07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetin çelişkili davraruşlan nedeniyle, işçi Karabük'te söze güvenmiyor, uygulama bekliyor LsçiKarabük'te kuşkııhıANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Iktidar sözcülen ve DYP yöneticilennin " Karabük kapatümayacak" yönündekı sözleri; işçı kesimmde, kuşkuyla karşı- landı. Özçelik-tş Sendikası Genel Baş- kanı Metin Tiirker. "Hükümetin ve DYP yöneticilerinin bugüne değin orta- ya koyduklan çelişkili tavırlar nedeniy- le, 'Karabük kapatılmayacak'açıklama- sını şüpheyle karşılryoruz. Ankara yürü- yüşünü de şimdilik iptal etmiyoruz* de- di. Türker, iktidar sözcülerinin. verdik- leri sözlere güvenebilmeleri için fabri- kanın gereksinimi olan yedek parçalar için gerekli kaynağın sağlanmasını bek- lediklerini ifade etti. 'DikkatiiolmalT Özçelik-Iş Sendikası Genel Başkanı Türker, dün Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada. "Karabük kapatılmayacak açıklamalanna dikkatie yaklaşmak mecburiyetinde olduğunu" belirterek DYP Genel Sekreteri Şinasi Alûner'in, daha önce Karabük Demir-Çelik Fabri- kası'nın (Kardemir) kapatılmayacağını söylediğini, bu açıklamasından az önce de "Kendimiateşeatsam,yaksam, Kar- demir kapablacak" dedığini anımsattı. Bu çelişkıler yüzünden 'tereddütlü' ol- dugunu kaydeden Türker şöyle konuş- tu: "Bu tereddüt yiizünden Ankara yü- rüyüşünü şimdilik iptal etmiyoruz. Za- man içinde doğnı rau, yoksa yalan mı söyleniyor, öğrenilecek. Sayın Başbakan da, Kardemir'in yüksek fınnlan için ge- rekli olan malzemenin alınabilnıesi için akredirifin açılması için talimat verdigi- ni söylemişti. Bunu, birer ay aralıklaria iki kere söyledi. tkisinin de aslı çıkmadı. • Özçelik-Iş Sendikası Genel Başkanı, hükümetin ve DYP yöneticilerinin 'Karabük kapatılmayacak' sözlerini kuşkuyla karşıladıklanm söyledi. Sendika, Ankara yürüyüşünü şimdilik iptal etmiyor. • Sendika başkanı Türker, hükümete gûvenebilmeleri için fabrikanın gereksinimi olan yedek parçalann sağlanmasını beklediklerini bildirdi. Karabüklü, fabrikayı kapattırmamak için 8 kasıtnda miting düzenlemişti.(Fotoğrat: HATİCE TUNCER) Şu anda. ne Şinasi Bey "in söylediklerine ne de Enerji \c Tabii Kaynaklar Baka- nı V'eysel Atasoy'un söylediklerine be- nim şimdi inanmam miimkün değil. Bel- ki Enerji Bakanı samimi olabilir, ama hükümetin Bakanlar Kurulu'nda alın- mış bir karan yok. Oysa, Kardemir'in kapatılmasını da içeren 5 Nisan Karar- ları. Bakanlar Kurulu'nun onayı ile açıklandı. Bakanlar Kunılu karar al- madan böyle bir açıklamanın yapılma- sıbenişüpheyedüşürüyor. Eğersamimi- lerse, hemen süratle Bakanlar Kuru- lu'ndan karar almalan ve akreditifın açılması lazım. 5 Nisan'dan bu tarafa en ufak \idanin dahi alımı yapılamadı. O bakımdan, gerek şehir meclisi olarak, gerekse Özçelik-İş Sendikası olarak bek- lemedeyiz. Hala tereddütlerim var. Kar- demir'in. sendikanın kuracağı şirkete verikceği söyleniyor. Eğer samimilerse. süratle fabrikada bakıma geçilmesi la- zım. Fabrikanın gerekli olan yedek par- çayı alabilmesi için de gerekli talimatla- nn \erilmesi gerekiyor." Türker, bugırişimler yapılmadan.ve- rilen sözlere ınanmayacaklannı vur- guladı. Daçe: Ücretlerin verimliliğe bağlanmaması fiyat arttınyor. Matkap: Seyyanen zam toplusözleşmeyi tıkıyor Enflasyonun suçlusu, fazla ücret artışı Istanbul Haber Servisi - Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) ve Konrad Adenauer Vakfı'nın düzenlediği seminerde işverenler ve hükümet, içinde yaşanılan ekonomik krizin en önemli nedeninin, sendikalı işçi ücretleri olduğu konusunda birleşti. Hükümet ve ışverenlerin isteklerini yanıtlayan işçi konfederasyonlan ise sorunun siyasal iktidann ekonomik uygulamaianndan kaynaklandığinı savundular. Konrad Otel'de dün başjayan ve iki gün sürecek olan "IJcret Ststemimiz. Sorunlan ve Çözüm Önerileri" konulu seminere katılan Devlet Bakanı Bekir S»mi Daçe; ışçı, işveren ve hükümet kesimlerinın bir araya gelerek kalkınma hedefleriyle uyumlu. makro diizeyde bir ücret polıtikası belirlenmesı önensiyle başladığı konuşmasını, Türkiye de verimliliğe bağlanmayan ücret sisteminin enflasyon, ışsizlik. yatınm azlığı gıbi temel ekonomik sorunlan bir kat daha arttırdığını vurgulayarak sürdürdü. Daçe, sorunun çözümünü. önce verimliliğin. sonra üretımin ve yatınmlann arttınlmasıyla büyümenin hızlandınlmasında aramak gerektiğini belırtti. Daçe, özelleştirilmeye hiz kazandınlması ve serbest ekonomi kurallannın işlemesi gerektiğini kaydetti. Bakan Daçe. ücret politikasını ise şöyle açıkiadı: "Toplusözleşmelerde, ücret zamlannın tespitinde enflasyon tek ilke olnıaktan çıkanlmau. geriye doğnı enflasyona endeksleme uygulamasından vazgeçilmeli. Öransal veya makru şekilde seyyanen zam uygulamasından vazgeçilmeli. L cret zamlan. işletmenin ve>a işyerlerinin özellikleri, işletmenin ekonomi içindeki yeri ve önemi, kârhlık ve-verimlilik durumu, ödeme kabiliyeti ve ekonomik ölçüler dikkate alınarak belirlenmelidir.'' Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap ise katılamadığı seminere bir mesaj gönderdi. Matkap, mesajında. oluşturulması gereken yeni ücret polıtikası için işçi. işveren. hükümet üçlüsü arasında uzlaşma ve işbirliği önerdı. Matkap, "seyyanen zam"uygulamasının toplusözleşme düzenını tıkadığını vurguladı. Semınenn açış konuşmasını yapan TİSK Genel Başkanı Refik Baydur da "Özellikle toplu iş sözlemesi düzenine tabi kesimde ücret ve işgücü maliyetinin 1989 yüından itibaren izlemiş olduğu hiidı reel yükseliş seyıi, ekonomideki reel dengesi/Jikleri arttırnıış. sosyal refahın en önemli aracı olan tstihdamı geriletmişnVdedi. Baydur, konuyla ilgıli ıstemlerini şöyle sıraladı: "Vergi oranlan düşürülmeli. vergi dilimleri yeniden belirlenmeli, asgari ücret vergi dışı bırakılmau." Baydur. sorunun çözümü ıçın işçi konfederasyonlarına "uzlaşma" önerdı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, ekonomik krizin nedeninin sayıları 2 milyonu bile bulmayan sendikalı işçilerolmadığını belırtti. Hak-lşGenel Başkanı Necati Çelik ise özel sektör işverenine mesaj göndererek -Hükümet, kamuda altı ay sürevle ücretleri dondurdu. Özel sektörde de bö> le bir u> gulamay a gidilebileceği sonucunun çıkanlmayacağını umuyorum" dedi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. reel ücretlenn sürekli düştüğünü. çalışanlann vergi yükü ve enflasyon karşısında ezildiğini belırtti. Arkadaşlan tartaklanmıştı Belediye önünde memurpmtestosu 1 stanbul Haber Servisi - Tüm Bel-Sen üyesi bir grup Tstanbul Büyükçehir Belediyesi Koruma Amiri Muhlis Aktaş'ın, Baykal adlt mermıra hâka-y ret ederek tartakladığını öne sü- rerek belediye önünde protesto gösterisi yaptı. Gelirler Müdür- lüğü'nde çalışan ve yaka kartı bulunmadığı için, koruma amiri tarafından tartaklanan EnisBay- kal da tstanbul Valiliği'ne suç duyurusunda bulundugunu açık- ladı. Büyükşehir Belediyesi önün- de dün öğle saatlerinde toplanan kamu çalışanlan, "Basküar bizi yüdıramaz", "Adil düzen dedi- ler emekçiyi dövdüler" şeklinde slogan atarak tepkilerini dile ge- tirdikr. Kamu çalışanlan,eylem- leri sırasında "Memurlar kapı- kulu askeri değildir'". "Anti-de- mokratik uygulamalara son" ve "Susmadık. susmayacağız, sus- kun toplum istemiyoruz" şeklin- de yazılı dövizlertaşırken. Koru- ma Amiri Muhlis Aktaş'tn gö- ' revden alınmasını istediler. Tüm Bel-Sen istanbul 6 No'- lu Şube Başkanı Hüseyin Ayyu- dızyarıtıgı hasın açıklamasinda, tartaklama \e hakaret olayını protesto ederek "Belediye Sara- ^* korumalan özel timi aratıtıa- yacak davranışiar ıçerisine gir- di" dedi. Ayyıldız açıklamasın- da, yeni yönetim tarafından iş- başına getirilen müdürlerin "gladyatörler" gibı davrandığı- nı öne sürdü. Söz konuSu müdür- lerin çalışanlan sürekli aşağıladı- ğını ve küfüre varan sözler sar- fettiğini de ileri süren Ayyıldız, "Belediye Sarayı korumalan ise özel timi aratmayacak davranış- iar içerisine girmişlerdir. Koru- ma Müdürü Muhlis Aktaş, ken- disini İsrail askerltri gibi göriip, bir memur arkadaşımızı yaka kartını takmadığı için tartakla- mayıgörev s^Tnıştı" dıye ekledi. Protesto sırasında "sivil polis- lerin fotoğraflannı çektigT ge- rekçesiyle gözaltına alınan Oz- gür Ülke gazetesi muhabiri Ha- san Hüseyin İnan ile Nokta der- gisi muhabiri Mehmet Bars'ın. fılmlerine el konulduktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. Üikücü öğrencUerin çoğunlukta olduğu Maden Fakültesi kantinine geten sol görüşlü öğrenciler forum yaptı. (AHMET ŞIK) Karşıt görüşlü öğrenciler arasında gerginlik tstanbul Haber Seryisi - İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Maslak Kampusu"nda sol görüşlü öğrencilerle ülkücü öğrenciler arasındaki gerginlik dün sürdü. Sol görüşlü öğrenciler dün, ülkücülerin çoğunlukta bulunduğu Maden Fakültesi'nin kantininde forum yaptı. Kredi ve Yurtlaf Kurumu'na bağlı Akaretler'deki Abdi lpekçı Erkek Öğrenci Yurdu'nda geçen hafta sonu karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Bunun ardından da İTU Maslak Kampusu'nda önceki gün öğrenciler arasında çıkan küçük çaplı çatışma sonucu bazı öğrenciler yaralandı. Dün de ülkücü öğrencilenn çoğunlukta bulunduğu Maden Fakültesi kantinine gelen yüzden fazla sol görüşlü öğrenci forum yaptı. "Faşist katülerden hesap sorduk. soracağız'". ^Dün Maraş'ta, bugün Sıvas'ta. çözüm faşizme karşı savaşta". "Faşist, katil MHP" şeklinde sloganlar atılan forum sırasında karşıt gruplar arasında gerginlik yaşandı. Forumda yapılan konuşmalarda. "'Maraş'ta, Sı>as'ta oynanan kanlı senaryolar unutulmadı. Bu güne dek faşistlerin bu okulda örgütlenmesine izin verHmedi. bundan sonra da izin verilmez" denildi. Tayyip Erdoğan kaçak yapıları yıktırmadı Sadıkoğlu helikopterini belediyeye vermiyor İstanbul Haber Servisi - Ünlü armatör Kah- raman Sadıkoğlu, istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı RecepTayyip Erdoğan'a vermeyi vaat et- tiği helikopteri, iddiaya konu olan 4 bin adet ka- çak yapı ve gecekonduyu yiktırmadığı için verme- yeceğini söyledi. tstanbul Belediye Başkanlığı'na talip olduğunu da açıklayan Sadıkoğlu, geçen yıl asbestli malzeme kulllamldığı için kendisine ait United States gemisinde eylem yapan Greenpeace örgütü üyelerini de "soytanlar" olarak niteledi. Kahraman Sadıkoğlu. dün Savarona Yatı'nda ^üzenlediği basın toplantısında, özel bir televiz- yonun "Siyaset Meydanı" adlı programında iddi- alaştığı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre sonra kendisine gönderdiği dokümanlann gecekondu yıkımıyla ilgisi olmadığını söyledi. tddiaya girdi- ği 4 bin adet gecekondu yerine 2 bin adetinin yı- kımmın dahi helikopterini vermeye yeterli olaca- ğını söyleyen Sadıkoğlu "Yıkım karan alınmış. makbuzlar kesilmiş, paralar alınmış gerçekte hiç- bir yıkım yapümamıştır" dedi. Konuyu araştır- mak için 1 -2 milyarlık harcamada bujunarak ekip- ler kurduğunu anlatan Sadıkoğlu "Örnek olarak Aydos Dağı'nda 7-8 adet 2 veya 3 katlı villalar ya- pdmaktadır. Bu villalann Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlanna ait olduğu yöredeoturanlar tarafın- dan ifade edilmektedir" diye konuştu. Sadıkoğlu "Politikayı düşünmüyorum, ancak tstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanhğı'na talip olacağım ve ıstanbul'u kurtarmak için çahşacağım" dedi. Sadıkoğlu, geçen yıl kendisine ait United Sta- tes adlı gemide, insanla teması hayati tehlikeler ya- ratan asbest ve amyant malzeme kullanıldığı iddı- asıyla dünyaca ünlü çevreci Greenpeace örgütü üyelerinin yaptıklan eylemlerin anımsatılması üzenne bir mal sahibinden izin almmadan evine girilemediği gibi gemisine de gırilemeyeceğıni ifade etti. Sadıkoğlu "Greenpeace denilen soyta- nlar, aynı eylemi Shastopol'da da vapölar. 2 saat- te dışan atıldılar" diye konuştu. istedikleri dersleri alamayanlara uygulanacak Bakanlıktan öğrenciye açık lise kolaylığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel li- selerde derslik \e öğretmen yetersizliği nedeniy- le okullannda istedikleri dersleri alamayan öğren- ciler. açıköğretim lisesinden yararlanabilecekler. 'Kredi Destekleme Projesi* uyannca, genel lise öğrencileri açıköğretim lisesinden bir dönemde 10 krediye kadar ders alabilecekler. Milli Eğitim Bakanlığı. şubat ayında başlaya- cak 'Kredi Destekleme Projesi'nın hazırlıklannı tamamladı. Genel lise öğrencileri, öğrenimlerini sürdürdükleri okulda altyapı ve öğretmen yeter- sizliği nedeniyle istedikleri dersin açılamaması koşuluyla açıköğretim lisesinden bir dönemde 10 krediye kadar ders alabilecekler. Uygulama şöyle gerçekleştirilecek: Öğrenciler, kendi okul- lanndaki derslerin ve açılabilecek sınıflann du- rumuna göre açıköğretim lisesinden alacaklan dersleri belirleyecekler. lllerdeki eğitim araçlan v e donatım merkezlerine başv uracak olan öğren- ciler, açıköğretim lisesi öğrencileri gibi dersleri- ni televizyondan izleyerek sınava alınacaklar. Öğ- renciler, başanlı olduklan dersleri \e notlarını okul müdürlüklerine bildirecekler. Başanlı olu- nan dersler, not defterlerine geçirilerek öğrenci- ler, bu derslerden genel lisede de başanlı sayıla- caklar. Projeyle okul ve öğrencilere şu olanaklar sağ- lanacak: - Genel liselerde okuyan geniş bir öğrenci kesi- mine. uzaktan eğitim yöntemiyle açıköğretim li- sesinden ders alarak eksik kredilerini tamamla- ma olanaği verilecek. - Öğrenciler. fazla ders arasından kendi ilgile- rine en uygun dersleri seçme şansına sahip ola- caklar. - Okul yönetimlerinin öğretime ilişkin planla- malannda hareket yetenekleri arttırılmış olacak. - Öğrencilerin kendi okullannda alamadıkları ders nedeniyle dönem kaybetmclerı önlenmiş olacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ TÜYAP Kitap Fuarı TÜYAP'ın artık gelenekselleşen kitap fuarlarından 13'ün- cüsü 5-13 kasım tarihleri arasında Istanbul'da gerçekleş- tirildi. Fuarı günde ortalama 40 bin kişi gezdi. Bunların önemli bir bölümünü gençler oluşturuyordu. Hele hafta sonlarında bu rakam, sanıyorum 50 binin üzerine çıktı. Fu- ann bırkaç bin metrekarelik sınırlı alanı düşünülürse nasıl bir izdiham yaşandığını tahmin edebilirsiniz. Insanlar ço- ğu kez yukarıdan aşağıya inmekte zorlandı. BizirT>gençli- ğimizde bir Ortaköy-Aksaray tramvayı vardı. Okula gidip gelirken tıklım-tıkış bu tramvaya binerdik. Kitap fuarında- ki kalabalık bana o günleri anımsattı. Bu fuar geçen yıllarda da (bu yılki kadar olmasa bile) çok kafabalık olurdu. Ama yayıncı arkadaşların söylediklerine göre, önceki yıllarda fuarda gezınenler, daha çok 'kurv ka- labalık' olurmuş. Bunda öğrenci ve öğretmenlere bedava olmasının da payı bulunsa gerek. Ama bu yıl müthiş alış- veriş olmuş. Ânkaralı genç bir yayıncı, "inanılmaz bir ilgi var Hocam" diyordu, "galiba yeni bir aydınlanma yaşıyo- ruz." Aynı ilgi panel ve toplantılarda da gözleniyordu. Mete Tunçay'ın yönettiği, 'Türkiye'de Demokrat Olmak' başlık- lı bir panele katıldım. Gençler kelimenin tam anlamıyla 'sal- kım saçak' birbirlerinin üstüne yığılmışlardı. Toplantıdan ya- nm saat önce kapılan kapatmışlar. Bu arada kaiabalıktan iki genç fenalaşmış. Panele bizim gazeteden Atilla Coşkun ve Yakup Ke- penek'in yanı sıra Züifü Dicleli de katılmıştı. Hoş bir pa- nel oldu. Ama bizim gazete dahil, basına geregince yan- sımadı. Heıtıalde içeri girememişlerdi... Çınar Yayınları, bu köşeye yazdığım yazılardan derlenen 'Ne Oldu Bize?' başlıklı kitabımı fuara yetıştirmışti. 3000'lik ilk baskısı beş günde tükendi. Ikinci baskısını mücellitten aldıkça getirdiler. Pazar günü kitap imzalarken gene tüken- mişti. Sanıyorum bu kitap, toplam 4000'ın üzerinde satıl- dı. Sevgili Aydın llgaz'ın ıfadesıne göre, Çınar'daki kitap- larım 6000'in üzerinde satmış. En az bunun yarısı kadar Ümit Yayınları'ndan çıkan kitaplarımın satıldığını düşünür ve Sarmal'dan çıkan kitabımı da buna eklersek bu fuarda 10 binin üzerinde kitabımın satıldığını anlıyoruz. Bu hesaplara göre, pek sevdiğim Orhan Pamuk'u bu fuarda epeyce solladım. Gençlerimiz toplumsal konulara edebiyattan daha fazla ilgi duyuyorlar. (Eminim buna Or- han Pamuk da seviniyordur). Ama bizim gazete dahil, gün- delik basınımızın kültürseryisleri bunu görmezden gelmek istiyorlar. Aydın llgaz'la Ümit Gürtuna olmayan; Işrtan Gürtdüz de ak düşmüş güzel sakallarını yolsun. Bu ser- vislerin ilgisini çekebilmek için herhalde bizlerde olmayan bazı özel 'nitelikler' gerekiyor. Neyse, bir dahakı sefere ki- tabımızı 'uygun' ve 'seçkin' bir yayınevine vererek bu ser- vislerin ilgisini belki çekeriz... Aslında bir ara, bu tek yanlı ilgiyi ya da belirli konu ve ki- şilere olan ilgisizliği sorun yapmayı düşündüm. Sonra vaz- geçtim. Gençlerın bunaltıcı ilgisinin öylesine mutluluğunu yaşadım ki ilgisini esirgeyenlere de "Canları sağolsun " de- dim... Bu son fuar, gerçekten yeni bir 'Türk aydınlanması'nın müjdesini verdi. Işıtan'ın bastığı bilım dizisindeki ağır ki- tapları "Kim okur?" diye düşünüp durdum. Kimlerin aldı- ğını ve okuduğunu gördüm. Ovündüm. Bu yıla dek fuar dö- nemindeki 'Yakup muhabbetleri', çoğu kez dertleşme aöır- lıklı olurdu. Bu yıl sevinçli bir 'paylaşma' ağırlıklı oldu. In- sanlann kitaba böyle sarılmalarından rrrutlu olduk, umut- landık. Eskiden kitap fuanna katılmayan yayıncılar ticari bir amaç gütmezler, ticari bir beklenti içinde olmazlardı. Fu- arı, okurlayazarı karşılaştıran bir arena olarak değerlendi- rirlerdi. Ama,öyle anlaşılıyor ki artık ticari beklentileri de ola- cak. Gerçekten kitap okurunda ciddi bir 'kıpırdanış' var. Ki- mileri pek beğenmese de eğer bir roman birkaç ayda 30- 40 bin satabilıyorsa bundan kıvanç duymak gerekir. Diet- rich Groneau'nun 'Mustafa Kemal'\ on beş günde iki bas- kı yaptı. Sevgili Kışlalı'nın kitapları ayda bir yeni baskı ya- pıyor. Geçenlerde bir arkadaş, Tünel'le Taksim arasında kalan bölgede 130 kitapçı olduğunu söyledi. önce inanmadık. Ama saymaya başlayınca doğru olabilocoğıni anladık. Ba zılan 24 saat açıkmış. Ve gece saat 12'den sonra gelip ki- tap alan gençler varmış. Ne mutkj-bge. Günümüzün 'yükselen değerleri' arasında böyle şeyler olmadığı için kimileri müthiş rahatsız bu gelişmelerden. Ne yapatım. OnTarUaT<enaT l gf/ö6a/feşen r auriyalanyla idare etsinler artık... Çalışma Bakanı Matkap tanıttı Alo Bağ-Kur lıattı hizmetteANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. "Alo Bağ- Kur" servisini, dün hizmete soktu. 3.5 milyon Bağ-Kur"lu. prim borçlan ve hizmet sürele- rine ilişkin tüm bilgileri. "0900 960 1000" numaralı Alo Bağ- Kur hartını arayarak öğrenebile- cek. Bu hattan bilgi alırken, 1 dakika için 32 bin 500 lira öde- necek. Alo Bağ-Kur telefon servisi. dün Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Nihad Matkap tara- fından hizmete sokuldu. Ma- kam odasında. servisi basına ta- nıtan Matkap. sistemin Bağ- Kur'lulan yol-zaman masrafın- dan kurtaracağını ve kurumun iş yükünü azaltacağını söyledi. Tüm bilgileri kapsıyor "Hizmetlerin Bağ-Kur sigor- taiılannın bulunduğu yeregötü- rülmesini sağlamaya çalıştıkla- nm" belirten Matkap, "Alo Bağ-Kur servisi, Bağ-Kur'lu yurttaşlanmızın Bağ-Kur'la il- gjli tüm bilgileri ve daha önem- lisi Bağ-Kur üyesi olarak kendi- lerivle ilgili bilgileri, Bağ-Kur il müdürlüklerine gitmek zorun- da kalmadan. işyeıierinden, e\- lerinden veya başka bir yerden telefonla öğrenebilmelerini sağ- iayacak" dedi. Matkap. kurumun 2 milyon esnaf ve sanatkar ile 750 bin emekli. dul \e yetime sosyal gü-, venlik hizmeti verdiğini ifade- ederek. bu hizmeti "SSK'ninde kıskanmasını beklediklerini" söyledi. Matkap'ın deneme yaparak basına \erdiği biIgiye göre. Alo Bağ-Kur hizmetinden yararlan- mak isteyenler. telefon tuşlan ile istenen bilgilere anında ula- şabilecekler. Orneğin. birsigor- talıya. Bağ-Kur'dan bir hesap özetıni bilgisayarla öğrenmek 40 bin liraya. 1 dakikalık hesap özeti 32 bin 500 liraya mal ola- cak. İLAN T.C. İZMÎR 9. ASLÎYE HUKUK HAKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 1993,568 Karar No: 1994/781 Davacı Meryem Hakoğlu tarafından Mustafa Hakoğlu aleyhine açılan boşanma davasının yapılan duruşması sonunda: Sakarya ili, Merkez ilçesi. Tuzla, cilt: 019 07, sayfa: 73, kütük: 639'da nüfusa ka- yıth Meryem Hakoğlu ile Mustafa Hakoğlu'nun MK'nin 134 ve 150. maddeleri geregince boşanmalanna, duruşmadaki beyan geregince nafaka, tazmınat ve masraf takdirine mahal olmadığına, bakiye 41.000.- TL harcın davalıdan alınmasına. davacının yüzüne karşı da- valının yokluğunda temyizi kabil olmak üzere açıkça verilen karar yerine kaim olmak üzere ılan olunur. Basın: 42834
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle