29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1994 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 FethuDahçı davasına ret M'Baştarafi 1. Sayfada Gülem, avukatı Feti Un aracılı- ğıyla İzmır 12. Aslıye Hukuk Mahkemesı "nde 200 mıiyon lira- lık. yazıda adı geçen Aysal Ay- taç d 3 40 milyon lıralık manevi tazmİTiat davalan açmışiardı. Davanınaçılmasınınardından mahkemeye yanıt dilekçesi ve- ren gazetemız avukatı Fikret \\- kiz. yazının. Mılli Eğitim Bakan- lığı'nda bu tür örgütlenmelerin tehlikelerine dikkat çekılmek iizere kaleme alındığını savun- muştvt. ABP'de şeriat kampı Fethullah Gülen'ın 'Fethullah- çüar' adıyla bılınen grubun ba- şında olduğunun. çeşitlı gazete haberlen ve İzmır DGM ile Iz- mir Sıkıyönetım Komutanlığı Askeri Mahkemesi kavıtlanna geçen belgelerden saptandığını dıle getıren İlkız. yanıt dilekçe- sınde. yazının eleştiri hakkının kullanılması olduğunu belırterek davanın reddıne kararverilmesi- ni istemişti. Fethullah Gülen "in av ukatı Fe- ti Ün'ün "Fethullahçılar adıyla birtarikatvoktur" ıddıası üzen- ne gazetemız avukatı Sefa Yıl- maz, yine Fethullah Gülen'in aç- tığı ve tzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nın 12 Eylül 1994 tarihlı karannın getirtilmesini is- temişti Izmir 6. Asliye Hukuk Mah- kemesi, "ABD'de şeriat kampı" başlıklı haber nedeniyle acılan davada şu gerekçeyle davayı red- detmişti: "Yayımlanan 'Amenka Birle- şik Devletleri'nde Şeriat Kam- pı' başlıklı haber, hukuka uvgun bir haber olup. kamuoyunun her zaman ilgi alanında bulunan MU- li Kğirim \ e laiklik ilkeleri açısın- dan kişi ve kurumlann tutumla- n, gazete\e gazeteci için haber ni- teliği taşır. Davacı, her ne kadar miivekkilinin (Fethullah Gülen) sadece bir din adamı olduğunu, birçok kaset ve vaazı ile insanla- ra öğütlerde bulunduğunu ileri sürmekte ise de İslami akunın temsilcisi çevrelerde Fethullah Gülen bir olgu olarak \e değerii göriişlerin temsilcisi olarak ka- bul edilmektedir. Diğer yandan dosyava ibraz edilmiş muhtelif gazete kupürleri. mahkeme tek- zip yazılanndan da anlaşıldığı gi- bi Fethullah Güien, basında yer aldığı kadarı ile kamuoyunda Fethullahçılar veya Fethullah Gülen fikrini ve düşüncelerini benimseyen bir grubun lideri ol- duğu tartjşmasızdır." Refah'ın bîlgısayarına • Baştarafı 1. Sayfada ile Genel Merkez'e sızdınldığı belırlendı. Barem Dergisı'nde yer alan bir yazıda. olaydan, RP'de meydana gelen birdizi ıl- gınç olayın son örneğı olarak bahsedilerek "Bombalı bir su- ikast sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu, RP'nin bilgisa- yarlannın beklenmedik misafîri oldu. "Intikammıalıyor' diyedü- şünmek geliyor insanın içinden. RP'liler de zaman zaman böyle düşündüklerini ürpertiyle itiraf ediyorlar. Küçük bir ekran ko- nıma numarası ile vapılan bu iş, RP'lileri hem nıanen hem de maddeten rahatsız etmiş" denı- lıyor. RP Genel Merkezi'nde kullanılan bilgısayarın ekranın- da garip şekillerin uçuşup ekra- nın karanp aydınlanmasıy la baş- layan olaylann anıden bütün ek- ran ı "Uğur Mumcu ölmedi" ya- zısının kaplamasıyla son buldu- ğunun belırtildığı yazı. "Birbiri- ne şebeke sistemiyle terminal bağtantılı olan RP bilgisayarlan- nm hepsi Uğur Mumcu virüsii- nün kurbanı oldular. Bütün bil- gisayarlarda karşınızda aynı ya- n: *İJğur Mumcu ölmedi" sözle- nyle tamamlanıyor. Ugur Mumcu'nun basıt bir ek- ran koruma programı sayesınde gırdığı RP bilgisayarlan uzman ekıpler tarafından vakit geçiril- meden tamıredıliyor. Olayın so- ruşturma kısmmın gizli kalması- na özen gösteren RP'lılerbasına bilgi sızdınlmaması konusunda ise başanlı olamıyor. Sonuçta işin sorumlusu bulunamıyor ama 'hiç değilse' 'Uğur Mumcu ölmedi'yazısı RP'nin bılgısayar- lanndan silinivor. Öğretmene hac izni I Baştarafı I. Sayfada refim üzerine yemin ederim.'" Taslağın, personele venlecek izınleri düzenleyen bölümünde. yıllık iznın yanı sıra "mazeret", "hastahk", •'aylıksız" ızinlere de yerverildı. Taslagın 1Q1. mad- desinde, mazeret izinlerinin kul- lanılabileceği durumlar ve süre- 4er şöyle sıralandı. Doğumizni " Kadınlara doğunı >apmasın- dan önce \e doğum yaptığı tarih- ten itibaren 6'şarhafta. Erkekle- re eşinin doğum yapması sebe- biyle isteği üzerine 3 gün. Kendi- sinin veya çocuğunun evlenmesi; annesinin, babasının. eşinin, ço- cuğunun, kardeşinin ve kayınba- ba veya kayımalidesinin ölümü haUerinde 5 gün, kanunen bak- ma>a mecbur okluğu anası. ba- bası, eşi, çocuğu, kardeşi ile önemti bir hastalığa tutulması ve- ya bu halden kay nakJanan refa- kat mecburiyetinin raporla bel- gelendirilmesi şartıyla 3 ayı aş- mamak üzere raporda gösterilen süre kadar, bunîann ölümü ha- linde 5 gün." Hac izni Çalışanlara. hastalık duru- munda 6 ile 18 ay arasında izın verilmesıni de hükme bağlayan taslakta, öğretmenlere ücretsiz olarak "hac izni" de verilmesi öngörüldü. Taslağın. "aylıksız izin"Ien düzenleyen 103. maddesının 5. fıkrasında. "Memuriyetleri sü- resince, bir defadan fazla ouna- mak Uzere, hac farizasını yerine getirmek isteyenlere hizmet ge- reklerinin aksatılmaması şartıy- la bir ay süre ile izin verilir" dcnildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bütün bunların temelinde, "Ela- lem ne der" kaygısıyla uyuyamayıp, "Kimse bize kanşamaz" salvosuyla hava atma arasında bocalayıp dur- mamız yatıyor. Devlet, insan gibidir. Dile düştü mü yandı. Son aylarda Türkiye, Av- rupa'nın ve ABD'nin diline düştü. Şu anda Türkiye'de, insan haklan ihlalleriyle ilgili tam üç heyet bulu- nuyor. Birincisi, Avrupa Işkenceyi Önle- me Komitesi. Bırkaç yıl önce de Türkiye'ye ani olarak gelip, emniyet binalarmda "Filistin askısı" ve "elektrikli aletler" bulan bu heyet, bir haftadır incelemelerini sürdürü- yor. Ikincisi, ABD Dışişleri Bakan Yar- dımcısı John Shattuck. Bu konu- ğumuz Ankara'da temaslarda bu- lunduktan sonra Diyarbakır'a gitti. Valiyle, İnsan Hakları Derneği yöne- ticileriyle görüştü. Vali, cinayetleri köylü kılığına giren PKK'lilerin işle- diğini söylemiş, İHD yöneticilerı de güvenlik güçlerini ve koruculan suçlamış. Shattuck, Vali Doğan Hatipoğlu ile görüşürken, elini ce- bıne atıp demış kı: - Bende kayıpların listesi var. Is- terseniz vereyim. Vali, "Bende de var. Ver de karşı- laştıralım" diyemeyeceğine göre, faillerı bulmaya çalıştıklarını söyle- mekle yetinmiş. Üçüncü konuğumuz dün aniden Bu Nasıl Devlet? geldı. ABD'Iİ Demokrat Senatör Dennis DeConcini. Bu konuğu- muz, üzerinize afiyet Türkiye'ye ba- yılır. ABD Senatosu'nda Türkiye'ye yüzde 10 kesintinin yapılması ıçin yoğun çaba harcamıştı. Bir de Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Ne- zan'ın yakın dostu. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal DeConcini ve he- yetinin listesıni görünce, özelleştirı- lecek KlT'lerin listesini görmüş gibi olmalı ki, randevu istemlerini kabul etmemiş. DeConcini'nin gelışi "ABD'Iİ se- natör" olarak değil, "AGİK Heyeti Başkanı" sıfatıyla olduğu için, heye- tin, Soysal'ın yanı sıra diğer yetkili- lerle de görüşememesi, yeni bir ba- şağrısı olabilir. Bu heyetler karşısın- da tavrımız ne olacak? "Arkadaş, Türkiye'ye gelme öz- gürlüğü sadece tunstıktir. Madem geldin, git Antalya sahillerine, daha sezon kapanmadı" mı diyeceğiz? "Arkadaş, sen ne insan hakkı ih- lalinden söz edıyorsun? Biz Vıyana kapılarma dayanırken, askerlerı, ağaçtan kopardığı elmanın parasını ağaca asan bir neslin çocuklanyız" deyip, Osmanlılık mı taslayacağız? Tabii ki bunlar değil. Ama ne? Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, insan haklan heyetlerinın ancak Türkiye'nin oluru ile gelebileceğini, görüşme listesini de gelen heyetın değil, Türkiye'nin yapacağını söylü- yor. Son dönemde, "ulusal onurun" simgesi haline gelen Soysal, bu de- ğerlendirmelerinde haklı olabilir. Dünyanın diline düşüp, ikide bir in- san haklan sorgusundan geçmek, sadece Soysal'ı değil, her Türk va- tandaşını yaralar. Ama insan hakla- rının "sınır tanımayan" özelliğini de gözardı edemeyiz. Burada, "Kardeşim, insan hakları çok göreceli bir kavram. Kaldı ki ABD'nin bu silahı nasıl da işine gel- diği gibi kullandığını çok iyi bilıyo- ruz. Suudi Arabistan'da Batı'nın anladığı anlamda insan haklannm 'ı'si yok. Çin'le ilgili raporlar, ABD'lı işadamlarının bu ülkeyle ilişkisine göre değişiyor" diyebilirsiniz. Bun- da haklılık payı da vardır. Yanıtsız sorular O zaman bütün bunları, "Batı ne der, ne demez"\ bir yana koyalım ve şu soruların yanıtlarını arayalım: - Güneydoğu'dan sonra Tunceli yöresı, şimdi de Sıvas bölgesinde köyler yakılıyor. Bunu kim, niçin ya- pıyor? Bu sorunun yanıtını bulama- yan bir devlete halkın güveni zayıf- lamaz mı? Köyler ıddia edildıği gibi devlet tarafından yakılıyorsa kor- kunç, PKK yakıyorsa ve bunu dev- let saptayamıyorsa yine korkunç... - Güneydoğu'da köyler kasabala- ra, kasabalar kentlere göçüyor. Di- yarbakır'ın nüfusu üç kat arttı. Dev- let bu göç karşısında ne yapıyor? - Arkadaşımız Türey Köse, Van gözlemlerini anlatırken tüylerim di- ken dıken oldu. Van'ın Saray ve Özalp ilçelehnde, solcu bilinen kişi- lerin evlerinin kapılarma kırmızı bo- yayla çarpı işareti konmuş. Kahra- manmaraş katliammı anımsatan bu girişimin açıklaması nedir? - Faili Meçhul Cinayetleri Araştır- ma Komisyonu'nun işlevı de "meç- hul" hale geldi. Başkan Sadık Avundukluoğlu, arkadaşımtz Ev- ren Değer'e, "Devlet olaylann kay- nağına gitme cesaretini gösteremi- yor. Görevini ifa edemiyor. Mumcu soruşturması için ciddi bir kadro bile oluşturulamadı" diyor. Siz hiç, "Ben fırça kullanmasını bilmem" di- yen ressam, "Ben futboldan anla- mam" diyen antrenör gördünüz mü? Temel işlevi toplumsal düzeni korumak olan devletin, en kilit ku- rumları nasıl böylesine "yetersiz" olabilir? Avrupa'yı, gelen heyetleri, giden heyetleri bir kenara koyalım, ku- rumları sağlıklı işlediği iddia edilen bir devlette bu sorulara yer yoktur, olamaz. "Kabile yönef/m/"değil, "sosyal devlet" isteyen insanlann da bu soruları kendilerine "dert" edinmesi gerekli. Ne yazık ki ülke- mızde daha çok şu mantık geçerli: Bu devlet böyle devlet, Bunlan boşver, haline şükret... Va artlllclll AGÎK baskın heyetine ret • Baştarafı 1. Sayfada la eğilmekte geç kaldığını belırt- ti. İKT Ekonomik ve Tican Işbir- liğı Daimı Komitesi (İSEDAK) 10. Toplantısı dün The Marma- ra Oteli'nde kalabalık bir katı- lımlabaşladı. Açüışta Kuran okundu Toplantmın acılışında Kuran okunduktan sonra bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı ve İSE- DAK Başkanı Süleyman Demı- rel, dünyada çok hızlı ve etkılen uzun süre devam edecek olan de- ğişimlerin hüküm sürdügü bir dönemden geçildiğine dikkat çekti. Değişım rüzgarlannın ulusla- rarası ılişkilerden ıç politika ve ekonomiye kadar tüm ülkelen derinden etkılediğını vurgulayan Demırel. sözlerini şöyle sürdür- dü: "Dünya, bir küreselleşme ve karşılıklı bagımlılık sürecine gir- miş bulunmaktadır. Aynı şekilde bölgesel işbirliğinin önemi de art- mıştır. Ortaya yeni imkanlar ve nrsatiarçıkmışnr. Bunlargelecek için ümit vermektedir. Ancak, ba- n sıkıntılar ve tereddütler de sür- mektedir. Hatta veni sorunlar da görülmektedir. Bu veni dönemde ortaya çıkan imkanlann değer- lendirilmesi ve karşılaşılan sorun- lann aşılabilmesi için ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin veni eği- limlerdikkate alınarak güçlendi- rilnıesinin önemi artmaktadır." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, konuşmasında İKT'nın Bosna-Hersek konusunda gös- terdigi dayanışmayı da överek şunlan söyledi: "Bosna-Her- sek'in Müslüman halkına yönelik insanlıkdışı saldınlar dev^m edi- \t)r. Aynı şekilde Azerbaycan'ın maruz kaldığı saldınnın bir an önce son bulması ve iç istikrannın hızla sağlanması suretiy le dost ve kardeş Azerbavcan halkının mut- luluk \e refaha kav uşması en bü- yük dilegimizdir." Kıbns'a banşçı çözüm Kıbns'ta Müslüman Türk hal- kının uzun yıllardan beri eşıtlık ve hukuk mücadelesi verdiğinı, banş ıstedığını, Kıbns sorunu- nun banşçı \ollardan çözülmesı yönunde çaba gösterdığinı hatır- latan Demırel. bu konuda ise şöy- le konuştu. "Kıbns Türk halkı- nın karşı karşıya kaldığı ekono- mik /orluklarve kısıtlamalar,son zamanlarda daha da artmıştır. Bu vesile ile İKT zirve kararla- rında da öngörüldüğü üzere İs- lam Konferansı üyesi ülkelerin Müslüman Kıbns Türk halkı ile tkari,ekonomik\ekültürel ilişkj- lerini geliştirmeleriyararh ola- caktır. Bövlece, tslam ülkelen Kıbns meselesinin adil vegerçek- çi çözümüne katkıda bulunmuş olacaklan gibi, bu konudaki da- vanışmalannı da somut bir şekil- de ortaya koymuş olacaklardır." Aüe yetim kaldı NEVV YORK (AP)-"Addams Ailesi" dizisinde, baba Gomez'i ovnayanRaul Julia(soldan3.), tedavi görmekte olduğu \ew York Long Island Hastanesi'nde öldö. Perşembe gününden beri komada olan aktör.54 •^•MMkJI. * * ^ ^ P ^ ^ LALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Av rupa'da Güven- hk ve tşbırlığı Konferansı (AGİK) Heyeti Başkanı sıfatıyla öncekı gün anıden Türkiye'ye gelen ve "Kürt lobicisi" olarak bılınen ABD'lı Demokrat Senatör Dennis DeConcini ile berabenndekı he- >et. Ankara'da tepkı gördü. TBMM Başkanı HüsamettinCin- donık ile bıraraya gelen heyetın. Cumhurbaşkanı. Başbakan. Dışiş- leri Bakanı ve kapatılan DEP'ın tutuklu mılletvekıllenyle görüş- me taleplerı. "AGİK mekanizma- sını ihlal ettigi" gerekçesıyle red- dedıldı. Ancak Amenkan Kongre- sı'nın etkın ısımlennden DeCon- cını'nın, ABD Başkanı Bill Clin- ton'ın Ortadoğu'ya vapacağı tan- hı gezıye eşlık edeceğıne dikkat çekılerek. Ankara'da üst düzev yetkılılerle görüşme ısteğının ge- n çevnlmesi "diplomatik hata" olarak değerlendınldı. Türki- ye'nin. DeConcım'ye gösterdığı tepkıyle, polıtıkasınıClınton'aak- taıma fırsatını kacırdığı savuaul- du. Merkezi Paris'te bulunan Kürt Enstıtüsü'nün Başkanı Kendal Nezan'a yakınlığıvla da bılınen DeConcini. ınsan haklan ıhlallen konusunda Türkiye'ye sert suçla- malar yöneltırken. "etnik grup" olarak tanımladığı Kürtlenn dılle- rıni konuşma ve kültürlerını ge- liştırmelerı ıçın "siyasiçözüm"bu- lunması gerektığını söyledi. Amenkan Kongresi ÂGİK Hel- sınkı Komısvonu >e Kongre Istıh- barat Komitesi başkanlıklannı da yürüten DeConcini. dün bir grup gazeteci ile görüştü. Türkıye'ye anızıyaretını 'AGİK heyeti başka- nı' olarak vaptığını söyleyen De- Concını ile basın mensupları ara- sındaki söyleşı. karşılıklı görü^ alışvenşı havasında geçtı. Türki- ye'ye yönelik dış baskıların ka- muoyu üzerınde olumsuz etkıler vaptığı anlatılan DeConcini, terö- rıst bir örgüt olan PKK ile 'etnik bir grup' olarak nıtelendırdığı Kürtlen bırbınndenayırdıklarının altını çızdı. Türkiye'ye en son 1989 yılında gelen DeConcini "Özaldönemin- de tutuklu milletvekilleriv le görüş- tük. Şimdi ise kabul edilmedi. Tür- kiye'de. o dönemle mukavese edil- diğinde, insan haklan daha sert biçimdeihlalediliyor. Vöğun işken- ce iddialan var. Etnik külture yö- nelik hiç tolerans vok Bu gözlemi yapmaktan üzgünüm" dıye ko- nuştu. DeConcini, Türkiye'de ınsan haklarının geçmışten çok daha cıddı bıçımde ihlal edıldığını sa- vundu. Ankara. 'AGİK mekanizmala- nnaaykın olarak' Türkıye've ge- len heyetın. Cumhurbaşkanı Sü- levman Demirel. Başbakan Tansu Çiller, Dışişleri Bakanı Mümtaz Sovsal ve Olağanüstü Hal Bölge Valısı Ünal Erkan ile son anda or- taya konan görüşme istemlerini kabul etmedı. Heyetın. kapatılan DEP'ın tutuklu mılletvekıllerıvle görüşme ıstemı de reddedıldı. Dışişleri Bakanlıgı kaynaklan Cumhuriyefe yaptıkları değer- lendırmede, Türkiye'nin. üyesı ol- duğu Avrupa Konseyı'ne olan ta- ahhütlenne uyarak ınsan hakları heyetlennın zıyaretlerine ızın ver- dığını anımsattılar. Avnı kaynak- lar. heyetin AGİK mekanızmasın- da öngörülen hükümlere aykırı olarak Türkıye'yı zıyaret ettıgıne dikkat çektiler. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada hatırlamakta yarar var. Içişleri Bakanı Sayın Nahit Menteşe şöyle diyor: "Ümitliyim. Dikkat ederse- niz faili meçhul cinayetlerde birini yakalıyorsunuz, aynı adam başka şeyleri de yap- mış çıkıyor. Genye doğru gi- dince bazı eylemlerı ortaya çıkıyor. Yani birisini yakalı- yorsunuz, adam itiraflarda bulunuyor, 'daha önce şunu, şunu yapmıştım' diyor. Bü- tün ümidimiz de o. Oldukça eskimiş bir hadise olmasına karşın bız tüm gücumüzle çalışıyoruz." Sayın Bakan'ın dediklerin- den çıkan anlam şu: "Kazara bir olayda bir sanık yakalar- sak, o da Uğur Mumcu su- ikastını yaptığını itiraf ederse katilı bulduk demektir." Nas- reddin Hoca'nın, borcunu ödemek ıçin çalı dikip, sür- tünen koyunların yünlerini toplamasına benzer bir yön- tem. Başsavcı Sayın Nusret Demiral da benzer ıfadeler kullanıyor: "Araştırmalar su- rüyor. inşallah iyi bir sonuç alacağız. Ben ümidimi kay- betmedim." TBMM Faili Meçhul Cina- yetleri Araştırma Komısyonu Başkanı Kırıkkale Mılletvekili Sayın Sadık Avundukluoğ- luise zehır zemberek bir açıklama yapıyor, "Devlet olaylann kaynağına gıtme cesaretini gösteremediği için kamuoyunu da gereksız konularla meşgul ediyor" di- ye başladığı sözlerini şöyle sürdürüyor: "Mumcu cına- yeti, faili meçhul cınayetlerin en belli başlısıdır. Bu olayın kesınlikle aydınlatılması ge- rekır. Devlet bu konuda özel bir komısyon oluşturmalıdır. Bunun kaynağına ulaşıldığı takdırde birçok gızli kalmış olaylar bütün çıplaklığı ile ortaya çıkacaktır. Bu cınaye- tin failinin yakalanması, Tür- kiye'de yapılmak istenilen işin aydınlatılmasını sağlaya- caktır. O nedenle de endişe edıyorum ki, ışın cıddı olarak üzerine gidecek kadrolar oluşturulmamaktadır. Bir an- lamda devlet çözemıyor, bir yerde tıkanıyor." Sayın Avundukluoğlu b,u değerlendirmeyı yaparken, ı başkanı olduğu komısyonda yaşadıklarını da bir anlamda dile getırmiş oluyor. Gerçek, bir noktada odak- laşıyor: Uğur Mumcu cina- yetındeki giz perdesı arala- nırsa bütün faili meçhul ci- nayetlerın üstüne aydınlık serpılecektır; ama, Mumcu suikastı karanlıktadır. Karan- hk, Türkiye'yi de karanlığa boğuyor, önumüzü görmeyı engelhyor. Ne yazık kı cinayetten 21 ay sonra durum budur. • •• T Ü R K İ Y E ' N İ N E N M Ü T H İ Ş D E V K A M Y O N U V E M Ü T H İ Ş M O T O R U BMC DEV KAMY0NBMC 220-26 Dev Kamyon. Cummins turbo dizel motoru, hidrolik direksiyonu, tam havalı freni, takviyeli yekpare çelik şasisi, yataklı, ayarlanabilir koltuklu şoför mahalliyle Türkiye'nin en müthiş dev kamyonu. İster tek çekişli, ister çift çekişli, ister şasi, ister damperli, ister kaya tipi, ister kum tipi, ister çekici, ister silobas, ister transmikser, ister frigorifik kamyon, ister su tankeri, ister yakıt tankeri, ister itfaiye aracı, ister çöp kamyonu, hangi tipte isterseniz... Motorundan şasisine, şanzımanından diferansiyeline kadar, tüm BMC'ler gibi, BMC Dev Kamyon da, BMC'nin uluslararası üstün kalite standartlarına sahip. Ve tabii, tüm BMC'lerde olduğu gibi, BMC Dev Kam- yon'un da arkasında, daima en avantajlı koşulları sunan BMC Yetkili Satıcıları, yılların deneyimine sahip BMC Yetkili Servisleri ve lugatlarında "o parça yok kardeşim" sözü bulun- mayan BMC Yedek Parça Satıcıları, yani BMC güvencesi var. Siz de dev kamyon alacaksanız, Türkiye'nin en müthiş dev kamyonunu alın. BMC Dev Kamyon alın. SAT1Ş-SERVİS (tz»lr): Te (232)461 08 50 (10 hat) Faks (2321486 94 37 MURA B&.GE MÛDÖRIÖĞÜ: Tel (312)341 19 25 Faks (312)341 13 90 İSTAKBUL BÖUE MÛOÜRLÛĞÜ: Tel (212) 567 39 20 Faks (212)565 5184 MMIU BÖLEE MÜOÛRLÜ6Ü: Tel (322) 457 35 98 Faks (322) 453 32 82 SAMSUN BÖIGE MÜOVRLÛĞÖ: Tel (362) 233 54 51 Faks (362)233 26 82 Dunyanın en unlu ığır tıp dızel motoru olan Cummins, 1919yılmda kurulan ve başta Amenka Bırleşık Devletlen nm Intiıana. Norttı Carolma ve New York takı dev fabrıkalan olmak uzere Ingıltere'oen Brezılyaya, Japonya'dan Tûrkıyeye kadar dunyanın dört öıryanında uretım tesıslerı bulunan Cummins Engıne Company taratından uretılmekiedır Ağır tıcarı araçlar ınşaat ve endüstrı araçlan, gemı tren. tank motorları dahıl tam 3 500 değıstk tıp araç ıçın motor ürettığı göz önünde bulundurulduğunda, Cummins'ın. konusundakı üstunluğu, uımanlığı rakıpsızlığı daha da iyi anlaşılır 23 000 çalışanıyla, yılda 250 000 adede varan motor ûretımıyle Cummins Engıne Company, dunyanın en büyük ağır tıp dızel motoru üreticısı unvanına sahıptır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle