Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Zonguldak tek ses: Kapatbrmayız
• TTK Amasra ve Armutçuk işletmeleri ile
Karabük'ü kapatma, Demir-Çelik'i yabancılara
blok satışına karşı, genişletilmiş Zonguldak
Temsilciler Kurulu bugün toplanıyor.
• Hükümeti yanlış kararlanndan döndürünceye
kadar sürecek eylemlerin belirleneceği toplantidan,
Zonguldak mitinginin tarihi, büyük Ankara
yürüyüşü gibi kararlann çıkması bekleniyor.
• Hazırlanan bilimsel raporlar, işçilikten kömürün
işlenmesi ve satışına kadar uygulanan yanlış
politikalann, kömürde görülen büyük zararlann
nedeni olduğunu ortaya çıkanyor.
ŞÜKRAN SONER
Hükümetın, TTK Amasra ve Armut-
çuk işletmeleri ile Karabük'ü kapatma,
Demir-Çelik'i yabancılara blok satışına
karşı, Zonguldaklı bugün tek ses olarak
çıkıyor.
Zonguldak yöresinde seçimle gelmiş,
siyasi partilerden sendikalara, meslek
ve işveren örgütlerine, muhtarlara kadar
uzanan binlerce yöneticiyi kapsayan ge-
nişletilmiş il temsilciler kurulunun top-
lantısı bugün Genel Maden-Iş salonla-
nnda yapılıyor.
Hükümeti yanlış kararlanndan dön-
dürünceye kadar sürdürülecegi açıkla-
nan eylemlerin çerçevesıni çizmek üze-
re düzenlenen, bir tür güç gösterisi, göz-
daği niteliğindeki, toplantıdan, Zongul-
dak mitinginin tarihi. hükümetın kapat-
maya yönelik kararlannı uygulatmama,
büyük Ankara yürüyüşü gibi kararlann
çıkması bekleniyor.
Zonguldaklı; işçisi, köylüsü. esnafı,
işvereni, siyasetçisi tek ses olmuş, hü-
kümetın kapatma kararlanna karşı du-
rurken soruna çözüm de anyor.
Çözûm önerüeri
Zonguldak Temsilciler Kurulu, Ma-
den Mühendisleri Odası ve Genel Ma-
den-Iş Sendikası'nın hazırlattığı bir dı-
zi bilimsel verilere dayalı raporlarda,
madenlerde zarara yol açan nedenler sa-
yılıyor. Kapatma yerine verimli işlet-
mecilik önerilirken, aksamalara yol
açan ana sorunlann altı çiziliyor. Bu ra-
porlarda yeralan çok yönlü önemli sap-
tamalann bazılan özetle şöyle:
- Maliyetterin gerçek analtzleri yapıl-
malu iyileştirilebilecek tüm maliyet un-
suıian işletmeci gözü ile tek tek ele alın-
malıdır. Ömeğin kamuovuna çok yanlış
sunulan \ üzde 63 oranındaki işçilik ma-
liyetigerçeğivansıtmamaktadır. 1993 yı-
h için 6 miNar olarak belirlenen işçiİik
gideıierinin ancak 3.4 miryan maaş, ik-
ramiye, sosyal vardım. sigorta primi,
emeklilik tazminah. gelir vergisi gibi iş-
çiiiğin genel giderlerini kapsamaktadır.
Bu da genel giderlerin yüzde 36'sıdır.
V üzde 27'lik kısmı gecikme zammı, bi-
riken kıdem tazminatlan ve SSK yasası
gereği emeklilere ödenen sosyal yardım-
lardan oluşmaktadır.
- Özel sektörden alınmayan KİT'len
çökertme kararı nıteliğindekı sosyal
yardım kesintileri ve gecikmeden do-
ğan ödentilerin hiçbin ocaklar kapandı-
ğında devlete geri dönmeyecek paralar-
dır.
Kapatma ve emeklilik hallerinde ver-
gi ve SSK kesintileri de devlete geri dö-
nen giderler olmaktan çıkacak, tam ter-
si devlet emekliler için ortalama 7 mil-
>on tutannda bir ödeme yapacaktır.
- İşçilere maaş ve ikramiye olarak öde-
nen 2.5 milyar, ancak gerçek işçilik gi-
derleri sayuabilir. Bu gider de Zongul-
dak \e Bartın ekonomisini bölmektedir.
Zonguldak, devletten aldığını daha faz-
lası ile geri veren 8 il içindedir. 1 alıp 1.2
olarak geri vermektedir. Kaldı ki
TTK'de işçilik verimini düşüren, mali-
yet ve zaran yükselten çok yönlü yanlış
poiitikalar izİenmektedir. Bunun en son
örneğl, fazla üretim ve yüksek verimle
doğrudan ilişkisi olan ve açığı bulunan
kalifiv e veraltı işçisinin işine son verilme-
si 2300 >eraltı işçisinin daha resen emek-
liye se% k edilmesidir.
- Başta yatınm ve verimli işletmeci-
lik ilkelenne kısmen uyulduğu yıllarda
TTK'de üretim ve işçilik 1975 yılına ka-
dar artmıştır. Gerileme zikzaklarla
1987 sonrası hızlanmış, yıllık üretim
2.6 milyon tona kadar, yan yanyadan
fazla düşmüştür. Yatınmlarda 1970'li
yıllaragöre bugünkü değerlerde yan ya-
nyadan da fazla bir düşme söz konusu
olmuştur.
- Satılabilir kömür ürefimi ve parasal
değerierinde de çok ciddi yanlış poiitika-
lar gündemdedir. En yüksek degerde 2.5
milyon lira olan parça kömür üretimi
1989'da yüzde 19 iken, 1993'te yüzde
14'e düşürülmüştür. Demir-Çelik'e ve-
rilen 1.9 mihon lira değerdeki kömürün
üretim payı da yüzde 62.7'den yüzde 35'e
kadar düşürülmüştür. Tonu 580 lira olan
ara üriinlerin ise yüzde 18 olan üretim
payı, aynı yıllar içinde yüzde 50 düzeyi-
ni bulmuştur. Trilyonluk zarann asgari-
ye indirilmesi için. alınan yanlış üretim
kararlanndan derhal geri dönülmeiidir.
Olayda 1 kişi ölmüş, 41 kişi yaralanmıştı
Kemeraltı bombacısı
PKKTi çıkü
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Konak'ta bir kişinin
ölümü, 41 kişinin de yaralanma-
sıyla sonuçlanan bombalama ey-
leminin PKK üyelerince gerçek-
leştirildiği, bombayı koyan Sel-
man Aydın adlı teröristin arandı-
ğı açıklandı.
Bu arada bir süre önce PKK
örgütü üyesi olduklan savıyla
gözaltına alınan 19 kişinin de
bombalama olayının planlanma-
sının yanı sıra çeşitli eylemlere
katıldıklan bildirildi. lzmir Em-
niyet Müdürü Kemal YazKioğlu,
bombalama olayının PKK örgü-
tü üyelennce gerçekleştirildiğini
söyledi. Yazıcıoglu, 28ekimgü-
nü meydana gelen olaydan hc-
men sonra başlatılan operasyon-
lann, yapılan ihbarlar değerlen-
dirilerek genişletildigıni belirttı.
Bomba imha uzmanlarınca
olay yerinde yapılan inceleme-
lerde, patlayıcının. basınç tesiri
yüksek olan RDX tipi olduğu-
nun saptandıgını belirten Yazıcı-
oglu. yapılan tüm ihbarlann da
degerlendinldiğini kaydedildi.
Terörle Mücadele Şubesi'nce
yapılan açıklamada ise güvenlik
güçlerinin PKK örgütüne yöne-
lik Karşıyaka'nın Şemiklersem-
tındeki örgüt evine düzenledikle-
ri baskın sonucu, aralannda ör-
gütün Ege bölge koordinatörü-
nün de bulundugu 19 kişinin si-
lahlanyla birlikte yakalandığı
belirtildi. Açıklamada, örgüte
ıhanet ettigi gerekçesiyle mili-
tanlarca kaçınlan Ahmet Pa-
muk'un. düzenlenen bu operas-
yonda kurtanldığı açıklandı.
Gazetecilerle görüştürülen
Ahmet Pamuk. "Örgütle ilişkimi
kesmem ve itirafçı olmam nede-
niyle beni kaçırdılar. Karşıva-
ka'da bir eve götürdüler. Burada
sorgularken. kendi aralannda
yapacaklan işkencenin biçimini
tarbşıyorlardı. 3 gün boyunca sü-
rekli tchdit ettiler.3'üncü gün, po-
lislerdüzenledikleri baskında be-
ni kurtardılar" dedı.
160 bin dolar alacağı
için 4 Bulgarı öldürdü
tstanbu) Haber Servisi- TEM
Otoyolu Çamlıca turnikelerinde,
alacak sorunu nedeniyle 4 kişi
öldürüldü.
Kömür ticaretiyle ugraşan
Cabbar Atak, 160 bin dolar bor-
cunu alamadıgı için Bulgar uy-
nıkludört kişiyi otomobillerinde
öldürdü. Sanık Cabbar Atak gi-
şelerde görevlijandarmalar tara-
findan yakalanarak gözaltına
4ındı.
Atak'ın, Jandarma Karako-
lu'nda verdiği ılk ifadede, "Beni
Ankara'ya davet ettiler. Kendile-
riyle görüşmek üzere gjtrtm, fa-
kat görüşemedik. Oniann İstan-
bul'a gelecegini biliyordum. Bir
otobüsle dönerek Çamlıca turni-
kelerinde indim ve beklemeye
başladım. Onlar gelince görüş-
mek istedim, fakat onlar görüş-
mek istemeyerek otomobiUerinin
kapdannı kilhlediler. Ben de' Be-
nim canım yandı, oniann canı da
yansın' diyerek hepsine ateş et-
tim" dediği öğrenildi.
Dün akşam saat 18.55'te mey-
dana gelen olayda ölenlerin Bul-
gar uyruklu Niko Nikov Çerins-
ki, Georgi Kostadinov Halatçev,
Nikola Haralanpiev Petev ve Pet-
ko Dimitro olduklan belırlendi.
Olav yennde ölen Bulgar uy-
ruklu dort kışı, Kartal Uevlet
Hastanesi morguna kaldınldı.
10 bin dolara 45
gramlık ipekgfysi
Hem zengin, hem de moda tutkunu,çok sayidaki "seçkin ve şans-
h!' Türk kadını. ipek gect gjysUerini, oıtaiama 35 ııüKoıı liı a
tstanbul Haber Servisi - Türk
ekonomisinin lokomotifi olarak
nitelendırilen tekstil
sektöründeki hızlı gelişim ve
jıderek büyüyen pazar,
dünyaca ünlü yabancı
modacılann ilgisini Türkiye'ye
çekıyor. Dünyaca ünlü Fransız
modaevi "Leonard"ın baş
desinatörü ve Yönetim Kunılu
Başkanı Daniel Triboullard
imzalı I995llkbahar/Yaz
Koleksiyonu. dün Conrad
Istanbul Oteli'nde
gerçekleştırilen gala
derılesınde Türk kadınıyla
tanıştı. 45 gram agırlıgındakı
ipek gece giysilerinın 10 bin
dolar (yaklaşık 350 milyon lira)
üzerinden satıldıgı açıklandı.
1958 yılında kurulan ve ılk
modaevini 1970'te modanın
başkenti Paris'te açan
Leonard'ın koleksiyonlara
imzasinı atan Daniel
ödeyerek iziediler. (Fotoğraflar: MUHARREM AYDIN) Tnboullard. dün birbasın
toplantısı düzenledi.
Toplantıya, defile için
istanbul'a gelen 9 Fransız
model ile Türk mankenler.
Arzum Onan, ÖzJem Kaymaz
ve Sibel Tan da katıldı.
Özellıkle ıpekli kumaşlara
uyguladıgı baskı teknıgı ve
canlı renkler kullanarak
yaratılan Leonard'ın 1995
llkbahar Yaz Koleksiyonu'nun.
Paris'teki "LouvreGaHer>*'de
gerçekleştirilen tanıtımının
ardından, Avrupa'da ilk kez
Conrad Istanbul Oteli Balo
Salonu'nda sunulduğu
belirtildi.
Davetiyelerinin ortalama 3.5
milyon liradan satıldıgı ve
tümünün tükendigi belırtilen
gala yemeginde tanıtılan
koleksiyonda, "Banş ve Aşk",
-GüUerin Gecesi", "Baktr
Kırmızısı'',
u
Fransız
KimonoTân" \e "lsiahanın
Gülleri" gıbı temalar işleniyor.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Faşizmin Doğası
12 Eylül öncesınde Istanbul tam anlamıyla "parsellenmiş-
ti." Belli semtler, belli siyasal gruplann kontrolü altındaydı.
Farklı düşünen insanlann oralarda pek yaşama şansı ydk-
tu. Ama sağ ya da sol herhangi bir grup tam denetimini sağ-
ladığı zaman, o semte "huzur" ve "banş" gelmiş sayılırdı.
Artık nasıl bir huzur ve nasıl bir barışsa...
Bazı semtlerde ise, herhangi bir grup kontrol kuramamış
olurdu. Buralar "riskli bölgeler" idi. Hele gruplar arasında
tarafsızsanız, büyük risk altında yaşardınız. Bir gruba "ya-
naşanlar" kendilerini koruyabilir, belli bir koruma şemsiye-
sinin altına girebilirlerdi. Ama tarafsız insanlann böyle bir
şansı da olmazdı.
En riskli bölgeler ise, "kurtanlmış bölgeler" arasında ka-
lan bölgelerdi. O bölgelerde yaşayan insanlar "kuşkulu" ol-
dukları için, her iki tarafın da hışmına uğrayabilirlerdi.
Üniversite çevresi de paylaşılmıştı. Merkez Bina olarak
isimlendirdiğimiz, bahçenin ön tarafı, sağ grupların dene-
timindeydi. Yani Sahaflar Çarşısı'nın girişi, Beyazıt Camii'nin
yanlan, Beyazıt otobüs durağı çevresi ve özellikle oralar-
daki kahveler, sağcıların "çöplüğü" idi. Otobüsdurağında-
ki gazete bayiinden Cumhuriyet gazetesi almak için yürek
isterdi. Aslında "Bu gazeteci neden Cumhuriyet de satı-
yor, aptal mı?" diye düşünürdüm. Ama işin aslını sonradan
öğrendim. Adamcağız Cumhuriyet satmak istemezmiş.
Ama zorla sattırırlarmış. "Kimin ne mal olduğunu" anlamak
isterlermiş.
Merkez Bina'nın ya da bahçenin arka taraflan sol grup-
ların denetimindeydi. Yani özellikle Süleymaniye Camii kar-
şısındaki kahveler, sol grupların çöplüğü olmuştu.
Sağ ve sol gruplar okula ayrı ayn kapılardan girerlerdi. Ye-
mekhaneleri bile ayrıydı. Bu "uç gruplann" dışında kalan
öğrencıler ise, bu iki gruptan birine katılmak zorundaydılar.
Tabii eğer ucuz bir biçimde karınlarını doyurmak istiyorlar-
sa...
Bugün bunlan yazmak nereden aklıma geldi?
Bugün bunları yazmak aklıma geldi; zira, 1970'li yılların
senaryolarına benzer senaryolann sahneye konmakta ol-
duğunu gözlüyorum. özellikle Beyazıt Camii'nin çevresin-
de, ciddi bir "görüntü değişikliği" yaşanmaya başlandı.
Hemen her yanıyla eleştirdiğimiz ve karşı çıktığımız 12 Ey-
lül rejimi ve onu izleyen Ozal dönemindeki tek olumlu nok-
ta, bu tür senaryolann ve "bölge parsellenmelerinin " ya da
"kurtanlmış bölge" hikayelerinin sona ermiş olmasıydı. Ama
korkarım şimdi, eskıden çok izlediğimiz bir senaryo yeni-
den sahneye konuluyor.
Bölgedekı kitap sergileri, hızla görüntü değiştirmeye baş-
ladı. MHP bayrakları ve mehter marşları biryanda, Kaplan
Hoca'nın vaazlarının kasetleri öte yanda... Tam bir şenlik
yaşanmaya başlandı. Bunun sonunun pek hayırlı olmadı-
ğını deneyımlerimle bilıyorum.
Bunlar satılmasın mı? Elbette satılsın. Meraklısı ve alıcı-
sı varsa, zaten satılır. Ama bu kıtap ve kaset sergilerindeki
kimi insanlar (hepsi olmasa bıle) geleni geçeni, pek de
"sempatlk" olmayan bakışlarla "süzmeye" başladılar. An-
layabildiğim kadarıyla sırtlarını da bir yerlere dayamış du-
rumdalar. Emniyet güçleri mi. belediye zabıtaları mı, artık
orasını bilemiyorum.
Dedim ya, ben bu filmi önceleri de görmüştüm. Korka-
nm yann öbürgün birilerinin arasında "tezgah kavgası"baş-
layacak. Bu kavgadan kim başarıyla çıkarsa, kendi "kurta-
nlmış bölgesini" oluşturacak. Gidiş hiç de iyi görünmüyor.'
Sayın Tiirkeş'e bakarsanız, adeta bir melek, bir banş gö-
nüllüsü. Her yerde kardeşlik nutukları atıyor. Ama "sempa-
tizanlan" pek aynı havada değiller. Neredeyse Nazi sela-
mına benzer bir biçimde. birbirlerinı "bozkurtselamıyla" se-
lamlıyorlar. (Aslında bu selamları da uygunsuz bir el işare-
tine benzıyor ama. bu da bir başka konu...)
Dünyadakı uygulamalanna baktığımız zaman, böyle bir
çifte standartın ve uygulamanın. faşizmin doğasına çok uy-
gun olduğunu görüyoruz. Belirii çevrelere çiçek atmak, be-
lirli çevrelere kötek atmak...
12 Eylül öncesindeki kutuplaşmantn Türkiye'yi nerelere
getirdiğini hep birlikte yaşadık. Ve demokrasinin rafa kalk-
tığı o dönemde yapılan hataların faturalarını hala ödemek-
teyiz. Hal böyleyken, aynı senaryoları yeniden sahneye
koymak, hangi akla hizmettir?
İnsanlar ders almasını bilseler, tarih tekerrür etmezmiş.
Dogru. Ama "hiç" ders almamak da olur mu? Bu
lığın faturasını kim ödeyecek, nasıl ödeyecek?..
Türk-Iş9 işveren gibi konuştuDava açan işçiye, "Doğnıyaptığımız için, işveren bizi takdirediyor; işçi takdiretmiyor "diyen Türk-
Iş Genel Mali Sekreteri Toçoğlu, "685 bin işçi bilinçli değil de 15 bin işçi mi bilinçli" diye sordu
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Işçinin yargı aracılıgıyla
ücretlerinin dondurulmasına karşı hak sa-
vaşımına, hükümetten sonra, Türk-Iş'ten
de tepki geldi. Türk-tş Genel Mali Sek-
reteri Enver Toçoğlu. "'Dognı yaptığunız
için, işveren bizi takdir ediyor; işçi takdir
etmiyor'' dedi. Toçoğlu, dava açan işçi
sayısının 15 bini geçmediğini ileri süre-
rek. "685 bin işçi, hak ve menfaatlerini ko-
rumada bilinçli değil de 15 bin işçi mi bi-
linçli? Dava açma>an 685 bin işçi mi aklı-
nı yedi, hakkını korumuyor" diye sordu.
işçi ücretlerinin profesör ücretlerinin üze-
rine çıkartıldığını ve Türk-tş'in "davayo-
Hınu tıkamadığınr vurgulayan Toçoğlu,
"ödeme zorluğu olan yerier" bulunduğu-
nu ve "sermaye vanlısı züınhetin" yargı-
nın örnek karannı uygulamayacağını sa-
vundu. Toçoğlu, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, Türk-tş'in hükümetle yaptı-
ğı ödeme planı anlaşmasıyla "işçiye dava
yolunu açtıgınr belirterek
u
Türk-lş, da-
va yolunu hkamadı. Dava için önemli me-
safe katettik. Türk-İş olarak, dava volunu
açtik" dedi.
Türk-lş'in konfederasyon olarak. "işçi
hak ve menfaatkrinin konınmasında,sen-
dikalardan çok ileride olduğunu" kayde-
den Toçoğlu, "Haydi, bir an için diyelim
Id, Türk-fş Yönetim Kurulu üyeleri, iha-
net belgesine imza attılar. Böyİe bir imza
yok. Türk-lş'in Başkanlar Kurulu üvele-
ri var. Onlar da ses çıkarmaz mı? Cena-
zevi kaldırmak mecburiyeti hasıl oldu.
Başkanlar Kurulu. "Cenazeyi kaldı-
nn'dedi.Onun gereği yerine getirildL Iha-
net belgesine imza atılsa Başkanlar Kuru-
lu üyeleri ve sendikalann merkez yöne-
tim kurullan var. Hcpimizin de seçim se-
nesi. Onlara şube başkanlan. temsilciler
sorar. Başkanlar Kurulu, ihanetin hesabı-
nı sorar"di>e konuştu
'Sendika yanhş,mı yaptı?'
Türk-tş Yönetim Kurulu'nun. sözleş-
me farklannın ödeme planı konusunda.
Başkanlar Kurulu'nun aldığı "çoğunluk
karannı uygulamaya koyduğunu" ifade
eden Toçoğlu Türk-tş Kamu Koordınas-
yon Kurulu'nun 1991 yılında 600 bin li-
ra olan çıplak ortalama ücretlerini 22 mil-
yon liraya çıkarttığını söyledi. "İşçiücret-
lerini profesör ücretlerinin üzerine çıkar-
mış sendikacüar, yanlış mı yaptılar?"di-
yen Toçoğlu, şunlan söyledi:
"Birinden bin yanlış yapıyor? 1991 >>
hnda 600 bin lira olan çıplak ortalama iş-
çi ücretini, 1993 yılında 3.5 milyon liraya.
1994 vılında da 22 miryon liraya getirdik
2 dönem toplusözleşmede kusur işleme- r
yenler, bu meseiede mi kusur işleyecek-
ler? Davaya gidilmesini kınamıvorum.
Madem ki Türk-İş'in, işçinin bütünlüğü
önemlL Kendi işine gelmediği zaman işçi-
nin bütünlüğünü bozmava kimsenin hak-
kıyok."
türk-lş'e bagh sendikalann yüksek iş-
çi ücretlerinden dolayı "eylemyapmada"
zorlandığını da ileri süren Toçoğlu, 3 yıl
süreyle göreve seçilen sendika yönetici-
lerinin, "'ücret sendikacıliğı1
" yapmak zo-
runda kaldıklannı söyledi. Hükümetin.
"sermayeyanhsızihniyete"' sahip olduğu-
nu, bu nedenle işçi lehine yargı kararlan-
nı uygulamayacağını ilen süren Toçoğlu.
bazı kurumlann ekonomik darboğaz için-
de olduğunu ve işçılerin ikramiyelerini
de ödemediğini ifade etti.
Budak: İşveren işçiyi tehdit ediyor
Cemtaş 'ta işçilere dayak
Istanbul Haber Servisi - DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak sendika üyesi
olduklan için işten atılan ve baskıya
uğrayan Cemtaş Tekstil işçilerini
ziyaret etti. Budak, işveren
Abduüah Taşçı'nın işçiler üzerindeki
baskıyı. dayak atma ve silahlı saldınya
kadar vardırdığjnı söyledi. Cemtaş,
Tekstil işyerinde DtSK'e bağlı Tekstil
Sendikasf ndan örgütlenmeye
çahştıklan sırada önce 14 işçi sonra da
işyerinde çalışan 180 işçinin tümü işten
çıkanldı. Cemtaş işçileri, fabrikanın
önünde oturma eylemi başlatınca
fveren, işçiler üzerindeki baskılannı
yoğunlaştırdı. tşyeri önünde
eylemlerini sürdüren işçileri dün
ziyaret eden Budak, işverenle işçilerin
parça parça işe geri alınması üzerinde
görüş birliğine vararak protokol
nazırlandığını ancak işverenin
protokolü imzalamadığı gibi
saldırganlık boyutlanna varan bir
davranış içine girdiğini belirtti.
Budak. "İşveren yasalan hiçe sayarak
silahlı adamlannı fabrikanın içine
yerieştirmiş ve işçileri tehdit etmeye
başlamıştır. İşçilerin jandarmaya
yaptığı şikavet sonucu silahlı
adamlanndan biri vakalanmış. ama bu
işverenüı tavnnı değiştirmemiştir"
dedi. Budakjaşçf nın, son olarak
kendi yanında çalışan ancak işten
atılan işçilere destek veren Ali Yıldız
adlı işçiyi bacağından vurarak
yaraladığını. ancak suçu işverenin
yakınlanndan birisinin üstlendiğini
belirtti. Abdullah Taşçı'yı kınayan
Budak. "İşvereni bir kez daha
sonınlan daha da büyümeden
çözmeve çağınyoruz. Aksi halde
gelisecek oiaylann sorumluluğunun
kendisine ait olacağını duyunıyoruz.
Güvenlik görevülerini de görevlerini
yapmalan konusunda uyarıyoruz"
dedi.
Ucret artışı için Meclis'e gitmişlerdi
Mühendisler, eliboşdöndü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Üniversite öğretim üyelerinin ardından.
ücret artışı istemiyle gittikleri
parlamentodan elleri boş dönen
mühendis ve mimarlar eyleme
hazırlanıyor. Başbakan Tansu Çiller.
mühendislerle yaptığı görüşmede.
"ülkenin dönemeçten geçtiğini"
belirterek istenildiği oranda artış
yapılamayacağını belirtirken, SHP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın. kamudaki
mühendislerin zam isteminin bütçeye
2.2 trilyon lira yük getirecegini ve bu
konuda "tek başına söz veremeyeceğinr
söyledi. Kamu çalışanı mimar ve
mühendisler, 19 kasım cumartesi günü
Ankara'da düzenlenecek mitingle
hükümeti protesto edecekler.
Görüşmelerde Yavuz Önen: ülkenin
yatınm. üretim. sanayileşme ve
kalkınmasında en önemli görevleri
üstlenen mühendis ve mimarlann
ücretlerinin, son yıllarda üstlendikleri
sorumluluga ve aldıklan eğitime
uymayanbir sevıyeye düşürüldüğünü
belirtti. Önen, kalıcı çözüm olarak,
kamu çalışanlanna grevli,
toplusözleşmeli sendika hakkının
tanmmasını önerdi. TMMOB Genel
Sekreten Alpaslan Ertürk'ten alınan
bilgilere göre. Karayalçın . kamuda
çalışan mühendis ve mimarlann
istemlerinin bütçeye 2.2 trilyonluk yük
getirecegini belirterek "hükümet
ortagı olarak tek başına bir şey
söylevemeyeceğini'" dile getirdi.
Çiller de, ülkenin önemli bir
dönemeçten geçtiğini belirterek, 1995
yılı başından itibaren yeni bir
düzenlemeye gidilebileceğinı. ancak
ücretlerdekı iyileştirmenin
"TMMOB'un istedtği kadar
olamayacağınr vurguladı.
Y A P 1 K R E D İ S İ K K E K O L E K S İ Y O N U S E R G İ L E R İ - 3
ASYA'DAN ANADOLU'YA
İNEN RÜZGÂR
Beylikler Dönemi Sikkeleri
12 Kasım 1994 - 18 Şubat 199S
Y.API KREDİ
K Ü L T Ü R
M E R K E Z t
Yapı Kredl Vedat Nedlm Tör MOzesi
Istiklâl Caddesi 285 Beyoğlu 80050 Istanbul Telefon: (212) 245 20 41
Pazar hariç her gün 09.00- / 7.00 arası açıktır.
252 47 00/259
YAPI WKREDi