Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21EYLÜL1993SAU
14 HABERLER
Demirel
Yolsuzluğu
basın değü,
mahkeme
çözör
• Ankara'da. Avrupa
Topluluğu üyesi ülkelerin
gazetecileriyîe Türk
gazetecilerini biraraya
getiren 3. Yıllık Seminer'de
konuşan Cumhurbaşkanı,
Türkiye-Ortadoğu. Avrupa
ve diğer sorunlar üzerinde
eöriislprini arıklaHı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel. Türkiye'de yol-
suzluklara basının karar
veremeyeceğıni ve çözemeye-
ceğini. bu ışlere mahkemelerin
baktığını söyledi. Demirel,
Türkiye'nin Lozan Antlaş-
ması'ndan sonra imzaladığı
en önemli antlaşmanın. Avru-
pa Topluluğu ile imzalanan
Ankara Antlaşması olduğunu
da söyledi.
Türkıye'nin bundan sonra-
ki hedefınin tam üyelik oldu-
ğunu belirten Demirel, An-
kara'da Avrupa Topluluğu
üyesi ülkelerin gazetecileriyîe
Türk gazetecilerini bir araya
getiren 3. Yıllık Seminer'de
bir konuşma yaptı. Konuş-
masinda yabancı gazetecilerin
soruİ!
innı da yanıtlayan De-
mirel, Türkiye'de Kürtlerin
bir azınlık olmadığını belirte-
rek. "Kürtler, Türk vatandaşı-
dırlar. Kendi gazeteleri vardır.
Kürt milletvekilleri, bakanlar
hükümette görev almaktadır-
lar"dedı.
İnsan haklan, demokratik
özgürlükler gjbi evrensel de-
ğerleri savunan Avrupa'yı. bu
değerleri Bosna'da savun-
makta yetersiz kalmakJa suç-
layan Demirel, Türkiye'nin
Orta Asya ile dil, din. kültür
birliği bulunduğunu anımsa-
tarak Türkiye'nin onlan yö-
netme niyeti bulunmadığını
vurguladı.
Demirel, FKÖ ile PKK
arasında bir benzerlik olup ol-
madıgi yolundaki bir soru
üzerine, "Bunlar iki ayrı konu-
lardır. Birbiriyle kanstırılma-
mabdır. İsrail. RlLstin toprak-
larını işgal etti. Türkiye'de ise
berhangi bir toprak işgal edil-
miş değildir. Türkiye üniter
yapıda bir devlettir. Türkiye'-
de azınlık yoktur. PKK;
nın
Türkiye'de yapmak istediği ül-
keyi böunektir" karşılığını
verdi. Demirel, PKK terörü-
nün etkisiz hale getırilmesinde
kararb olduklannı belırtti.
Demirel, Türkiye'deki yol-
suzluklarla ilgili bir soru üze-
rine de bunun yalnızca Tür-
kiye'ye özgü değil, tüm devlet-
lerin bir hastalığı olduğunu
belirterek "Yolsuzluğa karşı
bir reçete de açık rejimdir. hür
basındır. hür mahkemeler, hür
yargıçlardır. Bu, tek ilaçtır.
Eğer Türkiye'de devletin tüm
kuruluşlan yolsuzluk içinde
derseniz, bu yanlış olur. Tür-
kiye'deki yolsuzluk olaylarını
tek tek ele alıp mahkemeye gö-
türmek gerekiyor. Eğer tüm
toplum yolsuzluğa bulaşmış id-
diası olursa. bu, o ülkenin sonu
aıdamına gelir. Yolsuzlukla il-
gili kararlar basın tarafmdan
değil, mahkemelcrce alınmalı-
dır" diye konuştu
Fazla mesai
Banka
çalışanlan
Çüler'eöfkeli
•SSKemeklilerinin
maaşlannın ödenmesi için
24 saat çahştınlmalanna
tepki gösterdiler.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Banka çalışanlan, SSK
emeklilennin maaşlannın'
ödenmesi için banka personeli-
nin 24 saat çalıştınlmasına tep-
ki gösterdi. BASS Sendikası.
24 saat çalışmanın "Toplusöz-
leşrae hukümlerine aykürı" ol-
duğunu ileri sürerek. Vakıflar
Bankası Genel Müdürlüğü ile
Çahşma Genel Müdürlüğü"nü
uyardı.
BASS Sendikası Yönetim
Kurulu, Başbakan Tansu ÇU-
fer tarafmdan açıklanan, SSK
emekli maaşlannın ödeneceği
günlerde bankalann 24 saat
çalışması karannı yazılı bir
açıklamayla kınadı.
Süperlerin maaş farkları
btıgün ödeniyor
Süper emeklilerin 5 aylık ma-
aş farklan bugün ödeniyor.
Maaş farklan. süper emekli-
lerin aylıklannı aldıklan Ziraat
Bankası. Halk Bankası, Emlak
Bankası ile Vakıflar Bankası şu-
belerinden odenecek. Çahşma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
yetkilileri. maaş ödemelerinde
herhangi bir aksama olma> aca-
ğını ifade ettıler.
Elnıalı baraj suyunun aşın derecede kirliliğini Hıfzıssıhha saptadı; Valilik ve İSKI, suyun kullanımını 16 gün sonra yasakladı
Kirli sıı\ ıılıalka bile bile içirdilerİstanbul Haber Servisi- İstanbul'un içme
suyu gereksınıminin yüzde 3.75'ini karşıla-
yan Elmalı baraj suyunun, aşın derecede
kirli olması nedeniyle, Anadolu yakasında-
ki İstanbullular tarafmdan içme suyu ola-
rak kullanımı yasaklandı. Ancak 3 Eylül
1993 tarihinde 11 Umumi Hıfzıssıhha Mec-
lisinde alınan bu karar. İstanbul Valiliği ve
İSKİ tarafmdan bugüne değin kamuoyuna
duyurulmadı.
Olayın basına yansıması üzerine ise İs-
tanbul Valiliği, Elmalı Barajı'ndaki kirlili-
ğın halktan saklandığı yolundaki iddiayı
yalanladı. Valilik bir açıklama yaparak,
sözkonusu toplantıda alınan karann ka-
muoyuna duyurulması görevinin İSKİ'ye
verilmiş olduğunu belirtti. İSKİ ise Elmalı
Barajf ndan su alan bölgelere bugünden ıti-
baren Ömerli Barajı'ndan antılmış su veri-
leceğini bildirdi. Baraj suyunun antılması
Elmalı Baraj suyunun içme suyu olarak kullanımı Anadolu yakasında oturanlara yasaklandı. Gerekçe:
Aşın derecede kirlilik. İl Umuîni Hıfzıssıhha kirlilik onaylanıyor ve 3 Eylül 1993 tanhinden itibaren
kullanımı yasaklanıyor. Ancak Valilik ve ÎSKİ bu rapora rağmen durumu kamuoyundan saklıyor.
Önceki günde durum ortayaçıkınca kullanım yasağı koyuyor. Valilik, bu iddiayı kabul etmiyor. İSKİ
ise Elmalı Barajf ndan su alan bölgelere bugünden itibaren Ömerli Barajf ndan antılmış suyun
verileceğini, baraj suyunun antılması için "ozonlama sistemi" ihalesinin de yapılacağını belirtti.
için "ozonlama sistemi" ihalesinin de yapıla-
cağını behrtildı.
İstanbul'un içme suyu barajlanndan.
Beykoz, Yukan ve Aşağı Dudullu, Çekme-
köy ve Üsküdar'ın bir bölümünün su ihti-
yacını karşılayan Elmalı Barajı suyunun
içme suyu olarak kullanılması. barajda
"ozonlama sistemi" kuruluncaya kadar ya-
saklandı. İstanbul Valiliği dün bir açıklama
yaparak. Elmalı Barajı'ndaki kirlılığjn
halktan saklandığı yolunda bir gazetede yer
alan ıddıalann gerçeği yansıtmadıgını bil-
dirdi. Su kirliliği konusunda ISKI'nin uya-
nldığı belirtilen Valilik açıklamasmda,
Umumi Hıfzısıhha Meclisi'nin 3 eylülde al-
dıö "baraj suyunun içme su>u olarak kulla-
nıfmaması konusunda halkın uyanlması"
karannın İSKİ'ye bildirildiği belirtildi. Va-
lilik açıklamasmda şöyle denıldı: "1593 sa-
yılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 23.
maddesine göre Hıfzısıhha Kurulu'nun baş-
kanı >alidir. Vali toplantıya katılmadığı za-
manlarda toplantı>a vali adına sağlık müdü-
rü başkanlık eder. l mumi Hıfzıssıhha Kuru-
lu, ilin sağlık sorunlarını görüşerek hangi
kurum ve kuruluşların ne gibi görevler yapa-
cağını belirler ve bildirir. Sözkonusu toplantı-
da da baraj gölünün suyunun kirli olduğu
saptanarak ISKİ'ye bildirilmiş ve gerekenle-
ri yapması istenmiştir. İSKİ'ye ayrıca. baraj
suyunun içme suyu olarak kullanıunaması
gerektiğini halka duyurma görevi-de veril-
miştir."
İSKİ de konuyla ilgili olarak dün yaptığı
açıklamada. İl Umumi Hıfassıhha Mec-
lisi'nin İstanbul'un tüm su rezervlerinde
yaptığı analizler sonucunda Ömerli, Ter-
kos, Büyükçekmece, Alibeyköy barajlann-
dan su alan bölgelerde şehir şebeke suyu-
nun lemiz olduğunu. ancak Elmalı Baraj
Gölü'nün. etrafındaki yerleşımlerden kay-
naklanan atıklar nedeniyle kirlenmiş oldu-
ğunu saptadığını doğruladı. Elmalı Baraj
Gölü'nden su alan bölgelere sağlıklı su te-
mın edilmesi için İSKİ Genel Müdürlüğü'-
nün çalışmalannı sürdürdüğü vurgulanan
açıklamada, göldeki kirlenmenin kısa süre-
de gıderilemeyeceğı bildirildi. Bu nedenle,
Elmalı Anuna Tesisleri'nin besledıği bölge-
lere yanndan ıtibaren Ömerli Barajf nden
gelen antılmış suyun verileceğı, baraj suyu-
nun antılması içinse gınşim'ere baslandığı
açıklandı.
Demokrat PartVnin yargılandığı ada, artık Su İJrünleri Fakültesi
Demokrat Parti'nin yargılandığı Yassıada Yüksek Adalet Divanı'mn kurukhığu bina (üstte solda) şimdi Su Ünınleri Fakültesi'nin ana binası oldu. Adanın tahrip
olan spor salonu yenileniy or (üstte sağda). Dün eğitime açılan fakültede öğrenciler deniz manzaralı tatlı sohbetler ettiler (solda) \e öğrencüer gezdikleri adada deh-
liz ve tüneUeri gördükçe değişik düşüncelere daldı!ar.(KAAN SAGANAK)
Yassıada 6
üniversite adası9
olduFİGENATALAY
-Bir dönem Türkiye'yi yöneten partı-
nin yargılandığı Yassıada,
u
ünrversite
adası oldu. Tümüyle İstanbul Üniversi-
tesi Su Ürünleri Fakültesi'ne verilen
Yassıada'da eğjtim ve öğretim dün
başladı.
Yassıada'nın kimük değişürdiği 20
Eylül 1993'ten, 1960yılınadönelim.27
Mayıs ihtilalinin ertesinde Milli Birlik
Komitesi kurulur. Bir de Yüksek Ada-
let Divanı, gayri resmi adıyla Yassıada
Mahkemesi oluşturulur. Bayar da,
Menderes de. çok sayıda DP'li de tu-
tuklamr. Yassıada'da cezaevine konu-
lurlar.
Başhâkim Salim Başol'un başkanlı-
ğında duruşmalara başlanır. Mahke-
me, 18 kışi hakkında idam karan verir.
Aralannda Cumhurbaşkanı Bayar da
vardır, ama 78 yaşında olması onu kur-
tanr.
Bir yıldan fazla sürer duruşmalar.
Milli Birlik Komitesi, Menderes'le bir-
likte Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü
Zorlu'nun idamlannı onaylar. 27 kişi
müebbete mahkûm olur. 2 kişi hakkın-
da 20-30 yıl arasında, 23 kişi hakkında
• Yassıada'da, Türkiye'yi 10 yıl yöneten Demokrat Parti
yargılanrruştı. Bu adada mahkemeler kurulmuş, 3. cumhurbaşkanı
Bayar, Başbakan Menderes, Maliye Bakanı Polatkan ve Dışişleri
Bakanı Zorlu'nun da başlannda bulunduğu yüzlerce kişi
yargılanmış, idam kararlan alınmıştı. Toplumun bir kısmına göre
'şaibeli' bir yerdi. Aradan zaman geçti. yaralar sanldı. Mahkemeleri
ve idamlanyla tarunan ada şimdi istanbul Üniversitesi'ne bağh Su
Ürünleri Fakültesi olarak hizmet verecek.
10-20 yıl arasında. 365 kişi hakkında
da l-10yıI arasında hapis cezası verilir.
125 kişi de beraat eder.
25 Eylül 1960'ta Celal Bayar'ın inü-
har girişiminde bulunması da Yassıada
tarihinde yerini abr.
Yassıada dün tarihi bır gün yaşadı.
Harap durumda olan askeri binalann,
üç yıl •süren çahşmalar sonucu fakülte-
ye dönüştürülmesi. yurt ve yemekhane
dışında binalann büyük ölçüde ta-
mamlanmasıyla fakültede eğitim ve
öğretim dün başladı.
Saat 08.15'te Sirkeci'den kalkan. 08.
35'te Kadıköy'e uğradıktan sonra Kı-
nalı. Burgaz. Heybelı ve Büyükada'ya
giden "Şehit Karaoğlanoğlu" adlı va-
purun yolculan dün sabah çok heye-
canlıydı. Su Ürünleri Fikültesi öğren-
cileri Yassıada'yı ilk kez göreceklerdi.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ismet Baran,
öğretim elemanlan ve öğrenciler, sabır-
sızlıkla vapurun Yassıada'ya yanaşma-
sını beklediler. Saat 09.30'da Yas-
sıada'ya gelinmişti. "Adamıza geldik",
"Kalemiz bile varmış" çığlıklanyla, is-
kele venlmesıni bile beklemeden va-
purdan atlayan öğrencilerin yanı sıra
yolcular arasında "Burası Kınalı mıT"
diye soranlar da vardı.
Yassıada'da yükseköğrenim görme-
yi "ilginç","renkli", "ürkütücü" gibi
kelimelerle nıtelendiren öğrenciler, so-
runlan şöyle dile getirdiler:
"Yurt yok. Sabah vapunı kaçınrsak
ne yapacağız? Derslerimiz erken bitti-
ğinde adadan aynlmak için 16.45'teki
vapunı beklemek zonmdayız. Bir süre
yemek çıkmayacakmtş. Yurt, seneye
hazır olacakmış. Fakülte tamamlanma-
dan bizi neden getirdiler? Vapur seferle-
rinin günde birkaç kez olmasını istiyo-
ruz."
Fakülte Dekanı Prof. Dr. İsmet Ba-
ran. Yassıada'nın siyasi tanhte önemli
bir yeri bulunduğunu vurgulayarak.
"Yassıada artık, bilimde »erçekleştire-
ceği aşamalarla kendini kanıtlayacak ve
dünya literatüründe yer alacak" dedi.
Öğrencılere yalnızca bir ay kumanya
verileceğini, daha sonra sıcak yemek
servisine başlayacaklannı. 200-250 öğ-
renci kapasiteli yurdun da önümüzdeki
yıl açılacağını belirten fakülte dekanı.
öğrencilerin izole olmasını istemediği-
ni, vapurun sabah ve akşam dışında
öğle saatlerinde de Yassıada'ya uğra-
ması için girişimlerde bulunduklannı
söyledi.
Deniz Kuyyetleri Komutanlığı'nın
1989 yılında İstanbul Üniversıtesı Su
Ürünleri Fakültesi'nin kullanımı için
devrettiği binalann onanmına yaklaşık
9 milyar lira harcandı. İnşaatın tama-
mının önümüzdeki yıl tamamlanacağı
fakültede halen 450 öğrenci öğrenim
görüyor.
Prof. Ruşen Keleş, Arsa Ofısi Yasası için SHP lideri Murat Karayalçın'ı göreve çağırdı:
Kcunıı malkaı özel etteregeçecekHaber Merkezi- Arsa Ofısi-
ne imar yetkisi veren kararna-
me konusunda SHP liden
Murat Karayalçın'ı göreve ça-
ğıran Prof. Ruşen Keleş. kamu
mallannın özel ellere geçeceği-
nedikkatçekti.
Siyasal Bilgıler Fakültesi
Kentleşme ve Çevre Sorunlan
Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Keleş, kararnameyle Arsa
Ofısi'nin kamunun arsa varlı-
ğını arttıran değil. kamu top-
raklannın özel ellere geçmesinı
kolaylaştırmakla görevlı bir
kuruluş haline indirgendiğıni
belirtti. Prof. Keleş. Arsa Ofısi
Kanunu'nda yapılan değişiklı-
ği Cumhuriyet'e değerlendırir-
ken şunlan söyledi: "Arsa
Ofîsi Yasası'nda ^ ıpdan son
değişiklik hükünu n bu konu-
lara yaklaşımını açıkça sergili-
yor. Sayın Başbakan, kent top-
rağında kamu iyeliğinc (mülki-
yetine) öteden beri karşı olmuş;
Hazine'ye, KıTlere, belediye-
lere ait topraklann halka satışı-
nı her vesileyle özendirmek iste-
miştir. Geçen yd, İstanbul'da
Hazine'ye ait 1000 parça kadar
taşmmaz malın satışa çıkard-
masında da önemli roİ oynamış-
tı. Hükümet programı ve koa-
lisyon protokolü, Başbakan'ın
kamu iyeliğine olan antipatisi-
nin açık kanıtlarıdır."
Prof. Keleş, kurumun kuru-
luş amacından saptınlarak
özelleştirmeci mantığın hizme-
tine sunulduğuna dikkat çekti:
"Arsa Ofısi, 1969'da kurulur-
ken zamanın hükümeti, bu ge-
nel müdürlüğün, sağlıklı kent-
leşmeye yardımcı bir niteükte
olmasını amaçlamtştır. Bunun
için de konut, sanayi bölgesi ve
turistik tesisler için ueuz arsa
sunıununun arttınlması görevi
Arsa Ofisi'ne verilmiştir. Ofisin
asd amaeı, her çareye başvura-
rak kamunun arsa stoklannı
çoğaltmaktı. Hatta. arsalarını
satmak isteyen kamu kuruluş-
larının bile öncelikle Arsa
Ofisi'ne başvurmalan, bu arsa-
lan onun almasını sağlamalan
gerekiyordu.
Ne yazık ki ofîsi Maliye Ba-
kanlığı'na bağlayan siyasal ik-
ridar, Özalcı devlet anlayışının,
her şeyi ne pahasına olursa ol-
sun özelleştirme tutkusu çerçe-
vesinde. bu önemli genel müdür-
lüğün asd işlevini de değiştir-
mekte duraksama göstermedi:
Arsa Ofısi, kamu adına arsa
toplayan. kamunun arsa varlı-
ğını arttıran değil, kamu top-
raklannın özel ellere gecmesini
kolaylaştırmakla görevli bir ku-
ruluş durumuna indirgendi.
Yeni kararname ile yapılmak
istenen, gercekte, Arsa Ofisi'nf,
özelleştirmeci devlet anlayışının
elverişli bir aracı durumuna ge-
tirmekten başka bir anlam taşı-
mıyor.
Son yıllarda, "kentsel toprak
reformu" kavramını geliştir-
meye ve kamuoyuna ısrarla
sunmaya çâlışan yeni Başba-
kan Yardımcısi Karayalçın'a
bu konuda çok önemlı bir gö-
rev düştüğü kanısındayım.
Ankara Belediyesi'nin değerli
başkanından. kent topraklan
konusundaki tavnnı. koalis-
yonu sarsmak pahasına da ol-
sa. açıklığa kavuşturması bek-
lenir. Bu yalnız Karayalçın'm
düşünsel tutarhlığının bir gere-
ği değil, sosyal demokrasi gele-
neğının de önemli bir sınavı
olacakür.
Bakan Menteseaçıkladı
Iıııaııı-hatipleriıı
elverişli olanı
okula çevrüecek
• Milli Eğitim Bakanlığj'nın izni olmaksızın açılan ve
'şubeler' halinde çoğalan imam-hatip liselenne yenileri
ekleniyor. Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe, elverişli
imam-h ıtip şubelerinin okula çevrileceğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - İmam-hatip liselerinin
"şube" olarak çoğalmasına göz
yuman Milli Eğitim Bakanlığı.
bu şubeleri. müstakil okul hali-
ne getirmeye hazırlanıyor. Milli
Eğitim BakanlığYnın, sayılan
yeterli olduğu gerekçesiyle, yeni
imam-hatip liselerinin açılması-
na bugüne kadar izin vermeme-
sı nedeniyle büyük bölümü dini
vakıflar tarafmdan finanse edi-
len 200'ün üzenndeki imam-
hatip lisesi şubesinden, stan-
dartlara uyaun olanlar. imam-
hatip lisesi statüsüne kavuştu-
rulacak.
Milli Eğitim Bakanı Nahit
Menteşe. standartlara uygun
şubelerin "okul haline" getirile-
bırçok imam-hatip lisesinin il
sınırlan içinde şube açarak eği-
üm verdiğıni, ancak bunun
mevzuata aykın olduğunu söy-
ledi. Yalnız imam-hatip liseleri-
nin değil, tüm meslek okullan-
nın şube açarak eğitim vermesi-
ni doğru bulmadığım ifade
eden Menteşe. "Müstakil okul
haline getiriunesi mümkün olan-
lar açılacaktır. Bunlann şubesi
oünaz" dedı. Menteşe, halen
eğitim verilen şubelerin kapatıl-
masının söz konusu olmadığı-
nı, standartlara uygun olanla-
nn okul haline dönüştürülece-
ğini söyledi.
Nahit Menteşe. Maliye Ba-
kanhğı'ndan kadro ahnamadı-
ceğini belirtirken bunlann "ne gı için uzun süredir göreve baş-
tür okul olacağı" konusunda latılamayan 10 bin öğretmenin
bilgi vermedi. tmam-hatip lise- atamasının da yapıldığım açık-
lerinin şube açmalannın mev- ladı. Menteşe, 9 bin 940 ilkokul
ve branş, öğf etmeninin atandık-
lan illerin belirlendiğiru; öğret-
menlenn. bulundukhn il Milli
Eğitim müdürlüklerine başvu-
zuata aykın olduğunu belirten
Menteşe. "Devletle hile bağdaş-
maz, her şeyi mevzuata uygun
hale getireceğiz" dedı.
Konuya ilişkin gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Menteşe,
rarak görev yerlerini öğrenobi-
leceğini söyledi.
TDK kapatılalı 10 yıl oldu
Bayramı
buruk kutlanacak
• Atatürk'ün mirası Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih
Kurumu'nun 12 Eylül paşalannca'Atatürk Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu' haline getirilerek mirasyedice
harcandığı belirtildi. Dil Derneği Genel Yazmanı Sevgi
Özel, "5 paşa bir kuyuya taş attı, 10 yıldır
çıkaramıyorlar. Koalisyon partileri de verdikleri sözü
tutmadı" dedi.
AYŞESAY1N
ANKARA - Dil Bayramı bu
yıl biraz daha "buruk" kutlana-
cak. Atatürk'ün girişimleriyle
kurulan ve mırasını bıraktığı
Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih
Kurumu'nun kapatılışının üze-
rinden tam 10 yıl geçti. Türk
Dil Kurumu'nun kapatılması
üzerine. kurumda çalışan 34 ki-
şınin kurduğu Dil Derneği tara-
fmdan özel bır programla kut-
lanacak olan Dil Bayramı'nda,
kurumlann yeniden açılması
için verilen sözler bir kez daha
gündeme getirilecek. Dil Der-
neği Genel Yazmanı Sevgi
Özel, 61. Dil Bayramı'nın "da-
ha buruk'1
kutlanacağmı belir-
terek parlamentodaki siyasi
partilere "5 paşa bir kuyuya taş
attı, 10 yıldır çıkaramıyorlar"
dive sitem etti.
Türk Dil ve Tarih kurumlan-
nın 1983'ünağustosayındafaa-
liyetlerine son verildiğine dik-
kat çeken Özel, aynı yılın ekim
ayında da tasfıyelerin gerçek-
leştiğini anlattı. Atatürk'ün
mirasınm, 1982 Anayasası ile
kurulan Atatürk Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu yöneticilerince
"mirasyedi" gibi harcandığını
savoınan Özel, "Bu kurum 10
yıldır Türkçeye tek yenilik, tek
canlılık getinnedi" görüşünü di-
le getirdı. Dil Derneği'nin 34
kunıcusu olarak Dil Bayramı'-
nın 51. yılında Türk Dil Ku-
rumu'ndan aynldıklannı belir-
ten Özel, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
Hukuklckesi'
"İnsanın çalışma yaşamının
yarısı olan bir 10 yılda, kurum-
lar hâlâ 1982 Anayasası'na bağlı
olarak bize göre yasaklı. 10 yd-
dır, hukukun üstüniuğüne olan
inaiK-ımızla. Anayasa'nın 134.
maddesinin değişmesini, geçki
15. maddesinin kaldırılmasını
bekliyoruz. Atatürk'ün kunımu-
nun kapatılması 10 yd önce bir
hukuk lekesiydi. ayıbıydı. Bu
ayıp, bu leke, hem bilim dünya-
mıza hem dilimizin üstüne hem
de hukukun üstüniuğüne gölge
düşürecek biçimde. büyüyerek,
genişley erek duruyor. Atatürk'-
ün kurumlan birer demekti, tû-
zelkişilikleri vardı. Paşa tasar-
ruflanyla -Sevgili Uğur
Mumcu'nun devimidir bu- birer
devlet dairesine dönüştühildüler.
Tüzelkişilikleri bu kunımlarn
ancak yargı yoluyla kaldırdabi-
lirdi; ama ne yazıktır ki, kimse-
nin aklına gelmeyen bir yolla, 5
paşamn "bi/ yaptık oldu' yönte-
miyle kapatıklı. 1982 Anaya-
sası'nın 134. maddesine dayaıu-
larak çıkardan 2876 sayıfa
yasayla 1983 ydının ağustos
avuıda kurumlar kapatddı."
1982 Anayasası'nın demok-
ratik olmadığını, cumhurbaş-
kanından mifietvekiline kadar
herkesin söylediğine dikkat çe-
ken Özel, "Sayın Demirel, cum-
hurbaşkanı seçildiği gün iki kez
söyledi. Başbakanlığı dönemin-
de bu görüşünü yineledi ve toplu-
ma sık sık demokratikleşme
sözü verdi. Tam demokratik ol-
madığı söylenen bir anayasa 10
yddır, bütün topluma, kurumla-
rma dayatılıyor" dedi. Demok-
ratikleşme sözü verenlerin bu
sözlerini tutmadığını vurgula-
yan Özel, 12 Eylül sonrasında
bazı pohtikaalar üzerinde ya-
saklann kalkması yönünde oy
verdiklerinı belirterek "Ama
şimdi ben, yasaklann kaklırıl-
ması için oy verdiğîme pişma-
nım. 1982 Anayasası'na iıayır'
demenin onurunu nasıl taşıyor-
sam, yasaklann kaldıruması için
verdiğim oyun da acısını taşıyo-
rum. Keşke yasaklar sürseydi de
yasaklardan kurtulmak için
anayasa değişikliği yapdması
için mücadele verilseydi" görü-
şünü dile getirdı.