Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1994 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Türk solunun geleceği
Lıberal polıtıkaların yaratacağı mutsuz çoğunluk, bır gün
soyut kavramlara değıl, ekonomının somut kavramlanna
sanlarak aydınhğa çıkacaktır
Dr. ENGİIN ÜNSAL "
S
ovyetler Bırlığrnın dağıl-
masının ardından başlayan
tartışmalar, guncellıgını
korumava devam etmekte-
dır Kımılenne gore Sov-
yetler Bırlığrnın dağılma-
sı. sosyalızmın ıflasına \e tukenmışlı-
ğıne somut bır kanıttır Kımılenne go-
re ısesertnaye-emekçelışkısı varoldu-
ğu surece sosyalızm var olmaya de\am
edecektır Kapitalizmın 1929'lardava-
şadığı bunalıtnı sosyalizm,1990"larda
yaşamaktadır ama ne 1929 bunalımı
kapıtalızmı yok edebılmıştır, ne de
1990 bunalımı sosyalızmı yok edebıle-
cektır
Sovyetler Bırlığı'nın dağılması ıle
başlayan tartışmalar, bazı yenı aravış-
lann başlamasına neden olmuştur Or-
neğın Amerıka'da bazı sıyasal bılımcı-
ler tarafından başlatılan ve adına "ko-
munitarianizm" denılen bır yenı akım,
Avrupalı sosyalıstlenn ılgısını çekme-
ye başlamaktadır Newsweek dergısı-
nın 10 Ekım 1994 tanhlı sayısında ve-
nlen bılgıye gore bu yenı akım, sıyasal
yelpazenın her ıkı ucundan odunç aldı-
gı ılkelen, çağdaş bır potada entmeye
çalışmaktadır Orneğın bu akım mer-
keziplanlamaolmadan,ser\etın vege-
lınnyenıdendağıtımındanyanadır Bu-
nu yaparken aıle bınmının, toplumsal
geleneklenn ve dın motıfının ağırlıklı
olarak one çıkanlması onenlmektedır
Başka bır deyışle, sol sıyasetın ongor-
duğu refah devleti'nın ekonomik de-
mokrasi, da> anışma v e sorumluluk üç-
geni uzenne oturtulmaüna çalışılmak-
ta, buna karşın sağ sıyasetın aıle butun-
luğu, toplumsal geleneklerve dın kav-
ramı gıbı ılkelen yenıden yapılanmanın
temelı olarak duşunulmektedır
Pazar ekonomisinın (lıberal ekono-
mik kurallannın) zengini odüllendirdi-
ği ve >oksulu cezalandırdığı gerçeğini
kapitalist toplum bireyleri, bu arada ÜJ-
kemiz insanlan, yaşayarak gormekte-
dirler. <\v rupa'da toplumun lıberal eko-
nomının acımasız kurallanna terk edı-
lemeyeceğıne ınananlar sıyasal yaşam-
da guç kazanmaya başlamışlardır So-
lun onderlığındekı koalisyon Danımar-
ka'da îi, başındadır tsveç'te uç yıl mu-
halefette kaldıktan sonra Sosyal De-
mokratlar yenıden ıktıdara gelmışler-
dır Ingılız lşçı Partısı, Ingıltere'nın sı-
yasal vaşamında gorulmedık bır fark-
la. muhafazakarlann onunde gıtmekte-
dır
Bu gelışmeler gostermektedır kı bı-
reyın toplum ıçınde ınsanca yaşaması-
nı ongoren 'sol sivaset ilkelerini' tanhın
koynuna gommek olası değıldır Adı
Marksızm olsun, sosyal demokrası ol-
sun, demokratık sol olsun toplumun çı-
karlannı koruyan sol ekonomik ve sos-
yal goruşler dındır \e canlılığını sur-
durmeye de devam edecektır
Avrupa'da sosv al demokrat duşunce-
lerde gorûlen bu yenıden dınlışten Turk
solu gereken derslen almakta mıdır7
Marksıstlenn marjınal oy gucu bır ya-
na bırakılırsa sosyal demokratlann y uz-
de 30-40 dolav lannda bır oy gucune sa-
hıp olabıleceğı ulkemızde sosyal de-
mokrat partılen, sahne ışıklannın altın-
da, ıyıce gozlemek ve yenıden değer-
lendırmek gerekır Sosyal demokrat
kulvarda uç ayn partı varlığını ınatla
surdurme çabası ıçındedır Bırleşmele-
n olası değıldır Bu uç partının ortak >a-
nı, bır uretım kısırlığı yaşamalandır
Dunya sıbernetık çağını yaşamakta-
dır Ekonomıde, sosyal yaşamda kav-
ramlar değışmekte, insanlan n beklen-
tılennın tavanı yukselmekte, yaşanan
teknolojı devnmı bıreye, toplumlara ye-
nı bırkımlık vermektedır Ozellıklege-
lışmekte olan ulkelenn insanlan bu hız-
lı değışım surecının dişına duşmekte \ e
gıderektoplumunayabancılaşmaolgu-
su ıle karşı karşıya kalmaktadır Bır
yandan teknolojık gelışımı ve bunun
yarattığı yenı toplumu gozleyen msan
beklentılerının tavanını ister ıstemez
yukseltmekte ote yandan bu beklentı-
lerıne asla ulaşamayacağıni anladığı
anda bır boşluga yuvarlanmakta ve
kımlık bunalımı yaşamaya başlamakta-
dır Işte bu aşamada umutsuzluk denı-
zınde dın ka\ramı bır can sımıdı gıbı
onune çıkmakta ve kent varoşlannda,
unutulmuş beldelerde yaşayanlar, olan-
ca guçlen ıle bu can sımıdıne sanlmak-
ta v e dın kav ramını sıyasal bır sılah ola-
rak kullananlann ardına duşmektedır-
ler
Boylesı bır durumda dınsel adaletın
getıreceklennın ardına duşenlere kız-
maya kımsenın hakkı yoktur Suçlana-
cak olan, umutsuzlar ıçın ekonomik ve
sosyal çozumler uretemeyen sosyal de-
mokrat partılerdır
Soldakı partılerden hıçbın sosyal de-
mokratık hareketın onune ılkeler de-
metının koşulmasını becerememıştır
Bu ılkelen yaşama geçırecek yetkın
kadroları partı çatısı altında ozenle ye-
tıştırme yoluna gıtmemışlerdı Kışısel
çıkar kaygılan, karıyercılık tutkusu,
Turk sosyal demokratlannı bugunku
konumuna getırmıştır
Var olan partılerden hıçbın bunalan
ınsanlann onune guvenlı yannlara ılış-
kın somut, ınandıncı hıçbırproje koya-
mamıştır Mıllıyetçı sol gıbı halka hıç-
bır şey verme>en kavramlarla ıktıdara
gelıneceğı duşlenmektedır
Görülen odur ki Türk sosval demok-
ratları çok zor gunler yaşayacaktır. Sağ
partiler iki dereceli dar bölge sistemini
öngören bir seçim vasasında ve 1995 > ı-
lında erken seçim yapılması konusunda
anlaşırlarsa, Turk solu, buvük bir ola-
sılıkla, 2000 > ılına kadar parlamento dı-
şında kaiacaktır.
Boyle bır sonuç, belkı de sosyal de-
mokratlann yaranna olacaktır Sosyal
demokrat akım. partı ve lıder barajını
aşıp, kendı doğal yatağında buyume su-
recını yaşayacaktır Iktıdar olacak sağ
duşunce karşısında sosval demokratlar,
yenıden yapılanarak yenı bır saftutmak
zorunda kalacaklardır
Sosyal demokratlar; 2000 v ılına. ve-
ni bir toplumsal devinim icinde, yeni
kadrolann onculuğunde, değişen cagın
\eni ilkelerini \ akalav arak sağ politika-
İann cezalandırdığı voksul ınsanların
onune onu umuttadolduran veni model-
ler koyarak yuruyeceklerdir.
Sosyal demokratlar, 2000 yılında
mutlaka ıktıdar olacaklardır Çunku,
yaşanan olaylardan ders almasını bılen
genç bır nesıl, toplumun aynasına ya-
yılmaktadır
Lıberal polıtıkalann yaratacağı mut-
suz çoğunluk, bır gun soyut kavramla-
ra değıl ekonomının somut kavramla-
nna sanlarak aydınhğa çıkacaktır
ARADA BIR
GÜNDÜZ AYBAY
'Batı'nın Dostluğu (!)
Bırkaç gun once gazetelerde Sayın Bülent EcevH'ın
bır demecı yayımlandı, demecın ozetı şuydu 1978'de
başbakanken ABD, Ecevıt'e SSCB uzerınde casus uçak
uçurulmasında Turkıye nın muzahır (yardımcı) olması
ıçın onerıde bulunmuş, Ecevıt onerıyı kabul etmeyınce
Turk ışadamları ABD'ye çağrılmış, donuşte ışadamları
Ecevıt'e cephe almışlar, çarşaf çarşaf ılanlar vermışler
ve hukumetı duşurmuşler
Sayın Ecevıt'ın bu çok gecıkmış (16 yıl) açıklamasına
anlam vermeye çalışırken Sayın Demirelın 1991'de ya-
pılmış bır soyleşıdekı açıklamaları busbutun aklımı ka-
rıştırdı Konunun duyarlılığı dolayısıyla Demırel'ın soz-
lerınden alıntı yapmak uygun olacak
"Bızım 1967'de bazı projelenmız vardı Maden kay-
naklanmızı kullanmakta sıkıntı ıçındeydık Bız cevher
ıhraç eder, metal ıthal ederdık Mesela 5 ton cevher verı-
rız karşılığında 1 ton metal alırız Soyulmadır bu Ben
cevherı ışleyen fabrıkalar kurmak duşuncesındeydım
Bır demır-çelık fabrıkası daha yapalım, bır alumınyum,
çınko, kurşun, ferrokrom fabrıkası yapalım ıstıyorduk
Yanı Turkıye 'nın değerlı madenlerını tozlu toprak ol-
rnaktan çıkarmak ıstıyorduk t
Bır de o gunku şartlar ıçınde Turkıye'nın rafmerılerı-
nın kapasıtelerı hemen hemen şoyleydı Mersın'dekı
rafınerı 3 mılyon ton, Izmıt 1 mılyon ton, Batman 450 bın
ton Yıne Turkıye, hampetrol yerıne ışlenmış petrol al-
dıkça para oduyor dışarıya Bız de rafınerı kapasıtelennı
arttıralım, yenı rafınerıleryapalım.dedık Bunları Batılı-
lara soyledık Bunları fınanse eder mısınız, dedık Etme-
yız dedıler Sovyetler'e sorduk, sız bunları fınanse eder
mısınız
9
Ederız dedıler Sovyetler'le muzakere ettık,
bunlann ınşasına geçtık Bundan da rahatsız oldular,
Batı rahatsız oldu bundan Gayet lyı hatırlıyorum 1967'-
de Amerıkan sefırı Başbakanlık 'a geldı, benı zıyaret ettı
Hâlâ gozumun onunde olay Kapıdan gırdı, daha otur-
madan 'Are you changıng axıs'?' dıye bana sordu Yanı
aks mı değıştınyorsunuz? Sovyetler'le bızım munase-
betlerımızın duzelmesınden cok rahatsız olmuştu Ame-
rıka "
Demırel de Ecevıt gıbı, olaydan çok sonra (24 yıl) bu açık-
lamayı yapmış
Turkıye nın onde gelen ıkı unlu polıtıkacısının başbakan-
lık gorevı yaptıkları donemlere ılışkın bu ılgınç açıklamaları
yan yana kcnunca daha da çarpıcı oluyor Bu ıkı olaydan
çıkan tartışma goturmez sonuç su Turk devletının, Turk
ulusunun temel çıkarlanna stratejık çıkarlarına hızmet et-
mek ısteyen hukumetler karşılarında Batı'yı (en başta
ABDyı) bulurlar (Açıklamalardan "bu guçle başa çıkıla-
maz anlamı da çıkıyor)
Işte globalleşme, butunlesme safsatalarına kanma-
yıp, yurt ve ulus çıkarları yonunde polıtıka uretmek bu
nedenle onemlıdır Bunu yapabılmek ıçın de once devle-
tın 'tam bağımsız' olması gereklıdır (Istıklal-ı fam'dıye
çırpınanların ne denlı haklı oldukları apaçık gorulmuyor
mu'?
)
Dunyadakı guç dengelerını bılmek, bu guçlerın ağırlı-
ğı ıle kendı ıç dınamıklerının dayanıklılığını en doğru
şekılde değerlendırmek ve buna gore ulusu tehlıkeye
atmadan gonence erıştırecek polıtıkaları saptayıp uygu-
lamak Marıfet bunları başarmaktır, yoksa ulus çıkarla-
rına en aykırı oluşumları ve olayları on yıl-yırmı yıl sonra
'sızlanırcasına anlatmak değıl
Kanımcabaşbakanlığatalıpolanlarm uluslararası po-
lıtıka ılışkılerınden sızlanmaya hakkı yoktur ama ulusun
temel çıkarlarını engelleyen oğeler konusunda kamuya
bılgı vermek toplumu zamanında ve eksıksız bılgılen-
dırmek gorevı vardır
'Acaba' dıye duşunmekten kendımı alamıyorum,
"Ecevıt ve Demırel'ın Kurt sorunuyla ılgılı benzer anıları
var da bunları açıklamak ıcın on yıl, yırmı yıl sonrasını
mı beklıyorlar?'
OGUZ
TANSEL'İ
kaybettik.
EŞİ, ÇOCUKLARI
Tekelleşmenin önlenmesi üzerine...
Gorünüşe gore, ıkı yıldır bekleyen rekabetın korunması hakkındakı
yasa tasarısı ıçın ana muhalefet \e hükümet arasında görüş aynlığı
yok. Bu yasanın hemen çıkanlmayıp sudan bır bahane bulunarak
ana muhalefet tarafından engellenmesı, parlamenter rejımın
ınandıncılığını zedeler
Av. Dr. METÎN ŞEKERCİOĞLU Tüketiciyi Konıma
Derneği Kurucu Üyesi
A
na muhalefet partısı lıderı
Sav ın Mesut V ılmaz, "Bize
gore ozel sektor tekelleri. ka-
mu tekeUeşmclerinden daha
tehlikeh. Ozellestirme konu-
sundan once antıtrost kanu-
nu çıkmalı, vani ozel sektortekellerinin oluş-
masına imkan vermevecek bir hukukj dü-
zenleme varatılmalı, ondan sonra ozelleştir-
me>e başlanmair dı>e yararlı bır açıklama
yaptı Bu beyanı ele alan Sayın tlhan Selçuk
da Pencere sutununda "Bu gerçeklikle bulu-
şacak bir sol, Meclis'tc >ok mu"sorusunu
sordu Sa> ın Murat Karayalçın ıse aynı su-
tuna yaptığı 21 9 1994 gunlu açıklamada
SHP nın bu konudakı duşuncelennı çok on-
ceden sonuçlandınp rekabetın korunması
hakkında kanun tasansını 10 5 1993 gunu
TBMM Başkanlığı'na sunduğunu belırttı
Önemı üzennde herkesın düşunce bırlığın-
de olduğu antıtekel (antıtrost ve antıkartel)
yasalannın ulkemızdekı pahalılığın başlıca
nedenlennden bırısı olduğunu daha kap-
samlı bır şekılde açıklamak ve bu bağlam-
da sıyasal partılere duşen gorevın onemını
v urgulamak ıstıyoruz
Tekelleşmenin önlenmesi: "Liberal eko-
nomi" sıstemı denılen "BırakınK>apsınlar,
bırakmız geçsinler" duzenının temelı, ser-
best rekabete dayanır Denılır kı, serbest re-
kabet olursa uretıp satan herkes "Malın en
hisini ve en ucuzunu uretip satmavu yönele-
ceginden halk bundan favdalanır". Kotu ve
pahalı mal elde kalır Halk en ıyı, en ucuz
malı kuilanmak olanağına kavuşur
Batı ulkelennın benımsedığı bu temel ku-
ralın sakıncalan gorulmuştur Şoyle kı, bır
sure sonra sermayenın bırleşerek bırbırleny-
le anlaşıp kartel v e tröst hal ınde rekabetı or-
tadan kaldırdıklan anlaşılmıştır Işte bu sa-
kıncalarkarşihinda lıberal ekonomının ağa-
babası Batı ulkelerı "annkartel-antitrost"
yasalannı >ururluge koyarak rejımlerının
sureklılığını sağlamışlardır
Cumhurı>et donemımızde başlangıcın-
dan gunumuze "karmaekonomisistemi">u-
rutulmuş, halkı ezmeden sermave bınkımı
yapılması olanaklı bulunmadığından buyuk
y atınmlan dev lete bağlı kuruluşlar yapmi!)-
lar, ozel teşebbuse bırakılan ışler ıçın de Sa-
nayı ve Tıcaret Bakanlığı'nda Fiyat Tespit
ve Tescil Komisyonu oluşturulmuş, ozel te-
şebbusun anlaşarak uretılen mallan çok
yuksek fıyatlarla satmasına engel olunmak
ıstenmıştır Bu duzen, Özal hukumetıne ge-
lınınceye kadar boyle gıtmıştır Ozal gelın-
ce, Sanayı Bakanlığj'nın fıyat tescil ve tes-
pıt komısyonunu kaldırmış, buna karşılık
antıtekel, (antıtrost ve antıkartel) başka bır
deyısle tekelcılığın. trost ve kartel oluştur-
manın onune geçen yasa da çıkanlmadığın-
danduzenımızyabanıl (vahşı)kapitalizmın
saldırganlan karşısında halkın elındekı taş-
lan bağtamıştır
Işte şımdı her şeyın fıyatının bırdenbıre
"bir gunde ve hep biriikte > üzde bilmem kaç
arttırılabilmesi" bundandır Oysa Amen-
ka'da 1887 yılında Eyaletler Arası Tıcaret
Kanunu. 1890 tarıhınde Sherman (Antı
Trost Magnacartası, yanı, trostlen onleyen
koşullar) ekonomı tanhınde tekelleşmeyt
onlemek ıçın gundeme gelmıştır Senator
Sherman daha 1890 y 111nda aynen şoy le dı-
yor "Biz Amerikan toplumu olarak, butün
politik guçleri elinde toplamış bir krala, dik-
tatöre nasıl tahammul edemivorsak, butün
ekonomi güçlerini elinde bulunduran kont-
rol edebilen bir ekonomik krala ya da kral-
lara aynı şekilde tahammul edemeviz»" (I)
Boyle gelışmelerle Batı da bır malı ureten
ıkı fırmamn bırbınyle anlaşmasına olanak
yoktur Tespit edılırse çok ağır cezalar on-
gorulmuştur Aynı konuda ıkı fırmanın yet-
kılılennın bır arada yemek yemesının bıle
zor olduğu soylenıyor
Şımdı bır de ulkemıze bakalım Ana ure-
tım kol lanndan otomotıv. beyaz eşy a, deter-
jan, lastık vb hepsı bırkaç fırmanın elınde-
dır Bu fırmalar hukumet ıcraatı ıçın ortak
bıldınler >ayımlayabılıyor Ekonomik pa-
ketın nalka vergı salan kısmı ıçın yararlıdır
dıyeaçıklamalaryapabılıyor Ertesıgunler-
de urettıklen mallann fıyatlannı da hıç çe-
kınmeden aynı anda ve aynı oranda bırden
>uzde 28 yukseltebılıyorlar
O>le bır duzen kı serbest rekabet rejımı
dı>erekdevlet,yetkılennıkaldınyor Bu>et-
kılerı ne ıduğu belırsız bırtakım holdıngle-
re venyor O nedenle ne enflasyon duşuyor
ne de malın kalıtesı yukselıvor Halk tum-
den çaresız vesahıpsızdır Tekelleşmeyıon-
leyen vetuketıcıvı koruy an yasalarbekletıl-
meden çıkanlmalıdır
Siyasal partilerin gorev i: Yukanda açıkla-
dığımız böylesıne onemlı ve tekelleşmenin
önlenmesi amaçlı rekabetın korunması hak-
kında yasa tasansı, şımdı her gun komışu-
lan unlu mını demokratıkleşme paketının
ıçınde çıkanlması ongorulen yasalararasın-
dadır (Sayın llhan Selçuk'unsozunuettığı-
mız yazısından sonra bu gelışmenın olduğu
anlaşılıyor) Gorünüşe gore iki yıldır bek-
leven bu tasarı için ana muhalefet >e hu-
kümet arasında bu konuda goriiş ayrılı-
ğı da >ok. Rekabetın onlenmesine ilişkin
bu yasanın hemen çıkarılmavıp sudan bir
bahane bulunarak ana muhalefet tara-
fından engellenmesi, parlamenter rejı-
min inandırıcılığını zedeler. Halkın bu
durumları gözden kaçırmadığı bellidir.
Artık kenara geçıp sadece eleştın yaparak
muhalefet yapan sıyasal partı ve lıderlennın
de prestıj kaybettıklen. duşuk oy aldıklan-
nı goruyoruz
(1) Bakınız Teoman Yazgan - 23 9 1994
- Dunva Ekonomı - Polıtıka Gazetesı
TARTIŞMA
Erbakan'm, ABD gezisi
E
kım ay ının ıkıncı
haftasında,
ulkemızın
gundemınde
onemlı bır yer
tutan kcnulardan
bın de Erbakan'ın ABD'ye
yaptığı sıyasal ıçenklı gezıydı
Erbakan ve kadrosu, >ıllardan
ben Refah Partısı dışındakı
tûm partılen, düzen partısı,
Batı taklıtçısı. IMF'nın
pansumancısı, Amenkan uşağı
ve dolayısıvla Sıyonızme
hızmet eden partiler olarak
suçlar durur Bu suçlamalanna.
pışkın sıyasetçılenmızden bın
olarak devam da edecektır
Geçen genel seçim
propagandalan sırasında,
TV 'de vapılan ve seçınne
katılan tum lıderlenn
katıldıklan bır açıkoturumda, o
zaman adı Sosyalıst Partı olan
şımdıkı lşçı Partısı lıderı Doğu
Pennçek. gerçekte Refah
Partısı'nın duzen partısı
olduğunu ve ABD çıkarlarına
hızmet ettığını, çunku en
buvukdestekçısı Suudı
Arabıstan'ın ABD gudumunde
olduğunu soylemıştı O zaman
da bu doğru saptamaya
katılmıştım Şımdı de Erbakan.
bu gezısı ve mal varlığındakı
henuz açıklanmayan karanlık
noktalar ıle bu saptamayı daha
da sağlamlaştırmaktadır
Bu gezının amacı. Refah
hareketıne ABD"nın nasıl
baktığının oğrenılmesı. bu
hareketın reklamının yapılması
vedestekbulmaktı Kurnaz
(kumazlık ıyı bır nıtelık değıl
sanınm) olduğu tartışılmayan
Erbakan, dunva jandarması
olan ABD'nın oluru olmadan
ıktıdan tamamen ele
geçıremeyeceğının, dola>ısıyla
şenatı getıremeyeceğının
bılıncındedır
Bu gezının, bence, ıkı onemlı
sonucu bulunmaktadır
Bınncısı, bıldığımız uzere
Erbakan'ın duşuncelenndekı
samımıyetsızlığın bır kez daha
ortaya çıkması ve bu
samımıyetsızlığı ogrenen kışı
sayısındakı artış
Ikıncısı ve en önemlısı,
ABD'nın kendıne daha çok
çıkar sağlayabılecek herhangı
bır sıyasal yapılanmayı kabul
edebıleceğı ya da gıttıkçe
kuvvetlenen bır sıyası oluşumu
kendı çıkarlanna hızmet
edebılecek bır yere
çekebıleceğıdır
İlgınç olan bu gezının.
sıyasal amaçlı olmasına da
ABD'nın ızın vermesı ve her
türlu goruşmeyı de
yapmasıdır Hoş, basından
oğrendığımtz kadanyla,
Erbakan'a guven
venlmemıştır. ama ABD,
çıkarlan doğrultusunda her
turlu yolu geçerlı sayan
emperyalıst bır ulke değıl
mıdır0
«.omunızme karşı yeşıl
kuşak uygulamasını
başlatmamış mıdır' Şenatla
yonetılen Suudı Arabıstan'ın
en buyuk destekçısı değıl
mıdır9
Celal Boratav
ADD Izmır Şubesı Halkla
tlş Kom Bşk
Arkadaşımız Yıldınm Aktuna
Ç
ağdaşlıktan,
uygarlıktan, laık
duzendenve
aydınlanmadan
yana olmak dıye
ozetleyebıleceğımız
dunya goruşumuzu
paylaştığımız arkadaşımız
Yıldınm Aktuna'nın
polıtıkada saf değıştırmesınt
doğrusu anlayışla ve hoşgoru
ıle karşılamaya çalışmıştık
Aklını, yeteneklennı ulkesı
ıçın daha etkın, daha vararlı
kılmayı amaçladığını
duşunmek ıstedık Ola kı
sosyal demokrat cephede bu
fırsatı bulamamıştı llkelennı,
ınançlannı muhafazakar partı
saflannda da olsa hıç odun
v ermeden savunacaktı
Konuşmalannı, beyanatlannı,
katıldığı TV programlarını
ılgı ıle ızledık Elbette daıma
uygarlıktan, çağdaşlıktan,
ozgurlukten, ınsan
haklanndan ve emekten yana
tavır koymasını beklıyorduk
Yazık kı arkadaşımızın her
zaman beklentılenmıze
uygun davrandığını
soylemeyemeyız Turkçeyı
ıyı kullanan, bu yuzden
hukumet sozculuğu gorev mı
yuklenen arkadaşımızın.
muhafazakar partı ıçınde
tutucu davranışlara karşı
çıkacak. ılerıcılığın alevını
tutuşturacak yerde gerı
adımlar attığına tanık olduk
Anlaşılan, kendı deyışı ıle
partı ıçınde Refah Partısı
paralelındekı 60-70
mılletvekılını kollama kaygısı
one geçıyordu Geçen gun
eskı arkadaşımın "Bız
mıllıyetçı-muhafazakar bır
partıyız ve Demokrat
Partı'nın devamı olmakla
ovunuyoruz" ıçenklı
sozlerını acı ve huzunle
dınledım Benım tanıdığım
Yıldınm Aktuna'nın,
kendısını mıllıyetçı-
muhafazakar bır partı uyesı
olarak takdım etmesı,
Turkıye'de yenı venı
fıhzlenen ozgurluklerı,
demokrasıyı, laık duzenı
tahnp etmek doğrultusunda
çok sayıda sabıkası olan
Demokrat Partı'yı ovgu ıle
anması onun ıçın cıddı bır
genye gıdıştır Oysa bence,
onunde, yeteneklennın
kendısıne sağladığı ağırlık ıle
çağdaşlığın, ozgurluklerın
savunmasını tutarlılıkla
surduren kışılıklı bır
polıtıkacı rolu oynamak
fırsatı vardı Ustelık boyle bır
fırsatı kullanabılmesı ıçın, bır
sureden ben Mumtaz Soysal
gıbı, mdlum koronun
»dldırılanna karşı ınançla
dırenerek yalnızca doğnılan
ve ulke çıkarlannı savunan
bır onur anıtı ıle yan yana
oturmak şansına da
kavuşmuştu
Yazık dıyorum ve sadece
kayıplanmızın arttığını
duşunuyorum
Dr. Coşkun Özdemir
PENCERE
Allahlık...
Başbakan Tansu Çiller, "PKK'nın hehkopten var" de-
dı mı, demedı an"?
Tansu Hanım yalanlıyor
- Demedım
Oylesıne bır mantık çarpılmasında çarmıha gerılmışız
kı hıç kımse "PKK'nın hehkopten var mı, yok mu" <Hıye
merak etmıyor, araştırma gereğı de duymuyor; Ba T
ortaya gelışıguzel bır laf atıyor, her zamankı gıbı
ledıgınden kendısı de habersız.
Tansu Hanım, "Ben PKK'nın hehkopten varden
boyle soylentıler var, dedım" demış
- En cıddı konularda bıle "soylentıler" uzenne açıklama
yapan Başbakan, Guneydogu sorunu ıçın de "Yenı bır Yu-
goslavya olmaktan donduk" demış
Demış mı dememış mı ?
Yarın oburgun soyledığını yalanlayabılır "ben oyle de-
mekıstemedım"dıyebı\\r, çunku Başbakan, soyledığı laf-
lann nereye uzandığını duşunebılecek durumda değıl!..
Turkıye Yugoslavya'ya benzetıldı mı Boşnak kım, Sırp
kım, Hırvat kım tartışmasına yol açılır, kışıye sorarlar-
- Kurtler mı Sırp rolunde?
- Hayır
- Turkler mı7
- Hayır..
- Pekı, bu benzetme de nesı? Anadolu'da Yugoslav-
ya gıbı parça parça devletler mı var?
- Bilmem.
•
Evlere şenlık bır Başbakanımız, allahlık bır koalısyonu-
muz var, Guneydoğu'da koyler yakılıyor, hukumetın bır
Bakanı çıkıyor
"- Koylen askeryakıyor "
Koalısyon hukumetının otekı kanadından bır başka Ba-
kan yalanlıyor-
"-Hayır, PKK yakıyor! "
Koyler yakılıyor mu'.
Yakılıyor
Ama hıçbır şey olmamış gıbı yaşanıyor, ne parlamen-
toda kıyamet kopuyor, ne de hukumet umursuyor, her-
kesın ve her şeyın uzerıne olu toprağı serpılmış gıbı1
.
Adalet orgutu tıkanmış, savcılar edılgın, kayıt dışı ekono-
mı baskın, vergı reformu ala ala hey, enflasyon yuzde
100'u aşkın, borç dağlar gıbı, demokratıkleşme askıda
1
Bu hukumet mı ulkeyı derleyıp toparlayacak, reformlan
yapacak' Başbakan Çiller kafayı 'ozelleştırme'yetak-
mışi Nıçın'' Çunku yangından mal kaçırırcasına yasa-
yı Meclıs'ten çıkanp haraç mezat satıştan ılk elde bırkaç
mılyar dolar sağlarsa, "onumuzdekı seçımlere kapağı
atarım' dıye duşunuyor
Cıddı bır ozellestirme bu hukumetle olmaz
•
Ozer Çiller'ın Istanbul Bankası'nı batırması kuşkulu
bır oyku oluşturuyor..
Banka batıyor, ama, Çiller aılesı bugunku değerıyle trıl-
yonluk malvarlığına sahıp oluyor
Başbakan Çiller trılyonluk malvarlığına nasıl sahıp ol-
duğunu açıklayamıyor
Soru
Çiller aılesının malvarlığı, Istanbul Bankası'mn batık pa-
ralarıyla mı sağlandı
9
Yanıt yok'
istanbul Bankası'nı batıran Ozer Çiller, 'aıle şırketı'y\e
ulke yonetımıne geçmış, tum kamu bankalarının genel
mudurlerını değıştırmıştır
•
Medyamıza hayranım, gorunmez bır el, yayınlan ne gü-
zel ayarlıyor, Frenkçeîsıyle koordınasyon, Turkçesıyle eş-
gudum harıka
1
.. Bankaları elinde tutan "Çiller Aıle Şır
f/"ne ılışkın yayınlar yalnız Cumhunyet'te suruyor, '
bakan'ın şırketının vergı yolsuzluğu konusunda me
dut yemış bulbul
SILABAR
KÜLTÜR
ETKİNLİKLERİ -4
Biz birgünün
gecesiyiz aslında
Ozümüz yıldızlar
Sözümüz sevmeler Vedat Sakman
üstüne
Çağdaş Anadolu Folk Müziği'nin usta
yorumcusu VEDAT SAKMA^'ın müzıği
üzerine söyleşi.
Tarih: 2 Kasım 1994 Çarşamba
Adres: Sakarya Cad. Bayındır Sok. 17/A
Kızılay - Ankara
Rezervasyon: 433 20 29 - 431 98 12
TURKÇE HABERLERI
LONDRA'DAN CANLI
07.00 - 07.30
12.00- 12.15
18.00- 19.00
RADYO FOREKS 953
"HABERRADYOSU"
YOLKESENIRMAK
HıfeıV.Velidedeoğlu
50 000(KDV ıçınde)
Çağdaş Yavnları TürkocağıCad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeli gonderilmez