Katalog

1 2 EKİM 199 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA TJIÜNÜNTM TELEVIZYON 15 İLMLERİ &9.30 »CanaiO MACERA 99.45 Interstar D>RAM o 1 0 . 3 0 ,mm] ShowTV MELODRAM 11.05 (5APTV DRAM 11.30 HBB DRAM © 12.10 TFT INT DRAM 12.10 Kanal 6 DUYGUSAL 12.10 Irrterstar MELODRAM 12.30 ,.. ShovvTV FANTASTİK 12.40 atv DUYGUSAL KiralıkAjan (Laissez Tirer Les Tireurs)- FBI ajanı Eddie, çalı- nan füze güdümleyicisinin peşindedir. Yn: Guy Lef- ranc. Oyn: Eddie Constantine (1963, 87 dk). İblis Yılmaz Duru'nun yönetmenliğini yaptığı filmde Irfan Atasoy ve Hamiyet Yankı başrolleri paylaşıyorlar. Filmin konusu hakkında herhangi bir bilgi yok. Yannsız Adam Bir öğretmen, randevuevine düşen genç kız ve onlan topluma karşı savunan adamın öyküsü. Yön: Remzi Jöntürk. Oyn: Cüneyt Arkın ve Betül Aşçıoğlu (1976). Yann Baska Ğündür Alkolik bir adamla evli olan kadın, kız kardeşinin ba- kımını da üstlenir. Yönetmen Avni Kütükoğlu. Oyun- cular Bahar öztan ve Ümit Besen. Sante Fe Davası (Santa Fe Trial)- ABD tarihindeki önemli bir mah- kemedavasının öyküsü. Yn: Michael Curtiz. Oyn: Er- roll Flynn, Olivia de Havilland (1940, 110 dk). Kader Kurbanlan Kızkardeşini kötü yoldan kurtarmaya çalışan Seyit'in (Bulut Aras) intikamını konu alan filmin yönetmeni E. Göreç. Çeçilya da rol alıyor. KınahKeklik Tamer Yiğit ve Sezer Güvenirgil'in başrollerini pay- laştıklan duygusal bir fılm.Kanal 6 basın bülteninde fılm hakkında herhangi bir bilgi yer almıyor. Paris'teki Son Günlerim (The Last Time I Shaw Paris)- Bu filmi son gönrü- düğümüzde adı "Paris'i Son Gördüğümde" idi. Yn: R. Brooks. Oyn: Elizabeth Taylor, Van Heflin (1954). Geleceğin Çocuğu (Tommorrow's Child)- ıTüp Çocuk' denemelerinden fantastik sonuçlar çıkaran bir TV fılmi. Yn: Joseph Sargent. Oyn S Zimbalist, W. Atherton. Aşkım Kaderim Oldu Muteahhidin kızı, babasının inşaatmda işçi olarak ça- lışan gence aşık olur. Yönetmen Mehmet Bozkuş. Oyuncular lzzet Günay ve Sezer Güvenirgil. (1972) Kanal 6'nın daha önce de birkaç kez ekrana getirdiği 'Yollarda'da Steve Martin ve John Card ikilisi başrolde oynuyor. 13.00 Kanal D DUYGUSAL 14.30 TGRT MACERA 14.50 Kanal 6 ÇOCUK 16.30 atv DRAM 17.10 Interstar DUYGUSAL 18.20 ,... Show TV V GÜLDÜRÜ 19.30 TGRT GERİLİM 20.00 Kanal D DRAM AcıYılIar2 Teyzesinin yanında kalan kimsesiz genç kızla seygi- lısinin umutsuz aşkı. Yönetmen Yücel Uçanoğlu. Oyuncular Ahu Tuğba ve Yılmaz Zafer( 1989). 14.00 / Show TV / Seviştiğimiz Giinter jfyruUÜı bilgi yanda DüeUo (The Chailenge) - Sadece vurdulu kırdılı Hong Kong yapımı meraklısına seslenen bir film. Yn: Joseph Lai. Oyn: Tattoor Ma. Chung Wah. Ormandaki Göz (The Watcher in the Woods)- Bir ABD'li aile, ka- yıp kızlan için Ingiltere'ye gelmiştir. Yn: John Hough. Oyn: Bette.Davis. Carroll Baker (1980, 84 dk). Yılanı Öldürseler Yaşar Kemal' ın romanından sinemaya aktanlan film- de talihsiz Esme'nin dramı konu ediliyor. Türkan Şo- ray'a Talat Bulut ve Mahmut Cevher eşlik ediyor. Ağlayan Melek Yönetmenliğini Safa Önal'ın yapmış olduğu duygu- sal bir film. 'Ağlayan Melek'te Türkan Şoray ve Ek- rem Bora ikilisi başrolde oynuyor. Kadın Hayır Derse Taşralı bir kadının büyük kentteki komik hikayesi. Yönetmen Mehmet Dinler. Oyuncular Hülya Koçyi- ğit ve Murat Soydan (1975). Bir Babanın İntikamı (The Rescue) - Teröristler, arkadaşlannın serbest bı- rakılması için uçak kaçınr. Yn: John Herzfeld. Oyn: Brian Dennehy, Joanna Cassidy (1988, 93 dk). Damga Tecavüze uğrayan nişanlısının intikamını almaya ça- lışan adamın mücadelesi. Yöhetmen Osman F. Seden. Oyn: Tank Akan ve Yaprak Özdemiroğlu (1987). Öliim Makinesi (Terminator VVoman)- Özgün isminden de anlaşıla- cağı gibi "Terminator"un kadın versiyonu işbaşında. Kaynaklarda yok. Yn: M. Quissi. Yollarda V v -</ ( p i a n e s ' Trains And Automobiles)- Uçağmı kaçı- o m n H n r ı ^ ^ ran Neil Page, rastlantı sonucu Del Grifeld ile tanışır. GULDURU j Yön: John Hughes. Oyn: Steve Martin, John Candy. 22.00 / Kanal D / Maske Aynntıh bilgiyanda 22.50 / TRT 2 / Deli Deli Küpeli Aynntıh bilgiyanda Kanncalar İmparatorhığu (Empire of Ants)- lnsanlar bu kez dev böceklerle mü- cadele ediyorlar. Yön: Bert J. Gordon. Oyn: CoanCol- lins. Robert Lansing (1977). Kaldınm Meleği Sokaklarda şarkıcılık yapan kadının dramatik öykü- sü. Yönetmen Semih Evin. Oyuncular Yıldız Tezcan veSuphiTekinel(1966). Paramparça (Call Him Mr. Shatter)- Profesyonel katil, bir dikta- törü öldürme işini almıştır. Yn: Michael Carrera. Oyn: Stuart VVhitman, Ti Lung (1970, 91 dk). Ok (The Arc) - atv bültenine göre Rob Tregenza'nın yö- nettiği, Jason Adams ve Jennifer Mendenhall'ın oy- nadığı film kaynaklarda görünmüyor... Vıetnam Gazisi (In Counrty)- Genç kız, Vietnam gazisi yakınına, sü- rekli sorular yöneltmektedir. Yn: Norman Jewison. Oyn: Bnıce Willis, Emily Lloyd(1989, 120 dk). Anahtar (The Key)- TRT 1 bültenine göre Boby Roth'un yö- nettiği, Craig T. Nelson ve Gary Cole'un oynadığı film, kaynaklarda geçmiyor. 2tÎ0() Interstar V _ y BİLİMKURGU 21.30 gal g GULDURU 23.30 ShowTV GERİLİM 23.50 Kanal D DRAM 00.05 Kanal 6 GERİLİM 00.10 atv O 01.20 ShovvTV DRAM 03.00 TRT1 O 230© Yerlifilmler Z23O (•? Yabancıfilmler ^Orta Halli /Değmez Kanal D 22.oo\ Yönetmen Chabrol, filmde, bir TV sunucusunun 'maske'sini indiriyor 4 Dd yüzKi ahlak'm sunucusu Masques / Yönetmen: Claude Chabrol / Senaryo: Claude Chabrol, Odile Barski / Görün- tü: Jean Rapier / Müzik: Marthieu Chabrol' Oyuncular: Philippe Noiret, Robin Renucci, Bernadette Lafont, Monique Chaumette, Anne Brochet / 1986 Fransa yapımı, 100 dakika. TV Servisi-1988 Lluslararası ts- tanbul Sinema Günleri'nde "Mas- keler"adıyla sunulan "Masques", 1980'lerin en ilginç polisiyelerinden biriydi. Kendini beğenmiş, sahtekar bir TV sunucusunun "maske"sinin indirilmesini anlatan filmde Chab- rol yine bir burjuva eleştirisine giri- şiyor ve ikiyüzlü ahlak anlayışını, sahte değerlerini yerden yere vuru- yordu. Yapttlanyla, sinemaya nere- deyse Chabrol usulü polisiye diye kişisel bir tür kazandıran bu yönetme- nin çalışmalan, ne yazık ki Türk te- levizyonlannda çok az gösteriliyor. Bu açıdan "Maske", yönetmenin sa- natını ve işlediği temalan tanımak için güzel bir fırsat sayılır. Özellikle polisiye meraklısı kaçırmamalı. Bir delikanlı, kız kardeşini "istis- mar" eden ünlü TV sunucusundan Türk TV'lerinde filmlerinden çok az örneklerin gösterildiği Chabrol, polisiye meraklılarına sesleniyor. öç almak niyetindedir. Bir yayınevi adına, tanınmış kişilerin biyografisi- ni yazan biriymiş gibi yaparak, TV yapımcısıyla yakınlık kurar. Yaşlıla- nn katıldığı, çok izleyici toplayan bir yanşmayı hazırlayıp sunan adam, ödülleri cebe atmakta ve bu uğurda hiçbir şeyden çekinmemektedir. Program sırasında son derece sevim- li, anlayışlı ve saygılı tavır içindedir. Ama, yayın bittiğinde bu maskesini çıkarıp, gerçek kişiliğini, açgözlü, mal-mülk düşkünü, insan düşmanı yüzünü ortaya koymaktadır. Delikan- lı, onun maskesini, canlı yayın sıra- sında düşürmek için, bir plan hazır- lar... Bugûn, çağdaş kara film'in önde gelen ustalan arasında bulunan Cla- ude Chabrol (1930), sinemaya ABD'nin Twentieth Century - Fox şirketinin Paris bürosunda çalışarak başlamıştı. Daha sonra, ünlü Chaiers du Cinema dergisine yazdığı yazılar- la, önemli bir eleştirmen kimligini kazandı. Eric Rohmer ile birlikte ha- zırladıklan Hıtchcock kitabı (Paris, 1957), Alfred Hitchcock'un yapıt- lan üzerine sürükleyici bir incele- meydi. Chabrol, kendıfilmlerindeiş- lediği temalarla, bu ustaya hayranlı- ğını sıksıkaçığa vuracaktı. tlkyönet- menlik çafışması "Yakışıklı Serge" (Le Beau Serge, 1959), Yeni Dalga (Nouvelle Vague) akımını başlatan film olarak kabul edilir. atv 23.00 'Habertesi' yeniden Civan dosyasıTV Servisi- atv Haber Koordi- natörü Ayşenur Arslan yönetimin- de Ankara ve Istanbul'daki atv mu- habirleri tarafından hazırlanan "Habertesi" bir süre aradan son- ra bu haftadan itibaren on beş gün- de bir çarşamba akşamlan canlı ya- yında ekrana gelecek. Arslan'ın sunduğu 'Haberte- si'nin ilk dosyasında Engin Civan olayı ile başlayan yolsuzluk dava-. Ianna farklı bir boyut getiriliyor.; Bu dosyada konu hakkındaki dü- ğümü bilirkişilerin nasıl çözdüğüi konusundaki iddia ele almıyor. Hükümetteki sancının, muhtıra- cılann ele alındığı ikinci dosyada DYP-SHP koalisyonunun seçime kadar sürüp sürmeyeceğı konusu tartışılıyor. Canlı yayın konuklany- la ekrana gelecek bu bölümün ar- dından Güneydoğu'nun gözde ken- ti haline gelen Van'ın portresi çizi- lecek. Türkiye'nin ve dünyanın günde- mindeki olaylan geniş çaplı araştır- malara dayanan dosyalarla ve ken- dine özgü bakış açısıyia ekrana ge- tiren 'Habertesi' dış dünyadan olaylar ve görüntülerle sona erecek. ShowTV 14.00 Refiğ'den romantik bir film •.., Seviştiğimiz1 Gunler Yönetmen: Halit Refığ Senaryo. Halit Refiğ, Bülent Oran / Oyuncular: Orhan Günşiray, Nilüfer Aydan, Fat- ma Girik, Sadri Al'ışık 1961 Uğur Film yapımı. TV Servisi- "SeviştiğimizGün- ler"de büyük kentte çalışma yaşa- mına kanşmış üç genç kızın üç er- kekle aşklannın öyküsü anlatılıyor. Yönetmenin kadın üzerine yaptığı ilkfilmlerindenolan "Seviştiğimiz GSnIer"de olaylar, gerçek bir çev- renin içinde duygusal güldürüye yönelik biçimde gelişiyor.. Film, 33 yıl öncesinin koşullann- da kadın haklannın ve özgürlüğü- nün savunuculugunu yapan üç ka- dının üç ayn yönünü işlemesi açı- sından ilgi çekiyor. Büyük kentin uğultulu yaşamın- da toplumla uyum sağlamaya çalı- şan manken Nilüfer (Nilüfer Ay- dan), hostes Lale (Fatma Girik) ve sekreter Mine (Nuray Uslu) ad- lı üç arkadaş yasak aşklara kanşır- lar. Birlikte kaldıklan eyin altında oturan ressam Kemal (Özden Çe- lik) Lale'ye aşıktır, ama duygulan- nı açamadığı için kendini içkiye ve- rir. Alman 'Gençlik Film ve Televizyon Enstitüsü' ekrandaki şiddeti inceliyor ' Yapısal şicklet'K yaşaııı biçimi ADEM AYAKTA Türkçede, "Araba devrildikten sonra yol gös- teren çok olur" diye bir atasözü var. Yaşanılan gelışmelere bakınca, bu sözü haklı çıkarmak için eümizden geleni yaptığımız görülüyor. Bugün, hiçbir şeye aldırmadan, dolu dizgin giden özel TV'lenn topluma ne gibi etkileri ol- duğu, ülkedekı si- yasal ve ekono- mik durum karşı- sındaki tavırları- nın ne gibi sonuç- lar yaratacağı, ne devlet, ne üniver- sitelerce tartışılı- yor. Ama, eloğlu, "araba devril- meden önce"smı düşünüyor ve neler yapılabileceğini tartışıyor. Ör- neğin, Almanya'da, medya konusunda*ciddi çalış- malar yapan bir " Gençlik Film ve Televizyon Enstitüsü" var. Bu kuruluş, medya araştırmala- nnı desteklıyor ve yayınlıyor. "Medyada Şid- det". başlıca inceleme ve tartışma konusu. Bu alanda yayınlanmış evrensel nitelikteki çalışma- lardan biri, bizi de çok ilgilendirdiği için, şöyle "hızlı" bir okumaya değer. Helga Theunert başkanlığındaki bir ekibin yaptığı çalışmada önce, şiddet olgusu tanımlanı- yor. Şiddet, bakış açısına, değerlere. ahlak anlayı- şına ve yaşam koşullarına göre tanımı değişen bir şey, ama şurası tartışılmaz: "Şiddet sırasında, birileri zarar görmektedir." Bir insan, bir başkasının bedenini yaralarsa (vur- ma, işkence, tecavüz), malını çalarsa, bu "fizik- sel şiddef'tir. Yine bir insan, birbaşkasına küfür ve hakaret ederse, bir şeyle korkutur ya da bir özel- liğiyle eğlenip, küçümserse, bu "psikolojik şid- det" olmaktadır. Ancak, her zaman belli bir "ey- Iemci" ve belli bir "kurban"görülmediği halde. yine de şiddet söz konusu olabılir. Çevrenin tah- rip edilmesi, hava kirliliği, kullanma ve içme su- yu kaynaklannın kurutulması, felç durumdaki tra- fik gibi durumlarda, insanlar zarar gördüğü için, belli bir şiddet sözkonusudur. Bunlara karşı tek- nolojiler bulunduğu, yani doğa ve yaşam kaynak- lan korunarak da endüstri yapılabileceği halde. herşeyin eskisi gibi sürdüğünü biliyonız. Işte bu, toplumsal ilişkılerin ürettiği "yapısal şiddef'tir. Şiddet eylemcisi olarak polis ve öğretmenin öne çıktığı durumlarda. onlarsistem için çalıştığından ve yerlerine hemen başkalan getınlebıleceğınden. yine "yapısal şiddet"le karşı karşıyayız demek- tir. Pekçok insan oturacak ev aradıgı halde. evler boş duruyorsa, işçı çocuklan, ötekı toplumsal sı- nıfın çocuklanndan daha az üniversıtede okuya- biliyorsa, milyonlarca insan işsizse ve kadınlar. sa- dece kadın olduklan için mesleklerinde daha az yükselme şansı bulabılıyorsa bu, toplumsal ilişki- lerin ürettiği yapısal şiddetin sonucudur. Bir TV. şiddet maz. aynı zaman- da yapısal şiddet üretirde. Bu. daha sunulacak görün- tülerin seçiminde ve sunma biçi- minde başlamak- tadır Gerçekte, filmlerdeki ölçü- süz şiddetin pek azı gerçek yaşam- da görülür. Haberlerde bildirilen sav aş. açlık ve fe- laket olaylan da, geniş bir izleyici kitlesinin ger- çek yaşamında fazla tanık olmadığı durumlardır. Günboyu, bir yığın olay yaşanır ve TV sorumlu- su, bunlardan "bazılarım". kendi görüş ve değer yargılanna göre "seçer". Seçilen haberler de, sa- dece birkaç saniye süreyle ve belli bir bakış açı- sından geçirilerek, ekrana yansıtılır. Demek ki, TV. gerçeği gösterse bile, onu değiştirmekte, par- çalayıp. kendine göre birleştirmek- te ve bazı yönleri- ni vurgulamakta- dır. Medya, bir ci- nayet, soygun ya da şiddet olayını "polisiye" gibi ele alır, ona gi- zemli, "kahra- mansal" bir hava verirse, gerçekler- den yola çıktığı halde, yine çarpıtmış ve izleyıciye yapısal şiddet uygulamış olur. Bir olayı tek yanlı vermek, bir ha- beri ızleyicinın anlayamayacağı ya da yanlış an- layacağı biçimde vermek, aynı şekilde yapısal şid- det uygulamaktır. Medya, böyle bir şeyi nasıl ya- pabiliyor? Bunun yanıtı, şiddetin temelinde yatan olguda. yani "güç"te gizli. Kim, kime küfurede- bilir, bağınp çağırabilir? Elbette, daha güçlüolan. Kim kime buyruklar verip, davranışlannı belirle- yebilir? Elbette. daha güçlü olan. Işverenler, çalı- şanlar üzerindeki etkisini nereden alıyor? Elbette, ekonomik gücünden. Bir devlet, yurttaşianna kö- tü yaşam koşullannı dayatma ve sadece işine ge- len yasalan uygulama yetkisini nereden alıyor? Elbette. ekonomik ve siyasal gücünden. Peki, med- ya bildiğıni okuma gücünü nereden alıyor? Elbet- te, yapısal şiddeti üreten toplumsal güçleri "ak- tiP' biçimde desteklemesinden ve bu "güçlere" dayanmasından. Helga Theunert, araştırmasınm sonunda yapısal şiddetin. toplumsal ilişkilerden doğduğu için, an- cak toplumun degişmesiyle ortadan kalkacağını belirtiyor. Kanal D 14.30] 'Misafir Odası' hafta içi her gün canlı yayımlanıyor 6 Vay Kaygısız Vay'm setinden Ayşen Gruda, ErcanYazgan, Tuluğ Çizgen'le röportajlar var. TV Servisi- Program sorumluluğunu Müge Turanlı'nın yaptığı Ebru Nurlu- oğlu ve Muhammet Akbülut'un sunduğu "Misafir Odası"nın magazin bölümün- de 18 ekimden itibaren Kanal D'de ya- yımlanmaya başlayacak "Vay Kaygısız Vay" dizisinin setinde gerçekleştirilen çekimler ekrana gelecek. Ayşen Gruda, Ercan Yazgan ve Tu- luğ Çizgen'in yani sıra tiyatrocu oyuncu- lardan oluşan "Kaygısızlar"ın Emır- gan'daki setini ziyaret eden Misafir Oda- sı'nın yapımcısı Kenan Yalın, oyuncu- larla da sohbet ediyor. Yönetmenliğini Temel Gürsu'nun yaptığı, senaryosunu Gani Müjde'nin yazdığı "Vay Kaygısız Vay" adlı komedi dizisinde ise üç İcansı, 36 çocuğu olan sorumsuz bir adamın ha- yatı konu ediliyor. EKRANSEPETÎ 'Bizimkiler' reklamlara yenik düştü TV Servisi- "Bizimkiler", interstar'daki ilk bölüm sınavında reklamlara yenik düştü. Saat 20.00'de başlayan ve bir saat süren dizinin içinde 5 kez toplam 22 dakikalık reklam yayınlandı. Kanal değişikliği ve tatil nedeniyle uzun süredir ekranlarda olmayan "Bizimkiler"in izleyiciyle karşı karşıya geldiği ilk bölümünde 10 dakikada bir beşer dakikalık reklamlarla kesilmesi, diziye yeniden ısınmaya çalışan izleyicilerde sıkmtı yarattı. tnterstar'm, TRT ve ShowTV'nin haber kuşağına rastlayan saatte yayına aldığı dizinin yaymı sırasında ekranareklamlanngeldiği anda izleyiciler zaping'le haberlerin yaymlandığı kanallara geçmeyi tercih ettiler. Neyse ki kanallar henüz "reklam bağımlısı" türde izleyici kitlesi yaratamadılar. Ve neyse ki hiç değilse bu türdeki kötü uygulama ömeklerine alışmamakta direnen izleyiciler hala var. Bu durum anladığımız kadanyla "Bizimkiler" ekibini de oldukça rahatsız etmiş. Interstar'da daha özgür çalışma imkam bulmayı düşleyen dizinin yapımcısı ve senaristi Umur Bugay: "Bu ahşmadığımız bir durum. Dizi boyunca toplam 22 dakikada 50"den fazla reklam yayınlandı. Tabii bu durumda dizinin tadı tuzu kalmıyor. Sahnenin tadının kaçmaması lazım" demiş. TRT'de yayınlandıklan süre içinde de bu yıla kadar oldukça çok reklam aldıklannı söyleyen Bugay, yine de bu kadar çok kesilmeye alışık olmadıklannı belirterek: "Bu yıl TRT, ekonomik krizi bahane ederek dizinin reklamlarımn azalmasından şikayet ediyordu. Aslında Interstar'da bu kadar çok reklam alarak bir şekilde TRT'nin şikayetinin asılsız olduğunu kanıtlamış olduk. Bununla birlikte bundan sonra yayınlanacak bölümlerde, ne kadar reklam alınıp nerelerde kesilmesi konusunda tnterstar'a görüşlerimizi iletip, müdahale etmeyi düşünüyoruz" dedi. TGRT'de kasım ayında ekrana gelecek Demirel belgeseli Sülevman Demirel TV Servisi- Cumhurbaşkanı Süley- man Demirerin lslamköy'de doğu- mundan Çankaya'ya kadar uzanan ya- şamını konu alan "İslamköy'den Çankaya'ya" adlı dizi belgeselin çe- kimleri tamamlandı. TGRT'de kasım ayından itibaren 6 bölüm halinde ya- yımlanacak dizi belgeselin danışman- lığını İsmet Sezgin, genel yönetmen- liğini Behlül Dal üstleniyor. Arşivler- den yararlanılarak hazırlanan belgese- lin yapımını Nevin Dal, yönetmenli- ğini Hilal Saral ve genel koordinatör- lüğünü Ragıp Karadayı. röportajlan- nı ise Hulusi Turgut gerçekleştirdi. Dönemi yaşayan birçok kişinin görüş- lerinin alındığı dizi belgesel için 150 bin metreden meydana gelen doküman filmden de faydalanıldı. " TRT2 22.50]Cevat Fehmi Başkut'un eserinden uyarlama Tophuıı düzenine taşlaıııa Yönetmen: Kartal Tibet / Senaryo: Osman F. Seden ve Kartal Tibet /Görüntü: Orhan Oğuz / Müzık: Cahit Berkay / Oyuncular: Kemal Sunal, Melike Zobu, Yaman Okay, Yavuzer Çetinkaya, İhsan Yüee, Reha Yurdakul /1986, Ugur Film yapımı. '86 yapımında Yaman Okay'ı eşkiya rolünde izleyeceğiz. TV Servisi-Cevat Fehmi Başkut'un 1968'de yazdığı. bir yıl sonra Nejat Saydam yönetiminde sinemaya uyarlanan "Buzlar Çözülmeden" adlı oyunu 21 yıl sonra Kartal Tibet tarafından "Deli Deli Küpeli" adıyla bir Kemal Sunal güldürüsü- ne dönüştüriilerek ikinci kez filme alındı. Başkut'un oyununda yollan karla kapanıp merkezle bağlantı- .sı kesilmiş bir kasabada akıl hastanesinden kaçmış bir deli kaymakamlajandarma komutanının akılla- ra durgunluk veren örnek yönetimi sayesinde işle- rin düzene sokularak toplum düzenimizin hicvi ya- pılmaktadır. Tibet'infilmibiredebi oyun uyarlama- sından çok, ana düşüncede aynı espri içindeki "Buzlar Çözülmeden"in karikatürü niteliğinde. Yollan kardan kapanmış bir kasabaya akıl hasta- nesinden kaçan iki deli gelir. Kriz geçirince kendi- ni Barbaros Hayrettin sanan deli (Kemal Sunal) ile yargıç olduğuna inanan öbür deli (Yavuzer Çetin- kayajkaymakamhk binasına sığınırlar. Odacı Deli Çavuş (thsan Yüce) iki yabancıyı uzun süredir bek- lenen yeni kaymakamla yardımcısı sanıp, kasaba halkına duyurur. Kaymakamlık koltuğuna oturduk- tan sonra ilçenin yönetimini ele alan deli kaymakam biryandan halkın çaresizliğinden yararlanarak on- lan sömüren tefeci Mahmut Ağa'ya, öbür yandan dağda yaşayan eşkiya Yılanoğlu'na (Yaman Okay) savaş açar.