Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyelJmtivaz Sahibi: Berin Nadi
üenel Yay ın Yönetmeni Orhan Erinç •
Genel Vayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya# Yazıışlerı Müdurlerı
fbrahim Vıldız(Sorumlu). Dinç Tayanç
# Haber Vlerkezı Müdüru Hakan Kara
# Göreel Yönetmen Fikret Eser
Dı^Habcrler Ergun BalcıO Istıhbarat v alçın C, akır
• Ekonomı Bülent Kı/aniık • Radvo-TV l>gar
Fremektar # Kultur Handan Şenköken 9 Spor
Abdiilkadir >. ücelman 9 Yurt Hjberlcr Mehmet
Saraç 9 Makaleler Sami Karaoren 9 Çeurı
Sevfettin Turhan 9 Duzeltme \bdullah Ya/ıcı
Yavın kurulu İlhan Selçuk
(Ba>kan). Orhan Erinç. Oktaj
Kurtböke. Ö/gen \car. Hikmet
Çetinkaja, Şükran Soner. Ergun
Balcı. Dinç Tayanç. İbrahim V ıldı/.
Orhan Bursalı. Mustafa Balba\.
Ankara TemMİcisi Mustafa Balbay 9 Haber Mııduru Doğan
Akın Atalürk Bul\an N'o 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
414502017 hat).Telck\ 42344.haks 4I95(I27
9 IzmırTemsılcısı
SerdarKıak.H ZıvaBK 1352 S.2 3Te! 441!220Tele^ 52359,
Faks 44141 I"1
9 Adana Tenr-ılcısı Çetin V iğenoğlu, Inonu Cd
1I9S No ] Kdt I. Tel 3522550. Teleks 62155, Faks 3522570
\1üc-v:v: Mudunj ErolErkut9lCoordınator
AhmetKonıfc>an9Muha>ebe Bülent \ener
9 idarc Hüsevin Gürer 9 Isletmc Önder
Çelik 9 Bılgı-lşlcm \ail İnal 9 Bılgısa>ar
Sıstcm Mürmet Çiler 9 Roklam Rcha
Işılman 9 Halkla llı^kıler Nurten Berksov
*\ a>ımla\;ın \e B a u i i : Yerı Gun llabcr Ajansı 3asın ve Yavıncılık A Ş
TurWaİMCad 3 9 4 i Ca^aloğ'u 343'*-»!s( PK 21" Ulanhul Tel (0 212) 512 0505 (20 hal( Teleks 22246 hA-, I2KASIM 1994 imsak- 5.13 Güneş' 6.41 Öğle: 11.55 tkındı 14.31 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.18
Üniversite giriş
sınavma başvunı
• ANKARA (AA)-Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme
Sınavına(ÖSYS 1995)
başvurular, 16-28 kasım
tarihlen arasinda yapılacak.
ÖSYM, sınav tanhlerinı ÖSS
9 Nisan. ÖYS ise 25 Hazıran
1995 günü olarak belirlendı.
Qte yandan. ÖSYM.
Türkiye'dekı yabancı uyroklu
öğrencıler için
Yüksekögretim SınavTnın
( YÖS) başvuru ve sma\
tarihlerini de açıkladı. Buna
göre YÖS başvurulan 18
Mayıs 1995 tarihine kadar
ÖSYM'ye ulaştınlacak.
Sınav ise 25 Haziran 1995
günü gerçekleştirilecek.
Yargıtay
atasözünü bozdu
• ANKARA (AJNKA) -
Yargıtay. ilk kez biratasdzü
hakkında bozma karan verdı.
Ceza Gcnel Kurulu "Sükut
ikrardan gelir" anlayışına
karşı çıktı. Kurul karannda
"Susan sanığın suçu
işledıginin (sükut ikrardan
gelir) deyışine dayamlarak
suçu kabul ettiği
söylenemez" denıldi.
Yargıtay Ceza Gcnel Kurulu,
C'MUK'a göre sanıklann
susma haklarının
bulunduğunu. bunun. aynı
zamanda evren&el birhak
oldugunu hatırlattı.
A. Demin'in
imza günü
• İstanbul Haber Senisi -
Yenı kuşak ozanlardan A.
Demir. yann TÜY AP Kitap
Fuan'nda kitaplannı
imzalayacak. A. Demir. Sa\
Yayınlan standında saat
13.30'da başlayacak olan
imza gününde, 'Rüzgara Söz
Bıraktım' ve yeni
yayımlanan 'Gecemde Düş
Kaçağı" adlı kitaplanyla
okurlarönüneçıkacak.
Mûzisyen
Demirel TÜYAP'ta
• Haber Merkezi - M üzisyen
Hasan Hüseyin E>emirel,
bügün saat 12.00-13.00
saatleri arasında 13. TÜY AP
İstanbul Kitap Fuan
etkinlikleri çerçevesinde
Savaş Karşıtlan
Platformu'nun standında
vereceği müzik dinletisinde,
son kaseti olan •Dokuz
Sekiz'den parçalar
seslendirecek.
İstanbul'un su
sorunu
• İSTANBLJUAA)-
İstanbul'daki şehir suyunun
lcirlenmesin.de hızlı nüfus
Öğretim üyeleri de öğrenciler de 12 Eylül darbesiyle yok edilen demokratik kazanımlann peşinde
Universilede örgüdeınne sancısıBır türlü gelmeyen demokrası-
nın "kesintive uğradığı'' 12 Ey-
lül darbesıyİe toplumdakı bütün
üşlarbağlanmıştı. Bağlanan taş-
lannbaşındadatabii kı sivıl top-
lum örgütleri geiiyordu Siyasi
partilerdekapatılmıştı.Kanarya
Sevenler Derneğı de. Hele sendi-
kalar. toplum sorunlanna sahip
çıkan dernekler. 12 Eylülcüler
ivinen tehlikeli taşlardı. Bu "teh-
likeu""taşlardan birkaçı da üni-
versite çatısıaltındaydı Öğretim
üyelerinin, asıstanlann. öğrencı-
lenn kurduklan. ülke sorunlany-
la da yakından ılgili dernekler
kapatıldı; yöneticı ve üyelerine
"potansiyd terörist" gözüy le ba-
kılıp ona göre ışlem uygulandı.
Üniversıte çatısı altında kuru-
lan kitlesel. ülke sorunlanna du-
jarlı, çağdaş, bılimsel ve üretken
üniversite mücadelesı vcren
Tüm Öğretim Üyeleri Dernegi
(TÜMÖD) ile Tüm Asistanlar
Dernegi de (TÜMAS) "doğal"
olarak 12 Eylül'ün hışmından
kurtulamadı Btryandan ünıver-
sıtedekı bu taşlarbağlanırken öte
\andan -YÖK'ün kurulmasıvla
da pekiştirilerek- Türk-lslam
sentezine koşut uygulama ve ya-
pılanmalar salıvenldi
Tfirk-İslam sentezi ~
Örgütlülükten anndınlan üni-
\ersitede, Türk-lslam sentezıne
i'ygun olarak Ülkücü \e İslarncı
kadrolaşmadesteklendı Bukad-
rolaşmanın sonuçları ise bugün-
lerde daha çok görülüyor. Özel-
lıkle yenı açılan ünıversıtelerin
coguna tarikatçı oldugu bılınen
kadrolann egemen olduğu. bası-
na da yansıyor.
Ögretım elemanları bugün >e-
niden örgütlenıyor. Bu örgütîer.
çeşıtli kentlerde ya da ünıversı-
lelerdeyapılanan Üniversite Öğ-
retim Üyeleri Dernegi. Araştır-
maGörevlilen Dernegi ve Öğre-
tim Elemanları Sendıkası (ÖES).
Ancak. 42 bini aşkın öğretim ele-
manımn bulunduğu Türkıye ünı-
\ersitelerinde, bu örgütlenn üye
sayısının yeterlı olduğu söylene-
mez. ÖES Başkanı Yardımcı
Doç. Dr. Ufuk Uras da sendıka
olarak örgütlenmelerinin veter-
sız oldugu görüşünde:
"Üniversitede şu an için veter-
li bir örgütlennıe söz konusu de-
ğil, ama Öğretim Elemanları
Sendikası'nı kurarken dernek
deneyimine bakıp biraz tereddüt
ediyorduk. Yani dernekleşmede
üye kazanımına ilişkin bir sınır-
lıiık söz konusu, acaba sendikada
da böyle olur mu?
4
94 Martı'nda
sendikayı kurduğumuzda iki a\-
• 12 Eylül darbesinden üniversiteler de
payını aldı. Öğretim üyelerinin,
asıstanlann, öğrencilerin kurduklan,
ülke sorunlanyla da ilgili dernekler
kapatıldı; yöneticileri ve üyelerine
"potansiyel suçlu"gözüyle bakılıp ona
göre işlem uygulandı. Örgütlülükten
anndınlan üniversitede, Türk-İslam
sentezine uygun olarak Ülkücü ve
İslamcı kadrolaşma desteklendi.
NEREYE GIDIYOR?
•Özgür düşüncenin mekanı olması
gereken üniversitelerde, insanlann en
doğal haklanndan biri olan örgütlenme
hakkı, günümüzde tüm zorluklara
karşın kullanılmaya çalışılıyor. Ancak
ne öğretim elemanlannın, kurduğu
dernek ve sendikalara ne de
öğrencilerin sivil örgütlenmelere
yeterince ilgi gösterdiğini söylemek
olası değil.
12 E\ liil'ün dcpolitizasvon u> gulamalan ile birtikte sosvahe kültürel kuliip kurmalanna bile karşı çıkılan ünKersite öğrencileri, özellikle kendisini "dcv rimci demokrat"
di>e tanımlavanlar. sürekli polis baskısı altında sindirilme>e çabşıldı. Halen çeşitli adlar altında örgütlenmeye çalışan bu öğrencilerc bugün de baskı u\ gulanıvor.
lık bir süre içerisinde bine >akın
ihemiz oldu ve gördiik ki aralık
sonu itibanvla muhtemelen 5 bi-
ni, mayısta da 10 bini bulacağız.
Peklnedenbövle?
Belki bıçağın kemiğe dayan-
ması, bardağı taşıran son damla
olması, hükümetin kavıtsızlığı, 5
Nisan Kararları, jerel seçim so-
nuçları itibanvla oluşan Refah
sendromu v s; üniversitede böyle
bir örgütlenme, üstelik sendikal
örgütlenme gereksinimi doğur-
du. Eğer örgütlenme birgelişmiş-
lik göstergesivse ve bu volla bir
baskı grubu oluşrurabilivorsak
bunu, tahmin ediyorum '95 başı
itibanvla gerçekleştireceğiz. Hiç
değilse fırın çahştıranlan kadar,
minibüs sahipleri kadar bir bas-
kı grubu olabilecegiz."
ÖDTlJörneg
Öğretim üyeleri örgütlenme
konusunda ancak I986vıhndan
sonra bir araya gelebilirken. Or-
ta DoğuTeknik Üniversitesi'nde
(ODTÜ) ılginç uvgulamalargö-
ze çarpıyordu.
ÖDTÛ'lü öğretim elemanları
1988 vılında "ODTt Öğretim
Elemanları Dernegi" adı\ la der-
nek kurabılmek için rektörlük-
ten 17ın ıstedı Dönemin Rektö-
rü Prof. Dr. ÖmerSaâtçi. dernek
kurulabılmesi ıçın öğretim ele-
manları arasında anket vapılma-
sı koşulunu o'rtaya attı 'Sapılan
ankette öğretim elemanlarının
dernek kurulması vönünde gö-
rüş bıldırmesı üzerine dernegın
kuruluş çalışmaları başlatıldı
Anketı de yeterlı bulmavan rek-
törlük. bu kez de ara^tırma gö-
revlılennın üve olmaması durıı-
munda derneğin kurulabıleceğı-
nı bıldırdı.
Bunun üzerine dernegın tüzü-
günün oluşturulması ıçın öğre-
tim elemanları. rektörlükle sıkı
bır pazarlığa oturdu. Sonunda
ODTÜ Oğretım Elemanları Der-
negi ıkı yıllık bır uğraştan sonra
28 Evlül 1990 tarihınde kuruldu.
Hacettepe mahkemeük
Hacettepe Ünnersıtesı Beyte-
pe Kampusu'ndaki bölümlerde
görev yapan öğretim üyeleri.
6DTÜ"Ögretım~Üvelen Derne-
ğı. Gazı L'nıversıtesı Öğretim
Uvelerı Derneğı \e Öğretim
Üveleri Demegrnden sonra ken-
di aralannda da bir dernek kur-
magirişimindebulundıılar \
r
ÖK
Yasası'nın 59 maddesı uvann-
ca. kurulacak dernek için ılk aşa-
mada Hacettepe Üniver.sıtesı
Rektörü Prof Dr Yiiksel Bo-
zercien 7 Mavıs 1993 tarihınde
ızın ıstendı.
Ancak Prof. Dr Bozer. ızın is-
teğını ıkı kez reddettı İzınveril-
memesine. "Üniversitenin bir
kampüsuna özgü dernek olmaz"
gerekçesi gösterildi.
Bu yaklaşım üzerine. kurul-
maya çalışılan derneğin geçıcı
yönetim kurulu üyeleri. 25 Ha-
zıran 1993 tanhınde Idare Mah-
kemelenne da\a açtılar. İdare
Mahkemelerince reddedılen da-
valar Danıs,tay 'a giderken. diğer
davaların görüşülmesı halen de-
vam edıyor.
Öğretim elemanları. "fınn ça-
lıştıranlan ya da minibüs sahip-
len kadar" bile baskı grubu oluş-
turamamanınezıklıği ıçınde... Ya
öğrencıler''.
Oğrencüerin arayışlan
12 Eylül'ün ardından başka
bır "potansiyel terörist" grubu-
nuoluşturanünıversıteöğrencı-
len. halen de okullannda polis
baskısınıelletutulurşekıldeya-
şıvor 12 Evlülün depolıtızas-
yon uvgulamalan ile bırlıkte
sos>al ve kültürel kulüp kurma-
lanna bile karş.ı çıkılan ûnıver-
sıteoğrencılen ıçınden. kendıle-
rinı "devrimci demokrat" diye
tanımlavanlar. oğrencı dernek-
lerı oluşturmava çabaladı. Bu
grup. sürekli polis baskısı alt/r-
dasindırılmeyeçalışıldı. B u ^ -
rençıler hale'n de İYÖ-DER.
AYÖ-DER, Demokrat Lnı\er-
sıte Platformu gıbı ısımler altın-
da örgütlenmeye çalışıvor. An-
cak bu derneklere gelen eles,ti-
nlenn başında. tüm öğrencileri
kapsayan sorunlarla ılgilenmek
>crıne. bellı bır sışasetın güdü-
munde oldukları eelıyor İYÖ-
DER'lı I.C. Hukuk Fakültesı öğ-
rencısı Meral Erdal.kıtleselleşe-
bıldıklennın sövlenemeyeceğini
kabul edı>or: ".\ma"dıyor. "k*-
pımız gerki ve faşistler dışuıda
herkese açık. Biz. demokratik
üniversite talebimizin yanı sıra
vemek, vurt kanrin gibi sorun-
larla da ilgilenmeve çalışıvoruz.
Okullarda polis istemivoruz. Yö-
netimde söz hakkı istivoruz."
Öğrencıderneklerıneüveolma-
nın ~tehlikelerini"ıse "^argısız
infaza uğramak da var, gözaltı-
nda dayak yemek de" dıye tanf
edıyor. Ülkücü ya da İslamcı dı-
ye tanımlanan öğrencıler ise okul
çatısı altındaörgütlenmek yenne
Üniversite dışındakı gençlık ör-
gütlennde bır araya gelıyor.
Özgür dü^üncenın mekanı ol-
masi gereken ünı\ersıtelerde. m-
sanlann en doğal haklanndan ör-
gütlenme hakkı. tüm zorluklara
karşın kullanılmaya çalışılıyor.
Ancak ne öğretim elemanlannın.
ne de öğrencılenn sı\ ıl örgütlen-
melere yetennce ılgı gösterdığı
sövlenebılır
ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM Ü\ ELERİ DERNEGİ BAŞKAM ŞENATALAR:
IIedef, üniversitelcrin hızla çağdaşlaşmasıartisi.endustrikuruluslan.su
havzalanndaki otoyollar ve
su dağıtım şebeketenndefcı
kaçaklann en önemli
nedenleri oluşturduğu
bildirildi. İstanbul Meslek
Odalan Koordınasypn
Kurulu üyeleri, dün İstanbul
Tabip Odası'nda düzenlenen
basın toplantısında. kentin
su sorunuyla ilgili
hazırladıklan raporu
açıkladılar.
Aile hekimliği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık reformu
paketinin önemli bir halkası
olarak değerlendirilen "aile
hekimliği" uygulaması, pilot
il olarak seçilen Ankara'da
başladı. Sağlık Bakaru Dr.
Doğan Baran, uygulamanın
kademeli olarak yurt
genelinde
yaygınlaştınlacağını söyledi.
Üniversite Öğretim Üyeleri Dernegi
Başkanı Burhan Şenatalar 'üniversitenin
çağdaşlaşması ve bu doğrultuda özerk.
dernokratikbiryapının kurulmasını' ıste-
dı. Örgüt olarak ılk hedeflerinın bu ama-
ca yönelik çalışmalar oldugunu belırten
Şenatalar. 1990yılında kurulan ve Istan-
bul'dakı altı üniversitede faaliyet gösteren
derneğin hedeflen ve çalışmalarını şöyle
açıkladı:
"Derneğimizin baştan itibaren çok
önem verdiği başlıca ilkeler şunlar olmuş-
tur: Derneğin iki ana konusu ve görev i var-
dır: Birincisi. Türkiye üniversitelerinin
hızla çağdaşlaşması. daha verimli ve üret-
ken bir vapıva kav uşmaları, bu doğrultu-
da mutlaka özerkliğin vedemokratikliğin
bir önkoşul olarak gerçekleştirilmesi, an-
cak aynı zamanda bunlann yeterli koşul-
lar olmadığının bilincinde olarak üniver-
sitelerc aynlan kaynaklann arttınlması ve
kaynaklann kuüanımında verimliliği art-
üncı yöntemlerin geliştirilmesi vs; ikinci
olarak, üniversitelerde görev yapan öğre-
tim elemanlannın ekonomik ve akademik
haklarının sağlanması ve geliştirilmesi.
•Burhan Şenatalar, üniversitenin çağdaşlaşmasının vanısıra
üyelerinin sorunlanna da sahip çıkmak amacında olduklannı
belirtirken, 1992 yılında kurulan Araştırma Görevliieri Dernegi
de üyelerinin özlük haklan konusunda mücadele ediyor.
maz kanısındayım. Şu anda İstanbul'da
görev yapan öğretim üyelerinin yüzde 10'u
aşan bir bölümü üye olmuş durumdadır.
Yakın gelecekteki hedefimiz, bunu y üzde
2O'ye ulaştırmaktır. Fransa, İspanya ve
ABD gibi ülkelerde işçiler arasında sendi-
kalılaşma oranının yüzde 15'in altında ol-
duğu hatırlanacak olursa ulaştığımız ve
hedeflediğimiz oranların önemi daha iyi
anlaşüır."
Araştırma görevlilerinin amacı
Araştırma Görevliieri Demeği'nin ça-
lışmalan ve hedefleriyle ilgili açıklama-
sı şöyle:
•^Derneğimiz, 15Temmuz 1992tarihin-
de İstanbul Araştırma Görevliieri Derne-
gi adıyla faaliyete geçmiş olup bir yil son-
raki genel kurulunda adını; faaliyetlerini
yurt çapında sürdürebilmek düşüncesiy-
Derneğin kuruluştan itibaren önem verdi-
ği iki hedefi de şöyle özetleyebiürim: Birin-
ci hedef; öğretim elemanlan kitlesinin ger-
çek bir örgütü ve temsilcisi olmak, zaman
içinde sürekli olarak genişleyen bir halka
gerçekleştirmek. İkinci hedef: gelecekyüz-
yıla. yani en azından on, on beş yıl sonra-
sına aktarabileceğimiz bir kurumlaşma
gerçekleştirmek. Bah ülkelerinin çoğunda
öğretim elemanları örgütlerinin otuz, lurk
yıllık, hatta daha uzun geçmişleri \ardır.
Bizde siyasal yaşamın uğradığı kesintiler,
böyle bir kurumlaşmayı engellemiştir. Bu
kez bunu başaracağımıza inanıyoruz.
Bugüne kadarki çalışmalanmı/j özetle-
meye bu yazının sınırlan yetmeyeceğin-
den hiç girişmeyeceğim. Ancak üye say>
mızın sürekli olarak artmasını, çalışmala-
rımızın desteklenmesinin ve onaylanma-
sının bir göstergesi olarak almak yanlış ol-
le Araştırma Görevliieri Dernegi olarak
değiştirdi. Ana tüzüğünde derneğin ama-
cı; " Yükseköğretım kurumlartnda çalışan
\e çalışmış olan araştırma görev lılerı ara-
sında dayanış.mavebırlıği sağlamakıhak
veçıkarlannı savunmak. bılimsel. ^anat-
sal vekultürel çalışmaları özendırmek \e
desteklemek; bunlann özgürce gelıştın-
lebıleceği birortamm yaratılması yolun-
da ve üniversıtelerdekı ıdarı yapıdan kay-
naklanan alt-üst ihşkılerının dışında ka-
lan ve bilim.sel. sanatsal çalışmalann
önünde bır engel oluşturan yapay. hıyerar-
şık yapının ortadan kaldırılması yönünde
çalışmalar yapmaktır" olarak belirtilmiş-
tir.
Derneğimizin daha önceden yapmış ol-
duğu imza kampanyalanndaki sayılara
göre üye sayısının az olduğu gözlenmek-
tedır. Kanımızca bunda önemli etkenler-
den bıri. araştırma görevlilerinin özlük
haklarının kısıtlı oluşudur. Fakat bugün-
lerde istanbul dışındakı üni\ersıtelerden
yoğun bir bılgılenme ısteğı göriilmekte-
dir. Olabildiğınce yanıtlanmaya çalışıl-
maktadır."
ideo filmleri izlemek bir ara-
lar salgın durumundaydı. Videocuya
sidenlere 'nasıl bir şey istedikleri' so-
rulurdu. Bu ışi yapanlann tanımlan-
na göre 'duygusal', 'maceralı', 'eğlen-
dirici', 'güldürücü' filmlerarasından
seçim yapılırdı. Televizyon kanalla-
nnın çoğalması üzerine videoculuk
öldü. Şimdi aynı işi televizyon prog-
ramlan yapıyor. Biz de televizyon iz-
leyicilerinin yeni oyuncağına 'mese-
la dedik'.
Gazino aöoneleri:
gazino. Hesap yok, bahşış yok. gel-
din gittın tantanası yok. Alarurkaysa
âlâsı, türküyse hası, popsa en kıvra-
ğı; daha ne ister bu telev izyon tutsa-
ğı. Bu 'müzikeğlence' programlanna
isteyen burun kıvırabılir. ama bunlar
rating dalgasını da reklam numarası-
nı da ıyi kıvırdığı için çok şükür ek-
ranımızdan uzak olmazlar.
Paparazzilep-pomartar:
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Aman televizyonu kaçırmayalım...
'unlarenhasındankültürprog-
ramlan sayılır. Aman da aman, yok
' u tür izleyicilerimiz, 'güielim-
eğlenelim" dışındaki bütün program-
ları sıkıcı bulur; hemen eğlenceli bir
kanala geçerler. Şarkılı türkülü, gö-
bek atmalı, komikli birprogram, doğ-
rusu ya insanın içini açar. Masayı kur-
muşsun. şişeyı de önüne koymuşsun.
çoluk çocuk dizilmiş.. gel keyfım gel.
Zaten şunun şurasında ölümiü dünya
değıl mı. Şarkıcılartürkücülerdema-
şallah gani. Her gün bir yenisi çıkı-
yor. Gençler, güzeller. cana yakınlar.
kınlıp dökülüyorlar. Fena mı. evinde
yoktur. Kım. kimınle hangi köşede
neler yapmış? Kımler nerelerde yaka-
lanmış? Kim kımden aynlmış da ay-
nlan ne demiş. ay nlmayan ne demiş?
Kültürün âlâsı canım. Araya bir de
don gömlek defilesı sıkıştırdınız mı.
millet ekran başına çakılır. Bir de te-
levizyonlarda kültür programlan yok
derler. Bunlar paparazzileri ızleme-
yenlerdir. Onlara göre kültür dedin
mı: ılle roman olacak. senfoni falan
gıbısinden gıygıy olacak. Hele o sa-
nat filmi dedikleri nesneler bızım pa-
parazzı izleyıcılerinden ırak olsun.
Ama hak yememek lazım. bu ki'ltür
programlannda 'roman' konusundan
bolca bulunur. "Roman*. belkı bilı-
yorsunuz. Çingenelerın kıbar adıdır.
Her kanalda çok şükür, bır Çıngene
dızısı var. Konuşmalar. ka\galar. gö-
bekler kı o kadar olur Bu da kültür
programı yerıne geçer. Çocukların
konuşmaları bile değiştı de Çıngene
ağzını aldılar. Doğrusu ya insanın
göğsü kabanyor. Şu Çıngene davası-
na ne meraklıymışız da haberimız
yokmuş. Çok şükür. TV'ler geldı de
kültür eksiğımızı tamamlamaya baş-
ladık. Bırde 'Belgesellernerede?'dı-
yenlervar.
Reality show belgeseUeri:
ketleri ıstiyorsunuz. Onları görecek-
sıniz de boyunuz mu uzayacak Şur-
da taş attınız da kolunuz mu y oruldu.
Pıt dıye açın telev izyonunuzu seyre-
din bugünün belgesellerini. Bunlara
ne güzel de ad koy muşlar. Günümü-
züngerçeklen bunlar neyapalım. Sız
de kanlı sahnelen görüp belgesel zev-
kınızı doyurun. Çocuklar korkuyor
dıyorsanız onlara ızletmeyin. Siz de
korkuyorsanızsizdeızlemeyin. Ama
tiryakisı olanlar bu programlan bıra-
kamazlar. Korku. dehşet. \ahşet, tek-
mılı birden dızıler bunlar. Ne demiş-
ler "Ondabupara.sendebuensevar-
ken daha çok tokat \ersin.~
HOPOZ dövüşü meraklıları
Onlar bırbirini gagalarken millet de
ıkı ve aynlır: kendı tuttuğu horozun.
ötekını tepelemesını bekler. Ortalık
iyice kanşır.
Bıri hamle yaparken ötekı kıvrak
bır manev ray la hamleyı boşa çıkarır
Beriki kanat darbesı hazırlarken öbü-
rü gagayı v urur. Doğrusu seyrıne do-
yum olmayan bır 'gerçekleri açıklı-
yoruz' programı olur Kanala reklam
yağar. kasalardolar. Ertesı gün de 'ki-
min kimi ttpelediğT üzerine yorum-
larvapılarakalakacanlı tutulur. Böy-
le tartışma programlan pek revaçta-
dır. Horozu da boldur. sevırcisı de
Gece keyfi tiryakilepi
1. i
V_xaı•anım, bundan âlâ belgesel mı
olur. Bol bol kan, bol bol kaza. cina-
yet, tecavüz Şiddet ısteyene şıddet.
seks isteyene seks. Sız de ılle dağla-
rı. denızleri. kuşlan. başka memle-
" unlar için özel programlar ya-
pılır. Bunun ıçın bırbıny le kav galı iki
kışı bulursıın. Ama tanınmış kı^ıler
olacak kı keyfı çıksııı Polıtıkacı ola-
bılır. gazetecı olabılır. Bu bırbırıyle
kav galı iki kışıyı programa çıkarır-
sın. Daha başından kavga belli olur.
u tıryakiler. gecenın ılerleyen
saatlerinde yayımlanan 'özel sanat
programlan'nın tıryakileridir. Genel-
lıkle cınsel eğitim amaçlıdır. Aslında
kötü nıyet yoktur da mılletin belden
aşağıya olan merakı bılındığınden
öğretıci dizi nıyetıne gösterılir.
En sessız sedasız ızlenen program-
lardır. Bunlar. sanata düşkün kişileı
için yapılmaktadır.
Sanatsevenler de bu saatleri bek-
lemek için uykulanndan fedakarlıt
ederler
Ne yapsınlar kı ıçlerindeki sana
ateşi birkereyanmıştır. Artık bu ate
şı söndürmeden duramazlar.
"Telev izyonlar sanata yer vermi
yor"dıyenler haksızlık edıyorlar V
bu programları ızlemıyorlar '-ı da
kusura bakmasınlar- sanatta ı anla
mıyorlar.
Daha ne istiyorsunuz kardeşim
Televizyonlarda her şey var ışte. Si
de burun kı\ ırmayı bırakın da kültüı
den .sanattan nasibınızı alın. Telev n
yonu açın. bu dünyadan kaçın.