20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21EYLİIL1993SALI * * * • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 ErgımGökııel göreviııe iadesini istedi ÎSKI gÖ Haber Merkezi - İSKİ"nin ce- zaevindeti eski genel müdürü Er- gım Gökıel. ıdare mahkemesine başvurarak görevden ahnmasi iş- leminin ptalini istedi. Göknel, görevden alınmasırun hukuka aykın olduğunu belirttiği dava dilekçesirde. "Basındaki dediko- dulara dayanarak görevden ahndığını* ileri sürdü. Hakkırdaki rüşvet ıddıalan üzerine İitanbul Anakent Bele- diye Başlanı Nurettin Sözen ta: rafından görevinden alınan İSKİ eski gene müdürü Ergun Gök- nel, geçeı cuma günü avukatı Orhan Argüden aracılığıyla idare mahkemesine başvurarak görev- den aknma karannın iptahni iste- di. Nöbetçi 6. İdare Mahkemesi'- ne verilen yedi sayfalık başvuru dilekçesınde. Göknel hakkında görevden alma karan venldiğı zaman herhangi bir soruşturma bulunmacığı. soruşturmalann karardan sonra başladığı belirtil- di. Görevden alma karanndan önce herhıngi bir idari soruştur- ma açılmadığı, böyle bir soruş- turrnada sivunma hakkı verilme- diği noktılanna değinilen dava dilekçesınde. "Görevden alınma karan baandaki dedikodulara ve kamuoyu baskısına dayanmak- tadır" denildi. Göknel'in sözleş- meli personel olmasına karşın 657 sayılı Devlet Memurlân Ya- sası'nın 137. maddesindeyeralan müfettiş tarafından sorüşturul- ma ve savunma vapma hak- lannının idareyi bağladığmın be- lirtildiği dava dilekçesınde bazı Danıştay kararlan da içtihat ola- rak sunuldu. Göknel. mahkeme- ye yapüğı başvuruyla kendisinin görevden alınma karannın iptali- nı ve sonuç olarak göreve iadesini istiyor. Ergun Göknel'in avukatla- nndan Önder Öztürel de geçen cuma günü ticaret mahkemesine başvurarak. Interstar televizyun kanalında ilk bölümü yayımla- nan Skandal adlı dizinin yayı- ndan kaldınlmasını istedi. Mah- kemeye yapılan başvuruda, yayının kişilik haklanna tecavüz ettıği ve dizinin ilk bölümünden, bundan sonra da tecavüzün de- vam edeceğınin anlaşıldığı belir- tildi. Avukat Öztürel aynca. İSKİ olayını konu alan birdrama dizisi yayımlayacağını duyuran atv ka- nalına da bir ihtamame çekıi. • Baştarafi 1. Sayfada da "Saym Karayalçın söz ver- miş olabilir, ama biz artık Meh- met Moğultay'ı sırtımızda taşı- yamayH" görüşünü dile getirdi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın kabınedeki SHP'îi bakanlan değıştirme- mesi. karşıtlan kadar yandaşla- nnca da tepkiyle karşılandı. Bazı milletvekilen. bakanlann yeniden atanmış olduğunu, bundan böyle kabinede deği- şiklik yapılmasının çok zor ol- duğunu v urgulayarak "Istifalar elindeydi. Yeniden atadı. Bun- dan sonra değişiklik y apmak is- terse bakanlan görevden alması gerekecek, işi iyice zor" dediler. Hedefteki bakanlar Karayalçın'ın bugün grupta yapacağı konuşmada, milletve- killerini tatmin etmemesi duru- munda. önümüzdeki günlerde Aydın Güven Gürkan ekibınde- kilenn. yanlanna "kuskün" Ka- rayalçın yandaşlannı da alarak muhalefetlerini sertjeştirmeleri bekleniyor. Bu grup. İSKİ skan- dalının SHP'yi yıprattığını kabul etmemenin olanaksız olduğunu. partinin kamuoyu önünde her gün hedef durumuna getinlmesı- ne karşın parti yönetimi ile ba- kanlann bu konuya nasıl yaklaş- tıklannın tartışmaya açılması gerektiğini vurguluyorlar. Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay hedefteki ba- kanlann başında yer alıyor. Mo- ğultay'ın. İSKİ skandalına adı- nın kanşması grupta rahatsızlık yaratıvor. Moğultay ıle Baytndır- lık ve îskan Bakanı Onur Kumba- racıbaşı ve Devlet Bakanı Türkan Akyol hakkında güvensizlik önergeleri verilerck bu bakanla- nn düşürülebıleceğı belirtiliyor. Akyol. TBMM dışından kabine- ye alınmasına karşın partiülere ilgi göstermemesi nedeniyle grup- ta yoğun eleştirilere hedef oluyor. Akyol'a yöneltilen eleştiriler ara- sında. 12 Mart dönemi bakanla- nndan olması da yer alıyor. Kumbaracıbaşı ise "ihaleterde kayumacılık ve örgütü dddiye al- mama" savlan ıle suçlanıyor. SHP Grup İçyönetmeliğı'ne göre. 20 üyenın yazılı başvuru- suyia bir bakan hakkında genso- ru önergesi verilebiliyor ve güve- noyu alamayanlann derhal çekil- mesi aerekiyor. SHP Grup Başkanvekillerin- den Ercan Karakaş. Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlarken. ailllk kaVgaSl Zonguldak'a nükleer santral ü M Baştarafi I. Sayfada tespitettik." başta Mehmet Moğultay olmak üzere bazı bakanlann düşürül- mesine ilişkin yaklaşımlarla ilgili olarak "Ben, 'iddialarla ilgili bir komisyon kurulsun. parti içi dene- tim mekanizmalan çalıştırüsuı1 demiştim. Şimdi genel merkezde gecikmeli de olsa bir komisv on ku- ruldu. Bu komisyonun çalışmala- rından sonuç almadan bir şey yapmak doğnı değil. Bu komisyo- nun çalışmalanmn sonucuna göre gerekeni yapmak lazım" dedi. 'Sırtımızda taşıyamayız' SHP'lı bakanlann yerinde kal- ması ve bazı bakanlann düşürül- mesi girişimleri konusunda bazı milletvekilleri Cumhuriyet'e şu değerlendırmeleri yaptılar: Mehmet Kerimoğlu (Ankara): Hizip var, diye bağıranlar, kendi- leri hizip olarak Erdal İnönü'nün klasik taktiklerinı sürdürüyorlar. Karayalçın, grubu tanımadığı ıçin bakanlan değiştirmediğini söyledi. Karadenızlilerin birsözü vardır: "Madem yüzme bilmiyor- dun. niye bindin kayığa." Kendi- sine destek verenler bile isyan içinde. Celal Kürkoglu (Adıyaman): Kabinede değişiklik yapmaması kendi takdirleridir. saygıyla kar- şılamak lazım. SHP grubunda İSKİ olayını tartışarak siyasal anlamda hesap sorulmalıdır. Sa- yın Moğultay'ın sanık sandalye- sme oturması için fezleke yazıİtr- sa, düşürülmesi için üstüme düşeni yapanm. Ziya Haüs (Sıvas): Genel baş- kanın karan. bakanlann yeniden atanması karandır. İnönü de böyle davranmıştı. Grubun istek- lerini önemsemedi. Bakanlann tümden değişmesi gerekiyor. Atilla Mutman (İzmir): Genel başkanımızın değişiklik yapması için iyi bir ortam doğmuştu, en az 5-6 bakanı değiştirebilirdi. Ama grubu tanımadığına ilişkin izaha- tı da çok mantıklı. Grupta bakan düşürme kamuoyuna güzel yan- sıma vemıez. Cemal Şahin (Çorum): Erdal Bey hepimizi alaya aldı, grubun baskısına rağmen kimseyi değiş- tirmedi. Şimdi Murat Bey de böyle davrandı. Tek tek bakan düşürmeyi doğru bulmuyorum. Genel başkanımız bu sorunu çöz- sün. Şimdi küskün arkadaşlar "gidip. seçim çevremızde seçmeni- mize anlatınz. çalışmayız' diyor- lar. Ben bir iki gün daha çalışı- nm, daha umudumu tam olarak kesmiş değilim. OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada malıdır. Komünistlerin iktidara geç- mesi, Polonya'da -veya bir başka benzeri ülkede- komü- nizmin geri gelmesi demek değildir. Sovyetler Birliği'ne bağlı sosyalist sistemin çökü- şü, sosyalist ekonominin çö- küşü anlamını taşıyor. Bu ortamda ^eni komünizm, pi- yasa ekonomisini öngören, ancak vahşi kapitalizmin cangıl yasasını reddeden re- formcu bir nitelik taşımakta- dır. Avrupa da genellikle sol ya da sağ partilerin iktidara ge- lip gidişleri, olayları kısa zaman dilimleri içinde değer- lendiren sabırsızların dar açılı görüşlerinde abartılmış yorumlara yol açar. Herhangi bir ülkede liberallerm seçim zaferi ya da sosyalistierin ba- şarısı üzerine oturtulacak uzun vadeli kuramların ömrü ne yazık ki kısa oluyor. Şimdi- liksöylenecekşudur: 1989'da çöken komünist yönetimin yerine geçenler de kısa süre- deçöktüler. Komünist yöneti- me karşı savaşım verirken Dayanışma Sendikası'nın üye sayısı 10 milyonu aşkın- dı, bugün 1.5 milyonu geçmi- yor; halk yarınına güvenle bakamıyor. Polonya'da sol yine iktidar- da; ama, ülkenin sorunları da kolay kolay çözümleneceğe benzemiyor; Varşova'da ku- rulacak koalisyon hükümetini güç günler bekliyor... ••• KohPden ÇîDer'ew Aracısız görüşelim' TOKTAMIŞATEŞ MBaftarafi 3. sayfada .. - . sanı öldürmesine karştyım. Askerin askeri öldürmesine de karsıyım, askerin savunmasız sivilleri öldürmesine de karsıyım. Kırkından sonra çocuk büyütmeye çalışan biri olarak; ama kız ama erkek ve hangi yandan olursa olsun, fidan gibi bir gencin ölümünün geride kalanlar için ne demek olduğunu çok iyi anlarım. Ama kendilerince çok haklı gerekçeleri de olsa, çok çaresizde kalsalar. eilerıne silah alarak ülkeyi parçala- mak isteyenlere de sevecen bakamam. Emperyalist ül- kelerinverdiklerisilahlarlavesağladıklarıdestekle, "an- tiemperyalist" bir savaş yapılacağına inanmam. Buna inananlara da çok gülerim. Zira ne "tatlısu demokratı"- yım ne "tarih bilmeyen bir sahtekar" ne de "yeni dünya düzeni' yalanına inanan bir şaşkın. Ağlayanlar hep analar oluyor. Anaları ağlatanlar utansın. • Baştarafi 1. Sayfada hazırız. Orada Azerbaycan"ın tek başuıa bırakdmaması gerek- ü." ÇıJler, Kohl"ün bu değerlen- dirmesıne olumlu karşıhk ver- di. AT üyeliği Çiller'in görüşmede en çok bastırdığı konulardan biri de. AT üyeliği ve AT'nin Türkiye'- ye karşı yerine getirmediği yü- kümlülüklerdi. Çiller. konuyu şöyle gündeme getirdi: "AT için tam üyelik başruru- mıızu yaptık. Bu konuda üzeri- •nize düşen yûkümlülükleri yeri- ne getirmeve çaltşıyoruz. Güm- rük birliği için gerekli adımları artık. Ancak AT bize karşı yü- kümlülüklerini yerine getirmi- yor. 6 miryar ECL'iuk kavbımı/ var. İspanya ATden 20 mil>ar dolar, Yunanistan 20 milvar do- lar, Portekiz 6-7 milvar dolarlık destekler aldı. Bize verilen sözler yerine getirümedi." KohJ'ün buna verdiği cevap çok ilginçü: "Aptallık bu." Çiller. bu konunun üzerinde duracaklanru vurguladıktan sonra Kohl. (birinci tekil şahıs) devam etti: "Ne istiyorsan yardım edece- ğiz. Hemen bildir. Ben teknik aynntılara giremem. O konular- daki durumları da doğnıdan bil- dir. Bu konuda bir rapor hazırla- yın, doğnıdan bana yollayın. AT üyeliği için giden yolları adım adım açalım." PKK için ne yapılır? Görüşmede ele alınan önemli bir konu da doğal olarak PKK idi. Bu konuda açıklama tek. ri- vayet muhtelif. Çiller. özel görüşmemizde önemli ve sevindirici gelişmeler Başbakan Tansu Çiller'in Bonn zivarcti. Abnanva'daki PKK yanlılannın protestolarına neden oldu. Çiller için Almanca 'DefoP yazılı pankartlar açan PKK yanlılan, Türkiye aleyhtan sloganlar attılar. ÇUler, AJ- man Cumhurbaşkanı Rkfaard von Weizsaecker taranndan kabul ediMi (kûçuk fotoğraf).( RELTER) olduğunu. ancak bunlan şu an- da açıklayamayacağını söyledi. Alman yönetimi. PKK'nın terörisl bir örgüt olduğunu ka- bul «üyor. ancak1 Almanya'-1 daki derneklerin bu örgütle iliş- kisi konusunda net veriler ol- madığını vurguluyordu. Görüşmede bu konuda bir heyet oluşturulması kararlaştı- nldı. Kohl. Çiller'e bu konuda- kı samimiyetini şöyle ifade etti: "UzatmayaJım, beyeti hemen oluşturalun. Ben beyette yer ala- bilecek kisileri bildiriyorum. (Kohl isimleri veriyor) Siz de he- men befirleyin." İnsan haklan konusunda ise Kohl, Çiller'i memnun edici açıklamalar yapu. Şöyle dedi: "Ben senin bu konuda yapıl- ması gerektiğini yaptığına inanı- yorum. Ancak Türkiye kendini anlatamıyor. Burada teröristler kadar Türkiye aleyhine çalışan bir dizi grupJar var." Çiller. burada devreye girdı: "Alman televizyonunda Tür- kiye'yi tanıtan bir film yapalım. Bize saat verin, o saat içinde va- yınlayalım." Kohl. bu öneriye olumlu yaklaştı. Osmanlı sınırları Kohl-Çiller görüşmesinde Bosna-Hersek konusu. soru- nun çözülmemesi halinde olası gelişmeleri de içine alacak şekil- de gündeme geldi. Kohl, Hır- vatlan uyaracağını söyledi ve şöyle dedi: "Yann Tudjmana (Hmat U- deri) zoraki sınır değiştirmenin mümkün olamayacağını söyle- yeceğim. Böyle olursa bizden yardım gitmesinin tehlikeli ola- bileceğini söyleyeceğim. Geç- mişteki sınırlarm tartışdması hâ-' linde sorunun nereye kadar uza- nacağının belli olmayacağinı söyleyeceğim." Çiller. Kohl'ün bu değerlen- dirmelerine daha ileri giderek karşılık verdi: "O zaman konu Osmanlı sı- nuianna kadar gelir.'* Çiller'e göre Kohl, "çok tath"ydı. Bu sıcak görüşmenin meyveleri neler olacak, birlikte göreceğiz. Çiller. Moskova ge- zisinde Kafkaslar ve Orta As- ya'da Rusya ile kolkola olacak- lannı söyîemişti. Çiller, diğer koluna da Almanya'yı almaya hazırlanıyor. I Baştarafi I. Sayfada Çiller'in Bonn'a gelişinde geçe- ceği güzergâh üzerinde olağanüs- tü güvenlik önlemleri alındı. Polis helikopterleri Başbakanlık'tadü- zenlenen tören sırasında dahi devriye uçuşlan yaptı. Ancak 300 kişilik bir PKK'lı grup. Çiller Kohl'le görüşmeye gelirken Tür- kiye aleyhine gösten yaptı. Polis- ler, grubu Başbakanlık bınasına yaklaştırmadılar. Gruptakılerin çürük yumurta ve domates atma- lan üzerine güvenlik kuvvetleri ıle PKK'lılar arasında çatışma çıktı. Çatışmada beş kışi yarala- nırken, iki göstericı gözaltma alındı. Başbakan Çiller, üç günlük Al- manya gezisinin ilk gününde Alman Cumhurbaşkanı Richard Von Weizsaecker ve Alman Baş- bakanı Helmut Kohl'le görüştü. Çiller'in görüşmelerinde Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin de bulun- du. Kohl'le görüşmesinden sonra Bonn Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenleyen Çiller. Al- manya ıle dört konuda çalışacak komisyon oluşturduklannı açık- ladı. Bunlann "terör, Zongul- dak'ta kurulacak nükleer santral, çifte vatandaşlık ve Kazakistan'da yapılacak ortak tesisler'' konu- sunda çalışacaklannı belırten Çil- ler. Zonguldak'ta Almanlar tara- fından kurulacak nükleer santra- lın 5 bin kişiye iş imkânı sağlaya- cağını söyledi. Başbakan Tansu Çiller, bu bölgede deprem analızı gerçek- leştirileceğini de belirtti. Nükleer santralın Almanya'nın Siemens firması tarafından yapılacağı bil- dirildi. Kamuoyu baskısıyla nük- leer enerjiden vazgecme karan alınan Almanya'da, böylece nük- leer santral ihracatında yeni bir atılım gerçekleştirilmiş oluyor. "Almanya'da bir küçük Türki- ye var, bunun uzantısı Türkiye'ye doğrudur \e terör alanını kapsa- maktadır" diyen Tansu Çiller, Kohl'le öğle yemeğinde "terörle ortak mücadeİe" karan alındığını bildirdi. Çiller aynca. bu amaçla oluşturulacak alt komisyonun, sorunu teknik aynntılanyla ele alacağını bildirdi. Buna göre iki ülkenin katılı- mıyla kurulacak küçük ve dina- mik bir heyet terörle mücadeleyı koordine edecek. Ancak Alman tarafı, Çiller'in "PKK'nın yasak- lanması" isteğıni geciştirerek "PKK'nın yasaklanıp yasaklana- mayacağı inceleniyor" demekle yetindi. Kohl'le, dünyadaki çeşitli ge- lişmelerle ilgili olarak işbirliği yapabilecekleri konusunda hem- fikir kaldıklannı ifade eden Çil- ler. işbirliği yapılacak alanlann başında Azerbaycan sorununun geldigini söyledi'. Çiller sözlerîriî şöyle sürdürdü: '"Azerbaycan'da ABD, Alman- ya, Rusya ve Türkiye'nin beraber- ce bu yörenin can güvenliği ve Ermeni saldırılarının durdurulma- sı ve hatta işgal edilen yerlerden çekilinmesi konusunda bir işbirliği içinde otabileceği anlavısına var- dık. Bu konuda Kohl'ün çok açık ve net görüşleri var. Buna olumlu bakıyor. Almanya, Türkiye, Rus- ya ve ABD'nin içinde buiunduğu bir Minsk Grubu. burada aktif bir şekilde Ermeni işgalinin durdurul- masında, saldırıların da ötesinde, işgal edilen yerlerden çıküması konusunda işbirliği aravtşına giril- mesi ihtiyacı içinde oİduğumuzu tespitettik." Görüşmesinde Almanya'daki I milyon 800 bini aşkın Türkün bu ülkeye ekonomik ve kültürel katkılannı dile getirdiğini anla- tan Çiller, Kohl'ün ırkçı saldınlar karşısmda Türklerin can ve mal güvenliğini koruyabılmek için ek polisiye önlemler alacaklanna dair söz verdiğini söyledi. Görüşmede cifte vatandaşlık konusu da gündeme geldi. Ancak çifte vatandaşlık hakkının Al- manya'da yakın vadede gerçek- ten gündeme getinlmesi olanaklı görülmüyor. Almanya Başbakanı Helmut Kohl de yaptıgı konuşmada. iki ülke arasındaki ılışkilenn son dö- nemdeki insani yaklaşımlar saye- sinde daha yoğunlaştığını ifade ederek şunları söyledi: "Aramızda yaşayan Türklerin ekonomik katkılannı özellikle söylemek isterim. Onlar olmasa bugünkü refah se>i_\esine ulaşa- mazdık. Onlaria bir arada yaşa- maktayız, bir arada çalrşmakta- yu. Butün oluşumlan da paylaş- maktayız. Bu arada, halkunızın büyük bir çoğunluğu yabancılara karşı girişilen saldırıları telin et- mektedir. Bu eyiemieri yadırga- maktadu-." Uçakta sorulan yanıtladı Çiller. Almanya'ya giderken de uçakta gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Almanya'da ya- bancılann 200 milyar marklık birikimlennin bulunduğunu, Türklerin ise birikimlennin 70 milyar mark oiduğunu belirten Çiller. "Almanya'da yaşayan yabancılar bu ülkeye >ergi ve si- gorta primi olarak yılda 90 mil- yar mark ödüyorlar. Bu paranın 35 milvan Türklere ait" dedi. "Bunlar çok önemli ilişkilerdir" diyen Çilîer şunlan söyledi: "Türk işçikrinin Almanya'- daki yatırunlan 7 milyar mark. Türkiye'deki Alman yatınmlan ise 1.2 milyar mark. Almanya'- da Türk işçilerinin açttğı 35 bin işyeri var. Türkiye'nin Almanya için ne kadar önemli olduğunu anlatacağım. İki ülke arasında karşılıklı görüsmelerle çözümle- necek sorunlar var. PKK ve dinci örgütler konusunda raporlar su- nacağız. Terörle mücadelenin en önemli insan haklan mücadelesi olduğunu anlatacağız." Avrupa'nın yeniden kurul- makta olduğunu anlatan Çiller, Maastricht Anlaşması'nın ha- talı olduğunu, bu hatanın tek- rarlanmaması gerektiğini söy- ledi. Çiller. Türkiye'nin Doğu Avrupa'nın en dınamik ülkesi olduğunu vurgulavarak. "Ar- nıpa 2000'ü yulara enerji açığıy-v la girecek. Türkiye bu konuda seçenekler sunabiür" dedi. Çiller. gazetecilerin bir soru- su üzerine. Avrupa'nın göbe- ğınde bir Bosna-Hersek olayı yaşanırken insan haklan konu- sunda Türkiye'ye kimsenin bir- şey söyleyemeyeceğini vurgula- dı. Çiller. DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya'nın tutuklanması- na ilişkin bir soruyu yanıtlar- ken de. "Adalet mekanizması her yerde aynı işliyor" karşıhğı- nı verdi. Emmy Baskı ve kaba kuvvetin kullanılmasıyla gerçekleşen yönetim, zulüm ve haksızlıktır. Siyasi hikmet gereği olarak bile kötüdür. Ibn Haldun I Mukaddime AKİS \vorumsuz haber... yalansız yorum' 2 6 E Y L U L ' D E B A Y I N I Z D E • Baştarafi 1. Sayfada Arnold. ödülü alırken yaptığı konuşmada şovu. Televızyon Sa- natlan ve Bilimlen Akademısi ta- rafından küçümsendıği ıçin kri- terleri ve ödülü aşağıladı. Aynı dizide Amold'un kız kardeşini canlandıran Laurie Metcalfe, en iyi yardımcı ovuncu ödülünü aldı. Arnold'un. kocası Tom Ar- nold'la, yapımalığını üstlendiği komedi dizisi. Amerika'da en çok seyredilen dizilerden birisi ol- masına karşın şimdıve dek ödül- lere aday gösterilmedi. Buna karşıhk NBC'de göste- rilen komedyen Jerry Seinfeld'in programı "Seinfeld" son üç yıl da 23 dalda aday gösterilmişti, bu yıl da üç dalda ödüle değer görüldü. Aynı şovda Kramer karakterini canlandıran Michael Rkhards, en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanırken. mastürbas- yon üzerine yazdığ bir bölümle Larry David, en iyi komedi yazan ödülüne değer görüldü. NBC'nin en çok seyredilen di- zisi "Cheers" yıldızı Ted Dan- son'a. komedi dizilennde en ıyı aktör ödülünü kazandınrken. bu ödül bütün zamanlann Emmy ödülünü kazanan The Mary Tyler, Moore Shou'un rekorunu kırması için yeterli olmadı. Fakat gecede bu bireysel ödül ve başanlardan çok başka bir olgu dikkati çektı: Kablolu yayın yapan kanalîann başansı. Bun- lardan Home Box Office (HBO). toplam 17Emmy'le; 16 ödül alan NBC. 14 ödüllü CBC ve 12 ödül- lü ABC'yi geride bıraktı. Bir baş- ka kablolu yayın yapan televiz- yon PBS ise 9 odül topladı. Bu rakamlar bu yılkı Emmy ödüllerinde kablolu televizyon- lann üstünlüğünü ilan etse de kablolu yayınlann. ödüllerin baa kategorilerinde hemen hiç şans- lan yok. Çünkü kablolu yayı- nlarda Emmy ödüllennin çoğu- nu toplayan televizyon dizileri üretilmiyor. Bir başka nokta da Emmy ödüllennin Oscar ödülleri gıbi para getirmese bile hangı po- püler televizyon dizılerinı çekile- ceğinin saptanmasında önemli biretkenolmalan. Nüfus cüzdanı kaybettim. ŞENELGÜVEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle