Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 21 ŞUBAT1994 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cumhurbaşkanınınkanunlan yayımlaması
Cumhurbaşkanının vavımlama tezkeresınde yapacağı yorum
ve tavsiyeler, kanunlann u>gulanmasında hukümetı ve yetkılı
makamlan bağlama\ acağı gıbı, yargı mercılen açısından
hıçbır değen ve etkısı bulunmadığından, tamamen yersız ve
gereksız bır çabanın urunû olarak boşlukta kalır.
Prof. Dr. LÜTFİ DURAN
A
nayasanın 89 maddesı-
ne gore "Cumhurbaşka-
nı,TBMM'cekabuledi-
len kanunlan on beş gıın
içinde yayımlar. ^ ayım-
lanmasını uygun buİma-
dığı kanunlan. bir daha goruşulmek
üzere, bu hususta gosterdiği gerekçe ite
birlikte aynı sure içinde, TBMM'ye ge-
ri gonderir. Butçe kanunlan bu hukme
tabi değildir. TBMM, gen gönderilen
kanunu aynen kabul ederse. kanun
cumburbaşkanınca yayımlanır..."
Cumhunyet anavdsdldnnın tumun-
de yer alan bu hukumlenn uyguldn-
masında cumhurbdşkanlan. Meclıs -
ten 'kanun' başlığı alünda çıkan metın-
len. ya doğrudan doğruya yd da ıkıncı
goruşmeden sonra, olduğu gıbı Resmı
Gazete'de yayımlanmak (neşredıl-
mek) uzere. ıkı satırlık bır tezkereye
ekleyerek Başbakanlık'a ıletmekle ye-
tınmışlerdır Cumhurbaşkanının 'ya-
yımlama* (ılan) dolayısıyla 'kanun'
metnı uzennde herhangı bır mudaha-
lesı soz konusu olmayıp sadece ıletme
tezkeresının lanhı Başbakanlık'ça
Resmı Gazete'ye gondenlen metrun
alt yanına eklenmektedır Turkıyede
yetmış vıldır uygulanan bu usul. cum-
hunyet rejımınde devlet ba^kanının
kanunlan 'yayımlama' gorev ının
onune konulan metnın yetkılı organ
TBMM'ce kabul edılmış olduğunu
^aptamak v e ılgılılenn bılgısıne ulaştır-
mak uzere yayımlanmasını (neşnnı)
emretmekten ıbaret olan hukukı nıte-
lığıne tamamen uygundur
Geçen yjlın son gunlennde çarça-
buk goruşulup kabul edılen vergı ka-
nunu 1994 donemınde geçerlı olması
ıçın yenı yıla gınlmeden yayımlana-
rdk yururluğe konmak ıstendı Bu
\ uzden cumhurbaşkanı. beğenmemış
gorunduğu vergı kanununu Meclıs"e
gen gondermeyı goze alamamış ola-
cak kı, yayımlama tezkeresınde, nasıl
yorumlandığını ve uygulanması ge-
rektığını belırtmış ve bunu aynı gun,
genel sekreterlığı aracılığıyla, yazılı bı-
çımde açıklayarak kamuoyuna da
duyurmuştur (Cumhunyet Gazetesı.
