Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25EKİM1994SAU 12 KULTUR KitapFuan'nın onur yazan AdaletAğaoğlu KüJtûr Servisi - 5-13 kasım 1994 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 13. TÜYAP Istanbul Kitap Fuarf- nın onur yazan, Adalet Ağaoğlu ola- rak belirlendi. Ağaoğlu'nun onuruna 8 kasım sa- lı akşamı saat 19.30'da, Beyoğlu Küçük Sahne'de Istanbul Devlet Ti- yatrosu sanatçılannın ve Türkiye PEN Kulübü'nün katıbmlanyla 'Adalet Ağaoğlu Onur Gecesi ve ödül Töreni' düzenlenecek. Yazar, fuar süresince çeşitli etkinliklere ve imza günlerine kaülacak. Yazann 'öhneye Yatmak", "Bir Dügün Gecesi' ve 'Hayır' adlı yapı- tlanndan oluşan üçlemesi de Yapı Kredı Yayınlan tarafından gerçek- leştirilen yeni basımında 'Dar Za- manlar' başhğıyla okura sunuluyor. 1929 yjlında Nallıhan'da doğan Adalet Ağaoğlu, Ankara Üniversi- tesi DTCF Fransız Dili ve Edebiyatı bölümümü bıtirdi. 1950'li yıllarda Ankara Radyosu'nda dramaturg ve Kültür Yayınlan Şube Başkanı ola- rak çalışan Ağaoğlu, ilk radyo ve sahne oyunlannı bu yıllarda yazdı. 50'li ve 6O'lı yıllan tiyatroya ada- yan yazann bu dönemde kaleme aldığı radyo oyunlanndan 'Yaşa- mak", Fransız Radyosu'nda yayın- , landı. Kısa oyunlanndan oluşan 'Üç Oyun" (Bir Kahramanın Olümü, Çıkış, Kozaiar) adb yapıtı 1974 TDK Tiyatro ödülü'nü kazandı. İlk romaru "Ölmeye Yatmak' 1973 yılında yayınlanan Ağaoğlu, 1976'da 'Fikrimin inceGülu , 1979'- da da ilk romanırun devamı niteli- ğindeki 'Bir Düğün Gecesi'ni yayı- nladı. Bu yapıt, yazara o yıl Orhan K.e- mal ve Madaralı roman ödülleriyle, Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödü- lü'nü getirdi. Kuruç'tan iki bakana dava ANKARA (Cınnhuriyet Bürosu)- Kültür Bakanı Tîmurçin Savaş ve Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar hakkında toplam 250 milyon liralık manevi tazminat davası açıldı. Dev- let Tıyatrolan eski Genel Müdürii Bozkurt Kunıç'un, yargı kararlanna karşın görevinden bir çok defa alı- nması nedenıyle açılan davalarda gerekçe olarak, "hukukun ve yargı kararlannın hiçe sayılması" gösteril- di. Devlet Tiyatrolan eski Genel Mü- dürii Kuruç'u 4 kez yargı kararlan- na aykın olarak görevden alan eski Kültür Bakanı Sağlar hakkında. 150 milyon liralık manevi tazminat da- vası açıldı. Kunıç'un vekıli olarak davayı açan Avukat Metin Gündaj, J992 vılından bu yana geçicı görev- ler \e yargı kararlanna karşın sürdü- rülen görevden alma işlemlerinın, hukuki dayanağı olmadığını belirtti. Sağlar'ın göreve geldıği tarihte baş- lattığı "yenideıı yapılanma" süreci- nin, hukuki dayanağının bulun- madığının belirtildiği dava dilekçe- sınde. 1992 yıbndan ben görevden alma \e geçici görevlendirme işlem- lerine karşıbk verilen yürütmeyi dur- dunna ve iptal kararlan, tarihlenyle gösterildi. Umberto Eco, Tüm Avrupa'da tek bir dil konuşulabilir mi?' sorusunu yanıtlıyor Ingilizceyle savaşmamak gerekKültür Servisj- Dünyada belki de asla tam anlamıyla mükemmel bir dil obnayacak. Yine de günümüzde insanlar, aralanndaki iletişimi ko- laylaştırmak için mükemmel bir dil arayışı içindeler. Bu konuda dilbi- limciler ve yazarlar da çok çeşitb gö- rüşler bildiriyorlar. Fransa'da yayı- mlanan "L'Eveoement du Jeudi" dergisi konuya ilgi göstermiş ve son sayısında bu konuda görüş bildire- cek en yetkin entelektüellerden biri olan Umberto Eco'ya güncel bir soru sormuş: "Tüm Avrupa'da tek bir dil konuşulabilir mi?" Dergide Eco'yla yapılan söyleşi- den bölümler sunuyoruz: - Fransa'da konuyla ilgiB kişiler, İngüizcenin üstünlüğüne karşı savaş açmış durumdalar. Bu konuda görüş- lerinizi alabilir miyiz? İngilizcenin önemi Bu büyük bir olay! Amerika bu- gün dünyada bir numara. Asya İngi- lizceyi kabıü etti. Çinliler bile kabul ettiler bu dili... Ne bunu inkar etmek ne de bu olaya karşı savaş açmak ge- rekiyor. Pek çok alanda derinleşebil- mek için Ingilizce bilmek gerekjyor. Bu öyle korkunç bir olay değil. Belki bir gün Japonca bilmek de şart ola- cak! Şimdiden Rusça'ya bile da- dandık... Ben baa bibmsel makale- Ierimi doğrudan İngilizce yazmayı tercih ediyorum. Eğer on- lan İtalyanca yazrruş olsam çeviri yaptırmak gibi zorun- luklarla uğraşacağımdan vakit kaybederim. Belki bu, insanı zor durumda bırakı- yor ama bu gerçeklik de yadsınamaz. Böyle yerel problemleri bir yana bıra- kıp dünyanın bu günkü durumunu gözden geçir- mek gerekiyor. Bu gerçeği de hiçbir düşünce çüriite- mez. Olağanüstü bir dil - L luslararası alanda kul- lanılan İngilizce biraz kısaltümış, sınırlı bir İngiliz- ce değil mi? Bu görüşe tamamen katılı\orum. Bu dilin bazı belirgin niteliklen var. An- cak çok yararlı olduğu da yadsınamaz. İnsanlar ara- lannda genellikle kötü bir ıngilizceyle anlaşıyorlar. Oxford ve Cambridge'de insanlar bugün uluslararası dil ola- rak ingilizceyi kabul ediyorlar İngı- lizler de bugünlerde çok değişken bir dil kullanıyorlar. Konuşma şekilleri. aksanlan gitgide bölünen bir sosyal yapının göstergesi. Fransızlar, dille- rini olur olmaz şekilde konuşan bir Eco - Herkesin hareketlerle anlaşttğı bir yer dûşlüyor. yabancıya karşı çok daha sert dav- ranıyorlar. Bizde ise durum farklı. İtalyanlar yıllardan beri dillerinı b o zan yabancılara abşkınlar. Örneğin benim eşim Alman kökenb ama otuz yıldan beri İtalya'da yaşıyor. Yine de bir bakkala gidip de iki cümle söylediğinde onun Amerikab bir zenci olduğu- nu düşünebibrsiniz. - Buna karşın sizin İngi- lizceniz hiç de fena değil... Ah! Bence bu dil olağanüs- tü. Çok güzel Fransızca ko- nuşuyorum ama yazarken İngilizcem daha iyi. İngiliz- cenin kendi içinde parçala- namaz bir mantığı var. Diğer Latin dilleri arasında belki de en kesin olan dil İngilizce. Diğer dillerde. bir kebmenin pek çok farklı anlamı olabili- yor ama İngilizce böyle bir durumu asla kabul etmiyor. Birden fazla dil - Yani bunu bilmek ya da öğrenmek gerekiyor... Tabıi kı. Bugün artık bir- den fazla yabancı dil bilmek zorunlu hale geldı. Jacques Toubon da bunu söylüyor. Bana "Herkes iki ya da üç yabancı dil öğrenmeli. Belki iterde Amerikalılar bile bunu başarırlar!" demişti. -Bazı yabancı diller farklı ülkeier arasında ilerişimi sağlıyor. Ancak bazıları da diğerlerine ihanet etmiyor mu? Tabii ki hayır! Bu çok saçma bir düşünce. Ben İngilizce yazryorum, İngilizce konferans veriyorum, an- cak bir İtalyan entelektüeliyim. Humboldtdan bu yana, yabancı dil öğrenmek zorunlu hale geldi ama bu asla kişinin anadibni gölgelemiyor. Tam tersine onu da zenginleştiriyor. Ben yeni kelimelerle konuşmuyo- rum, çok daha derin bir şekilde ko- nuşuyorum. Böylece anadilime daha da yakın- laşıyorum. Bu çok verimli bir abşve- riş. İngilizceyi böyle zengin bir dil haline getiren de kanşıklığı. Anglo sakson bir temele oturup, Latin dil- leriyle de pek çok ilişki içinde ol- ması. İşte tüm bu özellikleri İngiliz- ceyi zenginleştiriyor. İtalyanlann trajedisi de bu noktada başbyor. İtalyanlar yüzyıllar boyunca entel- ektüel bir dil kullandılar ve bu dili gebştiremediler. Hareketlerle anlaşüsa... - Sağır-dilsizlerin konuşma şekli ve hareketlerle anlaşmak belki de ulus- lararası platformda büyük bir avantaj sağlar insana... Kaliforniya'da bir profesör bana, öğrencilerinden bir şiiri bu şekilde anlatmalannı istediğini söylemişti. Sonuç büyüleyici olmuş. Herkesin hareketlerle anlaştığı bir yer düşü- nün. ne olağanüstü olurdu bu! Ama o zaman karanbkta ya da telefonda insanlar nasıl anlaşacaklardı? 'Hamlet', işini ciddiye alan bütün oyunculan bugün hala bir mıknatıs gibi çekiyor 6 Danimarkah 9 yı oynamak, ergenliktöreni 9 Kültür Servisi - Sherlock Holmes, Mike Hammer ve Mozart'ı tek bir karakterde birleştirecek olsak kimi elde ederiz? Tabü ki Danimarka Prensı Hamlefı. Bugünedek Jeremy Brett, Stac> Keach. Tom Hulce, Christopher Plummer, Richard Briers, France de la Tour tarafından canlandınlan Hamlet, işlerini ciddiye alan bütün oyunculan bugün hala mıknatıs gibi çekiyor. "Ben Hamlet'i oynuyorum" diyen oyunculara insanlar soluklannı tutarak, gıptayla bakıyorlar. Hanîlet, dünya yazınının en üzgün genci. Kurnaz bir gözJemci. Etrafındaki yetişkinlerin dünyasında görülen kötülüklerin girdabında masumiyeuni korurken, bilge de kalabiliyor. 1961 yılında Hamlet'i canlandıran Jeremy Brett. bu rolün genç bir aktörü birparadoksla karşı karşıya bıraküğını düşünüyor: "Hiçbir zaman Hamlet'i oynamaya hazır değilsinizdir. Hazır olduğunuzda da çok > aşlsuımtş olursunuz". 1957 ve 1964 yıllannda bu rolün altından başanyla kalkan Christopher Plummer ise "Böyle binlerce renk ve deneyim içeren bir Daniel Day Lewis rolü, bu duyguları anlayacak denli yaşlanmadan nasıl oynay abilirsiniz ki?"diyesoruyor. Oyunun merkezinde bulunan •bîlgeliğin harekete karşı' savaşının hem lütuf hem de sorumluluk olduğunu savunuyor. PUımmer'a göre Hamlet'in oyuncuya verdiği tek şey, başağnsı. Aynca. asla Hamlet olamayacağını Kenneth Branagh düşündüğünüz Hamletlerle, bir gün bu rolü üstleneceğini hayal bile etmeyen Hamletlerde var. Amerikab Aktör Tom Hulce, "Oynamazsam bu dünyadan gözüm açık giderim dediğim roller arasında Hamlet \ oktu" di\ or. Rol kendisine, ilk kez 1983 yılında oyun yazan Peter Shaffer tarafından önerilmiş. En sonunda. Kevin KJıne geçen yıl Hamlet'i oynayan Hulce, eleştirmenlerin beğenisini kazandı. Kevin Kline v e Stacy Keach için Hamlet rolü her birinin üçer kez tırmandıklan birdağ. Kline. son oyunda gözyaşlannı tutamamış. "Biliyorum fazla romantik ama Hamlet için çok üzıilmüştüm" dıyor. Bu rolü iki kez üstlenen Christopher Walken Hamlet'in kararsızlıâı uzerinde fazla durmaktan kaçınmış. Hamlet'in karşı karşıya kaldığı ahlaki ikilem, zaman zaman cinsiyet değiştirdi. 1864yıbndaAlice Marriott. yüzyıl başlannda ise Eleonora Duse v e Sarah Benıhardt gibi kadın oyuncular prensi canlandırdı. 1973 yılında Hamlet'i canlandıran bir başka kadın oyuncu France de la Tour. gençliğin ve yaşamın bütün duygulannı ifade eden evrensel gençliği temsil eden başka bir rol olmamasına bağlıyor bunu ve "Bir kadının Lear'i oynamak istemesi için bir neden yoktur. Ama Hamlet farklı" diyor. Hamlet prodüksiyonuyla 80'b > ıllann başında turneye çıkan oyııncu-yönetmen Steven Berkoff için bu rol 'bir ergenlik töreni'. Hamlet'in başka türlü bır rol olduğuna kuşku yok. Biraktöriin şöhreti üzennde, bazen de adaletsizce, güçlü bir etki yapabilir. Genç bir oyuncuya "Bu rolü başanyla canlandıramazsan, kariyerin bütünüyle yok olur" demek adıl midir? Sünon Russeil, Keanu Reeves ve Ralph Fiennes ise önümüzdeki yıl Elsinore sarayında görülecek yeni Hamletler. KÜLTÜR • SANAT 'Cumhupiyetten Günümüze Türk Karikatûrü' albûmû • ANKARA (ANKA)- 'Cumhuriyetten Günümüze Türk Karikatürü'nün kurumsal açıdan inceleneceği ve karikatürcülerimizin yaşamlanna ilişkin bilgilerin yer alacağı bir karikatür albümü hazırlayan Sait Munzur, Türk karikatürünün cumhuriyetten günümüze kadar olan gelişimini kuramsal acıdan ele alarak incelemeyi amaçladığını söyledi. Bugüne kadar Türk karikatürüyle ilgili yayımlanan tüm çalışmalardan çok daha geniş bir çabşma yapüğını kaydeden Munzur, albümün arabk ayı içinde yayımlanacağını belirtti. Munzur, albümdeyaklaşık 120 karikatür sanatçısının fotoğraflan ve karikatürleri ile birbkte yaşamlanna ilişkin kısa bilgilere de yer verileceğıni kaydetti. Çeyiri: Dillerin Diir yeniden yayımlandı • Kültür Servisi - Çevirmenlerin 'başucu kitabı', birkaç yıl önce aramızdan aynlan Prof. Dr. Akşit Göktürk'ün "Çeviri: Dillerin Dib" adb kitabı, Yapı Kredi Yayınlan'da yeniden yayımlandı. Örnek nitebğindeki çevirilerin yanı sıra bibmsel çabşmalanyla da tanman ve özellikle Türkiye'de çeviri sorunlannm "çeviribilim' çerçevesinde ele abnmasını hedefleyen Göktürk, çeviriyi kitabında şöyle tanımlıyor: "İnsanın kendi yaşam çevresi dışındaki olgularla düşleri bilme çabasının bir sonucudur çeviri. Değişik topluluklann, uluslann, bilim, sanat, düşünce alanındaki çabalannı birbirleriyle paylaşabibne yoludur. Insanoglunun ayn diller konuşması gerçeği Babil'den beri hep var olagelmiştir. Bu yönüyle tek tek diller ötesinde bir ortaİc dildir çeviri, dillerin dib'dir. Kıskanç bir Tann'nın, insanoğlunu bölüp dağıtmasından doğan olumsuz sonuçlara, Prometheus'ce bir başkaldırmadır." İDSO'nunaçılış konseri Kültür Servisi - İstanbul Devlet Senfonı Orkestrası 1994/95 Konser Sezonu'nu cuma günü saat 19.00'daAyaİrini Müzesi'nde vereceği konserle açıyor. Aynı konser, cumartesi günü saat 11 .OO'de tekrarlanacak. Devlet sanatçısı, piyanist Verda Erman'ın sobst olarak katılacağı konserin şefi, Christof Escher. Programda S. Rahmaninofun 2 no'lu piyano konçertosu J. Brahms'ın "Joseph Haydn'ın Bir Teması Czerine Çeşitlemeler"i ve Ludvvig van Beethovenın 3. Leonore Uvertürii bulunuyor. Konserler, ilk üç hafta Aya İrini Müzesi'nde, diğ^r konserler, Maçka Maden Fakültesi G. Amfısi salonunda verecek. 293 89 78 (3HAT) Catherıne de Medıcıs rolunde VIRNA LISI I9V4 Cannev Fılm FestıvaJı En lyı Kadın Oyuncu Odulu IS ABELLE ADJAM • DANİEL AUTEUIL JCAN HLGHES ANGL^DE • VINCENT PEREZ Kraliçe Margot "La Reine Margot" ALEX^\DRE DUV1AS ın rumınımljn uyarlanmıjtır Bır PATRICE CHEREAÜ Fılmı Be^oçiuBE1fOĞlUf?Sl 32 40) 1? 00-15 00-18 00-21 00 '337 O1 28 I1 '5 M 3018 00-2' 30 İ S T A N B U L MUMAYUK TİYATRO DERGİSİ 25 - 27 EKİM 1994 " Ş A D 1 Ç A L I K A N I S E R G 1 S 1 6 Htaı 28 Eüm 19"H Tork hev-kel sanatınuı \e DGSAruncxiemİJ adı Şadı Çaiıkf 191 ~-19^9) anısna duzenlenetı sergı Sanatcmın fıguraııf ve soyut çalışmalanndan desen. rolyef, heykel ve tablolan bu sergıde yer alıyor Sergı Pazar Pazartesı le Ba\ram gûnlen barıç hergûn 1100- 19 OO arast gezılebttır. Kültür Sanat ılanlarınız ıçın 293 89 78 (3 hat) BULUNMAZ TİYATRO - İ MUAMMER KARACA İZIEYİCİ REKORUUI KIRAN OTUN INEK Yazan' Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Bulunmaı Cumartesi 21.00 TÖRKİTf'Df İLK KEZ HERTA$TANCOCUâ«OrUN SİHİRLİ SANOIKYazan-Yöneten >'-. H. Hilmi Bulunmaz , Salı 15.00 rc SESSİZÜĞİN RENKLERİ Aslan Timur Çarşamba 20.30 Bılet satıs: ÇARSI Capıtol: 391 18 34 (3hat) Maslak: 285 05 2O (8 hat) B.köy: 572 84 06-07 Tel: 513 74 31-522 65 85-251 60 90-638 14 84 ÜÇ RENK: MAVI Günümüz Sinemasının 1 Numaralı Yaratıcısı K. KIESLOWSKI'nin bütün büyük festivalleri silip süpüren başyapıtı l'jyi Vencdık I csııvalı l;n lyı l'ılnı Muvuk Odulu In İvı Kadın Oyuncu Odulu (Julıeııı; Uınochc) Vc daha 2() uluslararası <xJul B E Y O Ğ L U ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 2. HAFTA "Bu film Eunmages katkılarıyla gûsterilmekiedir." İFA J S I K İ M S A I I Laser-dtsc'ten büvük ekranda opera MASCAGN1 "Cavalleria Rusticana (Domtngo/G. Pretre) Yön: F. Zeffirelli Saat: 12.30 ve 18.00 (1 sa 10 d ) I K I M < A RS \ M I? A Laser-dısc'ten buyuk ekranda konser "THE THREE TENORS 94" (Carreras - Domingo - Pavarotti) Saafc 12.30 ve 18.00 (2 sa ) I k l \ l IM KS1 M B 1 "Yönetmen Elıa Kazan'ın Fılmlert"\\\ "ON THE WATERFRONT" ıİngilizce Onjmab (M. Brando) Saat: 12.30 ve 17.30 ( 1 sa. 50 d.) S T Ü D Y O VE ATÖLYELEK HALKOYUNLARI EĞİTİMİ Kurs Kayırian Başlamıştır. Çalıyma Saarieri: Pazar 10.0O-12.3O OKM Danfaoyu Cad. No.1 10 Ortoköy R C S i m H u s e \ A ı o I y t s 1 n d e ı n B i 1 ı ş ı k , Ö z g û n B a s k ı A l ö l y t s l n d c : P r o f O z d e m ı r A l ı a n . B a l c S t û d y o s u ' n d a S ı s t p k o s B a l e C o m p a n y , T i y a t r o S t û d y o s u ' n d a E s e n O z m a n - Y v a n D u r u z Nedım Gursel'ın ovkulerınden Esen Özman ın u\ arladıgı Ta Pırmlbe FenmC adb ovun ıçın. Cevsu Koçak Nıhal Geyran Koldaş Alp Gınch \e Emre Baykal, Se\ım Burak'ın 'İşte Baş Iste Govde İşte Kanatlar' adlı oyunu ıçın çalısmalar sapmaktadırlar C D ' d e n k e n d i . s e ç t i k l e r i n i z Klasik müztk yapıtlarından oluşan diskoteğimizden seçHMerinizi Çarşamba, Perşembe, Cumartesigünleri, 13-30-16.30 saatleri arasında özel hulakhklarla dinleyebiUrsiniz. Tum elkıntıklcr ıçın d.ne[ıveler AHSA\\T un saglanabılır Çok amaçlı salondakı gfstenlere pro%ram baştadtktan S(<nra Rınlmeme^ı rt<.a <>lunur AKBAIMK S a n a t ı n , s a n a ı ç ı n ı n y a n ı n d a " KEİNTOYUNCULARI 247 36 34 - 246 35 89 D.L. COBURN _ . • TKomedi 2 Bolum "31 Ekım- 9 Kasım" ISnKLAİ (M. 10:140 TEL: 251İS 65-66 FM: 244 43 27 9 KASIM'DAN BASLAYARAK Ferhan Şensoy'un . . . İRMHHlül SEYIRCILISEYIR DEFTERI;uma-Cumartesı 21 00. Cumartesı-Pazar 15 30. Pazar 18 30 FERHANGİ ŞEYLER Ferhan Şensoy'un FerhanŞensoy ŞfJ GOGOL DELISI US££BSÜt!m Derya Baykal Şensoy Çarşamba 2100 Perşembe2100 Bilet Satıs Yerleri: SES-1885 Ortacyunlar Tel: 251 18 65 VAKKORAMA Taksim-Rumefi.CARSI Maslak-Bakırkoy, Capitol Mağazaları Türkçesi : Seckin Selvi Dekor : Refık Eren YILDIZKENTER «• v MÜŞFİK KENTER Psrar 15 5C-*3 00 Pfesi 2115 Salı 2115 Ç a ^ r c a 15 3ö Necati Cumalı N A L INL A R M . B U L G A K O V MOLIERE YA DA KARA KOMPLp ON£Tr-ı=-. L£ONIO MEIFETZ T^VJVN MAZLUMBfrHAN 126-27 28-29-30 EKIM) KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI (349 04 63) N E I L S I H O N ASKERLIGIM ojlu cj Beyoğlu PERA'da (251 32 40) 4 CESAB ÖDÜLLÜ FİLM Eşlikçi KızO J YSn: CIAUDE MIUEK EIENA SAfONOVft RKHAItD «OHRINCÜt DOMANE tOHMNCEII 12 15-1430-1645-1900-21 15 UÇ RENK: MAVI Julıe (Julıette Bınoche) buyuk bır kompozıtor olan kocası Patrıce ve kszı Anna yı bır iraf.k kazası sonucu kaybeder Bu olaydan sonra Julıe bağımsız ve tanıdıkiarından uzak yen' bır yaşam surdurmeye başlar O gune kadar ıstedığmce sahıp olduğu her şeyden kendi ısteğıyle ya.'aş /a^aş kopar Herşeyı bır anda kaybeden bırı ıçın îeçenekier sınırlıdır Yaşamına son ^erebıieceQı gıbı içinde arda kalan ateşle ve anılana /aşamını Surdurmeye de devam edebılır Her ne kadar bazı anıiar? /e gorıjntulerı beUeCjinden sftemese bıfe değışık bır yaşam îoru ofuşturm. k ıste/ebılfr fşîe Juhe {Juhette BınocheOnın oeçtığı yol da budur K. Kieslovııski rnn ÛÇ RENK ır n yapiığı bır uçlemeden ozgurluğu sımgeleyen ÖÇ RENK: MAVİ •,, ge'çe" sınerT>aseverler mutlaka gormelı ^rdından eşıtlığı sımgeleyen ÜÇ RENK: BEYAZ, kard^şl.g, sımgele/en UÇ RENK: KIRMIZI getecek • 2 3 - 3 0 E k i m Pa/ar 15.30-18.00 P.lesi 21.I5 Salı 21.15 Çarşamba 15.30 Kent Oyunculan K A D I K O Y H A L K E Ğ İ T İ M M E R K F . Z İ ı Tel : 4 1 8 6 1 8 6 i O^ET'-if-N ENGIN ULUOAĞ " -- , SEMRA KARAHURSEL (26-27-28-29-30 EKIM) U S K U D A R M U H A S I P Z A D E C E L A L S A H N E S I ( 3 3 J 03 9 7 ) A R. G U R H EY A İ K M E K T U P L A R I : .e _"'- - - •'«tHt\ HAKAN AtTINER .-•. ARMACAN ERSIN (36-27-28-29-30 EKIMi F A T I H REŞAT NURI SAHNESI (526 53 80) L O L E H B E L L O N OYLE BIR SEVCİ Kİ ENCIN CURMEN MUALLA CENEZ (26-27-28-29-30 EKIM) G A Z I O S M A N P A Ş A SAHNESI (578 60 67) N E Z İ H E M E R İ Ç SULAR AYDINLANIYORDU ' t - •. BAŞAR SABUNCU (Î6 27 28 29 30EKİMI •KETLf*! JEHtR TIYAT«OLA*I CISELEHl İLE VARKO«AHA TAKSIM SUAO'YE KUHELI MAĞAZALANI KAOIKOV HALDUN TANEH <Mf BKEZ GtŞESf)