19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 7EYLÜL1993SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Yanlış bir tutum Türk Dıl Kurumu ve Türk Dılı dergısı kışısel çekışmelenn bır aracı olarak kullanıla kullanıla harcandığında, zarar gören yıne Türk dılı olur Dr. BENGİSU RONA Londra Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Kürsüsü T urk dılıne ılışkın vazıla- nn bır araya toplandığı, duzenlı olarak çıkan der- gıler konunun onemı ve ılgı alanına oranla sayıca azdır Turkıye dışındakı yiıksekoğrenım kurumlannda Turk dılı ve edebıyatı oğretmen \e oğrencı- len ıçın bu tur yayır.lar ayn bır onem taşır Turk dılı uzenne en genış, en ay- nntılı. en tıtız çalışmalann yapılması ve yapünlması amacıvla kunılmuş olan Turk Dıl Kurumu'nun aylık ya- yını Türk Dili dergısının. bu az savıda- kı yayınlar arasında doğal olarak örnek rutelıkte olması. vol gostencı özel bır yen bulunması gerekır Bu duşuncelerle sayfalannı açtığı- mız Türk Dili dergısı (Temmuz 1993 sayısı) goruyoruz kı tek bır yazıya ay- nlmış bulunmakta SırçaKoşkte III Türk Dıl Kurumu Başkanı Prof Dr Hasan Eren. dıan bolumu ıle bırlıkte 82 sa>fa tutan bu yazısında ozetle Turk Dıl Kurumu Derleme-Tarama Kolu'nun geçmış yıllardakı çalışmala- n ürunu olan Derleme Sozlüğü'nde bulduğunu soyledığı yanhşlan sırala- makta ve bu v oldan Turk Dıl Kurumu Derleme-Tarama Kolu"nun eskı baş- kanı Sav ın ömer Asını Aksoy'u eleştır- mekte Bu yazının duşundurduklennı burada sıralamavaolanak yok Ancak bırkaç noktayı behrtmenın ve hıçbır zaman goz onunden ayırmamanın ya- rarlı olacağı kanısındayım Derleme Sözlüğû, adından anlaşıla- bıleceğı gıbı Turkıye'nın dort bır ya- nından gondenlen omeklenn bır ara- ya getınlmesı ıle haarlanmış bır soz- luktur Orneğın, Turkçe'de buyuk kızkardeş anlamında yaygın olarak kullanılan sozcuk abla'dır, Derleme Sozluğü yerel ağızlarda bu anlamda kullanılan aba, bıla, bula, billa gıbı de- ğışık daha bırçok bıçımlen \e bunlann kullanıidığı yorelen sıralar Işte bu derlemeyı yapmak da ıl, ılçe. koyler- den gondenlen orneklerle mumkun olur Prof Hasan Eren, gondenlen bu omekler ıçınde yanlışlar bulunduğunu ya da bunlann sozluğu derlevenlerce yanlış okunduklannı söyluyor ve sık sık şu tur önenlerde bulunuyor "Muğla'da padime adının yanında po- dime biçimınin de 'çizme' olarak geçti- ğini goruyoruz. Bu \erilerden bırinin yanlış olduğu açıktır. Derleme Söz- İuğu'nün ekinde. Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Müsgebi'de podime'nin tarlada çalışırken giyilen kaba deriden çizme' olarak kullaıuldığı bıldinlmiştir. Çizmeye verilen bu adm Muğla çevre- sinde yaygınlık kazandığı goze çarpı- yor Bu orneklerin tanıklığına gore Derleme Sozluğu'nde Muğla'dan gon- derildiği bildirılen padime biçımi yanlış bır >erıdir. Muğla'da >e ilçelennde kul- lanılan podime (ve fodıuna) biçimine dayanarak bu veriyi podime diye dü- zeltmek gerekmez mi?" Tek bır yanıtı vardır bu sozde soru- nun Hayır Aynı yorede bır sozcuk ıçın bırden fazla bıçım olmasında bır tuhaflık yoktur Tum dıllerde ağız ça- lışmalannda gorulen bır 'durumdur bu Aynca gondenlen orneğı duzelt- meye kalkışmak bılımsel anlayış ve tutumla bağdaşmaz Derleme Soz- luğu nun ozü bır *tespit' vapmakür Bılım adamı 'bence bu olmaz' dıverek venyı değıştırmek yetkısıne sahıp dç- ğıldır Aksı takdırde. Prof Hasan Eren'ın. Sayın Ömer Asım Aksov'a verdığı "bilimsel çalışmada yanlış yap- ma uzmanlığı" unvanını asıl o zaman kazanmii olur Ote > andan gondenlen venlen yanlış okumak. ozellıkle elya- zısı ıle olduğunda yapılmaması gere- ken, ama kolayca vapılabılecek bır hatadır a - u. a - o. k - b gıbı harfler ozensız bır el yazısıyla >azıldığında gerçekten kanşünlabılır ve bu nedenle yanlış olarak geçınlmış olabılır Türk Dıl Kurumu Sayın Başkanı Derleme Sozluğu'nde saptadığını belırttığı yan- lışlan siralamakla dılımıze bır katkıda bulunmuyor Bılımsel bır >aklaşımla duzeltme yapılabılmesı ıçın ya vanlış olduğu duşunulen orneklenn gonde- nldığı yerden >enıden ornek ıstemek gerekır ya da bu konuda çalışan uz- manlar o >orelere gondenlerek doğru tespıt yapmalan sağlanır Kaldı kı bır vennın gondenldığı tanhten sonra kı- sa bır sure ıçınde bıle olumler nufus goçu gıbı nedenlerle o bıçımı kullanan kışı >a da kışılenn artık o yorede bu- lunmaması nedenıyle tek ornek duru- mundakı bazı venler de ortadan kalk- mış olabılır Yıllar once uzun surelı yoğun çahşmalar sonucu ortaya çıka- nlan Derleme Sözlüğö'nu bıze kazan- dırdıklan ıçın Derleme-Tarama Kolu çalışanlan ve Sayın Eren'ın bu çalış- malan "idare" ettığını soyledığı Sayın Omer Asım Aksoy'u yermek yenne kendılenne her fırsatta teşekkur etme- mız gerekır \ ukanda > urtdışında Turk dılı eğı- tımı veren ve goren kışıler ıçın dıl de^- gılennın a>n bır onemı olduğunu sov- Iemıştım Içerdığı vazılardakı konu çeşıtlıhğı. bunlann nıtelığı yanı sıra Turkçenın kullanımında Turk Dıl Kurumu'nun yayını olan Türk Dili dergısınden ornek olması beklenır Prof Hasan Eren'ınsozkonusuyazısı- nı okuyan Londra Üruversıtesı'ndekı oğrencılenmden. Turkçe'nın kullanı- mına ılışkın sorular geldı bana Bun- lardan bın şu "Prof. Eren çok sık kul- landığı hapa\ legomenon yanı sıra mtathtiqu ve mtaths sozcülderi için ne- den Türkçe karşdıklarını kullanmı- yor?" Yanıtını ben de bılmı>orum Temel gorevlennden bın Turkçeyı zengmleştırmek. >abancı tenmlere karşılık bulmak olan Turk Dıl Kuru- mu bu gorevı yenne getırmelı. Turk Dılı dergısı de bunu yansıtmalıdır Bır başka soru da şo> le "Yazıda sü- rekli olarak eski 'dilci'ler diye sözü edi- len bir grup vardır. Kimdir bunlar, yuzyılın başlarına giden bir ekol mu- dur? Dilci sozcıiğu niçin sürekli olarak tırnak içine alınmıştır?" Doğrusu. çok yennde olan bu soruvla karşı karşıya kalmamayı dılerdım Ozel kışı ya da kuruluşlara aıt vavınlarda çıkan vazı- lannda tumuy'le kışısel goruşlennı açıklayan yazarlar bu tur ıfadeler kul- lanabılır, eskı "dilci", yenı "dilci", ıyı "dilci", kotu "dilci" gıbı sataşmalarda bulunabılırler Ancak Turk Dıl Kuru- mu ve Turk Dılı dergısı kışısel çekış- melenn bır araa olarak kullanıla kul- lanıla harcandığında. zarar goren yıne Turk dılı olur ARADABIR MEHMET GULER Yazar, Emekli Oğretmen Silah ve Kitap Bu ıkı uzak nesneyı yan yana getırmem ılk planda şa- şırtabılır sızı Oysa toplum olarak onların yan yana du- ruşlarına o kadar alıştırıldık kı Ayrımına varmadan benımsedık ıkısının bırlıktelığını Nerede mı? En çok televızyonda Gun geçmıyor kı boyle bır gorun- tu çıkmasın karşımıza Bıraz duşunduğumuzde sılahla kıtabın bırbırlerıne ne kadar uzak şeyler olduklarını hemen anlarız Bunlann anlamsal olarak ıçlerını doldurduğumuzda goruruz kı sılahkeskın sıvrı, kıyıcı bırsozcuktur Kıtabın yumuşak, sevecen bır soylenışı vardır Sılah korkudur, kandır, gozyaşıdır, olumdur Kıtap ıse bılgılenmeyı duşundurur oncelıkle Sozsel estetığı çağrıştırır Sevgı, barış, dost- luk doğa bılıncı, yaşama sevıncı gıbı ızleklerı (temaları) vardır özgur duşunceden, tartışmadan, ınsanların bır- bırlerını anlayıp sevmelerınden, yaratıcılıktan muştular getırır Ulkemızde sılahla kıtap gıbı ıkı uzak nesneyı yan yana getıren, 12 Mart ve 12 Eylul rejımlerıdir Bu ara rejımle- rın mantığı zora, şıddete dayandığı ıçin hemen her şeyı, bu arada kıtabı da oyle gormuştur Bu konuda o kadar ılerıgıtmıştırkı kıtap sılahıntamamlayıcısı ayrılmazbır parçası durumuna gelmıştır Anarşıyle ılgılı bır haber mı duzenlenecek sılahın yanında mutlaka kitap vardır Bu ara rejımler gıttıkten sonra sıvıl yonetımlere mantığını mıras bırakmıştır Aynı habercılık anlayışı onlarca da surdurulup taa bugunlere gelınmıştır Çok gerılere gıt- meye gerek yok, 12 Mart tan bu yana yırmı uç yılın geçtı- ğını hatırlatmak bu goruntulerle toplumun kafasının ne kadar koşullandırıldığını anlamaya yeter de artar Hanı ' Turk un gozu aklındadır' diye bır sozumuz var Bılgılenmeyı okuyarak ve duşunerek değıl salt gorsel- lıkle tamamlamaya çalışan bır toplum olduğumuz ıçın soylenmış olabılır bu soz Gorsellığın halkımız ıçın çok onemlı olduğu bır gerçek Son yıllarda toplum olarak te- levızyonkolık hale geldığımıze gore bu goruntulerın hal- kımız ustunde ne denlı etkılı olduğunu kestırebılırız Uzunca yıllar televızyon ekranlarından sılahla kıtabın korkunçluğuna tehlıkelı ve yasak oluşuna koşullanan msanımızın, hatta okumuş yazmışımızın (aydınımızın demeyeceğım burada) ara rejımler donemınde kıtapla- rını yakmalarını, bu reıımlerın ruzgârları geçtıkten sonra da yaşamından kıtapları surup çıkarmalarını bır yerde doğal karşılamak gerekmez mı? Soruna ınsanı boyuttan baktığımızda, hangı sılah olur- sa olsun bır suç yanı vardır onun Hangı kıtap olursa ol- sun bır mesru, masum yanı vardır onun da Bunlar hıçbır durumda ve koşulda aynı kefeye konulmamalı Koydu- nuz mu tehlıkelı özdeşleştırdığınız zaman çok daha tehlıkelı Bız, sılahla kıtabı aynı kefeye koymaktan çok ozdeşleştırdık Kıtabın ınsansal yanını sılahın ınsanlık dışı yanına katarak başardık bunu Hemen burada aklıma uygar ulkelerde oyuncak sılah- ların yasaklanışı gelıyor Onlar, tabanca tank, tufek, ke- lepce, cop bıçımındekı oyuncakları çocuklarına vermı- yorlar artık Ozellıkle Kuzey Avrupa ulkelerı yapıyor bunu Oyuncak sılahlar bırer model de olsa, buyuyen çocukların ruhlarında şıddete, saldırıya, oldurmeye da- yalı ızler bırakıyor diye duşunuyorlar Bu konuda elbette kı haklılar Psıkologlar oyuncak sılahlarınılerıdetedavı- sı olanaksız kotu sonuçlar yarattığına ınanıyorlar Onun ıçın de çocukları oyuncak sılahların etkısınden uzak tut- maya çalışıyorlar Onlar yerıne yaratıcılığa dayalı daha yumuşak daha sevecen şeyler vermeyı yeğlıyorlar Demokratıklesmeyı ağzımızdan bırakmadığımız, ko- nuşan sıvıl bır toplum olma ozlemını çok çektığımız herkesten çok sevgı, hoşgoru uzenne bır dunya ozledı- ğımız kureselleşmeden yana olduğumuz şu gunlerde hıçolmazsa televızyon haberlerınde sılahla kıtabı, hatta daktılo ve bılgısayarı yan yana koymamayı beceremez mıyız? Her turlu kıtabı kutuphanelere sokmayı amaçla- yan Kultur Bakanlığı bu konuda onculuk yapamaz mı? O kadar zor değıl bu Aynca, ne acıdır kı dunyada kıtaptan kaçıyoruz Az kıtap okuyan bır ulkeyız Öyle sanıyorum kı bunun nedenlerınden bırısı, belkı de en onemlısı, yukarıda soy- lemeye çalıştığımız televızyon goruntulerıdır Duşununuz, 12Mart'tanbuyanayırmıuçyılgeçtı Orta kuşaklaryaşlandı, çocuklarortakuşakoldu Amaayrım- sız herkes sılahla kıtabı ıkı suç aletı gıbı yan yana gordu Sılahların ışledığı cınayetlere açıkça kıtaplar da ortak edıldı Kısacası kıtabı sevılen okunan bır kultur ve sa- naturunu yapmak ıstıyorsak onun uzerındekı yasakları, korkuları en kısa surede kaldırmamız gerekıyor Bu her seyden once Turkıye nın kultur ve demokratıkleşme so- runudur 7 yaşmdakı oğlumla okuldan sonra 14.30-18.30 arası evde kalacak bır bayan an>orum 5131171 TART1ŞMA Anayasamahkemesi neyi koruyor? Eylüll98O'de vapılan darbe ıle 1960'ın 'hukuk duzenı ortadan kaldınldı Darbecılenn bu> ruklan. venı anayasa yapılıncaya kadar anav asa değışıklığısayıldı Bunun ıçın bıldınler>avımlandı Bu bıldınlerdekı bu> ruklar. daha sonra 1982 Anayasası nın ılkelen halıne getınldı Darbenın şefı. bır plebısıtle. kendısıyle bırlıkte anayasasını dao>lattı Yıne. bır bıldınyle darbecıler tarafından tanıtılan bu anayasa tasansını eleştırmeksuçsayıldı Bu > uzden ınsanlar kov uşturmaya uğratıldı. cezaev lenne kondu. ışkenceveuğratıldı Darbecıler, suç ı^ledıklenrun farkında olduklan ıçın 1982 Anay asası'na bır de madde koydular Buna gore. gerek darbecılenn ve gerekse onlann scçııklcn Danışma Meclisi uyelennın ve bu donem ıçınde kurulmuş hukumetlenn her turlu karar v e tasarruflanndan dolayi cezaı. malı ve hukukı sorumluluk ıddıası ılen surulemeveceğı gıbı herhangı bır > argı mercııne de başvurulamavacaktı Bununla dakalınmavacaktı bu donem ıçınde çıkanlan kanunlar. kanun hukmunde karamameler ıle 2324 Say ılı Anay asa Duzeni Hakkındaki Kanun uv annca ahnan karar ve tasarruflannın anav asav a aykınlığj ıddıaedılemeyecektı Amaç. once kendı guvenlıklennı ılelebet sağlamak ve bu darbe surecı ıçınde kurduklan hukuk duzenını. nıspı olağan duzen ıçınde de şurdürebılmektı İlk olağan genel seçıme kadar darbe kadrolan. ulkenın duzenının belkemığını teşkıl eden tam 83 ^ v asa çıkardılar Siy asi Partiler \ asası, Toplu Sozleşme Grev >e Lokart \ asası. Sendikalar ^ asası, Toplantı >e Gosteri \ unıyuşleri Yasası v e daha bırçok > asa. bu donem ıçınde 12 Ey lul hukuk anlay ışı çerçev esı nde oluşturuldu Bu manüğa gore. eskı sıv asılere sıyaset de yasakîanacaktı Ilk genel seçımde sandıktan, 12 Evlul'un baennda filızlenmış ANAPçıktf 12 Eylul hukukunu v ar gucuyle korudu Sıyası yasaklan sonuna kadar savundu, ama referandumda halktangerekenyanıtıaldı Bu olgu, halkımızın 12 Eylul'e verdığı demokratık bır yanıttı Artık ınsanlanmız, başta TBMM'nden olmak uzere. tum demokratık kuruluşlardan bırşey beklıvordu 12 Eyluî bıtsın Bu ıstem çok doğaldı. çünku ozlenen demokrat Türkiye, 12E>lul'ungı>dırdığı hukuk duzenının ıçıne sığamazdı Bu olmayacak bır şe> dedeğjldı Oyleya, 12 Eylul'un gudnne uğramış olan tum sıyası lıderler, partılenyle bırlıkte Meclıs egırmışlerdı ve ustelık hukumet de olmu^lardı Meclıs tekı çoğunluklan anavasavı değıştırmeye vetmesedahı. 12 Eylul kalıntısı yasalan değıştırebıhrlerdı Toplumun bır gozu de en ust yargı mercıı olan Anayasa Vlahkemesi'ndeıdı Sîvasetın dışında olması gereken bu mahkeme. 12 Eylul'un hukukunu temızleme ışlev ı gprebılırdı Q> le de olması gerekırdı Ülke> ı bır ıç sav aşa goturen v e sokan Kıirt sorunu. yalnızca demokrası>oluvla çozulebılırdı \ma 12 Eylul'un Siy asi Partiler V asası'yla bu sağlanabıhrmıvdı 9 Hıçbınolmadı Meclıs sustu Anavasa Mahkemesi sustu Bunfann susması ıse Turkıye'nın artık 12 Eylul'un hukukuyla baş başa kalması demektı Işte bugun boyleyız TBMM. 12 Ey lul hukukuy la yaşamaya karar venrken Anayasa Mahkemesi de 12 Ey lul tasarruflannı en ust norm olarak kabul ettığını. yerleşık goruş olarak ortaya çıkarttı 12 Ey lul mantığını ve hukuk anlayışını kullanarak partıler kapâttı TBMM başkanv ekıbnın, mılletvekjllığı sıfatıru kaldırdı Her turlu demokratık anlayışı ve çağdaş v omm metodunu bır kenara koyarak tek seslı Turkıye anlayışım pekiştırdı Baskı y ontemleny le her turlu meseleyı halletme taraftarlannın ekmeğıne yağ sürdu Ve surmeye devam edıyor Anayasa Mahkemesi. dunya hukuk hteraturune geçecek' tespıtlerde bulundu En ust hukuk normu olarak MGK ve Danışma MecKsi'nın tasarruflannı kabul ettı 12 Eylul'un ılk gunlennde yayımlanan oıldın ve yasalan 1 Anavasanınuzenndetuttu İşte bıraLnu "... Buradaki amaç hiç kuşkusuz, olağanüstii dönemin olağanüstu koşullannın gerek tirdiği işlemlere, y asal kolav lık sağlay abilmektir. Anayasa Duzeni Hakkında Yasa, 1982 Anayasası'nıngeçici 3. maddesiy le y ururlukten kaldınldığı için. anay asanın geçici 15. maddesinin konulmasına gereksinim duyulmuştur... Bu nedenlerle anay asanın geçici 15. maddesi, bir donemin y asal işlemlennın anayasaya avkırılığı saunda bulunulmasını uygun gormenuş ve bir anlamda y asaklamıştır..." (1992 7-2 sayılİ karar) Anayasa Mahkemesf run bu tespıtını, gerçek hukukçulann sindırebıleceğını zannetmıyorum Hıçbır hukukçunun hukukçuluk onuru. bu tespıte el veremez 5 askenn ıradesını tum hukuk duzenıne egemen kılamaz Geçıcı 15 madde problerru. artık teknık bır hukuk meselesı olmaktançıkmıştır Sıyası bır açmaz hahne gelmıştır Bu ulkede yaşayan mıly onlarca ınsan. ılelebet 12 Eylul mantığı ıleyaşayamaz Nıtekım Anayasa Mahkemesı'nın kımı değerlı > argıçlan, bu tespıte karşı gelmışlerdır Mankemenın değerlı vargıcı Y ılmaz Aliefendioğlu, her kararda. dığer y argıçlar Güven Dincer. Mustafa Şahin, Mustafa Gönıil, Selçuk Tüzun. konuv la ılgılı nedense bazı kararlarda. bu mantığa karşı gelmıs v e geçıcı 15 maddenın >ıırurluluk suresının ılk genel secımlere kadar olduğunu belırterek 12 Eylul tasarruflannın da anayasal yargı denetımı kapsamı ıçınde olduğu konusunda, muhalefet şerhlen yazmışlardır "... Anayasayauygunluğu sağlamakla gore\lı \nayasa Mahkemesi'run ışlevi, anayasal yargıdaki tıkanıklığı aşmayı, anay asarun temel hak v e ozgürlüklen koruy an birçok maddesinin uy gulanamaz hale geünesine neden olan geçici 15. maddenin \ arattığı sorunu, Lozan'ın getirdikleri 7 3yılonce. 10 Ağustos 1920'de ımzalanan ve Turk dev letını ulkesı ve ulusu ıle parçalayıp v ok etmev e v onelık Sevr Antlaşması'nın getırdıklennın. uç yıl sonra Lozan'da gecersız kılınmasını başta Amenka ve îngıltere olmak uzere, bazı Batı ulkelen hıçbır zaman kabullenememış ve hazmedememışlerdır Ozellıkle Amenka, Birinci DıinyaSavaşı'na gırerken cumhurbaşkanlan VVilson'un, Fransız De>rimi nın getırdığı "her ulusun bir devlet kurma hakkı olduğu" ılkesını, "Türk egemenliği altında y aşayan başka uluslara da kendini yönetme hakkı > eriünelidir" ^eklınde ıfade ederek. Turk topraklan uzennde yaşama geçırmek ıstemesını, Ermenilere ve Kürtlere odenmesı gereken bır borç olarak kabul etmıştır Amenka bu borcu odemek ıçın elınden geleru yapmış ve hala da yapmaktadır Bu ortak amaçlı bırhktelık şemsıvesı altında çeşıtlı senaryolar uretılerek, Kuzey Irak ve Güneydoğu Anadolu bolgemızı ıçıne alan bır bolgede, bır Kurt devletımn kurulması ıçın aşama aşama gereklı ortamın hazırlanmasına gınşılmıştır Körifez Savaşı sonrasında, îngıltere. Fransa ve dığer bır kısım Batı ulkelennın -bu arada Türkiye'nın de- desteğını alan Amenka, Kuzey Irak'takı Kurt v arbğını kabul ederek bınncı aşamayı gerçekleştırmıştır İkına aşamada, "Kurdurmayız.. Kurulmasma izin vermeyiz.. Bizden habersiz kuramazlar..." dıyen Türkıye'nın şaşkın bakışlan arasında, bu varbğın hukuksal gostergesı ve da> anağı olan devlet duzenıne yeşıl ışık yakılmıştır Turkıye de, topraklan uzennde çağdaş yorumla cözümlemeyi gerektirir. Anayasa Mahkemesi, anay asay a açıkça ay kırı olan kuralîarı, anay asanın bır maddesi nedeniyle de olsa korur duruma girmemelidir..."(1991 2-1 Aliefendioğlu Muhalefet Şerhı) "... Bir yasa kovucunun. bir kuşağın, ya da bir siy asi topluluğun duşunce \e yonetimi. gelecektekı kuşakları bağlamavacağına gore. geçici 15. maddeyı, anay asay a ay kırı hukümlerin sığınabıleceğı bir yer olarak yorumlamak doğru degildir." (1992 7-2 M ustafa Şahın Muhalefet Şerhı) Gerek Anayasa Mahkemesı'nın konuya ılışkın gerekçelı kararlannı ve gerekse muhalefet şerhlennı uzatmak mumkun, ancak yenmızın darlığı nedenıyle yukandakı alıntılarla yetınmek gerekıyor Anayasa Mahkemesi, bırçok karannda çokseslılığe tahammulsuzluğunu açıkça gostenrken ozellıkle Kurt sorununun çozumunde Myası yolu tıkayarak tek çozumu sılaha terk etmıştır Mahkeme, 12Eylul'unSPY'mn81 maddesıne davanarak Turkıve'de orneğın "dil farklılığına dayanan azınlık" olduğunu ılen suren sıyası partıîen kapatabılmekte, bu nukmun > alruzca anay asay a değıl, ımzacısı olduğumuz uluslararası sözleşmelere de av kın olduğunu ıddıa eden taraflara ıse "Ne yapalım, bu bir 12 Eylul tasarrufudur, el suremeyiz" dıvebılmektedır Oysa. geçıcı 15 madde garabeü. artık bızzat 12 Ev lulculer tarafından bıle reddedılmektedır Geçıcı 15 maddenın yururluluk suresının. ılk genel seçımlenn yapıldığı tanhte son bulduğunu bızzat Ortıan Aldıkaçtı açıklamıştır Bıhndığj gıbı bu kışı. aynı maddenın mımarlanndan bın ve en onemlısıdır Bu durumda Anay asa Mahkemesi, 12 Ey lul anlay ışını da aşarak belkı onlann da ıradelennın dışında 12 Ey lul felsefesının dev amını sağlamaktadır Aynı sorunla karşılaşan Danıştav, 1402 sayılı vasa nedenıyle gorevden ebedıv, en uzaklaştınlan kamu personellennın gorevlenne donmelennı bır kararla sağlarken. 12 Eylul tasarruflannın o donem ıçın geçerlı olduğunu hükum altına almış ve hukuku, v aşamda geçerlı kılmıştır Gerçek hukuk anlav ışının da bu olduğunu zannedıyorum Turkıy e'nin tıim sorunlarmın demokraside y attığı gerçeğinin bilinmesinin zamanı geldi >e geçiyor. Av.ERGİNCİNMEN konuşlanmasına ızın verdığı "Çekiç Güç" »le, bu oluşuma katkıda bulunmuştur Yontıcılenmız, aydınlanmız ve > azarlanmız bunun kav gasını vermehdırler "İnsanhaklan" v e "demokrasi" gıbı guzel değerler, amacından saptınlarak Kurt devleünın kurulmasını kolaylaştıracak ıdeolojık finansmana donuşturulmemelıdır Fayda, Sevr'ı gen geürmekte değıl, Lozan'ın geürdıklennı korumakta aranmalıdır Şerafettin Yamaner I.Ü.Atatürkİlkelenve İnkılap Tanhi Enstıtüsü PENCERE Bir Garip Devlet!.. Arkadasımız UfukTekin Batman dan yazıyor "Sokak- larda sadece cocuklar Kımı top oynuyor, kımı bırdırbır Çocuklar polıs panzerlennı gorunce kendılenne hemen çekıduzen venyorlar Esmer tenlı on yaşlarında bır co- cuk, Batman da yaşananları şoyle tanımlıyor - Abı Batman Teksas a donmuş ' Teksas deyınce akla ne gelır? Sılah kanunu1 Sonra? Petrol kokusu Ceyhun Atuf Kansu nun yore ıçın yazdı- ğı sıır de petrol kokuyor 'Acılır da kalbıme ıner petrol kuyuları, Bılınm, petrol toprağın defınesı, Şarkı soyleyen motorların efendısı, Işıkla donatıverır butun uykuları ' 1955 te Batman rafınerısı acıldı, 1966'da da Batman- Dortyol boru hattı Ne yazık kı Batman karanlık Kent, devletın havlu, gızlı orgutlerın ıse fınk attığı bır alan So- kaklarda adamlar olduruluyor nedenı nıçını bılınmıyor, PKK ıle Hızbullah ın çatışmasından soz açılıyor Hızbul- lah'ın bır ucunun Hızbulkontra ya dayandığı soylenıyor, gerçekle soylentı bırbırıne karışıyor, hıçbır şey açık se- cık saydam değıl, korkunun alacasında yıtıp gıdıyor her şey Hanı devlet' şeffaf olacaktı? Devletı Batman'da PKK ıle Hızbullah boluşmuşler, ıkı- sının paylaşamadıkları bır kent Batman • Batman'da her şey karanlık Ankara da her şey "şeffaf " Şükrü Elekdağ ' Azerbaycan'm Kaderı" başlıklı yazı- sında anlatıyor Dış polıtıka neyın yapılabıleceğını ve neyın yapıla- mayacağını dunyaya ılan ederek yurutulemez Devlet adamlan, ulkelennın cıkarlarını etkıleyen uluslararası bır sorun karşısında Bız şunları yapabılırız, ama şunları şu nedenlerle goze alamayız' yolunda açıklamalar ya- parlarsa, sadece zaaflarını ılan etmış olmazlar, aynı zamanda hasımlanna durumu ıstısmar etmelerı ıçın da- vetıye cıkarmış olurlar Muhatabın veya hasmın kuşku ıçınde bırakılması caydırıcı bır dıplomasının alfabesı- dır ' (Mılhyet, 5 Eylul 1993) Doğrudur, en yukarıdan başlayarak Ankara dakı bu- tun devlet ve hukumet yetkılılerı her gun, her saat, her dakıka konuşuyorlar, gazetecılerle telefonda soyleşı- yorlar - Sayın başbakanım ne yapacaksınız? - Surıye yı bombalayacağım - Sız sayın bakan, nıyetınız nedır? - Kardeşım, Ermenıstan ı bombalayayım da dunyayı ayağa mı kaldırayım? Belkı konuşmalar boyle geçmıyor, ama bır tur med- yacı gece gunduz suregelen telefon konuşmalarında geçen sozcuklerden ve tumcelerden havada uçuşanları yakalayıp ıçınden kendıne gore haber çıkarıyor Maşal- lah "şeffaf devlet' Ankara'da kuruldu, askerlıkmış dış polıtıkaymış, dıplomasıymış neyımız var neyımız yok dedıkodu faslından ışportaya dokuyoruz Sonunda hep- sı de boş çıkıyor, ama olsun, gunu ıdare edıyoruz ya, gerısıne aldırmai. • Bır garıp devlet olduk Devletın ıçıne yuvalanmış bır Hızbulkontra var mı? Batman'dakı karanlık oyunun tezgahını kım kurdu? Mıl- letvekıllerıne kım kurşun sıkıyor? Bılemezsm, neyın nesı kımın fesı olduğunu aydınlatamazsın tum cınayetlerın faıllerı meçhul ama, hukumet cıhetındekı her şey orta- lıkta 1 Devlet ve hukumet sorumlularının ağzında bakla ıslanmıyor yalnız yapacaklarını değıl, nıyetlermı, eğı- lımlerını, ozlemlerını sayıp dokuyorlar Bu modayı çıkaran, laçkalaştırıp sululaştıran, şımdı aramızda yok moda suruyor VEFAT Merhum Şukrü Kocagoz \e Vahıde Kocagoz'un oğlu, merhum Necım \e merhum Halıl Kocagoz \e Felekşan Fırat ıle Ferzan Gurel'ın kardeşlen, Şıikru \ e Fadıl'ın babası, Gul \e Esma'nın kayınpeden. Küçük Şukrü'nün dedesı. merhum Sevınç Kocagoz'un eşı SAMM KOCAGOZ vefat etmıştır Cenazesı 8 e\ lul çarşamba günu saat 10.00'da İzmır Gazetecıler Derneğı Lokalı onundekı torenden ve Soke Hacı Halıl Paşa Camısf ndekı oğle namazından sonra aıle kabnstanında toprağa venlecektır Çıcek gondermek ısteyenlerTEVe bağış yapabıhrler Ü> emiz değerlı edebiy at adamı SAMİMKOCAGÖZ'Ü yıtırmenın aası ıcındeyız Anısına saygılar sunuyoruz PEN YAZARLAR DERNEĞİ Not 8 Eylul 199^ Çarşamba gunu Izmır Gazetecıler Cemıyetı onunde saat 10 30'da v apılacak torenden sonra doğum > en olan Soke vegoturulecektır Değerlı romancı ve hıkâye vazan üyemiz SAMIM KOCAGOZ'ü yitırdik. Aılesine, edebıyat dunyasına \e tüm dostlanna başsağlığı dılerız TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI SEVİŞMENİN GLDÜKLÜĞÜ VE YÜCELİĞİ Melih Cevdet Anday 2 bdsıW000(KD\ ıvınde) îuunlunTurkutugıCtul 19-i 1 Cugaloglu-Iuanhul Odemelı gondenlmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle