23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 1994 PERŞEMBE HABERLER Sûmerbank'ta farklan ödendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Al Baraka Türk'ün. Sümerbank 'tan 400 milyar lira tutanndaki alacağına haciz koymasmdan dolayı Sümerbank'ta çalışan yaklaşık 30 bin işçinin önceki gün ödenemeyen toplusözleşme farklan, dün ödenmeye başlandı. ödemeleı. haciz işlemi kaldinlmamasına karşın Maliye Bakanhğı ve Kamu Ortaİclığı İdaresi'nin araya girmesiyle yapıldı. Galeri'ye kanlı baskın • İstanbul Haber Servia - Kadıköy Feneryolu'nda dün, bir otomobil galerisi kimliği belirsiz iki kişi tarafından silahla tarandı. Olayda işyeri sahibi Sedat Sürme (29) öldü, şoförü Recep Subaşı (29) ve galeri çalışanlarından Sinan Helvacıoğlu (19) yaralandı. Yetkililer, saldınnın alacak verecek meselesi yüzünden meydana gelmiş olabileceğini söylediler. AtatüPk'e hakaret • B A L I K E S İ R ( A A ) - Balıkesir Kız Meslek Lisesi'nde, makyaj yapan bayan öğretmenlere "fahişe" diye hakaret ettiği. yakasına Atatürk rozeti takanlara "Bu kelleyi niye takıyorsun" şeklinde sözler söylediği iddia edilen din dersi öğretmeni Abdullah Özlen hakkında idari ve adli soruşturma başlatıldı. Balıkesir ll Milli Eğitim Müdürü Nezir Kahraman, Kız Lisesi'nde din dersi öğretmeni olarak görev yapan Abdullah Özlenin, 10 Kasım'da yakasına Atatürk rozeti takan öğretmen . arkadaşlanna "Bu kelleyi niye takıyorsun" diyerek sataştığı ve Atatürk aleyhinde sözler sarf ettiğinin belirlendiğini söyledi. Cezaevinde olay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde siyasi tutuklu ve hükümlülerin kaldığı bölümde güvenlik güçlerinin arama yapmak istemesi üzerine dün gece olayçıktığı bildirildi. Olay üzerine görevliler, polisten yardım istediler. Çevik kuvvet ve özel tim ekiplerinin müdahalesi sonucu olayın bastınldıö bildirildi. CHP'den Güneydogu uyarmU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel BaşkarT Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş. hükümetin, Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde, terör örgütüne karşı 'sivil direnç odaklan ve köy koruculuğu" örgütlenmesini kullanarak yakın gelecekte yeni çatışmalann tohumlannı attığını savundu. Güneş düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu: "Bölgede saptanan son izlenimler ise siyasal iktidann çözümü demokraside aramak yerine, giderek demokrasiden uzaklaşan. demokrasiye yabancı önlemlere yöneldiği kaygı ve kuşkusunu yaygınlaştırmaktadır." Bisikletli bombacı • ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu) - Adana'da bisiklet üzerine bomba yerleştirerek eylem yapan bir kişi ile örgüt adına para topladıklan öne sürülen 2 kişi olmak üzere toplam 3 PKK'li yakalandı. Valilikten yapılan açıklamada, yakalanan "Dr. Rebas" kod adlı Remzi Almaz'ın (21) "Büyük Postane binası önüne bisikletin üzerine. Adliye karşısında bulunan Kozan Kıraathanesi'ne lahmacun tepsisinin içerisinde ve Sedef Oteli'nin önüne koyduğu bombalann patlaması sonucu bir kişinin ölümü ve 12 kişinin yaralanması eylemlerini gerçekleştirdiği" anlatıldı. fçel'in Anamur ilçesinde 170 hektar ormanın yakılması eylemini gerçekleştirdiği söylenen Almaz ve örgüt adına para topladıklan savlanan Mehmet Aksak (50) ilekızıGülnazAksak(18) adlı kışilerin de yakalandığı belirtildi. Terör tasansı DYP'yi böldü Tasannın, Anayasa Komisyonu'na gönderilerek oyalama girişimi, DYP ve SHP oylanyla engellendi. Tasarının görüşülmesine Adalet Komisyonu'nda bugün devam edilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Terörle Mücadele Yasa- sı'nda değişiklik yapılmasını ön- gören tasan. DYP'yi böldü. TBMM Adalet Komisyonu'nda dün görüşülmesine başlanılan ta- sanya. DYP'li muhalifler. sert eleştiriler yöneltirken Başbakan Tansu ÇiUer' in önceki akşam gö- rüşerek. "Tasanyı çıkann" tali- matı verdiği diğer DYP'li üyeler sahip çıktı. ANAP ve RP'li üye- lerin tasarıyı engellemek ama- cıyla tasarının önce TBMM Anayasa Komisyonu'nda görü- şülmesine ilişkin önergesi ise DYP ve SHP'li üyelerin oylany- la önlendi. Adalet Bakanı Meh- met Moğultay. tasan ile düşünce özgürlüğünün önündeki engelle- rin kaldınlmasının amaçlandığı- nı belirterek "Düşünccnin panze- hiri düşünce olmalıdır. Aksi tak- dirde, muhalefeti yeraltına itersi- niz" diye konuştu. Tasa'rının komısyondaki gö- rüşmelerinde DYP'li milletvekil- leri ikiye bölündü. Başbakan Çil- Mehmet Moğultay ler'in girişimiyle tasanyı engel- lemeye \e değiştirmeye hazırla- nan muhaliflerden Ankara Mil- letvekili Baki Tuğ. komisyon toplantısına katılmazken Afyon Milletvekili Ethem Kelekçi, RP ve ANAPMılarla birlıkte hareket etmedi, sadece eleştirilerini dile Yaşar Topçu getirmekle yetindi. Komisyon üyesi olmamasına karşın alter- natif yasa teklifi hazırlayan Si- nop Milletvekili Yaşar Topcu ise istifa tehdidinde bulundu. Ko- misyonda. "Bu tasan olduğu bi- çimiyle genel kurula gelir, ama orada ben olmam" diyen Top- BakiTuğ çu'nun. DYP'li komisyon üyele- rine, "Bu tasanyı değjştirmezse- niz istifa ederim," dediği öğrenil- di. Eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, tasa- nnın "hükümeti kurtarma"de- ğil, "Türkiye'vi düşünce suçun- Atatürk anıtına karşı ayetlibaca RECEP BULLT KAYSERİ - Kayseri'de olduğu kadar Türkiye gündeminde de yer a!an "poşetli Atatürk heykeli" sorunu devam ederken kentte bu kez de bir başka şeriatçı eylem patlak verdi. Ülkenin sayılı tören vc anıt alanlan içinde ilk sırayı alan Cumhuriyet Meydanı'nı "zaptetme harekatT bu kez bacayı sardı. Meydanm tam ortasında bu- lunan 25 metre yüksekliğindeki dev hava- landırma bacasına dıni ayet ve sureler yaz- mak için Büyükşehir Belediyesi'nden izin alan Yeşilay Kayseri Şubesi. bacaya iskele kurunca Vali Saflet Ankan Bedük olaya el koydu. Makamında dün bir basın toplantısı dü- zenleyen Bedük, önce "poşetli Atatürk hey- kefi"sorununa değindi. Bedük, Kayseri halkının Atatürk heyke- li konusunda son derece duyarlı olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bu soruna bir an önce çözüm getirmek için aralıkstz çalışıyoruz. Meydanda iki ay- n Atatürk anıhnın bulunuşu nedeniyle bi- rinin kaldınlması düşünülüyordu. Anıtın onanlarak daha önce belediye mectisinin aldığı karariardoğnıltusunda onanlmış ha- Ihle nakledilmesi çalışmalannı başlattık. Anıtlar Yüksek Kurulu *ndan göriiş istedik. Anıtlar Yüksek Kurulu anıtın onanlarak Kayseri'de Anadolu Fuan önüne konması yolundaki eski encümen karan doğrultu- sunda hareket edilmesini önerdi. Ancak heykelin betonarme olması nede- niyle yerinden o\ naölnıası son derece zor. Hatta bu konuda tekrar bir teknik heyet ra- poru istedik. Heyet heykelin büyüklüğü be- tonarme oluşu ve heykelde yer yer kınlma ve çatlaktıkların meydana gelişi nedeniyle taşınmasının olanaksız olduğu yolunda gö- rüş beyan etti. Şimdi yeni bir heyet daha ohışturduk. Bu heyetin karan heykelin akı- betini belirieyecek. Onanlarak Anadolu Fu- an'nın önüne mi koyulacak \oksa İncesu ü- çesine mi nakJedilecek, ona göre karar ve- receğiz.'" Valı Bedük. bir basın mensubunun "Ye- şilay Kayseri Şubesi meydandaki yeralü çar- şısı havalandırma bacasına dini ayet yaz- mak için iskele kurdu.' Yazı yazılana kadar da iskeleyi sökmeyeceğiz" diyorlar. Bu ko- nuda sizin karanmz nedir" sorusuna. "Va- lilik olarak biz buna kesinliklc izin verme- yiz. Türk Ceza Kanununun 536 ve 537. maddelerinin bize vermiş olduğu yetkiyi kullanınz. Doğrusu Yeşilay'a da bu davra- nışı yakışüramıyoruz. Ben Yeşilay 'ı çok cid- di bir kuruluş olarak görüyorum" dedi. Yeşilay Kayseri Şubesi Başkanı Kamil Köksal ise bu konuda belediyeden yetki al- dıklannı ve yazı yazana dek iskeleyi sök- meyeceklerini belirtti. dan kurtarmaoperasyonu"oldu- ğunu söyledi. Hazırlanan tasan- nın, hükümet programında vaat edilen düzenlemelerin gerisinde olduğuna dikkat çeken Moğul- tay, "Amacımız, Terörle Müca- dele Yasası'nda ele alınan ve bu yasayı düşünceyi açıklama ve yaymaözgürlüğüne getirdiği aşı- n sınırlamay ı gidererek uluslara- rası standartlara uygun hale ge- tirmektir" diye konuştu. Komisyon Başkanı Ali Yalçın Öğütcan ise DYP'nin kuruluş sloganının, "Yasaksız Türkiye- konuşan Türkiye" sloganı oldu- ğuna dikkat çekerek sınırlı da olsa düşünceyi ifade etmenin sı- nınnın genişletildiğini bildirdi. Grubu bulunan parti mılletve- .killerinin büyük ilgi gösterdiği görüşmelerde, DYP'li Yaşar Topçu ile birlikte ANAP ve RP'li üyeler, tasannın kabul edilmesi durumunda, cezaevlerindeki bü- tün PKK'lilere af getirilmek is- tendiğini ve ülkenin bölünmez bütünlüğü ilkesinin tartışmaya açıldığını öne sürdüler. ANAP lzmir Milletvekili SühaTamkve RP Bayburt Millet\ekili Bahat- tin EJçi. tasannın anayasanın çe- şitli hükümlerine ilişkin düzen- lemelerle ilgisi bulunduğu ge- rekçesiyle konunun önce Anaya- sa Komisyonu'nda görüşülmesi gerektiğini savundu.SHP Grup Başkanı SeyfiOktay, ülke bütün- lüğünün tehlikeye atıldığı id- dialannı doğru bulmadığını belirterek "Terörle Mücadele Yasası, 1991 y üında çıktı. O yasa olmadan önce ülke bütünlüğü korunmuvor muydu?" diye sor- du. SHP fçel Miİlenekili Aydın Gü\en Gürkanda düşünceden korkulmaması gerektiğini \ur- gulayarak. "Düşüncesinekatıhn, katılmayın, evrensel sınırlar dışında düşüncenin açıklanması engellenmemelidir" derken Grup Başkan\ekili Ercan Karakaş, "Demokrasilerde, düşünce, an- cak düşiinceyleyenilir" görüşünü dile getirdi. Erzunım Cumhuriyet Başsavcısı ve 2 cezaevi savcısı görevden uzaklaştınldı Cezaevinde PKK bunalımıANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Er- zurum E Tipi Cezaevi'ndeki olaylar üze- rine Erzurum Cumhunyet Başsavcısı ve cezaevinden sonımlu iki savcı görevden uzaklaştınlırken. cezaevi birinci müdürü ve başgardiyan ile 9 avukat hakkında da- vaaçıldı. ErzıncanDGM Başsavcılığı'nın hazırladığı iddıanamede. Erzurum E Ti- pi Cezaevi 'PKK'ninsilahsu eğitim kam- pı' olarak adlandırıldı. Hakimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu karan ile görevden uzaklaştınlan üç sa\cı ise suçlamaları reddetti. Erzurum Cumhuriyet Başsavcı- sı Salim Atıcı, "Bizim mesleki hayatımız bu suçu Italdıramaa" dedi, Erzurum Cumhuriyet Başsa\ cısı Salim ,tırı VP rpyaı-vinffe'n sorıımlu savcılar mekyenildiği; yemekten sonra milletveki- li Sinan Verlikaya'nın Tunceli ve Elazığlı diğer terör tutuklulan ile görüşmek iste- diği. bunun üzerine hep biriikte E tipi ka- palı cezaevinin şebeke kapısına gidUdiği, Tunceli ve Elazığlı tutukluların buraya toplanmaya başladığı. olaydan tutuklu bu- lunan Mustafa Demir'in haberi olduğu, kendisinden habersiz böyle bir şey yapıl- dığı için kızdığı ve şebeke kapısına gittiği, milletvekilinin, mümessil savcının, ceza- evi I.ve2.müdürieriningözüönünde,ora- ya toplanmış olan tutuklulan dağıttığı, " Bizle görüşmek isteyen koğuşa gelir'de- Higi, hnnıın ii/t>rine hep birlikte Mustafa Omer Koçaslan \ e Mithat Ozcan^irı^ revden uzaklaştınlmasında. Er- BcvtetCiüvcnlik Mahke- Demir'in koğuşuna gidildiği, tüm koğuş kapılarının açıldığı. isteyen tutuklulann lular dahil bu koğuşa toplandığı, koğuş ve koridorunda büyük bir izdiham meyda- na geldiği. 27 Nlart 1994 seçimlerinden hemen önce yapılmış olan bu toplantının 1-1.5 saat kadar sürdüğü; 48. üst biriminin günlük siyasi eğitimle- ri ve tutuklulann PKK'den kopmaması için uygulanan programı çok sıkı bir şe- kilde kontrol ettiği. örgütsel yaşama uyum göstermeyenlerin ihbarcı ve ajan olarak değeriendirilen kişilerin yetki durumuna göre, önce koğuştaki siyasal birimce onla- nn yetkisini aştığı takdirde üst birimce ce- zalandınldığı; bu cezalann sürekli olarak örneğin 7 gün konuşmama, sigara içme- milkh ekiliilegörüşmek için bay^an tutuk- me. el \e ayaklarını bağlama. beton uze- rinde durnıa. beton üzerinde yatma gibi cezâTarTIeTrtrlikTe dâvakTe işkem.'e «aa- lannın olduğu, cezalann sonuçta örgütsel infaz denilen adam öldürmeye kadar git- tiği..." Erzurum muhabirimiz Kenan Biliz'in bildirdiğine göre. görevden alınan Erzu- rum Cumhuriyet Başsavcısı Salim Atıcı ile cezaevinden sorumlu savcılar Omer Koçaslan ve Mithat Özcan kendilerine yöneltilen suçlamalan, 'çokçirkin veonur kıncı' diye niteleyerek reddettiler. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu'nca görevden uzaklaştınlan Başsavcı Salim Atıcı ise k.onuya ilişkin yaptığı kı- sa açıklamasında şunlan söyledi: "Suçlamalar çok ağır \e rencide edkL İddialan tamamen reddedlvoruz. İıira/ı- mız \ ar. Ama itiraz mercii de Hakimler ve SavcHar YükM-k Kı mesi (DGM) Başsavcılığı'nın. cezaevi göre\lileri ve 9 avukat hakkında açtığı ve bir nüshasını da Adalet Bakanlıgı na gönderdi- ği davaya ilişkin iddianamenin et- kili olduğu bildirildi. Erzurum E Tipi Cezaevi 1. Müdürü Zülfikar Çatıeı ve başgardiyan İbrahim DUer ile Erzurum Barosu a\ ukat- lan Necati Güven, Mahmut Tun- cer Caferoğlu. Abdürrahim Fı- rat, Gıyasettin Kaya, Ağn Baro- su avukatlan Eyüp Duman, Ah- met Gerez ve Bahattin Eryılmaz. Iğdır Barosu a\ukatı Mehmet Emin Adıyaman \e Elazığ Baro- su avukatı Ali Demir aleyhinde açılan da\ada. cezaevinin 'tama- men yasadışı PKKörgütünün he- gemonyasına girdiği' belirtildi. Cezaevi raporu Avukatların. 'PKK'nin dağ kadrosu ile cezaevindeki tutuklu- lar arasında kuryelik görevi yap- tıkları". cezae\i 1. müdürü \e başgardiyanın ise cezaevindeki bu ortamı sağladıklan ileri sürü- le^n iddianamede. Erzurum E Ti- pi Cezaevi için. aynen şu değer- lendirmeye yer verildi: "Mart 1994'ten itibaren E tipi kapalı cezaevinin, tamamen ya- sadışı PKK örgütünün hegemon- yasına girdiği, tutuklulann deyi- mi ile silahsız bir eğitim kampı ha- linegeldiği. durumu görüp de yet- kisizliği nedeni ile bir şey yapa- mayan cezaevi görevli personeli- nin devimi ile bir tek cezaevinin anahtarlannın Mustafa Demir'e teslim edilmediğinin kaldığL.." SHP Tunceli Milletvekili Si- nan Yerlikaya'nın, 27 Mart yerel seçimlerinden önce cezaevine gi- derek. PKK'li tutuklularla görüş- mesine de yer \ erilen iddianame- de. Erzurum Cumhuriyet Başsav- cısı Atıcı ile cezaevinden sorum- lu savcılar suçlandı. İddianame- de. şöyle dendi: "Hatta SHP Tunceli Milletveki- li Sinan Yertikaya'nın, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısının bilgisi dahilindecezaevi mümessil savcı- sı ile birlikte cezaevine geldiği, ce- zaevi müdürünün odasında bir kısım Tuncelili tufuklular ile soh- bet edip, hep biriikte burada ye- T.C. ÜNYE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1994/191 Davacı Erman Solmaz vekili Av. Cemil Yürür tarafından davalı Erkan Solmaz ve arkadaşlan aleyhine açılan ortakhğın giderilmesi davasının mahkememizde yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara karan uyannca: Bütün aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen davalılar Ünye'nin Kaledere Mahallesi'nden Mehmet Haşim, Ahmet Neşet. Mustafa ve Emine ile Fitnat adlarına ilanen tebligat yapılmasına ka- rar verilmiş. karar gereğince yukanda isimleri belirtilen davalılann duruşma günü olan 14.12.1994 günü saat 09.00'da Ünye Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmalan veya kendilerini vekille temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmedikleri takdirde yoklukla- nnda karar verileceği hnsusu ilanen tebliğ olunur. Basın: 52550 T.C. TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/136 Davacı Hasan Çelik vekili Av. Nazik Dizdaroğlu tarafından dava- h Metin Çelik aleyhine mahkememizde acılmış bulunan velayeün nez-i davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğince, Bütün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Metin Çelik'e dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar ve- jilmiş olup Tunceli Merkez Kocalar Köyü nüfusuna kayıüı Hasan ve Emoş'tan olma 1960 doğumlu Metin Çelik'in dava dilekçesi ve du- ruşma günü olan 29.12.1994 günü saat 09.25'te mahkememizde hazır bulunması, haar bulunmadığı veya bir vekil tarafından temsil edil- mediği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluğunda devam edilece- ği ve hüküm verileceği hususu daveüye yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ olunur. Basın: 52542 PERŞEMBE ORHAN BURSALI Yine Organlamma Üzerine!.. Bu köşenin ayda bir kez değinilen konusu oldu, yeni or- gan nakli yasa tasarısı. Eylül ve ekimde yazmışız; kasımı atlamak olmaz! Ayrıca derya gibi bir sorun. Yazılacak çok yönü var. Okuriarın ilgisi ve sağdan soldan gelen sataşma- larf) da konuyu canlı tutuyor. Bu yazıda ise sizlere dünyada organ bağışı üzerine tar- tışma ve uygulamaları aktarmak istiyorum. Çünkü konu özellikle ABD'de çok canlı ve dünya ile birlikte düşünme- ye hepimizin hakkı ve ihtiyacı var. • • • ABD'de insanlardan organ alımı, şimdi bizde uygulandı- ğı gibi bağış esasına dayanıyor. Kişinin ya ölmeden önce bağış yapmış olması ya da ailesinin izni gerekiyor. Sağlığın en çok ticaretinin yapıldığı bu ülkede de yeter- li organ yok. 1987- 1991 yılları arasında ABD'de organ bekleyen hasta sayısı yüzde 75, vericilerin sayısı ise sade- ce yüzde 9 artmış. Uygun organ beklerken ölen hasta sa- yısı, yılda 500'ün üzerinde. Ülkenin beyinleri şimdi bu soruna bir çözüm anyor. Amerikan Tıp Birliği Etik Konseyi, (**) uzun araştırmalar sonunda hazırladığı "Organ bağışını yaymak için strateji- ler" raporunu kamuya açıkladıf"*). Konsey, organ sayısını arttırmak için iki yeni yasa öneri- sini tartışıyor. Birincisi, halen geçerti olan bağış sistemini geliştirmeyi düzeltmeyi amaçlıyor (Teknik adı: Mandate Choice). Araş- tırmalar, insanların ceplerinde organlarını bağışladıklannı belirten kart taşımayı sevmediklerini, ölümlerine imza at- mış duygusuna kapıldıklarını göstermiş. Aynca aile hayır deyince de organları alınamıyormuş. Yeni öneri, kişinin resmi kurumlara işi düştüğünde (ver- gi dairesi, ehliyet gibi) organ bağışı konusunda tercihinibe- lirtmesini öngörüyoı. Böylece ülke çapında herkesi kapsayan merkezi bir ka- yıt sistemi oluşturulacak. ABD'nin en küçük kentinden bi- le bilgisayarla veya telefonla ulaşılabilecek bir bilgi banka- sından, kişinin organ bağışçısı olup olmadığı dakikasında öğrenilecek. Bu sistem, ölen kişinin organını bağışlayıp bağışlamadı- ğını konuşmanın psikolojik zorluklanndan hem doktorları hem de aileyı kurtarıyor. Ayrıca aile vetosu da baştan ber- taraf edilmiş oluyor. Sistemin organ sunumunu kesin art- tıracağı hesaplanıyor. • • • Bazı kişi ve kurumlar ise, bireyin topluma karşı sorum- luluklarını öncelikle vurgulamakta ve bunun için de organ vermeyi bağış olmaktan çıkartıp bir yasa haline getirmeyi önermekte. Tartışılan bu ikinciyasa önerisi, hayatta iken organlannı bağışlamadığını beyan etmemişse, kişiyi organlannı bağış- lamış kabul ediyor (Teknik adı: Presumed consent). Yani, şimdi bizde tartışılmadan ve kimsenin haberi olmadan te- peden inme kabul ettirilmeye çalışılan yasa tasansının ben- zeri. Böyle bir yasa aslında Avusturya, Fransa ve Belçika'da yürürlükte. Yasa çıktıktan sonra bu ülkelerde organ nakli artmış, ancak umulan kadar değil. Aynca sorunlar var. Dok- torlar bazı ülkelerde aileye bile sormadan ölenin organla- nnı hemen alıyorlar. ABD'de bu tasanyı savunanlar, yanlışlığa asla meydan vermeyecek bir sistemin kurulmasını zorunlu görüyorlar., Hayır dediği halde kişinin ö*ganlarının alınması, yasal, hat-^ ta anayasal sorunlar ortaya çıkartacak. Anayasa'nın 5.maddesi, tazminat ödenmeden özel mülkiyete el kon- masını yasaklıyor. Çünkü insan ölmüş olmasına rağmen ya- saların koruması altında ve bütün vücudu kendisine ve mi- rasçılarına ait. Mahkemeler "Çok etkin ve belgeli bir sis- tem kurulmaz ve işlemezse, böyle biryasanın anayasal ol- duğu kuşkuludur" görüşünde. • • • Amerikan etik kurulu, raporun sonuç bölümünde görüş- lerini açıklarken, herkesi organ vericisi kabul eden yasa ta- sarısının sorunlu olduğunu, etik kaygıların bulunduğunu, bireyin tercihlerini göz ardı ettiğini belirtiyor. Etik kurul ağırlığını. birinci önerinin yasalaşmasından ya' na koymaktadır. Yani kişiyi, organ bağışçısı konusunda seçimini sağken yapmaya yasaca zuruıılu kılmakt—• Tartışmak, fikir üretmek ve geliştirmek, böylece en doğ- f işrıiiş in&anlar bu yeto,-Bt/ bu yöntemi izliyorlar! (*) Sabah gazetesinden Hıncal Bey, burada neyi tartıştığı- mı anlayamadan konuya kanşmış. Yoldan geçerken laîf atmış yani! Gazetesi Cumhuriyet, Orhan Bursalı'ya organ nakli ya- sa tasarısına karşı yazı yazdırıyormuş. Gericilerle aynı safa düşmüşmüş. O.B. da organlannı bağışladığını belirterek ucuz kahramanlık yapıyormuş... Yazdıklarının ne tutulacak, ne ya- nıt verilecek ne de düzeltilecek bir yani var. Bu Bey'in başka eğlencesi mi kalmamış?! (**)Council on Ethical and Judicial Affairs, American Med- ical Association ("") JAMA, 14 eylül 1994, Vol.272, no 10, s.809 Tunceli TARSUS1. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1991 856 Davaa Pakize Karka vekiUeri Av. Hasan Tüysüz ve Av. İsmet Ye- nigün tarafından davalılar Ali Mavi ve arkadaşlan aleyhine mahke- memize açtıklan Taksim izale-i şüyu davasının yapılan yargılamalan sırasında verilen ara karan uyannca: Dava konusu Tarsus ilçesi Yunusoğlu Köyü'nde kain 231 parsel sayılı taşınmazda hissedar bulunan davalılardan Ahmet Mithat Te- keli'nin adresi tespit edilemediğinden davalıya ilanen tebligaün yapıl- masına karar verildiğinden karar uyannca davalmın davanın duruş- masının bırakıldığı 6.12.1994 günü saat 09.00'da gelerek beyanda bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, duruşmaya gele- meyip kendisini vekille temsil ettirmediği takdirde yargılamanın gıya- bmda yapılarak karar verileceği işbu ilanın dava dilekçesinin ve duruşma gününün tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 52551 İLAN T.C. CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994350 Davacı Hasan Kahraman vekili Av. Hüseyin Özbek tarafından davalı Mucip Erol Civelek ve vs. aleyhine açılan tescil davasında; Yukanda esas numarası yazılı mahkememiz dosyasında davalılar Mehmet Ergun Günay. Nesibe Aray. Mustafa Kemal Özeltürkay. Türkan Besler. Aşkın Ciblavi. İjlal Ciblavi, Dilek Öztaş, Mehmet Ciblavi. Mustafa Ciblavi. Deniz Özkan, Ali Cevat Arca. İhsaniye Aysel Günay, Ali Oral Günay, Savaş Özeltürkay. Sayıl Dündar, Şe- vim Sevil Günay, Sultan Büyüktermiyeci. Semiha Dinkçi. Nesine Filik. Ahmet Ciblavi, Rahime Şidal'ın yapılan araştırmalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden adlanna ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Adı geçenlerin duruşmanın bırakıldığı 6.12.1994 günü saat 09.00'- da mahkememizde bizzat bulunmalan veya bir vekille temsil edilme- leri 7201 sayüı Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 4.11.1994 Basın: 52543 NAKLİYEİLANI SEKA AF\;ON MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÇAY/ AFYON Afyon ili Çay-Karacaören kasabasmda kurulu fabrikamızm dö- ner kireç fınnından çıkacak yıllık 40.000 ton atık kireç çamurunun nakliyesi, çamurun döküleoeği >er. nakliyeci tarafından bulunacak- tır. İşi. şartnamesi esaslannda kapalı zarf usulü teklif almak suretiyle ihale edilecekür. a) Bu nakliye işine ait şartname, bedelsiz olarak SEKA Afyon Müessesesi Müdürlüğü. Çay Afyon'dan temin edinilebilir. b) Teklif tutan üzerinden geçici teminat yüzde 7.5, kesin teminat yüzde 15'dir. c) Teklif zarflan 14.12.1994 günü saat 12.00'ye kadar müessesemiz haberleşme şefliğine verilmiş olacaktır. Teklif zarflan 14.12.1994 gü- nü saat 14.00'te ihale komisyonumuzca açılacaktır. d) Telefon. telgraf ve faksla teklif verilemeyeceği gibi postadaki ge- cikmeler dikkate alınmayacaktır. e) Müsessesemiz 2886 sayılı İhale Yasasf na bağlı olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta. bölmekte. geri bırakmakta ve işi dilediğine ver- mekte serbesttir. Basın: 42985 Kayıp 13 kişiden biri daha ölü bulundu İLAN T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994 85^ Maliyehazinesineizafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü ta- rafından İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy, Çamurluhan mevkünde 4 pafta, 235 parsel sayılı ta^ınmazın maliki bulunan Mus- tafa oğlu Hasan'ın akıbetinin meçhul ve malının başında bulunma- ması nedeni ile tayin edilen kayyumla idare süresi olan 10 yıllık süre de sona erdiğinden gaıpliğine karar verilmesi istenilmiş olmakla, gaip hakkında malumatı olan kimselerin 1 yıl içinde 1994 857 esas sayılı dosyadan bahisle mahkememize malumat venneleri ve gaip de ha- yatta ise keza onun da adresini bildirmesi birinci gaiplik ilanı olarak duyoırulur. 10.11.1994 Basın: 43008 TLNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli'de PKK'ye karşı 17 ey- lülde başlatılan operasyonlar sı- rasında kaybolan 13 kişiden biri daha ölü bulundu. Tunceli'de daha önce de Bilek- li Köyü Muhtarı Müsliim Kavut, ve Karaoğlan Köyü'nden Aslan Yıldız'ın. "Köyümüzü askerler yaktı" dedikleri için güvenlik güçleri tarafından evlerinden alındıklan ve sonra kurşunlana- rak öldürüldükleri aileleri tara- fından iddia edilmişti. Ayrıca Tunceli merkeze bağlı Gökçek Köyü'nün yakılması sı- rasında kaybolan ailesini arama- ya giden Ali Hıdır Işık da bir ay önce ölü olarak bulunmuştu. 'Çiçek'i askerier aldı' Tunceli ve yöresinde iki ay içinde işlenen üç "faili meç- hul"cinayetten sonra önceki gün de kayıplar arasında yer alan ve güvenlik güçleri tarafından yak- laşık bir ay önce evinden alındı- ğı iddia edilen Hasan ÇJçek(57) de Hozat ilçesi Dere Mezrası ya- kınlannda ölü olarak bulundu. Hozat'ın Boydaş Köyü'nde oturan Hasan CiceVin ailesi operasyonlar sırasında askerle- rin e\e gelerek Ciçek'i aldıklan- nı. bugüne kadar da bütün aske- ri ve sivil makamlara başvurduk- lan halde hiçbir cevap alamadık- lannı ve son olarak cesedinin bu- lunduğunu öğrendiklerini söyle- diler. Ciçek ailesi daha önce bu ko- nuda savcriığa suç duyurusun j bulunduklannı söylüyorlar. Ha- san C'Çek'in ölü bulunmasından sonra Hozat ilçesinde havanın gerginleştiği ve vatandaşlann te- dirgin olduklan öğrenildi. İki ayda 13 kayıp Tunceli ve yöresinde PKK'ye karşı başlatılan operasyonlar ön- cesine kadar hiçbir faili meçhul cinayete rastlanmazken iki ay içinde 13 köylü vatandaş kay- bolmuş, ancak 4'ü, daha sonra ölü olarak bulunmuştu. Düzeltme Gazetemizin önceki günkü sayısının 4. sayfasında "Tun- celi'de operasyonlar sırasın- da kaybolan 13 kişiden ha- ber alınamıyor" başlığıyla \erilen haberde, Gökçek Kö- yü'nden güvenlik güçleri targ fından kaçmldıklan iddia edi- lenlerden bazılannın soyadla- nnda kanşıklık olmuştur. Kay- bolduklan savlanan yurttaşla- nn doğru isimleri şöyledir: Gülizar Serin, Yeter Işık, Hatun Işık, Elif Işık, Düzgün Serin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle