23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29KASIM 1994SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Bilim, siyasa ve TÜBİTAK Dünyada sıyasal otontenın akademıye üye atamasının ılk örneüı herhalde bızden başka bır ülkede görülmemıştır. Ümıt ederım kı başta Prof. Inönü olmak üzere tüm değerlı parlamenterlenmız bu ıkı KHK'nın mevcut aksaklıklannı görerek gıdenrler. Prof. Dr. R. KAZIM TÜRKER A.Ü. Tıp Fakültesi Farmakolojı Anabıhm Dalı Başkanı T urkıye Bılımsel \e Teknık zorunlu gordugum eleştınlenmı bura- Araştırma Kurumu (TU- da sıralamak ıstıyonım BlTAK)kuruIdugu30yı- 1987-1990 >ıllan arasmda TUBl- lı aşkin surede yasasında TAKbazııdanuygulamalarsonucubu- öngorulen amaçlan dog- yuk yara almış, fakat 1990 yılından rultusunda onemlı hız- sonra bu varalar hızla sanlmaya baş- ı Araştırma Kurumu (TU- BlTAK )kuruldugu 30yı- lı aşkin surede yasasında öngorulen amaçlan dog- rultusunda onemlı hız- metler \ ermış ancak Başbakanlıga bag- lı bır kurum olması nedenıy le, ba2i do- nemlcnnbi>asalçalkantılan bukurum- da da kendını gostermıştır Turkıye'de bılım \e bılımsel ara^tırmalannhertur- lu sıvasal goruşun uzennde bır devlet politikasıoTarakyerleşmemışolması \e yasa organlannda bılım, bılımsel araş- tırmalann onemı dıkkate alınarak ge- reklı ılgıyı gormemesı nedenlerden bı- lır Ornegın TBMM'de obur uzman- iık komısvonlan gıbı bır "bilim \e bi- limsel araştırmalar komis>ünu" > oktur Bır başka onemlı nedenı de yasasında- kı bazı maddelenn gelmış geçmış TU- BlTAk ıdarecılen tarafından farklı şe- kılde vorumlanmasından ka>naklan- maktadır TUBİTAK Tıp Grubu'nda uvest olarak ıkı donem çalışmamın so- nucu edındıgım bılgı bınkımı ve bu- v ukîerımızın sık sık "konuşan,tartışan Türkive" sloganlarının verdıgı cesaret- le bazılannın hoşuna gıtmese de daha "i!7clı bulmak uzere son derece IM \ . lanmıştır Yaralann sanlmasında eskı TUBİTAK Başkanı Prof Kemal Gü- rüz'un onemlı katkılannı vurgulamak ıstenm 1990-1992 yılları arasında ne denlı olumlu bır gelışme gosterdıgını 14 Aralık 1992 gunu bu sayfalarda dı- legetırmıştım(l) 1993 yılmda TUBİTAK'a yenı bır yasal uygulama getınlmış v e 498 Say ı- lı Kanun Hakkında Kararname (KHK) çıkanlmıştır Bu kararmanenın esas ge- rekçesını Prof Erdal İnonü bır konuş- mamızda bana şo>le açıklamıştır "Si- yasal iktidarlann bundan bövle TÜBİ- TAK uzennde hiçbir takdir hakkı kul- lanmaması." Hal boyle ıken uzulerek belırteyım kı bu kararname çıkışından çok kısa bır sure once TUBlTAK ust duzej yonetımı Prof Erdal .'nonu'nun de ıçınde bulundugu hukumet tarafın- dan değıştınlmıştır Yururlukte olan KHK'nın 6 maddesınde araştırma gruplannın oluşması, gorev ve yetkıle- n belırlenmıştır Uyelenn seçımlen ta- mamen başkana bırakılmış ve bu u>e- lıklerıçınnıtelıklerbelırtılmevereksa- dece "çalışma alanında yetkili kjşiler arasından seçilir" denmektedır U\gu- la>ıcı>agorebu ">etkili"deyımı başka başka vorumlanabılır Ornegın bır uz- manlık dalında akademık unvan sahıbı olmak >eterlı sayılarak başka nıtelık aranmayabılır veya KHK'nın 4 mad- desınde bılım kurulu, başkan ve baş- kan vardımcılıklan ıçın açıkça belırtıl- mış nıtelıkler grup uyelıklen ıçın de aranır kı boyle olması gerekır Ancak kışılenn takdırlerıne bırakılmış vasal hukumler daha ust duzeyde yetkı sahı- bı olan bazı kımselerı, bılımsel bır ku- rumda olmaması gereken keyfi u>gu- lamalara yoneltebılır ve gruplarla ol- ması zorunlu dıvalog ve eşgudumsel çalışma duzenı sarsılır Bo> lesı durum- lann TUBlTAK'ın 30 yılı aşkın vaşa- mında çarpıcı omeklen vardır ZıraTLJ- BİTAK'ın ılk kuruluş vasasında da grup uyelıklen "konularında yetkili olanlar" dıye tanımlanmıştır Tek fark seçımın 'bilim kurulu1 tarafından >a- pılmasının hukme oaglanmış olmasıy- dı Çunku kuruluş vasasında "başkan- lık" dıye bır organ da yoktu Bır sure once bır grup arkadaş TL- BİTAK Tıp Araştırma Grubu olarak (yenı adıyla Sağlık Bılımlen Araştır- ma Grubu)ıstıfaettık lstıfagerekçele- rımız arasında aşağıdakı hususlar var- dı Tıp grubu olarak son donemdegru- bumuzcaalınan kararlann uygulanma- ması. ust kademelere >azılan resmı ya- zıların >anıtsız bırakılması, adının de- gıştınlmesi de dahıl grup hakkında ba- zı uygulamalardan hıç haberdâr edıl- memesı. bılım kurulunda bulunan bazı uvelenn doğrudan vadadolavlı olarak grubun bılımsel kararlanna mudahale etmesı, projelen reddedılen bazı kım- selenn sıvasal gucu >uksek aracılarla kuruma ıletılen ıtıraz vazılannın tekrar ıncelenmesı kavdıvlabaşkanlıkçagru- bahavaleedılmesı TL'BlTAK'ın go- rev len arasında olmayan bazı v azışma- lann Başbakan Yardımcılığı'nın ıstek ve onensıne uyularak başkanlık tara- fından gruplara havale edılerek gereğı- nın yenne getınlmesının ıstenmesı. ul- ke duzeyınde eşıtlık hakkını zedeleye- bılecek telefon emırleny le gecıkmış ba- zı proje ve başvurulann kabul edılme- sı ısran ılh Yururlukte olan vekımı hu- kumlennışıddetlekınadığım KHK dık- kate alındıgında başkanlık makamı ve bılım kurulunun grubumuzun ıstıfa ne- denı olan bu uygulamaları >apmava maalesef vetkı vevaenazından kuvvet- len vardır Halen vururlukte olan KHK ıle bır- lıkte aynı tanhlerde Turkıve Bılımler Akademısı'nın (TUB<\) kurulmasını ongorenKHKdevavımlanmıştır Ana- yasa geregı TBMM'nın denetımınden geçmesı zorunlu olan her ıkı kararna- me ıçın bu ışlem henuz vapılmamıştır Yadırganacak bır nokta) ı v urgulamak- tadayarargorurum Gerek TUBlTAK gerekseTUBVnın kHK lenaynıtanh- de yayımlanarak vururluöe eırmıştır TUBlTAK'ın KHK sının 4 maddesı- ne gore bılım kurulunun 12 uyesınden 8"ı bılımsel eser ve araştırmaları ıle ta- nınmışkışılerarasından seçılıvor Bu 8 kışının yarısına da Turkıye Bılımler Akademısı'nın aslı u>esı olma koşulu getınlmıştır Oysa TUBA'nın KHK'sı- nın geçıcı 1 maddesınde 10 aslı uye bır defaya mahsus olmak uzere Turkıye Bı- lımsel ve Teknık Araştırma Kuru- mu'nun teklıfı uzenne Başbakan tara- fından atanıyor -\vnı tanhlerde vavım- lanmış bu ıkı KHK'nın uve atanma ve seçımındekı bu ıçlı dışlı ılışkısı son de- rece dıkkat çekıcıdır Unıversıte orta- mında tartışma konusu yapılan da bu ıl- gınç ılışkıdir Dunyada sıvasal otonte- nın akademıye uveatamasının ılk orne- gı her halde bızden başka bır ulkede görülmemıştır Umıt edenm kı başta Prof Inonu olmak uzere tum degerlı parlamenterlerımız bu ıkı KHK'nın mevcut aksaklıklannı gorerek gıdenr- ler Unıversıtelenmızın bılımsel potan- si>ellen >uz guldurucu degıldır Bunu pek çok kez bu sa> fada dıle getırmışız- dır Ama gerek TUBİT'VK ve gerekse TUBA'daseçen veseçılenlerdebuunı- versıtelerdeyetışıpakademık unvan al- mışlardır TÛBlTAK'ın bazı ust duzev yetkılılen KHK'nın açıkolma>an mad- delennı kendılennegoreyorumlayarak bılımde. bılımsel araştırmalarda tek saz donemının ozlemını çekmekte ve emır- komutazıncın kurallannı u>gulayarak yuce bır bılım kurumunu ıdare etmeye yonelmektedırler Nıtekım yururlukte olan KHK'de bu ısteklennı engelle>e- bılecek hıçbır hukum voktur Unuttuk- lan nokta "tek saz (çalgı) doneminin çoktan geçtiği, orkestra çağında vaşadığımız" gerçeğıdır (1) R K Turker Bılım, Siyasa ve TLBİTAK, Cumhunvet 14 Aralık 1992. Syf 2 ARADA BIR Doç.Dı. DURSUN KIRBAŞ Hızü Bir Yabancılaşma Eylul ayında Munıh'teydım Munıh beledıye bınasının onunden ıstasyona gıden cadde, bızım Beyoğlu'nu an- dırıyor Gıdıp gelen ınsan kalabalığı arasında kuçuk gos- terıler duzenleyen sokak sanatçıları, oyunlarını sunuyor- lardı 17 eylul aynı zamanda Bıra bayramıydı Bavyera, Almanya'nın sanayı ve tarım uretımınde onemlı bır bol- ge En unlu ıçkılerı olan bıra, bu bolgede yoğun olarak ureMıyor ve ıçılıyor Munıh, Bavyera'nın başkentı. Bıra bayramında Bavyera'nın çeşıtlı yerlerınden gelen kadın- lı erkeklı gruplar otantık gıysılerı ıçınde bayrama katılıyor- lar Bayram devam ederken, asıl dıkkatımı çeken, sokak- takı pantomım sanatçılarının gosterılerıydı. Ikısı kadın, ıkısı erkek olan oyuncular, 200-300 m aralıklarla sokağa dızılmışler, h«r bırının etrafında ayrı bır kalabalık, panto- mımlennı sunuyorlar. Buna pantomım demek ne kadar uygun bılemıyorum, çunku pantomımde mımık ve jest- ler çok onemlıdır Oysa bu sanatçılarda egemen oğe, balmumu gıbı maske yuz Yuzlenne maske takmıyorlar ama, 2 tanesı heykel taklıdı yapıyordu. Sanmsı, pariak yal- dızlı bır boya ıle yuzlerını, ellerını, elbıselerını ve ustune çıktıkları bustu boyamışlar ve uzaktan bakılınca onemlı bır erkek ya da kadının heykelını andırıyorlardı Uzun su- re ızlenınce heykelın kurulu oyuncak gıbı one doğru eğı- lıp, tekrar yavaş hareketlerle gerıye, eskı halıne dondu- ğunu fark edıyorsunuz Saatlerce bu tablo aynen devam edıyor Benzer bır heykel modelını Stutgart'ta ızledık. Obur ıkı oyuncudan bırı genç bır kız. Bır bıyonık ınsan gı- bı saçları sıfır numara tıraşlı ve butun gorulebılen yerien beyaza boyanmış Uzerınde otantık bır elbıse Muzıkça- lıyor ve robot gıbı dans edıyor Sankı butun eklem yerle- rı mekanık yapılmış, baş mekanık ve bu mekanık aksam ıle bır bıyonık ınsanın dansı nasıl mumkun olacaksa onu yapıyor Dığer oyuncu ıse bır bustun uzennde mekanık blr aleîln Insanlarla kuracâğı ilişkıyı kuçuk ei hareketien ve gozlerıyle kuruyor. Kutusuna para atan ınsana bır bı- y teşekkür ecffyor Bu dort oyuncunun oyunları benı çok etkıledı. Sanayi toplumunun yabancılaşma sorununa bır baJoşgetırenbu oyuncular, ınsanlar arasında ya da ınsanın kendısıne ya- bancılaşmasını çok guzel ıfade edıyorlardı Çunku gelış- mış sanayı toplumlarının en buyuk sorunu yabancılaşma- dır Pazar sabahı kendısıyle beraber 3 km koşacak ınsa- nı gazete ılanıyla arayabılecek kadar çevresınden kopan bu toplumun ınsanları, butun dunyaya bu pencereden bakıyorlar. Insan hakları ve demokrası, bu toplumlarda başkaturlu algılanıyor. Zıra, "hak", herşeyın uzennde. Bı- rey alabıldığınce ozgur gıbı gorunmesıne karşın, devle- tın alanında hıçbır hakkı bulunmamaktadır. Yanı devletle bırey arasında kesın sınıriar çızılmış durumdadır. Her şey kurumlaşmış Sokakta duşup bayılan ınsana kımse yar- dım etmıyor, yuruyup geçıyor ama bır gorevlı alıp hemen gereklı yardımı yapıyor. Bızım gıbı gelışmesı tam olama- mış toplumlarda ıse bunun tersı mevcut Kurum yok, bı- reysel yardımlaşma var(dı) Vardı dıyorum, çunku sanayı toplumuna geçışın sıkıntılarını yaşayan ulkemızde ıse ne kurumlaşma var. ne de bıreysel yardımlaşma kaldı Her şeyde olduğu gıbı ortadayız. Yabancılaşma da butun bo- yutlarıyla hızla yaşanmaktadır. Bırbıçımıyle ınsanın ınsan- dan ve kendınden soyutlanmasını ıçeren yabancılaşma, gelışmış sanayı toplumlarının uzerınde durduğu onemlı bır sorun Bızde ıse yavaş yavaş gundemımıze gırmek- tedır. Bızdekı ıfade oluş bıçımının ıçınde duyarsızlaşma da var Yalan, dolan, hırsızlık, ıkıyuzluluk o kadar çok gun- demımıze gırmeye başladı kı, o kavramlar bıle anlamını yıtırmeye başladı Yenne doğru kuralları koyamadan, es- kı kurallar, gelenekler hızla yıkılıyor Bızler bır sure sonra kendımızı tanıyamayacağız. Belkı de Munıh'tekı "heykel ınsan"\ar gıbı maske bır yuzle sadece olanları ızlemekle yetıneceğız Muhalefet 'dün', iktidar ise 'bugün'dür Prof. Dr. MESUT GÜLMEZ N ıçın kendınızı bu denlı sıkı- yorsunuz' Yasaklayın da bu ış bıtsın Herkes, sızı anla- yışla karşılayacaktır Bu, ta- nhsel olarak da kanıtlanmış- tır Sız. her zaman ovunçle soyledıgınız gıbı. Demokrat Partı'nın ve Adalet Partısı'nın devamı degıl mısınız' Gerçekten sız. dort kurucusundan bırı olan Fuat Köprulü'nun dılınden "Eğer grev hakkı tanımıvorsak, kabul etmivor- sak, Sendika Kanunu'nun hikmeti v ucu- du olmaz. Bu sadece gosterişten ibaret kalır, mantıksızlıktan ibaret kalır" dive- rek, 1947'de çıkarılan ilk sendikalar va- sasını "aslanlar" gıbı eleştıren. ama 1950'de ıktıdar olduktan hemen sonra bu sozlerı unutup on >ıl boyunca van çızen DP'nın devamı degıl mısınız 1 Sız, 1971 anavasadegışıklıklensırasında Çalışma Bakanlığı yapan Seyfi Öztürk'un dılınden. "madem ki (...) memur sendika- larını da anavasa ile tanıvorsunu/, o hal- de memur sendikalarına da >a grev hak- kı \ereceksiniz veva vermediğini/ takdir- de de sendikanın dışında bir teşkilat ol- ması imkânını vereccksiniz" dıyerek me- murlann sendika hakkını yasaklay ıp, sendi- kalar yenne "kuruluşlar kurma hakkı" getıren 119 maddeyısavunanvebununlada "verilmiş olan bir hakkın geri alınma- sı(nın) bahis mevzuu" olmadıgını ılen su- rebılen ve Ahmet Nusret Tuna'nın dılınden de. "sendikalar(ın).. toplusözleşmelerva- pan, grevler vapan muesseseler" olduğu- nu. oysa toplusozleşme ve grev vapamayan memurların "sadece mesleki inkişaflarını temin edecek \e meslekin muşterek men- faatinin müdafaasını \apahilecpk te^ek- sendikanın tabii ki levha sendikacılığın- dan oteve geçmesi(nin) duşunuleme(ve- ceğini)" savunan, ancak hukumetın buyuk ortagı olarak ıktıdara geldıkten sonra Ç alış- ma Bakanlığı ıçındekı vasa taslagı hazırla- ma çalışmalarına bıle katılmaktan kaçınan ve sonunda da, gerçektekı tıılı ıktıdannızın uçuncu vılında otuz vıl oncesının 624'unu yenıden "keşfeden" DYP'lıler degıl mısı- nız' \e sız. 1991 Ekım seçımlennden once, "Batı iilkelerinde ııe varsa Turkive'dede o olacaktır. Demokrasinin sana goresi. bana pöresi,ona goresi >oktur. İnsanhak- larının sana goresi. bana goresi \e ona go- resi voktur (...) ILO ne dedivse o olacak- tır (...) Bakın biz ne vapıvoru/.. Devleti- mizin adına im/a atıvoru/. Bu imzalar atıldığı verdekalıvor.(...) Iurkivebusoz- leşmeyi (98 savılı ILO sozleşmesini)... onavlamış. Yasa>ı(>anisozleşme\i)ona>- lamak kâfi degil. Bunun mevcut olması da kâfi değil. işlemesi la/ım. İşlemivorsa, dediğini vapmavan devlet saygın değil- dir" dıyen Savın Demirel"ın kurdugu ve genel başkanlıgını yaptığı DYP'nın uyelen değıl mısınız 1 (]) Devamı oldugunuz DP'den başlayıp AP'den geçerek D\ P ve uzanan bu çızgı, her şeyı tum açıklığıvla ortaya koymu>or rau 1 Öturulan koltugun tur ya da nıtelıgıne gore degışen bu tutarsız ve durustlukten uzak "sijasaJ" tutumu bılmeyen var mı 1 Nasıl olsa, muhaletet "dun" dur, ıktıdar da "bugün". Gelın. kendınızı daha çok uzme- yın, sıkmavın "Devlet Personeli Meslek Teşekkülleri" adı>la. ıçınde "sendika" sozcugune bıle yer vermeven bır yasa çı- kaımak ırın r\r kcnrtınıyı 7nrl;ıma^ın R|j|. kiiller kurabile(ceğini)" ılen surerek soz- de kavram karmaşasını onlemek ıçın sendı- Evet. onenmı vınelıyorum Uçvıldır hıç- bır kuralına dokunmadıgmız Aldıkaçtı'nın deyışı>le"buram buram 12 Evlulkokan" anayasanın bıle vasaklamadıgıbu hakkı. ya- sayla vasaklayın. olsun bıtsın Ben sıze ha- ber vereyım Anavasaya avkın duşmez bu yasaklama Çunku yasama organının "tak- diryetkisi" var anavasadaguvenceyebağ- lanmayan hakkı ıster tanır. ıster vasaklar Anavasa Mahkemesı de boyle dıvor Nıte- kım. anayasanın yalnızca "işçiler" ıçın gu- venceye aldığı grev hakkı hem de 1961 Anavasası donemınde 657 ıle memurlara yasaklanmadı mı' Sendika hakkını da va- saklavabılırız Sendika hakkı tanımamak ıçın ıkıdebıranavasayaa>kınlıktan. anaya- sa değışıklıgınden soz edıp duracağınıza. yasaklavın gıtsın Sız aldırma\ın Insan Haklan Avrupa Sozleşmesı ıle 87 98 151 sa>ılı ILO sozleşmelennın onavlanmiş ol- masına Dersınızkı "Bunlar bağlavıcı de- gildir. ancak iç hukukta duzenleme vapı- lırsa bağlavıcıiık kazanır." Anavasanın 90 maddesını de bır vana bırakın Avrıca. ILO denetım organlannı oyalamakta da ustumu- zevoktur hıçbırulkebızımlebukonudava- nşamaz ANAP hukumetlen bunu kanıtla- dı, sız de ortak hukumet olarak uç yıldan be- n onu aratmayacak bır yolda oldugunuzu gosterdınız Hazırandakı genel konferans yaklaşınca. taslaklar ve tasarılar hazırlarsı- nız, yenı vaatlerde bulunursunuz. tasarıvı Meclıs'e ındınrsınız. olur bıter \arsin atı- lan imzalar atıldığı yerde kalsın Ulkemızın uluslararası saygınlıgı konusunda bıraz "pişkin"olmak >eter Kaldı kı. ılk kez ol- muyor bu. unumuzu yetennce herkes bılı- vor Tanh bunun en şa^maz tanığı Gelın. bu ışın peşını bırakın Memurlar ne hal len varsa gorsunler ve ne kadar guçlerı \ar^.i nrta\^ ^^vsıınlar Aldatma. atlatma. PENCERE Bip Günde Çok Şey Yaşamak...Zaman nasıl çabuk geçıyor 1991 ın Kasım ayında Cumhurıyet'ten ayrılmıştım Ikıncı ayrılıştı bu llkı 1971'- deydı Bu kez kararım kesındı hıçbır gazetede çalışma- yacaktım Yazacak oyle çok şey vardı kı' Ama 1992 Nısanı nda koşeme donmek zorunda kaldım o gunden berı yıne "yazarken yazamamak" surecını yaşamaya başladım "Yazarken yazamamak" ne demek7 Oktay Akbal açıklıyor ' Çoğu kez bır kıtaptır bızı kurtaran Bır ınsandır, bır fılmdır bır şarkıdır, bır vapur gezısıdır Çevremızden, boğuculuğu artan havadan, bataklık halıne gelen bır or- tamdan Dızı dızı sabah gazetelerı Daktıloya kâğıdı taktım Beklıyorum ılk cumleyı Bılmıyorum nasıl olaca- ğını, neden soz açacağını, neyle başlayıp neyle bıtırece- ğımı Gazetelerde haberler, başlıklar çığlık atıyor Benı yaz, benı yaz, benı yaz Yuzlerce yazı konusu Bır çırpı- da dolacak sayfa Ama uc beş dakıkada okunup atıiacak bır yazı, bırcok yazı Ne çok yazıyorlar boylelerını Ben de yazıyorum ya1 Yazık edıyoruz kendımıze' Bunu, daha başarılı yazılar, yapıtlar ortaya koyabılecekken bunu yapmayıp gundelık olaylar uzerınde yazı cızıktırenler ıçın soyluyorum Polıtıka dunyasının cambazlıklarını ız- lemek ıcın en azından onlara eş ustalıkta cambaz olabıl- melı1 Olmayınca teker meker yuvarlanırsın, bır Bır de, yazacağını umduğun, ozledığın o belırlı duzeyın ustun- dekı yazılan, kıtapları yazamazsın ' Akbal bu satırları 1970 yılının 28 Ocak Çarşamba gunu yazmış, "Yeryuzu Korkusu" adlı kıtabından aktardım Bu duşunceler Oktay Akbal dakı "Gokyuzu Korkusu"nu da vurgulamıyor mu'' • Çok değıl, bırkaç hafta once, bır gece eskı Guzel Sa- natlar Akademısı'nın onundekı kaldırımdan caddenın ote yanına geçerken Oktay Akbal a bır otomobıl çarptı Oktay o gunden berı hastanede yatıyor ben gormeye gıttığımde kotuydu, yaşamsal bır tehlıke yoktu, ama acı- lar ıçınde kıvranıyordu Sonra acıları dındı Acılardının- ce, ınsan, bedenınde neyın ne olduğunu ayrımsamaya başlar Kırık? Çıkık^Ezık 9 Onemlı elbet Dahadaonem- lısı Oktay ın ozel durumu Çunku Akbal 1971 ın 27 Ekım Çarşamba gunu guncesıne yazmış 'Hastanelerdır en korktuğum yerler " Kışıyı en korktuğu yerde yaşatmak ve lyıleştırmek he- kımlerın gorevı Oktay hayatı benlığınde yaşar, çevrede ne olursa ol- sun o kendı kendısıyledır, o an ı yazmak ıçın belleğıne not dusuyor sanırsınız 1971 1 Kasım Pazartesı gunlü guncesını okuyorum ' Dunyadan kopmak Çevreden uzaklaşmak Kuçuk vapur benı Uskudar dan Besıktas a goturuyor On dakı- kalık bır yalnızlık (Yeryuzu Korkusu) • 1992 de gazeteye donduğum zaman Akbal Mıllıyet'te yazmaya başlamıştı, ben eskı odamı Hikmet Çetin- kaya'ya verdım Oktay Akbal ın odasında çalışıyorum Odada hıçbır şeye dokunmadım bır soran olursa dıyo- rum kı - Oktay Akbal ın odasındayım Koltuklar duvardakı resımler yerlı yerındeler masa- sının ustundekı takvımı duruyor masa camının altındakı fotoğrafları da Oktay ın 1972 yılında 20 Nısan gunu yazdığı guncesın- dekı ılk tumce 'Bır gunde cok gun yasamak 1 Ancak yasamı uretmesını bılenler bır gunde çok şey yaşayabılırler Hastane odasında bıle bu kural değışmez Insan durduğu oturduğu yattığı yerde devınebılen tekyaratıktır Oktay'a lyılıkler dılıyorum ~1ca yasağrm şıdctette savunan ve anayasa buyruğu olan kuruluşlar kurma hakkıj la ıl- 4>dı yasal duzenkmeyı vapmayan AP'nın devamı degıl mısınız 1 Sız, 1990 Eylulu'nde Genel Başkan Yar- dımcınız Yaşar Topçu'nun dılınden "Ta- belalardan, lev halardan ibaret demokra- tik kurumlara karşı" oldugunuzu. "top- lusozleşme, toplu pazarlık gücu olmavan >ormusunuzkı. 194"de ılk Sendikalar Ya- sası'nın çıkanlması sırasında. "serp ovalama polıtıkanızdan vazgeçın Otuz vıl once aordugumuz bu fılmı ypnıdpn h rine "şapka" sozcügünün kullanılmış ol- masından esınlenerek tasarıda "demek" >enne "sendika" sozcuğunun kullamkltgı vurgulanmış. boylecede "sendika" sozcu- gunden korkulmadığı anlatılmak ıstenmış- tır Demek kı, aradan ellı vıla yakın bır su- re geçmesıne karşın. bu kez memurlar ıçın "sendika" sozcuğunun korkusunu ustunuz- den ataiıamışsınız lemeve kalkışmav ın Gelın. hıç olmazsa bır kez ıkıvuzlulugu bırakıp durust olun. ıçten olun —• (1 )Bu sozlerın nerede ve ne zaman sovlen- dığını belgelennden oğrenmek ıstevenler su kıtaplanma bakabılırler Belgelerle V onetım \argı ve Memur Sendıkalan (1990-1993) ıle Turkıve de Memurlar ve Sendıkal Haklar (1926-1994) TODAİEYavını 1993 ve 1994 ANMA Sonsuzluğa gıdışının 12 >ılında, se\gılı esım. fedakâr hava^arkadasHi^—= NEGIAKUÇUKA'yr ıçten se\gı \e özlemle anıyorum Av. VURAL KÜÇÜKA DUYURU Bahçelıevler Endustrı Meslek Lısesı Koruma Derneğı'nın, 23 10 1994 gunu aldığı karar gereğı 18 12 1994 gunu saat 10 00'da, çoğunluk sağlanamadığı takdırde 25 12 1994 gunu saat 13 OO'te olağan genel kurulu toplantısı yapılacaktır Gereğını emırlerını- ze arz ederım Gündem: 1-Açılıs veyoklama 2- Kongre başkanlık dıvanı seçımı 3- Saygı durusu 4- Yonetım kurulu faalıyet raporu ıle denetleme kurulu raporu- nun okunması ve raporların muzakeresı 5- Yonetım kurulu ve denetleme kurulunun ayrı ayrı ıbrası 6- Tahmını butçenın goruşuluponaylanması 7- Yenı yonetım kurulu ve denetleme kurulu asıl ve yedek uye- lerının seçılmesı 8- Dılek ve temennıler 9- Kapanıs ikt is atIhracatçıysanız. dış tıcaret ışlemlerınde uzman bır bankayla çalışmanın dyrıcalığını bılıvorsunuz Iktısat. ıhracat dovızınızı değer- lendırmek ıçın kurdan faıze. hızlı transferden esnek vadeve kadar uzanan genış bır hızmet )elpazesı sunu>or Ihracat bedelı dov ı- zınız dovız tevdıat hesabımzda değerlensın Avnı zamanda Iktısat Bankası nın dun>a ça- pındakı muhabır ağı ve uzman kadrosu dış tıca- ret ışlemlennız ıçın sıze çeşıtlı olanaklar sunsun Ihracatçıysanız. Iktısat tan vararlanın' IKTISAT BANCASI G«nrt Mnduriuk B*J>ukdere Cad \f> I6S Eseneepe 80504 («anbulTel 0212 2^4 II II • Mcrkez Ş«be Bu<.ukdenr Cid \ o Itf Esentepe «0VW Istartml Tel 02r2"4"1 0 20 • Babçefc^H Ş * e a Şevh Mehmö Ge\ lanı Mahallcsı Vpacılar Sok. No l<*: Tel 0212 ^12 II 60* Efaıuda« Şoboı Cumhun><ı Cad No !KM>1 Bmarfa| 8KLW IstanNıl Tel t C P M JS» 18 • Bavranpafa Şabea Mxlı Ipek^ı Cad. No W Ba>Tampaşa. 341Ö0 IstanbulTcI 0212 %5 14 M). Sakırtm Şubes Incırlı Cad. No 1S Bakırköv Karakot Şubes Kemaıüce^ Mah Malıve Cad V> 2» KaraJtc^ [«anhul Td 0212 25! "2 Vi • kadıko) Şubnı Bagdat Cad N. ^»trenko* hlCry Jyanhüi TeM Lft *S8 26 82 • Ankara Şubesı \ialdrk Bulvan N ı 169 KavaJdıdere 06680 AnkaıaTeİ 0112 41 Beledı>eKjrşısJ<)ll20 Adana Tel 0*22 458 2" K4 • Buns Şutpe« F n n Çalmıak Cad \ o tr ]«fSn Bur^a Td 0224 2 " T 80 • Drnidl ŞBbes. EnCT Paşa Cad V» ^ 2O100 Denızlı Td 025K 261 14 "• l • Gszuntep Şnbcsd Soburcu Cad No 2 2740Û IzmırŞubesı Cumhunvci Mcvdanı No II •Msjre.dk ^""U tonırTel t "1 4«l W 69 • Bırpvd BankjK^ık Şobcsi Bu>Tikd«c Cad So 165 Escnıepc 8OW1 Isuntul Td 0212 2"'* "0 92 I 23 Emınonu. U42U IsUnbul *4740 IsianbulTd 0212 S4^ *îl 79980- AdanaSubesı Aıanui GanantcpTel 0-42 220"*^ S) Alıhan Çakır'la Tulın Erol evlendıler 27 Kasım 1994 Samsun Mutluluklar dılerız Zeliha, Yağmur ve Mecıt ÖZELDERS Boğazıç/lı Elektronık Muhendıslığı oğrencıöındenozel matematık dersı verılır Tel: 257 50 34-35 Oda No: 101 Yılmaz Mete Romanlannız ve Ansiklopedılenniz yennızden alınır. Tel: 554 08 04 ILAN İstanbul II Aslıye Hukuk Mahkemesi'nın 1994 260 esas 1994 509 karar dos>ası ıle vapılan varalama sonucu I7 II 1994 'tanhınde Ve>sal olan adım "Ve>sel' olarak du- zeltılmıştır Ve>sel Lçum SAYILIGÜNLER Muzaffer Buyrukçu 50 000 (KDV ıçınde) Çağdaş Ya\ uıları Turkocağı Cad 39-41 Caçaloğlu-Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle