Katalog

7EKİM1994CUMA CUMHURİYET SAYFA CjÜNÜN Jr İLMLERİ TELEVIZYON 15 09.30 Kanal D 7 09.45 Interstar V GÜLDÜRÜ 7 0 . 3 0 ,..• Show TV \ GÜLOÜRÜ 11.05 GAPTV DRAM 11.30 HBB 7 o 12.00 ShowTV MACERA ÎZ1ÖT) Interstar ^ — J WESTERN 12.10 Kanal 6 MELODRAM 12.10 TRT INT DUYGUSAL 12.40 atv DUYGUSAL 13.00 Kanal D DRAM 14.00/ShowTV/Hazal Genç Evli (Le Jeune Marie)- Yanlış evlılik yapan adam, çıkış yollan arar. Yn: Beraard Stora. Oyn: Richard Berry, Brigitte Fossey. Kaynaklarda görûnmüyor. Eşşek Oğlum ve Ben Yönetmenliğini Hulki Saner'in yaptığı bir güldürü. 'Eşşek Oğlum ve Ben'de Sadn Alışık ve Bülent Ka- yabaş rol alıyor. Sahtekar Dolandıncilık yaparak yaşamlannı kazanan ikı arka- daşın güldürûsü. Ilyas Salman ve Alev Sayın başrol- de oynuyor. Şüphe Evlı, ama mutsuz bır kadının toplumdakı bazı ahlaki değerlerle-mücadelesı. Yönetmen Artun Yeres. Oyun- cular Sevtap Parman ve Bülent Bilgiç. HoIIywood Karmaşası (Hollyvvood Caos)- Yıldız olma için köyünden Holly- vvood'a gelen kızın öyküsü. Yn: Sean MacNamara. Oyn: Carl Ballantine, Tricia Leigh Fisher (1989). îbret Kabadayının oyununu bozan şarapçının öyküsü. Yıl- maz Güney'in yönetıp başrolde oynadığı fılmde Pira- ye Uzunda var (1971). Geçmişin Gölgesi (?)- Interstar özgün adını vermediği için, Thomas Carr'ın hangi filmi olduğunu bilemiyoruz. VVestern meraklısı şansını deneyebihr. Oyn: Audıe Murpy. YaylaKızı Şarkıcı birkadm servetini hastaneye yatınr. Yönetmen Ertem Göreç Oyuncular Selma Güneri ve Zeynep De- ğirmencıoğlu. AlevGibiBirKız Çingene obalannda geçen bir aşk hikayesi konu edi- liyor. Yönetmen H. Kazankaya. Oyuncular: Seren Serengil ve Hakan Ural. GizliOyun Genç kadın evlendikten kısa bir süre sonra evini terk eder. Yönetmen Mehmet Dinler. Oyuncular Perihan Savaş, Yalçın Gülhan, Sühan Baydar. Eskici ve Oeullan 2 Bir ailenin parçaıanış öyküsünü konu alan filmin dc- vami. Yönetmen Şahin Gök. Oyuncular Kadir lnanır ve Fikret Hakan. Aynntih bilgiyanda 14.10 f . . , atv DUYGUSAL 74.50 Kanal 6 MACERA 16.30 atv DUYGUSAL 17.10 Interstar MELODRAM 18.15 ShovvTV DUYGUSAL 20.00 Kanal D DRAM 20.20 Interstar POLİSİYE 20.20 HBB O 20.35 Show IV V GULDURÜ Ayrılık İkı şarkıcı gencin aşk öyküsü. Yönetmen Oksal Pek- mezoğlu. Oyuncular Vahdet Vural ve Öztürk Seren- gil Korsanlar (Mooncussers)- Çağdaş korsanlar, New York Long Island açıklanndakı gemmin peşindedir. Yn: James Neılsen. Oyn: Robert Emhart, Erin O'Brien Moore. BirKadın Dul bır gazetecinın (Hülya Koçyiğit) yaşam mücade- lesi. Yönetmen Ümit Efekan. Tank Tarcan ve Orçun Sonat da rol alıyor. Sahtekar Soyguncu çetesı tarıhı gıysileri hedefler. Yönetmen Ertem Göreç. Oyuncular Yılmaz Güney ve Sevda Ka-raca. Kır Gönlünün Zincirini Kızkardeşine tecavüz edıp öldüren adamdan öç alma- ya çalışan müzısyenin öyküsü. Yönetmen Şerif Gören. Oyuncular Orhan Gencebay ve Müjde Ar (1980). Kobra Verde (Cobra Verde)- Bır sığır çobanı, bir Afrika ülkesinin krallıgma dek yükselir. Klaus Kinskı'nin eksantrik oyununun sakatladığı bir fılm (1987, 111 dk). Büyük Tuzak (Intant Justice)- Kızkardeşi öldürülen denizci, kati- lin peşine düşer. Yn: C. Bentley. Oyn: Michael Pare, Tawny Kitaen, PeterCrook (1987, 101 dk). Made For Each Other (Made for Each Other)- HBB, tekrarlannı gizlemek için, filmın sadece özgün adını vermiş. Boş vakti olan- lar, şansını deneyebilir. Vah Başımıza Gelenler Çete kurup soygun yapan mahalleli arkadaşlann ma- cerası. Yön: Zeki Alasya. Oyn: Zeki Alasya, Metin Akpınar. Adile Naşit.21.45/Kanal 6/tkiKadın Müzisyen (Doucement les Bosses)- Orgçunun başı kadınlar yü- zünden derde girer. Kanal D'ye göre Alain Delon yö- netip oynuyor. Delon hayranlanna. Neden Benim Kızım? (Why My Daughter?)- Kadm, kızını felakete süriik- leyen adamdan öç alacaktır. Kaynaklarda geçmiyor. Yn: Chuck Bovvman Oyn: Linda Grey, Jamie Luner. 23.75 Interstar v FANTASTİK 23.30 atv GERİLİM 00.75 HBB O 00.75 ,. Kanal 6 FANTASTİK 00.20 KanalD MACERA 01JO / arv / Piknik Kırmızdı Kadın (Woman in Rcd)- Evli bir reklamcı, otoparkta gördüğü kırmızılı kadının peşine düşer. Yön: Gene VVilder. Oyn: Gene Wilder, Kel- ly Lebrock. Kayıp Çocuklar (The Lost Boys> Motosiklet çetesi kılığındaki vam- pirlerdehşet saçmaktadır. Yn: Joel Schumacher. Oyn: Dianne Wıest. Kiefer Sutherland, Jason Patrick. Geceyansı Hikayeleri (Stephen King's Nightshift Collection)- King'ın üç ayn yapıtından üç ayn öykü. Merakhsma. Yn: G. A. Waldman. Oyn: John Woodward. J. D. Garrett BorntoWin (Born to Win)- HBB, tekrarlanru gizlemek için olsa gerek, filmin özgün adından başka bilgi vermemiş. Ne çıkarsa bahtınıza... Uzaydan Gelen Terör (The Borrovver)- Dünyaya sürgüne gönderilen uzay- lı dehşet saçmaktadır. Yn: John McNaughton. Oyn: Rae Dawn Chong. Don Gordon, Antonio Fargas. Ateş, Barut ve Sokak Çocuklan Uyuşturucu kaçakçılığı yapan çeteyle mücadele eden gencin öyküsü. Yönetmen Semih Evin. Oyuncular Ahmet Mekın ve Melek Görgün (1970). Aynntıh bilgiyanda Cinayet Oyunu (Dead Before Dovvn)- Bir adam, kansını öldürmeyi planlamıştır. Yn: Charles Korrer. Oyn: Ceric Leod, Cemicin Parilin. Ç>l 22 30 ramnj Yerli filmler Yabancı fılmler Izleyin Orta Halli Değmez ShowTV i4.oo\ Ali Özgentürk, bol ödüllü ve ilk konulu filmiyle ekranda Köylü kızuıııı lıaziıı soıııı Yönetmen:_Ali Özgentürk / Senaryo: Ali Özgentürk, Onat Kutlar / Yapıt: Necati Haksun / Görüntü: Muzaffer Turan / Müzik:Arif Sağ< Oyuncular: Türkan Şoray, Talat Bulut, Meral Çctinkaya, Harun Yeşilyurt, Keriman l'lusov, Hüseyin Peyda, Bahri Ateş, Turgut Köse, Kamil Renkli /1979 Umut Film, 90 dakıka. TURHAN GÜRKAN Ali Özgüntürk, yabancı fılm şenlik- lerine katılıp, çeşitli ödüller kazanan 1979 yapımı ilk konulu filmi "Ha- zal"da, Doğu Anadolu yöresındeki bir dağ köyünde, geleneklere göre küçük bir çocukla evlendirilen genç bır köylü kızının yazgısını, yasak aşk öyküsünü ve acılı serüvenini anlatıyor. Özgen- türk'ün senaryosunu Onat Kutlar'la birlikte yazdığı "Hazal", Necati Hak- sun'un yaşanmış bir olaya dayanan "Kutsal Ceza" adlı romanının uyarla- ması. Geri kalmış bir ortamda, ağalık düzeninin tutsak ettigi yoksul insanla- nn yaşamını ve bunlann şıhlarla (şeyh- lerle) savaşımını yansıtan "Hazal", tutucu bir inanç düzeninin de eleştirisi- ni yapıyor. "Hazal"da insan ilişkileri, çok yönlü biçimde, bir mozaik gibi iş- lenmiş. Çarpıcı bir sinema dili ve des- tansı bir yapısı olan fılmde, yer yer halk söylencelerinin Doğu aşk masalla- rının izleri de görünüyor. "Hazal", 1981 'de Fransa'da Prades Şenliği'nde 1. seçtldi. Ispanya'da San Sebastian Film Şenliği'nde büyük ödülü kazandı. Türkan Şoray filmde kocası öldükten sonra kocasının 10 yaşındaki kardeşi ile e\lenmek zorunda kalan genç bir köylü kızı 'Hazal'ı oynuyor. 29. Uluslararası Mannheım Film Festi- vali'nde Altın Duka, Katolik ve Halk Jürisi ödüllerini aldı. Lahey Film Şenli- ği'nde büyük ödüle değer göriildü. Ay- nca Montreal, Cannes ve Berlin Film şenliklerine de katıldı. 18. Antalya Film Şenliği'nde Meral Çetinkaya, "en iyi yardımcı kadın oyuncu" ödü- lünü aldı. Mardin'in yolsuz dağ köyünün, gü- zel kızı Hazal (Türkan Şoray) kocası Beşir'in ölümü üzerine başlık parası uğruna, onun 10 yaşındaki kardeşi Ömer'le (Harun Yeşilyurt) zorla ev- lendirilir. Oysa Hazal'ın gönlü, köyün yağız delikanlısındadır (Talat Bulut). Sevdiği adam başlık parası bulamadığı için Hazal'ı alamamış, üstelik. tarlalan elinden gideceği için yol yapımı ıste- meyen ağaya karşı, köylülerle birlik olup çetin bir çatışmaya girerek, tüm yıldırımlan üstüne çekmiştir. Kardeş gözüyle baktığı çocuk yaştaki kocasına karşın Hazal, sevdiği gençle yasak aş- kını sürdürür. Töreîere göre bağışlan- maz bır günah işleyen iki gencin gizli aşkı duyulunca, başlanna gelecek kötü sonuçtan ürken Hazai, yamna küçük kocayı da alarak, korku içinde daglara kaçar. Yağmur altında bir mağaraya sı- ğınan "evliler", ıslak gıysilerini çıka- np, birbirlerine sanlırlar atv 1955 tarihli Joshua Logan imzalı klasik bir güldürü Sonbahar şenlikleri ve aşk Piknic ' Yönetmen: Joshua Logan / Senaryo: Daniel Taradash ' Görüntü: James VVong Howe Müzik: George Duning ' Oyuncular. William Holden, Rosalind Russell, Kim Novak, Bettv Fred, Cliff Robertson - 1955 ABD, 115 dakika. atv'nin oldukça geç bir saatte gösterip yazık ettigi bir yapım. TV Servisi- Joshua Logan (1908), ustalıklı tiyat- ro oyunu uyarlamalanyla, ABD sinemasında seçkin biryeredinmişti. Bunlardan. Marilyn Monroe'nun başrolünü oynadığı "Otobüs Durağı" (Bus Stop, 1956) ve Marlon Brando'nun oynadığı "Çayhane" (Sayanora, 1957) fılmlerinı TRT birkaç kez göster- mişti Logan'ın "Piknik" yapıtı da, sahnede başan kazanmış bir oyunun uyarlaması. VVilliam İnge'ın son derece ince diyalogfarla bezelı, sağlam kuruluş- lu oyunundan, Daniel Taradash'ın hazirladığı senar- yo, Hollywood melodram geleniğinde yeni birdönem açmıştı. Bu yüksek düzeydeki güldürü, çok özenlı bir seslendirme gerektiriyor. Kansas'ın küçük bir kasabasında sonbahar şenliği sırasında, gezgin bir yabancıyla. 18 yaşındaki güzel bir kız arasında bir gönül macerası gelişir. Bu şenlık ve aşk ilişkisi, Logan'a dönemin ABD küçük burju- vazisini ve yaşam anlayışını keskin dokunuşlarla ka- rakterize etme fırsatı vermiş. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN Sanata Evet mi, Hayırmı? DevletTiyatroları, Ağustos 1994'te "Sanata Evet" ad- lı bir kampanya başlattı ve bu kampanyanın nedenleri- ni de yazılı olarak belirtti. Her şeyden önce şunu söylemek gerekir kı, ''sanat"\ destekleyen her girişimi övgüyle karşılamalı ve ona des- tek verilmelidir. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün "Sanata Evet" adlı kampanyayı başlatırken açıkladığı gerekçelere de katılmamaya olanak yoktur. Ne var ki, günümüzde böyle bir kampanyanın başka gerekçeleri olduğu da yadsınamaz. Eğerbirülkede "Sa- nata Evet" diye bir kampanya başlatılmasına gerek gö- rülüyorsa, o ülkede "sanata hayır" gibi bir durum mu var demektir? Hiç kuşkunuz olmasın, böyle bir durum var- dır. Işte Devlet Tiyatrolan'nın "SanafaEvef'kampanya- sında işin bu yanı da vurgulanmalı ve sergifenmeliydi. Türkiye'de "sanata hayır" gibi bir durum olduğunu, çok sayıdaki Refah Partili belediyelerin çamura bulan- mış tutumunda da tek başına aramak yanlış olur. Ge- çen hafta "düşünce özgürlüğü" konusunda bir yürü- yüşle bir başka kampanya da başlatıldı. Bu kampanya bir yerde ilgi de gördü. Ama bu ilginin yeterli olduğunu söyleyebilmek bır haylı güçtü. Kampanyaya katılanların çok büyük bir çoğunluğu bu alanda zaten yıllardan be- ri zortu bir mücadele veren kişiler ve demokratik kitle ör- gütleriydi. Ya sanata sahip çıkması gereken halk nere- deydi? Evet, kalkıp hemen bu konuda da halkı suçlamayalım ve halkı sanattan uzaklaştıran siyasal, ekonomık ve di- ğer toplumsal nedenleri de gözden uzak tutmayalım. Ama her şeyden önce, "düşünce özgürlüğü" ve "dü- şünceyi heryolla, ama bir de sanatyoluyla açıklama öz- gürlüğü" gibi çok değerli özgürlükleri ortadan kaldıran etkenleri de bir bir açıklayalım ve halka anlatalım. Bugün eğer bir cumhurbaşkanı ve bir DGM savcısı "Düşünce özgürlüğü ve düşünceyı açıklama özgürlüğü vardır" ve "Cezaevlehnde düşünce suçlusu yoktur" di- yebiliyorlarsa, ortada "sanata hayır" gibi bir durum da kesinlikle var demektir. Eğer "düşünce özgürlüğü" ve "düşünceyi açıklama özgürlüğü" bir ülkede yoksa, sanat, tümden değilse bi- le çoğunlukla yoktur. Aynı şekilde şöyle de dıyebiliriz: Eğer bu özgürlükler yoksa, banş da olamaz. Laiklik de olamaz. Olumlu saydığımız, çağdaş olduğuna inandığı- mız, ülkelerin kültürel kalkınmasına yardımcılık ettığini düşündüğümüz hiçbir şey de olamaz. "Düşünce" öyle bir kavram ki ve öyle özgür tutum ve davranışları öngörür ki, onsuz atılan adımlar insanlan, ör- gütleri ya da ülkeleri büyük felakettere ve acılara götü- rür. Eğer böyle söylediğinızde de, karşınıza "Vaysen te- rörü mü desteklıyorsun...", "Had, sen de oradan, bölü- cülük müyapmaya kalkıyorsun..." diye çıkılıyorsa, "Sa- nata Evet" kampanyaları da bir işe yaramaz. "Düşünce" her şeyın başıdır. "Düşünce" her bakım- dan özgür olmazsa, diğer nitelikli değerlere de ulaşıla- maz. Dünyatarihi bunun kanıtlarıyladolu... Türkıyede... Bu denli çok örnek karşımızda acı acı gülümseyerek du- ruyor da bunu görmüyorsak, göremiyorsak ya da bile bile görmezliğe geliyorsak, sonuçta hiçbir şey yapama- dan durup kalınz vetelevizyonlarda eski cumhurbaşkan- lannın ve başbakanların çocuklannın "Şimdiyabancı sı- garalan kaçak mal sayılmadan içebiliyoruz" ya da "Ar- tık ceplerimizde kaçak sayılmayan dolaha dolaşabiliyo- ruz" diyerek bizlere özgürlüğün anlamını sözde anlatan yine çamura bulanmış sözlerinı de sakin sakin dinleriz. Sen al böyle özgürlüğü de cebine sok. "Düşünce "siz ne özgürtük olur, ne de bir başka şey... Ne de sanat... "Sanata Evet" derken bunlan da düşünmek zorunda- yız. Ya da zorundasınız... Araştırmacıları, kitle iletişımiyle ilgilenen herkesi ve bu alandaki öğrencileri ıletişim gerçeği ile tanıştıran bir ki- tap: Korkmaz Alemdar ve Raşit Kaya, "Kitle iletişiminde Temel Yaklaşımlar", Savaş Yayınları, Ankara, 1983. TRT Televizyonlararası Koordinasyon Toplantısı da genel müdürsüz geçti YapuıüaıtlîTJi çok sorunlar konuşuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TRT'nin 3 gün süren Televizyonlararası Ko- ordinasyon Toplantısı "nda, TRT Genel Müdü- rü Tayfun Akgüner'in yokluğu, nerede oldu- ğu ile sorunlanmız nasıl çözülecek sorulannı da beraberinde getirdi. 20 gündür kuruma uğ- ramayan Akgüner'in nerede olduğu da açıklı- ğa kavuşturulamadı. — — - Bazı TRT yetkilileri, "Almanya, ABD'de by-pass geçiriyor, Japonya ve İstanbul'dadır" görüşlerinde ısrar ederken, Cumhuriyet'e konuşan, TRT Genel Müdür program yardımcısı Al- tan Kınal, "Genel müdür Alman- ya'da, Alman posta idaresi ile sorun- ları çözüyor" dedi. " • " ^ _ Genel Müdürvekılı ve yardımcısı Halenur Özçınar. "Görevli olarak yurtdışına çıkti sonra da Başbakan'dan özel izin alarak yıl- lık izne ayrıldı" diye konuştu. Toplantıya ka- nel müdürün tavrını ciddiyetten uzak olarak nitelendırdiler. Daha önce gerçekleştirilen Radyolararası Koordinasyon Toplantısı'nda da Akgüner'in açış konuşmasını yapacağı duyu- rulmuş ancak gerçekleşmemişti. TRT'nin 1995 yılında TV kanallannda izle- necek yayın politıkası v e yeni yapımlara yöne- • TRT Televizyonlararası Koordinasyon Toplantısı'nda, kanallann yapımlanndan çok sorunlan dile getirildi. Toplantıya kaülmayan Tayfun Akgüner. daha önce gerçekleştirilen Radyolararası Koordinasyon ToplanÇısfna da katılmamıştı. lik önerilerin değerlendinlmesı amacıyla dü- zenlediği toplantı, sorunlan gündeme getirdi. TRTÎstanbul Bölge Müdürü Orhan Taşan. merkez ve taşra teşkilatlan arasında ücretler- tılan bölge ve TV müdürlerinin, ekonomik, tek- de dengesızlik görüldüğünü, lojmanlann daha nik ve ücret sorunlanndan kaynaklanan şika- adaietli dağıtılarak, sadece üst düzeyin yarar- yetleri de adresine ulaşamadı. Katılımcılar, ge- lanmasını haksızlık olarak nitelendirdi. Istanbul TV Müdürü Mustafa Gerçeker de bölge müdürü ile aynı görüşlen paylaştığını belırterek, "köprü böyle geçilmez" dedi. Ekonomik sorunlann boyutlannın yüksekliği- ne dikkat çeken Gerçeker, buna rağmen 20 sa- ate yakın çalıştıklannı bildirdı. Gerçeker, per- sonele Kan, ter gözyaşı vaat ediyorum. ^ — Stüdyoda perdeler yırtık, lağım ve yağ- mur sularını temiziemek zorunda ka- lıyoruz" diye konuştu. Ankara TV Müdürü Sebahattin Alp- doğan da müdürlüğün tüm kanallara program yetiştirdiğini, geçen yıla oranla üretim ve yayın süresinde artış yaptıkla- nnı söyledi. Canlı yayınlara ağırlık ver- — ^ diklerini de kaydeden Alpdoğan, teknık ve ekonomik sorunlan aşamadıklannı ifade et- ti. Stüdyolann günün teknolojisini yakalaya- madığım da anlatan Alpdoğan, "Ana kuman- da merkezine alternatifbir yerimiz yok. Şid- detli yağmurda, burayı su basıvor. Boşalt- maya çalıştığımızda da kürek bile bulamı- yoruz " dedi. TRT1 23.20\ Timur Selçuk'lu 'Suare'TV Servisi- Müjgan Özçay ve Ayhan Göncer'in birlikte sunduklan ve canlı olarak ekrana gelen "Suare"nin 4. programının konuklan İsmet Inönü'nün kızı Özden Toker, Feyyaz Tokar ve Timur Selçuk. Programda Özden Toker, politikaya neden atılmadığını, babasının Metin Toker'le yaptığı evliliğe neden karşı çıktığını anlatacak. Feyyaz Tokar, İsmet tnönü'lü yıllannı. Fransa'nın eski Başbakanı Jacques Chirac ile dost oluşunun hikayesini ve yakın cevresinde neden "Kont" sıfatıyla tanındığından söz edecek. Timur Selçuk ıse müzısyenliğinde temel oluşturan aile geleneğini, yıllardır sürdürdüğü eğitimciliği ve yönetıciliğini aktaracak. 'Selim tleri'yle Nostalji' Her hafta bir ünlü konuk TV Servisi- Kanal D, "Selim tleri'yle Nostalji" adlı bırprogramın ön hazırlıklan- na başladı. Yönder Limited'ın yapımctlığını üstlendığı programda fleri, her hafta konuk- lannı ağırlayacak. Sepya fotoğraf duyarlılı- ğında unutulmuş ıncelıklerin, romantizmin öne çıkacaği "Selim İleri'yle Nosralji"nin ilk bölümleri arasında "Mevsimlerden Son- bahar", "Aşk Romanlarına Ne Oldu", "Türkçe Tangolar / Bir Gönül Tarihi", "Yaşadığımız \e Hatırladığımız Boğaziçi" gıbı konular yer alıyor. Şiirden günlük hayata, eski albüm sayfala- nndan kınk biblolara, kişilerin. sanatın, ob- jelerin yansıtıldığı programın süpenizörlü- ğünü Tunca Yönder. yapım koordınatörlü- ğünü ise Sevtap Sekmen gerçekleştirecek. Aynca Serdar Kalafatoğlu da herbölüme pi- yanosuyla eşlik edecek. Kanal 6 2i.45\ Yakın tarihli film yeniden Adsız kahramanlarla Zuhal Olcay ve Serap Aksoy, filmde iyi bir ikili oluşturuyor. TV Servisi- "İki Kadın"da, kaçamak bir ilişkiye giren evli bir politikacımn skandal yaratan öyküsüyle, zorla tecavü- ze uğrayan bir fahişenin, her şeyden üs- tün tuttuğu onurunu ortaya koyup, hak- kını sonuna dek arama girişimi konu edi- liyor. Özkan, yapıtında iki karşıt kesim- den seçtiği biri saygıdeğer, kişilikli; öbü- rü, aşağılanıp dışlanan bireyleri çarpıştı- np, olaylan soyutlamaya çalışmış. Yö- netmenin çizdiği. gerek politikacı ve ka- nsı, gerekse fahişe tiplemesi, gerçek ki- şiliklerden çok, sımgesel kalıyor. Filmin özelliği, kahramanlannın hiçbirinin ad- lannın olmayışı. Serap Aksoy, politika- cımn kansj rolüyle 29. Antalya Film Şen- lıği'nde"en iyi yardımcı kadın oyun- cu" ödülüne değer görülmüştü. Otuz yaşlannda, güzel, çekici, kibar bir fahişe (Zuhal Olcay), birotel odasın- da, geleceği parlak, evli ve kendini be- ğenmiş bir politikacıyla (Haluk Bilgi- ner) sevişeceği sırada çıkan anlaşmazlık sonucu, parayı geri verip aynlmak ıster. Bu dışlanmayı kendine yediremeyen po- litikacı, kendini kaybedip kadına vahşi- ce tecavüz eder. Aşağılanıp dövülen, ya- ka paça otelden atılan, onuru kınlan fa- Yönetmen - Senaryo. Yavuz Özkan / Görüntü: Orhan Oğuz ' Müzik: Berrak Taranç ' OyunculanZuhal Olcay, Haluk Bilginer, Serap Aksoy, Tunca Yönder / 1992 Z Film yapımı hişe, polise derdini anlatamadığı gibi onu dava etmeye kalkınca. önüne çeşitli en- gellerçıkar. Basın yayın organlanna yan- sıyan skandal olayın, düzenledıği basın toplantılanyla komplo olduğunu öne sü- ren, aynı zamanda bakan olan politikacı- mn kuşku içindeki kansı (Serap Aksoy), önceleri suçladığı fahişeyı, kendisine müşteri süsü vererek, dağdaki yazlık evi- ne çağırıp, anlaşmazlığı çözümlemek is- ter. Genlimli ilk karşılaşmadan sonra, iki kadın ve fahişenin ev lat edındıği 8 yaşın- daki kör kız arasında sıcak bir dostluk ve vazgeçilmez bır ilişkı oluşur. Ancak, açı- lan dava sonunda fahişenin suçlamalan- na ilişkin, tek kanıt bulunamayarak, ba- kan aklanır.