Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OUMHUHIYbT 29 KASIM 1994 SALJ
14 KULTUR
22. Sao Paulo Bienali'ne Türkiye'den Hale Tenger katıldı
Sergi mekânında
4
çdgmca egl
VASIFKOHTUN*
\EW \OKK - Bu yılkı bıenalın
kuratoru Nelson Aguılar 1992'de 3
Istanbul Bıenalı'nın açıhşına gelmış,
sergıden etkılenerek 22 Sao Paulo
Bıenalı ıçın bana Turkıye ku_ratorlu-
ğunü onermıştı Boylece, Nelson
Aguılar ın da buyuk ılgı duyduğu
Hale Tenger'ı. daha önce Sao Paulo
Bıenalı ne bır tek kez katılan Türkı-
>eden gıdecek sanatçı olarak davet
ettım
Sao Paulo Bıenalı Turkıye'rıın katı-
lımı ıçm, bır kural olarak dıger tum
katılan ulkelerle yaptıkları gıbı, Ka-
sım 1992'de Dışışlerı Bakanlığı tkılı
Kulturel tlışkıler Daıresı nezdıtıde ya-
zışmalar başlatmış Turkıye'yı Vasıf
Kortun'un kuratorluğunde davet et-
mış, ancak herhangı bır cevap alama-
mıştı Mart 1993'te Sao Paulo Bıenalı
yönetıcılen ılgılı kuruma bır kez daha
mektup yollamışlardı Gerek bıenal
yönetımı gerekse benım çabalarım
boşa çıktı en sonunda Hazıran
1993'te antetsız. unvansız, evrak nu-
marası olmayan bır cevapta Bıenal'e
katılınmasının uygun gorulduğu, an-
cak herhangı bı yardım yapılamaya-
cağı belırtılmıştı Kultur Bakanlı-
gı'ndan da cevap ahnamadı
Hale Tenger'ın Istanbul ve Anka-
ra'da ozel kışı ve kurumlardan aradıgı
destek de herhangı bır sonuç verme-
yınce ışımız adeta uç nal ıle bır ata
kalmıştı Bıenale katılmanm önemı-
nın farkında olarak Tenger ıle "bir
kısmı bavukta taşutacak" bır enstelas-
yonla bıle olsa, masraflan kendiı cebı-
mızden karşılayarak bıenale katılma-
ya karar verdık Bu arada Tenger'ın
New York State College of Cera-
mıcs'ten bır sene once almış olduğu
"artist in residence" (kampusta, da-
vetlı sanatçı) davetının tanhlen mucı-
zevı bır şekılde tam bıenal oncesıne
denk duşunce ışımız bıraz kolaylaş-
mış oldu Böylece Tenger, tüm mas-
raflarının unıversıte tarafından karşı-
landıgı uç haftalık davetlı sanatçı
programı çerçevesınde bıenale oner-
dığı enstalasyonu once kampustakı
galende gercekleştırmış oldu \e 'ho-
norariunT olarak unıversıte tarafın-
dan verılen 1500 doları da Brezılya
yolunda yanına katık ettı
Butun bu sıkıntılardan sonra ve ne-
22. Sao Paulo
Bienali, 199a
l2Ekım-U Arahk!994
tanhlen arasında duzenlenen 22
Sao Paulo Bıenalı, 4 5 mılyon
dolarlık butçesı ıle dunyanın en
pahalıya mal olan sergılennden
bın (1992 Istanbul Bıenalı'nın
butçesı 250 bın dolardı) 22
Bıenal'e katılan 74 ulke ve 220
sanatçının yanı sıra bu yılkı "özel
bolum'e Garry Hilü, Paul Garrin,
Julan Schanabel. Jose Bedıa, John
Chambeıiaın, Judıth Barn, Per
Kırkebv. Rıchard Long da\ et
edılmıştı 22 Bıenal'ın
kuratorluğunü ustlenen Nelson
Aguılar, bıenal temasmı "desteğin
ortadan kalluşı" olarak
belırlemıştı Bu tema, kısa bır
şekılde ozetlemek gerekırse, dar
anlamıyla 'çerçevenin, kasnağuı,
kaidenin'; genış anlamıyla da
sadece resım ve heykelden ıbaret
ıkı şıklı sanat kategonsının
guncel sanatta ortadan kalkışına
ışaret edıyordu
redeyse bır kıtap dolusu yazışmaya
rağmen bızı Sao Paulo'da bır dığer fe-
laket beklıyordu Organızasyon söz
verdıgı tavanı \e kapıyı yapmamıştı
\e daha once 160 dolar malıyet çıka-
nlan platfonn ıçın "detavlajıdınlmış"
yenı malıyetı I500 dolar olarak he-
saplamişlardı Aynı platformun Nevv
York'takı ünıversıteye malzeme malı-
yetı 250 dolar tutmuş1
Tenger kendı
platformunu ve çatısını kendının ya-
pacağınt soyleymce, her gun fıyatlar
bıraz daha duşmuştu ama. sanatçının
da artık ınadı tutmuştu Bazı ışlerı
ruşvetsız ve fahış fıyatlara razı olma-
dan yaptırmak mumkun olmadığı gıbı
çekıç çıvı gıbı en basıt malzemelerı
bıle ele geçırebılmek çok ozel yete-
nekler gerektınyordu Butün bu zor-
luklara rağmen, 60 mN'lık alanın ta-
vanı dahıl Bulgar sanatçılann yardı-
mıyla. enstelasyonunun tamamı on
gunluk ve sabah 4'lere varan agır bır
mesaı ıle bıtınldı
Sergımız açılış öncesı hazırdı ama
bu kez bıenalın "uluslararası menaje-
ri" Sussanna Sassoun, sankı aylar ön-
ce yollanan fotoğrafları gormemış,
kataloga bakmamış, enstalasyonun
kapsamından habersızmış ve ustüne
üstluk 10 gundur suren ve tek amacı
sergı mekânına en ufak ışığın sızrna-
sını engellemek olan hummalı faalı-
yetın farkında değılmış gıbı, sergının
en önemlı ve vazgeçılmez unsuru
olan gaz lambalannı "yangın tehfike-
si" olabılır dıye yasakladı Kendısını
muhatap saydığımız ve guvendığımız
Neison Aguılar ıse yasagı gözardı et-
memızı onerdı Önerısıne uyduk ve
açılış gunu, hep basında durmak kay-
dıyla bırkaç saatlığıne gaz lambalan-
nı yaktık
Tenger'le müJakat
Hatta bu arada yıızlerce ışın arasın-
dan seçılerek Tenger'le mulâkat ya-
pıldı ve daha sonra bu çekım Brezılya
Televızyonu'nda gostenldı Gunlenn
yorgunlugu, uykusuzlugu ve açlığını
gıderebılmek uzere oglen yemeğı ıçın
bınadan aynlırken tüm gaz lambalan-
nı sondurüp, kapı vazıfesı gören sıyah
bezın üstune de Portekızce gınlmez
ıbaresı ıhştırerek bınadan aynldık Ikı
saat sonra gerı döndugumuzde sergı
mekânı ıçınde 15-20 kışı panayırlar-
dakı korku evlennı aratır bır şekılde
çılgınca eğlenıyorlardı1
Kumlan oradan oraya savuran ye-
tışkınler, yatağın üzennden de zıpla-
yan çocuklar, sağa sola kavrulmuş sa-
atler Evet, açılış sabah 11 'de yapıl-
mıştı, gunlerden çarşambaydı, 12
ekım, bır gunluk bır Brezılya bayra-
mına denk gelıyordu ve bınlerce ızle-
yıcıye karşın bınada neredeyse bır tek
koruma görevlısı, sorumlu kışı yoktu
Sergı mekânının altı ustune gelmıştı
Tahammul sınırlanmızı çoktan zorla-
maya başlamış olan bu ıstırabı daha
fazla surdurmeden sergıden çekılme
karan aldık Ertesı sabah bıenal yone-
tıcılerıne ve katılan butûn ülkelenn
sanatçılanna kuratorlerıne basın
mensuplarına bu kararımızı sebeple-
nyle anlatan bır bulten geçtık Aynı
olmasa da benzer çeşıtlı sıkıntılar ya-
şayan ulke sayısı haylı kabank oldu-
gundan bırçok sanatçı ve kurator tara-
fından gostermış olduğumuz kararlı-
lık ve cesaret yüzünden tebrık edıl-
dık
Aynı gun bıenalın Genel Yönet-
menlennden Jens Olesen gelerek ozur
dıledı ve kararımızı yenıden gozden
geçırmemızı nca ederek her şeyı yo-
luna koyacaklanna daır soz verdı Bu
söze rağmen devam eden ve Hale'nın
ses tellenne mal olan, ancak hatırla-
mayı bıle ıstemedıgımız bın turlu sı-
kıntıdan sonra, Nelson Aguılar dahıl
tum ust düzey yönetıcılen araya gınp
defalarca ozür dıledıler ve Tenger'ın
haklı olarak şart koştuğu tum madde-
lerı kabul ettıler Sonuç olarak Sao
Paulo Bıenalı sergı mekânına ozel bır
bekçı koydu, gen donuş bıletı olma-
yan eserı Turkıye'ye gondermeyı ta-
ahhut ettı, Tenger'ın Sao Paulo'dakı
tum masraflannı odedı Hale Tenger
de topladıgı sergıyı bır daha kurdu,
Bıenal gaz lambalannı yaktı Arka-
mızda Turkıve'den bıze destek vere-
encecek bır resmı ya da özel kuruluş yok-
tu ama Sao Paulo Bıenalı, Tenger'ın
sergısını cıddıye alarak ona gereken
saygıyı ve sorumlulugu geç de olsa
yenne getırdı ve Turkıye sergıde kal-
dı
Ve"Kant'ınPortresr
Sergının "desteğin ortadan kalk-
ması" konusuna cevap olarak Tenger
"Kant'ın Portresi" adlı bır enstalas-
yon gerçekleştırdı Emmanuel
Kant'ın kışılıgi uzerıne kurulu, bır
oda ıçınde oda olarak duzenlenen
enstalasyon, Boleslavt Micinski'nın
1941'de kaleme aldığı aynı başlıklı
esennden yola çıkıyor "Kant'ın Port-
res" ıkı boyutlu ışlere tumden karşıt,
goze oldugu kadar dıger duyulara da
hıtap ederek, vucudun gerçek zaman
ıçındekı hareketıyle kendını dıle getı-
ren bır enstelasyon Kant'ın felsefe
veya sanat tanhı ıçındekı yenyle ug-
raşmanın aksıne Hale Tenger duzen-
ledıgı mekanda ızleyıcıyı, Kant'ın
kendı evrenınde bır yolculuğa çıkan-
yor Karanlık ve ustunde ıgretı yuru-
nen bır alanı geçen ızleyıcı, aynı za-
manda. mekânın ortasında yer alan
üzerı mermerşahı ortulu kuçuk bır
konstruksuyonun altından gelen,
agaçlar arasından esen ugultulu bır
fırtınanın sesını duyuyor (bu ses kay-
dı Serdar Ateşer tarafından gerçekleş-
tınldı) ve hayal meyal savrulan yap-
rakların golgelerını goruvor Daha
sonra, gene memerşahıden duvarlan
olan ve yerel saatlenn sabıtledıgı bır
ıç odaya çıkılıyor Bu obsesıf derece-
de duzenlı odada, ozenlı kurulmuş bır
çalışma masası, uzerınde Kant ın
kendı notlan, yazı takımlan vs , dığer
tarafta çarşafları cılet gıbı bır yatak
ve uzennde ıçınden çıvıler çıkan bır
yastık, bır ecza dolabı, komodın vs
yer alıyor Enstelasyon bır tarıh mu-
zesıne benzemıyor Oda hayat boyu
denetım altında tutulmuş, duzenlı.
tutkulu bır yaşama şahıtlık edıyor Iz-
leyıcıler ıse tanımadıklan bınnın evı-
ne gırmış gıbı, merakla mekanı ızlı-
yor ve ızledıkçe, okudukça ortaya
çıkan resme nasıl karşılık verecek-
lerını duşunmek zorunda kalıyorlar
* Muze Dırektöru
Center for Curatonal Studıes
Bard College Nevv York
Uhıç'ım 'Artı Nesneler'i Paris'te
Ömer Uluç'un resimleri 3-26 kasım tarihleri arasında Paris'te sergilendi
Tenten yeniden
Türkiye'de
Kültür Servisi - Kalkık kahku-
lü, Milu adlı kopeğı ve kaptan ar-
kadaşıyla 60 yıldır dunyayı dola-
şan çızgı roman kahramanı Ten-
ten, "Altın Kıskaçlı Yengeç" ve
"Esrarengiz Yıldız"albümlenyle
Turk okurlarla yenıden buluşuyor
Yapı Kredı Yayınlan Doğan Kar-
deş Kıtaplıği'ndan çıkmaya başla-
yan djzı Tenten'ın adını yenı du-
yanlarla, kuçukluklerınde sıyah
beyaz korsan Tenten cıltlennı oku-
muş olan genç kuşak ve çocukluk-
lannda Doğan Kardeş Dergısf nde
tefrıka edılen Tenten'le tanışmış,
yaşı 40'ın ustundekı eskı dostlan-
nı onunla buluşturacak
Tenten okurlan öksiiz
kalmış
'Herge' takma adını kullanan
Belçıkalı yazar Georges Remi'nın
kahramanı, 1929 yılından bu yana
dunyanın dort bır yanında, her
yaştan okurun sevgısını kazandı
Fransa'da, Isvıçre ve Belçıka'da
heykelı olan Tenten, 123 ulkede
18 dılde tum yapıtlan yayımlan-
mış tek kahraman olma özellığını
de taşıyor On yıl once Herge'nın
olümüyle Tenten okurları adeta
oksuz İcalmış, Batı'dakı butun ya-
yın organları dev manşetlerle bır
yas kampanyası başlatmıştı
"Bence çizgi roman yapmak, her
şevden önce bir hikâye anlatmak-
tır" dıyordu Herge, "Edebiyatta
nasıl edebivata boyun egmek gere-
kivorsa, çizgi romanda da estetiz-
me boyun eğmek gerekir. İnsan
yaptığı iş için çok buvuk yatınm
yapmalıdır ama, vatırim yaptığını
da gostermemelidir. Size Tenten
için biitun hayatımı koyduğumu
söylesem_"
Tenten, okurlarına, 20 yuzyıla
damgasını vuran tanhsel olaylan,
heyecan dolu oykulen aracılıgıyla
aktanr Her seruvenınde dostluğun
değennı vurgular, doğanın şıddetı
ve ılkellık karşısında kulturun ve
•akılcı' uygarlığın değennı sergı-
ler Zamansızdır, zamanın dışında,
hatta ustundedır 1930'larda Şang-
hay'dadır 1950'lerde ayda
1970'lerde Guney Amenka'da bır
genlla kampında
Tenten'ın Yapı Kredı Yayınları
aracılıgıyla Turkıye ye yaptığı bu
ılk resmı zıyaretten once kaçak
yolculuklan olmuş Ozellıkle ıkı
tanesı var kı, bunlar tamamen
Turk çızerlerın elınden çıkmış
Tenten İstanbul'da" ve "Tenten
Marmara'da". Bunlann ne Fran-
sızca onjınalı var, ne de bır başka
dıle çevnlmışlığı
Yapı Kredı Yayınları'nın 22
Tenten albumunü yayımlamaya
"Altın Kıskaçlı Yengeç" ıle başla-
masının nedenı Tenten'ın can yol-
daşı Kaptan Hadok'la ılk kez bu
öykude tanışması Tenten'ın kope-
ğı Mılu ıle yaşadığı ılk serüvenlen
ıse dızının sonunda yayımlanacak
Dızıdekı albumler şunlar "AJtın
Kıskaçlı Yengeç", "Esrarengiz Yıl-
dız", "Tekboyıııız'un Esran", "Kı-
zıl Korsan'ın HazüıesT, "7 Kristal
Küre", "Guneş Mabedi", "Kara
Altın Diyarında", "Hedef: Ay",
"Ayda tlk Adımlar", "Turnusol
OlâyT, "Köle Tadrieri", "Tenten
Tibet'te", "Kastafiore'nin Mucev-
herleri", "714 Sefer Sayılı Uçus",
"Tenten \e Pikarolar", "Tenten
Kongo'da", "Tenten Amerika'da",
tt
Fira\Tinun Purolan", "Mavl Lo-
tııs", "Kırık Kulak", "Kara Ada",
"Ottokar Asası".
Kültür Servisi - Turk resmını
Avrupa'da da tanıtan Omer Uluç'un
"Artı Nesneler" adlı sergısı, 3-26
kasım tanhlen arasında Pans'te Ga-
lene Montenay'da gerçekleştı Sergı
kataloğuna yazdığı yazıda Catheri-
ne Millet, Uluç'un resım dunyasını
ırdelıyor Millet. yazısında sanatçıyı
şu sözlerle konumlandınyor "Dun-
vayı yeniden duzene soknıak için sa-
nat yaprtlanndan bir şe> bekieyeme-
yiz. Sanatçı dogal olarak yeni bir sey
üretir. Bu, dunvada var olan, ama
yerini onu ancak bozarak bulan bir
'artı nesne'dir. Sanatçı dunyavı, on-
dan aldığı nesneJcrle duzene sokma-
yı başaramaz, onu yalnızca altüst
eder."
T T
tehdidi
1
Bızlen kusatan karmaşayı a7 da
"öTsa duzene sokmamıza yarayacak
ıdeolojık ve felsefı sısternlenmızın
kalmadığınt savunan
d l d
ğ j
donemlerde heyecanın, Ömer
Uluç'un tablolannın yüzeyıne yan-
sıdığını, en son yapıtlarının ıse
"dengesizlik tehdidi" altında oldu-
ğunu belırtıyor Millet, Ömer
Uluç'un fıgurlerı üzenne şunlan
yazmış
"Uluç'un figürieri artık yerleşme
alanını oluşturan firça darbelerinin
sıkı dokusu içinde ver almıyor, bu
alan içinde birbirleriyk buluşmuyor.
Figurİer artık çoğunlukla, tablo dı-
şında bir duzJemde (karton, piastik
zar) yaratılarak tablonun uzerine
kolaj vöntemiyte yansıtılırlar. İzteye-
nin gozıi, belki de bu yıızden uzam
ilc vorungedeki figurier arasındaki
gerginliğe takılı kalır. \e doğal ola-
rak kişi, çifte hareket tarafından kıs-
kırülır. Zaman zaman fonu da kap-
layan piastik zar, alt katmandaki
rengi bir perde gibi itmek yerine,
onu ön plana çıkararak olduğundan
daha da etkili bir duruma sokar."
Omer Uluç'un ozel bır şekılde.
aynı turden elementlen paradoksal
olarak çarpıştırdığma değınen Mil-
let, uzam ve figuıienn aynı hafıf ve
dalgalı maddede yoğrulduğunu, ay-
nı çevık ve duzenlı hareketle tanım-
landığını belırtıyor
Omer Uluç'un kendıne özgü ha-
reketlennın sureklı tekrarlandığına
ve ıçe donuk bır yapısı olduguna
değınen Millet, Uluç'un resmının
bu özellığının çağdaş resımlerde ol-
duğu gıbı basıt bır dalgalanma de-
ğıl, kucaklayıcı bır ozellığı oldugu-
na dıkkatı çekıyor ve fıgurlenn as-
lında uzamın kasılmalan olduğunu
belırtıvor
TöPk - İtalyan
Dostluk
Derneği'nden
plaket v
• Kültür Servisi - Türk - İtalyan
Dostluk Derneğı'nce, sohbet
toplantılanna katkıda
bulunanlann ödüllendınmesı
çerçevesınde bır dızı sanatçı,
gazetecı ve büım adamına plaket
venlecek Bugun İtalyan Kültür
Merkea'ndesaat 18 30'da
duzenlenecek torende, Prof Dr
Mesut Önen, Prof İl Han özay,
Dr Gulden Ayman, Rekın
Teksoy, Dott ssa Adelıa Rıspolı,
Oktay Ekşı, Zulfü Lıvanelı, Prof
Tayfun Akgûner ve Bülent
Tanla'ya plaketlen venlecek
Şizofrengi'nin eki
'Beb ek'çıktı
•Kültür Servisi - Yayıncılannın
deyımıyle "ne ıduğu
belırlenmemış" dergı
Şizofrengi'nin ekı "Beb ek",
dergınınlö sayısıyla bırlıkte çıktı
Beb ek'te,"vapurlar, heykeller,
sarmaşık rehberlen, seyretmeden
fılm eleştınlen, kufûrbazlığa
methıye, yenı dunya dının
mabetlen, Dıyarbakır ve
Londra'dan sokak manzaralan,
Gustave Mahler, Andrey
Tarkovsky, Davıd Byrne gıbı
yaalann yanısıra, Mujde Ar'ın
"Antalya'da 3rıncı(fesüal)'\
Atılla Özdemıroğlu'nun "Müzık
Yaratım, Sosyolojı, Teknolojı ve
Paradoks" yazılan da yer ahyor
Otyam'lar son
yapıtlarıyla
İstanbul'da
• Kültür Servisi - Sanatsal
çalışmalannı on yedı yıldır
Antalya'nın Gazıpaşa ılçesınde
surduren ressam Fıkret Otyam ve
ozgun dokuma
sanatçısı Fılız Otyam, ıkı yıl
aradan sonra son yapıtlannı
İstanbul'da
sergıbyorlar Taksım İnonu
Caddesı Gumuşsuyu Vakıf İşhanı
6 numarada
(Vakfıfbank) açılan sergıde, Fıkret
Otyam'ın, çoğunu Doğu ve
Guney doğu
Anadolu'da yaptığı kırka yakın
tablosu ıle Fılız Otyam'ın on beş
ozgun dokuması
bulunuyor Sergı, löaralık
akşamına kadar cumartesı pazar
gunlen dışında saat
10 00-18 00arasıgezılebılır
YapıKredi'nden ,
çocuklara kitaplar
• Kültür Servisi - Yapı Kredı
Yayınlan, uç çocuk yapıtını daha
"Doğan Kardeş KıtaphğTna
kazandırdı Antoınede
Saınt-Exupery'nın yaşlanmayan
kahramanı Kuçuk Prens'ın
maceralan Selım İlen'nın
çevınsıyle çıktı, Doğan Kardeş
Kıtaplığı'ndan Bırsavaşpılotu
olan Samt-Exupery'nın belkı de,
önceükle buyukler ıçın y azdığj bu
kıtap, onlarca yıldır olduğu gıbı,
yenı kuşaklara ınsanlar arasındaki
dostluk. sevgı ve ıçtenlığın ne
irsız olduğunu
anlatmayı surdurecek Ayşe'nın
6
Leon% Amerika'da gösterimde
Kültür Servisi - Luc
Besson'un Nevv York'ta
Ingılızce çektığı son
fılmı 'Leon' Ameri-
ka'da bın yüz sınemada
bırden gostenme gırdı
Bugune dek ılk kez bır
Fransız fılmının bu ul-
kede bu denlı çok sıne-
mada gostenme gırme-
sı, Fransızların, sıne-
malannın Amerıkalıla-
ra yetennce ulaşmadığı
yolundakı şıkâyetlennı
bır olçüde azaltacak
belkı de
Fılm geçen hafta 5 3
mılyon dolarlık bır ha-
sılat elde ederek, hafta-
nın en fazla tıcan başa-
rı elde eden beşıncı
film oldu
Ancak bu, Fransızla-
n tam anlamıyla mutlu
etmeye yetmıyor Çün-
ku 'Leon' Amenka'da
Ingılızce olarak, nere-
deyse bütunuyle Ang-
lo-Sakson bır oyuncu
kadrosuyla çekıldı 'Leon', Amen-
kan tarzı bır serüven fılmı olarak
nıtelendınlıyor Ancak bır Fransız
yönetmen tarafından çekılmış oldu-
ğunu gozardı etmek de mümkun
1100 sınemada birden gösterilen filmde,Jean Renove Natalie Portman garip bir çhti canlandınyor.
değıl 'Le Monde' gazetesının sıne-
ma eleştırmenı Jean-Mkhel Frodon
bunu şoyle açıklıyor "Amerikan
serüven filmleri, karakterleri gide-
rek daha fazla geri plana iterek im-
gelemin yarattığı goruntuler, şiddet
>e ozel efektler uzennde yoğunlaşı-
yor. Besson filmin goruntulerıyle,
daha derin, duygusal yonlen arasın-
da bir denge kuruyor"
Şiddet ıçeren platonık
bır aşk oykusü olan
fılm, bütun Besson
fılmlennde görulen gor-
sel panltıyı taşıyor An-
cak yonetmenın, karak-
terlerı gerçekustu kıl-
mak yenne. onlara ınsa-
nı bır boyut kazandır-
ması bu fılmı dığerle-
nnden farklı kılıyor
Kara cahıl ve hayvan-
sı, ancak yureklı Leon
karaktennde son derece
ınandıncı bır portre çı-
zen Jean Reno ıle bın
kışılık bır lısteden seçı-
lerek ılk oyunculuk de-
nemesını gerçekleştıren
Amenkah Natalie Port-
man'ın fılme buyuk
katkısı olduğu ıfade edı-
lıyor
Şiddet, fılmın anahtar
oğelennden bın Ancak
Hollyvvood fılmlennde
gormeye alışık olduğu-
muz turde bır şiddet de-
ğıl bu
Besson'un nefes kesen kamera
oyunlanyla ve her zaman bırlıkte
çalıştığı bestecı Eric Serra'nın mu-
zığının yardımıyla yarattığı kendıne
ozgu şiddet
Tanıyorum-Altı Yaşında"adlı
kıtapla başlayan Mezıhe Menç,
*BirTCizTanıyorum-Dokuz
Yaşında" adlı son yapıünda,
kendınce dertlen, mutluluklan
olan, oğrenmeye açık, bıraz bılmış
kuçuk bır kızın oykusunü
anlatıyor Yapı Kredı'den çıkan
dığer çocuk kıtabı ıse şaır Jacques
Prevert'ın "Yaramaz Çocuklara
Masallar"ı Sıradan ınsanlarla
çocuklann duygulannın doğal bır
rahatlıkla aktanldığı kıtap, Samıh
Rıfat'ın çevın ımzasını taşıyor.
BalcroğlıTndan
karikatürlü oyun
kağıtları
• Kuhur Servisi - Kankatünst
Semıh Balcıoğlu'nun
"kankaturlu oyun kağıtlan"ndan
oluşan sergısı Vakko Sanat
galenlenndeaçılıyor Sanatının
50 yılını kutlayan Semıh
Balcıoğlu'nun. onjınal
çızımlerden oluşan oyun kağıtlan
sensının yer alacağı kankatur
sergılen İstanbul'da 2, Ankara'da
5, Izmır'de de 7 arahkta açılacak
sergı. ay sonuna kadar
gorûlebılecek Semıh
Balcıoğlu. sergılenyle ılgılı
olarak. şunlan soyluyor "Son uç
dort yıldır kafamda (kankaturlu
oyun kağıdı) yapmak fıkn
yatıyor Bununla kankaturu
gunluk yaşama sokabılme fikn
buyuk olçude gerçekleşmış
olacaktı "
Beatles'ın plağı
rekor fiyata satıldı
• LONDRA (AA) - Unlu Ingılız
pop grubu Beatles'ın radyoda
calınan ılk plağı, duzenlenen bır
açık arttırmada 11 bın sterlıne
(yaklaşık 600 mılyon lıra) satıldı
Bu fıyatın tıcan olarak uretılmış
bır plağa odenen şımdıye kadarkı
en yuksek fıyat olduğu belırtıldı
Bonham Muzayede Şırketı'nın
Sozcusu 1963'te Luksemburg
Radyosu'nda çalınan "Love Me
Do" adlı plağın, grubun şohret
yolundakı ılk adımı olduğunu
söyledı