Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1KASIM1994SALI
14 KULTUR
13.TÜYAP İstanbul Kitap Fuarıcumartesi günü açılıyor
Avrapa'nınen büyük'tüketicifuarı'
Paneller,
söyleşiler,
ödüller...Kültür Senisi - 13. TÜYAP
İstanbul Kitap Fuan, 5 kasım
cumartesi günü kapılannı ki-
tapseverlere açıyor. Bu yılki ana
teması 'Türkiye''de Tiyatro ve
Tiyatro Edebiyatı' olan fuar bo-
yunca gerçekleştirilecek 53 ayn
kültür etkinliğinin önemli bır
bölümünde EÎevlet ve Şehir ti-
yatrolan yetkilileri, oyun yazar-
lan, sanatçılar. yönetmenler, bi-
lim adamlan ve edebiyatçılar
Türk tiyatrosunun sorunlannı
tartışacaklar. Başta İstanbul
Devlet Tiyatrosu olmak üzere
çeşitli tiyatro topluluklan göste-
riler sunacak. Fuann ana te-
ması dışında, düzenlenen söyle-
şi ve panellerde
pek çok yazar
ve bilim adamı
çeşitli konular-
daki düşünce-
lerini dile getir-
me ve okur-
lanyla tartışma
olanağı bula-
cak.
Türkiye Ya-
zarlar Sendi-
kası, PEN Ku-
lübü, Edebi-
yatçılar Derne-
ği ve yayınevleri
standlannda
300'ün üzerinde
yazar imza gün-
İerine katılacak.
Fuara bu yıl konuk yazar ola-
rak Almanya'dan Dietrich Gro-
nau ve Uüich Schreiber, Çin
Halk Çumhuriyeti'nden Eva
Siao. İngiltcre'den Richard
McKane, A.S. Byatt, Christop-
ber Hope ve Helen Simpson
kaübyor.
13. TÜYAP İstanbul Kitap
Fuan'nın 'Oıuır Yazan' seçilen
Adalet Ağaoğlu onuruna 8 ka-
sım salı akşamı saat 19.00"da
Beyoğlu Küçük Sahne salonun-
da bir onur gecesi düzenlenecek
ve kendisine onur ödülü verile-
cek. Çeşitli yazar ve bilim
adamlan Ağaoğlu'nun sanat ya-
şamından kesiüer sunacaklar.
Bu yıl on üçüncüsü düzenle-
nen TÜYAP İstanbul .Kitap
Fuan'nın kurucusu ve TÜYAP
Şirketler Grubu Yönetim Ku-
rulu Başkanı Bülent Ünal'a. 10
kasım perşembe günü TÜYAP
Sergi Sarayı'nda Altın Kitaplar
tarafından "Şükran Ödülü' su-
nulacak. Altın Kitaplar aynca
Prof. Dr. Gülten Kazgan'a Yı-
lın Yazan Ödülü', Hıncal
Uluç'a 'Yılın En Çok Satan Ya-
zan Ödülü' ve Selen 811^116^6
'Yılın Okuru Ödülü' \erecek.
13. TÜYAP İstanbul Kitap
Fuan, 13 kasım pazar günü so-
na erecek.
GAMZE VARIM
Bu yıl on üçüncüsü düzenlenen
TÜYAP İstanbul Kitap Fuan, baş-
langıcından beri ziyaretçi sayısının
her geçen yıl artmasıyla, bugün doğ-
rudan doğruya okura yönelik 'bir
tûketici fuan' olarak Avrupa'nın en
büyük kitap fuan haline geldi. 13 yıl
önce. "Kendinize yazık etmeyin,
ateşle oynamayın" telkinleriyle fuan
düzenlemeye başladıklanna işaret
eden TÜYAP Yönetim Kurulu Baş-
kanı Bülent Ünal, "Bundan sonraki
nesiller, o dönemde söylenenlerin ne
denli komik ve anlamsız olduğunu dü-
şünüp gülecekler" diyor.
TUYAP Genel' Koordinatörü
Deniz Kavukçuoğlu, fuann kitapse-
verlere sunduğu kültürel etkinlikkr
dışında çeşitli vakıf, kuruluş ve der-
neklere de kendilerini duyurma ola-
nagı şağlama işlevine dikkat çeki-
yor. Ünal ve Kavukçuoğlu ile 13.
TÜYAP İstanbul Kitap Fuan üzeri-
ne konuştuk:
Fuara kaç yayınevi katüıyor? Bu
T ürk okuru, dünyadabelli birçıkış göstermiş,
sonra inişe geçmiş yazarlan güncel bildiği için onları
dünyanın en önde gelen yazarlan olarak tanıma gibi bir
yanılgı içerisinde. Amacımız, okuru, Türkiye'de ve
dünyada ün yapmış yahut ilginç özellikleri olan
yazarlarla tanıştırmak.
yazarlar dururken, Türk okunınun
tanunadığı yazarların fuara davet
edildiği yolunda bir eleştiri ortaya
atümıştı. Yabancı konukları belirler-
ken ne gibi ölçütler gözönünde bulun-
duruluyor?
Eva Siao geliyor
Kavukçuoğlu: Bu yıl fuara. kitap-
lan Türkiye'de henüz yayımlan-
mamış üç İngiliz yazar katılıyor.
Çağırdığımız yazarlann kitaplannın
Türkiye'de mutlaka yayımlanmış
olması gibi bir kural yok. Bu yıl gele-
cek İngiliz yazarlardan Chrisiopher
tabı Afa Yayınlan'ndan çıkıyor. Bir
başka konuk, Alman yazar Dietrich
Gronau'nun Atatürk'le ilgili kitabı
Altın Kitapjar tarafından yayımla-
nıyor. Bir İngiliz yazar daha var.
Richard McKane. Onun da kitabı
Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıkıyor.
Çok daha ünlü yazarlan Tür-
kiye'ye getirmek için girişimlerde
bulunuyoruz. Ancak Türkiye'de ya-
zarlann fıkir suçlan nedeniyle içeri
alındıklannı, haklannda akıl almaz
cezalar verildiğini duyduklan za-
man Türkiye'ye gelmekten cekini-
yorlar.
Kültür Bakanlığı bu yıl kitap satın
yor. Sizce önûmüzdeki yıllarda ulus-
İararası niteliğe bürünmesi söz konu-
su mu? TÜYAP İstanbul Kitap Fu-
an, dünyadaki kitap fuarlarından ne-
relerde aynlıyor?
Kendine özgü bir mecra
Ünal: İstanbul Kitap Fuan'nın
uluslararası olabilmesi için çokulus-
lu ziyaretçiler tarafından gealmesi
gerekıyor. Fuara İngiliz. Fransız,
Alman yayınevlen katılıyor. Dış
dünyadan çok fazla katılımı özendi-
rici bir davranış sergileyemiyoruz.
Onlann gelmesiyle kendı yayınev-
BükntÜnal,
"Türkiye'nin kitap
fuan kendine özgü
bir mecra. Bir
ömeğinidaha
bulamazsınız"
diyor.
Bitmemiş
romana2
milyonsterlin
Kültür Servisi - Nick Evans adlı
İngiliz senaryo yazan, henüz
bitmemiş olan romarunın film
yapılması için Hollyvvood'da bir
stüdyo ile 2 milyon sterline
(yaklaşık 118 milyar) anlaştı.
Ilk romanını yazmakta olan 44
yaşındaki Nick Evans'ın.
bugüne dek Michael Crichton ve
John Grisham'den sonra
romanının fılm haklan
karşılığmda en fazla para
kazanan üçüncü yazar olduğu
belirtiliyor.
Güney Londra'da yaşay an,
televizyon ve sinemaiçin
senaryolar yazan Evans, henüz
215 sayfasını yazdığı 'The Horse
VVhisperers' adlı romanını
yılbaşma dek bitirmek niyetinde.
Evans, romanını Walt Disney'in
sahibi olduğu ve Robert
Redford'un yönettiği 'Hollywood
Pictures and Wildwood' şirketine
sattı. Evans. bu karlı anlaşmayı
Redford'la geceyansı yaptığı. 45
dakika süren telefon görüşmesi
sırasındayapü.
Filmin yapımcılığını
üstlenmesinin yanı sıra fılmde rol
almayı da kabul eden Redford.
yaptığı açıklamada Evans'ın
romanını 'benzersiz bir aşk
öyküsü' olarak tanımlayarak,
yazann kendisiyle çalışmaya
karar vemnesinden duyduğu
mutluluğu dile getirdi.
Bir 'sadakat, şefkat ve bağldık'
öyküsü olarak tanımlanan
romandan uyarlanacak sinema
fılminde Redford, vahşi aılan
ehlileştirme konusunda uzman bir
adamı canlandıracak.
Eski bir gazeteci olan Evans, iki yıl
önce JuheVValters'ın rol aldığı
'Just Like a VVoman' adlı fılmin
yönetmenliğini üstlendi. Evans,
senaryo yazarlığının dışında
prodüktörlük de yapıyor.
(Fotoğraflar:
KEREMILGAZ/
AHMETŞIK)
yıl fuann düzenlenmesinde, geçen yı-
Uara göre herhangi bir anlayış farklı-
laşması söz konusu mu?
Deniz Kavukçuoğlu: 237 yayınevi
kaülıyor. Daha fazla yayınevi katı-
lmak istiyor. Fakat yer kapasitemiz
artık sonuna geldi. Bu, Türkiye'nin
en büyük kitap fuan. Ziyaretçi sayısı
bakımından da Avrupa'nın en bü-
yük tûketici fuan. Geçen sene 253
bin ziyaretçi vardı.
tlk fuarda 20 bin ziyaretçi
Biz 13 yıldır adım adım kurumla-
şan bir geleneği sürdürüyoruz. Tek
farkı. önceki yıllara göre ziyaretçi ve
katılan yayınevi sayısının artması.
İlk fuanmıza, yaklaşık 20 bin ziya-
retçi geldi.
Geçen yularda, kitaptan Türkçe'-
de yayımlanmış, ülkemizde tanınan
Hope, İngiltere'nin en ünlü romancı-
lanndan biri ve İngiliz edebiyatında
ahnabilecek bütün ödülleri almış.
Türkiye'de şimdiye kadar şöyle bir
gelenek vardı; bir yazar kitabını
yayımlayacak ve telif hakkı süresi-
nin dışma düşecek. Telif ücreti öde-
memek için, ondan sonra kitabı bu-
rada yayımlanacak. Türk okunı,
dünyada belli bir çıkış göstermiş,
sonra inişe geçmiş yazarlan güncel
bildiği için onlan dünyanın en önde
gelen yazarlan olarak tanıma gibi
bir yanılgı içerisinde. Amacımız,
okuru, Türkiye'de ve dünyada ün
yapmış yahut ilginç özellikleri olan
yazarlarla tanıştırmak. Örneğin bu
yıl fuara konuk olan Eva Siao, en
ünlü şairimiz Naam Hikmet'in \Ia-
kond ile Si-Ya-U' adlı şürinde sözü
geçen Emi Siao'nun eşi, aynı zaman-
da da Nazun Hikmet'in dostu. Ki-
alacak mı?
Bülent Ünal: Bilemiyorum. Şu ana
kadar olumlu veya olumsuz herhan-
gi bir şey duymadık. Kültür Ba-
kanlığı varlığıyla. yayınlanyla fuar-
da olacak.
Hedef 5 yüda 4 şehir
Fuann başka kentlere yayılması
yönunde planlar var mı?
Ünal: Evet. Bunun kendi içinde
biraz ekonomik bir yaklaşımı var.
Ankara'ya uzun bır süre sonra
ulaştık. Altyapı problemi var. An-
kara'daki fuar önûmüzdeki sene
lekrarlanacak. Ondan sonra İzmır
ve güneye indirebilme planımız var.
Sanıyorum 5 yıllık bir modelde 4
şehri kapsayabilecek bir uygulama
haline gelecek.
Fuara yabancı yayınevleri katılı-
lerimizden belirlı ölçülcrde feragal
etmemiz gerekır. Bu da ülkcmizdeki
yayınevlerinin tepkısine neden olu-
yor.
Batı'daki kitap fuarlannda kitap
satılmaz. Üreticiylcsaucıyıbıraraya
getiren uvgulamalardır i'uarlar. Si-
parişler alınır. verilir ve yenilikler
tanıtılır. Batılı fırmalar 250 bini
aşkın zivaretçiden tedirgın oluyor-
lar. Amaçlan. 3-5 düzgün dağıtıcıyla
ilişki kurup ürünlenni buraya gön-
derebilmek.
Kavukçuoğlu: Frankfurt, Tokyo
gibi fuarlar. yayınevleriyle yazar
ajanslarını buluşturan telif haklan
fuarlan. Yazarlar haklannı yayınev-
lerine satıyorlar. Yayınevlerinin
ziyaretçikri de kitabevleri. Batı'da
kitabevi kavramı çok daha yaygın
ve kurumlaşmış. Kitap okuru da
çok fazla. Bir kitap 1 milyon satıyor.
Türkiye'de okur potanşiyeli kitap
başına 3 bin civannda. İstanbul'da
düzenlenecek bir telif haklan fua-
nna, orada sunulan uluslararası ya-
zarlann teliflerini alabilmek için bin-
lerce yerli yayınevınin katılması
lazım. Bizde yayınevlennin sayısı
400'ü aşmıyor.
Ünal: Türkiye'dc, kurumsallaş-
masını ve sermaye birikimıni ta-
mamlamış bir yayın hayatı yok. Biz
seneler önce 'olmaz' denılen bir işi.
gücümüzün Nettiği ölçülerde 'olur
hale getirmiş olmanm' keyfıni duyu-
yoruz. O yıllann Türkiyesi'nde böy-
le bir şeye başlanmasına yazarlar da.
yayınevleri de karşıydı. Dostlanmız
'Kendinize yazık etmeyin, ateşle oy-
namayın' diye bize telkinlerde bulu-
nuyorlardı.
Türkiye'nin kitap fuan kendine
özgü bir mecra. Bir örneğini daha
bulamazsınız. Bu kadar büyük bir
coşkunun yaşandığı böyle bir ortam
yok. Binlerce insan, özellikle genç-
ler, 9 günü kitabın bilinciyle. biraz
da dedıkodusuyla geçiriyor, o ha-
vay.ı teneffüs ediyorlar.
Üç sene geçükten sonra. bize tel-
kinlerde bulunanlar "Böyle kitap fu-
an olur mu?" dediler. Eleştirilebilir
hale gelmiş olmak da güzel bır geliş-
meydi.
Gerekçeleri neydi?
Ünal: O an için canlannı sıkan bir
şey olabılıyordu. Eleşıirilcr genelde
hep kendi kişiscllikleriyle sınırlı. dar
bir çerçeve içındevdı.
Bu yıl fuann ana temasının •Tiyat-
ro ve Tiyatro Edebiyatf olarak belir-
lenmesinde neler etkili oldu?
Kavukçuoğlu: Türkiye 601ı yıllar-
da tiyatro alanında önemli geîişme-
ler kaydetti. Tiyatrolann sayısı.
oyuncu. yönetmen ve teknik görevli-
lerin üstün nitelikleri açısından
pınltılı bir dönem geçirdik. Fakat
zaman içerisinde tiyatromuz bu
niteliklerinden büyük ölçüde uzak-
laştı.
Tiyatro kavramıyla buluşma
Devlet Tıvatrolan. İstanbul Şehir
Tiyatroları ya da bazı kentlenmizde
artık sayılan oldukça azalan özel ti-
yatrolann dışında tiyatro kalmadı.
Tıyatroseverler. tiyatro adı altında
başka şeyler düşünür oldular. Batı'-
da vodvıl ya da kaba kabare denen.
tiyatroyla uzaktan ilgısı olan etkin-
likleri tiyatro adına kabullendiler.
Biz, ziyaretçisi 100 binlerle ifade edi-
len bir fuar olarak. okuru thatro
kav ramıyla yenıden buluşturmak is-
tiyoruz.
Bu ana temanın secilmesi, ülkemiz-
de sayıca az olan tiyatro yayınlarının
artması ve niteliğin yükseltilmesi yö-
nünde bir çaba olarak değerlendirile-
bilir mi?
kavukçuoğlu: Evct. Türkiye'de.
kültür \e sanat yaşamında. sahip ol-
duğumuzdeğerîeri korumak veileri-
ye götürmek için direnen bırçok ın-
san var. Tiyatro konusunda çeşitfi
yaymlar yapılıyor. oyunlar yazılı-
yor. Fakaı bütün bunlar yankı getir-
miyor. Toplumun genel gidişi sana-
ta ve kültüre aykın. Biz çaba göste-
ren insanlan desteklemek, seslerini
yükseltmelenne olanak sağlamak is-
tivoruz.
Claude Levi- Strauss'un 60 yıl önce Brezilya'da çektiği fotoğraflar yayımlandı
' Artık varolmayan şeylerle ilgîleııiyorunı'
Kultür Servisi - Claude Levi-Strauss,
60 yıl kadar sonra, 1935-38 yülan
arasında Brezilya gezisinde çektiği fo-
toğraflan büyük boyutlu bir albümde
topladı. "Saudades Do Brasü" adlı bu
albüm, Fransa'da yayımlandı. 180 si-
yah-beyaz fotoğraftan oluşan albüm-
deki fotoğraflardan bir bölümü. "Tris-
tes Tropiques - Üzgün Yerlikr" adlı ki-
tabında daha önce yayımlanmışü. Fo-
toğrafı, amatörce de olsa çok ciddiye
almadığını iddia eden etnolog Strauss,
bu albümde kaybolmaya yüz tutmuş
bir dünyanın kapılannı arahyor. Stra-
uss ile Liberation ve Le Figaro gazete-
lerinin kitap eklerinde yapılan söyleşi-
lerden bölûmler sunuyoruz:
- Fotoğrafla kişisel olarak Oişkinizin
tarihini anlatır mısınız?
Her şeyden önce bir bir rcssam oğlu
ve iki ressamın da yeğeniydim. 19.
yüzyıhn ortalanndan bu yana ressam-
lar. yaptıklan işin doğruluğunu kont-
rol etmek ve zaman kazanmak
amacıyla fotoğraftan bir aksesuvar
olarak yararlandılar. Fotoğrafa ol-
dukça enformatik sorular yönelttiler.
Bunıun uzunluğu, kulak ve göz
arasmdaki açının genişliğj gibi... O res-
.amlardan hiçbiri bir gün fotoğrafın
resmin yerini alabileceğini düşünmedi.
Ben atelyelerde büyürken babamın ve
amcalanmın fotoğrafa böyle yaklaşü-
klannı gördüm. Babam bazı klişeleri
ahr, geliştirir ve resmini çizerdi. Onlan
gözlemlerken ben de bu işi ana hatla-
nyla öğrendim. Bu beni çok heyecan-
landınyordu, böylece fotoğraf cekme-
yebaşladım.
O zamanlar lisedeydim. Ancak ya-
şayan sahnelerin fotoğrafmı çekmi-
yordum, bu beni hiç ilgilendirmiyor-
du.
Dikkat çekici nesneler buluyor ve
bol ışıklı mekanlarda onlann fotoğ-
raflanm çekiyordum. Bunlar, Alman-
lann saf ekspresyonist akımından et-
kilenerek yapüğım çalışmalardı. Hiç
portre ya da dış mekan fotoğrafı
çekmiyordum. Fotoğraf benim için es-
tetik bir oyundu.
- Bu fotoğraf albümünü neden yayı-
mladınız?
Levi-Strauss'un albümünde, 1935-38 ydlan arasında Brezilya'da çektiği 180 siyah-beyaz fotoğraf bulunuyor.
Ben öldükten sonra fotoğralannı
çeküğim yerler hakkında bilgi verecek
kimse olmayacağını farkettim. Bin ne-
gatifın arasından bazılannı seçüm ve
benden sonra bu fotoğraflann bazı
karanhk noktalan aydmlatacağını
hissetüm. 60 yıl önce tanımış. olduğum
Brezilya'ya tanıklık etmeye çalışüm.
Orayı neden bu kadar çok sevdiğimi
insanlara anlatmaya çahştım.
- Brezilya'da hangi makineyle
çabştmız?
Brezilya'ya yolculuğumda yanıma
Leica'nın, yıllar önce üretilmiş bir mo-
delini aldım. Bu, mucizevi bir makine.
Cebinizde taşıyabileceğiniz büyüklük-
te bir fotoğraf makınesiyle de çok gü-
zel fotoğraflar çekebilirsiniz. En
küçük detaylan bile görüntüleyebilır.
çok net sonuçlar elde edebilirsiniz. Bu
makine beni çok heveslendiriyor ve
kendime sürekli güclükler çıkararak
fotoğraf çekmeye devam ediyordum.
- Brezilya gezisine çıktığınızda
aklıntza ilk gelen, fotoğraf cekmek mi
oldu?
Bu gezilerde çok yeni deneyimler
yaşıyorum. Bu benim için büyüleyicı
bir serüvendi ve mutlaka elimde izler
kalmalıydı.
Genel anlamda, ctnografık planda
fotoğraf dokümanlan incelemeye. bir
daha asla göremeyeceğiniz şeyleri bır-
birinden ayırt etmeye yarar. Yeni bir
dünya ve çok özel insanlar keşfetmek.
benim için çok heyeean verici bir dene-
yimdi. Ûstüne üstlük bu dünyanın kaç
yıl sonra yok olacağını da kestiremi-
yordum.
Sao Paulo'da bile bu duyguyu ya-
şadım. Şehir. gözünüzün önünde sü-
rekli değişiyordu. 1935 yılında. bir sa-
atte ev >aptıklan bile söylenıyordu.
Bir günden diğerine sürekli değişen bir
şehirle karşı karşıyaydınız.
- Verliler. fotoğraf makinesine nasd
tepki gösterdiler?
Gruplann tepkileri değişivordu. 18.
yüzyıldan ıübaren Brezilya uygarlığı
ile ilişki içinde olan Caduevolar. fo-
toğraf makınesinin ne olduğunu gavet
ıyi biliyorlardı. Caduevolar çok ans-
tokrat bir toplulukmuş. Aralannda
belli kutuplar var. Soylular \e köleler...
Oysa şimdi Brezilyalı yoksul ko\ mler
olarak tanınıyorlar. Nambıkv<aralar
ise fotoğraf makinesine hiç ilgı gösıcr-
mıyor, ne işe yaradıklannı bilmiyorlar
ve bu konuyla hiç ilgilenmı>orlardı.
- Zaman zaman güç durumlarla
karşı karşıya kaldığıraz oluyor muydu?
Amazon'daki yerlilenn arasında
değil de şehrin göbeğinde Bahia'da zor
durumda kaldığımı hatırhyorum! Şe-
hirde gezinıyordum, siyah çocuklar-
dan oluşan bır bando geçti önümden
ve ben de onlann fotoğrafmı çektim.
O sırada bir polis. beni kollanmdan
yakaladı. Herhalde bir yabancı olarak
onlann üzerinde kötü bir ızlenim
bırakmıştım.
- Kaç fotoğraf eektiniz?
Brezilya'da farklı stil ve kalitede üç
bin negaüf çektim. 1941 yılvnda Ame-
rika'da bunlann bir dökümünü
yaptım. O sıralar ülke savaşa hazı-
rlanıyordu. Benim koleksivonum çok
değerliydi. Onlar da bunun farkına
vardılar. Amerikalılar. yerhlerle dalga
geçıyorlardı.
- Brezilya
1
)! özlüvor musunuz?
Buna tam olarak özlem denemez.
Ancak eksiklığinı çok duyuyorum.
Gerçekten eksikliğini çok hissediyo-
rum ancak bir yandan da benim gör-
düğüm Brezilya ile bugünkü Brezilya
arasında ne kadar büyük fark olduğu-
nu da bilİNorum.
- Bu değişiklik, tüm uygarlıklar için
geçerti değil mi?
Tabii kı. Ben oradaki kolej öğrenci-
leriyle birlikte Kore'yi gezerken. öğ-
rencler çok üzgündü ve bana "Bu Le-
vi-Strauss da oîmayan şeylerle ilgileni-
yor " demışlerdi. Onlar fabnkalan gez-
memi tercih ediyorlardı. Gerçekten de
ben yalnızca. artık varolmayan şeyler-
le ilgileniyorum. İşte bu özlem de bi-
zim mesleğimizin en önemh çıkış nok-
talanndan bin.
- Sonra fotoğraf çekmeye devam etti-
nizmi?
Biraz, ama otuz yıldır elimi makıne-
ye sürmüvorum. Bu arada \ine gezile-
rimi sürdürdüm. ama yanıma fotoğraf
makinesi almadım. Fotoğrafın çok
rağbet görmesinden hoşlanmıyorum.
Her şeyin fotoğrafının çekıldiğine
inanıyorum. bunlara tekrar tekrar ye-
nilerini eklemenın de gereği yok.
- Çalışmalannızda fotoğrafın yeri
nedir?
Bır fotoğraf. her şcv den önce bir do-
kümandır. Gü/cl fotoğraflar da vardır
tabii, ama benim ıçın çok önemli değil-
dir bu.
'Yılın Kitabı' ödülü
Kültür
Bakanhğı'tıın
• Kültür Senisi - Dünya Kitap
dergisinin her ay seçtiği' Aym
Kitaplan' arasından Kültür
Bakanlığı'nın vayımladığı
Bozkurt Güvenç'in "Türk
Kimlıği' adlı yapıtı'Yılın Kitabı'
olarak belirlendi. Konur Ertop,
Doğan Hızlan, Çetin Özek, Faruk
Şüyun veHilmi Yavuz'dan ;
oluşan seçici kurul, dokuz kitap i
arasından yaptığı
değerlendinmede bin dolarlık
'Yılın Kitabı' ödülünün Kültür
Bakanlığı'na verilmesini i
kararlaştırdı. "Yılın Kitabı' ödülü "'
9 kasım çarşamba günü TÜYAP
Kitap Fuan Büyük Salon'da '
düzenlenecek törende Dünya
Kitap 2. Ştir Ödülü'yle birlikte ],
sahiplerini bulacak. ^
YıldızSarayı
Müzesi'ndesergi
ve konsep
• Kültür Senisi - Yıldız Sarayı
Müzesi'nde. 1994-95 kültürel
etkinlikleri çerçevesinde yann
Ankara Milli Kütüphane
Arşivi'ndc bulunan yabancı
kaynaklı resimlerden derlenen
'Boğaziçi Gravürleri' adlı sergi
açılacak ve açılışın ardından
Necdet Yaşar yöneümindeki
Kültür Bakanlığı İstanbul Türk
Müzıği Topluluğu bir konser
verecek. Sergi. yann saat 15.30'da
Yıldız Sarayı Müzesi'nde
açılacak. konser ise Yıldız Sarayı
Tiyatrosu'nda açılışın ardından
gerçekleştirilecek.
Türkfilmleri :
Kartaca Film
Festivali'nde
• ANKARA (A.A) - Kültür
Bakanlığı, 12-19 kasım tarihleri
arasında Tunus'ta
gerçekleştirilecek "Kartaca Film ',
FestivaliveMarketi'ne8yapımla ,
katılacak. Kültür Bakanlığı.
festiv alde, Türk sinemasının
tanıtımı ve pazar ortamı
yaratılması amacıyla stand
kiralay acak: isteyen yapımcılar ;
ürünlenni tanıtmak için markete :
başvurabılecekler. Fesıival ;
çerçevesinde gerçekleştirilecek '
"Türk Sinemasını Anma
Gösterileri'nde'İki Kadın".
'Zıkkımın Kökü". 'Mavi Sürgün',
'BerlininBerlin'.'Düş
Gezginleri". "Dönersen Islık Çal",
'Amerikah' ve "Çıplak" adlı Fılmler
yeralacak. Aynca festival
kapsamında "Güney Cephesinde
Sinemanın Durumu' konulu bir
panel de gerçekleştirilecek. Atıf
Yılmaz. Ali Ozgentürk. Atilla
Dorsay, Burçak Evren, Rekin
Teksoy \ e Lale Mansur panelde
Türkiye'yi temsil edecek.
Balkanşair ve
yazarları
Makedonya'da
• Kültür Senisi - Ünlü Makedon
şair Ratsin anısına düzenlenen
'Balkan Şair \e Yazarlan
Toplantısf perşembe ve cuma
günü T. Veles kentinde yapılıyor.'
Toplantıy a Makedonya, ;
Buîgaristan.Yugûslavya, ;
Hın atistan. Moidova ve
Türkiye'den şair ve yazarlar
katılıyor. Toplantıya ülkemizden
TahirKutsiMakaldavetedildi. ,
Balkan ülkelenndeki çağdaş
edebiyat ürünlerinin ele alınacağı
toplantıda şairler. kendi şiirlenni
okuyacaklar. Kongrede. Balkan
ülkelenndeki sosyal huzurun
sağlanması konusunun da ele 1
alınması bekleniyor. 1
"1
Güngör (Danışman)
Arıbal sergisi
• Kültür Senisi - Güngör
(Danışman) Anbal'm resim
sergisi 10 kasıma dek Özden
Sanat Galerisi'nde gezilebilir.
1973 y ılında Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi Yüksek
Seramık Bölümü'nü bitiren
Anbal. 1980 yılında pano ressanu
olarak çahştığı Bayındırlık •.
Bakanlığı Birinci Bölge'den
emekli oldu. Geleneksel Türk •
sanatlan dalında yüksek lisans •
yaptı. 1979-1991 yıllan arasında >•
Ressamlar Derneği Başkanlığı •
yaptı. 1991 yılında Rekreasyon
Eterneği Başkanı olan sanatçı. .'
halen bu görevini sürdürmekte. ;
Bugüne dek 30 kişisel sergi açan -
Anbal'ın eserleri müzelerde,
yurtiçi ve yurtdışı özel
koleksiyonlarda bulunuyor. ^
Deli GömleğiÜtü
İstemez' ^
• Kültür Senisi - Mizah yazan •'
Çihan Demird'nin 'Deli Gömleğj
Ütü İstemez' adlı kitabı Papirüs
Yayınlan'ndançıktı.Denürci ,
kitabını, "Artık insanlann X
'kokuşa kokuşa" anlaştığ: bir
ülkede hala 'konuşa konuşa'
anlaşmaya çabalay an ve bu •»
yüzden "ütüsüz gömlek' gjymek
zorunda kalan bütün 'güzel'
insanlara" adıyor. Kitap. uykusu
kaçmış bir mizahçının uyuyan ve
uyudukça büyümeyen halkına
mizah dolu tepkisi.