31 Aralık 1993. s 1,8) Şu da var kı,
cumhurbaşkanının "...bundan sonra
da kendisine gelen yasaları, olumlu ve
olumsuz yönlerini savdıktan ve bazı
tavsiyelerde bulunduktan sonra onayla-
y acağı veya *eto edeceği bildirildiğTne
gore. bu davranışı olağan vetkısı ıçın-
de saydığı anlaşılmaktadr Başbakan-
lık'a gondenlen yayımlama tezkere-
sınde yer venlen. ucretle çalışanlara
vergı ıadesıne, menkul sermaye ıratla-
nna yatınm. ıstıhdam ve ıhraeata ta-
nınan ıstısna ve bağıyklıklara (muafi-
yetlere) ılışkın goruş ve duşuncelerden
hıç soz etmeden, burada valnızca ızle-
nen yontemın değerlendınlmesı yapı-
lacaktır
Her şeyden once. cumhurbaşkanı-
nın kanunlan vayımlama gorevının ne
olduğunu saptamak gerekıyor He-
men belırtelım kı, uygun ama yanlış
deyış ve anlavışa karşın ne 'yayımla-
ma' kanunu 'onaylama' ışlemıdır. ne
de Mechb'e gen gonderme Seto' nıtelı-
ğındedır Turk anayasalannda hep
*ilan' sozcuğu ıle ıfade edılmış olan 'ya-
yımlama', 'neşir" (yayımlama) anldmı-
nı ıçermedığı gıbı. 'tasdik' (onay) kav-
ramını da taşımamaktadır Nıtekım
1876 Kanun-u Esası sı değışık 7
maddesınde padışahın yetkılen ara-
sında kanunlann "tasdiki Me ilam'ı
mer'iyetT'nın ayn avn belırtılmış ol-
ması. bunlann meşrutıvet rejımıne
ozgu farklı ışlemler olduğunu goster-
mektedır Gerçekten. meşrutı anayasa
rejımınde hukumdar yasama yetkısı-
nı parlamento ıle paylaştığından. ka-
nunlar ancak onun tasdıkı (onay) ıle
oluşmuş, tamamlanmış kdbul edılır ve
aynca yapacağı "ilan-ı mer'ivet" ya da
*t
Bdar" ışlemı ıle de yurürluğe konulur
Cumhunyet rejımınde, Turkıye ana-
yasalannda devlet başkanlan, olağan
yasama yetkısmm kullanılmasınd ka-
tılmadıklan gıbı yurutme ve ıdareye
kanunlann uygulanması ve kışılere
bunlara uymalan, yanı ıcrası emnnı
ıçeren 'ısdar' ışlemı ıle yururluğe koy-
ma yetkısıne sahıp değıllerdır Çunku,
yururluk gucu. parlamentoca kabul
edılen kanunlann bızatıhı kendınde
vardır ve Turkıye Cumhunyetı uygu-
lamaldnnda bu husus vasa metınlen-
nın sonundakı "yürürluk" maddesın-
de açıkldnıp saptanır Bunun gıbı,
dığer bır son madde ıle kanunlann uy-
gulanması ıcraM gorevı de cumhur-
başkanına değıl, Bakanlar Kurulu'na
ya da belırlı bakanlara venlır
Şu halde cumhurbdşkanınd venlen
kanunlan yayımlama gorevı ne yasa-
ma yetkiMnın paylaşılması, nede yasa-
lann yururluğe sokulması anlam ve
etkısını taşımaktddır Anayasanın.
"Detlet organlarının düzenli >e uyumlu
çaltşmasını gozetme" (m 104) dıye ıfa-
de ettığı cumhurbaşkdnının genel hd-
kemlık ozgorevı de (mısyonu da) "ka-
nunları yayımlama" gorevını kapsa-
mdz ve herhangı bır vonde açıklamaz
Bu bakımdan anayasanın ışaret edı-
len maddesınde. bu gorevın 'yasama
ile ilgili olanlar' arasında sayılmış ol-
ması doğru ve yennde değildir Esa-
sen. cumhurbaşkanının gorev ve yet-
kılennın askerce bır dokumunu yapan
soz konusu 104 madde bır fihnstten
ıbaret olup kendı ıfadesıvle "Anaya-
sanın ilgili maddelerinde gösterilen
şartlara uyarak yapacağı göre\ ve kul-
lanacağı yetkiler"ı savıp gostermekte-
dır 'Kanunlann yavımlanması,'yuka-
nddkı açıkldmalardan anlaşıldığı
uzere, yasa metnıne kanşmayı ve gu-
cune bır katkıyı ıcermedığınden, sıra-
dan bır 'yünıtme görevi" ve hatta Idari
işlev' nıtelıgındedır
Bu ıtıbarla cumhurbaşkanının ya-
yımlama tezkeresınde yapacağı vo-
rum ve tavsiyeler kanunlann uygu-
lanmasında hukümetı ve yetkılı
makamlan bağiamayacağı gıbı, yargı
mercılen açısından hıçbır değen ve et-
kısı bulunmadığından. tamamen yer-
sız ve gereksız bır çabanın ürunu ola-
rak boşlukta kalır Yok eğer bu yon-
temle. yurutmenın kanunlan uygula-
ma ve gerçekleştırme etkınlıklen
yonlendınlmek ıstenıyorsa, bu du-
rumda. sorumluluğu bulunmayan
cumhurbaşkanının, yasalann yenne
getınlmesınden TBMM'ye karşı so-
rumlu olan Bakanlar Kurulu ya da
bakanlann ışlenne kanşması soz ko-
nusu olurkı, budavranışTCanayasa-
sı ve parlamenter rejımın gereğı ıle
bdğdaştınlamaz
'Danışma' nitelikli katkı
Buna karşılık. cumhurbaşkanının
kendisine gelen kanunlardan yayım-
lanmasını uygun bulmadığını, bır da-
ha goruşulmek uzere, TBMM'ye gen
gondermesı, 'yasama yetkjsinin kulla-
nılınası"na, damşma, nıtehğı taşıyan
bır katkı olarak kabul edılebılır An-
cak bu katkı yıne de ıkıncı goruşme
sonunda ortaya çıkan yasaya cumhur-
bdşkdnının titencının (ıradesının) ek-
lendığı anlamını taşımaz Esasen. dev-
let başkanırun, kanunlann oluşumun-
dan bu aynk ve danışma karanndan
başka, hukumet tasanlan ya da rrullet-
vekıllen ve partı gruplannın teklıfle-
nnden başlayarak, bunlann Meclıs
Genel Kurulu'nda kesın kabulune ka-
dar yasama süreande yen ve rolu yok-
tur Bu konudakı yetkı boşluğunu,
kanunlan yayımlama tezkeresınde yo-
rum ve tavsiyelerde bulunarak. dol-
dunnava çabşması doğru ve mumkun
değildir
ARADABIR
MÜKREM ERKİN
Eski Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı
Türkiye'de
Tetekomünikasyon
Son 150 yılı askın bır suredır ılerlemesını ve gelışme-
sını surduren Turk telekomunıkasyon sektoru 1994 yılı-
na gırdığı bugunlerde neler yapıyor'? "Dunya ıle butun-
leşmeye, hedeflerı doğrultusunda gayretlennı surduren
Turk PTT'sı son yıllarda kışılık ve ulusalhk konusunda
bazı kayıplara uğruyor mu?' dıye cıddı kuşkularımız
oluşmaktadır
Telekomunıkasyon alanında uretıcı fırmaların yaban-
cı tekellerın denetımıne geçmesı hepımızın gozlerı
onunde gerçekleşmekledır '6u bılınçlı bır gelışme mı
yoksa rastlantılar sonucu mu gercekleştı? Incelemeye
değer bır olguyu yaşıyoruz Şımdı de PTT nın T sını ayı-
rarak Turk Telekomunıkasyon AŞ olarak yaşamaya
devam edeceği soylemyor Bu kıme yarayacaktır ve ne
amaçla yapılmaktadır Duşuncenın ulusal kaynaklı ol-
madığına ılışkın kanımız gıttıkçe kesınlık kazanmakta-
dır
Turk PTT sı posta hızmetlerınde ve telekomunıkasyon
hızmetlerınde 1994 yılında da gelışmeye devam etmış-
tır Yenılıkçı dınamızmı ve çağa uyma heyecanı gurur
verıcıdır Uzak mesafe sıstemlerınde ve ozel telekomu-
nıkasyondagırışımlerını kararlılıklasurdurmuştur Dev-
let kuruluşlarının şırket statusu kazanmadan da gelış-
melerını gerceklestırebıleceklerıne değgın kanımızı
surduruyoruz Yeter kı bunu engelleyıcı ıç ve dış etkılere
dırenebılmelı ve polıtıkacıların ozellıkle hızmetlı alımı-
nı (ıstıhdamı) gereksız tarzda zorlamalarına karsı koru-
nabılmelıdır Bu tarzda ışler ele alınırsa, kuruluşların
gelışme eğıtım ve yatırım guçlerının artacağından hıç
kımsenın kuşkusu olmasın
Butun bu gerceklere karsın ceşıtlı sebeplerle ya da
bılmedığımız zorunluluklarla koalısyon hukümetı, PTT
ışletmesının telekomunıkasyon hızmetlennı ozelleştır-
mek gereklılığını duymakta ıse şu hususlardakı duşun-
celerımızı açıklayarak ulusal gorevımızı yerıne getır-
mek ıstıyoruz
•Telekomunıkasyon alanındakı uzun yıllara aıt, gay-
retlerın ve bırıkımlerın bır hamlede yabancılaştırılması-
na karşı onlem alınmalı
•Telekomunıkasyondakı uretıcı şırketler toptan ya-
bancı fırma ve kuruluşların denetımlerıne geçmıştır
Bunun sakıncalarınm neler olacağını duşunmelı ve dık-
katler yoğunlaştırılmalı
• Ulusal guvenlık açısından gereklı onlemlerı alma-
dan acele olarak hazırlanan sırket statusu ıle sektorun
yabancılaşması yonundekı ınısegeçecekkayganbırdu-
zeyın nerede bıteceğıne ılışkın endışeler gıderılmelı
•Yonetım kurulları 3 + 2 = 5 kışı ıle çoğunluk devlet
denetımınde kalacakmış varsayımının her zaman bu
beklentıye gore gerceklesmedığı bırçok ozel şırkette
gorulmustur Deneyım ve gozlemlerımız bızı şuphecı ol-
maya ıtmektedır Bu sırada Atatürk'un GençlığeHıtabı'-
ndakı uyarı veyol gostermelerı anımsamalı
• Şırkettekı % 51 +49 olarak duşunulen sermaye olu-
şumunun % 40 + 40 + 20 olarak dagıtılması veabonele-
re ve calısanlara yonetımde kısıntısız soz hakkı tanıyan
bır statunun tesısı dusunulmelı
Aynca da % 3 veya 5 gıbı bır hıssenın 'altın hısse
olarak tespıtı ve Başbakanlık ya da Genelkurmay Baş-
kanlığı nca temsıl edılmesı sağlanmalıdır Bu hısse, ulu-
sal guvenlık gereksınımıyle teknık ve ıdan bırıkımlerı ve
gelışmeyı onleyıcı kararlarda Vefo hakkını kullanmak
suretıyle ' Turkıye nın telekomunıkasyon ışletmesı ol-
ma ozellığını korumak gıbı bır gorevle donatılması sağ-
lanmalı
Cep telefonları (GSM) ısletmelerının hangı sermaye
gruplarınca yurutuleceğını henuz vatandaş bılmemek-
tedır Yerlı ya da yabancı tekellerın bu konulan nasıl
denetımlerıne almakta olduklarını suyuzune cıkartmak
gerekıyor Tersı durumda, medya dunyasındakı dene-
tımsızlıklerden ve yanlıs yonlendırmelerın ve duyarsız-
lıklardan halkımızı rahatsız eden hususların burada da
yaşanmasına karşı onlemlı olunmalı
Duşunmeye katlananlara ve bu ulke ıçın heyecan du-
/acaklara cıddı ve derınlığı olan boyle bır ınceleme ko-
nusunu sunmak hepımızın gorevıdır
ERZLRLMASLİVE2.HLKLK
MAHKEMESİ
1992 S|"
1993 861
Davacr Adnan Koçer tarafından da\alı Yetcr Koçer alevhıne açı-
lan boşanmadavasının kabulunedavacı vekılının \uzune kdnjidava-
lının >oklugunda karar \enimıştır
Davalı Yeter Koçer \okluğunda venlen boşanma karannın lebJığ
>enne kaım olmak uzere ılanen teblıgıne ılan tanhınden 1S gun ıçın-
de temvız edılmedığı takdırde karann kesınleseı.eBi ılan olunur 02
02 1994
Basın 4^X6^
Nedir Batı'ya karşı bu aşağılıkduygusu?
Doç. Dr. YILDIZ SERTEL
Uzun yıllar y urtdışmda yaşadıktdn son-
ra Istanbul'uma donmuşum. her şeve kar-
şın guzel kentıme yerleşmışım Bır gun bır
telefon e^kı bır dost "Sen ne akla hizmet,
Paris'i bıraktın da, bu geri ulkeve. yaşanma-
sı zor şehre geldm?"
Duşunuyorum Pans te buradan daha
mı ıyıydım
11
Evet. bılım^el yaşdm ılgınçtı
ama buradan daha ılgınç olduğunu sovle-
mek de zor Son zamdnldrda çalışmakta
olduğum unıversıtede yozlaşma dayanıl-
mazdı Halka açık bır omek unn ersıic old-
rak kurulan Vincennes Lni*ersitesi ne
buyuk bır şevkle gelen ış arkadaşlanm son
yıllardd post kavgasına duşmuşlerdı Oğ-
rencılenn gıtgıde artan çoğunluğu bedava
dıploma almak peşınde koşuyor en basıt
bır ış bulduklan an. unıversıteyı bırakıyor-
Idrdı Geleceğı kdranlık goren bır gençlık
vardı karşımızda Işsızlık dağ gıbı buyu-
yor unıversıte dıploması gelecek ıçın hıçbır
guvence sağlamıyordu Gend kultur edın-
mek artık bırlukîhalınegelmıştı Unıversı*
te kapılannda esrar satılıvor tuvaletlerde
ığneler bulunuyor, profesorier tehda edılı-
yor, dkla gelmedık guvenJık önlemlen alı-
nıyordu Lıselerden gelen gençlenn bılgı
duzevı her vıl duşuyor bunlara değışık ad-
lar venlıyordu "Kitap okumayan televiz-
yon kuşağı", "Fransızca bilmeyen Fransız-
İar."
Bır şu hale bakın, bır de bızdekı "ileri,
kültürlu Batı" ımgelemıne (ımajına) dıye-
ceksınız. ama oradakı kultur yaşamı Ope-
ra konserler, uyatro. sergıler vs bır kere
orada oyle yerlere gıtmek ıçın çok zengın
olmak gerekır (Buradakı uvgun fıyatlann
benı ne kadar mutlu ettığını bılemezsınız)
Dıyelım kı gıttınız. eğer arabanız yoksa,
operadan sonra. Opera Meydanı'nda.
kuyrukta yanm saat taksı beklersınız bu-
lamadığınız vakıt de halınız penşandır
Metro ya. yalnız bır kadın gece geç sdatler-
de bınemez Oradd bıçaklı saldınlar. hırsız-
lıklar. rakıp esrar çetelen arasında sılahlı
çatışmalardaolabılır Vagonldnnduvarla-
nnda şu yazıyı okursunuz "V ankesicilere
dikkat." Orada herkes kapılanna 3 kılıt ta-
kıvor ozel çelık kapılar kılıtler vaptınlı-
\ordu Kdpınızı dçarken sızı drkadan ıtıp
ıçen gıren hdydutlar ydlnız kddınlan oldu-
rup soyanldr ortalığa dehşet saçıyordu
Nevv York Metrosu ve orada guvenlık ko-
^ullan Pans ten de beter VVashıngton'da
ıse gupegunduz. kentın gobeğındekı Kong-
reKutuphanesi'nevalnızgıdemıyordum O
semt korkulusemt sayılıyordu
Istanbul dd konserden çıkmışız (hem de
Pan;, tekılen aratmdyacak kadar guzel bır
konser). Taksım Meydanfnda bır grup
genç. otomobıllennın ustunde bayrakldr
sallaydrdk bağınvorlar "\ayaya. şaşaşa.
Fenerbahçe çok vasa!.."
Yanımdakı dostum hıddetlenıyor "CW!
İlkel bir ülkede yaşamak çok zorşey. Paris'-
te de boyle şe»ler oluyor mu?"
"-Avrupa'da, Ingiliz dazlaklar maçlara
gittikleri vakit kan gövdeyi gotüriıyor."
Başka bır dostum, Istanbul"dak.ı kanun-
suz. anarşjk ınşaalı gostenyor "Bu, ilkellik
değil mi?"
•'-Evet, ama temeldeki sorun, para."
Fransıztelevızyonunda bırgenelev kddını-
na. "Mesleğinizden utanmıyor musunuz?"
dıye sormuşlardı Kddın şu yanıtı vermıştı
"Hayır. Paris'te. şık giyindiğiniz vakit her-
kes size, 'ınadame' der. Paravı nasıl kazan-
dığmuz sorulmaz." Işte bu mantıkla Pans
şehnnın gobeğınde bıle "Monparnasse Kale-
si" gıbı acuzeler yukselehıhyor eskı evler
y ıkılıyor, yenne modern apartmanlar yapı-
lıyor Guneyde kasıtlı orman yangınlan
dehşet uyandınyor lelevızyonyaymlanru
> t filmlen ıstıla edıyor Analar babalar,
esrar ve "AIDS" korkusundan çocuklannı
okuld ^gondermeye korkuyor "Water Ga-
te", "Iran Gate" tıpı skandallar, Avrupa
ulkelennde de hukumetlcr devınyor, ba-
kanlar ıntıhar edıyor. hdlklar umıtsızlığe
duşuyor
Batfnın bunalımını. İngıltere"de çıkan
"Independent" gazetesınde Michael Meac-
her şovle anldttı "Her şey tatsız. İşler yo-
lunda gitmiyor. İnançlar yıkınnış, umuüar
sönmuş. Gelecek belirsizlik içinde. Gelenek-
sel kamya gore butun bu olumsuzlukların
tek sorumlusu ekonomik durgunluk... Eko-
nomik buvume, demokrası ve ozgürluk gibi
nerkesin ağzında sakız gibı çığnediği kav-
ramlar. voksul nıhları artık doyurmaya vet-
miyor. Manevi değerlere ağırlık verilmi-
yor... İnsanlık. bu değerleri hiç tammamış
gibi bir boşluk içine atılmak isteniyor..."
Kısacası, Batı'y la aynı kazanda kaynıy oruz
Aynı ekonomik sıstemı. aynı sosyal değerle-
n kabullenmışız, neden hala "biz ilkel,
onlar uygar!" Ali Suavi gıbı Batılıldşma ha-
reketının onculen, "Şark medeniyetiniıı
sosyal-manevi değerlerini konıyarak, Batı'-
nın ilcrici göruşlerinden, fenninden faydala-
nabiliriz" dıyorlardı Mustafa Kemal de.
"Batı tekniğinden faydalanalım, ama ona
köle olmay alım" demıştı
Bız. kulturel temellen Doğu dd bulunan
ve tanh boyunca Batı kulturunden. teknı-
ğındcn faydalanmış bır toplumuz Bencı]
Batı uygarlığı karşısındd hdlkımız hald ba-
zı manevi değerlennı koruyor Bız. kamu-
sdl geleneklen olan. yardımlaşmayı seven
bır halkız Bızdekı ınsan sevgısıne ınsan
vakmlığına. dostluğa. saygıya Batılılar da
havran kalıyor Bır sure Batı da yaşadık-
tan !>onra Turkıye ye geünce, ınsan bu gu-
7el farklanmızı sevınerek gonıyor Batı'ya
karşı bu aşağılık kompleksınden kurtula-
lım
PENCERE
Intermedya Ekonomi
INTERMEDYA EKONOMİ, ekonomi ve politikada etkin,
saygın bir gündem belirliyor.
INTERMEDYA EKONOMİ'DE BU HAFTA: • Kredı alanların hali ne olacak...
KREDİ FAİZ REHBERİ: Yenı kredı faız oranlarını hangi banka gerıye donuk olarak
uyguluyor. Bıreysel ve tıcarı kredıde yenı faız oranları. Kredilerını durduran
bankalar. Tefecı pıyasasında faızler ne oldu? • Kriz yönetimi: (thalatçılar, ihra-
catçılar ve üreticiler için kriz dönemini atlatma formülleri. • Pıyasalarda son
durum: Dovız, bono ve hısse senedındekı gelişmeler. • Tarım dosyası: Dışa
bağımlılık dönemi geldi. • Selım Yaşar "Turkiye'yı 60 gunde duze çıkarırım."
• Atalay Şahinoğlu'nun bankalarla kavgası.
TOP SECRET HABERLER:
1
Özer Cıller'ın gonlunde Bedrettın Dalan değıl Alı
Talip Özdemir yatıyormus.
• Zekeriya Yıldırım neden "hayır" dedl.
1
Bayındır'la Yüksel İnsaat Antalya Havalimanı
ıcin kapıştı.
Banker Bako yenıden sahnede.
ÜCRETSİZ İKİ EK
EK 1: 13 ŞİRKETİN BİLANÇO EKİ: Dışbank,
Esbank, Akbank, Y K B , Tekstıl Bank, Demırbank,
Garantı, Marbank, Fınansbank, Brısa, istanbul
Motorpıston, Çımentaş, Netaş
EK 2: HER HAFTA YÖNETİCİYE ÖZEL 16 SAYFA
AJANDA: Haftanın önemlı toplantılarından, sanat
pıyasasına, hobılerden, şırket haberlen yonetıcının
ozel ve ış yaşamına rehber
INTERMEDYA
Intermedya Ekonomi Dergısı Bır INTERMEDYA Vayınıdır
Türkiye'nin en ünlü uzmanlarından para
ve sermaye pıyasalarına aıt bütun
gostergeler, teknık ve temel analızler,
yorumlar, onerıler...
Her Zaman Bir Adım Onde
Konmak!..
'Kondu sozcuğu halk ağzında 'gecekondu'nun kısal-
tılmışı olarak kullanılıyor
Halkımız yaman gecekondu nun ortadan kalktığını
bılıp ağız değıstırmesı toplumbılımcıye parmak ısırtan
bır ders ıçerığını taşıyor, gecekondu adı ustunde, gece-
leyın kondurulan ev demektı gunduz vaktı goz gore
gore, bu suç ışlenemezdı karanlık basacak kı başkası-
nın arsası ya da Hazıne arazısı uzerıne derme çatma bır
dam kondurulsun Anadolu dan "taşı toprağı altın Istan-
öu/"agoçenkoylu, basınısokacakbıryeresahıpolsun
Geçtı ogunler
Anadolu dan Istanbul agoçuduzenleyen Kondu maf-
yası oluştu gozu acık, bıleğı guçlu, vıcdanı nasırlaşmış
kerataların aracılığıyla devlet arazısıne once elkonuyor,
sonra da koyden kente goç eden aılelere arsalar satılı-
yor
Mafyamız ışını bılır
Kamu hızmetı yapıyor
Artık evler başkasının ya da devletın arazısı uzerıne
geceleyın kondurulmuyor
Halkımız bu nedenle gecekondunun gece'sını attı,
gerıye kondu kaldı
•
'Konmak sozcuğunun oyle alengırlı anlamları var kı,
say say bıtmez
Kışı yalnız başkasının arazısıne konmaz, mırasa ko-
nar, hazıra konar bedavaya konar
Aslına bakarsanız bızde her şey 'kondu dur, ozel tele-
vızyonlar anayasaya ve yasalara aykırı bıcımde ulkenın
yaşamına kondurulmadılar mı?
Bır sabah gozlerımızı açtık Aaaa1
Ne gorelım, Rah-
metlı Cumhurbaşkanı Özal oğluylabırlıkolmuş yasala-
ra karşın Turkıye ye bır televızyon kondurmuş, hem de
gecekondular gıbı tapusuz
Yoksul halkımız bır yana ensesı kalın patronlarımız
da konduculardır, hep 'konmak uzerıne ış tutarlar, çev-
renıze bır bakın
Bankakondu yok mu?
Fabrıkakondu yok mu9
Radyokondu yok mu7
Ne var kı bız konmasını bılırız de yerleşmesını bılme-
yız, goçerlık ıçımıze ışlemıştır
Tarıhımız goçle başlamış goçle bıtecek gıbı gorunu-
yor önce Orta Asya dan goç başlamış, dunyaya yayıl-
mışız Osmanlı nın fetıhlerıyle goç Avrupa yı da kapsa-
mış ımparatorluğun gerılemesıyle serhat yorelerınden
Anadolu ya goç surmuş gelmış şımdı de koylerden
kentlere goç durmuyor
Yerleşemıyoruz konuyoruz
Evımızın adı kondu
•
Kondu' deyınce sakın kuçumsemeyın
Azımsamayın
Halkımız once kondu nun başındakı gece 'yı attı ar-
dından yenı bır sozcuk yarattı
Vıllakondui
Son çeyrek yuzyılda ulkenın kentleşme surecını vur-
gulayan bu ıkı sozcuk bızım yaratıcılığımızın da sımge-
sıdır, artık buyuk kentlerm yuzde altmış ya da yetmışı
'kondu'lardan oluşuyor ıster gecekondu olsun ıster vıl-
lakondu ıster gokdelenkondu, hepsının dunya goruşu
bır
Hazıra konmak*
ACIKAYBIMIZ
En eskı parlamenter veen eskı mulkıyelı
demokrat ınsan
MUZAFFER AKALIN'ı
yıtırdık Cenazetorenıbugunsaat 11 OO'deTBMM'de
yapılacak
22 Şubat Salı (y ann) Teşv ıkıye Camırnde kılınacak oğle
namazından sonra da Karacaahmet'te toprağa
venlecektır
Evlatları: Tekin Akalın, Güner Ertekin
Tangün, Serpil-Aktan Bozer, Eşi Ceyda
VEFAT
Yaşavan en e^kı Mulkıvelı, 1922 mezunu
MUZAFFER AKALIN'ı
kaybettık
Aılesıne. yakınlanna vetum Mulkıyecamıasına
bctşsağlığı dılenz
Cenaze torenı 21 02 1994Pazdrtesıgunusaat 11 OO'de
TBMM"deyapıldcaktır
Mt LKİ\ ELİLER BİRLİCİ
GENEL MERKEZt
Bır gazetenın reklam sen ısınde
"MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ"
olarak gorevlendınlmek uzere
diksi\ onu düzgün, kültürlu, kendine özen
gösteren ba\ an elemanlar alınacaktır.
İlgılenenlerın (0 212) 514 07 53 numarah
telefona muracaatlan nca olunur
SATILIK İŞYERİ ARANIYOR
Şehır içinde İstanbul yakasında yayın
merkezı olarak kullanılmak üzere toplam
kapalı alanı 4.000 metrekare olan bır ışyeri
aranıyor.
Yapının yenı \eya eski olmasının önemi
yoktur Bahçelı olanlar tercıh edilır.
5209696-51247 37
NESİNVAKFI'nı
•Yonetecekbıryonetmen aranıyor
(Kadın ya da erkek olabılır)
• Bırdedeneyımlı arabasurucusu
aranıyor (Konutveherturlu
gereksınmesı karsılanacaktır)
# Isteklılerın mektupla aşağıdakı
adrese basvurmaları
NESİN VAKFI PK. 5. Catalca - İstanbul