03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet gtmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Gene) Yavın Yonetmenı. Orhan Erinç# Genel Yayın Koordınatöru. Hikmet erinka>a # Yazıışlen Mudurlen brahim Yıldız(Sorumlu), Dinç Ta\anç Haber Merkezı Müdürü Hakan kara Görsel Yönetmen Fikret Eser DısHaberler ErgunBalcı#Jsrıhbarat YalçınÇakır # Ekonomı Bülent Kııanlık 0 Radyo-TV Uygar Eremektar 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Vbdülkariir Yücelman 0 Yurt Hdbcrler Mebmet Saraç 0 Makalcler Sami Karaören 0 v->\ırı Sevfcttin Turhan 0 t>u?eltıne Abdullah Ya/ıcı Ydyın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oklay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı. Dinç Ta\anç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Temsılcibi Mustafa Balbav 0 Habcr Müdüru Doğan Akın Atatürk Bulvarı No 125. Kat 4. Bakanlıklar-<\nkara Tel 4l95020(7hat).Teleks 42344.Faks 41950270 IzmırTemSılcısr SerdarKızık,H Zıya Bl\ 1352 S Z3Tel 441!220Teleks 52359. Faks 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119S No 1 Karl.Tel 3522550. Teleks 62155. Faks 3522570 Müessese Mudüni Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Gürer 0 Işletme Önder Çelik 0 Bıfgı- Işlem Nail tnal 0 Bılgısavar Sıstem: Mürüvct Çiler 0 Rcklam Reha Işıtmao >»ıml*>ıa ve Basan : Venı Gun Haber Ajansi, Basın \e Yayıncılık ^ $ Turkocağ'ı ı.ad 3<J 41 Cağaloglu 34334 lsl PK 246 Istanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 ha!) Teleks 22246. Faks 10 2121 * I1 85 12EKİM 1994 Imsak: 4.39 Güneş: 6 03 Öğle: 11.56 Ikındi- 15.04 Akşam: 17.38 Yatsı:18 57 Mimar-belediye ifbirliği • tstanbul Haber Servisi- Jstanbul'da gıderek artan çirkın ve kaçak yapılaşmayı önleyebilmek için mimar ve mühendis odalan ile beledıyelerin işbirliğini içeren ve RP'li belediyelerin kabul etmediği "Güç Birliği Protokolu"nü Beşiktaş Beledıye Başkanı Ayfer Atay daimzaladı. Imza töreninde Türkiye Mimarlar Odası Istanbul Şube Başkaru Oktay Ekinci de hazır bulundu. Protokol, dâha öncede Çatalca, Silivri, Zeytinburnu belediyeleri arasında imzalanmışu. Çocuk hakları Meclis'te • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyon ortaklannın öncelikleri arasında bulunmasına karşın, yaklaşık 3 yıldır komisyonlarda bekletilen "Çocuk Haklanna Dair Sözleşme'.TBMM gündemıne alındı. TBMM Danışma Kurulu'nun dünkü toplanüsında, Çocuk Haklanna Daır Sözleşme'nin onaylanmasına ılışkin yasa tasansının, TBMM'run öncelıkli gündemıne ahnması ka.arlaşünldı. Siyasi parti gruplannın üzerinde uzlaşmaya varması nedenıyle, gündemin alt sıralannda bulunan tasan, bügiin genel kurulda öncelikle ele ahnacak. Triloji İletişim Grubu kuruldu • Haber Merkezi - Premier Halkla Jlişkıler Entertaniment Ltd.. Her Mecra Reklamcılık ve Prodüksıyon Ltd. ve HD Hasan Dıker Dekorasyon ve Promosyon Ltd. profesyonel anlamda hızmet vermek amaayla aynı çatı altında toplanarak Triloji İletişim Grubu'nu kurdu. Triloji tletişım Grubu yöneticileri amaçlannı, kurum ve kuruluşlara komple ve dinamik hizmet vermek olarakaçıkladı. Sabancı üniversitesi • ANKARA (AA) - Sabancı Vakfı. 'Sabancı Ünıversıtesı'nı kurmak ıçin YÖK ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na başvurdu. Sabancı Vakfı Başkanı Hacı Sabancı. gençlere fırsat vermekten büyük mutluluk duyacaklannı belirterek. amaçlannın. daha az öğrencıyle daha kalıteli eğıtim sağlamak olduğunu kaydettı. Sabancı topluluğu olarak bırçok eğıtım tesisi kurduklannı ıfade eden Hacı Sabancı, "86 tesısımız var, neden bir üniversitemız olmasın0 " düşüncesiyle yola çıktıklannı söyledı. Grip aşısı zamanı • ANKARA (ANKA) - Kış aylannda salgın hale gelen gnbe vakalanmamak için ekim-kasım aylannda grip aşısı yaptınlmasının yüzde 70 oranında korunma sağladığı bıldınldı. Ibnı Sina Hastanesı Infeksıyon Hastalıklan Anabilim Dalı öğretım üyesı Doç Dr. Ayşe Wilke, yüksek ateş, yaygın kas ağnlan, halsızlık, şıddetlî baş ağnları, çabuk yonılma gıbı belırtılergösteren ve solunum yoluyla bulaşan gnbın. kış aylannda kapalı ortamlarda bulunulması nedeniyle salgın hale gelerek insanlan yatağa düşürdüğünü söyledi. ABD'de yapılan ve 7 yıl süren araştırma, sekse bakışm değiştiğini ortaya koydu Aşk, sekstenbîr achmöndeÇeviri Servisi - Seks nedir? Hepimıze göre değişen bir tanı- mı vardır elbette... Bazen kıv- randıran bir arzu. bazen ıticı bir anı. bazen de ölesıye gızlediği- mız bir utanç... Ancak çoğun- lukla hayatı yönlendıren, şekıl- lendiren ve bilinçli ya da bılınç- sız tüm oluşumlan etkileyen önemli birunsur.. 196O'lı yıllardan sonra ha>a- tımızda yeni bir olguymuş gibı daha da önemli yer almaya baş- layan cinsel kimliğımiz belki de yüzyıllann bastınlmışlığınınso- nucunda birden hayatımizın en önemli, en etkili unsuru haline gelmışti. Geçmiş yüzyıllarda, gerek ahlakı gerek dınsel neden- lerle bu utançla anılması empo- ze edilen ıçgüdümüz, yıllann kompleksinin üzenmizden atıl- masıyla sistematık olarak abar- tılan \e hiç de haketmediği bek- lentılere gebe olan bir mıtos ha- line getınlmışti. Özgür seks, evlılık dışı ılışkı- ler\epartnerdeğışıklıklen 6O'lı yıllardan sonra kazandıklan ıv- me ıçinde insanlan mutlu etme- ye yermedı. Psıkolojık araştır- malar ınsanlann her şeye rağ- men tekeşli ılışkılerde, duygu- sal yoğunluklarla beraber kuru- lan bırliktelıklerde daha mutlu olduklannı ve cinsel yaşamlan- nın da bu tür beraberlıklerde da- ha saglıklı bir şekılde yürütebıl- dıklennı ortaya çıkardı. Bu sonuçlar Amenkalı ve Av- rupalı bıbm adamlannı dünyayı belkı de bu en çok ılgılendıren konu üzennde düşündürmeye \ e düşüncelerını şekıllendirmeye ıttı. Buyük bir araştırma çalış- ması hazırlanmaya başlandı Amenka'da 7 yılda yapılan ve 3432 deneğın kullanıldığı araş- tırmanın hazırlık aşamalan da 3 yılkadarsürdü Araştırmalar uz- man psikolog, seksolog ve sos- yologlann denetıminde ve tama- men bılımsel yöntemlerle ger- çekleştinldı. Ortaya çıkan so- nuçlar tekrar tekrar denendi ve dünyanın 9O'lı yıllarda cinsel bir dönüşüm yaşıyor olduğu bilim- sel olarak kanıtlandı. Bu araştırmada ortaya çıkan ana noktalar şunlar oldu: - Bırçok ınsanın çok fazla cin- sel partnenyokveolmamış. Be- kar ınsanlann yüzde 83'ünün geçen yıl ıçinde hiç kımseyle cinsel ılışki kurmadığı ortaya konmuş. Denekler ıçinden yüz- de 14'ü, 2 kışıyle ılışki kurduğu- nu açıklamış - Deneklenn (18-59 yaş gru- bu) yüzde 37'si ayda sadece bir kez cınsel ılışkıde bulunuyor 18- 35 yaş grubu arasında en çok cinsel ilişkide bulunanlar ıse or- talama haftada bir ya da iki kez ilişki kurduklannı söylüyor. Mastürbasyon yayguı - Mastürbasyon her yaş gru- bunda çok yaygın. Evlı erkekle- rin de yüzde 30'luk bir bölümü mastürbasyon yapıyor. - Erkeklenn yüzde 3 'ü, kadın- lann ise yüzde I 'i son 12 ay ıçin- de homoseksüel ilişkide bulun- muş. Bunlar arasında evlı olan ve kendinı eşcınsel olarak nıte- lemeyen ınsanlarçoğunlukta. - Evli insanlann birbınnı al- datma oranı yüksek değıl. Alda- tanlann yüzde 6O'ı bir ya da ikı kez cinsel ılışkıde bulunduktan sonra yenı paıtnennı terketmış. Yenı partner genellıkle va ışye- nnde bulunmuş ya da onunla bir arkadaş toplantısında tanışılmış. Araştırmanın klasık noktalan bunlar. Ancak olaym perde arka- sında neredeyse tüm deneklerin bırleştikleri bazı yenı noktalar da var. - Denekler duygusal ılişkiler peşindeler. - Duygunun, dostluğun olma- dığı ilişkilerde seksi tanımla- makta zorlanıyorlar. - Seks. bırkaç saatlik bir iliş- kı sonrasında genellıkle anlam- sız bir vıcdan azabı yaratıyor. - Aşık olma duygusu seks ıçın önkoşul halinı almak üzere. Ar- tık ılişkıye gırmeden önce erkek kadın çoğu denek. hoşlanma duygusunun yeterli olmadığını savunuyor - 18-19 yaş grubu gençlenn cinsel ılışki >aşamadan önce çok • Aşık olma duygusu seks için önkoşul halini almak üzere. Artık ilişkiye girmeden önce erkek kadın çoğu denek, hoşlanma duygusunun yeterli olmadığını savunuyor. • 18-19 yaş grubu gençler, cinsel ilişkiye girmeden önce aşkın romantizmini solumak istiyorlar. uzun bir süre aşkın romantızmı- nı solumak ıstediklen çok açık yanıtlarla belirtılmış. - Eşleriyie ilışkilennde tutku- nun yeri olmadığı düşüncesiyle birbaşka partner seçen denekler, onunla bir kez beraber olduktan sonra tutkunun dostluğa dönüş- tügü evlerindeki üışkılerine ge- ri dönme eğilimi içine gıriyorlar. Bunda alışkanlıklann da büyük rol oynadığı vurgulanıyor. - Insanlar evlılıklennı tercih ederken yıllar süren ve zorluk- larla kurabildikleri düzenlerini de terketmekten kaçınmalannın bunda büyük etken olduğunu ifade ediyorlar. Erkeklenn ve kadınlann büyük çoğunluğu dı- şarda yaşanacak güzel saatlenn, düzenlerini bozabılecek bir iliş- kiye dönüşmesını engellemeye çalışıyorlar 18-59 yaş arasındaki deneklerde 18. yaştan sonra partner sayısı 2-4 5-10 10.20 21+ Son 12 ayda cinsel ilişkî sıklığı fjKadınlar (Yizdt ntkmlan) Kaçak yapılardan belediyeye bağış toplamak, ilgili tüm yasalara aykın Boğaziçi'nde 'ağır suçlar' işleniyor• Belediyelerce başlatılan 'kaçak yapılann rantmdan pay alma' uygulaması, SİT alanında imar izni anlamına geliyor ve yasalarda ağır hapis cezası gerektiren suçlar arasına giriyor. OKTAY EKtNCİ Önce kısa bir haber okuyalınr "StT alanı içerisindeki baba- sından miras kalan evi yikarak yerine yeni bir bina yapan Bolu Ticaret ve Sana> i Odası Başkanı Şevket Sadık Çatladı. 4 a> hapis cczasına mahkum oldu. Küitür Bakanlığı'nın açtıği davada mahkum olan Çatladı, Bolu Va- naçık Cezaevi'ne sevk edildi." (Vakıt gazetesı-4 10.1994) Şimdı de bir başka haberden konumuzla ilgılı bölümü okuya- lım- "İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nden ve baa Refah Partili il- çe beleditelerinden 'yefkili' ol- duklannı belirten kişiler. kaçak yapılardan bağış adı altında pa- ralartopluyor ve onlara artık bir sonın çıknia>acağı sö/ünü veri- yorlardı. Özellikle Boğaziçi'nin öngörünümü ve gerigörünü- mündeki belediyelerde bu para topiama işi öylesine bü>ük bo- yutlara ulaşmıştı ki neredeyse triryonlar telaffuz edili\ordu.«" (Nokta- 2.10.1994- Fuat Ugur) Karşılaştırmayı sürdürelim. Bu ikı 'aynıyasalann'yürürlük- te olduğu yerlerden Bolu'daki SİT alanında işlenen 'suçu' ve cezasını duyuran haberde şu bil- gilerde yeralıyor "2. derece StT alanı olarak be- lirlenen yere dükkan yaptıgı için geçtigimiz vıl kasun ayında Bolu Belediye Başkanı Necdet Gören ve encümen üyeleri 10 ay, Beledi- ye İmar Müdürü Basri Fırat ise 1 yıl 8 ay ağır hapiscezasuıaçarp- tınlmıştL.." Istanbul'dakı ve özellikle "Bo- ğaziçi SİT alanındaki" işlenen 'aynı suçlara' karşılık beledıye- lenn 'bağış topladıgı* habennı yazan Fuat Uğur ise, yıne aynı Nokta dergisinde fotoğrafını ya- yımladığı "resmi bir belediye bdgESJden" şu satırlann altını çi- ziyor: "Bu yapı sahipkri (kaçak ya- pılar) fstanbul'da bina sahibi ol- makla rant kazanmaya devam ettiklerine göre bu rantın bir bö- lümünün makbuz mukabilinde belediye bütçesine gûıerek fstan- bul halkına geri döndürüunesin- den daha hakkaniyete uygun ne olabilir?.." Bu yazının altında ımzası olan Jstanbul Büyükşehır Belediyesi Başkan Danışmanı Hüseyin Bes- IL kaçak ınşaatlardan alınan 'rant payının' da son zamanlar- da söylentısı çıkan 'Önce İnsan Vakfl'na değıl, doğrudan bele- diyeye alındıgını şöyle açıklıyor: "Makbuzlardan elde edilen gelir, doğrudan Büyükşehir Be- lediyesi'ne girmektedir.' ^ asalar değişken mi? Önce şunu saptamamız gere- kıyor. Istanbul'daki kaçak inşa- atlar, salt ruhsat formalitesınden kaçmış olmak için değıl. asıl önemlısı 'ruhsat alınamayacak yerlerde' yapıldıklan ıçın 'ka- çaklar.' Bu tür ruhsat alınamayacak yerler ise 'kenfin ve topiumun genel çıkarlan için' imar planla- nnda ya da yasalarda 'ünara ya- saklanmtş' bölgelen oluşturur- lar. O nedenle imar hakkı olma- yan ya da belli kısıtlamalar ge- tirilen bölgelerde yapılan her ka- çak inşaat. yine salt ruhsatsız ol- duğu için değıl, "kentin ve top- iumun sağhklı yaşam hakkını gasp ettiğı için" ağır suç kapsa- mmda değerlendirilirler. Nıtekim, yıne imar mevzuatı- na göre bu tür "ruhsata kesinlik- le bağianamayacak" yerlerde yapılan kaçak bınalar ıçın salt "jikım >e para cezasıyla" yetı- nilmez, örneğın SlT alanı ya da eski eser tahnbatı gibı "ulusal zenginliğe zarar verümişse". ay- nı suçu işleyen ve "işletenler"ha- pis cezasına bıle mahkum olabı- lirler. Şımdı bu gerçekler \e yasal • Bağış karşılığında yıkımdan kurtanlan kaçak yapı sahiplerinin elde ettikleri trilyonlarca liralık yasadışı rant, bu uygulamanın açıkça 'imar yolsuzluğuna' dönüşmesine yol açıyor. Bagış karşılığında imar güvencesinc bağlanan kaçak vapılar, Boğaziçi'nin yeşil örtüsünü betona çeviriyoıiar. Işte, Kanbca sııUan ve karşt kjyıda Baltalimanı lamaçlanndaki son durum... yaptınmlarkarşısında Bolu'daki olayla, Boğazıçı'nde yaşanan sürecı yenıden kıyaslayalım. Acaba, Türkiye'de yasalar il- den ile değışıyor mu? Ya da aca- ba, Bolu'daki SlT alanını koru- mak ıçın Ticaret Odası Başkanı, Beledrve Başkanı, Encümen üye- lerivelmarMüdürügıbi önem- li ve "sorumlu" insanlan ceza- landıran yasalar. Istanbul'daki benzer suçlan işleyen benzer ki- şılere ve görevlilere uygulana- maz dive özel bir hüİcüm mü var? Kuşkusuz. bu sorulann yanı- tını "evet" şeklınde vermek ola- naksız. Dahası, yine Boğazıçı SlT alanı için, Bolu SlT alanını da koruyan 2863 sayılı Koruma Yasası'na u ek olarak" bir de 2960 sayılı "Boğaziçi Kanunu" var Türkıye'nın başka hıçbır SlT alanına bu tür ek bir "özel yasa" getirilmemiş. Aynca yıne Türkiye'nın başka hıçbır StT alanına, yıne Boğazıçı gıbı "özel bir imar müdürlüğü" kurulma- mış. Yeniden yukandaki sonıya dönecek olursak, yasalar ülke- nın başka yerlennde uygulana- bıhrken. Boğaziçi'nde neden "kadük" kalıyor? Başka ıllerde savcılar, belediye başkanlarını bıleturuklatırken. Boğaziçı'nde- kı talandan sorumlu olanlar ve üstelık "yasadışı ranttan"açıkça pay toplayanlar neden böylesine "özgür" olabilirler? Istanbul'daki savcılanmız da bu sorunun yanıtını kuşkusuz kendı kendılerine vereceklerdır. Ama şurası son derece açık kı Boğazıçı yağmasından elde edı- l^n trilyonlarca liralık rant, orta- da ne yasa. ne hukuk, ne de "ah- lak" bırakıyor, Istanbul. bu "hu- kuk devleti" erdemlenni çoktan unutan. bir başka hukukun tu- müyle egemen olduğu en karan- lık sürecinı yaşıyor O "başka hukuk" ise, varlığını. kültürü- nü, polıtıkasını ve hatta "demok- rasisini" tümüyle kent yağma- sından alıyor. Istanbul"dakı hemen tüm ka- çak yapılaşma bölgelen, temel- Öğnetimelemanlanndanuyan Istanbul Haber Servisi - Hükümetin üniversite öğretim elemanlanrun maaşlanyla ilgili yasa ta- sansını bir türlü gündeme almaması, öğretım üyelerince eleştirildi. Öğretim üyeleri, bu konu- nun bir an önce gündeme getirilmesini ve üniver- sitede görev yapan herkesin maaşma yüzde 60'm üzerinde zam yapılmasını istedi. İştanbul Üniversitesı Rektörlüğu ile.Üniversi- te Öğretim Üyeleri DerneğTnce dün 'Üniversite- lerin ve öğretim elemanlannm ekonomik ve yasal şoruıüan' konulu bir forum yapıldı. İştanbul Ünıversitesı Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda, Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen forumun açı- lışında yaptığı konuşmada gerek üniversite ge- rekse ülke sorunlanyla ilgili bu tür toplanülan düzerüemeye devam edecekJerini söyledi. Hu- kuk Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Aysel Çelikerin yönettiği forumun açıhşında konuşan Üniversi- te Öğretim Üyeleri Derneğj Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, üniversitelerde maaşlann ye- tersizligı dışmda birçok sorun yaşandığını hatır- lattı. Üniversite sayısımn hızla artmasını da eleş- tiren Prof. Dr. Şenatalar, yeni açılan üniversite- lerin büyük bölümünde tarikatçı kadrolaşmala- nn gerçekleştırildigini söyledi. Maaş sorununun son iki yılda dayanılmaz ha- le geldiğinı, bu nedenle ön plana geçtiğıni vurgu- layan Dernek Başkanı, "Sorun gecim sıkıntısm- dan farklı nitelikler taşunaktadır. Öğretim elemanm yetişmesi çok uzun yıllar süren bir süreyi gerektirir. Bu emek gücünün üniversiteden kaç- ması oldukça kolay. Birçoğu zorunluluktan üni- versite dışı işler de yapıyorlar" dedı. Prof. Dr. Şenatalar, enflasyon karşısındaki kayıplannın karşılanması için pek çok kesime yüzde 60'ın üzerinde, bazı kesimlere de yüzde 70'ın üzerinde zam yapılması gerektiğini belirtti. İştanbul Üniversitesi Tıp Fakültesı öğretim üyesi Prof. Dr. Ercan öngör, üniversitelere ön- celikle mali özerkliğin getirilmesi gerektiğini kaydederek. bir fakülteye fotokopı makinesı sa- tın almanın bile sorun olduğunu söyledi. İştanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğre- tim üyesi Prof Dr. İzzetân önder, üniversitele- rin ülkedeki diğer kurumlardan daha hızlı eritil- diğini, bunun siyasal ve ekonomik baskılann sonucu olduğunu vurguladı. Araştırma görevlisi Mehmet Alkan, üniversi- telere toplumsal güç olmalannı engellemek amacıyla idari ve mali özerklik venlmediği görü- şünü savunarak. "Koalisjon hükümeti kuruidu- ğundan bu yana araştırma görcrvlileri tarihindeki en büyük ücret ka\ bina uğramışlardır. Yedi mil- yon lira maaş alıyorum ve değıl mesleki yayınlan izlemek günlük gazete bile alanuyorum7 ' dedı. de kent ve toplum çıkan ıçın'Mmara kapalı" yerlen kap- sadığından. örneğın su havzala- n. onnan alanlan, korunacak ye- şıl alanlargıbı "Istanbul'un ya- şam kaynağı" olan kesıml'en ıçerdığınden, bugün artık "top- lu suç işlenen" alanlar nıteliğin- dedır Bunlar arasında Boğaziçi StT alanında ise. bu toplu suça gıde- rek "suçu önlemekle görevli" kadrolann da "açıkça" ortak ol- malanna tanık olunuyor. Büyükşehir Belediyesi Baş- kan Danışmanı'nın gazetecı Fu- at Uğur'a gönderdığr "açıkla- ma". suçun karşısında alınan pa- ralar belediyeye bile gıtse, "yü- rüriükteki yasalann" büyük bir aymazlık ıçinde çığnendiğinı göstenyor. "Makbuz mukabilin- de" gerçekleştınlen bu yasadışı "tahsilatın"yme fstanbul halkı- na "geri döneceği" şeklmdekı savlar ıse. ortada "tstanbul" di- ye birgüzellik kalmadıktan son- ra. elbette ki hıçbır anlam taşımı- >or- Ranta resmen ortak olmak Boğazıçi'nden sorumlu bele- diye vetkililennın bu "çok özerSıTalanındaki kaçak yapı- lan engelleyecekleri yerde "ran- ta resmen ortak olmaya" başla- malan. neresinden baktlırsa ba- kılsın, temelde bu tür yapılaş- maya "imar izni" vermek de- mek. Yine böylesı vurdumduymaz biruygulama, kaçak yapılaşma- yı daha da özendırmek ve gide- rek "parayı \«renler için" meş- rulaştırmak demek. Elbette so- nuç olarak, "Boğaziçi'ni sata- rak' katletmek demek. Eğer yürürlükteyse, bütün bu suçlan önlemek için tstanbul'da da "anımsanmayı" bekleyen 2863 sayılı Küitür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Yasası'nın 65/C maddesinde şu hüküm yer alıyor: "Bu kanunda belirlenen usul- ler dışmda(_) imarizniverenler, 2 yıidan 5 >ila kadar ağır hapis cezası, aynca ağır para cezası ile cezalandınlır." Benzer şekilde, yine SlT ala- nında usulsüz inşaat yapanlara ve "yaptıranlara" da aynı mad- denin 65 'a-b ve c şıklannda af ır hapis ve para cezalan getiriliyor. Evet. Boğaziçi'nde belgeli ve "ifşaatlı" bir şekılde "ağır suç- lar" işleniyor. Cezasını ıse ne yazık kı suçlular değil, yine Boğaziçi ve tüm fstanbul çekıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle