban sadalan artar, güneş I II III söner. Gür çıngıraklanyla davar vavladan IV V döner. Yukandaki cümlede altı çizili sözcüklerden hangisi isim deöil- dir? A)l. B)ll. C)lll. D)IV. E)V. 4) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde- ki "doğru" sözcüğü görev yönün- den farklıdır? A) Problemi doğru sonuçlandırmıştı B) Şiiri doğru okumalıydı. C) Fotoğrafa, doğru bakmamışsın. D) Davranışını doğru buluyor mu- sun? E) Parka doğru yürüyorlardı. 5) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "neden" sözcüğü, "Bana danlman için bir neden var mıydı?" cümle- sindeki ile aynı görev ve anlam- dadır? A) Beni neden aramadığını bir türlü anlayamadım. B) Başarısızlığına neden anyorsan, önce disiplinsizliğıni düşün. C) Özveriyi neden benden bekliyor- sun? D) Bu okula girmekte neden bu ka- darısrarlıydı. E) Köprüyü geçinceye kadar neden ayıyadayıdemeli? 6) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme görevce diğerierinden farklı kullanılmıştır? A) Bağdan sepet sepet üzüm top- lanmıştı. B) Öğrenciler tek tek içeri alındılar. C) Artık kederli hisleri bir bir içinden at. D) Testiler rafta sıra sıra diziliydi. E) Ayın sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünüyordu. 7) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde- ki ikileme sıfat olarak kullanıl- mıştır? A) Yazlığa gidenler birer birer kışlık- lanna dönüyorlar. B) Yüce yüce yaylalanm sana yay- lak olsun. C) Teker teker görünüyor şen oda- lar. D) Özlemini duyduğu bu insan kötü köîübakıyordu. E) Düşman geldi taburtabur dizildi. 8) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "soğuk" sözcüğü farklı bir anlam ve görevde kullanılmıştır? A) Soğuk bir bınada yaşamanın acı- sını iyi bilirdi. B) Soğuk yer denince, aklıma hep Erzurum gelir. C) Onu ilk görüşümde, nedense, soğuk bulmuştum. D) Romatizmalannı azdıran hep bu soğuk evdi. E) Çocuk, o soğuk havada simit sa- tıyordu. 9) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "çok" sözcüğünün görevi diğer- ierinden farklıdır? A) Savaşın olumsuzluğu üstüne çokromanyazıldı. B) Bu savaşta da silah tüccarları çok para kazandı. C) Biten savaşın faturasını Irak çok kötü ödeyecekti. D) Bir ay süren bu savaşta çok in- san ölmüştü. E) Her savaşta olduğu gibi bunda daçokaskerkayıptı. 10) Aşağıdaki cümlelerin hangisin- de, soru anlamı bir zamirle sağ- lanmtştır? A) Bunu bana neden söylemedin? B) Bu haberi kime anlatmış? C) Yeni oyun nasıldı? D) Ne gibi bir iş istiyorsun? E) Soruyu hangi yolla çözdün? 11) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kimi" sözcüğü, "Kimi köprü bula- maz geçmeye. kimi su bulamaz iç- meye." cümlesindekiyle eş görev ve anlamdadır? A) Kimi insanlar anlayışşız oluyor. B) Evlerin kimi büyük, kimi küçüktü. C) Onunla kimi gün iyiyiz, kimi gün kötü. D) Kimi anlar bir çocuk gibi şarkı söylemek isterim. E) Nedense kimi zaman konuşuyor, kimi zaman suspus oluyordu. 12) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir zamirle sağlan- mıştır? A) Hangi çocuk bu soruyu bildi? B) Orada kaç gün kalacaksınız? C) Ne kadar soru yapmışsın? D) Nasıl bir ış arıyorsun? E) Çarşıdan ne almalı? 13) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük tyı bakımından farklıdır? A) Qı işe hüzünlü bir yüzle başla- mıştı. B) Geçen yıl bjz de oraya gıtmiştik. C) Herkesten önce kendini düşün. D) Sen kendini ne sanıyorsun? E) Çoöu insan operadan hoşlan- maz. 14) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yalnız" sözcüğü, "Yalnız yaşayan bir insan mutsuzdur." cümlesinde- kiyle eş görev ve anlamdadır? A) Oraya yalnız gidemem. B) Git, yalnız erken dön. C) Yalnız parayı seviyorsun. D) Bu evde yalnız bir kadın yaşardı. E) Değerini yalnız ben biliyordum. 15) Aşağıdaki atasözlerinin hangi- sinde sıfat voktur? A) Gafil çobana, dağ taş kurt kesilir. B) Garip çingenenin nesine gerek gümüşlü zurna. C) Eğri bacanın dumanı doğru çı- kar. D) Öksüz oğlan göbeğini kendi ke- ser. E) Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol ba- sıl. 16) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde durum (hal) zarfı vardır? A) Akşam dönerim. B) Geri gelme bir daha! C) Yorgun görünüyorsun. • D) Yanıtı çok düşündüm. E) Bir gece ansızın dönebilir. ' 17) Aşağıdaki atasözlerinin hangi- sinde "çok" sözcüğü farklı görev- dedir? A) Çok bilen çok yanılır. B) Çok mal haramsız, çok laf yalan- sızolmaz. , C) Çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir. D) Çok gezen tavuk ayağında pis getinr. E) Çok söyleme arsız, aç bırakma hırsız edersin. 18) "Durumları akılhca değerlendiren insan kazanır." Hangi cümlede altı çizili sözcük, bu cümledeki "akıllı- ca" sözcüğüyle aynı görevde kul- lanılmıştır? A) Kapıdan içeri yaşlıca bir adam girdi. B) Bence yaptığınız hiç doğru değil. C) Karar kurulca onaylanmış. D) Günlerce ortalıkta görünmedi. E) Çamaşırlan gûzelce yıkadı. 19) Aşağıdaki cümlelerin hangisin- de, altı çizili sözcük bir srfattan türemiş soyut addır? A) Çocuğa bir başlık örüyordu. B) Kiralık ev anyorlardı. C) Insanlık. kediyi hep sevmiştir. D) Çok güzel bir gözlük aldım. E) Güzellik. göreceli bir kavramdır. 20) Aşağıdaki dizelerin hangisinde yansımadan türemiş bir isim var- dır? A) Rüzgârın kederli arabası oyalar bizi. B) Yüzümüzü yıkadık akşamın esin- tisinde. C) Bir şimşek çakıyor uzaklarda. D) Şimdi o dünyadan hiç haber yok. E) Damlarda bir beste gibi yağmu- run tıkırtısı. 21) "Karşıda görünen ne güzel yayla." Bu dizedeki "güzel" sözcüğü aşa- ğıdakilerden hangisiyle aynı gö- rev ve anlamda kullanılmıştır? A) Bir güzelin âşıkıyım ağalar. B) Ne güzelce muradıma ererken, Felek beni nazlı yârdan ayırdı. C) Emek çektin bir ev yaptım eren- ler, Yine bu güzele bildiremedim. D) Bir güzel şarkı söylüyor rüzgâr. E) Dünya güzel göründü resimleş- miş uykuda. 22) Aşağıdaki dizelerin hangisinde, pekiştirmeli sözcük vapılışı yö- nünden diğerierinden farklıdır? A) Kjpkırmızıydı şanlı ufuklarda her şafak. B) Baştan başa her yer kesilir kap- kara zindan. C) Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara. D) O güzel çerçeve bomboş! E) Kuşlar gibi yapayalnızdım açıkta. 23) Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklemi durum yönünden belir- ten bir sözcük vardır? A) Yalan dünya sona çıkışamadım. B) Bir bölük tuma da havada uçar. C) Biz de düştük bir güzelin ardına. D) Sümbül niçin yaslı bakışır dağ- lar? E) Dünya malı görünmüyor gözü- me. 24) Aşağıdaki dizelerin hangisinde zarf, yüklemi pekiştirmek ama- cıyla kullanılmıştır? A) Ağır ağır çıkacaksın bu tnerdi- venlerden. B) Sönük sönük yanıyor rafta isli bir lamba. C) Kara bağrım delik delik delindi. D) Ta uzaklarda şafak bir bir açar perdeteri. E) Sevdiklerim göçüp gidiyorlar bi- rer birer. 25) Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili söz, sıfat görevinde de- ğildir? A) Bovunlan ince çocuklar uyuyor- du. B) Yıkanırdı aölaesi kuvtu bir dere- de. C) Şisesi is bağlamış bir lambanın ı- Ş'ğ'- D) Tanrımızın vüzü aüleç. talih iyi. E) Hâlâ daâları karlı Erzincan'da mı- sın? 26) Aşağıdaki dizelerin hangisinde belgisiz sıfat vardır? A) Gençliğimi kaybettim birtakım o- dalarda. B) Bakır lengerlerde kızatmış kuzu- larnargibi. C) Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın. D) Bu dünya kimseye bâki değildır. E) İki göz iki çeşme akadursun. f -V./> ERSİTEYEHAZlRLIKsoruları.FatmaŞahin'ineşpidümündeİsaDvniz.SıkkıTan]u Gitler Özıan. Hüsevin Aravın'clanolujım va\:m kurulıı sontmhıluğumüı uzman öğretmenlerkaıtrosu tarajmdan hazırlaımuıkıaclır 27) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bu" sözcüğü zamir olarak kulla- nıldığından, kendisinden sonra virgül (,) getirilmelidir? A) Bu yaz Kanlıca'da dınlendinse ruhun huzura ermiştir. B) Bu geniş ülkede cetlerimizin kanları akmış. C) Bu en son koşumuzdur bizim. D) Bu ülkelerde gezerken kayrtsı- zım artık. E) Bu ufuklar avutur ruhu saatlerce. 28) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bu" sözcüğünün türii diğerierin- den farklıdır? A) Bu, seni istemediğimizden değil. B) Bin yıldan uzun bir gecenin bes- tesıdir bu. C) Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. D) Bu, Türk'ün en büyük zaferiydi. E) Bu, son gelişin olsun! 29) Aşağtdaki dizelerin hangisinde, birden çok sıfat almış bir isim var- dı? A) Ey, ömnın en güzel türküsü alda- nış! B) Yeşil pencerenden bir gül at ba- na! C) Gel, seninle yüce dağlara çıka- hm! D) Bizimdir bu zafer, bu beste ve bu şan! E) Düşlerinin durgun. mavi denizin- desin! 30) Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük, sıfat görevinde- dir? A) Yıldızlardan yağan ışık Qg ince- dir. B) Başlıyor serüvenlerin gn korkun- cu. C) Bulutlar sarartacak alnımızı biraz daha. D) Çok keramet var insanda. E) Sevdiğimin gayet ince beli var. 31) Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sayı srfatı "her" anlamın- da kullanılmıştır? A) Gayn, M korku çiçeğidir gözle- rin. B) Bir canım var feda olsun yoluna. C) Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile. D) BJn atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. E) Dort yanım yağmurla örtülü. • Yanıtlart 15. Sayfada