23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21EYLÜL1993SALI HABERLER Kaya'nın tutukluluguna itiraza ret • Haber Merkezi- Devletın bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yaptığı gerekçesiyle altı gün önce tutuklanan DEP Genel Başkanı Ysşar Kaya'nın tutukluluguna itiraz ret edildi. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı. tutukluluğa itırazın "Suçun mahiyeti, delillerin tam olarak toplaıunaması ve tutuklu kaidığı sürenin az olmasT nedenleriy le ret edildiğini bildirdi. Kaya, Kuzey Irakta Kürdistan Demokrat Partisi'nin kongresinde yapüğı konuşma nedeniyle perşembe günü tutuklanmışü. Avukatlan, Yaşar Kaya'nın delilleri yok etmeihtimalinin bulunmadığını ve tutuklamanın toplumda huzursuzluk yarattığını belirterek tahlıyesini istemişlerdi. Partilere bağışa şeffafhk yasası •ANKARA (ANKA)- Siyasi partilere yapılan bağışlarveseçim • kampanyalannda harcanan paralann tartışılmaya başlaması ile birlikte AN AP 'şefFafiık' içın yasa teklifı verecek. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapılması için teklif hanrladığıni belirtti. Pakdemirli yapüğı açıklamada. siyasi partilerin genel ve yerel seçimler ile genel başkan seçimi sırasında yapılan harcamalar ve bunlann kaynaklan konusuna açıklık getirilrresi gerektiğini bildirdi. Pakdemirli, Batıb ülkelerde siyasi partilerin aldığı bâğışlann listeler halinde yayımlandığını ve herkese açık olduğunu söyledi. Demirerın mes^ı • ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. devletin üniversite eğitim ve öğretimini yurdun heryanına yaymaya kararlı olduğunu belirterek "Türkiye. yükseköğretimde hamle yapmaktadır" dedi. Demirel. yeni kurulan Muğla Üniversitesi'nin 1993-94ders yılına başlaması dolayısıyla gönderdiği kutlama mesajında üniversite eğitimini yaygınlaştırmak amacıy la bu yıl vakıf üniversiteleriyle birlikte 27 üniversitenin daha eğitim vermeye başlayacağını söyledi. Demirel." 1993-94 ders yılına 56 üniversite ile giren Türkiye. yükseköğretımde bir hamle yapmaktadır" diye konuştu. Hesapsormaya gelenlenin hali • ANKARA (AA) - Büyük Birlik Partisı Genel Başkan Yardımcısı Esat Bütün. "İktidara gelirken 'hesap soracağız' dediler. Hesap verecek duruma geldiler" dedi. Bütün, İSKI olayıyla ilgili olarak Istanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı Nurettin Sözen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın görevden ahnmalan gerektiğini savundu. ILKSAN olayında da asıl sorumlulann birkaç tane İ1KSAN yöneticisi olduğuna inanmadıklannı kaydeden Bütün, şunlan söyledi: Temiz toplum diyerek toplumun tepkisini hafıfletmeye çalışanlar, bu ülkede yıllardır uygulanan her türlü hırsızhk, ahlaksızhk için örnek ve referans kaynağı olan hayali ihracaün üzerine dahi gidememişlerdir. Yakacrk çöplüğü orman olacak • ANKARA (ANKA)- Çevre Bakanı Rıza Akçalı. fstanbul'da kapatılacak çöplüklerin ağaçlandınlarak orman ve dinlenme alanı yapılacağını bildirdi. Çevre Bakanı Rıza Akçalı, ANAP İstanbul Milletvekili Selçuk Maruflu'nun yazılı soru önergesini yanıtlarken çöp alanlan ile ilgili olarak bugüne kadar valilikJere üç genelge gönderildiğini belirtti. Çöp sorununa global olarak bâktıklannı ifade eden Akçalı, bütün çöplüklerin standart olması için 'çöp depolama alanlan tıp projesi' haarlandığını bildirdi. Çevre Bakanı Akçalı, Yıldız Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafmdan hazırlanan projenin bu yıl sonunda tamamlanarak belediyelerin hizmetine sunulacağını söyledi. Helsinki Yurttaşlar DerneğTnin Türkiye Demokrasi Raporu' yayımlandı: Çözümyenitoplumsözleşmesi • Murat Belge imzasını taşıyan derneğin ilk raporunda, Kürt sorunuyla içiçe geçmiş gözükara islamcı ideolojinin giderek müzmin bir problem haline geldiği, devletçi-milliyetçi muhafazakarlığın sorunu çözümsüzlüğe sürüklediği vurgulanarak. değiştirilmiş değil, yeni bir anayasa önerildi. Haber Merkezi- Helsinki Yurttaşlar Derneğı, "Türkiye Demokrasi Ra- poru-1" adıyla ilk raporunu yayımladı. Raporda. Kürt sorununun. İslamalık cereyanı etrafında derinleşen çelişmeler- le iç içe geçmeye başladığı. çok ağır müzminleşmiş bir problem olarak her gün daha kötüye gittiği belirtıldi ve "Ba- nşçı çözümlerin konusulabtleceği kunıl- tay ve konferanslar yasaklanırken, 'as- keri çözümde ısrar edilmesi kanlı bir şiddet selinin oluşmasmm zeminini yarat- tı. 'Çözüm'den gitgide uzaklaşılan bir or- tamda. değinilebilecek tek olumlu yan. hemen tüm kesimlerde "bunun böyle git- meyeceği' kanısının netleşmesidir" denil- dı." Sivil çözfimler Helsinki Yurttaşlar Derneği Başkanı Murat Belge imzasıyla basına yapılan yazılı açıklamada. bir dızı özel toplulu- ğun, giderek "kendi adaletini uygulama' iddiası, kendi gücünü hissettirme çaba- lannın ve hatta "biraz da ben ezeyim' özlemlerinin çoğaldığı bildirildi. Herkesin mağdur ve herkesin bir şev- lerden korunma çabası içinde olduğu vurgulanarak. "Yeni bir topium sözleş- mesi ihtiyacı önümüzde duruyor. Bunun temel belgesi •değiştirilmiş' değil. yepyeni ve gerçekten tazelenmiş bir toplumsal konsensüsü vansıtacak bir anavasa ol- malı" görüşü savunuldu. 19701i yıllarda Helsinki'de baş- layan Avrupa güvenlik ve işbirliği sürecinın hükümetlere bırakılama- yacak kadar ciddi bir iş olduğu haürlaiılan raporda. "Bu sürecin yöneldiği banş, özgürlük, kardeşlik. korkunun alt edilmesi ve çeşitli çelis- tnelere sivil toplum katinda uzlaşıcı, uzlaştıncı çözümler bulunması gibi idealler. halklar nezdinde karşılıklı anlaytş ve hoşgörüye dayalı yeni ve e>renselci bir hümanizmanın yaratı- Imasını gerektiriyor" denildi. Her devletin şu veya bu ölçüde kirli olduğu. ancak gerçek bir yurt- taşlık bılincinin adım adım gelişip olgunlaşması halinde denetim altı- na alınması ile bir ölçüde chlileştirilebi- leceği kaydedildi. 'İslami mahalleler' Taşrakentlerindeveİstanbul"da."