19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI • Iki can sıkmtısı: Kamyon ve beton-4- "Ben doğarken ölmüşünı." Yanımızdan sıyınp geçen kamyonun arkasındaki bu "ve- dz" söz, dıreksiyondaki kişinin "yaşam febefesi"ni anlatıyor. İyi de. sevgili şoför kardeşimız, bu konuda görüş aynhklanmız var. Hani. bırbirimizin düşüncelerine saygı göstersek? Biz. yaşıyoruz ve daha da yaşamak ıstiyonız... Ya da senin söyleminle "Bırakın da yaşayalım." Sarunz bır haftalık mutlu yol- culuğumuzun sonuna geldik. Küçükkuyu"dan sonra artık Ça- nakkale-İzmır ana karayolun- dayız. Yani, "medeniyete" ulaştık. Nerede şimdı o ofİayıp pufladığımız. bol yokuşlu sakın köy yollan. Medeniyete ulaştağımızın bir başka göstergesı de, su için artık para ödüyor olmamız. Fiyatlar da turistıkleşti. Ey köy yollan. e> suyunu kana kana içtiğimiz çeş- meler. anınız önünde saygıyla eği- liriz. Tişörtlerimiz zırh gibi Yola çıkalı bir haftayı geçtı \e hala ne bir anza. ne bır lastık pat- laması Bu sıcakta da bu tür so- runlar hiç cekilmez hani. Bizim için sıcak ne demektır. anla- talım... Tepede güneş yerde asfalt. Ikisi de ısı kaynağı. Arada bız, tost ekmeği ıçindeki kaşar peynın gıbiyiz. Eğer üzerimizdeki tişört- ler kurumuşsa. aynen bir zırh gibı çıkarabıhyoruz. Kaskatı. Serinlik kaynaklanmız ağaç gölgeleri ve yokuş aşağı hızla ınerken oluşan hava akımı. Yağmurda yokuluk. kımbılır ne kadar keyifli olurdu?.. Neyse, bız yola devam edelim... Manzaramız artık moteller ve tatil siteleri. Adım başı ınşaatlar. Altınoluk da tam bir ikincı konut cennetı. Neyse kı ıkınd konutlar, henuz dağ tarafına ulaşmamış. Altınoluk'un asıl merkezi. dağ ta- rafında. Artık sadece bacalan ayakta duran eskı zeytınyağı fab- rikalan. parke taşlı yollan. eskı evleriyle kıyıdaki Altınoluk'tan çok farklı. Bir serap: Köyde gerçek müze Kıyı boyunca ilerlememıze karşın. canımız beton yığınlan arasından denize girmek bıle ıste- miyor. Bütün keyfimiz kaçtı. Bir yandan yoğun araç trafıği, küfre- dercesine arkamızdan korna ça- lan sürücüler. diğer yandan ikinci konut uğruna katledilen zeytin bahçeleri. Tahtakuşlar. Kaz Dağı'nın güney eteklennde bir Türk- men köyü. Altmoluk-Güre arasında. anayoldan iki kılometre içerde. Yol aynmmdaki "Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya Galeria" 1 tabelası, galeri- leri Ortaköy. Kadıköy gibi "köy"ler- de gören bızler için yeterince ilgi çekı- ci. Köye ulaştığımızda tabelanıncaa- besine kapıldığımız için kendımizi kutladık. Bakmayın galeri yazdığına: burası bir müze. Tek kelimeyle han- ka. Türkmenlerin el sanatlan. giysile- ri, çadırlan daha neler neler .. Sanat galerısınde de Bahkesir B Grubu res- samlannın resim sergisi var. Alibey Kudar oğlu Orhan'la bırlik- te büyük bır sıcaklıkla karşıhyor bizı. Köy enstitülennin son mezunlann- dan. Türkmen geleneklenni yaşat- kitometreler 4. Etap: Küçükkuyu - Izmir. .amyonlarla haşır-neşir olduk. Nerede o sakin köy yollan. Manzaramız da değişti artık; bir yanımızda tatil siteleri, bir yanımızda moteller, yağmalanmış kıyılar... Foça'da barabaşka bir gün yaşadık. Berrak sulara dalmanın keyfine doyum olmuvor. mak ıçın kurduklan müze, 50 yıllık bır uğraşın ürünü. Dostluklanna ve sohbetlenne doyum olmuyor. Kaz Dağı söylencelerinı hiç yüksünmeden anlatıyor. Aynlmak ne kadar zor Bisikletlerimize ilk ihanet Akçay-Edremıt arasında kıyıdaki toprak yolu ızliyoruz. Yol sakın. İlk kez bız de bazı araçlan solladık; at arabalanru. Edremit"e ulaştığımızda konaklamak için çok erken. yola çık- mak için çok geç. Hava kararmadan once bundan sonraki hedefımiz Ay- valık'a ulaşmamıza olanak yok. Ku- ral olarak da gece yolculuğu yapmı- yoruz. En tyısi motorlu biraraçla Ay- vahk"a gıtmek. İlk kez bisikletimize ihanet ettik. Bısikletleri yüklediğımiz minibüsle yaklaşık birsaat sonra Avvalık"tayız. Halbuki biz bu yolu en az yanm gün- de alırdık. Hava kararmak üzere. Önce bir otel bulalım. Ayvalık'ı yann gezenz. Şeytan Sofrasrnı çirkınleştırmek için herşey yapılmış Elektrik, telefon dıreklen. martzarayı bozan teller. ıkı ışletmecınin anlaşmazlığı yüzünden örülmüş duvarlar... Bir de çevredekı bütün ağaçlar bez parçalanyla kap- lanmış. Medet şeytanda olsa gerek. Güzelim manzarayı bozan. yeşıli kat- lederek yapılan yazlıklar da cabası. Ayvalık'ın arka sokaklan da bir başka dünya Parke taşlı sokaklar. es- ki rum evlen, zeyunyağı fabrikalan bacalan ıç içe. Herşey fotoğraf. Buralara gelip de Bergama'ya uğ- ramamak olmaz. Akropol'ü görme- den, Almanya'ya kaçınlan Zeus Su- nağı'nın hiç değilse temelinı ziyaret etmeden geçilır mı? AkropoKde rcsto- rasyon çalışmalan hala sürüyor. Kent sokaklan da bır başka güzel. Adım başı çeşıtli el sanatlan atölyele- ri. dar sokaklarda cıvıl cıvil çocuk ses- leri. yöreye özgü evler.. Yeni Foça'daki beton istiJası Koskoca Biga Yanmadası'nı. kos- koca Edremı! Körfezı"ni çoktan gen- de bıraktık. Ege'yi de neredey se yarı- ladık. Güneş Ege'de denize batıyor Bunu da Aliağa'da fark ettık. Kıala boyanan gökyüzü ve denız. usta bir ressamın fırçasından çıkmış bır man- zara resmı gibı Parklan bol. temız sokaklanyla Aliağa'da bunun tadını çıkardık. Bacak kaslanmız ihanet etmek üzere. Artık burada konaklayalım. Sonunda ana yoldan kurtulduk. Kurtulduk ama başka "dertler"ın arasından geçmek zorundayız. Karayolundan Yenı Foça'ya sapan yolun ilk 10 kilometresini yoğun fabrika dumanlan arasında geçtik. Metal fabrikalarının fıltresız baca- lan İstanbul'un havasına bile rah- met okutuyor. Burayı atlatınca karşılaşacağımız guzellıkleri dü- şünmek güç venyor. Bu kadannı tahmin etmemiştik. İkinci konut "eenneti" Yenı Foça'- yı geçtikten sonra her dönemeçte karşımıza başka güzellıkte bir koy çıkıyor. Mavinin her tonu. Artık kendımize sakın bır koy bulup de- nize girme zamanı. Denızın bu ka- dar berrak olabıleceğıni unutmu- şuz. Eski Foça yenısine göre daha iyi korunmuş. Halen çok sayıda rum e\i var. Sokaklarda fotoğraf avına çıktık. Sonra da Cumhuriyet'in Foça muhabın Şevki Avcı'yla bu- luştuk. Bugün de iyi bır balığı hak ettik. Ertesi gün küçük teknesiyle adalan gezmek üzere Şe\kı AvcT- vla sözleşip pansiyonun yolunu tu- ııyoruz. Olağanüstü bır gezı. İnlı ufaklı adalann hepsi ayn güzellıkte. Icknedc ıştahlı bır kahvaltı. Martı- lann. karabataklann yuva kurup üredığı yerler, korunması ıçın kam- panya başlatılan "monacus mona- cus" denılen fok balıklannın yaşam alanlan. mağaralar hep bu adalar- da. Şevki Avcı. hangi adada hangı oınlınm yaşadığını tek tek biliyor. Denize girmek ıçın demir atıyoruz. Dennliğı en fazla 3 metre diye tah- min ediyoruz. Elını uzatsan dipteki kumlara ulaşacakmışsın gibı. Yanılmışız. derinlik en az 8 metre. Hey, burada deniz kırlangıçları var! Şev kı A v cı bıradayı gostenp. "Bu- rası deniz kırlangıçlarının üreme ve yaşama alanı" diyor. Şu sıralarda yavrulann yumurtadan çıktığını da ekleyıp uyanyor. "Bastığınız yere dikkat edin, yumurta ve yavıiılar çakıl taşı renginde." Elde fotoğraf makınesı denız kırlangıcı yavrusu "avına" çıkıyoruz. Biz adaya çıkınca ebeveyn denız kırlangıçlan çiğlık çığlığa tepemızde dolaşmaya başlıyor. Bağırlı antığında bır yav- ru veya yumurtaya yaklaştığımızı anlıyoruz. O da ne? Çakıl taşlan renginde tüyleri olan yavru denız kırlangıcı. başını taslann arasına sokmuş. tüm gövdesi dışarda bizden saklanıyor. Hareketsız. Elimize alıp okşadığımız yavru kıpırdamaksızın duruyor. Gözîer ve gaga açık. Fotoğ- raflıyoruz Yere bıraktığımızda da kuçük adımlanyla doğru denize. Ya- ramaz. güya bızi atlattı. Halbuki bil- se. kaç atış yapıp film karelennde dondurduk onu. Burası da kirlılıkten payını almış. Pet şışeler. cam kırıklan. poşetler Deniz kırlangıçlan konusunda tek bir uyan levhası da yok. Deniz ınsanı ne de çabuk acıktın- yor. Bır başka adadakı kır lokanta- sında yıne ıştahlı bır yemek. Zaman nasıl da çabuk geçti. Gıt- mck gerek İzmir'e otobüsle ulaştık. YAREV: Dönöş yolunda Mutlu günler sona erdi. Ana karayoluna çıktıktan sonra yanımızdan sıyınp geçen araçlar korkulu riiyamiz oldu. Serede o sakin koy yoUan... O kadar da değil. Hep başka araçlar mı bizi sollayacak?.. ÇALIŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Dul aylıgı ve zamanaşımı S Kocam. Bağ-Kur üyesi iken 1987 yılı Mart avında vefat etti. Ben, okur-yazar olmadığım için. ne Bağ-Kur, ne de bir başka kurumdan haberim var. Bunun için ko- camm Bağ-Kur'lu olduğunu \e bana maaş bağlana- cağını ölümünden 5 yıl sonra 1992 yılında öğrendim. Kendisinin Bağ-Kur ineliği. 13-14 j ıl kadarmış. 1992 yılı sonuna kadar fakir ve cahil olduğum için, kimse de benim sorunumla ilgilenmedi. Hatta koca- mın borcu olduğu ve benim de mal bildirüninde bulun- madığım için, beni mahkemcye vermişler. Sonra bana yardım elini uzatan biri çıktı ve ben onun saye- sinde hem hapisten kurtuldum. hem de maaşım nağ- landı. İki oğlum, bir kızım var. Oğlıunun biri tamirci >a- nında çalışıyor. Diğeri 2 ay önce askere gitti. Çocuklarunı, tarlaJarda gündelikçilik yaparak ge- çindirdim. Kocam ölünce, bu 3 çocukla ve hiçbir geli- rim olmadan ortada kalakaldun. Cahilliğim > ü/ünden. kocamın ölümünün üstünden 5 yıl geçtikten sonra maaşım bağlandı. Ancak, bana gelen yaztda. "Lşinizin öliim tarihinden itibaren beş yıl içinde öliim aylığı talebinde bulunmadığınızdan maaşınız zamanaşmıına uğramıştır" denıliyor. Ben 5 yıllık maaş farkını alamıyor muyiım? M.D. YAN1T: Sorunuzun yanıtını, 1479 sayılı Bağ-Kur Ya- sası"nın "Hakkui düşmesi"ne ılışkin 78. maddesi verecektir. "Cenaze yardınıı ve öliim, toptan ödeme hakları, hakkı do- ğuran olay tarihinden başlayarak 10 yıl içinde istenmezse dü- şer. Maluliük. yaşlılık ve ölûm sigortalarından herhangi bir dö- neme ilişkin aylığını beş yıl içinde alamayanlann bu döneme ilişkin aylıkları ödenmez." Alınmayan aylıklar için 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası ile 506 ^ayılı Sosyal Sıgortalar Yasasf nda da zama- naşımı süresı 5 yıldır. TC Emekli Sandığı Yasasf nın 110. maddesıne göre: "Emekli. adi maluliük. vazife malullüğû, dul ve yetim aylık- larını almak üzere, bu aylıklann tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren aralıksız bir > ü sonuna kadar sandığa müracaat etme- yenlerin aylıkları kesüir. Bunlarm kesilme tarihinden itibaren 5 yıl içinde sandığa müracaat edenlere aylıkları tekrar bağla- nır ve geçmiş müddete ait aylıkları da toptan ödenir. Bu müd- detten sonra müracaat edenlerin aylıkları, müracaat taribini takip eden aybaşından itibaren yeniden bağlanarak ödenir ve geçmiş müddet için bir şey verilmez." Sosyal Sıgortalar Yasasf nda aynı konu. yasanın 99. mad- desi ile düzenienmiştır "İş kazalarıyla meslek hastalıkları ve öliim sigortalarından hak kazanılan gelir ve ay lıklar, hakkı doğuran olay tarihinden beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay- başından baslar." Sosyal guvenlik yasalannda. 5 yıl içinde ıstenmeyen gelir ve aylıklar zamanaşımına uğramaktadır. Bu nedenkeşınızın ölümü üzerinden geçen 5 yıl için size aylık ödenmemesi yasa gereğıdir. POIMKA VE OTESI MEHMED KEMAL Solun Dağınıklığı...Ahmet Haşim'ın söyledığı gibi "gamlı bir akşam"... Kurşuni bır akşamüstü.. Ortaköy'de Ziyanın restora- nında, sanat ve kültur dunyasının unlüleri, Murat Kara- yalçın'ın kokteyline gelmışler. Böyle bir pazar akşamı bu kadar ınsanı toplamak pek kolay değil!.. Ama sosyal demokrası adına toplanmışlar işte! Konuklar gelmişler, kadehlerini yudumluyorlar, davet sahibi ortalarda gö- rünmüyor. Partide bir toplantı varrnış, ondan gecikmiş. Konuklar nazlı kişiler mızmızlanıyorlar. "Nerede kaldı?" "Yanm saatsonra burada olacak..." Kaç yanm saat geçti? Aydın Boysan, "Sosyal demok- ratgecikme..."diye adını koyuyor Epeydir Ortaköy'e geldığım yoktu Trafığin düzenini değiştirmişler. bana sorarsanız karmakarışık etmişler. Bir yandan giriyorsunuz, ote yandan çıkamıyorsunuz. Böyledir bizde; biri yapar, öteki yıkar, sonra da: "Güzel olmuş mu" diye sorar. Istanbulun sosyal demokrat günleri... Kentin her ye- rinde sosyal demokrat adayların şenliği var. Tünel'de, Galatasaray'da. Taksim'de gösteriler.. Bir gösteriden ötekine koşuştururken de gecikmeler oluyor. Dört başkan adayı var. Uçünü tanıyorum. Dördüncü- sünü gözüm ısırıyor. Çakmur'u Buca Belediye Başkanı'- yken tanımıştım. MHP'lilerle çatışmıştı. Gitmiş görmüş, bir de demeç almıştım. Izmir'den ayrılırken, uçağa bir sepet üzümle, bir sepet incır getirmişlerdi. izmir'de adetmış, armağan vermişlerdi. Fakat bu armağanı Is- tanbul'a getirmek bir bela olmuştu. Bir kısmını hostesle- re, bır kısmını yolculara dağıtıp kurtulabilmiştim. Yüksel Çakmur herzaman "mukrim"adamdır. Karayalçın'ı, "Ankara Anıları 'ıçinkonuşmacılarıseç- tiği günden tanıdım Anılar, sanıyorum koca bir kitap olmuştur. Gürkan'ı da başkan seçilmesinde tanımıştım. Halk Partililer, böyle birkaç başkan adaylı seçime yeni alışıyor. Atatürk'ten bu yana hep tek adaylı seçmeye alı- şıktır Daha kurultayın başında genel başkan bellidir, sırası gelınce oylar atılır, başkan da seçilir. Bilirim, ilk başkan "ebed't şef'ti, Ata'nın ölumüne ka- dar geleneğe uyularak seçildı. Atatürk öldükten sonra "ebedi şef" gitmişti Yerine hangi ad konulacaktı? Onu dabuldular; "m////şef"dediler. İsmetPaşa'nınadı "milli şef" oldu. Ama mıllı şeflik olene kadar sürmedı. Araya Demokrat Parti girdi ve değışmez genel başkanlık elin- den alındı. Yani, tek adaylı genel başkanlık seçimleri yapıldı. Şimdi bakıyoruz, sosyal demokratlar dört adaylı genel başkanla ortaya çıkıyorlar. Deniz Baykal kaçırdı, adları da artık CHP değil. Sosyaldemokrat Halkçı Parti oldu. Sosyaldemokratdeyincesolculukalınmışolacaktı. Baş- kalarma verilmeyecektı. Bu kadar demokratlık Halk Par- tısı'nin geleneğınde yoktur, yenı gelenekler kuruluyor. Sol neden böyle darmadağındır? Tarihini böyle yaz- mışlar. Yanımda değerli komedyen Metin Akpınar var. Bu dağılmışlığı ışaret ederek şoyle diyor "Hazreti Marks demış kı, sakın bır araya gelmeyin, toplanmayın!.. Dağınık durun!.." "Nerede demış bunu?" "Ne bileyim ben. bır yerinde kitabının demiştir." Şaka yapıyor. Sosyal demokratlar bir dağıldı mı bir daha toparlana- maz. Vaktiyle valı Nevzat doğruyu söylemişti. "Memle- kete solculuk gerekiyorsa onu da biz getiririz. "Solculuk gerekirse getirenler kim olacak? Herhalde bırlik iste- yenler değil. Solculuğun geleceğine inansalar bu kadar farfara ederler mi? Sessiz sedasız gelirler, sandalyesı- ne oturuverirler. Solculuğu, sağcılar getireceğe ben- zer... Vali Nevzat haklı mı çıkacak! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ İki ya da daha çok şe- yın sıralanmalannda de- ğışiklik olan. 2/ Enşmış. ulaşmış... Japon ekono- misine özgü mali ve tıcari kuruluş. 3/ Doğadaki başka enerjı türlerini elektnk enerjisıneçeviren kuruluş 4/ Satrançta özel bir hareket... Tahta ya da ağaç biçmekte kul- lanılan büyük testere. 5/ Bir lanm aracı... Akcı- ğerleri dınlerken hekırrun duyduğu patolojik ses. 6/ Göster- me. ışaret etme... Yaşamsal sıvı. 7/Boru sesı... Hükümdar başlığı. Bır gösterme sıfatı. 8/ Nikelin sim- gesi... "Bî-baht olarun bağına bir katresı düşmez — yerine dürr ü güher yağsa semâdan" (Zıya Pa- şa). 9/ Yenıçeriler tarafından kul- lanılan altı toplu gürz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İnsan biçimınde robot. 2/ Bir nota . Bır polıçenın arkasına yazı- lan havale emri. 3/ Bir buçuk dirhem değennde eski bir ağırlık ölçüsü birimı... Nişan. 4/ Kanşık renkli... Tabaka. 5/ Nıyob- yum elementinin sımgesi... Hasır taklidi kâğıt ya da kenev'ir li- îlnden yapılmış kanavıçe. 6/ Yabanpazısı da denılen, saplan etli bir ot... Devir. 7/ Yapma bebek. kukla... Eski Mısır"da güneş tannsı. 8/ Şen, şakacı ve güldürücü kimse. 9/ Su kıyısında yapıl- mış büyük ev... Arap abecesınde bir harf. T.C.BAŞBAKANLIK HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI BANKALAR YEMİNLİ MURAKIP YARDIMCILIĞI GİRİŞSINAVI T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Tıcaret Müsteşarlığı Bankalar Yeminlı Murakıplan Kurulu Başkanlığı'nca 5 Aralık 1993 tan- hınde Ankara'da Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcılığı gınş sınavı yapılacaktır. SINAVA KATILABtLMEK İÇİN; 1- Devlet Memurlan Kanunu"nun 48. maddesınde yazılı nite- Iıklen taşımak. 2-1.1.1993 tanhinde 30 yaşını doldurmamış olmak. 3- Ünıversıtelenn ıktisat. maliye, ışletme. muhasebe, hukuk ve mesleğin konusu ile ilgılı bir alanda en az dört yıl eğıtim veren yükseköğrenım kurumlanndan ya da bunlara denkliğı yetkıli makamlarca kabul edilen yabancı fakülte veya dört yıllık yükse- kokullardan bınni bitirmış olmak gerekmektedir. İsteklılerin, sınav için gerekh belgelerle sınav konulannı belir- ten broşürü Ankara'da Ankara-Eskişehir Karayolu. İnönü Bul- van, Emek adresindekı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Ban- kalar Yeminli Murakıplan Kurulu BaşkanlığTndan. Istanbul'da da Halaskargazı Cad. 220,2 Osmanbey adresindeki İstanbul Grup Başkanlığfndan bizzat veya mektupla sağlayarak, başvur- ma ve kayıt ışlemi ıçın 15 Kasım 1993 günü saat 18.00'e kadar Ankara'dakı Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu Başkanlığı'- na başvurmalan nca olunur. Basın: 38581
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle