Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28EKİM1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Trakya Üniversitesi'nde MHP, milliyetçilik duygulannı sömürerek, RP de türban yasağı ile yandaş topluyor
Universitedekııtsalittifakkusatması• Rektör PoyrazÜlger, çıkan
olaylarda tek tarafın
suçlanmasını doğru
bulmadığınj söyleyerek "Bir
olay çıktı mı, emniyet güçleri
bir grup üzerine gıdiyorlar.
Hiç olmazsa birkaç tanesi
öbür tarafa gitse olay daha
çabuk önlenecek" diyor.
ZAFER AKNAB
Trakya Üniversitesi'nin açıhşıyla
başlayan olaylar, RP-MHP itti-
fakının, Edirne ve çevresinde etkinlik
kazanmak için başlatüğı sindirme ha-
rekaü olarak değerlendirildi. Çeşitli
kitle örgütlerinin temsilcileri, MHP-
nin, etkinlik aJanını, Trakya halkının
milliyetçi duygulannı sömürerek ge-
nişletmeye çalıştışnı savundu. RP'nin
ise universitede türban yasağını gün-
deme getirerek taraftar toplama çaba-
lanna giriştiğini belirten lemsilciler,
"Trakya'da bilinen senaryo gündetne
getiriliyor" görüşünde birleştiler.
Trakya Üniversitesi'nde olaylan
başlatan fitil, üniversite açıbşında
ateşlendi. Bir grup öğrencinin alterna-
tif açıhşı, MHP'lı öğrencilerin sözlü
sataşmalanyla taşlı sopalı kavgaya
dönüştü. Birçok kişinin yaralandığı
kavgayı, diğer kavgalar izledi. Her
kavganın ardından, karşıt göriişlü öğ-
renciler birbirini suçladı. Trakya Üni-
versitesi'nde başlayan ve Edirne çevre-
sine kadar yayılan olaylar öncesinde
neler oldu?
MHP nasıl örgütleniyor?
27 Mart yerel seçimlerinde MHP-
nin Edirne'den 4 bin 800 dolayında oy
alması, örgütlenmenin büyüklüğü ko-
nusunda yeterli ipuçlan veriyor. Özel-
likle, yurt yönetiminde söz sahibi olan
MHP'li öğrenciler, Trakya halkının
milliyetçi duygulannı kullanmayı da
çok iyi biliyor. Her şehit cenazesmde.
CinayettekiMHP bağlantisının fotoğrafı
MHP Edirne İl Başkanı Ömer Derair. gazetemizde
yayımlanan "Nagehan Polat cinayetinde MHPgölgesi"
başlıklı haber üzerine yaptığı yaaİı açıklamada, "Gerek
katdl zanlısı sapık Orhan Dinç. gerekse haberde adı geçen
diğer kişilerin partimize herhangi bir üy elikleri söz
konusu değiidir"derniştı. Y'aptığımızaraştırmalar
sonucu, cinayet sanığı Orhan Dinç"e silah veren
Aydemir Arslan'ın. 27 Mart yerel seçimlerinde Merkez
İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na verilen MHP listesinde
"kontenjan adayı" olarak isminin y er aldığı ortaya çıktı.
Yukandaki fotoğraf, MHP bayraklan altmda Aydemir
Arslan ile MHP Süloğlu Belediye Başkan Adayı Tfilin
Akçonıyu birliktegösteriyor. Fotoğraf. seçim
çalışmalan sırasındaçekildi.
"üç bilaTli bayraklanyia yürüyen
MHPyandaşlan, cenaze törerîlerini si-
yasi birer şova dönüştürüyor. Trakya
halkının PKK terörüne duyduğu nef-
reti, siyasi bir yöne çekmeye çalışan
MHP'liler. en büyük desteği de genç-
lik kesiminden buluyor. Bu büyüme,
doğal olarak Trakya Üniversitesi'nde-
ki gelişmeleri de etîciliyor.
Şeriatçılar seslerini ilk kez. Borsa
Ortaokulu bahçesindeki Atatürk hey-
kelini kırarak duyurdular. "Cami te-
meli atacağız" diyerek ortaokulun
bahçe duvannı yıkan ve buradaki
Atatürk heykeüni kıran şeriatçılann
bu eylemi, yörede büyük (epkilere ne-
den oldu. Şeriatçılar, yurttaşlar tara-
fından yenisı yaptınlan Atatürk hey-
keline ikinci bir saldın düzenledi. Hey-
keli kaidesinden indiren şeriatçılar, bu
kez kırmayı başaramadı.
İkinci propangada biçimi her yerde
olduğu gibi türban yasağının günde-
me gelmesiyle oluştu. Eğıtim Fakül-
tesi'nde türban takan öğrenciler, öğ-
retmenlik stajı yaparken de türban
takmak istediklerini söylediler. Sayıla-
n 10-15 kişi olan bayan öğrenciler, bu
konuda çeşitli eylemlere girişti. Kutsal
ittifak örgütlenmesi tüm hızıyla sürer-
ken yetkililer bu konuda neler söyledi?
Edirne Valisi Koru Ergin, olaylann
yeni olmadığını, geçen yıl da benzer
olaylann yaşandığını vurguladı. Olay-
lan dış bağlantılı olarak değerlendiren
Ergin, şunlan söyledi:
"Olaylan sağ-sol çatışması olarak
değerlendirmiyorum. Bu kavramların
içeriği degişti. Bu ayrunı, laik anayasal
dûzeni tahrip ctmek isteyenler ve bölücü
terör örgütü faaliyetleri olarak ortaya
koyuyorum. Burada bölücü terör örgü-
tünün de faaliyetleri var, laiklik karşıtı
güçlerin de. Siz buna ister demokrasi
deyin, ister son dönemlerde yaşanan si-
yasi gelişmelerin etkisi deyin. Örneğin
Eğitim Fakültesi öğrencisi 10-15 kişilik
türbanlı bir grup bana geldiler. "staj-
lannı türbanla yapmak istediklerini'
söylediler. Şimdiye kadar olmadığı şe-
kilde ısrarcı oldular. Kabul etmedim.
Çünkü bir ögretmen adayının talebe
karşsına çıkması gereken kıyafet,
mevzuatta var. Bu mevzuata karşı ne
ben hareket edebilirûn ne de onlar. Bir
de Atatürk hey keline saidırı oldu. Cami
yapmak için Borsa Ortaokulu'nun du-
varını yıkmıslar ve Atatürk heykeüni
kırmışlar. Bu olayla ilgili çalışmalar de-
vam ediyor. Dört ya da beş kişi yaka-
landı." "
Trakya Üniversitesi Rektörü Poy-
raz Ülger, suçlann tek taraflı işlenme-
diğini, olaylann karşılıklı çıktığı görü-
şünde olduğunu belirtti. Ülger. şunlan
söyledi:
"Emniyet güçlerine bakıyonım. Bir
olay çıktı mı, bir grup üzerine gidiyor-
lar. Ama olay karşılıklı çıkıyor. Hiç ol-
mazsa birkaç tanesi öbiir tarafa gitse
olay daha çabuk önlenecek. Bir baba-
nın evladının kavgasını ayırması gibi.
Ama orada öyle olmuyor. Birkaç tane
kız gördüm ben. emniyet arabaya aldı.
Sonra başka bir grup öğrenci arasına
saldı bunu, tartakladılar kızı. Sonra da
alıp görürdiiler kızı. Bir tarafı potan-
siyel suçlu... Üniversitedeki olaylar dış
örgütler tarafından çıkarılıyor. Bunlar
sağ da olabilir, sol da."
Açıklama
Edirne Valisi Koru Ergin. "Na-
gehan Polat Cinayetinde MHP Gölge-
si" başlıklı habere bir açıklama gön-
derdi. Ergin. yaptığı açıklamada ola-
yın ideolojik bir yanı olmadığını belir-
terek "Tamamen sapık bir insan tarafı-
ndan yapılmış bir cinayet. mağdure, ke-
sinlikle özel olarak belirlenerek saldırı-
ya uğramış birisi değil" dıye konuştu.
Emniyet Müdürü Şakir Erten de, katil
zanlısının daha önceden de teşhırcilik.
şarkıntılık ve hırsızlıktan Edirne ve
İstanbul'da sabıkası bulunduğunu
anımsattı.
MemııraseııclikahakkuıaDYP-ANAPengeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka-
mu çalışanlannın sendika kurmalanna,
toplusözleşme ve grev yapmalanna ıliş-
kin yasa tasansı. Anayasa Komisyonu'-
nda ANAP ve baa DYP milletvekilleri-
nin oylanyla anayasaya aykın bulundu.
TBMM Anayasa Alt Komisyonu'nun,
Damştay ve Yargıtay'ın, sendikalan
•tüzel kişflik" kabul eden kararlannın
da eleştirildiği raporunu, Anayasa Ko-
misyonu benimsedi.
Parlamentoda DYP-ANAP ittifakıy-
la engellenen kamu çalışanlannın grevli-
toplusözleşmeli sendika hakkına ilişkin
görüşler. alt komisyon tarafından yazıb
rapor haline getirilerek Anayasa Komis-
yonu'na sunuldu. Tasannın değiştiril-
mesine ilişkin metne ek olarak Anayasa
Komisyonu'na sunulan DYP tstanbul
Milletvekili Coşkun Kırca başkanhğın-
daki alt komisyon raporunda, hükümet
tasansının anayasanın 52, 53, 54 ve 128.
maddelerine aykın olduğu görüşü yine-
lendi.
Anayasa Komisyonu'nun dünkü top-
lantısında, alt komisyonun raponına.
ANAP ve baa DYP'li üyeler olumlu oy
verirken SHP ve RP'li milletvekilleri
karşı oy kullandılar. DYP Bahkesır Mil-
letvekili Ekrem Ceyhun'un, tasan met-
ninde geçen "kamu personeli mesleki
örgûtferi" yerine "Aendikalar^ifadesinin
kullanılmasına ilişkin önergesi de kabul
edilmedi. Adalet Komisyonu'na sevk
edilmesi kararlaştınlan tasan için Ana-
yasa Komisyonu'nun görüşlerini taşı-
yan bir raporun hazırlanacağı belirtildi.
Anayasada, çalışanlann "işçi". "me-
mur" ve "kamu görevüleri" olarak ayn
statülerde tanımlandıklannın \Tirgulan-
dığı alt komisyon raporunda, Uluslara-
rası Çalışma örgütü'nün 151 sayılı
Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkı-
nın Korunmasına ve İstihdam Koşulla-
nnın Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin
Sözleşmesi'nin uygulanmasına ilişkin
yükümlülük olmadığı savunuldu. Söz-
leşmede kamu çalışanlannın "sendika"
değil. "kamu görevlisi örgütü" kunnala-
nnın öngörüldüğünü savunan alt ko-
misyon. 1LO sözleşmesininin "çok geniş,
muğlak ölcütter getirdiğini" ilen sürerek
151 sayılı sözleşmenin onaylanmasımn
"milli mevzuata kendiliğinden kanun hük-
mü olarak girmesini gerektirmediğini"
dile getirdı. 151 sayılı sözleşmeye göre
memurlara ABD ve baa devietlerde sen-
dika hakkı tanmmadığı belirtildi.
Alr komisyon raporunda, şu görüşlere
yer verildi:
"Anayasamızın bugünkü hükümleri
dikkate alındığıda, kanun yotuyla sadece
kendisine özgü bazı' sendikal haklara sa-
hip 'kamu görevlisi örgüîlennin kurula-
bileceği; ancak. bu kamu göre\ lısı örgüt-
leri'ne hiçbir suretle toplusözleşme ve grev
haklarının tanınmay acağı mey dandadır.
Yüksek mahkemelerimizin bu konudaki
kararlan da birbirine uymakta değiklir.
Yargıtay, bir karannda (4. Hukuk Daire--
si), kamu görevlilerince kurulmuş bir seıt-
dikanın tüzel kişilik kazandığına hükmet-
mistir. Danıştay da bir karannda (1.
Daire) aynı sonuca varmıstır. Bu kararla-
rın, hatalı oldukları açıktır."
Raporda. "Anayasanın 128. maddesi-
nin 2. fıkrası değişn'rilmedikçe. memurla-
ra ve sair kamu görevlilerine bizzat >eya
sendika y ahut kamu göre>lisi örgünj adını
taşısalar bile örgütkşmiş tüzel kisiier eliy-
le toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi
akdetme hakkını tanımak mümkün değil-
dir" dendı.
Toplu iş sözleşmesi \e gre\ haklannın
"Türk halkının geieneklerine \e toplumu-
muzun şartiarına uygun düsmediği" inan-
anda olduğu kaydedılerek, "Gre> hak-
kının tanınması devlete ve kamu tüzel
kişilerine de bu kişüere karşı lokavt hak-
kının tanınmasını. hiçbir zümreye aynca-
lık tanuımamasını gerektiren anayasal
ilke acısından gerekrirecektir" göruşüne
yer verildi.
Dışışleri Bakanı olduğu için alt komis-
yon üyeliğinden aynlan Mümtaz Soy-
sal'ın yerine seçilen SHP İçel Milletvekili
Aydın Güven Gürkan ile îzmir Milletve-
kili Erdal İnönü alt komisyon göriişüne
karşı muhalif görüş bildirdiler. Gürkan.
kamuda çalışanlann örgütlenmesınin
demokrasinin "ofanazsa olmaz" koşulla-
nndan olduğunu ifade ederck. tüm siya-
si partilerin kamu çalışanlanna sendikal
haklann venlmesini savunmasına kar-
şın. bu gereğin yerine getirilmemesine
"anayasanın gerekçe olarak gösterilmesi-
nin hiç inandıncı olmadığını" savundu.
Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hak-
lannın Korunmasına İlişkin 87 sayılı
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) söz-
leşmesinin TBMM'de "oybiriiğiyle'*
onaylandığını anımsatan Gürkan. alt
komisyonda yer alan milletvekillerini
"Meclk Geneİ Kunılu iradesini gözardı
ederek daha yüksek demokratik irade ile
çelişkili dunıma diişmt'kk'" suçladı.
Ebe Okulunda
'şeriatşov'
tstanbul Haber Senisi - İÜ
Yönetim Kurulu karanyla 10
gün süreyle kapatılan Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi Sağlık Mes-
lek Yüksekokulu Ebelik Bö-
lümü'nde süren Türbanla uy-
gulamalı derslere girilsin' imza
kampanyası. Refah Partisi, Bü-
yük Birlik Partisi ve Milli Genç-
lik Vakfı'nın desteğiyle 'şeriat
şov'a dönüstü.
Hastane bahçesinde topla-
nan ve çoğunluğu öğrenci ol-
mayan gruplar "Türbana evet"
ve "Kazanana kadar devam"
sloganlan atarak "Hastalann
Allah'ın rtzasuu kazanmayı
amaçlayan sağlık mensuplanna
ihtiyacı var" diyerek vatandaş-
lardan da imza istiyorlar.
İstanbul Üniversitesi Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi Sağlık Mes-
lek Yüksekokulu Ebelik Bö-
lümü'nde okuyan türbanlı
öğrencilerin başlattıklan 'Tür-
banla uygulamah derslere giril-
sin' kampanyası. İslamcı çevrele-
rin şovuna dönüşüyor. ÎÜ Yöne-
tim Kurulu'nun 'Okul dtşından
gruplann türhanlı öğrencilere
destek vermek amacıyla toplan-
maları ve olayuı amaç dışına
kaydınldığı' gerekçesiyle aldığı
okul kapatma karan, dün imza
toplayan gruplann, "Kazanana
kadar devam" sloganlan atma-
lanna yol açtı.
Önce 58 türbanh öğrencinin
başlatüğı imza eylemine RP.
BBP ve MGVnin destek ver-
mesine ve hastane bahçesinin
eyleme katılanlarla dolmasına
karşın güvenlik güçlerinin mü-
dahale etmemesi ise hastaneye
gelenlerce eleştirildi. Laik gö-
rüşteki öğrencilerle kitle örgüt-
lerinin tepkileriyle ürmanan
gerginliğe karşın, türbanh öğ-
rencilerle onlara dışandan des-
tek verenlere engel olunma-
Türbanla uygulamah derslere girilsin' kampanyasına, İslamcı çevreler destek veriyor. (Fotoğraf: HÜLYA TOPÇU)
masını eleştiren okul yöneticile-
ri ile öğrenciler. "Bir gnıp insan,
yasalan çigniyor ve bbdm ders
ahna özgürlüğümüzü engelliyor-
lar. Neden müdahale edilmiy or"
dediler. Cerrahpaşa Tıp Fakül-
tesi Hastanesi'ne gelen vatan-
daşlardan da imza kampanya-
lanna desteki isteyen türbanlı
öğrenciler, olayı görüntülemek
isteyen Cumhuriyet muhabirini
de tehdit ettiler.
Türbanlı öğrencilere Büyük
Birlik Partisi. Refah Partisi.
Milli Gençlik Vakfı ve başka
kurum ve kuruluşlann çelenk
göndermeleri ve eyleme doğru-
dan destek vermeleri dikkat
çekti. Sağlık-Der Yönetim Ku-
rulu Başkanı Akif Akça, amaç-
lan aynı olan çevrelerin. laik-
antilaik çatışmasını körük-
lemekten geri kalmadığmı öne
sürerek, "Mini etekli, kot pan-
tolonlu kız öğrencilerin rahat bir
öğrenim sürdüğü fakülte ve yük-
sekokullarda, ne yazık ki inanç-
ları gereği başlannı örten kız öğ-
renciler üvey evlat muamelesi
görüyorlar" dedi.
Türbanlı öğrencileri daha
sonra Güngören'in Refahlı Be-
lediye Başkanı Yahya Baş ziya-
ret etti. Türbanlı öğrencilerden
Esra Çiftçi. "İnançlarunıza say-
gı göstersiııler" dedi.
Orgute yardım eden 8 ülkücü yakalandı
Hizbullahçılara idamistendi
ANKARA / DfV ARBAKIR (Cumhuriyet) -
lran'dan Türkiye'ye gelen yasadışı Hizbullah
örgütüne mensup iki militana yardım eden ülkücü
aörüşe sahip 8 kişi yakalandı. Yakalanan kişiler,
lan'dan gelen ve Ankara'da bir cinayet olayını
gerçekleştiren örgüt militanlannın silahını, Iran
BüyükelçiliğTne götürdüklerini söyledi.
Diy'arbakır DGMde görülen 'Hizbullah"
«javasında da 21 idam cezası istendi. Ankara
Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan
bilgilere göre geçen yıl Altındağ'da öldürülen ve
Iran rejimine muhaÜfolan Halkın Mücahkleri
Örgütü'ne mensup Bahran Azadere'nin cinayetini
soruşturan polis, olayla ilgisi olduğu belirtilen Gazi
llkadlı ve Recep Ekşi'yi gözaltına aldı. Yapılan
sonışturma sonucu, yakalanan iki kişinin İran'dan
Türkiye'ye gelen yasadışı Hizbullah örgütüne
mensup iki militanı, Azadere'nin öldürüldüğü
_AJündağ serntine getirdikleri ve cinayetten sonra
«la bukişilen otelegötürdükleri saptandı. Ülkücü
jörüşe sahip okiuklan belırlenen Gazi İlkadlı ve
Recep Ekşi'nin. birinin kod adı "Muhammed"olan
iki Hizbullah militanını aynca. İstanbul ve
Kırşehir'e götürerek oralarda çeşitli görüşmeler
yapmalanna yardıma olduklan da ortaya çıktı.
ilkadlı ve Ekşi, ifadelerinde, Bahran Azadere'nin
öldürülmesinden sonra cinayeti gerçekleştiren
İranlı teröristlerin kendilerine bir silah verdiğini ve
bu silahı İran Büyükelçiliği'ne götürdüklerini de
söylediler. Söz konusu kişiler, Hizbullah örgütüne
yaptıklan yardım karşıbğında para aldıklannı da
belirttiler. Olayla ilgili olarak Hasan İlkadlı, Halil
Sağdıklar, Veysel Kocabey. Ya>uz Ekşi, Ali Çiftçi
ve Mesut Çakmak da gözaltına alındı. Dıyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı'nca
hazırlanan yasadışı Hizbullah örgütü ile ilgili 3.
büyük iddianemede, 21 saruk hakkında idam. 7
sanık hakkında 15 yıl, 2 saruk hakkında da 5 yıla
kadar hapis cezası isteniyor. DGM Başsavcısı
Bekir Selçuk tarafından hazırlanan iddianamede,
örgütün nasıl militan kazandığı ve ne tür bir
uygulama içerisinde olduğu anlatıhyor.
Memurlaştırılan işçinin yargı yolu kapatılıyor
Kamu işçisine zorla taahhütname
İstanbul Haber Senisi - Hükümet, hazırlanan
1995 bütçesiyle memurlaştırarak ücretlerim ve
sosyal haklannı budamaya çalıştığı kamu
işçisinin alacaklan nedeniyle yargı yoluna
başvurmasını engellemek için de taahhütname
imzalatıyor. Uzun bir süre hükümet ile Türk-İş
arasında tartışma konusu olan kamu işçilerinin
alacaklan, Türk-İş'in işçileradına fedakarlık
yapmasıyla anlaşmaya sonuçlanmıştı.
Vanlan anlaşmaya göre işçiler kendilerine
verilen bonoyla enflasyon oranındaki zamlannı
altı ay gecikmeyle alabileceklerdi. Selüloz-İş
Sendikası ve Harb-İş Sendikası'nda örgütlü
işçiler ise Türk-İş'in hükümetle söz konusu
anlaşmasını "toplu iş sözleşmesi düzenini
sarsar" gerekçesiyle kabul etmeyerek yargı
yoluna başvurmuştu.
Şimdi ise yaklaşık 700 bin kamu işçisinin
anayasa ve yasalarla güvence altına alınan
toplu iş sözleşmesinden doğan haklannın yargı
yoluyla alınmasını engellemek için kamu
işyerlerinde hazırlanan taahhütnameler bono
karşıhğında imzalatılıyor.
Toplu Iş Sözleşmesinin son dilim ücret zammı
hak edişleri için işçilere bono verilmeden önce,
imzalatılan taahhütname ile söz konusu
alacaklar için dava açılmaması garanti altına
ahruyor.
Başbakanhk'ın 13 Eylül 1994tarihli ve 1994/39
sayılı genelgesine dayandınlan taahhütnamede
şu ifadelere yer \ eriliyor:
"... bono ve bonoların vadesinde ödenmemesi
halinde takip ve dava hakkım saklı kalmak
koşuluyla bu konuyla ilgili olarak dava ve icra
takibi yoluna başvurmayacağımı, daha önce
açtlan dava ve takip var ise bunlardan feragat
edeceğimi ve bu aylara ilişkin olarak hiçbir faîz,
masraf >e bono vey a bonolarda bilirtilen miktar
dışında bir hak ediş farkı talebinde
bulunmayacağımı taahhüt ederim."
HAFTAYA BAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Alevjler ve Atatürk...
Türkiye'de, azlıktaki kimlikleri konusunda sorunları
olan iki kesim var Aleviler ve Kürtler.
Kemalizm, Aievileri laikliğin kalkanı altına almış.
Farklı etntk kökenden olanları ise "ırk"a değil "yurttaş-
lık"a dayalı bir "ulus" kavramı içine...
Aleviler, devletin giderek laiklikten uzaklaşmasından
ve tarikatçıların yer yer yürütmede etkili olmalarından
şikayetçi... Kürt kökenliler.ise "etnik kimlik" üzerindeki
baskılardan.
Kürt kökenlilerden gelen "itiraz" mektuplarını bir baş-
ka yazıya bırakıyorum. Bugün önümde iki mektup var.
•••
Sıvas'tan Sayın Sevda Kavcı şöyle diyor:
"Alevilik başlr başına bir kültürdür. Semahıyla, müsa-
hipliğiyle, laik düşüncesiyle, Atatürk sevgisiyle, kısaca-
sı dünyayı yorumlamasıyla. Bu kültürü hiçbir siyasal
parti ipotek altına alamaz."
Ve partileri teker teker değerlendiriyor:
' ANAP bizden oy istiyor, ne yüzlel.. Ne çabuk unuttuk,
'Biz Sünni Türkleriz' diyerek otuz milyon Âlevi vatanda-
şını yok sayan Turgut Ozal'r. Alevi bakanlığı açacağız'
diyenpartisinin, bizleri ayn bir ırk gibi göstermeye çalış-
masını, bizleri odak noktası haline getirmesini ne çabuk
unuttuk..."
"Sayın Türfceş, oypotansiyelini arttırmak için, yeni bir
imaj yaratmak için bizim öz Türklüğümüzü kullanmaya
çalışıyor. llımlı bir hava yaratmaya çalışıyor, tıpkı kurul-
tayda Nâzım'c/an şiirler okuması gibi. Ne çabuk unuttuk
Kahramanmaraş'ta, Çorum'da bizlerikatledenleri..."
"Refah Partisi, Alevilik All'yi sevmekse biz de Alevi-
yiz' diyor. Oysa Alevilik Atatürk devrimlerinin izinde yü-
rümektir. Laik yaşamı desteklemektir. Islam dinini çağa
endekslemektir. Allah'/ korkarak değil, anlayarak, his-
sederek sevmektir... Aleviler, kadını örtünün altına sak-
lamazlar..."
"Yıllarca oylarımızın üstüne oturan, Nasıl olsa onlar
yine bize oy verir' diyen sol partiler değişmelidir. Genç-
lerimizin öldürülmesini, hapishanelerde çürümesini,
yakılmamızı seyreden, devletdairelerinde ilerlememizi
engelleyenlere müdahale etmeyen sol partiler değil
miydi?"
Sayın Kavcı, kısaltarak aktarmak zorunda kaldığım
uzun mektubunu şöyle noktalıyor
"Çığ gibi bir Alevi gençliği geliyor. Alevi olduğu için
gurur duyan, diplomasıyla sesini duyuracağını bilen, si-
yasal oyunlara alet olmayan, kültürünü yaşatan bir
gençlik... Üniversite öğrencisi bir Alevi genci olarak 'ce-
mevi'nden önce bilgilerimizi satacak, ilerlememize en-
gel olmayacak, düşüncelerimize bakan, anlayan bir or-
tam istiyorum."
•••
ikinci mektup Ankara'dan. Sayın Veysel Yağız'dan...
Bir yazımdaki yanlışlığı düzeltmek amacıyla yazılmış:
"1. Söz konusu belediye başkanı Kürt değil, Alevidir.
2. Aleviler Kürt değil, Türktür. 3. Bir insanın Kürtçe bil-
mesi veya o yörede doğmuş olması onu Kürt yapmaz...
Aleviler laik ve demokrattırlar. En önemlisi, Atatürkçü-
dürler. Hiçbir zaman ırkçı değildirler. Irkçılığa karşıdır-
lar.
]1
Yazıda sözü edilen, Ankara'nın Çankaya Belediye
Başkanı idi. Türkiye'de seçmenin oy verirken genellikle
"köken"e bakmadığını göstermek amacıyla bir örnek
olarak verilmişti.
Aslında Sayın Doğan Taşdelen in Kürt ya da Alevi o(-
r
ması, yazının ana düşüncesini etkilemiyordu. Çünkü
Oankaya'da Taşdelen i ikinci kez belediye başkanlığına
getiren seçmenlerin çoğunluğu, ne Kürt kökenli idi ne
de Alevi!..
* • *
iki okurumun mektubuna da hiçbir itirazım yok. Ama
bu vesile ile altını çizmek istediğim bir nokta var.
Ortak koşulları paylaşan azlıktaki toplum kesimleri-
nin, sorunları arttıkça, takınacakları siyasal tutumun
önemi de artar. (Bu, Alevi yurttaşlarımız için olduğu ka-
dar, Kürt kökenli yurttaşlarımız için de geçerlidir.)
Hangi partiyi desteklemeli?
Daha demokrat, daha çoğulcu, daha özgürlükçü olanı!
Ama "azlık kimliği" vurulmuş bir parti yanlıştır!.. Çün-
kü "çokluk tepkisi"n\ çeker, bir... O tepki sonucundadış-
lanıp etkisizleşir, iki... Insanları -toplumsal yaşamın her
dalında- "onlar" ve "biz" ayrımına ve "ayrımcılığına"
iter, üç...
Ayrımcılık, en çok azlıkta olanlara zarar verir!
Büttin ayrıcalıksız toplum kesimlerine, olanak/arı ve
gücü sınırlı herkese sahip çıkan.. azlık kimliği değil, "in-
sancıl ideoloji "sini öne çıkaran bir partidir desteklen-
meşi gereken...
Öyle bir parti var oldukça, büyüdükçe, sorunlar küçü-
lür!
Hem Alevilerin ya da Kürtlerin hem de tüm toplu-
mun!..
Dokuz Eylül Üniversitesi
Öğretim üyelerine
rektörlüksoruşturması
Haber Merkezi- Öğretim
üyelerinin üniversite reformu
ve özlük haklannın iyileştiril-
mesi amacıyla başlattıklan ey-
lernler sürerken. İzmir'de
"Özerk-demokratik üniversite
yasasının çıkarılması ve özlük
haklannın iyileştirümesi" için
boykot eylemini ilk başlatan
Dokuz Eylül Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi öğretim
üyeleri ve görevlileri hakkında
Rektörlük tarafından sonış-
turma açıldı.
Öğretim elamanlan, maaş-
lannın arttınlmasını öngören
yasa teklifinin görüşülmesini,
yeni bir çalışma yapılacağı ge-
rekçesiyle Başbakan Tansu
Çiller'in engellenmesini tep-
kiyle karşıladılar. SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dıması Murat Karayalçın.
MYK üyesi Mustafa Gazalcı-
dan öğretim elemanlannın so-
nunlan ve isteklerine ilişkin bir
rapor hazırlamasını istedi.
Yurt çapında eyiem
Çukurova Üniversitesi Öğ-
retim Elemanlan Derneği, 31
ekimde yürüyüş yapma karan
aldı. Abant Izzet Bavsal Üni-
versitesi İktisadi ve İdari Bi-
limler Fakültesi öğretim ele-
manlan da 2-4 kasım tarihle-
rinde derslere girmeyecekler.
SHP MYK üyesi Mustafa
Gazalcı, SHP Genel Başkam
ve Başbakan Yardımcısı Mu-
rat Karayalçın'ın isteği üzerine
öğretim elamanlan örgütlerine
başvurdular. Örgütlerden so-
runlara ilişkin rapor istediği
belirtildi. Gazala. raporun bu-
günlerde Karayalçın'a sunula-
cağını söyledi. Öğretim Üyele-
ri Derneği Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Altıntaş ise hükümet
tarafından aldatıldıklannı öne
sürerek. "Maaşlanmızın iyileş-
tirümesi için TBMM üyeleriyle
göriiştük. Bize bir hafta içinde
yasa teklifini Meclis'ten çıkara-
cağız demişlerdi. Ancak aradan
bir ay gecti" dedi.
Cumhuriyet Ege Bürosu'-
nun haberine göre. GSF'nin
Alsancak birimindeki öğretim
üye ve görevlileri hakkında
idari soruşturmayla yetinme-
yen rektörlüğün, bu birimde
görevli bazı profesörler hakkı-
nda ceza soruşturması da baş-
lattığı öğrenildi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.
Namık Çevik. "Soruştuıma
benden önce başlatüdığı için,
konuyu bilmiyorum. Bu soruş-
turmaya karısmadun. kanşma-
yacağım da" dedi.
İktidara uyarı günü'
İstanbul Haber Servişi'nin
haberine göre Üniversite Öğre-
tim Üyeleri Derneği'nce 31
ekim pazartesi günü İstanbul .
Üniversitesi bahçesinde "Üni- }
versitenin Siyasi İktidara Z
Uyan Günü" düzenlenecek. >