öte- ki"len dışlayan İslami mahalle ve semt- ler oluştuğuna dikkat çckilcn raporda. söz konusu öfkeli kalabalıklann "biz \e düşman" ideolojisiyle kıyıcıhğı "içselleş- tirdiği" belirtıldi. Raporda bu konuda özetle şöyle de- nildi: "Hoşgörüsüz ve gözükara bir dinsel ideoloji, Diyanet İşleri aygıtı başta ol- mak üzere devlet mekanizmasının başka Murat Belge, derneğin ilk raporunu açıkJadı. kesimlerine hızla sirayet ediyor. Bazı parti liderlerinin mazeret bulma. diğerle- rinin İslamcı o> potansiy elinden kopma- ma çabaları, sâldırgan çekirdeğin dış ko- ruma kuşaklannı oluşturuyor." k Ozel ordu-özel ideoloji1 Raporda. "devletçi-milliyetçi" bir mu- hafazakarlığın. sorunu çözümsüzlüğe sürüklediği belirtildi. Kürt sorununun varlığı ve siyasi çözümünün ancak bü- tün siyasi yasaklann kaldınldığı serbest lartışma ortamında bulunabileceğini kavrayan bir basın-kamuoyu blokunun güçlü biçimde oluşmayışının da sorunu iyice batağa sürükleyen çözümlerin tek- rar tekrar ortaya atılabilmesine yol açtı- ğı vurgulandı. Yeni bir anayasa Özel ordunun. özel ideoloji anlamına geleceği kaydedilen raporda, özetle şu görüşlere yer veriliyor: "Mevcut özel tim mensuplannın 'ka- nunlar ve sivil otorite tarafından eli kolu bağlanmışlık'a karşı gösterdikleri husu- met, kendilerine nasıl bir özel ideoloji peydahladıklanna dair şimdiden bir fikir veriyor. Bu özel ideolojinin bir beslenme kaynağı da MHP'dir. Devletin büyük dozda şiddete başvurmadan hiçbirşey ya- pamamasının giderek topluma da sıçra- ması sonucu özellikle küçük taşra şehir- lerimizde derin hunharlık ihtilacları baş- üöstermektedir. En yoksulundan en zen- Uİnine kadar her kesimde, insan hayatı Mirkunc ucuzlamıştır. Bunun yanı sıra ahlak. duygular, kurallar ve sözcûkler de ucuzlamıştır. Çözülnieyi topyekun bir yenilenme durdurabilir. Bir dizi özel topluluk, kesim veya çıkar grubunda giderek 'kendi ada- letini uygulama' iddiası kendi gücünü his- settirme çabalan ve hatta 'biraz da ben ezeyim' özlemleri çoğalmaktadır. Devlet ise eskimiş bir toplum sözleşmesini ref- leksif olarak korumaya çahşıyor, eski- miş bir davranış modeli çerçevesinde >aptırımlar uyguluyor. Herkes mağdur, herkes bir şeylerden korunma çabası içinde. Veni bir toplum sözleşmesi ihtiya- cı önümüzde dunıyor. Bunun temel belge- si, 'değiştirilmiş' değil; yepyeni, gerçek- ten tazelenmiş bir toplumsal konsensüsü vansıtacak bir anavasa olmalı." Oktay, DGM savcılıklanndaki bir yıllık faili meçhul dosyanın 4 bin 670 olduğunu söyledi Faili meçhuldesavcılarbaşarısız ANKARA (ANKA) - DGM savcıhklannın failleri açığa çı- karmada yeterince başanlı ola- madıklan bildirildi. Adalet Ba- kanı Seyfi Oktay, DGM savcılıklanndaki bir yıllık faili meçhul dosya sayısının 4 bin 670 olduğunu. bu dosyalann yüzde 60"ının ise Diyarbakır DGM\e ait olduğunu söyledi. Oktay'ın verdiği bilgilere göre Türkiye adeta bir "faili meçhul cenneti" ve faili meçhul suçlar yalnızca siyasal nitelikli cina- yetler değil. Türkiye'dc geçcn yıl toplam faili meçhul olay sa- yısı 242 bin 840 oldu. Bu dosya- lann yü/de 15"i hakkında za- man aşımı nedeniyle düşme ka- ran verildi. Adalet Bakanı Oktay. yargı- nın hızlandınlması, basitleştiril- mesi. şeffaflaştınlması ve adil yargılamanın sağianması ama- cına yönelik çalışmaları hak- kında bilgi venrken faili meçhul dosya sayısına vc DGM'lerin çalışmalanna ilişkin açıklama- Türkiye Komünist Emek Partisi Genel Sekreteri ve 12 arkadaşı yargılandı Savcı, Töre9 nin idaııuıu istedi • İstanbul DGMde başlayan davada beş arkadaşıyla birlikte hakkında idam cezası istenen Töre. komünist ve devrimci bir kişi olduğunu belirterek proleter devleti kurmayı amaçladıklannı söyledi. İstanbul Haber Senisi-20 yıl- lık fırar yaşamından sonra ya- kalanan Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) Genel Sekreteri Teslim Töre ile 12 ar- kadaşının yargılanmasına İs- tanbul DGM'de başlandı. Beş arkadaşıyla birlikte hakkında idam cezası istenen Teslim Tö- re, sorgusunda komünist ve devnmci bir insan olduğunu belirterek proleter devleti kur- mayı amaçladıklannı söyledi. "Anayasayı silah zoruyla or- tadan kaldırmaya teşebbüs et- mekle" suçlanan TKEP liden Teslim Töre ve arkadaşlan dün Töre, duruşmada devrimci ve komünist olduğunu söyleyerek Emniyetteki ifadelerini ( F f U Ğ U R G Ü N Y Ü ZE b u î S S Ü reddetti.(Fotoğran UĞURGÜNYÜZ) lar. İlk olarak Sava Mustafa Ayaz tarafı- kez Komite üyeleri, Ürdün Komünist ndan haarlanan 60 sayfalık iddianame Partisi Temsilcisi. Filistin'in Kurtuluşu ~""~~ İçin Halk Cephesi yayın organı temsilcisi. Bahreyn Halk Kurtuluş Cephesi parti temsilcisi de duruşmayı izledi. Emniyet ifadesini kabul etmeyen Töre. burjuvazınin komünistlere karşı önyargılı davrandığmı belirterek kurulan mahke- melerin de önyargılı olduğunu öne sürdü. Töre, şunlan söyledi: "Teşebbüs, düşünceden çıkıp işin fiile do- nüşmesidir. Fül başarılı olur ya da ohnaz. O, ayn. Türkiye'de ne TKEP ne de diğer okundu. İddianamede, sanıklann TKEP üyesi olduklan ve amaçlan doğrultusunda eylemler gerçekleştırdikleri ileri sürüldü. Sanıklar Teslim Töre, Yusuf Ergun Adaklı, Hüseyin Bakır, Murat Toprak. Ke- nan Kalyan ve Mehmet Ali Ayhan hakkı- nda TCK 146 I. madde uyannca idam ce- zası istendi. Davada haklannda "silahlı çete yöneticisi ve üyesi olmak" suçundan TCK 168. madde uyannca en az 15 yıl ha- pis cezası istenen sanıklar ise şöyle: nın ifadelerine dayanılarak yurtdışmdan maddi destek sağlanmakla. Abuzer Uğur- lu ile kaçakçılık yapmakla suçlandığına dikkati çekerek bu kişilerle hiçbir alakası bulunmadığını söyledi. Töre. "Ağca,faşist manyağın tekidir. Uğurlu ise mafyadır" dedi! Töre, partisinin proleter devleti kur- mayı. kapitalist sisteme dayalı devleti yıkmayı amaçladığını vurgulayarak bu hedeflerinin ise sadece düşünce çerçe- vesinde kaldığını, silahlı eyleme dönüşme- diğini söyledi. Töre. TKEP üyesi hiç kim- Fadime Irier (Teslim Töre'rün eşi). Ce- örgütler teşebbüs aşamasına ulaşamadı. seninTCK'nın 146 I ve I68.maddeleriyle mile Arda. Muazzez Yücel. Mukaddes Türkiye'de sadece silahlı kuv^etler üç kez suçlanamayacağını vurgulayarak. "Parti- Atalay, Mustafa Çubuk. Fethi İnsan Yıldı- füli teşebbüste bulunmuştur. Bu anlamda, mizin silahlı bir askeri yapısı olmamıştır. nm, Ahmet Fethi Yddmm. potansiyel olarak tek hazırhklı güç Türk Eylemler konusunda Merkez Komite'nin Bu arada, Teslim Töre'ye destek Silahlı Kuvvetlerfdir." karan yokhır. Bu nedenle, TKEP beraat amaayla, Suriye Komünist Partisi Mer- Töre, iddianamede Mehmet Ali Ağca- etmelidir"dedi. larda bulundu. Oktay'ın reforum paketıne ilişkin konuşmasında da yer verdiği bilgiye göre Türkiye'de faili meçhul olay sayısı geçen yıl 242 bin 840 oldu. Bu toplamın yüzde 15"i (37 bin 342) zaman aşımına uğradığından işiemden kaldınldı. Oktay. bu durumu cczalann etkinliğı bakımından bir zaaf olarak değerlendirdi. Oklay'ın verdiği bilgilere göre hazırhkta sanık ikametgahının kesin olarak saptanmaması ne- deniyle hakkında gıyabi tutuk- lama karan verildiği halde ya- kalanamayanlann ağır ceza mahkemelerindeki oranı An- kara'da yüzde 16. İzmir'de yüz- de 27, İstanbul merkezde yüzde 21. Şişli'de ise yüzde 30 olarak gerçekleşti. DGMMere kötü not Kamu düzeninin sağlanma- sında suç faillerinin yakalan- malannın önemine dikkat çe- ken bakan Oktay. "DGM sav- cılıklannda kamu düzeni ve gü- venliği açısından önem arzeden suçlara ilişkin faili meçhul dosya sayısı oldukça kabarıktır. 92 ydmdaki faili meçhul dosya sayısı 4 bin 670 olmuştur. Bu dosyalarm yıl içinde yalnızca 498'inin faili bulunabilmiş ve 383 dosya süresi dolduğundan işlem dışı bırakılmıştır" dedi. Oktay, DGM cumhuriyet savalıklannda toplam işyükü içındeki faili meçhul dosya ora- nı bakımından Diyarbakır'ın yüzde 60.1 ile ilk sırayı aldığını. bunu yüzde 38 ile İzmır'in, yüz- de 19.9 ile Malatya'nın izlediği- ni bildirdi. DGM'lerdeki top- lam işyükünün bu yılın başında 5 bin 419'a ulaştığmı ifade eden bakan Oktay, bu işyükünün yıl içinde ancak yüzde 55'inin kra- ra bağlanmasından, davalann yüzde 60'ında beraat karan ve- rilmesinden ve ortalama yargı- lama süresinin 137 günden 203 güneçıkmasından yakındı. Ok- Uy, "DGM'lerde görülen bu yüksek orandaki beraat karar- İarı. diğer ceza mahkemelerinde- ki beraat karan oranları dağılı- mının en üstünde bulunması in- san haklan açısından olduğu ka- dar, yargıda verinüilik açısından otdukça düşündüriicü bir nitelik ve niceliktir" dedi. İHD, gözaltında ölen Baki Erdoğan'a işkence yapanlann ortaya çıkanlmasını istedi: Başsavcı: Otopsi adli tıpta yapıbııalıycb İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Aydın Emniyet Mü- dürlüğü'nde gözalundayken yaşamını yitıren Baki Erdoğan olayıyla ilgili soruşturma sürer- ken Aydın Cumhuriyet Baş- savcısı İhsan Taşkın olayın meydana geldiği tarihte izinli olduğunu. ancak olayla özel olarak ilgilendiğini belirterek "Ben gorevde oisaydım cesedi olduğu gibi adli tıbba gönderir- dim. Ama soruşturmay ı ilk baş- latan arkadaş da görevini yapmtş" dedi. Olayı titizlikle izlediklerini söyleyen İHD Aydın Şubesi Başkanı Avukat Erol Ertuğrul. Baki Erdoğan'ın soruşturma dosyasını, Cumhuriyet Savcısı • Aydın Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Taşkın olayın meydana geldiği tarihte izinli olduğunu, ancak olayla özel olarak ilgilendiğini belirterek, "Ben görevde oisaydım cesedi olduğu gibi adli tıbba gönderirdim" dedi. Hüseyin Eken'in adli tatilden dönen Savcı Cafer Karakadı- oğhı'na teslim ettiğini öğrendik- lerini söyledi. Sava Karakad- ıoğlu ile görüştüğünü belirten İHD Başkanı Ertuğrul, "Cafer Karakadıoğlu adli tatilde olduğu için Baki Erdoğan olayına nö- betçi savcı Hüseyin Eken el koy- muş. Dosyayı devralan Sava Karakadıoğlu, adli tıp rapor- larını beklediğini söyledi. Ancak Dev-Sol operasyonunda görev alan polislerin isimlerini emniyet müdürlüğünden istemiş. Aydın Emniyet Müdürlüğü de savcılığa 12 polis memurunun ismini bil- dirnıiş. Soruşturma adli tıp ra- porunun gelmesinden sonra ge- nişleyecek" dedi. 'Adli tıbba gönderirdim' Aydın İHD Şubesi olarak olayın üzerine büyük bir titiz- likle gittiklerini beürten Başkan Erol Ertuğrul. Aydın Cumhuri- yet Başsavcısı İhsan Taşkın'la görüşerek olayı anlatlığını ve kendisinden bu konuyla ilgi- lenmesini istediğini söyledi. Aydın Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Taşbn'ın İHD Başkanı Erol Ertuğrul'a olayla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Ben izindeyken olayı bası- ndan öğrendim, gelir gelmez ko- nuyla özel olarak ilgilendim. Ör- neğin otopsi raporu benim em- rim üzerine Baki Erdoğan'ın avukatlarına verildi. Ben burada görevli oisaydım, cesedi olduğu gibi adli tıbba gönderirdim ve otopsiyi adli tıbbın yapmasmı is- terdim. İşkence izleri ölüme ne- den olabilir mi ya da daha önceki bir hastalık nedeniyle bu olayut birieşmiş olup olmadığını bilmek isterdim. Ancak arkadaşlar otopsiyi burada yapmışlar. Aslı- nda normal olan yapılmıştır. Ama olayın önemi nedeniyle ben böyle dü.şünürdüm." İHD Başkanı Ertuğrul, "Baş- savcıdan. Baki Erdoğan'a işken- ce yapan görevlilerin ortaya ÇH kanhnasını ve onlar hakkında yasa gereğinin yapılmasmı iste- dim. Bu olaya gerekli duyarlılı- ğın gösterilmesiy le bu tür olayla- rın bir daha yinelenmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını is- tedim" dedi. Baki Erdoğan'ın avukatlan Hülya Üçpınar ile Mehmet Ya- tar da adli tıp raporlannı bekle- diklerini, işkence ile ilgili elle- rindeki tüm belgeleri savcıhğa vereceklerini söylediler. GUISDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY SağamıÇekecek, Sola mı?.. SHP olağan kurultayını gazetelerden izledim. Başkan seçimi yarışmasının uygar ölçüler içinde geçmiş olması beni kıvandırdı. DYP kurultayı da böyle geçmişti. Demek artık kavgalı gürültülü toplantı, siyasa) yaşantımızdan si- linmiştir. Yakışanı da buydu. Muhabir arkadaşlarımız da SHP kurultayının "düzey- li" olduğu konusuna hep parmak bastılar, tersini söyle- yen olmadı. Ancak ben bu "düzey//"sözcüğünü, eski di- limizdeki "seviyeli" sözcüğüne çevirerek anlamlan- dırmak zorunda kaldım, çünkü "düzeyli" sözcüğüne karşı hep yabancılık duyuyorum. Ne o? Yoksa Türkçe- leştirme çabalarına dudak mı büküyorum? Osmanlıca- dan çeviri yöntemini beğenmiyorum, o kadar. Eski "seviyeli" sözcüğü, "yüksek seviyeli" sözcüğü- nün kısaltılmışıdır ve nerdeyse deyim niteliği kazanmış- tır. Düzey, seviyenin karşılığıdır diye, "seviyeli"nm yeri- ne "düzeyti"y\ koyamayız, koymamahyız. Koyarsak, "se- viyeli'n'm uyandırdığı imgeyi vermez bize. Eski dilimiz- de "seviyesiz" sözcüğü küçümseme, dahası hakaret anlamını taşırdı; "düzeysiz" ise o anlamı iletmiyor. Söz- cüğün tazeliği buna engel oluyor, onun sözlük anlamına takılıp kalıyoruz, deyim niteliğini bulamıyoruz onda; her şeyin, herkesin belli birdüzeyi vardırdiyedüşünüyoruz. Bence bu karışıklık, Osmanlıcadan çeviri yönteminin yanhşlığına bağlanmah. Biz gene konumuza dönelim... Evet, SHP kurultayı uy- gar ölçüler içinde geçti ve yeni başkan kavgasız gürültü- süz seçildi. Ama bu kurultaydan hangi yeni görüşler, politikalar, öneriler çıktı ortaya? Dahası var; başkan adaylarmın düşünceleri nerede çatıştı? Başkan seçilen Sayın Karayalçın'ın hangi görüşü utku kazandı? Bizler, o partiden olmasak da bunu merak etmekte haklıyız. Çünkü Türkiye'nin büyük partilerinden biri olan SHP, şımdi koalisyon ortağı ise de bakarsınız yarın tek başına iktidar olur. Olursa ülkeyi ne yöne çekecek? Ben o kurul- taydan bunu çıkaramadım. Erdal İnönü nün başkanlığı sırasında da açık seçik olarak bilmiyorduk, denebilir. Ama Erdal Inönü'yü bili- yorduk. Onun kişiliği çok şey söylüyordu bize, onun neyi yapıp neyi yapmayacağını kestirebiliyorduken azından, yurt ölçüsünde saygı uyandırmış aydın bir kişiydi. "Demokrasilerde sihirbaz liderlere gerek yoktur" so- zünü anlıyorum elbet, doğru da buluyorum. Ama bu, de- mokrasilerde ortaya çıkan politikacılan tanımasak da bilmesek de olur anlamına gelmez. Edebiyatımızın, mü- ziğimizin. resmimizin yaratıcılarını nasıl biliyorsak, poli- tika alanındaki öncülerimizi de uzun süredir tanımamız gerekir. Bu da ancak düşün savaşımı sırasında ortaya çıkar. Yoksa, "Partiyi sağa çekecek, sola çekecek" gibi sözler, anlaşılır olmaktan hep uzak kalır. Siyasa genel kültürün bir parçasıdır, ayrıntılı birdünya görüşünü gerektirir. Politika felsefesizyapılamaz. Sade- ce halkın nabzına şerbet vermeyi başarı için yeterli sa- yan politikacı. genel kültürün parçası olamaz, olamayın- ca da adı sanı kalmaz, çabuk unutulur, düş kırıklığına uğrar, mutsuz olur, dahası halka düşman kesilir. Oemokrasi, çabuk başarı yolIan açan tuzaklarla dolu- dur. Bildiriyle duruşmaya çağn 6 Katli vaciptir' davası bugünbaşhyor • Aziz Nesin'i öldürene ödül vereceğini söyleyen işadamı Mehmet Ali Şadoğlu, bugün başlayacak ' davada. çok önemli açıldamalarda bulunacağını sövledi. İstanbul Haber Servisi - Ya- zar Aziz Nesin'ın başına ödül koyan işadamı Mehmet Ali Şa- doğlu hakkında açılan dava yann başlayacak. Şadoğlu, mahkemede çok önemli açık- lamalarda bulunacağjnı bildir- di. "Türkiye Müslumanlan" imzasıyla çeşitli okullarda da- ğjtılan bildirilerde de "Şadoğ- lu'nun davası hepimizin da- vasıdır. y argılay acaklarsa hepi- mizi yargdasınlar" denilerek. Müslümanlar mahkemeye çağnldı. Salman Rüşdü'nün Şeytan Ayetleri'ni yayımlayan yazar Aziz Nesin'in "katîinin vacip olduğunu, kendisini öldüren ki- şiye ödül vereceğini" söyleyen işadamı Mehmet Ali Şadoğlu hakkında açılan dava istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak. Bu arada İstanbul'daki okullarda "Kardeşlerimiz" di- ye başlayan "Türkiye Müslü- manlan" imzalı bildiriler dağı- tıldı. Şadoğlu'na destek ver- mek için Müslumanlan duruş- ma salonuna çağıran bildiride şu görüşlere yer verildi: "Cenabı Hak Kur'anı Kerim- de "Allah'a vc Resulüne karşı savaşanların, yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çahşanlann ce- zası ancak ya acmadan öWü- rülmeleri. ya asdmaları, yahut el ve ayaklannın çaprazlama kesilmesi, yahut bulunduklan yerden sürülmeleridir" buyuru- yor. Aziz Nesin'i devlet kendi güçleri ile konımaya alırken maalesef ve maattessüf bu 60 milyonun içinde sadece Meh- met Ali Şadoğlu buna açık ve ciddi tepki gösterdiği için 10 yıl ağır hapis istemi ile Sultanah- met 2. Ağır Ceza Mahkemesin- de hakkında dava açtı. Nesin'in millet düşmanı olduğuna hepi- miz samimi olarak inanıyoruz. Bu nedenleŞadoğlu'nun duruş- ması hepimizindir." Oztürk ilk duruşmaya gelmedi Dost'u öldürmekie suçlananpoüs yargılanıyor İstanbul Haber Servisi - Hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan Kumkapı Ka- rakolu'nda görevli polis me- muru Nurettin Oztürk'ün, Vakkas Dost'un ölümüne ne- den olmak suçundan yargılan- masına başlandı. Ancak Öz- türk, rahatsızhğıru gerekçe göstererek İstanbul 3. Ağır Ce- za Mahkemesi'ndeki ilk du- ruşmaya gelmedi. Vakkas Dost'un avukatlan. Öztürk'- ün. Dost'u işkenceyle öldürdü- ğünü iddia ederek TCK'nın 450/3. maddesi ile yargılanma- sını istediler. Davanın dün sabah yapılan ilk duruşmasında. Vakkas Dost'un babası Mehmet Dost ve ağabeyi İbrahim Dost, otop- si raporunda darp izlerinin çok bariz bir şekilde yer aldığını "söylediler. Oztürk'ün, üç ay- dan fazla bir süredir hakkında gıyabi tutuklama karan bu- lunduğu halde yakalanamadı- ğım anımsatan Mehmet ve ibrahim Dost, emniyet görev- lilerinin kendi arkadaşlan ol- duğu için Öztürk'ü bilerek ya- kalamadıklan görüşünü sa- vundular ve bir an önce yaka- lanarak adalete teslim edilme- sini istediler. KaiaoaüK bir yurttaş toplu- luğunun izlediği duruşmada, Vakkas Dost'un yakınlan za- man zaman gözyaşlannı tuta- madı. Dost'un avukatlan, id- dianamcnin yeniden düzenlen- ınesini istedi. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 9 haziranda hakkında gıyabi tu- tuklama karan çıkartılan Nu- rettin Öztürk için hazırlanan iddianamede, TCK'nın 448. maddesine göre (darp sonucu ölüme neden olmak), en az 24 yıl hapis cezası istenmişti. 3. Ağır Ceza Mahkemesi'- ndeki duruşmada, tutuklulu- ğun devamına karar verilerek dava 3 kasıma ertelendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle