Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet gtmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Gene) Yavın Yonetmenı. Orhan Erinç#
Genel Yayın Koordınatöru. Hikmet
erinka>a # Yazıışlen Mudurlen
brahim Yıldız(Sorumlu), Dinç Ta\anç
Haber Merkezı Müdürü Hakan kara
Görsel Yönetmen Fikret Eser
DısHaberler ErgunBalcı#Jsrıhbarat YalçınÇakır
# Ekonomı Bülent Kııanlık 0 Radyo-TV Uygar
Eremektar 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor
Vbdülkariir Yücelman 0 Yurt Hdbcrler Mebmet
Saraç 0 Makalcler Sami Karaören 0 v->\ırı
Sevfcttin Turhan 0 t>u?eltıne Abdullah Ya/ıcı
Ydyın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oklay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkava. Şükran Soner. Ergun
Balcı. Dinç Ta\anç, İbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı. Mustafa Balbav.
Ankara Temsılcibi Mustafa Balbav 0 Habcr Müdüru Doğan
Akın Atatürk Bulvarı No 125. Kat 4. Bakanlıklar-<\nkara Tel
4l95020(7hat).Teleks 42344.Faks 41950270 IzmırTemSılcısr
SerdarKızık,H Zıya Bl\ 1352 S Z3Tel 441!220Teleks 52359.
Faks 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd
119S No 1 Karl.Tel 3522550. Teleks 62155. Faks 3522570
Müessese Mudüni Erol Erkut 0
Koordınator Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin
Gürer 0 Işletme Önder Çelik 0 Bıfgı-
Işlem Nail tnal 0 Bılgısavar Sıstem:
Mürüvct Çiler 0 Rcklam Reha Işıtmao
>»ıml*>ıa ve Basan : Venı Gun Haber Ajansi, Basın \e Yayıncılık ^ $
Turkocağ'ı ı.ad 3<J 41 Cağaloglu 34334 lsl PK 246 Istanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 ha!) Teleks 22246. Faks 10 2121 * I1 85 12EKİM 1994 Imsak: 4.39 Güneş: 6 03 Öğle: 11.56 Ikındi- 15.04 Akşam: 17.38 Yatsı:18 57
Mimar-belediye
ifbirliği
• tstanbul Haber Servisi-
Jstanbul'da gıderek artan
çirkın ve kaçak yapılaşmayı
önleyebilmek için mimar ve
mühendis odalan ile
beledıyelerin işbirliğini içeren
ve RP'li belediyelerin kabul
etmediği "Güç Birliği
Protokolu"nü Beşiktaş
Beledıye Başkanı Ayfer Atay
daimzaladı. Imza töreninde
Türkiye Mimarlar Odası
Istanbul Şube Başkaru Oktay
Ekinci de hazır bulundu.
Protokol, dâha öncede
Çatalca, Silivri, Zeytinburnu
belediyeleri arasında
imzalanmışu.
Çocuk hakları
Meclis'te
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Koalisyon
ortaklannın öncelikleri
arasında bulunmasına
karşın, yaklaşık 3 yıldır
komisyonlarda bekletilen
"Çocuk Haklanna Dair
Sözleşme'.TBMM
gündemıne alındı. TBMM
Danışma Kurulu'nun dünkü
toplanüsında, Çocuk
Haklanna Daır Sözleşme'nin
onaylanmasına ılışkin yasa
tasansının, TBMM'run
öncelıkli gündemıne ahnması
ka.arlaşünldı. Siyasi parti
gruplannın üzerinde
uzlaşmaya varması
nedenıyle, gündemin alt
sıralannda bulunan tasan,
bügiin genel kurulda
öncelikle ele ahnacak.
Triloji İletişim
Grubu kuruldu
• Haber Merkezi - Premier
Halkla Jlişkıler
Entertaniment Ltd.. Her
Mecra Reklamcılık ve
Prodüksıyon Ltd. ve HD
Hasan Dıker Dekorasyon ve
Promosyon Ltd. profesyonel
anlamda hızmet vermek
amaayla aynı çatı altında
toplanarak Triloji İletişim
Grubu'nu kurdu. Triloji
tletişım Grubu yöneticileri
amaçlannı, kurum ve
kuruluşlara komple ve
dinamik hizmet vermek
olarakaçıkladı.
Sabancı
üniversitesi
• ANKARA (AA) - Sabancı
Vakfı. 'Sabancı
Ünıversıtesı'nı kurmak ıçin
YÖK ve Mıllı Eğıtım
Bakanlığı'na başvurdu.
Sabancı Vakfı Başkanı Hacı
Sabancı. gençlere fırsat
vermekten büyük mutluluk
duyacaklannı belirterek.
amaçlannın. daha az
öğrencıyle daha kalıteli
eğıtim sağlamak olduğunu
kaydettı. Sabancı topluluğu
olarak bırçok eğıtım tesisi
kurduklannı ıfade eden Hacı
Sabancı, "86 tesısımız var,
neden bir üniversitemız
olmasın0
" düşüncesiyle yola
çıktıklannı söyledı.
Grip aşısı zamanı
• ANKARA (ANKA) - Kış
aylannda salgın hale gelen
gnbe vakalanmamak için
ekim-kasım aylannda grip
aşısı yaptınlmasının yüzde
70 oranında korunma
sağladığı bıldınldı. Ibnı Sina
Hastanesı Infeksıyon
Hastalıklan Anabilim Dalı
öğretım üyesı Doç Dr. Ayşe
Wilke, yüksek ateş, yaygın
kas ağnlan, halsızlık, şıddetlî
baş ağnları, çabuk yonılma
gıbı belırtılergösteren ve
solunum yoluyla bulaşan
gnbın. kış aylannda kapalı
ortamlarda bulunulması
nedeniyle salgın hale gelerek
insanlan yatağa düşürdüğünü
söyledi.
ABD'de yapılan ve 7 yıl süren araştırma, sekse bakışm değiştiğini ortaya koydu
Aşk, sekstenbîr achmöndeÇeviri Servisi - Seks nedir?
Hepimıze göre değişen bir tanı-
mı vardır elbette... Bazen kıv-
randıran bir arzu. bazen ıticı bir
anı. bazen de ölesıye gızlediği-
mız bir utanç... Ancak çoğun-
lukla hayatı yönlendıren, şekıl-
lendiren ve bilinçli ya da bılınç-
sız tüm oluşumlan etkileyen
önemli birunsur..
196O'lı yıllardan sonra ha>a-
tımızda yeni bir olguymuş gibı
daha da önemli yer almaya baş-
layan cinsel kimliğımiz belki de
yüzyıllann bastınlmışlığınınso-
nucunda birden hayatımizın en
önemli, en etkili unsuru haline
gelmışti. Geçmiş yüzyıllarda,
gerek ahlakı gerek dınsel neden-
lerle bu utançla anılması empo-
ze edilen ıçgüdümüz, yıllann
kompleksinin üzenmizden atıl-
masıyla sistematık olarak abar-
tılan \e hiç de haketmediği bek-
lentılere gebe olan bir mıtos ha-
line getınlmışti.
Özgür seks, evlılık dışı ılışkı-
ler\epartnerdeğışıklıklen 6O'lı
yıllardan sonra kazandıklan ıv-
me ıçinde insanlan mutlu etme-
ye yermedı. Psıkolojık araştır-
malar ınsanlann her şeye rağ-
men tekeşli ılışkılerde, duygu-
sal yoğunluklarla beraber kuru-
lan bırliktelıklerde daha mutlu
olduklannı ve cinsel yaşamlan-
nın da bu tür beraberlıklerde da-
ha saglıklı bir şekılde yürütebıl-
dıklennı ortaya çıkardı.
Bu sonuçlar Amenkalı ve Av-
rupalı bıbm adamlannı dünyayı
belkı de bu en çok ılgılendıren
konu üzennde düşündürmeye \ e
düşüncelerını şekıllendirmeye
ıttı. Buyük bir araştırma çalış-
ması hazırlanmaya başlandı
Amenka'da 7 yılda yapılan ve
3432 deneğın kullanıldığı araş-
tırmanın hazırlık aşamalan da 3
yılkadarsürdü Araştırmalar uz-
man psikolog, seksolog ve sos-
yologlann denetıminde ve tama-
men bılımsel yöntemlerle ger-
çekleştinldı. Ortaya çıkan so-
nuçlar tekrar tekrar denendi ve
dünyanın 9O'lı yıllarda cinsel bir
dönüşüm yaşıyor olduğu bilim-
sel olarak kanıtlandı.
Bu araştırmada ortaya çıkan
ana noktalar şunlar oldu:
- Bırçok ınsanın çok fazla cin-
sel partnenyokveolmamış. Be-
kar ınsanlann yüzde 83'ünün
geçen yıl ıçinde hiç kımseyle
cinsel ılışki kurmadığı ortaya
konmuş. Denekler ıçinden yüz-
de 14'ü, 2 kışıyle ılışki kurduğu-
nu açıklamış
- Deneklenn (18-59 yaş gru-
bu) yüzde 37'si ayda sadece bir
kez cınsel ılışkıde bulunuyor 18-
35 yaş grubu arasında en çok
cinsel ilişkide bulunanlar ıse or-
talama haftada bir ya da iki kez
ilişki kurduklannı söylüyor.
Mastürbasyon yayguı
- Mastürbasyon her yaş gru-
bunda çok yaygın. Evlı erkekle-
rin de yüzde 30'luk bir bölümü
mastürbasyon yapıyor.
- Erkeklenn yüzde 3 'ü, kadın-
lann ise yüzde I 'i son 12 ay ıçin-
de homoseksüel ilişkide bulun-
muş. Bunlar arasında evlı olan
ve kendinı eşcınsel olarak nıte-
lemeyen ınsanlarçoğunlukta.
- Evli insanlann birbınnı al-
datma oranı yüksek değıl. Alda-
tanlann yüzde 6O'ı bir ya da ikı
kez cinsel ılışkıde bulunduktan
sonra yenı paıtnennı terketmış.
Yenı partner genellıkle va ışye-
nnde bulunmuş ya da onunla bir
arkadaş toplantısında tanışılmış.
Araştırmanın klasık noktalan
bunlar. Ancak olaym perde arka-
sında neredeyse tüm deneklerin
bırleştikleri bazı yenı noktalar
da var.
- Denekler duygusal ılişkiler
peşindeler.
- Duygunun, dostluğun olma-
dığı ilişkilerde seksi tanımla-
makta zorlanıyorlar.
- Seks. bırkaç saatlik bir iliş-
kı sonrasında genellıkle anlam-
sız bir vıcdan azabı yaratıyor.
- Aşık olma duygusu seks ıçın
önkoşul halinı almak üzere. Ar-
tık ılişkıye gırmeden önce erkek
kadın çoğu denek. hoşlanma
duygusunun yeterli olmadığını
savunuyor
- 18-19 yaş grubu gençlenn
cinsel ılışki >aşamadan önce çok
• Aşık olma
duygusu seks için
önkoşul halini almak
üzere. Artık ilişkiye
girmeden önce erkek
kadın çoğu denek,
hoşlanma
duygusunun yeterli
olmadığını
savunuyor.
• 18-19 yaş grubu
gençler, cinsel
ilişkiye girmeden
önce aşkın
romantizmini
solumak istiyorlar.
uzun bir süre aşkın romantızmı-
nı solumak ıstediklen çok açık
yanıtlarla belirtılmış.
- Eşleriyie ilışkilennde tutku-
nun yeri olmadığı düşüncesiyle
birbaşka partner seçen denekler,
onunla bir kez beraber olduktan
sonra tutkunun dostluğa dönüş-
tügü evlerindeki üışkılerine ge-
ri dönme eğilimi içine gıriyorlar.
Bunda alışkanlıklann da büyük
rol oynadığı vurgulanıyor.
- Insanlar evlılıklennı tercih
ederken yıllar süren ve zorluk-
larla kurabildikleri düzenlerini
de terketmekten kaçınmalannın
bunda büyük etken olduğunu
ifade ediyorlar. Erkeklenn ve
kadınlann büyük çoğunluğu dı-
şarda yaşanacak güzel saatlenn,
düzenlerini bozabılecek bir iliş-
kiye dönüşmesını engellemeye
çalışıyorlar
18-59 yaş arasındaki deneklerde
18. yaştan sonra partner sayısı
2-4 5-10 10.20 21+
Son 12 ayda cinsel
ilişkî sıklığı
fjKadınlar
(Yizdt ntkmlan)
Kaçak yapılardan belediyeye bağış toplamak, ilgili tüm yasalara aykın
Boğaziçi'nde 'ağır suçlar' işleniyor• Belediyelerce başlatılan 'kaçak yapılann
rantmdan pay alma' uygulaması, SİT alanında
imar izni anlamına geliyor ve yasalarda ağır
hapis cezası gerektiren suçlar arasına giriyor.
OKTAY EKtNCİ
Önce kısa bir haber okuyalınr
"StT alanı içerisindeki baba-
sından miras kalan evi yikarak
yerine yeni bir bina yapan Bolu
Ticaret ve Sana> i Odası Başkanı
Şevket Sadık Çatladı. 4 a> hapis
cczasına mahkum oldu. Küitür
Bakanlığı'nın açtıği davada
mahkum olan Çatladı, Bolu Va-
naçık Cezaevi'ne sevk edildi."
(Vakıt gazetesı-4 10.1994)
Şimdı de bir başka haberden
konumuzla ilgılı bölümü okuya-
lım-
"İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nden ve baa Refah Partili il-
çe beleditelerinden 'yefkili' ol-
duklannı belirten kişiler. kaçak
yapılardan bağış adı altında pa-
ralartopluyor ve onlara artık bir
sonın çıknia>acağı sö/ünü veri-
yorlardı. Özellikle Boğaziçi'nin
öngörünümü ve gerigörünü-
mündeki belediyelerde bu para
topiama işi öylesine bü>ük bo-
yutlara ulaşmıştı ki neredeyse
triryonlar telaffuz edili\ordu.«"
(Nokta- 2.10.1994- Fuat Ugur)
Karşılaştırmayı sürdürelim.
Bu ikı 'aynıyasalann'yürürlük-
te olduğu yerlerden Bolu'daki
SİT alanında işlenen 'suçu' ve
cezasını duyuran haberde şu bil-
gilerde yeralıyor
"2. derece StT alanı olarak be-
lirlenen yere dükkan yaptıgı için
geçtigimiz vıl kasun ayında Bolu
Belediye Başkanı Necdet Gören
ve encümen üyeleri 10 ay, Beledi-
ye İmar Müdürü Basri Fırat ise
1 yıl 8 ay ağır hapiscezasuıaçarp-
tınlmıştL.."
Istanbul'dakı ve özellikle "Bo-
ğaziçi SİT alanındaki" işlenen
'aynı suçlara' karşılık beledıye-
lenn 'bağış topladıgı* habennı
yazan Fuat Uğur ise, yıne aynı
Nokta dergisinde fotoğrafını ya-
yımladığı "resmi bir belediye
bdgESJden" şu satırlann altını çi-
ziyor:
"Bu yapı sahipkri (kaçak ya-
pılar) fstanbul'da bina sahibi ol-
makla rant kazanmaya devam
ettiklerine göre bu rantın bir bö-
lümünün makbuz mukabilinde
belediye bütçesine gûıerek fstan-
bul halkına geri döndürüunesin-
den daha hakkaniyete uygun ne
olabilir?.."
Bu yazının altında ımzası olan
Jstanbul Büyükşehır Belediyesi
Başkan Danışmanı Hüseyin Bes-
IL kaçak ınşaatlardan alınan
'rant payının' da son zamanlar-
da söylentısı çıkan 'Önce İnsan
Vakfl'na değıl, doğrudan bele-
diyeye alındıgını şöyle açıklıyor:
"Makbuzlardan elde edilen
gelir, doğrudan Büyükşehir Be-
lediyesi'ne girmektedir.'
^ asalar değişken mi?
Önce şunu saptamamız gere-
kıyor. Istanbul'daki kaçak inşa-
atlar, salt ruhsat formalitesınden
kaçmış olmak için değıl. asıl
önemlısı 'ruhsat alınamayacak
yerlerde' yapıldıklan ıçın 'ka-
çaklar.'
Bu tür ruhsat alınamayacak
yerler ise 'kenfin ve topiumun
genel çıkarlan için' imar planla-
nnda ya da yasalarda 'ünara ya-
saklanmtş' bölgelen oluşturur-
lar.
O nedenle imar hakkı olma-
yan ya da belli kısıtlamalar ge-
tirilen bölgelerde yapılan her ka-
çak inşaat. yine salt ruhsatsız ol-
duğu için değıl, "kentin ve top-
iumun sağhklı yaşam hakkını
gasp ettiğı için" ağır suç kapsa-
mmda değerlendirilirler.
Nıtekim, yıne imar mevzuatı-
na göre bu tür "ruhsata kesinlik-
le bağianamayacak" yerlerde
yapılan kaçak bınalar ıçın salt
"jikım >e para cezasıyla" yetı-
nilmez, örneğın SlT alanı ya da
eski eser tahnbatı gibı "ulusal
zenginliğe zarar verümişse". ay-
nı suçu işleyen ve "işletenler"ha-
pis cezasına bıle mahkum olabı-
lirler.
Şımdı bu gerçekler \e yasal
• Bağış karşılığında yıkımdan kurtanlan kaçak
yapı sahiplerinin elde ettikleri trilyonlarca liralık
yasadışı rant, bu uygulamanın açıkça 'imar
yolsuzluğuna' dönüşmesine yol açıyor.
Bagış karşılığında imar güvencesinc bağlanan kaçak vapılar, Boğaziçi'nin yeşil örtüsünü betona
çeviriyoıiar. Işte, Kanbca sııUan ve karşt kjyıda Baltalimanı lamaçlanndaki son durum...
yaptınmlarkarşısında Bolu'daki
olayla, Boğazıçı'nde yaşanan
sürecı yenıden kıyaslayalım.
Acaba, Türkiye'de yasalar il-
den ile değışıyor mu? Ya da aca-
ba, Bolu'daki SlT alanını koru-
mak ıçın Ticaret Odası Başkanı,
Beledrve Başkanı, Encümen üye-
lerivelmarMüdürügıbi önem-
li ve "sorumlu" insanlan ceza-
landıran yasalar. Istanbul'daki
benzer suçlan işleyen benzer ki-
şılere ve görevlilere uygulana-
maz dive özel bir hüİcüm mü
var?
Kuşkusuz. bu sorulann yanı-
tını "evet" şeklınde vermek ola-
naksız. Dahası, yine Boğazıçı
SlT alanı için, Bolu SlT alanını
da koruyan 2863 sayılı Koruma
Yasası'na
u
ek olarak" bir de
2960 sayılı "Boğaziçi Kanunu"
var Türkıye'nın başka hıçbır
SlT alanına bu tür ek bir "özel
yasa" getirilmemiş. Aynca yıne
Türkiye'nın başka hıçbır StT
alanına, yıne Boğazıçı gıbı "özel
bir imar müdürlüğü" kurulma-
mış.
Yeniden yukandaki sonıya
dönecek olursak, yasalar ülke-
nın başka yerlennde uygulana-
bıhrken. Boğaziçi'nde neden
"kadük" kalıyor? Başka ıllerde
savcılar, belediye başkanlarını
bıleturuklatırken. Boğaziçı'nde-
kı talandan sorumlu olanlar ve
üstelık "yasadışı ranttan"açıkça
pay toplayanlar neden böylesine
"özgür" olabilirler?
Istanbul'daki savcılanmız da
bu sorunun yanıtını kuşkusuz
kendı kendılerine vereceklerdır.
Ama şurası son derece açık kı
Boğazıçı yağmasından elde edı-
l^n trilyonlarca liralık rant, orta-
da ne yasa. ne hukuk, ne de "ah-
lak" bırakıyor, Istanbul. bu "hu-
kuk devleti" erdemlenni çoktan
unutan. bir başka hukukun tu-
müyle egemen olduğu en karan-
lık sürecinı yaşıyor O "başka
hukuk" ise, varlığını. kültürü-
nü, polıtıkasını ve hatta "demok-
rasisini" tümüyle kent yağma-
sından alıyor.
Istanbul"dakı hemen tüm ka-
çak yapılaşma bölgelen, temel-
Öğnetimelemanlanndanuyan
Istanbul Haber Servisi - Hükümetin üniversite
öğretim elemanlanrun maaşlanyla ilgili yasa ta-
sansını bir türlü gündeme almaması, öğretım
üyelerince eleştirildi. Öğretim üyeleri, bu konu-
nun bir an önce gündeme getirilmesini ve üniver-
sitede görev yapan herkesin maaşma yüzde 60'm
üzerinde zam yapılmasını istedi.
İştanbul Üniversitesı Rektörlüğu ile.Üniversi-
te Öğretim Üyeleri DerneğTnce dün 'Üniversite-
lerin ve öğretim elemanlannm ekonomik ve yasal
şoruıüan' konulu bir forum yapıldı. İştanbul
Ünıversitesı Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda,
Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen forumun açı-
lışında yaptığı konuşmada gerek üniversite ge-
rekse ülke sorunlanyla ilgili bu tür toplanülan
düzerüemeye devam edecekJerini söyledi. Hu-
kuk Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Aysel Çelikerin
yönettiği forumun açıhşında konuşan Üniversi-
te Öğretim Üyeleri Derneğj Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar, üniversitelerde maaşlann ye-
tersizligı dışmda birçok sorun yaşandığını hatır-
lattı. Üniversite sayısımn hızla artmasını da eleş-
tiren Prof. Dr. Şenatalar, yeni açılan üniversite-
lerin büyük bölümünde tarikatçı kadrolaşmala-
nn gerçekleştırildigini söyledi.
Maaş sorununun son iki yılda dayanılmaz ha-
le geldiğinı, bu nedenle ön plana geçtiğıni vurgu-
layan Dernek Başkanı, "Sorun gecim sıkıntısm-
dan farklı nitelikler taşunaktadır. Öğretim
elemanm yetişmesi çok uzun yıllar süren bir süreyi
gerektirir. Bu emek gücünün üniversiteden kaç-
ması oldukça kolay. Birçoğu zorunluluktan üni-
versite dışı işler de yapıyorlar" dedı.
Prof. Dr. Şenatalar, enflasyon karşısındaki
kayıplannın karşılanması için pek çok kesime
yüzde 60'ın üzerinde, bazı kesimlere de yüzde
70'ın üzerinde zam yapılması gerektiğini belirtti.
İştanbul Üniversitesi Tıp Fakültesı öğretim
üyesi Prof. Dr. Ercan öngör, üniversitelere ön-
celikle mali özerkliğin getirilmesi gerektiğini
kaydederek. bir fakülteye fotokopı makinesı sa-
tın almanın bile sorun olduğunu söyledi.
İştanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğre-
tim üyesi Prof Dr. İzzetân önder, üniversitele-
rin ülkedeki diğer kurumlardan daha hızlı eritil-
diğini, bunun siyasal ve ekonomik baskılann
sonucu olduğunu vurguladı.
Araştırma görevlisi Mehmet Alkan, üniversi-
telere toplumsal güç olmalannı engellemek
amacıyla idari ve mali özerklik venlmediği görü-
şünü savunarak. "Koalisjon hükümeti kuruidu-
ğundan bu yana araştırma görcrvlileri tarihindeki
en büyük ücret ka\ bina uğramışlardır. Yedi mil-
yon lira maaş alıyorum ve değıl mesleki yayınlan
izlemek günlük gazete bile alanuyorum7
' dedı.
de kent ve toplum çıkan
ıçın'Mmara kapalı" yerlen kap-
sadığından. örneğın su havzala-
n. onnan alanlan, korunacak ye-
şıl alanlargıbı "Istanbul'un ya-
şam kaynağı" olan kesıml'en
ıçerdığınden, bugün artık "top-
lu suç işlenen" alanlar nıteliğin-
dedır
Bunlar arasında Boğaziçi StT
alanında ise. bu toplu suça gıde-
rek "suçu önlemekle görevli"
kadrolann da "açıkça" ortak ol-
malanna tanık olunuyor.
Büyükşehir Belediyesi Baş-
kan Danışmanı'nın gazetecı Fu-
at Uğur'a gönderdığr "açıkla-
ma". suçun karşısında alınan pa-
ralar belediyeye bile gıtse, "yü-
rüriükteki yasalann" büyük bir
aymazlık ıçinde çığnendiğinı
göstenyor. "Makbuz mukabilin-
de" gerçekleştınlen bu yasadışı
"tahsilatın"yme fstanbul halkı-
na "geri döneceği" şeklmdekı
savlar ıse. ortada "tstanbul" di-
ye birgüzellik kalmadıktan son-
ra. elbette ki hıçbır anlam taşımı-
>or-
Ranta resmen ortak
olmak
Boğazıçi'nden sorumlu bele-
diye vetkililennın bu "çok
özerSıTalanındaki kaçak yapı-
lan engelleyecekleri yerde "ran-
ta resmen ortak olmaya" başla-
malan. neresinden baktlırsa ba-
kılsın, temelde bu tür yapılaş-
maya "imar izni" vermek de-
mek.
Yine böylesı vurdumduymaz
biruygulama, kaçak yapılaşma-
yı daha da özendırmek ve gide-
rek "parayı \«renler için" meş-
rulaştırmak demek. Elbette so-
nuç olarak, "Boğaziçi'ni sata-
rak' katletmek demek.
Eğer yürürlükteyse, bütün bu
suçlan önlemek için tstanbul'da
da "anımsanmayı" bekleyen
2863 sayılı Küitür ve Tabiat Var-
lıklannı Koruma Yasası'nın
65/C maddesinde şu hüküm yer
alıyor:
"Bu kanunda belirlenen usul-
ler dışmda(_) imarizniverenler,
2 yıidan 5 >ila kadar ağır hapis
cezası, aynca ağır para cezası ile
cezalandınlır."
Benzer şekilde, yine SlT ala-
nında usulsüz inşaat yapanlara
ve "yaptıranlara" da aynı mad-
denin 65 'a-b ve c şıklannda af ır
hapis ve para cezalan getiriliyor.
Evet. Boğaziçi'nde belgeli ve
"ifşaatlı" bir şekılde "ağır suç-
lar" işleniyor. Cezasını ıse ne
yazık kı suçlular değil, yine
Boğaziçi ve tüm fstanbul
çekıyor...