Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 1994 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
Devletin dini olamaz-2-
"Din ve dünya işlerinin birbi-
rinden aynlmasında", dın fikir-
lerinin siyaset alanı dışına sürül-
mesi.kılit sorundur. Çünkü siya-
sal iktidar, kültür, ekonomi ve
topluma hükmetme olanağı ve-
riyor. Dinin dünyadan çıkanl-
ması için. öncelikle devlet mev-
zilerinden atılması gerekiyor.
Dahası din, siyasal alanda mu-
halefet olarak da kalmamalıdır.
Kemalistler, laikliği tanımlar-
ken, dinin siyaset alanı dışına çı-
kanlmasını, "din ve deviet işlerv-
nin aynhnası" diye ifade etmış-
lerdir.
Kuşkusuz, herhangi bir ide-
oloji, ancak bir toplumsal sınıf-
la var olabilir. Bu nedenle siya-
set alanmdan uzaklaştınlan, as-
lmda din fikirleri değil, o fikir-
lerin sahibi olan sınıftır, ortaça-
ğin hakim sınıfıdrr.
1921 Anayasası'nda, "devle-
tin dini" belirtilmiyordu. 1924
Anayasasfnın 2. maddesine,
"Türkiye dev letinin dini, din-i İs-
lamdır" hükmü konmuştu. Bu
hüküm,9NisaTi 1928 günü 1222
sayılı yasayla yapılan değişik-
likle anayasadan çıkanldı. As-
lında devletin dinden anndınl-
ması süreci. Kurtuluş Sava-
şı'nda TBMM Hükümetı'nin
kurulmasıyla başlamıştı. 1 Ka-
sım 1922'de Saltanatın kaldınl-
ması, 29 Ekim 1923 te Cumhu-
riyet'in ilanı. 3 Mart 1924'te Ha-
lifeliğe son venlmesi, bu sürecin
belli başlı kilometre taşlanydı.
La* devlet «rte
Igüenmez
Devletin dini olamazdı, çünkü
devlet.
u
nıaddikişi" değil. "ma-
nevi kişi"ydi. Inanmak, bıreyle-
re özgeydi. Tüzel kişılerin
inançlan olmazdı. Yine devlet,
dinin farzlannı ve vecıbelerini
yerine getiremezdi. Ömeğin na-
maz kılamaz, oruç tutamazdı.
Laik de\ let, dinin dışındadır. ne
dindardır. ne de dinsiz; ne Müs-
lümandır, ne de Hıristiyan. "La-
ik devlet,... şu >eya bu dinin hii-
kümleriyle ilgilenmez"dı (9)
Laikliğın Amentüsü sayılabi-
lecek bu tavn, Kemalizm de pay-
laşır. Ancak Cumhuriyet Devri-
mi'nin "din ve devlet işlerini bir-
birity<ten" ayırması, devlet ve
1
dıp-jdij^^ıir^irinden özerk iki
alân yaratrnaz. Devlet, burada
Kemalist Devrim'in devletidir.
Dın ise. Osmanlı hâkim sınıfıdır.
Devrim, zaten bu hâkim sınıfı
yıkmak ve tasfiye etmek için ya-
pılmıştır. Mahmut Esat Boz-
kurt'un 1925 yılı sonunda yaz-
dığı Medeni Kanun Gerekçesi,
Cumhuriyet Devrimi ile dın ara-
sındakı çelişmenin, aslında çag-
lar ve sistemler arasında oldu-
ğunu çok gûzel anlatır. Kuru bir
yasa gerekçesı değil, bir yazın
şaheseridir bu metin. Özetle,
gökten inen yasalar. toplumlan
ilkel devirlere bağlarlar. Dinin
değişmez hükümlerinden esin-
lenen ve ilahi güçlerle ilişkili ka-
nunlar, geli$menin önündeki en-
geldir. Çıkarlan gereği yenilik-
lerin karşısında olan zümreler,
halkı din adına yoldan saptırmış
ve fesat sokmuşlardır. Sorun,
milletin yeteneksizliği degil.
DOĞU PERİNÇEK
\
• Laikliğin Amentüsü sayılabilecek tavır
şuydu: Devletin dini olamazdı, çünkü
devlet, "maddi kişi" değil, "manevi
kişi"ydi. İnanmak, bireylere özgeydi. Tüzel
kişilerin inançları olmazdı. Yine devlet,
dinin farzlannı ve vecibelerini yerine
getiremezdi. Örneğin narnaz kılamaz, oruç
tutamazdı. Laik devlet, dinin dışındadır, ne
dindardır, ne de dinsiz; ne Müslümandır, ne
de Hıristiyan.
da çetin bir mücadele kopar. Di-
nin emirleri ve devletin vasalan
birbirine avkın düşer. birbirini
kovalar. Bu av kınlık,Türkive'de
son haddine varmıştır. İslanvda
cihad kutsaklır ve Allah'ın emri-
dir. İman, vicdanın evinden çı-
kıp da eylem ve hareket haline
gelmedikçe var mıdır, yok mu-
dur bilinmez."
Görüldüğü gibi, iman sahiple-
ri, imanın "vicdan evinde" kilit-
li kalmasına razı olmuyorlar.
"Allah ile kul arasmdaki ilişki-
ye" iman denemez. İman, eyle-
me dönüs,tüğü zaman, vardır.
Doğrudur, her ideoloji ancak
eyleme dönüştüğü zaman, ide-
olojidir. Toplumsal ilişkilere yön
verme iddiasından vazgeçen bir
ideoloji olamaz.
Şertatçtfara vicdan
Mustafa Kemal ve arkadaşlan açısından Halifeliği kaldırnıak, aslında iki devlet iki iktidar arasındaki tarihsel mücadelenin bir
parçasıdır. Bu nedenle Kemalist Devrim, din ve devleti birbirinden ayırnıanın ötesinde, toplumdaki biitiin iktidar odaklannda,
dinci güçleri ctkisiz hale getirmeye yönelir. Devrimci devlet, Osmanlı hâkim sınmnın ideolojisi olan dinin etkisini kıraeakOr.
onu gereksiz bir şekilde kuşatan
ortaçağ kurumlan. din kitaplan
ve kurulu^landır. Dinin hüküm-
leri. padişahların. derebeylerin.
güç sahıplennın keyıf ve ıstek-
lerini tatmın eden bir araç ol-
muştur. Çözüm ihtilaldedir ve
millet onüç yüzyıldır kendisinı
kuşatan yanliş alışkanlıklardan
\e boşluklardan kurtulacaktır
Ketnalizm-Osntanh
hesaplaşması
tki sınıf. ıkı ıdeoloji karşı kar-
şıya gelmiş v e bir hesaplaşmaya
girmiştır. Dın, bu hesaplaşma-
nın dışında ve üstünde değil,
içindedır: hesaplaşan güçlerden
binnin ideolojisidir. Kemalizm
açısından din, devirdiğı hâkim
sınıfın meşrulaştiıma aracıdır.
Nitekim Atatürk, Halifeliğin
devlet olduğunu. idare etmek ve
yönetmek anlamına geldiğini,
bizzat Halifeliği savunanların
sözleriyle kanıtlar. (10)
Halifeliği kaldırmak, aslında
iki de\let, iki iktidar arasındaki
tarihsel mücadelenin bır parça-
sıdır. Bu nedenle Kemalist Dev-
rim. din ve devleti birbirinden
ayırmanın ötesinde, toplumdaki
bütün iktidar odaklannda. dinci
güçleri etkisiz hale getirmeye
yönelir.
Bu gerçekler karşısında, "Ke-
malizm, dine niçin devletten ba-
gımsız ve özerk bir alan tanıma-
dı" sorusu anlamsız kalıyor. Bu
soru. yaşanan sürecin doğasına,
devrim gerçeğine. gerçeğın ken-
disine avktrıdır
Dinin vicdana
hapsediknesi
Devrimci devlet. Osmanlı hâ-
kim sınıfının ideolojisi olan di-
nin etkisini kıracak, örgütlenme-
sini dağıtacak ve denetim altına
alacaktır. Olayın doğasına uy-
gun olan, kaçınılmaz olan bu-
dur.
Kemalizm. toplumsal gerçek
ile siyaset düzlemlerinde, siya-
set gereği iki ayn din teorisi kur-
muştur.
Amaç. tarihte toplumsal ve si-
yasal olan dini. toplumsal ve si-
yasal olmaktan çıkararak, bire-
yın vicdanına hapsetmektır.
1925 yılı sonunda yazılan Me-
deni Kanun Gerekçesi, Kemaliz-
min bu tavnna görece tutariı bir
açıklama getiren enderbelgeler-
den bıridir. Mahmut Esat Boz-
kurt. orada dinlerin tarih boyun-
ca toplumsal ve siyasal tahak-
küm aracı olduğunu çarpıcı söz-
lerle anlatır. Ve din hükümleri-
nın değişmemek zorunda oldu-
ğunu v urgular. O zaman tek bir
çözüm bulunmaktadır: "Diııler
sadece bir vicdan işi olarak kala-
caktu-." Eski uygarlıktan kopa-
rak yeni uygarlığa geçiş, başka
deyışle devrim, dinleri toplum-
sal olmaktan çıkarmakta, bire-
yin mane\ i dünyasına sürmekte-
dir. "Çağdaş devlet" bu çözü-
müyle."insanlığı tarihin bu kan-
ü felaketinden kurtarmış ve dine
gerçek ve sonsuz bir taht olan vic-
danı sunmuştur'
Vicdan tahtı ve
gepçeklik
lşte ideolojik kaydırma bura-
da başlar. Aslında Kemalizm ta-
rafından dinin tnpıshanesı ola-
rak düzenlenen bıreysel \ ıcdan,
"gerçek ve sonsuz bir tahfola-
rak sunulur.
Oysa din, hâkim sınıfın hege-
monya aracı olduğu zaman.
"gerçek'V, padişahlann ve dere-
beylerin otoritesıni meşrulaştır-
dığı ve topluma nizam verme id--
diasını taşıdığı zaman "ger-
çek-ti.
Dine, vicdandaki köşesinde
tahtlar ve taçlar sunan, yalnız
Mahmut Esat Bozkurt değildır.
Atatürk, daha 1923 yılında. dini
siyasetin dışına sürerken. bunu
dinin "arınnıası ve yücelmesi"
olarak takdim eder. lnanç ve vıc-
danlanmızı. "Kanşıkvekavpak
olan ve her türlii çıkar ve intira-
sın göründüğü sahnc olan sivasi-
yattan bir an evvel ve kesinlikte
kurtarmak.. zorunlulukrur." (11)
Bu ta\ır, CHF'nin 1927 Ni-
zamnamesıne de gırmiştir La-
iklik. "İnançlanvevkdanlansi-
vasetten ve siyasetin çeşitli bozul-
malarından kurtaracaktır." (12)
Din güçlerinin rtirazı
Ancak bır de karşıt cephe \ aı
Kemal izmin, "gerçek ve sonsuz
bir taht", "el değmemiştertemiz,
yüce bir mekan" olarak sundu-
ğu v ıcdan. dinci güçlerin gözün-
debırmezardır. Bıreyın vicdanı-
na gömülen dın, artık yaşamıyor
demektır. Çünkü din. bıreysel
değil toplutmaldır: bireyin de-
ğil. cemaatındır ve devletindir;
siyaset dışı değil. sıyasaldır; ide-
oloji dışı değil, ıdeolojiktir; eko-
nomi dışı değil, ekonomiktir. ni-
metlere elkovmak içindir. Oysa
"Allah ile kul arasındaki ilişki-
de" ne toplum vardır. ne siyaset;
ne ideoloji vardır ne de nimetle-
rin bölüşümü.
Din güçleri. Kemalizmin ken-
dilerine yönelttiği ölüm tehdidı-
ni elbette hemen saptadılar. Prof.
Ali Fuat Başgil'ın "Din Hürri-
yeti" başlıklı itiraznamesi, laık-
lik karşıtı cephenin mantığını
açıklar. Başgil özetle der ki.
"Din, sırfbir inançtan ibaret de-
ğildir. Avnı zamanda pratik bir
ha>at yolu; emirler ve vasaklar
içeren bir kanundur. Dinin kanu-
nuna itaat etmeven kimse, din
nazannda suçludur. Dindar in-
saru avnı zamanda devletin va-
tandaşıdır. Din ve devlet birleşik
olduğu zaman,sorun yoktur. An-
cak avnldıklan zaman, aralann-
Dinci güçler, bu nedenle itiraz
etmışlerdir. Demişlerdir ki, si-
yasete, topluma, kültüre yön
vermeyecekse, bizim dinimız
imanımız ne işe yarayacaktır?
Örneğin, bütünüyle pratiğe yö-
nelik olan, Allah'ın cihad emn-
ne uvmayacaksak. "vicdanlarda
kalan" bır Allah ınancının ne au-
lamı vardır'1
Dının bır cüzzamlı
gıbi. toplum hayatının dışına sü-
rülmesi, ölüme yollanması değil
de nedır' "Öldiir daha iyi" de-
miştir seriatçılar.
Hele lslamıyet açısından bu
itiraz, daha yakıcıdır. Çünkü Is-
lamiyet. çok erkenden dev let ik-
tıdarını kurdu. Islamıyetın, Hı-
rıstiyanlık gibi devletin dışında
ve dev letin ezdıği uzun bir mu-
halefet dönemi olmadı. Islami-
yet. kısa süre içınde iktidar ola-
rak, toplum hayatına yenı bir nı-
zam verdı. Dahası, İslamiyet,
devlete sıçramanın ideolojisidir.
Hırıstiyanlık, kurulmuş olan
devletlerin ideolojik hegemon-
ya aracı haline gelmışken, Islam.
devletin eşiğındekı bedevi toplu-
munu devlete geçirmıştir.
Hıristiyan topiumlar. kapita-
lizmin gelişme yatağına daha
önce girmışlerdir. Böylece Hı-
ristiyanlığın devlet dışına bürül-
mesinin toplumsal temeli daha
önce oluşmuştur. Demokratık-
laik hareket, bu temelden ku\ vet
alarak. şiddetli sınıf mücadelele-
rinden sonra, kiliseyi kapitalıst
toplumdaki geri mevzilerine it-
miş ve "vicdanlardaki yerine"
oturtmuştur. Ne var kı. tarihsel
süreçlerdeki fark. daha sonra
özellıkle Batıcı burjuva teons-
yenleri tarafından. dinlenn ken-
disındekı fark olarak tahlil edil-
mıştir.
Notlar:
9- Atatürk, Nutuk, 11, s. 704
vd.
10- Atatürk"ün Söylev ve De-
meçlen, I. s. 330 vd.
11- Bkz. Mete Tunçay. Türki-
ye Cumhuriyeti'nde Tek Parti
Vönetimi (1923-1931). Ankara.
1981. s. 382.
12- Ah Fuat Başgil. "Din
Hürriyetf. Belgelerle Türk Ta-
rihı Dergısı Atatürk, Dın ve La-
iklik özel yavını. S. 2. s. 33-58.
Yann: Vicdan özgürlüğü
ve hoşgörü
BAŞSAĞLIĞI
Bodrum bayimiz, değerli insan
HARUN YILMAZ
veeşı
ÇİLER YILMAZ'ı
elim bir trafık kazası sonucu kaybetmiş
bulunuyoruz.
Merhum ve merhumeye Tann'dan
rahmet, kederli ailesine ve tüm basın
camiamıza başsağlığı dileriz.
YAYSAT Yayın Satış Pazarlanıa
ve Dağıtım AŞ
İSTANBUL 3. ASLİYE HUKL K
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
1994 31
Davaa Maliye Hazinesı vekili tarafından davalı gaipler, Tüm-
min, Nurten. Ahmet. Mesut ve Tellufer aleyhlerine mahkememize
acılan gaiplik ve tescil davasmda;
Eminönü, Mercanağa Mah. Uzuncarşı Sokak'ta kain 339 ada, 236
parsel sayıb 9.50 m2
dükkânın nevi İ Haremeyni, Şerefeyl Cibayeti
Sani ve Haremeyni Muhtarameyn Vakıflara ıcazeli olup, 612 pay
Tümmin, 3,12pa> Numan, 1,12 pay Ahmed. 1 12 pay Mesut ve 1;12
pay Tellufer adlanna 1943 tarihinde kadastro tespiti ile kayıtlı ıken
bir daha kendilerinden haber ahnarnamış. sağ ya da ölü olduklanna
dair bilgi edinilememektedir. Gayrimenkullerin'idaresi için de kay-
yım ta>in edilmiştir.
Yukanda adlan geçen şahıslann ha>atla olup, olmadıklan. hayav-
ta iseler adreslerini bilenlerin mahkememize başvurmalan ilanen teb-
liğolunur. 27.10.1994
Basın: 42019
ANTALYA 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1994,58
Davacı Malik Özen vekili Av. Faruk İlter tarafından davah
Ümmüzade Denizer aleyhine acılan ızalei şüyu davasının yapılmakta
olan duruşmasında verilen ara karan gereğince:
Dava konusu Antalya Merkez Kışla Mah. Arapalanı mevkü 1501
ada, 25 parselde kayıth bulunan taşınmazda malik bulunan davalı
Ümmüzade Denizer'in bir türlü bulunamadığı. yapılan vapılan tebli-
gatın iade edildiği, yapılan savcılık tahkikatında davalı Ümmüzade
Denizer'in Norveç'te bulunduğu. açık adresı bilinmedığinden mah-
kemece ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış bulunduğundan.
davalının 6.12.1994 günü saat 8.30'da Antalya 2. Sulh Hukuk Mah-
kemesi'nde bizzat hazır bulunması. ve>a kendisini bir vekille temsil
ettirmesi aksi takdirde >okluğunda karar verileceğı. usulün 509. 510.
maddeleri gereğince davahya meşruath dava dilekcesi yerine kaim ol-
mak ü^ere ilan olunur 21.10.1994
Basın: 52236
İLAN
T.C. SARIYER ASLİYE 2. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994 442
Maliye Hazinesi'ni temsilen İstanbul Muhakemat Müdürlüğü
vekib tarafından mahkememızde ikame olunan gaipbk davasına;
Sanyer, Mırgün Mahallesi. Boyaaköy maslağı ve Sezaıbey So-
kagı'nda kain 43 pafta,,145 ada. 3 parsel sayıb taşınmazda hıssedar
İskantob oğullan Tafori ve Koslanti'nin mallannın Sanyer Sulh Hu-
kuk Mahkemesi'nın 977 %2 esas 979 134 sayıb karan ile kayyımla
idare edildiğini. kayyımla idarerun 10 yılı aştığını İskantob oğlu Tafo-
n ile İskantob oğlu kontantı"nın gaipliğine karar verilmesini istemiş
olduğundan işbu ılandan itibaren 1 yıl ıçensinde yukanda adı geçen
kişiler hakkında bilgisi olanlann veya bizzat bu kişilerin hâkimliğimi-
zin 1994 442 esas sayılı dava dosyasma müracaat etmeleri gerektigi
aksi halde İskantoli oğullan Tafori ve Kostantı'nin gaipliğine hük-
medilecekür. İlan olunur
Basın: 42015
İLAN
BOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN KADASTRO MAHKEMESİ SIFATIYLA
Davacı Maliye Hazinesı vekilleri tarafından Elmalık köylüleri kırçocuğu Fatma Gören, Sevıt kızıNezahat. Baüroğlu Yahya. Yah-
aleyhine acılan kadastro tespiüne itiraz davalan nedenıyle mahkeme- v a oğlu Salimet aleyhlerine. Bolu Elmalık köyü 1076 parsel sayılı,
mizin: 12- 1993 1294 esas sayılı dosyasmda; Bolu Elmalık köyünden İs-
1-1993 1293 esas sayıb dosyasında: Bolu Elmalık köyünden Ishak mail çocuklan Müzejyen Çakar. Adnan Güney, Şaban Günev. Fe-
Sankamış aleyhine. Bolu Elmabk köyü 1080 parsel sayıb. ruzan Tan alevhlerine. Bolu Elmabk köyü 1048 parsel sayıb,
2-1993 1301 esas sayıb dosyasmda; Bolu Elmalık köyünden Mus- 13- 1993-1303 esas sayılı dosyasında. Bolu Elmalık köyünden İs-
tafa kıa Safıye Hoşkara aleyhine, Bolu Elmabk köyü 1078 parsel mail çocuklan, Müzeyyen Çakar, Adnan Güney, Şaban Güney ve
sayılı, Feruzan Tan aleyhlerine, Bolu Elmabk köyü 1051 parsel sayıb.
3- 1993 1314 esas sayıb dosyasında: Bolu Elmabk köyünden Os- 14- 1993 1310 esas sayıb dosyasında; Bolu Elmabk kövünden Ca-
man Ancı aleyhine, Bolu Elmabk köyü 1057 parsel sayılı, misapkızı Bedia Yücel. Kamilçocuklan, Sevcan Yavuz, Nural Kara-
4- 1993 1315 esas sayılı dosyasında; Bolu Elmabk köyünden Mus- bulut. Nesrin Çağlıoğlu. Hayriye kabibç alevhlerine, Bolu Elmabk
tafa kızı Hanife Hoşkara aleyhine, Bolu Elmabk köyü 1060 parsel köyü 1046 parsel sayıb.
sayıb, Taşınmazlarla ilgili olarak 6831 sayıb O.K.'nun 2,b maddesi hü-
5- 1993 1297 esas sayılı dosyasında; Bolu Elmahk köyünden Ka- kümlenne göre yapılan çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazla-
mil çocuklan Kemal Onal ve Bahri Önal M ustafa aleyhlerine, Bolu nn orman sınırlan dışına çıkartıbp Hazine adma tespitlerinın yapıldı-
Elmabkköyü 1009 parsel sayıb, ğmı, ancak: dava konusu taşınmazlann tespit tutanaklannın aynı
6-1993 1299 esas sayılı dosyasmda; Bolu Elmalık köyünden Mu- haklar. şemler ve beyanlar hanesinde- davablann zilyet olduklanna
harrem eşiy Fikret Kurtaran ve Muharrem Kıa Tülay Çakar aleyhle- dair şerh \ erildiği. Kadastro Komısyonu'nun, taşınmazlann zilvetle-
rine, Bolu Ebnabk köyü 1024 parsel sayıb, ri adına şerh verilmesı yolundaki işlemlerin hukuka aykın olup. dava-
7-1993 1309 esas sayıb dosyasında: Bolu Elmalık köyünden Zehra blann taşınmazlar üzennde bir zilyetbklerinin de söz konusu olmadı-
Yücel, Nadir çocuklan Ali Yücel. Fazilet Yücel aleyhlenne Bolu El- ğından bahisle, dava konusu parsellerin beyanlar hanesındekı davab-
malık köyü 1045 parsel saydı, ların zilyetlığine ibşkin şerhın iptaline karar verilmesı talebıyle acılan
8- 1993 1307 esas sayıb dosyasmda; Bolu Ebnabk köyünden Mu- davalarda;
rat çocuğu İsmet Yüdız, Niyazi çocuklan, Engin Yıldız, Erdal Yıldız Yukanda açık kimlik ve eski adresleri yazıb bulunan davablara
ve Ersm Yıldız aleyhlerine. Bolu Elmabk köyü 1042 parsel sayılı, dava dilekcesi tebliğ edilememiş olup tebligata yarar yeni adresleri
9- 1993 1284 esas sayıb dosyasmda; Bolu Ebnabk köyünden Or- zabıta tahkıkaü sonucunda da tespitlenemediğinden, dava dilekçesi-
han kızı Seher Durak. Atılla çocuklan. Alper Durak ve Ayça Durak nin özeti ile duruşmanın 26.1.1995 günü saat 9.00"da Bolu Asliye
aleylenne, aleyhlenne. Bolu Elmabk köyü 1069 parsel sayılı, Hukuk Mahkemesı salonunda vapılacağı. adı geçen davablann du-
10- 1993' 1288 esas sayıb dosyasmda; Bolu Elmabk köyünden Ah- ruşmada kendılerini bizzat ya da bir vekille temsil ettırmeleri, aksi
met çocuğu Şeref Kurtaran, Kamil çocuklan Şinasi Kurtaran, Rıza takdirde davalann yokluklannda devam ettirilip neticelendirileceği
Kurtaran. Fatma Kurtaran ve Gürcan Kurtaran, Bolu Elmalık köyü hususu 7201 sayılı Tebligat Kanuınu'nun 28. ve müteakip maddelen
1023 parsel sayıb, gereğince ilanen tebliğ olunur.
11- 1993ı 1291 esas sayıb dosyasında: Bolu Elmalık köyünden Be- Basın: 52225
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Baba Bana Bağırma...
Şiirde alıterasyon diye birtürün bulunduğunu ilkin Ca-
hit Srtkı Tarancı'dan duydum. Duydum diyorum, Cahit
Sıtkı'da düzyazı hemen hemen yok gibidir. Ne söylemiş-
se şiırle... Aliterasyona ben Cahit Sıtkı'da rastladım, o da
Baudelaire'de okumuş, Baudelaire de Edgar Allen
Poe'da görmüş. Böylece yayılmış, gitmiş. Cahit Sıtkı'nın
verdiği dize şöyle:
"Bir büyük boşlukta bozuldu büyü."
Rahmetli Cahit, öteki yeniciler gibi kuraldışı olmamış-
tır, ölçülü, uyaklı dizeler de yazmıştır. Düzyazılarına örnek
olarak "Ziya'ya Mektuplar" gösterilebilir. Bu mektuplar-
da Ziya'ya içıni dökmüştür. Bir gün bunlann ortaya dökü-
leceğini biliyormuş gibi, Cahit söylemış, Ziya da saklamış.
Şairler böyledir, günün birinde her türlü döküntülerinin
ortaya çıkacağını, değer bulacağını bilirler.
Akgün Akova adı uyaklı, kitabının adıysa biraz alite-
rasyonlu: "Baba Bana Bağırma." Belli gülmeceyi çok se-
viyor. Akgün küçümencik bır çocukken sorarlarmış,
"Büyüyünce ne olacaksın?"
"Ayı oynatıcısı, (yani ayıcı)..."
Ama ayı oynatıcıların elindeki "fefin bir işkence aracı
olarak kullanılacağını çok geç öğrenmiş. Ayılara işkence
de "tef" ilen... Ayıların falakası da "tef"...
"Tef çalarak oynatmak."
Safa değil, cefadır.
Akgün Akova için haritalarda göçmen kuşların gittiği
yerler çok uzaktır. Bunlan geç öğrenıyor. Giden mektup-
lar yerine varmıyor, adresleri bilinmiyor, her şey yok olu-
yor, yitiyor. Canı sıkılıyor mektuplar yerine varmayınca,
kuşlar gökte durmayınca... Bu durumda kendini okuma-
ya veriyor. Okumak ne güzel şey!.. Ver elini okuma... Geb-
ze üsesini, Hacettepe Universitesi Kimya Mühendisliği ve
istanbul Universitesi Işletme iktisadı Enstitüsü'nü bitiri-
yor. Birileri bir tanesini baş edemezken bizimki fakültele-
ri, enstıtüleri sırtı sıra dizıyor. Aldığı diplomalar ne olacak,
onları da duvarlara asıyor. Dedik ya gülmeceyi seviyor. llk
şiirini 1984 yılında "Millıyet Sanat Dergisi"r\öe yayımlıyor.
Çok cinayet işliyor. Her şiir bir cınayet değil midir? Elini
kan yerine şiıre buluyor. Okuyup etkilendiği şairleri, etki-
lendiği dizelen bır bır öldürüyor.
"Can alıcı gelmiş canım almaya."
Birkaç şıır kıtabı daha var ama sonuncusu:
"Baba Bana Bağırma."
Baba bağırsın.
Ana ağlasın.
Şairler gülsün.
"Insanları Seveceksin" Erich Maria Remarq'ın kitabı...
Insanları severken kendini dağıtacak mısın? Kendini da-
ğıtırken parçaları nasıl toplayacaksın? Gazetede benim
oda arkadaşlarımdan biri de Kemal Gökhan Gürses'tir.
Akgün Akova ile ikisi bir kuşaktan... Hem oda, hem mo-
da arkadaşı... İkisi de 100 metre rekortmeni ama kaç sa-
niyede bitirdiklerini bilmiyorum. Onlar da söylemiyor.
Cumhuriyet Bayramf nda Değırmendere Beledıyesi'nin
şiıryarışmasındaydık. llkokul, ortaokul, lıse öğrencilerı la-
ik cumhuriyet için yarışıyorlardı. Laik cumhuriyet sorunu
ortaöğretim öğrencilerine kalmıştı. Değirmendere'ye bir
saatte gıdılıyor, bır saatte geüniyordu. Sanki Etiler-Cağa-
loğlu arası... Iş bir aracın olsun, bir de gideceğin yer, öte-
si kolay!..
"Arkasını ezilenlerin yaladığı
bır posta puludur dünya
bır karadelık yutana kadar uzayda bizi
asansör boşluğuna ıtılen bır kedısin
söylemenin tam sırası
ülkeyi bu duruma senin oy verdiğin
partiler getirdi".
BULMACA
SOLDAN SAĞ A: 1 2 3 4 5
1/ Üzerinde yaşam olan
yeryüzü bölgesi. 2/ İnce
ve düzgün dokunmuş pa-
muklu kumaş... Merca-
nada. 3/ Denizcılikte bir
serene ya da ağaca acılan 4
delik. 4/ Bir gezegen...
Tuzağa düşürülen şey. 5/
Buzul yüzeyi üstünde
yükselen çoğunlukla sivri
kayalık tepeler. 6/ Para-
mızı simgeleven harfler...
Akım şiddeti birimi kilo-
amperin simgesi... "Gök-
yüzünde İsa ile Tur Dağı'nda
Musa ile Elindeki — ile Çağıra-
yım Mevlam seni'" O'unus Emre).
7/ İstek. arzu... Eski Türklerde do-
ğaüstü güçlerle iletişim kurma ye-
teneği olduğuna inanılan din
adamı. 8/ Cıhz. zayıf, hastahklı...
Japon lirik dramı. 9/ Haysiyet...
İstek ve tutkularda ölçülü davran-
maerdemi.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Argoda bir şeyi değennden çok
yükseğe satma işine venlen ad. 2/ Kalın bükülmüş sidm.. Bil-
yeli yatak. 3/ Vakup Kadri Kanıosmanoğlu'nun bir romanı...
Vüce. 4/ İmkân... Yunanistan'ın plaka işareti. 5/ Kimi giysile-
rin yaka. kol. cep gibi yerlerini süslemekte kullanılan işlemeli
şerit. 6/ Ordu'nun bir ilçesi... Hatıra. 7/ Anadolu'da kurulmuş
eski uygarhk... Dönerek ya da ileri geri hareket ederek, kendine
dayanan bir parçarun beh'rli bir hareketi yapmasını sağlayan
mil. 8/ Yapraklan salata gibi yenen kokulu bir bitki... Zan. 9/
İçinde afyon bulunan sulu bir ilaç.
KADRİYEBUĞAN
HASANDAĞLI
nişanlandık.
5.11.1994Kırklareli
T.C.
KIRŞEHİR SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994 39
Davaa Mehmet Temur vekili tarafından davalılar Salih Güzel
ve arkadaşlan aleyhine acılan Kırşehir ıli Aşıkpasa Mahallesi Bozte-
pe yolu mev kiinde kain 2018 ada 3 parselde kayıtlı 4298 m2
genışliğin-
deki taşmmazın umum arasında satılarak ortaklığının gıderilmesi
davasının yapılan duruşması sırasında;
Bu ıtibarla aşağıda ısimlen yazılı tapu maliklerinin adresleri bibne-
mediğinden kendilerine dava dilekcesi ilanen tebliğ edilmesi gerek-
miştır. Bu nedenle tapu malikleri Erkan Canıtez. Ibrahim Canıtez,
Seyfetün Akan. Ömer Gökbulut. Mustafa Cosar, Raşit Güzey, Şera-
fettin Denizcı. Ali Anur, Zahir Kaya. Abdülkadir Aşkın, Mehmet
Metin, Mehmet Güzel. Ayşe Kürlü. Hüsnü Merdeşe, Ayşe Güveli.
Miktad Ekici"nin duruşmanın bırakıldığı 29.11.1994 günü saat 09.
35'te mahkememizde bizzat hazır bulunmalan veya kendılerini bir
vekille temsil ettırmeleri. aksi takdirde duruşmanın yokluklannda
sürdürüleceği HUMK'mn 509. maddesi gereğince dava dilekcesi ye-
rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 22.7.1994
Basın: 52300
AU-PAIR PAKET PROGRAM
Kasım Ayında sOrpriz indirim
10(212)258 53 42
261 43 86-87
Romanlannızve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel:5540804