Katalog

8 EYLÜL 1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET KURULTAYAİ3İ GÜN KALA SÎİP SAYFA SHPdekurultaykılıçlaııbilenîyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP kurultayı için An- kara'da saflar tutulmuş. kılıçiar bileniyor. İl örgütii kurultay öncesinde deklare ettiği lider adayı Aydın Güven Gürkan'ın kazanması için çalışacak. Bu konuda İl Başkanı Yılmaz Ateş. "Adayunız, ükelerimizi yaşama gecîreceğine inandığımız Sayın Aydın Güven Gurkan'dır" dedi. Ateş, bize görüşlerini aktarma- dan önce 44 i] delegesinden 31 "i ile toplanü yapü. DelegeJer de kendisini desteküyor- du. Toplantı- ya katılma- yan 13 de- Iegenin bü- yük bir kısmınm da Aydın Gü- ven Gürkan'- dan yana ter- cihlerini kul- lanacağıra belirten Ateş, bu sayırun 38'e ulaşacağından emin. Ankara İl Örgütü Aydın Güven Gürkan'ın liderliği için çalışıyor. İl Başkanı Yılmaz Ateş. ilkelerinin yaşama geçirilmesinde Gürkan'a inandıklannı söylüyor. İlkçekişme SHP kurultayma hazırlanan Ankara'nm ilginç bır özellıği de, SHP'nin çekışme odağında yer alan iki lider adayının da as- lında Ankaralı oluşİan. Murat Karayalçm halen Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanlığı'nı yürütmesinin yanı sıra üniversı- te yıllanndan ben Ankara'da mücadele veriyor. Aydın Güven Gürkan da Ankara'da çok sayıda öğrenci yetişıirmiş eski biröğretim üye- si. Iki lider adayının Ankara üzerine ilk çekışmeleri Çankaya İlçe Kongresi'nde yaşandı. Bu kongrede Karayalçm, kendisı ile yıldıa bir türlü banşmayan Çankaya Belediye Başkanı Do- ğan Taşdelen ile mücadele etti. Mücadelenın perde gerisin- deki liderlerinden bir diğerinin Aydın Güven Gürkan olduğu. sonradan ortaya çıktı. İlk kavgada Karayalçm. ağır bir yara aldı. Arkasından yapı- lan diğer ilçe kongrelerinde. "Ka- rayalçın'ııı da delegeleri seçüdi*' haberJerinin yanlış oldu- ğu. 7 ağus- tosta yapılan ıl kongresin- de ortaya çıktı. Kong- renin seçimle gelen 40 de- legesinın 34'- ünü Gürkan yanlılan alı- rken il baş- kanlığına da Gürkan'ın destek- lediği Yılmaz Ateş seçildi. Ankara teşkilatındaki Murat Karayalçm fobisinin nedeninı sorduğumuzda, küskûnlük ve beklentilerin karşılanamaması- nın dışında. dddi endişelerin var olduğu da ortaya çıktı. Bunlar arasında özellikie "ekip- çilik, bölgedlik. mezhepçilik" eleştirileri ön planda yer aldı. II Başkanı Yılmaz Ateş'e. de- legelerle yaptığ toplantının ar- iasından "Neden Aydın Güven Gürkan" diye sorduğumuzda şunlan söyledi: "Demokratik kamuoyunun eğilimini dikkate aJan. insan hakları. demokratikleşme eği- w limlerine önem veren. Türkiye'- nin bütünliiğü içinde iç barışın da, kalkınmanın da temel koşulu olan Kürt sorunumı eıtelemey en, demokratik çözümü öne alan, egemen çevrelerin payandası de- ğil. emek ağırlıklı parti yapılan- masını. emeğe saygıyı öne çıka- ran, laiklik dışı hareketlere ödün vermeyen, solun bütünleşmesine önemlî katkı koyan, ideolojiyi tartısan. partinin çizgisini sola ceken. sol bir programla bütün TürkiyeVi kucaklayarak, parti- mizi iktkİara taşıyacak bir genel başkan adayının desteklenmesi- ni istivonız. Bu adayımız da ilke- lerimizi yaşama geçireeeğine inandığım Aydın Güven Giir- kan'dır. Sol değerlere sahip, sol değer ölçülerini yaşamında öne çıkarmış arkadaşlarımızla par- timiz yeniden yapılanmalıdır. Bugün sağ büyük sermaye parti- leri inanmadıkları halde, sol me- saj verip, oy toplamaya çalışı- yorlar. Oysa sola inanmış. prog- ramlarıvla, tüzüğiiyle sol bir parti olmak isteyen SHP, kitfe- lere ulaşır. l vgulama pofifikala- rıyla. ideolojiyi tartışan ve sol bir programla lider kadrosu ile sol bir parti olduğuna seçmeni inan- dırabilirse, oyurnu/un yüzde 40'- lann üzerine çıkacağına yürek- ten inanıyorum, çünkü bugün Türkiye'de insanlarımızın yüzde 80'inin ekonomik ve sos> al > apı- sı ile sosyal demokrat bir paıtide örgütlenmesi gerekir. Örgütlen- memişse. SHP'ye o> >ermemiş- se bu kabahat bizimdir. Anti- demokratik anayasanındır. Bu düzenin partisi, satunucusu de- ğil, bu düzeni eleştiren, de- ğiştiren ve de- ğişrireceği ko- nusunda gü- ven veren bir kadro partisi olduğuna halkı inandır- dığımız an >üzde 40'- İarın fizerinde bir ojla, tek başına ikridara getiriz. Bu süreç içinde kadrolanmızı hazırlamak dunımundayız." Ateş. solda bırlik konusunda SHP kurultayının önemlı bır adım olacağına ınandığını söy- ledi. "Bu kurultayımızın, solun bütünlüğünü, birliğini daha sı- cak gündeme getireceğine, SHP »e sol için birdönüm noktası ola- cağına inanıvorum" dıvcn Ateş'ı. solda birlik konusunda görüştü|ümüz dığer delegeler de destekliyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı vcSHP'nın lider adayı Murat Karayalçın'ın Filistın ve Çobanyıldızı sokaklannda bu- lunan iki bürosu da sürekli çalı- ki adayın Ankara üzerine ilk çekişmeleri Çankaya İ Kongresi'nde yaşandı. Karayalçm, kendisi ile yıldızı banşmayan Taşdelen ile mücadele etti. şnor. Bürolarda eski milletve- kıllerinden yenilerine pek çok partılı Karayalçın'ın kazanma- sı için koşturuyor. Ankara İl Teşkilatf nda Gür- kan'ın ağırlığını kabul eden. an- cak "Abartıldığı gibi değil" di- >en Karayalçıncılar'a göre top- İam 44 Ankara delegesinden en a2 15"i kendilerine destek vere- cek. Ankara'nın SHP'li belediye başkanlan da Karayalçın'ı des- tekliyorlar. Doğan Taşdelen hariç tabii ki. Karayalçın'- cılar. en son bölge top- lantısını An- kara'da ya- pacaklar. Ankara'daki toplantı için önce Ata- türk Spor Salonu'nu düşünen Karayalçın'ın kurmayları daha sonra Selim Sım Tarcan Spor Salonu'nda kararkıldılar. Bu toplantıyla birgövdegös- terısı düşünen Karayalçınalar. 9 eylüldc Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'ndan Ankara'ya yayılacak havanın delegeleri olumlu etkileyeceğini düşünü- yorlar. SHP'nin 11-12 eylül tarihle- nnde Ankara Atatürk Spor Sa- lonu'nda yapacağj 4. Olağan Kurultayı yenı genel başkanın Alabaş Sokak'taki yeni genel merkez bınasında koltuğuna oturmasıyla sona erecek. Kol- tuğa oturan kişinin adı SHP'de yeni oluşumlara ışık tutacak. YÜKSELÇAKMUR Kimsehesabını oylara göre yapmasın fZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-İzmir Ana- kent Belediye Başkanı ve SHP genel başkan adayı Yüksel Çakmur, "Dünyanın neresinde olursa olsun Tfrk, Kürt, Alman, Fransız diye ırk ayrımcılığı ya- pılamaz. Biz haketmediğimiz ızdıraplan yaşıyoruz. Böyte bir aynmı yaparsak Türkiye'yi öldürürüz*'- dedı. Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur. geç- miş konuşmalannda olduğu gıbı çağm proje çağı olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin kalkınması için yenilik yaratma zorunluluğu doğduğunu, bu nedenle de değişime uyulması gerektiğini belirtü. Çakmur, Izmir için sağlanan kredilerin DPT'den onaylanmasına karşın Başbakan Çiller'in önünde imza beklediğini açıklayarak,"160 milyon dolaıiık körfez ve büyük kanal kredisi Sayın Başbakan'm önündedir. Kendisini göreve da>et ediyonım. Aynı şekilde metro kredisi de öyle. Bugün onaylasınlar siz hizmeti o zaman göreceksiniz"diye konuştu. Toplumu oyalamalann ve kandırmalann, so- nuçta yine toplumu duvara çarptırmak olduğunu. bunun yapılmaması gerektiğini savunan YökseJ Çakmur. sözterini şöyle sürdürdü: ''Düny anm neresinde olursa olsun Türk, Kürt, AJ- nıan. Fransız diye ırk aynmeılığı vapılamaz. Böyle bir aynmı yaparsak Türkiye'yi öldürürüz. Her şey havatta ne bakanlıktır ne de mUletvekilliğı. Bir gece asfalyalar kesiliyor ve tüm dünya ile iüskiniz yoko- luyor. Neolduğunuzu saşo-ıyorsunuz. Kimse besabı- nı oylara göre yapmasın. Ne parti içi ne de yazar- lar... O vefasız yazılan yazanlara sesleniyorum. Gelin bir Buca'yı görün. 23 yaşında gencecik bir in- sanken burada ölüler çarşafla taşınıyordu. Otobüsü yokru ve suyu akmıvordu. Analar, baeılar omuzla- nnda su bidonlanyla gece yarılanna dek dolaşıyor- du. Şitndi öyie mi bir bakın. O yazıları nankörce yazmayın. 5 oya 10 oya ezmeyin injanları. Yılma- dım. Namusumla çaljştım. Bu rnu günah, bu mu suçT" KarayaJçırTa İstanbul çıkarmasında en büyük desteği ( HP'den SHP'ye geçen Şişli Belediye Başkanı Farma Girik verdi. 5 bakan, Karayalçın'ın yanında HP kuruculan ve eski CHP milletveküleriyle göriişen Karayalçın 'AJternatif program sunmuyorum' dedi çauşma yaptık" dedi. Eski CHP milletvekillerine ANKARA (Cumnuriyet Bürosu) - SHP ge- nel başkan adaylanndan Murat Karayalçın, dün HP kuruculan ve eski CHP miiletvekilîeri ile görüşmeler yaptı. Karayalçın "ToplumsaJ Dönüşüm Projesi"ni anlatırİcen " bunu alterna- rif bir program gibi sunmadığını. programa kat- kıda bulunduğunu"' söyledi. SHPli hükümet üyelennden Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Mehmet Moğultay, Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Sanayi ve Tiearet Bakanı Tahir Köse ile Turizm Bakanı Abdûlkadir Ateş'ın de Ka- rayalçın'a destek karan aldıklan ve bunu de- legelere açıklamaya başladıklan öğrenildi. Karayalçın, dün İmar Daire BaşkanlığV- nda toplantı yapttğı 13 HP kurucusuna, •'Kampanyanın son birkaç gününe girdik. Si- zink ancak yeni görüşme fırsatı bulabildim. Bu kampanyaya ben toplumsal dönüşüm projesi ile katıldım. Bunu alternatif program diye sunma- dım. Son kurultay ımızda genel başkanımız da, genel sekreterimiz de programın geliştirilmesi için çağrıda bulundular. Biz de bu anlamda bir dün akşam Anadolu Klubü'nde bir kokteyl veren Kara- yalçın. yann da Büyük Ankara Oteli'nde mil- letvekileri, il başkanlan ve parti yöneticilerine bir kokteyl \erecek. Kurultay için destek arayışlannı sürdüren Karayalçın. diğer yandan. kendisini destekle- yen PM üyeJeri. miiletvekilîeri ve kunnaylan ile kurultay konuşmasıru haarlıyor. ESKİŞEHİR Bütünleşmekiçinde dinamizmgerekli Ilâllll destek Erdal İnönü'nün genel başkanlıktan çekilme karanndan sonra 10genel merkez delegesinden sekizi bir yerel gazeteyeaynen şöyledemeç vermişlerdi: "Oyoımıoz Karayalçm'a..." ÖNDERBALOĞLL ESKİŞEHİK - Eskişehir örgütünün jenel başkan adayı Murat Karayalçın. Uenel başkanlığa henüz aday değilken ki kez Eskişehir'e gehp'Belediyecilik •e Belediye Ekonomisi' üzerine düzen- snen toplantılara katılan Karayalçın ;in SHP'liler açıktan olmasa bile şöy- : demişlerdi: - "Bize böyle bir adam gerekli... Söy- îdiği dinlenecek. vurduğu yerden ses etirecek... Erdal Bey de iyi ama, çok umusak..." Lrdal İnönü'nün genel başkanlıktan ikilme karanndan sonra ise 10 genel terkez delegesinden sekizi bır yerel ızeteye aynen şöyle demeç vermişler- - "Oyumuz Karayalçm'a..." SHP'nin Genel Sekreteri Cevdet rfvi ve parti meclisi üyesi Nilgiin ier'e karşın yapılan açıklamalar üze- ıe dikkatler bir süre için başka yöne vrilmiş, ardından da yorumlar baş- nışü: - "SeJvi ve Süer, Aydm Güven Gür- n'a destek veriyorlar. Bu nedenle Eskişehir delegas) onunun oyu değisebi- lir..." İl Başkanı, geçmışte Birlik Partisi Eskişehir İl Başkanlığı'nı yapmış. da- ha sonra SODEP döneminde parti değiştirrniş. ardından da belediye mec- lisi üyeliğine seçilmiş a\Tikat Tahsin Bezek sorulara. - "Henüz verilmiş bir karar yok... Hele o zaman bir gelsin" biçiminde ya- nıt verirken Merkez İlçe Başkanı Ka- zım Kurt gayet açık konuşuyor: - "Cevdet Bey'i severiz... Âma. bizim •genel başkan adayımız .Murat Karayal- çın. Ben bunu ilçe kongresinden önce de söyledim. Sayın Selvi'ye durumu akta- np "Kusura bakma.. Senin için kurul- tayda çalışınz... Ama. genel başkan adaylanndan Karayalçın'a oy verece- ğiz..' dedJk. Selvi gayet normal karşda- dı. Eskişehir'den gidecek on delegeden, tahminim sekizinin oyu Karavalçın'a çıkar. Bir de eğer gücümüz yeterse, Do- ğan Könd'i disiplin kuruluna aday gös- tereceğiz..." SHP'nin Eskişehir tabanında genel başkan adaylanndan Murat Karayal- çm adı daha ağır basıyor. Hatta bazı parîıliler "Karaoğlan-Karayalçın" benzetmesini yaparak "Karayağız de- likanlı" diyoriar Karayalçm'a... Genel başkan seçıldiğindeyse, meydanlann dolacağına inandıklannı söylüyor- lar... Adının saklı tutulmasını isteyen bir kurultay delegesi şöyle diyor: - "Bize birlik ve beraberlik gerekli... Tamam da, yitip yok olmuş dinamizmi nasıl yakalayacağız... Çakmur'u, Gür- kan'ı severiz... Partiye gönül vermiş isimler. Ama, Karavalçın'ın havası var... Ben diyonım ki, kendisi ile birlik ve beraberliğin yanı sıra dinamizmi de yakalarız... Selvi de Nilgün Harıım da kusura bakmasın... Baştan beri aynı şe- yi söyledjm. Hatta, Eskişehir'den ku- rultay delegesi secilmemin tek amacı da buydu... Ben Karayalçın diyonım... Başka çıkışımız yok." Genel Sekreter Cevdet Selvi ve parti meclisi üyesi Nilgün Süer'ın Eskişehir- li olması; her ikisının de aylar öncesin- den Aydın Güven Gürkan'a destek vereceklerini açıklamasına karşın Es- kışehir delegasyonunun Karayalçın'- dan yana tavır koyması. SHP'de özle- nen dinamizmin tekrar gündeme gelmesi olarak yorumlanıyor. Dahası, son kongrede il başkanlığına seçilen Tahsin Bezek'in Alevı olması da parti tabanını pek etkilememiş görünüyor. Son günlerin ilginç tartışması duru- muna gelen ve genel başkan adaylannı sık sık karşı karşıya getiren 'Alevi- Kürt' olayı pek su yüzüneçıkmıyor Es- kişehir'de... O\ sa. büyük bir oy potan- siyeline sahip Aleviler. Eskişehir'de 'politikanın ibresi' olarak görülüyor- lar. Eskişehir'e her gelişinde partililerle yaptığı toplantıda dert yanarak: - "Siz bize sahip çikrnıvorsunuz... Kendi içinizden çıkan insanJara destek vermiyorsunuz. Ankara'da bizleri yal- nu bırakıyorsunuz"di\en Selviye kar- şın Eskişehir delegasyonunun büyük çoğunluğunun Karayalçm'a destek verecek olmasının altında "yerel poli- tik beklentilerin" yattığını söyleyenler hıç de az değil... Delegelerden birkaçı- nın ve etkili bazı istmlerin, yapılacak ilk gene) seçimde milletvekilliğıne aday olacak olmalan, şimdiden bir iç hesaplaşmayı getiriyor gündeme... Dahası, Selvi kadar Nilgün'ü de ken- dilerine rakip olarak görenlerin sayısı hiç de az değil... Daha öncç aday oîup kazanamayan Ecza Koop.'un Başka- nı Azmi Kerman ve avukat Demirean Arıkan kurultaya delege olarak gider- lerken aynı biçimde Alevi kökenlı Pancar Koop. eski başkanlanndan Hab'J Erturgut ile gene Ale\ i kökenli İl Başkanı Tahsin Bezek de SHP'den aday olup da seçilemeyen milletvekili aday adaylan olarak dikkat çekiyor- lar... Bu isimlere daha pek çok eklenti yapmak mümkün. Sosy al demokrat oy potansiyeli yüz- de 50'lere tırmanan, geçmiş her dö- nemde en az iki milletvekili çıkarma başansını gösteren Eskişehir'de. SHP'nin 1991 seçimlerinde tek millet- vekili bile çıkaramaması partilileri kız- dırmış. Bunun içindir ki. partide kay- bolan dinamizmi Karayalçın'ın yaka- layacağı ınana hakim. Merkez İlçe Başkanı Kaam Kurt sözlerini şöyle bağladı: - "Sosyal demokrat belediyemiz var, ama halk memnun değil. Ankara'da se- simizi duyuraeak temsilcimiz yok. Par- ti tabanı ikridar ortaklığımızda etkin olamadığımızdan yakınmakta. Bunun içindir ki, kimsenin darılıp gucenmeye bakkı yok. Kişileri değil, parriyi duşün- mek zonındayu— Eskişehir'den kurul- taya delege olarak gidecek arkadaşla- nm da benim gibi düşümiyorlar. Birlik ve beraberlik için de dinamizm gerekli." POIÎTTKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİ3VKAYA Devletin Görevi... Katil ya da katiller yakalandı mı, yakalanmadı mı? Bize kalırsa yakalanmadı... Oysa dünkü gazetelerin başlıklarına baktığımızda ka- tilin yakalandığını görüyorduk. Salt Oumhuriyet'te yoktu katilin ya da katillerin yaka- landığına ilişkin haber... Biz Cumhuriyet olarak haberi(!) atlamış mıydık? Hayır. Çünkü katil ya da katiller yakalanmamıştı... Uğur Mumcu cinayetinın hemen ardından çok satışlı bir gazete şöyle yazmıştı: "Katil yakalandı..." Devletin istihbarat örgütlerinin görevi nedir? Bize kalırsa gizlı terör örgütlerini araştırmak yerine saldırı sonucu yaralanan DEP milletvekili Nizamettin Toğuç'un ajandasını bulup bir gazeteye el altından ver- mek. DEP milletvekillerinin PKK lideri Apo ile ılişkileri oldu- ğunu bilmeyen yok. Onlar da bu ilişkiyi zaten saklamı- yor. DEP'liler sık sık yaptıkları açıklamalarda, "Biz ara- buluculuk yaparız" diyor. Ahmet Türk, Apo'nun düzen- lediği basın toplantısına katılıyor, onunla birlik TV kame- ramanlarına poz veriyor. Bu işın gizlisi saklısı yok artık... Ortada kanlı bir cinayet var. Öldürülen kişi milletvekili. Siz ona istediğiniz kadar kızın, düşüncelerini paylaşma- yın, "ayrılıkçı" diye suçlayın, işlenen cinayeti devletin aydınlatması gerekir. Devlet onun için vardır. Artık kısır bir döngüde yaşıyor gibiyiz. Devlete göre, PKK bir terör örgütüdür. DEP'lilere göre ise PKK. Kürt halkının içinden çıkmış, onların özgürlüğünü sılahlı mü- cadeleyle elde etmeye çalışan bir örgüttür. Her iki tarafta biliyorki Kürtsorunu silahlı mücadeley- le çözülemez. Sorunun çözümü siyasaldır... Bu iş kan davasına dönüşmüştür ve demokrasi içinde siyasi seçenekler giderek yok olmaktadır. Her iki tarafın şahinleri bu işı giderek körüklemektedir. Özeleştiriye, sorunları barışçıl bir biçimde çözmeye yanaşmıyoruz. Olaya bakış açımız Osmarilılar'dan ge- len bir alışkanlıkla, "öldürürüz, çökertiriz" biçiminde oluyor. Ancak bugüne dek dağdaki PKK'lılan öldüre öl- düre bitiremedik. Güneydoğu'daki insanlar kıskaç arasında yaşıyor. Bir yandan PKK, öte yandan devletin güvenlik güçleri. O yö- rede yaşayan insanlar neler söylüyor? "Burada devlet günduz var, gece yok..." Soruyorlar: "Gece kim var" Yanıt: "PeKeKe..." Kim söylüyor bunları? Kars'ta devlet hizmetindeçalışan bir yurttaş. PKK'den "işini bırak" tehdidi almış. TV'de geçenlerde izledim... Yine Batman'da bir genç TV'de konuşuyor: "Bizim işimiz Allah 'a kalmış..." Mehmet Sincarın katilinin ya da katillerinin yakalan- madığı kesin. Devletin istihbarat birimleri katili bulamı- yor, ama Nizamettin Toğuç'un günlüğünü buluyor. Böylece, bir tartışma başlıyor: "Hainler Apo ile ilişki kurmuş..." "Yok canım öyle mi olmuş... İyi olmuş... Öldüreceksin herbirini..." "Baksana tabutu Türk bayrağına sardırmıyorlar^.. TBMM'de tören deyaptırmıyorlar..." ' 'Ama devletten 48 milyon lira aylık almasınıbiliyorlar, parasız lojmanda oturuyorlar..." Ne demiştik? Kısır bir döngüdeyiz. Sevmeyi, sevilmeyi unutmuşuz. Oysa ortada bir gerçek var: Bu topraklarda yüzlerce yıl birlikte yaşadık. barış için- de. Acıda, sevinçte birlikte olduk. Kurtuluş Savaşı'nda bu topraklar için can verdik. Niye bu kan, bu ateş niye? Çok mu zor birbirimizi sevmek? Cebimizde Türkiye Cumhuriyeti pasaportu, dokunul- mazlığımız, uçaklarda VİP'tegeçmerahatlığımız, hasta- nelerde ûcretsiz tedavi olanağımız. Ama devlete karşıyız, devleti hiç sevmiyoruz... Birbirimize kurşun sıkarsak rahatlıyoruz, kan akarsa özgürlüğe yürüdüğümüzü sanıyoruz. Giderek kötüleşiyor her şey... Farkında mıyız? Öncekı gece bir konvoy geçti kapımızın önünden. Gençlerçığlık çığlığaydı: ''En büyük asker bizim asker..." Dün sabah bir okur telefon etti... Dedi ki: "Bırakın Kürt şovenistleriyle, Türk şovenistleri dağa çıksınlar. Ama bizi bıraksmlar ki Türkler ve Kürtler kar- deşçeyaşasın..." Gerçekten zor mu kardeşçe yaşamak? Zor mu? ÖRGÜT NE DİYOR? Devrimci,demokrat Atatürkçülider KAZIMKURT(SHP Eskişehir İlçe Başkanı): Türkiye gıbı az gelişmiş ülkelerde, sosyal demokrat partilerdevrimci. demokrasiden yana kesin tavırlı, Atatürk ilkelerine sonuna kadar bağlı ve savunucusu olmak zorundadır. SHP'de aynen bu biçimde yapılaşmalıdır. Laiklikten ödün vermeden mücadele etmelidir. Türkiye çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmış, ekonomik ve sosyal olarak gelişmiş, Avrupa ülkelerine yetişmiş olmalıdır. Demokrasi ve insan haklan açısından Batı demokrasilerini yakalamalıdır. Klasık anlamdakı demokrasiyi aşarak, modern demokrasiyi yakalamalıdır. SHP'nin lideri Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu devrimci, dinamik. yeniliğe açık ve Sayın Erdal İnönü kadar demokrat olmalıdır. TAHSİN BEZEK(SHP Eskişehir İl Başkanı): Halkın halk için halk tarafından yönetimini demokrasi olarak algılayan. demokratik baskı unsuru olan basın. sendikalar. üniversiteler. çeşitli odalar. dernekler ve dığer kamu ve özel kuruluşlara saygılı; yasalar karşısmda herkesı eşit tutan; demokrasiyi parti içinde veparti dışında tam uygulayan: çıkar çatışmasında toplumun çıkarlanna sıcak bakan; Iaik ve sosyal hukuk devleti anlayışına bağlı. de\ letin tam bağımsızlığı, ütkesi ve ulusu ile bölünmezliği ilkesine bağlı. iç ve dış banşı hedefleyen: Türkiye'yi insan onuruna yaraşıryaşam düzeyine kavuşturmaya çalışan; önce insan sonra parti diyebilen bir parti ki bu da Sosyal Demokrat Halkçı Parti'dir. Bilgilı, dürüst. çalışkan, ekip anlayışına inanan. diğer parti liderlerine alternatifolabilecek. halka umut veren, partiyi iktidara taşıma avantajlan olan çoğunluğun istediğı sosyal demokratlann birleşmesi için çaba gösterecek. Türkiye gerçeklerini bılen. parti programını halka yayın araçlan ile anlatabilecek; halkın çıkarlanru kendi çıkarlanndan üstün tutan; cesur, politika üreten bir liden bulacağız.